25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 HAZİRAN 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 11 ITUC ve ITF Cenevre’de ortak eyleme hazırlanırken, şirket daha önce attığı 100 çalışanını geri çağırdı Gül işçiyi muhatap almadı ? Bir zamanlar babası Ahmet Hamdi Gül’ün Kayseri Tayyare Fabrikası’nda işçi olduğu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Havaİş’in görüşme talebini reddetti. ITUC ve ITF federasyonlara küresel eylem çağrısında bulundu. OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA Gruba müdahale eden polis, 14 göstericiyi yaka paça gözaltına aldı. THY işçisine verilen destek ise farklı kesimlerin katılımıyla artıyor. Oran, araştırma komisyonu istedi Ekonomi Servisi CHP Milletvekili Umut Oran, son olarak grev yasağı da getirilen havacılık sektöründeki sorunların araştırılarak çözümlenmesi amacıyla TBMM’de araştırma komisyonu kurulmasını istedi. Havacılık sektöründe çalışan her türlü emekçinin mağdur edildiğini, haklarını aramak için anayasada, ILO ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile diğer uluslararası mevzuatta bulunan haklarını kullanmak isteyenlerin bir kısa SMS ile işlerinden edildiğini dile getiren Oran, “Düzensiz, plansız ve öngörüşsüz yönetimler sebebiyle rötarlar kronik hale gelmiş, Türk havacılık sektörü işleyemez bir pozisyona düşmüştür” ifadelerini kullandı. Oran, 2012 itibarıyla sektördeki sorunların tespiti, kronikleşmiş sorunların giderilmesi, havacılık sektöründe faaliyet gösteren şirketler ile emekçilerinin haklarının korunarak geliştirilmesi ile alınması gereken önlemlerin saptanması amacıyla, anayasanın 98 ve TBMM İçtüzüğü, 104 ve 105. maddeleri gereğince araştırma komisyonu kurulmasını istedi. Bakamadığın Çocuk Senin Değildir PKK, siyasal Kürt hareketlerinin bir önceki dönem tırmanış yıllarında, Özal iktidarında, Diyarbakır Üniversitesi Tıp Fakültesi kurtarılmış bölge, jandarma kordonunda eylem yeminleri edilen bir bayram etkinliğinde, lider konumunda bir doktora öğrencisi, davalarını anlatırken, “Bizim ailede okuyan tek kişi benim, ağabeylerim ve kardeşlerimin hepsi evli; bol bol çocuk yapıyorlar” demişti. Dayanamamış, “Ölmeye ve öldürmeye bol bol asker. Ailenin erkekleri daha az, sağlıklı bakılacak, okutulacak çocuk doğurtsalar, siyasal kavganıza, davanıza daha çok katkıları olmaz mı?” sorusunu yönelttiğimde gülerek “Hiç böyle düşünmemiştim. Öyle istiyorlar” yanıtını vermişti... Tıp eğitimi üzerinden kariyer yapan aynı arkadaş, yine içtenlikle o tarihlerde Türkiye’nin sorumluluk ve bakımını üstlenmek zorunda kaldığı, Saddam katliamından kaçmış peşmergelerin kampında yaptıkları bir çalışmadan söz etti. Kadınçocuk odaklı, dünya ortalamasının üzerinde bir bağışıklık sistemi bozukluğundan söz ediyor, Kürtlere özgü, genetik bir hastalık olabileceği heyecanı ile, gazetede bu araştırmanın yayımlanmasını istiyordu. Tıp bilgim sağlık haberciliği ile sınırlı olsa da, genetik bir hastalıktan önce, kampların, yaşamlarının olumsuz koşullarında, beslenme bozukluğu bağlantılı bir bağışıklık sistemi bozukluğu olasılığından söz edince de, kendisini heyecanlandıran, ırkına öz bir hastalık yargısı için elinde hiçbir bulgu olmadığını itiraf etti. Türkan Saylan’ın büyük katkısı olan Çağdaş Yaşam’ın özellikle kız çocuklarını okutma kampanyasında simge olmuş İdil, Merkez köyündeydik. Okuldan çıkan önlüklü çocukları katlayan sayılarla evlerden aynı yaşlarda önlüksüz kalabalıkların da bize doğru koşturduklarına tanıklık ettik. İkili eğitim varsayımı ile o çocukların da okul öğrencisi olduklarını düşünürken, köy muhtarı onların nufusa kayıtsız, okula gidemeyen çocuklar olduklarını açıklayıverdi. Başbakanımız ile Sağlık Bakanımızın “Üç de yetmez, daha çok çocuk, istenmeyenler dahil hamile kalınan tüm çocuklar..” kampanyalarını, kürtaj, sezaryeni Uludere katliamı ile özdeşleştiren vahim suçlamaları ile yasaklı yasa ataklarını, bu kez dindar ve kindar gençlik yetiştirme ataklı olmanın dışında, bir başka biçimde okuma olanağı olmadığı için, bilincime kazınmış bu örnekleri sizlerle paylaşmak istedim. Oysa bilim, çağdaş uygarlık, gelişmişlik kriterlerinde, insan hakları, demokrasinin geçerli olduğu, kadının da haklarının ciddiye alınabildiği ülkelerde, sadece annebaba için değil devlet için de geçerli tek ölçek, “bakabildiğin kadar çocuk” yetiştirmektir. ??? Her eğitim alabilmiş, doğru dürüst mesleği olan insanın iş bulabildiği bizim kuşaklar döneminde, alın teri ile kazananların insan gibi yetiştirebilecekleri çocuk sayısı bir, iki, bilemediniz üçte kalıyordu. Bugünün koşullarında Türkiye’yi dünya büyükleri arasına sokmakla övünen iktidarlarında, ortalamanın üstünde gelir sahibi anne babaların doğru dürüst bakabilecekleri çocuk sayısı ise en az bir eksiği ile ancak geçerli olabilir. Sayın Bakan sorularda sıkışınca annesi ölen çocuğa bakacakları havasını basmış. Kusura kalmasınlar ama Devlet Baba, iktidarlarının 10. yılında çocuklara ilişkin tüm sorumluluklarında, sınıfta çakmış konumda. İktidarlarında yüz binlerce öğretmen kadrosuz, eğitim kalitesi, koşulları diplerde. Türkiye eğitim ölçümlemelerinde OECD ülkeleri içinde en geride, hatta dünya ölçeklerinde bile kendinden yoksul pek çok ülkenin gerisinde. Taze haberler arasında uyuşturucu kullanma yaşının çocuklarımız için 14’e indiği bilgisi vardı. Okullar, çocuklar öylesine sahipsizler ki.. Azılı bir çeteleşme, şiddet gündemde... Çocukları topluma kazandıracak sanatkültürsporda devlet öylesine sosyal devlet olmaktan çıkarılmış ki toplumsal, çocukları kucaklayan projeleri, örgütlenmeleri unutun, okullarda temel dersler seçmeliye alınmış; öğretmen, bina koşulları yokluğu bahanesiyle tümden kaldırılmış.. Benim çocukluğumda bile okullarda tiyatro salonları, piyanolar, spor salonları, müzik başta, kültür etkinlikleri eğitimin olmazsa olmaz parçalarıydılar. Şimdi bir tek paralı okullar ya da varsıl bölgelerin okullarında laboratuvarları, eğitim araçlarını görebiliyoruz... Devletin yasal sorumluluğunu üstlendiği, üstlenmek zorunda olduğu kimsesiz, sokak çocukları, yetiştirme yurtları koşullarına asıl yaramız olan konumlara hiç giremedik. Devletin, bakmadığı, bakamadığı, bir annenin can kazanmadan, evrensel ölçeklerdeki tıbbi durumlara uymuş olarak vazgeçmek zorunda kaldığı çocuğu bile zorla doğurtmak, en büyük devlet suçu değil mi? Ve aramızda sadece gazetecilik kıdemi ile değil, araştırmacı titizliği ile de önde olan Orhan Erinç’in “işine yarayabilir” uyarısı ile elime tutuşturduğu, “12 Eylül Yasası” diye polemik yapmaya çalıştıkları yasa metninin bütününü, gerekçelerini okuduktan sonra iddia ediyorum ki; zaten ortada, kürtaj özgürlüğü anlamına gelebilecek bir durum söz konusu değil. Tam tersi, yasal düzenlememiz insan haklarının bilimsel, evrensel çerçeveleri ile en çok çocuğu korumayı seçmiş. Keyfi kürtajların her türüne ağır yasaklar, cezalar getirmiş. Annenin kendi bedenine sahip çıkma hakkını ise çocuk öncelikli en alt sınırlarda düzenlemiş. Türk Hava Yolları’nda (THY) 305 çalışanın işten atılması ile sonuçlanan eylem sürecinde ilginç gelişmeler yaşanıyor. Önceki gün 305 çalışanı SMS göndererek işten çıkardığını açıklayan THY, dün 100 çalışanı yine SMS yoluyla ‘sehven’ atıldıklarını bildirerek işe geri çağırdı. Raporlu çalışanların geri çağrıldığı bilgisini veren Havaİş Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Yağcı, işten atılan 260 çalışanın tamamının raporlu olduğunu söyledi. Teknik AŞ’den işten atılan 45 çalışan ise zaten işe gitmemezlik etmiyor. Sendikanın basın açıklamasına katılan ve yarım saatlik geçikme ile işe giden personel, kameralarla saptanarak işten atılıyor. Söz konusu çalışanlar arasında da izin günü olduğu halde işten atılanlar var. SDP üyelerinden THY eylemi ALİ AÇAR Küresel destek Öte yandan uluslararası sendikal çevreler grev yasağı konusunda harekete geçti. Uluslararası Taşımacılık İşçileri Sendikaları Konfederasyonu (ITF) ile Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), grev yasağını ILO Konferansı’na taşıma kararı aldı. Yasak 6 Haziran’da ILO tarafından ele alınacak. Ayrıca, sendikanın önceki gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den istediği görüşme talebine de dün akşam saatlerinde ret yanıtı geldi. Pazartesi günü işten atılmalarla ilgili suç duyurusunda bulunacak sendika, THY’nin ‘masaya gelin’ çağrısına da ‘önce işten atılanların tamamı işe alınsın’ yanıtını verdi. 300 THY çalışanın işten atılmasını protesto eden Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) üyesi bir grup, THY’nin Taksim satış ofisini işgal etti. “Grev hakkı engellenemez. Havayolu işçisi yalnız değildir” pankartı açan gruba müdahale eden polis, 14 kişiyi yaka paça gözaltına aldı. Polis, gazetecilerin de görüntü almasını engellemek için satış ofisi önüne çe vik kuvvet ile barikat kurdu. Müdahale sırasında görüntü almaya çalışan bazı gazetecilere de polisin tekme attığı görüldü. Arkadaşlarının gözaltına alınması üzerine kapıyı içeriden kilitledi. Göstericilere eylemi sonlandırma çağrısı yapan polisin olumsuz yanıt alması üzerine gruba müdahale edildi. Bu sırada bazı yurttaşlar da göstericileri alkışlayarak polise “Vurmayın, bunlar ne yaptı size. Vata nı mı sattılar. Yeter bu polis terörü” diye tepki gösterdi. Vekillerden destek CHP’li vekiller Süleyman Çelebi ve Musa Çam ile sanatçı Levent Kırca da işten çıkarılan işçileri ziyaret etti. Çelebi, yaşananları “cinayet” olarak nitelendirdi. DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu ise “Bu durum, haklarımızı korumak için bir ‘ya şimdi ya hiç’ durumudur”dedi. Grev Cenevre’ye taşınıyor MUSTAFA ÇAKIR Destek artıyor Diğer yandan havalimanındaki eyleme pek çok kesimden destek geliyor. BTS çalışanları dün Ankara’da kitlesel basın açıklaması yaparak grev yasağını kınarken, Sendikal Güç Birliği Platformu “Başbakan’a ve hükümete bir kez daha sesleniyoruz; grev yasaklama sevdasından vazgeçin. İşten çıkarılan işçileri işbaşı yaptırın. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanı Gül’e çağrıda bulunuyoruz: Anayasaya ve tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelere aykırı olan bu yasayı veto edin” çağrısında bulundu. Sendika içindeki Gökkuşağı Hareketi de hem sendika yönetimini uyardı hem de THY’ye işten atılanları geri alması konusunda çağrı yaptı. ANKARA Türkiye’de bir gecede çıkarılan ve dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan hava işkolundaki grev, Cenevre’de başlayan 101. Uluslararası Çalışma Konferansı’na taşınacak. Türkiye’nin, grev yasakları, toplusözleşme hakkının önündeki engeller, sendika üyesi olduğu için işten atılan işçiler, tutuklu sendikacılar ve kapatılan sendikalar nedeniyle bu yıl yine Cenevre’deki Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) konferansında “kara listeye” alınacağına dikkat çekildi. “Kara listede” Bangladeş, Kamboçya, Kolombiya, Etiyopya’nın da aralarında bulunduğu ? DİSK Genel Başkanı Ekici “Orada karşılaştığımız herkese sendikal hareketin içinde bulunduğu sıkıntıları, Türkiye’deki demokrasiye yönelik saldırıları aktaracağız” dedi. Ekici, hava işkolundaki yasağı da gündeme taşıyacaklarını belirtti. ülkeler yer alıyor. DİSK, toplantıya Konfederasyon Genel Başkanı Erol Ekici’nin başkanlığındaki bir heyetle katılıyor. Ekici, ILO toplantısında sendikalar adına Türkİş’in konuştuğuna dikkat çekti. Türkİş’ten Türkiye’deki çalışma hayatının sorunlarını dile getirmesini beklediklerini ifade eden Ekici, hava işkolundaki grev yasağını da konferansa taşıyacaklarını söyledi. Ekici, “Bütün dertlerimizin Türkİş tarafından resmi toplantıda dillendirilmesini istiyoruz. Aksi takdirde biz orada karşılaştığımız her insana, dünyada örneği olmayan hava işkolundaki grev yasağını söyleyeceğiz. Katılan herkese anlatacağız” dedi. DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu da Türkiye’nin çalışma hayatında yaşanan sorunlar nedeniyle 87 ve 98 No’lu sözleşmeleri ihlal ettiği için geçmişte ol duğu gibi yine gelişmemiş birçok ülke ile birlikte “kara listeye” alınacağını tahmin ettiklerini söyledi. Serdaroğlu, Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı ile ilgili sorunlar, fabrikalardaki hak ihlalleri, grev yasaklarını da konferansta gündeme getireceklerini belirterek, “Türkiye sendikal sorunları olan bir ülke. Bu bütün ülkeler tarafından da biliniyor” diye konuştu. Serdaroğlu, “kara listeye” alınmasının ardından Türkiye’ye ILO’dan sözleşmeleri ihlal ettiğine ilişkin uyarılar geleceğini, bütün uluslararası çalışmalarda da bu durumun hükümetin karşısına çıkacağını kaydetti. Türkiye futbol pazarı 515 milyon Avro’ya ulaştı Ekonomi Servisi Avrupa fut 100 kişilik ortalama en yüksek kabol pazarı ekonomik zorluklara tılım ve reklam gelirlerindeki artış ile rağmen yüzde 4 büyürken, Türki birleşince ligin gelir sıralamasında ye en yüksek gelir üreten ligler ara ikinci sırada yer aldı. İspanya’nın La sında yer aldı. Deloitte Spor Gru Liga’sı ise yüzde 5 büyümeyle gelirini 1 milyar 718 milyon Avbu’nun ‘21. Yıllık Futbol Finansro’ya çıkardı. İtalya’nın manı Değerlendirmesi’ raSerie A ligindeki poruna göre; Avrupa gelir 2010/11 sezofutbol pazarı 2010/11 ? Deloitte’nin sezonunda gelir açı araştırmasına göre Türkiye nunda 21 milyon Avro artışla 1 milsından 16.9 milyar futbol ligi, en yüksek gelir yar 553 milyon Avro’ya ulaştı. Zorlu ekonomik üreten liglerden biri oldu ve Avro’ya yükseldi. Fransa’nın Liiklime karşın, AvAvrupa futbol pazarında gue 1 kulüplerinin rupa’nın beş büyük sekizinci sırada yer aldı. gelirleri ise yüzde 3 liginin gelirleri topdüşüş ile 1 milyar lamda 181 milyon Av40 milyon Avro’ya gero artarak 8.6 milyar Avriledi. Beş büyük ligin dışında ro’ya yükseldi. İngiliz Premier Ligi 2.5 milyar Av ise Rusya 614 milyon Avro, Türkiro gelir ile dünya futbolunda lider lig ye 515 milyon Avro ve Hollanda 431 olmayı sürdürdü. Alman Bundesli milyon Avro ile en yüksek gelir ürega Ligi Avrupa futbolundaki 42 bin ten ligler oldu. İtalyan Alfa Romeo’ya Türk imzası Hollanda’da yaşayan Türk tasarımcı Uğur Şahin, İtalyan otomobil üreticisi Alfa Romeo’ya yaptığı yeni tasarım ile dikkatleri çekiyor. Uğur Şahin imzalı Alfa Romeo C12 GTS, fütüristik tasarıma sahip. Yaklaşık 6 yıldır Hollanda’da faaliyet gösteren Türk tasarımcı Şahin, Alfa Romeo C12 GTS adını verdiği yeni tasarımıyla ilgili şu bilgileri verdi: Statik konumda bile ‘hareket ediyor’ izlenimi veren Alfa Romeo C12 GTS, ikonik Alfa Romeo ızgarasından doğarak otomobilin arka tarafına doğru akıp giden ve etrafını çevreleyen organik çizgileriyle dikkat çekiyor. Alfa Romeo C12 GTS’nin profilinde otomobilin üst ve alt kısmını ayıran düz bir çizgi bulunuyor. KISA... KISA... Eczacılıkta yeni dönem Türkiye’de eczacılık alanında yeni bir dönemi başlatacak Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun TBMM’nin onayıyla yürürlüğe girdi. Yasaya göre eczaneler şehir merkezlerinde birikmeyecek. 35 bin kişiye bir eczane düşecek. Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış tüm ilaçlar sadece ve sadece eczanelerde satılacak. Türk Eczacıları Birliği Genel Başkanı Erdoğan Çolak, böylelikle kırsal kesimde yaşayanların eczacı danışmanlığına ve ilaca daha kolay ulaşmasının sağlanacağını söyledi. Avrupa diken üstünde Ekonomi Servisi Avro krizinin vurduğu ülkelerden İspanya’da bütçe kesintilerini protesto eden kömür madeni işçilerinin başlattığı grev devam ediyor. Madencilik sektörü için resmi kalkınma yardımlarındaki sert düşüşler üzerine eylem kararı alan madenciler başkent Madrid’de polisle çatıştı. Sendikalar, hükümetin öngördüğü 111 milyon Avro’luk kesintinin sektörde yaklaşık 25 bin kişiyi işsiz bırakacağını savunuyor. IMF Başkanı Christine Lagarde ise “İspanya için yardım projesi yok” dedi. Öte yandan Yunanistan’da enerji piyasası düzenleme kuruluşu enerji sisteminin çökebileceği uyarısında bulundu. Uluslararası Af Örgütü ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, ülkede yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın tırmanışa geçtiğini ifade etti. Yunan seçimleri yaklaşırken anket sonuçları da çelişiyor. Avrupa Birliği’nin bütçe disiplinini güçlendirmeyi hedefleyen hükümetler arası anlaşmaya ilişkin İrlanda’da düzenlenen referandum için ise oy sayımına başlandı. Hükümet kaynaklarına göre referandumdan ‘evet’ oyu çıktı. Yapı Kredi’ye yaz saati geldi Yapı Kredi, 04 Haziran 30 Eylül arasında şube çalışma saatlerinde yaz dönemi uygulamasına geçiyor. Banka, yaz süresince öğle saatlerinde seçilmiş şubelerinde yeni bir saat düzenlemesine gidecek. Öğle saatlerinde şubelerinden alınan hizmetlerin çok büyük oranının alternatif dağıtım kanallarıyla yapılmasının mümkün olduğu sonucuna ulaşan banka, yaz döneminde ilgili hizmetleri şube dışı kanallarından verecek. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear