23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 HAZİRAN 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hadi bu da doğru... ? İyi de... Kürtaj ve sezaryen ne oluyor?.. Pipinin kesilmesi mahkemenin önüne gelmeyecek kadar kutsal... Tamam... Ama kadınımızın kutsal rahminin dolandığı yerlere bakın; grup toplantısı, parti MYK’si, Meclis komisyonları, kabine, TBMM Genel Kurulu, Arena Stadyumu, il kongresi, teşkilat, meydan, miting... Böyle yarıştırırsan... Pipi kalkıp Birleşmiş Milletler (BM) kürsüsünde konuşma yapsa az... ? Yazgıya bakın... Arkadaşlar tam “Anne baba, çocuğun bedeni üzerinde söz sahibi değildir” diyerek kürtaj ve sezaryene karşı çıktıkları bir zamanda, Alman mahkemesi de sünnet nedeniyle “Anne baba, çocuğun bedeni üzerinde söz sahibi değildir” kararını koydu önlerine... Badem çıkamadı işin içinden... Düşünüyor... “Yanlış” dese, “kürtaj bedene müdahaledir” tezi çürüyor... “Doğru” dese, “sünnet” elden gidiyor... ? Kısacası... Çağdaş dünyanın akıl değerlerini tekmelemeye başladı mı, çelişkiler içine yuvarlanıyor da çıkamıyor insan... En iyisi mi... .......... Almanya Almanya şaşırma... Pipimize karışma... 3 Sünnet... Ayıptır... Günahtır... Haddini bilmezliktir... Pipimize müdahaledir... ? Şimdi diyor ki Alman’ın Köln Eyalet Mahkemesi: “Sünnet ile ebeveynler çocuğun beden bütünlüğü üzerinde söz sahibi olamazlar. Bıçakla kesmek, bedene müdahaledir.” Protesto edildi tabii... ? Bizim AB’den Sorumlu Bakan da pipi üzerine eğilerek dedi ki: “Bu cahilliktir, gaftır, bilmezliktir.” ? Almanlar bizim şöyle dikine uzun neyimiz varsa müdahale ediyorlar bir bakıma... Deniz Feneri... Şimdi pipi... ? Alman mahkemesi pipinin sünnetle kesilmesini “çocuğun bedenine müdahale” olarak görünce, bizim bakan da tabii ki el attı: “Bu sünnet işi mahkeme salonlarında tartışılmayacak kadar değerli ve kutsal bir meseledir. Bu inanç özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Bireysel tercihtir yani. Bireysel tercihin kısıtlanması anlamına gelir ki katılmamız mümkün değildir.” Bursa E Tipi Cezaevi Su dolu kovayla intihar iddiası LEVENT GENCELLİ Düş Kırıklığı ve ‘Tampon Bölge’ Tuzağı: Türkiye Yol Gösterebilir! Birinci konu: Türkiye, Suriye’nin düşürdüğü uçak konusunda beklediği uluslararası tepki desteğini bulamadı. Her ne kadar resmi olarak “Türkiye’nin arkasındayız” söylemleri ortalığa egemen görünüyorsa da, uluslararası kamuoyunda, hatta Amerikan medyasında bile kuşku dolu, eleştirel yazılar, sorular, yorumlar dikkat çekiyor. Oysa Türkiye’yi Suriye konusunda sıcak savaşa iten, “Niye hâlâ müdahale etmiyor” diye baskı yapanlar da aynı çevrelerdi. Burada çok net olarak, “uluslararası camianın” ikiyüzlü tutumu ortaya çıkıyor: Bir yandan “Esad gitsin” demek, öte yandan elini ateşin içine sokmamak ve eylemi Türkiye’nin sırtına yüklemek! Sonra da en ufak bir kriz tırmanmasında onu yalnız bırakmak! Sanıyorum ve umut ediyorum ki, son olay bu konuda Türkiye’nin de gözünü açmıştır. BURSA Türkiye, cezaevlerindeki işkence ve kötü muamele olaylarını tartışırken Bursa E Tipi Cezaevi’de bir tutuklu, koğuşunda ölü bulundu. Tutuklunun “başını su dolu kovaya sokarak intihar ettiği” iddia edilirken savcılık şüpheli ölümle ilgili soruşturma başlattı. Karacabey’in Ovaesemen köyünde, emekli polis memuru Latif Ozar ile Erkan Erol arasında tarla konusu yüzünden tartışma çıkmış, Erol av tüfeği ile Ozar’ı ağır yaralamıştı. Ozar, hastaneye götürülürken yolda yaşamını yitirmiş, Erol ise tutuklanarak Bursa E Tipi Cezaevi’ne konulmuştu. Erol, dün sabah kaldığı koğuşta ölü bulundu. Yetkililer, Erol’un tuvalete giderek içini suyla doldurduğu kovaya başını sokup intihar ettiğini ileri sürdü. Erol’un cezaevinde bileklerini keserek iki kez intihara kalkıştığı da savlandı. Bisikletle gelen korkunç ölüm ? ANTALYA (AA) Kullandığı bisikletten düşen 9 yaşındaki çocuk, bisikletin direksiyonunun karaciğerine zarar vermesi sonucu yaşamını yitirdi. Muratpaşa ilçesi Etiler Mahallesi’nde yaşayan Bayram Borluk (üstte solda), bisikletten düştükten sonra kardeşinin yardımıyla eve dönmüş, gece fenalaşınca hastaneye kaldırılmıştı. Fotoğraf: AA ERHAN ELALDI İkinci konu: Tampon bölge sorunudur; tamam, anlaşıldı, başta Amerika olmak üzere, uluslararası camia Suriye’ye askeri müdahaleyi bizzat yapmak istemiyor. Ama bir yandan da “Esad gitmeli” diye bastırıyor. Kendileri doğrudan bir müdahaleye girişmeden, bunu dolaylı yollardan Türkiye üzerinden yapmak istiyor. Bu nedenle daha kriz patlamadan bile yabancı uzmanlar geldi, sınırımızda incelemeler yaptı, kampların hazırlıkları planlandı. Böylece, mülteciler ve Suriyeli muhalif güçler bu kamplarda konuşlandırıldı… Amerikalılarla birlikte örgüt ve silah yardımı başladı… Ve elbette bütün bunlar bir süre sonra, dünya medyasına, bizim bilmediğimiz ayrıntıları da içeren haberlerle birlikte yansıdı. Fakat bugün gelinen noktada, İran, Rusya ve Çin desteğini arkasına alan Esad’ı devirmenin pek de kolay olmadığı anlaşıldı. Şimdi hiç kuşkusuz daha sonuç alıcı, daha zorlayıcı, daha sert önlemler devreye sokulacak. Sokulacak ama ABD başta olmak üzere, Batı ülkeleri bir sıcak savaşa olumlu bakmıyor. Bu durumda gündeme gelecek çözüm ne onlara göre: Türkiye’nin sözde “İnsani yardım” amaçlı, sözde bir “Tampon bölge” uygulaması. Bu ise fiili savaş demek. Ama sözde “İnsani yardım” kılıfına sarılacağı ve sözde “Tampon bölge” adıyla lanse edileceği için, “savaş” sözü telaffuz edilmeyecek… Ve umulacak ki, başta İran, Rusya ve Çin olmak kaydıyla uluslararası camia bunu hazmedecek… Savaşa karşı kesin bir tutum belirlemiş olan Türkiye kamuoyu da bunu yutacak. Arkasında ister ABD ister NATO desteği olsun, böyle bir adımın Türkiye için tam bir sıcak savaş anlamına geleceği ve ülkeyi bir sıcak savaşın bütün riskleri ile karşı karşıya bırakarak büyük bedeller ödemeye mecbur bırakacağı açıktır. çüncü konu: Türkiye, ABD’nin güvenilir müttefiki, NATO üyesi, Arap ülkeleri ile iyi ilişkileri olan, İran, Rusya ve Çin ile yakın ve verimli işbirlikler yürüten, bölgedeki deneyimi ise onu gerçekten değerli yapan önemli bir ülkedir. Bu nitelikleri ona Suriye krizini, bölge istikrarını ve Türkiye’nin güvenliğini zedelemeden çözme konusunda büyük olanaklar sunmaktadır. Atılması gereken adım, ABD’nin dış politikası konusunda “Kraldan çok kralcı” tutumu terk ederek, ciddi bir “Yol gösterici” tavır benimsemektir. Ben Türkiye’nin tarihsel ve siyasal birikiminin bunu başaracak nitelikte olduğunu ve ABD ile ilişkilerinin bu yolun etkin kullanılmasını olanaklı kıldığını düşünüyorum… Umudumu koruyorum! Trafiğe ‘Galata’lı çözüm Fatih Sultan Mehmet ve Haliç köprülerinde yürütülen bakım çalışması nedeniyle yoğunlaşan trafiğin rahatlatılması amacıyla BalatHasköy arasına taşınan eski Galata Köprüsü, 10 Temmuz’da araç trafiğine açılacak. Köprü, bölümlere ayrıldıktan sonra römorkörlarla çekilerek yeni yerine taşındı. Ekmek arası tabanca ? TRABZON (Cumhuriyet) Trabzon Havaalanı iç hatlar terminalinde yapılan kontrollerde bir kargo şirketine ait pakette silah olduğu tespit edildi. Aramada kargo paketindeki ekmeğin içerisinde, ruhsatsız 1 adet tabanca, 1 adet şarjör ve 9 milimetre çapında fişek olduğu belirlendi. Olayın failleri tespit edildi. 10 numara yağ yüzünden 9 ölüm ? GİRESUN (Cumhuriyet) Görele ilçesinde 8 Haziran 2011’de 9 kişinin ölümüyle sonuçlanan otobüs kazasıyla ilgili fezleke tamamlandı. Facianın nedeni 10 numara yağ çıktı. Bitkisel ürünler tehdit ediyor İstanbul Haber Servisi İstanbul Tabip Odası (İTO) bitkisel ürünlerin hastalıkları tedavi ettiğine inanılarak reklamlarının yapılmasına, halkın kandırılmasına tepki göstererek bir bilim kurulu oluşturdu. Bilim kurulu, bitkisel ürünlerle “tedavi ve şarlatanlık” üzerine çalışmalar yapacak. Ü Çam saksılarında 19 kilo eroin ? İstanbul Haber Servisi İstanbul polisi, Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinden aldıkları eroini, Avrupa ülkelerine götüreceği öne sürülen bir grubu izlemeye aldı. Otomobili takip eden narkotik ekipleri, düzenledikleri operasyonda, 5 kişiyi gözaltına aldı. Otomobilde yapılan aramada, çam saksılarınna gizlenmiş 19 kilo 300 gram eroin ile 2 sahte nüfus cüzdanı, bir sahte sürücü belgesi ile uyuşturucu satışından elde edildiği düşünülen 900 lira ile 1000 Avro’ya el konuldu. Oğlu ve gelinini öldürüp teslim oldu İstanbul Haber Servisi Ataşehir’de Kayışdağ Mahallesi’nde, önceki akşam 19.30 sıralarında Leyla Ertuğrul (52) polisi arayarak, oğlu ile diğer oğlunun eşini silahla vurduğunu söyledi. Polis, Ertuğrul’u gözaltına aldı. Ertuğrul’un cinayeti işlediğini söylediği adrese giden polis, salonda kanlar içinde olan bir erkek ve balkonda kanlar içinde yatan kadını gördü. Tabancayla başından vurularak öldürülenlerin Leyla Ertuğrul’un küçük oğlu Bahattin Ertuğrul (31) ve diğer oğlu Onur Ertuğrul’un eşi Neslihan Ertuğrul (29) olduğu tespit edildi. Volkan Konak Maltepe’de ? İstanbul Haber Servisi Maltepe Belediyesi tarafından düzenlenen Yıldızlar Geçidi Yaz Konserleri bu akşam “Kuzeyin Oğlu” olarak anılan sanatçı Volkan Konak’ı ağırlıyor. Maltepe İDO iskelesinde düzenlecek konser, halka açık ve ücretsiz olarak izlenebilecek. Keneye 3 ayda 30 can İstanbul Haber Servisi Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği ile Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi, “Gündemdeki İnfeksiyonlar” konulu bir konferans düzenledi. Dernek genel sekreteri Prof. Önder Ergönül, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nden (KKKA) son 3 ayda 400’e yakın vaka ve 30’a yakın ölüm görüldüğünü vurguladı. Ergönül, kene tehdidine karşı “Herkes yanında cımbız taşımalı” uyarısında bulundu. Öte yandan KKKA’ya yakalandığı şüphesiyle Çorlu’dan Edirne’ye sevk edilen Tamer Beyhan (49) yaşamını yitirdi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear