23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 HAZİRAN 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA ÇEVRECİLİKLE KURULAN KÖPRÜLER 9 BAKAN DİNÇER AÇIKLADI İlkyardım noktası gibi Türklerle iletişim kurmak çok kolay GoetheEnstitüsü, Almanya’nın dünya çapında etkinlik gösteren kültür enstitüsü olarak dikkat çekiyor. Almancanın yurtdışında öğrenilmesini teşvik eden enstitü uluslararası kültürel işbirliği çalışmalarına da katkıda bulunuyor. Goethe enstitüleri, Goethe merkezleri, kültür toplulukları, okuma salonları, dil öğrenim ve sınav merkezlerinden oluşan ağımızla yurtdışı kültür ve eğitim politikasının başlıca görevlerini üstleniyor. Almanca, hızlandırılmış Almanca, B1, B2, C1 sınavlarına hazırlık kursları Türkiye’den Almanya’ya gidecek eşlere yönelik aile birleşimi kursları Almanya’yla ilgili kültürel ve toplumsal konularda bilgi edinebildiğiniz kütüphanesi bulunan Goethe Enstitüsü’nün İzmir İstanbul ve Ankara’da olmak üzere 3 şubesi bulunuyor. Goethe Enstitüsü’de çalışan 22 yaşındaki Christina Trappe ile küçük bir söyleşi yaptık. Türkiye’ye Almanya’nın hangi şehrinden geldiniz? Thüringen şehrinden geldim. Ne zamandır Türkiye’de yaşıyorsunuz? 2.5 aydır Acıbadem’de oturuyorum. Türkiye’ye ne yapmak için geldiniz? Almanya’da ne okuyordunuz? Staj yapmak için geldim. Avrupa çalışmaları bölümünde okuyorum. Neden Türkiye’yi seçtiniz? Türkiye’yi seçme sebebim dilin ve kültürün beni etkilemesi. Türkiye’ye geldiğinizde hangi problemleri yaşadınız? Çok fazla ulaşım aracı var ve fazla karmaşık. İstanbul büyük bir şehir ve trafiği çok yoğun. Bazen Almanya’daki organizasyonu özlüyorum. Türklerle ilgili izlenimleriniz neler? İnsanlar çok rahat ve esnek. Ayrıca çok kolay iletişim kurabiliyorsunuz. Stajınız bittikten sonra Türkiye’de kalmak istiyor musunuz? Almanya’daki okulumu bitirince birkaç yıl Türkiye’de yaşamayı düşünüyorum. TürkAlman Kitabevi’nin sahibi Thomas Mühlbauer’in babası (Franz Mühlbauer) Avusturyalı, annesi Almandır. Franz Mühlbauer Tünel’de yaşlı bir kadının kitap dükkânında çalışmaya başlar. Daha sonra ise Marlene adlı genç bir Alman kadın ile evlenir. Çiftin üç erkek çocuğu olur. Franz Mühlbauer 1955 yılında Türk Alman Kitabevi’ni kurarak ailesiyle Türkiye’de yaşamaya karar veriyor. 1961 yılında Franz Mühlbauer kalp krizinden ölür ve yerine büyük oğlu Joseph Mühlbauer geçer. Joseph Mühlbauer daha sonra da kitapevinin idaresini küçük kardeşi Thomas Mühlbauer’e bırakır. Kitabevini işleten Thomas Mühlbauer ile küçük bir söyleşi yaptık. Nerede doğdunuz? Ben Türkiye’de doğdum ve burada büyüdüm. Hangi okula gittiniz? Alman Lisesine gittim. Bu kitapevi ne zaman kuruldu ? Bu kitapevi babam tarafından 1955 yılında kuruldu. Almanca kitapları nereden alıyorsunuz? Kitapları Almanya’dan getirtiyorum. Sizce bu kitabevinin Almanların Türkiye’ ye uyum sağlama aşamasında nasıl bir yararı oluyor? İlkyardım noktası gibidir, Almanların soruları veya sorunları olduğunda gelip bize sorabiliyorlar ve biz de onlara elimizden geldiğince yardım ediyoruz. Ayrıca burada Almanca eğitim veren okulların ders kitaplarını da bulabilirsiniz. Seçmeli dersler belirleniyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ortaokullarda okutulacak seçmeli derslerin 1 hafta 10 gün içerisinde belirleneceğini söyledi. Öğretmenler, eğitim seminerlerine video konferansla katılan Dinçer’i protesto ederek salonları terk ettiler. Okulların kapanmasıyla birlikte sınıf ve okulöncesi öğretmenleri için Milli Eğitim Bakanlığı’nca düzenlenen üç haftalık 4+4+4 eğitimi başladı. Önceki gün eğitimin ilk gününde, yurdun dört bir yanında tüm sendikalara üye öğretmenler bakanlık uygulamalarını “Açıklamalarıyla öğretmenleri hedef haline getiren Bakan Dinçer’in söylediklerini, o bizim sesimizi duyana dek dinlemeyeceğiz” sözleri ile protesto ederek salonları terk etti. Protesto sırasında il ve ilçe milli eğitim müdürlerinin öğretmenlere engel olmaya çalışması dikkat çekti. Öğretmen boykotunu örgütleyen EğitimSen, hükümete yakın sendikaların bile destek verdiğini belirterek, “Protesto, ülke genelinde yüzde 90 oranında başarılı olmuştur” açıklamasını yaptı. Dinçer, salonlarda kalan öğretmenlere video konferans sistemi ile verdiği eğitimde, “Ağustos ayında 40 bin öğretmen daha alacağız” diye konuştu. Öğretmenlere “Kasım, aralık aylarında çocuklara okuma öğretmek için yarışmamaları” uyarısında bulunan Dinçer, “Yıl sonuna doğru okumalarını istiyoruz. Özellikle birinci yarıda çocuklarımıza daha çok oynamayı, okulu sevmeyi öğretiniz” dedi. Dinçer seçmeli derslerle ilgili olarak “Yakında 1 hafta, 10 günlük süre içerisinde, özellikle ortaokullardaki seçimlik dersleri paylaştığımız zaman göreceksiniz” dedi. Boğazdan yılda 50 bini aşkın gemi geçiyor. Bu gemilerin beşte biri petrol ve tehlikeli atık taşıyor 14 gemiyle atık savaşı Gemilerden kontrolsüz şekilde denize bırakılan atıklar her geçen gün doğa için daha fazla tehdit oluşturuyor. Kıtalararası geçişler ve ülkelerarası ticaret açısından büyük bir öneme sahip olan, yılda 50 bini aşkın geminin geçtiği İstanbul boğazı da elbette bu kirlilikten payını alıyor. Boğazı kullanan gemilerin beşte biri petrol ve tehlikeli atık taşıyor… İstanbul il sınırları içerisindeki tüm limanlarda, demir yerlerinde ve iskelelerdeki deniz araçlarında oluşan petrol ve petrol türevi bulaşmış atıkların arıtılması görevini ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSTAÇ A.Ş. (İstanbul Çevre Yönetimi Sanayi ve Ticaret A.Ş.) tarafından kurulan “Haydarpaşa Atık Kabul Tesisi” üstleniyor. 2005 yılında Haydarpaşa Liman Sahası içerisinde inşa edilip 2006 yılında faaliyete geçen tesisin amacı, gemi atıklarının kontrolü ile deniz kirliliğinin önüne geçilmesi ve arıtma neticesinde elde edilen petrol ve petrol türevli ürünlerin Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan lisans alan bertaraf tesislerinde ikincil yakıt olarak kullanarak ekonomik kazanç sağlamak. Atık alım hizmetine 3 gemiyle başlayan Haydarpaşa Atık Kabul Tesisi günümüzde 14 gemiyle hizmet veriyor. Tesisin faaliyetlerini “Atık Alım Birimi” ve “Atık Kabul Tesisi” çalışanlarıyla konuştuk: Tesise hangi tür atıklar kabul ediliyor? Gemilerin normal faaliyetinden kaynaklanan başta petrol ve petrol türevli atıklar olmak üzere (sintine, slaç, atık yağ, slop vb.), pis su (lavabo, WC suyu) ve katı atıkları (çöp) alıyoruz. Alınan atıkları ne yapıyorsunuz? Topladığımız atıkları Haydarpaşa Atık Kabul Tesisi’nde fiziksel ve kimyasal ayrıştırmadan geçirerek susuzlaştırıyor ve ekonomiye geri kazandırıyoruz. Toplanan atıkların arıtılması sırasında çıkan tank dibi çamurlarına ne yapılıyor? Tank dibi çamurları ve diğer kontamine olmuş atıklar lisanslı bertaraf tesislerinde yakılıyor. Atık alım hizmet bedeli için hangi kriterler söz konusu? Geminin GRT’sine (Gross Ton), vereceği atığın cinsi ve miktarına göre ödeme yapılması gerekiyor. Denizciler gemilerin GRT’sine göre 80 Euro ile 720 Euro arası atık alım hizmet bedeli öderler. Atık miktarı arttıkça ödeyecekleri miktar da artar. Bu hizmet bedeline denizcilerin tepkisi ne oluyor? Türkiye bu konuda en cüzi ücretleri almasına rağmen denizciler bu ücretleri yüksek buluyorlar. Aslında denizciler atık konusunu fazla önemsemiyorlar ve bu konuda sorumsuzca ve bilinçsizce hareket ediyorlar. İSTAÇ A.Ş. yalnızca 3 ana başlık altındaki atıkları almak için lisansa sahip. Peki, gemiler kabul edilmeyen atıkları ne yapıyor? Gemiler, almak için lisansımızın olmadığı atıkları, gittikleri yurtdışı limanlarında vermeye çalışıyorlar. Sonuçta bu tür atıkların kabul edildiği limanlar da var. Fakat bu tür atıkların akıbeti çok da belli değil. Atık toplama hizmetini kullanmayanlar atıklarını denize boşaltırlarsa ne olur? Elbette deniz ekosistemine çok büyük zarar verirler ve denizlerle beraber atığın ulaştığı her yeri kirletirler. Dünyanın neresinde olursa olsun denize atık basımı tespit edildiği anda hemen ceza kesilir ve kirletenlere tüm temizlik masrafları ödettirilir. Peki ceza kesilecek gemileri nasıl tespit ediyorsunuz? Aslında bu konu atık alım hizmetinin dışında. İstanbul’da Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı yasal olmayan deşarjları tespit etmek için 3 adet çevre kontrol teknesi ve 1 adet çevre kontrol helikopteri kullanıyor. Radar sistemi ve uydudan da tespitler yapılabiliyor. Bir günde ortalama kaç gemiden atık topluyorsunuz? Gün içinde ortalama 15 gemiden atık alıyoruz. Fakat günde 3040 gemiye hizmet verebilecek durumdayız. Fatih, 2014’te tamamlanacak Dinçer ayrıca, BDP Van Milletvekili Özdal Üçer’in soru önergesine verdiği yanıtta, Fatih Projesi’nin finansmanının Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın evrensel hizmet fonundan karşılandığını kaydetti. Dinçer, projenin 2014 yılı sonuna kadar tamamlanmasının planlandığını belirtti. ÖSYM BAŞKANI PROF.DR. DEMİR: ‘Mağduriyet yok’ Çevrecilikle kurulan köprüler TÜRKİYE VE ALMANYA, bu iki ülkeden okulların ve günlük gazetelerin katılacağı uluslararası bir çevre ve medya projesidir. Almanya’dan beş ve Türkiye’den de katılan beş okulun ortaklığı sonucunda iki ülke gençleri bir araya gelip ‘Devamlılık ve Çevre’, ‘Kültürlerarası İlişkiler’ ve ‘Medya’ konularını işleyecekler. Projeye Türkiye’den Özel Alev Lisesi, Kartal Anadolu Lisesi, Cağaloğlu Anadolu Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi ve İzmir’den TAKEV Lisesi katılıyor. Projenin bu bölümünde Almanya’dan Bodensee Gymnasium ve Kartal Anadolu Lisesi’nden öğrenciler Haydarpaşa Katı Atık Kabul Tesisi’nde bir araştırma yaptılar. Kartal Anadolu Lisesi: Onur Sedat Kurt, Berk Tunahan Kocamaz, Çağatay Güven Şahin, Mustafa Barış Özer, Sena Yontar, Onurcan Demirdoğan, Can Deniz Oğuz, Eren Tepedelen, Arkın Erdi Eren, İlke Çulha, Ecemnaz Ayangil, Eda Ceylan, Ecem Esen, Elif Merve Ertekin, Gizem Güreşen, Lara Kılıç, Elif Ulusaraç. Bodensee Gynasium: Said Göksu, Lorenz Haase, Samuel Hofer, Jonas Hübl, Nathalie Lombardo, Andre Magg, Valentin Metzer, Zekican Öztürk, Luca Schediwy, Sarah Skeli, Marie Nike Strutz, Annika Will, Beatrice Süss, Vanessa Wenger, Merle Tandler. Sistem nasıl işliyor Gemi atıklarıyla ilgili çıkarılan yönetmelik MARPOL Uluslararası Sözleşmesi ile belirlenmiş. Bu sözleşme 6 eke sahip. Ancak İSTAÇ A.Ş. bu eklerden Ek1, Ek4 ve Ek5 kapsamındaki atıkları almak için lisansa sahip. Ek1 petrol ve petrol türevli, Ek4 pis su, Ek5 ise çöp atıklarını (katı atıkları) kapsıyor. Gemilerde en çok sintine atığı üretiliyor; sintinenin içerisinde rutin olarak yapılan kazan, seperatör, evaparatör ve filtrelerin temizliğinden kaynaklanan kimyasal sıvı atıklar, makine dairesi ve tankların günlük temizliğinden kaynaklanan kimyasal sıvı atıklar bulunuyor. Haydarpaşa Atık Kabul Tesisi’nin görevi ise atıkları özel gemilerle alıp daha zararsız hale getirmek. Atık alma gemileri, türüne göre en uygun ve en güvenli biçimde atığı almak üzere özel olarak tasarlanmış. İlk olarak atık verecek geminin 24 saat önceden atık talep formunu doldurması gerekiyor. Atık alım gemileri, atığı alacağı gemiyle temas kurarak gerekli koordinat ve varış bilgilerini ediniyor. Bu arada atık alınacak olan geminin gerekli hazırlıkları yapması gerekiyor. Atık alım gemileri, alınacak atığın cinsine göre değişik bölmeler içeriyor. Gemilerden alınan sintine, atık yağ, slaç, kirli balast, slop, pis su ve çöp atıkları ayrı ayrı bölmelere alınıyor. Atık transferi yapılırken atıktan numune alınıp gelen atığın bildirilen normlara uygun olup olmadığı kontrol ediliyor. Transfer bittikten sonra atık veren gemiye uluslararası geçerliliği olan “Atık Transfer Form”u veriliyor. İşlem tamamlandıktan sonra atıklar kabul tesisine aktarılıyor. Katı ve sıvı ayrımı önemli Tesise getirilen atıklar kolektör ve pompa vasıtasıyla depolama tanklarına alınıyor ardından ısıtma ünitesine gidiyor. Dekantör ünitesinde atığın bünyesinde bulunan tortu alınmaya çalışılıyor. Dekantör katı ve sıvı ayrışımı yaptığı için atık 2 faza ayrılıyor. Bunlardan katı faz lisanslı bertaraf tesislerine gönderiliyor. Sıvı faz ise depolama tankına alınıp susuzlaştırma işlemi için seperatör ünitesine yollanıyor. Kimyasal arıtma ünitesinde suyun pH’si ayarlanarak kimyasal durultucu tankına alınıyor. Burada oluşan çamur kek kıvamına getirildikten sonra poşetlenerek çamur bertaraf tesislerine gönderiliyor. Laboratuvar ünitesinde Atık Kabul Tesisi’ne getirilen MARPOL 73/78 kapsamında bulunan petrol türevi bulaşmış atık sular (sintine, slop, kirli balast, slaç vb.) tesise kabul edilmeden önce çalışanların sağlığını etkilememesi, makine aksamına zarar vermemesi, etkili bir bertaraf işlemi sağlanması için testlere tabi tutularak tesise kabul ediliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı (AOBP) uygulamasının kaldırılması ile ilgili olarak “Başarılı öğrencinin diploma notu da sınavdan aldığı puanı da yüksektir. Mağduriyet söz konusu değil” diye konuştu. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Demir, önümüzdeki iki hafta sonu yapılacak lisans yerleştirme sınavları öncesinde ÖSYM Kılavuzu’nda yapılan değişiklik ile ilgili açıklamalarda bulundu. AA’nın haberine göre Demir, “Başarılı bir öğrencinin diploma notu da YGS’den veya LYS’den aldığı puanlar da yüksektir. Aynı şekilde daha az başarılı bir öğrencinin YGS ya da LYS puanları da diploma notu da fazla değildir. Dolayısıyla herhangi bir mağduriyet söz konusu değil. Geçmişte ‘İyi okullara daha yüksek puan, daha az başarılı okullara daha az puan’ algısı oluşuyordu. Meclis iradesi, ‘bu hesabı yapmayın, doğrudan diploma notu neyse ortaöğretim başarı puanını hesaplayın ve bunu yüzde 12 ile çarparak yerleştirme puanına ekleyin’ diye bir düzenleme getirdi” dedi. Demir, sınavlarda esas olarak her zaman kişinin başarısının söz konusu olduğunu belirterek, “Ama ağırlıklandırmada bir miktar okulun yani okuldaki arkadaşlarının da etkisi oluyordu. Şimdi bu olmayacak, doğrudan kendi başarısı, diploma notu neyse o 5 ile çarpılarak ortaöğretim başarı puanı bulunacak. Onun da yüzde 12’si yerleştirme puanına ilave edilecek” diye konuştu. ‘TÜRKİYE’DE SAĞLIK’ RAPORU : ‘Sistem işlemiyor’ İstanbul Haber Servisi Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ile Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Çarkoğlu tarafından hazırlanan “Türkiye’de Sağlık: Toplumbilimsel bir değerlendirme” başlıklı raporun sonuçları açıklandı. Rapora göre ülkemizdeki sağlık sistemini yetersiz veya kısmen yetersiz görenlerin, bu alanda reform yapılması gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 43. Sağlık sistemini yeterli kabul edenlerin oranı yüzde 35, kararsız olanların oranı ise yüzde 19. Katılımcıların yüzde 43’ünün ise doktorların kendi kazançlarını düşündükleri kanısında oldukları ortaya çıktı. Genç nüfus nedeniyle genel sağlık hissiyatının fazla olduğunu belirten Prof. Ersin Kalaycıoğlu, “Eğitim ve sağlık sistemlerine duyulan güven çok yaygınmış gibi durmaktadır. Ancak doktorlara, hastane ve kliniklere, diğer sağlık personeline, sağlık sisteminin çeşitli işlevlerinden duyulan memnuniyet sorgulandığında bu durumun bir miktarda olsa değiştiği, memnuniyetin duyulan güvenle paralel gitmediği görülmektedir” dedi. Rapora göre, ülkemizdeki en büyük sorunların başında ise “işsizlik, terör/ulusal güvenlik ve enflasyon/hayat pahalılığı” geliyor. Raporda, toplumun yüzde 60’a yakınının kendisini “mutlu”, yüzde 75’e yakınının ise kendisini “sağlıklı” hissettiği belirtildi. Atıklar “Kabul Tesisi”nde ayrıştırılıyor Laboratuvarda çalışma şartlarınız nasıl? Burası 24 saat hizmet veren bir tesis olduğundan vardiyalı çalışma sistemi uygulanıyor. Tesiste her türlü ihtiyacımızı karşılayacak olanaklar mevcut. Sağlığınız açısından zararları var mı? Tesisimizde sağlık ve iş güvenliği tedbirlerini en üst düzeyde tuttuğumuzdan yaptığımız işler sağlığımız için tehdit oluşturmuyor. Ayrıştırma işlemini anlatır mısınız? Öncelikle atığın türünü anlamak için testler yapıyoruz. Ayrıca yürüttüğümüz bazı projeler var. Amacımız daha fazla atık ayrıştırabilmek. 2005’ten önce bir arıtma tesisi var mıydı? 2005 yılından önce bu iş özel kurumlarca yapılıyordu. Peki yeni bir tesis kurulması planlanıyor mu? Tuzla’ya daha büyük kapasitede tesisi kurmayı planlıyoruz. TEKRAR KULLANILIYORLAR Petrol ve petrol türevi atıkların toplanmasıyla elde edilen yakıtlar tekrar kullanılıyor. Toplanan pis sular İSKİ kolektörüne bağlanarak biyolojik atıklardan arınması ve doğaya dönüşümü sağlanıyor. Çöpler ise toplanıp depolanıyor ve çıkan gazla da elektrik üretiliyor. Ayrıca tesise yüzde 60 ile yüzde 90 arasında su oranıyla giren yağ yüzde 10 su oranıyla çıkıyor. Sulu yağ kullanılamazken susuz yağ inşaat sektöründe, boya sektöründe ve yakıt kalitesini arttırmakta kullanılıyor. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear