22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Yazıişleri Müdürleri: Güray Öz (Sorumlu) Murat Ataş Miyase İlknur (Ek Yayınlar) Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım Ekonomi: Hasan Eriş Dış Haberler: Özgür Ulusoy Kültür: Celâl Üster Spor: Arif Kızılyalın Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıldız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kongar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 ? Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509 ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Tunca Çinkaya ? Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 3.24 Güneş: 5.27 Öğle: 13.14 İkindi: 17.12 Akşam: 20.49 Yatsı: 22.40 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 26 HAZİRAN 2012 Böbürlenme Padişahım… Pazar yazımda size hararetle bir Amerikan filmini izlemenizi tavsiye etmiştim. Adını yanlış yazmışım, “Başkanın Bütün Adamları” değil, sadece “Başkanın Adamları” olacaktı, bu unutkanlığı yaşıma verin. Bendeniz filmi şiddetle tavsiye etmeye devam ediyorum, bilmeyenler için kısa bir özet: Amerikan Başkanı’nın tam seçim arifesinde bir genç kızla ilişkisi ortaya çıkar, başkanın en derin adamları hemen harekete geçer ve Hollywood’a başvurarak mükemmel bir senaryoyu hayata geçirirler. Amerika Arnavutluk’la savaşa başlar, bu arada senaryo gereği, bir Amerikan eri Arnavutluk tarafından esir alınır ve güya savaş yapılan topraklarda erin postalı bulunur. Bunun üzerine 68 kuşağının ünlü bir müzikçisi stüdyoya çağırılır ve postal için bir müzik yapılır, artık tüm Amerika bu şarkıyı mırıldanmaktadır. Şimdi bu postal hikâyesine dikkat! Çünkü gazetelerden öğrendiğime göre, Akdeniz’de iki günden beri aranan uçaktan ve pilotlardan şimdilik sadece bir postal bulunmuş. Ben gülsem mi ağlasam mı? Şimdi filmi bir yana bırakalım ve şöyle kendi kendimize bir düşünelim. Ne oluyor, medyadaki savaş tamtamları ne kolay savaş çığlıkları atıyor. Bu kişiler hiç mi savaş belgeseli izlememişler, savaşın acılarını yansıtan bir çocuk fotoğrafıyla hiç mi karşılaşmamışlar ya da gerçek bir savaş hikâyesi anlatan bir kitap okumamışlar? Bu kadar savaş sevicilik neden? Kendimizi nasıl da yükseklerde görüyoruz. Nasıl da en güçlü, damarlarında en asil kan bulunan bir milletiz. Şimdi çok basit bir şey yapacağız. Kameranın açısını biraz değiştireceğiz. Ne deniyor, uçak uyarı yapılmadan düşürülmüş. Ben masumum, böyle söyleniyor. Peki daha önceleri biz ne yaptık? Bizzat Başbakanımız Suriye’yi çok yüksek bir tondan uyardı, “Kendine gel Esad!” dedi. Bu yetmedi, diplomatik ilişkilerimizi en alt düzeye indirdik. Binlerce muhalifi sınırlarımız içine aldık; bunların CIA tarafından eğitilip yeniden Suriye’ye yollandığı söylentileri çıktığında sustuk. Kabul etmek gerekir ki, gücümüzü abartıp abartıp şişmiş, kocaman bir “savaş şahini” olup çıktık. Diyarbakırlı milli atıcı Ömer Akgün, kısıtlı olanaklarıyla olimpiyat oyunlarına katılmayı hedefliyor Sporcuya sahip çıkın İnşaatta bir şampiyon MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Türkiye genelinde katıldığı turnuvalarda 7 birincilik, 26 ikincilik ve 17 üçüncülük madalyası alan Diyarbakırlı milli atıcı Ömer Akgün, inşaatlarda çalışarak geçimini sağlıyor. Milli atıcı, başarılarına yenilerini eklemek için destek bekliyor. Diyarbakırlı milli atıcı Ömer Akgün, inşaatlarda kalıpçı olarak çalışırken, antrenör olan ağabeyini izlemek için gittiği poligonda atıcılığa merak sardı. Daha sonra inşaatlarda çalışarak geçimini sağlamaya çalışan Akgün, diğer taraftan da kendini bu alanda geliştirmek için boş zamanlarını poligonda değerlendirmeye başladı. Azmi ve yeteneğiyle kısa sürede büyük başarılar elde eden Akgün, Türkiye’de kırılması güç rekorlara imza attı. Türkiye genelinde düzenlenen turnuvalarda 7 birincilik, 26 ikincilik ve 17 üçüncülük madalyası alan Akgün, bunlara rağmen halen yaşamını inşaatlarda çalışarak idame ettirmeye çalışıyor. Olimpiyatlara girmeyi hedefleyen Akgün, başarılarını arttırmak için de destek bekliyor. Akgün, “Elde ettiğim başarıların desteklenmesini istiyorum. Ancak destek verilmese de Türkiye’ye olimpiyatlarda madalya kazandırmak için elimden geleni yapacağım. Gerekirse daha kötü işlerde çalışırım. Bu sporu seviyorum ve sonuna kadar gideceğim” dedi. İşten arta kalan zamanlarında poligona gittiğini ve gece geç saatlere kadar antrenman yaptığını anlatan Ömer Akgün, “Hem iş hem de antrenmanlar yorucu oluyor. Ancak yine de elimden geleni yapıyorum” diye konuştu. Akgün’ün hem ağabeyi hem de antrenörü Abdurrahman Akgün “Kısıtlı imkânlarla da olsa kardeşim katılacağı müsabakalardan Türkiye’ye iyi dereceler getirecek. Çünkü hem çok yetenekli hem de çok çalışıyor. Gece geç saatlere kadar çalışıyoruz. Müsabakalara 45 gün kala işe göndermiyoruz. Kendisi için zor oluyor ancak buna rağmen çok iyi dereceler aldı. Türkiye’nin sporcularına sahip çıkması ve desteklemesi lazım” dedi. Carmen.. Ah Georges Bizet’nin ünlü “Carmen” operası, İsrail Opera Festivali kapsamında Masada’da sahnelendi. Judean Çölü’nde bulunan ve Ölü Deniz’e bakan bir bölgede yer alan Masada Kalesi’nin doğal dekorunda sahnlenen eser, büyük beğeni topladı. Masada’da 750 kişilik bir ekibin çalışmasıyla sahnelenen operanın ilk temsili 1875 yılında Paris’te gerçekleştirilmişti. ‘Baz’ı baltaladılar Rize’nin Pazar ilçesi Suçatı köyü Sırt Mahallesi’ne GSM baz istasyonu kurulmasına tepki gösteren mahalle sakinleri, balta ve sopalarla istasyonu devre dışı bıraktı. Mahalle sakinlerinden Kemal Taşkıran, baz istasyonunun kurulacağından haberleri olmadığını belirterek “Arazi sahibi ile görüşerek kurmuşlar. Ama biz mahalle olarak bunu istemiyoruz. Yaşamak istiyoruz, kanser olmak istemiyoruz. Bunu buradan kaldırsınlar” dedi. Saniye Okumuş da baz istasyonunu istemediklerini dile getirerek “Radyasyon yayan cihazı burada istemiyorum. Benim arazimin yanı başında kurmuşlar. Bu buradan kalkacak. Kaldırmazlarsa tekerlerini söküp ben kaldıracağım” dedi. (ÖMER ŞAN RİZE) Oysa, Mavi Marmara’yı unutmamamız gerekirdi, olacakları az çok bilerek gönderdiğimiz gemi İsrail tarafından vuruldu, ne oldu? Şişmiş şahinliğimiz hiçbir işe yaramadı. Gene de İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana edindiğimiz bir refleks bizi korudu, onurumuzu koruyalım derken, savaş uçaklarımızı İsrail’e yöneltmedik. Ama hiç mi ders almadık? Evet almadık. Muhalifleri barındırdığımız, ikide bir en yüksek tonla uyardığımız Suriye topraklarına bir keşif uçağı göndermeyi sakıncalı görmedik. Canım Suriye ne ki, üç kuruşluk bir ülke, bize ateş açamaz, biz büyük Osmanlı İmparatorluğu’nun torunlarıyız, bizden korkarlar. Peki bir keşif uçağı ne iş yapar; kamerayı başka bir yöne çevirdik ya, sorular başladı. Sokaktaki çocuklar bile bu uçağın “keşif” yapacağını bilir. Ne demek keşif, herhangi bir savaş halinde vurulacak noktaların tespit edilmesi. Bu tespite limanlar, köprüler, askeri kışlalar, silah sığınakları, önemli devlet binaları girer. Şimdi, bize karşı sürekli savaş tamtamları çalan bir ülkeden bir keşif uçağı sınırlarımıza girse ve bizde de bir iç savaş olsa, ne yaparız? Cevabı siz verin! Yani Suriye bize dokundu. Fazlasıyla şişmiş özgüvenimize bir iğne sokuldu. Keşke bu kadar basit olsaydı; cümle âlem biliyor ki, Suriye tek başına değildir, Rusya ve İran hemen arkasında beklerler. Örneğin Lazkiye bölgesindeki uçaksavar füzelerini ve radarlarını Rusların yaptığı biliniyor, artık dünyada hiçbir şey gizli değil, bu durumda aslında Rusya ve İran bize dokundular. Kısaca bütün dünyaya şöyle dediler: “Burası Libya değil, burası Suriye! Ve bizim güç alanımız!” İşin doğrusu işler zorlaştı. İktidar bir yandan onurumuzu korumak zorunda, öte yandan savaş tamtamları susmuyor ama bir ülkeyi savaşa sürüklemek… Bu yapılamaz! Amerika, Irak Savaşı öncesi, askerlerini ülkeye yığmak için Güneydoğu’da toprak kiralamaya başlamıştı, bununla çok övünüyorum, görmüş geçirmiş bir ülke olduğumuz için Meclis izin vermemişti. Şimdi iş gene Meclis’e gelebilir, lütfen biraz sağduyu.. Onur pek çok değişik davranışla tamir edilebilir ama savaşın yaraları asla silinmez! Ve en çok çocuklar ölür. Not: “Başkanın Adamları” filminde, stüdyosunda Arnavutluk’la yapılan savaş sahnelerini çeken yapımcı, iş bitince kendisine önerilen büyükelçiliği kabul etmez, illa ki Oscar istemektedir ve ertesi gün evinden cenazesi çıkar. veda etti Yalnız George QUİTO (AA) Galapagos dev su kaplumbağalarının son temsilcisi “Yalnız George” öldü. Galapagos adası doğal parkı yetkilisi, 100 yaşın üstündeki “Yalnız George”un cansız bedeninin önceki gün bakıcısı tarafından bulunduğunu söyledi. Çobanlar tarafından 1972’de Pinta adasında bulunan erkek kaplumbağa, Geochelone nigra abingdoni alt türünün bilinen son örneğiydi. Yetkililerin, Yalnız Geroge’u başka dev su kaplumbağaları ile çiftleştirme çabaları sonuç vermemişti. Yem tasının önünde bulunan kaplumbağaya ölüm nedenini belirlemek için otopsi yapılacağı bildirildi. Şehirde Günışığı ödül getirdi İstanbul Haber Servisi Uluslararası Çevreci Şehirler (Go Green In The City 2012) yarışmasında, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencileri Cansu Çelik ve Hasan Erdem Harman, dünya ikincisi oldu. İTÜ’lüler, 9 ülkeden 600 projenin yer aldığı yarışmanın Paris’te yapılan finalinde “Şehirde Günışığı” projeleriyle ikinciliğe layık görüldü. Yarışmada birinci Brezilya’dan Universidade Federal de Minas Gerais olurken, üçüncü ABD’den University of Illinois at UrbanaChampaign oldu. Projeyle ilgili bilgi veren Cansu Çelik, “Amacımız güneş ışığını elektik enerjisine çevirmeden metro, yeraltı otoparkları, alışveriş merkezleri gibi kapalı alanları aydınlatmaktı. Toplanan gün ışığı fiberoptik kablo yardımıyla mekâna iletildi” dedi. Bakanlık ‘Aile ile paylaşmayacağız’ dedi Hamilelikte bilgi mesajı Haber Merkezi Sağlık Bakanlığı’nın başlattığı yeni uygulama ile hamilelik testi pozitif çıkan kadının babası veya eşine bilgi mesajı gönderildiği iddia edildi. Bakanlık ise bu iddiaları yalanladı. Habertürk gazetesinde dün yayımlanan Ali Tezel imzalı haberde, Sağlık Bakanlığı’nın laboratuvarlardan hamilelik testi pozitif çıkanların listesini ve iletişim bilgilerini istediği, sonuçların kadının babası veya eşine bilgi mesajı olarak gönderildiği iddia edildi. Sağlık örgütleri yaşandığı iddia edilen olaya tepki gösterirken, “bilgi mesajı başlığı” sosyal medyada en çok tartışılan konu oldu. Bakanlık yalanladı Sağlık Bakanlığı yetkilileri ise CNN Türk’e yaptıkları açıklamada, gündeme gelen “Gebelik testi yaptıran kadınlar fişleniyor, test sonuçları ve iletişim bilgileri bakanlığa bildiriliyor” iddialarını yalanladı. Yetkililer, pozitif çıkan test sonuçlarının aile ile paylaşılması yönünde bir uygulama olmadığını belirtti. Sağlık Bakanlığı’nın konuya ilişkin yazılı açıklama yapacağı kaydedildi. Yıldızlı projeler sahiplerini buldu İstanbul Haber Servisi Yıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) düzenlenen ve 70 üniversiteden 487 projenin yarıştığı “Yıldızlı projeler” yarışmasında, birincilik ödülü “Temassız kalp ritmi ve oksijen doyumu ölçer’’ projesi ile Koç Üniversitesi’nden Pelin Kübra İşgör, Biran Gökşen ve Kaan Akşit’in oldu. Yarışmada ikinciliği Sabancı Üniversitesi öğrencileri, üçüncülüğü ise İTÜ’den bir öğrenci kazandı. 10 Numara’da 4 kişiye 108’er bin TL ANKARA (AA) “On Numara” oyununda kazanan numaralar “1, 5, 14, 18, 23, 31, 33, 35, 42, 46, 47, 49, 55, 58, 59, 63, 66, 69, 74, 77, 79 ve 80” olarak belirlendi. 10 bilen 4 kişi, 108 bin 693 lira 85’er kuruş kazandı. 9 bilenler 1704 lira 10’ar kuruş, 8 bilenler 92 lira 20’şer kuruş, 7 bilenler 17 lira 45’er kuruş, 6 bilenler 3 lira 5’er kuruş ve hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler ise 2 lira 5’er kuruş ikramiye kazandı. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear