23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 HAZİRAN 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Meclis’e seslenen CHP Milletvekili Balbay ‘Dün Yassıada varsa, bugün Silivri var’ dedi 5 özgürlük” masallarıyla uyutulduk. Oysa tüm bunlar en büyük kazanımımız olan özgürlükçü laiklik kavramını yaşama geçirmekle olurdu... Belki şimdilerde yavaş yavaş anlar olduk! Siyasal İslamın günlük yaşamımıza ne denli etki yaptığını, ÖDP Eşbaşkanı Alper Taş çok güzel yorumluyor: “Biz devletçi laikliğe ve siyasal İslamın gündelik hayatı dindarlaştırmasına karşı özgürlükçü laikliği savunuyoruz. Alevilerin ve dini inanca sahip olmayanların da kendilerini özgürce ifade edebilecekleri; Diyanet İşleri’nin kaldırıldığı, din derslerinin zorunlu olmadığı bir laiklik bizim isteğimiz...” ??? Demokrasi ve özgürlükler... Bitmek tükenmek bilmeyen KCK operasyonları, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, adına ister “Türkiye” ister “Güneydoğu” ister “Kürt sorunu” deyin, akan kanın durması için attığı adım çok önemlidir. Ben, bu konuda Kılıçdaroğlu’nu destekliyorum... Bugün Türkiye’de özel yetkili mahkemeler yeni bir “vesayeti” akıllara getirdi. Bunu ben değil Başbakan Erdoğan ve AKP’li bakanlar söylüyor. Uzun tutukluluk süreleri, sorgusu beş yıldır bitmemiş davalar... Her şey MİT Müsteşarı Hakan Fidan olayıyla başladı... ??? Hep söylediğim gibi elbet silahlı terör örgütleriyle mücadele edilecek. Elbet faili meçhul cinayetler aydınlatılacak, sorumlulardan hesap sorulacak... Elbet darbeciler yargılanıp cezalandırılacak... Peki, elinde kalemden ya da açtıkları pankarttan başka bir şey bulunmayanlar, gözaltına alınıp ardından tutuklanacak mı? Olayın özü bu! Dışlayıcı ve ötekileştirici bir dil kullanmak, sürekli ev basarak insanları tedirgin edip, kardeşleri birbirine düşman etmek Türkiye’ye zarar verir! Daha çok çocuklarımız ölür! Akan kan üzerinden siyaset yapmak hiç kimseye bir şey kazandırmaz... ??? Siz de bakın çocuklar gibi göğe... Bakarken gözlerinizi yumun... Bir gece düşünün... Bir ırmak gibi akan zamanı... İçinizden geçen bulutları... Umudu yakalamaya çalışın! Hücresinden söz aldı ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, dün TBMM Genel Kurulu’nda milletvekili arkadaşlarına Malatya Milletvekili Veli Ağbaba aracılığıyla seslenirken “Dün Yassıada varsa, bugün Silivri var” dedi. Ağbaba dün gündem dışı söz alarak kürsüye çıktığında “Bir ilki gerçekleştiriyoruz. Halkın oylarıyla seçilmiş bir miletvekili demir parmaklıklar arkasından sesleniyor” derken Balbay’ın mesajını okudu. Balbay “TBMM’nin 24. döneminin vücut bulmasını sağlayan 12 Haziran seçimlerinin yıldönümü nedeniyle Silivri’den söz almış bulunuyorum” derken, milletvekili arkadaşlarına şöyle seslendi: Ülkemizin zaman zaman içinden geçtiği olağanüstü dönemlerden birini daha yaşıyoruz. Şu anda oturduğunuz koltuklarda 8 eksik var. Bir yıldır o koltuklar boş. Bir okulda, sınıftaki öğrencilerden birkaçı sürekli gelmiyorsa, onlarla geçmişte sorun yaşamış arkadaşları bile telaşlanır, nedenini öğrenmeye çalışır. Hele onların okula gelmesini sağlamak için kendilerinin yapabileceği bir şey varsa, bir an bile durmazlar. Ülke yönetiminin kalbi olan parlamentonun eksikliklerini gidermek sizin sorumluluğunuz değilse, kimindir? Sizden hiçbir kişisel talepte bulunmuyorum, sadece elinizi oylama düğmesine koyup bu sorunun yanıtını vermenizi diliyorum. Oylamada çıkacak sonuç kabulümdür. Yüce Meclis’in kendisine iş edindiği konulardan birinin Türkiye’nin yakın geçmişindeki bütün karanlık noktaları araştırmak olduğunu görüyorum. Geçmişteki hukuksuzluklar, faili meçhul karanlık olaylar elbette araştırılmalı. Ancak bugünü de unutmamanızı dilerim. Silivri’de görülmekte olan davalarla ilgili hepinizin kafasında belli bir ‘VEKİL MAAŞINI KABUL EDEMEM’ ? Ben, partim CHP’nin İzmir 2. bölgede aday göstermesiyle her iki seçmenden birinin oyunu alarak milletvekili seçildim. Yargı onayladı. Sizler de onaylayıp özlük haklarımı verdiniz. Ancak gelinen noktada beni demir parmaklıkların arkasında bırakan mevcut durumu kabullenerek siz bana şunu söylüyorsunuz: Hiçbir faaliyete katılmadan maaşını al! Bu benim ahlaken kabul edebileceğim bir durum değil. Silivri’de beni en çok meşgul eden konulardan biri bu. Siyaset bir takım oyunuysa siz bana ‘Sen ilk 11’in içinde sahadasın ama topa dokunman yasak’ diyorsunuz. Siyasal İslama Karşı Özgürlükçü Laiklik... Bazen bulutlar geçiyor içimden, zamanın akan suyu gibi sevdaların altüst olduğu uzun yolculukları anımsatan. Bir türkü, bir şiir gençlik yıllarımdan kalan... Çocuklar göğe bakıyor çünkü bakmak yasak değil! Bir gecenin içinde, karanlıkta parlayan kocaman gözler görürsün. Yaşama ilişkin ne varsa, acı, hüzün ve umut! Gecenin geç saatinde, bir film geri geliyor, yorgun ve perişan, biraz da kırılgan... Bir kadın başını eğiyor, bir baba gözlerini tavana dikmiş, düşünüyor. Zindandaki çocuğunu, çocuklarını... Yaşamı... ??? Yalova’da polisin sıktığı biber gazıyla yaşamını yitiren Çayan Birben’in babası Ahmet Birben böyle bir gecenin içinde soruyor: “Oğlumun hesabını kim verecek?” ÖDP’li Ahmet Birben’in astım hastası oğlu Çayan, “Ben astım hastasıyım, biber gazı sıkmayın” demesine karşın polis hiç umursamamış... Sıkmış gazı ve Çayan ölmüş... Yalova Devlet Hastanesi de rapor vermiş: “Çayan Birben beyin kanaması sonucu öldü!” ??? Nice genç ölümleri gördük, işkenceleri, darağacında asılan gençleri... Acıyı! Filistin askısını! Bir mor menekşeye benzeyen çocukları, şehit cenazelerini, 15 yaşında çocuk ölümlerini... Metin Lokumcu öğretmenin yine biber gazı sonucu kalp krizi geçirerek yaşama gözlerini yumduğunu... ??? Hopalı çevrecilerin “terör örgütü yaftası”yla gözaltına alınıp tutuklanmalarını... Demokrasinin laiklik temelinde yükseleceğini çok geç anladık. Özgürlükçü laikliğin, siyasal İslamın önünde bir engel olacağını kavrayamadık!.. Eşitlik ve özgürlük temelinde bir Türkiye yaratılacağının hesabını yapmadık... Sermayeemek çelişkisini elimizin tersiyle itip “demokrasi ve ? Ben Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı yönettiği, adım adım modern Türkiye’nin temellerini attığı bu Meclis’te halkı temsil etme görevini yerine getirmek istiyorum. Özgürlükte yeri geldikçe dile getirdiğim, yazdığım ‘En kötü Meclis bile kapalı bir Meclis’ten iyidir’ sözünü huzurunuzda bir kez daha vurguluyor, daha güzel bir Türkiye için Meclis zemininde her şeyi özgürce konuşacağımız günlerin özlemiyle hepinize saygılar sunuyorum. AKP’LİLER LAF ATTI yargı var. Gerçek şudur; diye başlayıp zamanınızı almayacağım. Silivri davalarının ne kadar süreceğini sizin çalışmalarınızdan bir benzetmeyle anlatacağım. Düşünün ki, 50 maddelik bir yasayı görüşüyorsunuz. Her maddeyi oyladığınızda iki yeni madde daha ekleniyor. Böyle bir görüşmeyi ne zaman tamamlarsınız? İşte Silivri davaları bu mantıkla devam ediyor. Üst üste yığılan iddianamelerin içeriği ise insanların düşüncelerinin, mesleklerinin, sosyal yaşamlarının suç sayıldığı bir hukuksuzluklar zincirinden ibaret. Bu tabloya bakıp ‘Hukuk işliyor’ diyebilir misiniz? Sık sık Meclis gündemine gelen yakın tarihimizdeki siyasi davalardan hangisi için ‘Hukukiydi’ diyebiliyorsunuz? Dün Yassıda varsa, bugün Silivri var. Dün sıkıyönetim mahkemeleri varsa, bugün özel yetkili mahkemeler var. Seçimler demokrasinin en önemli unsurudur. Ancak bir seçimin gerçekte demokratik olabilmesi için halkın ira desinin eksiksiz parlamentoya yansıması gerekir. Bugün dünyanın her ülkesinde seçim vardır ama her ülkede demokrasi yoktur. Demokrasinin kalitesi iktidar partisinin aldığı oy oranıyla ölçülmez. Bugün de en çok tartıştığımız Suriye’de Devlet Başkanı Esad’ı o koltukta tutan gücün halktan aldığı oy oranının yüzde 90’ın üzerinde olduğunu anımsatmak isterim. Mısır’ın devrik başkanı Hüsnü Mübarek üst üste 5 seçimden yine yüzde 90’lık seçim başarısıyla çıkmıştı. Demokrasilerde bir siyasetçi kendisi gibi düşünenlerin verdiği destek kadar değil, kendisi gibi düşünmeyenlerin duyduğu saygı kadar büyüktür. Bu yapıdaki siyasetçilerle Meclis’in ortak paydalarının artacağına ve iç barışın sağlamlaşacağına inanıyorum. ğbaba mesajı okurken bazı AKP’liler “Ayıp, ayıp”, “Maaşını almasın o zaman” diye laf attı. CHP’liler “Sana ayıp” karşılığını verirken, CHP’li Muharrem İnce de “Ahlakla uyuşuyor mu” diye tepki gösterdi. Milletvekilleri Dilek Akagün Yılmaz ve Bülent Kuşoğlu, 8 milletvekilinin tutuklu olmasının “utanç kaynağı” olduğunu söyledi. BDP’li Hasip Kaplan da “Eğer özel yetkili mahkemeler milletin iradesinin üstündeyse ben buna isyan ediyorum. 8 milletvekilinin hâlâ tutuklu olması Meclis’in ayıbıdır, bütün partilerin ayıbıdır. Bu ayıp milli iradeye saygının tecelli etmemesinin de ayıbıdır” dedi. A ? Ağbaba, konuşmasını sürdürürken süresinin bitmesi nedeniyle mikrofon otomatik olarak kapandı. Ek süre istemeyen Ağbaba, Balbay’ın mesajlarını kürsüden okumaya devam ederek tamamladı. Ağbaba, Twitter hesabından konuşması sırasında mikrofonun kapatılmasını kınadı. TBMM’nin önünde 8 milletvekilinin bir yıldır tutuklu olması protesto edildi ‘Milli iradeye özgürlük’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Ankara İl Örgütü, 12 Haziran seçimlerinin birinci yıldönümünde 8 milletvekilinin halen tutuklu olmasını TBMM’nin önünde protesto etti. CHP Ankara İl Başkanı Zeki Alçın, Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın arasında bulunduğu tutuklu milletvekillerinin özgürlüklerine kavuşmasını, milli iradenin hapsine son verilmesini istedi. CHP üyesi bir grup, dün Meclis’in Çankaya Kapısı’nda bulunan Milli Egemenlik Parkı’nda toplanarak tutuklu vekil eylemi yaptı. Eyleme, CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, genel başkan yardımcıları Gökhan Günaydın, Erdoğan Toprak ile milletvekilleri Levent Gök, Veli Ağbaba, Süleyman Çelebi, Mahmut Tanal, Gürkut Acar ve Malik Ecder Özdemir katılarak destek verdi. Cumhuriyet okurları ile çalışanları da eylemde yer aldı. Gruptakiler, “Balbay’a, Haberal’a, halkın iradesine özgürlük”, “Milli irade tutuklanamaz”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Balbay çıkacak, yine yazacak”, “Cumhuriyet değil, AKP yıkılacak” sloganları attı. İl Başkanı Alçın, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’i eleştirerek “Bir yıl önce seçip Meclis’e gönderdiğimiz milletvekilleri cezaevinde tutulup milli irade hapsedilirken Meclis Başkanı sesini çıkarmamaktadır. Sahip çıkmak bir yana ‘Elim kolum bağlı’ diyerek aczini ifade etmektedir. Sayın Cemil Çiçek, kim sizin elinizi kolunuzu bağlıyor?” diye konuştu. Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olmaktan çıktığını, AKP ve hükümet başkanının iki dudağının arasında sıkıştığını dile getiren Alçın, “Meclis’in başkanı acz içindedir. İşte bu acziyettir ki partimizle AKP’nin imzaladığı, tutsak milletvekillerine özgürlük kapısını açacak protokolü hayata geçirememiştir” dedi. Milli iradenin hapsine son verilmesini isteyen Alçın, “Gün gelecek, Balbay’ı da, Haberal’ı da diğer tutuklu milletvekillerini de hep birlikte burada alkışlarla karşılayacağız. Bu milli iradenin sözüdür” diye konuştu. Öte yandan TBMM’de, BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan ile AKP Milletvekili Soner Aksoy arasında “tutuklu vekil” tartışması yaşandı. Kaplan, Aksoy’a, “Ya bu milletvekilleri çıkacak ya da bu Meclis’i kilitleyeceğiz. Bunu hesabınıza, defterinize, vicdanınıza, kitabınıza yazın” dedi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da “8 milletvekili demir parmaklıklar arkasında. İstisnaya sığınarak esası yok sayıyorsunuz. Bu insanlar beraat ederse nasıl helallik dileyeceğiz bu insanlardan?” diye konuştu. ÖNERGELERİ İŞLEME KONULURSA ÇALIŞMALARA KATILMIŞ OLACAK Balbay’dan ‘ıslak imzalı’ önergeler İSTANBUL’da Mustafa Balbay’a Özgürlük Girişimi, CHP Üsküdar İlçe Örgütü ile Cumhuriyet Kitapları tarafından, Balbay, Haberal ve diğer tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması ve uzun tutukluluk süresinde dikkat çekilmesi için düzenlenen “Milli irade bir yıldır tutuklu” etkinliğine yoğun ilgi gösterildi. Kampanya çercevesinde standın kurulduğu İskele Meydanı’na “temsili parmaklıklar” da konularak milletvekillerinin tutukluluğu protesto edildi. Kampanya kapsamında çok sayıda yurttaş, “Milli irade bir yıldır tutuklu. Yazılarıyla, kitaplarıyla, esarette de üreten ve aydınlık Türkiye mücadelesini sürdüren Balbay’ı, Haberal’ı Meclis’te görmek istiyoruz” yazılı metne imza attı. Yurttaşlar, Silivri’ye gönderilmek üzere mektuplar yazdı. CHP Üsküdar Kadın Kolları Başkanı Azize Yavuz ve ekibinin de katıldığı kampanyaya turistler de ilgi gösterdi. Fransız Maielot Guy, “Milletvekillerinin tutuklu olması çok şaşırtıcı bir durum. Bunu duyduğumuzda çok şaşırdık. Bir ülkede milletvekilleri cezaevinde ise orada demokrasi ve hukuk yoktur. Böyle bir şey dünyanın hiçbir yerinde kabul edilemez” dedi. Meclis’te tartışma Turistler şaşırdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Silivri’de tutuklu bulunduğu için “yemin edemeyen” CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, ilk kez kendi imzasıyla bir soru önergesi ve araştırma önergesi verdi. TBMM Başkanlığı önergeleri işleme koyarsa Balbay, Silivri’den TBMM çalışmalarına “katılmış” olacak. Balbay, daha önce milletvekili Veli Ağbaba aracılığıyla Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in yanıtlaması istemi ile TBMM’ye soru önergesi vermişti. Ağbaba’nın Balbay adına verdiği önergede, “Silivri Cezaevi’nde çalışan infaz koruma memurlarının büyük bölümü daha önce Bayrampaşa Cezaevi’nde çalışan memurlardır. Bayrampaşa Cezaevi’nde çalıştıkları dönemde servisleri bu Hücre rahatsız etti! tedi. Polisler gerekçe olarak şikâyet gelmesini gösterdi. Balbay’a Özgürlük Platformu Sözcüsü Gürol Saygı da, polislere, “Sembolik hücre bile insanları rahatsız ediyorsa, suçsuz yere 4 yıldır içeride yatanları bir düşünün” diyerek tepki gösterdi. Polislerin kaldırılmaması halinde tutanak tutulacağını söylemesi üzerine platform üyeleri, sembolik hücreyi kaldırdı. Bu arada dört günde toplanan imzaların sayısının 15 bini bulduğu açıklandı. ZONGULDAK’ta başlatılan imza kampanyasına Zonguldaklılar büyük ilgi gösterdi. “Milli İradeye Özgürlük” haftası kapsamında başlatılan imza kampanyasına, Haberal’ın kardeşi Osman Haberal, Çağdaş Gazeteciler Derneği Zonguldak Şubesi, sendikalar, sivil toplum örgütleri destek verdi. ÇORUM CHP İl Başkanı Cengiz Atlas’ın başlattığı “Balbay ve Haberal’a Özgürlük” kampanyası Çorum’da da büyük ilgi gördü. ‘Sanalda bile irademiz tutuklu’ FIRAT KOZOK Haber Merkezi Silivri Cezaevi’nde 3 yılı aşkın süredir tutuklu yargılanan CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’la birlikte 7 milletvekili için kurulan “sembolik hücre” İzmir Emniyeti’ni rahatsız etti. İZMİR Edinilen bilgiye göre, Balbay ve tutuklu milletvekilleri için düzenlenen imza etkinlik kapsamında FOTOĞRAF: dün, asayiş şubeye bağlı iki NECATİ sivil polis gelerek, demir parSAVAŞ maklıkların kaldırılmasını is ANKARA Mustafa Balbay’ın TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerine “sözcükleriyle” seslendiği gün “Balbay’a Özgürlük Girişimi” milli iradenin tutukluluğunun 1. yılını protesto etmek ve kullanıcıların mesajlarını Balbay’a ulaştırmak için Twitter’da “#balbayaozgurluk” başlığı açtı. Kısa sürede Twitter Türkiye gündeminde 2. sıraya çıkan etiket daha sonra birden ortadan kayboldu. “Sanalda bile irademiz tutuklu” diyen binlerce kullanıcının tepkileri üzerine listeye 3. sıradan geri dönen etiketle gün içinde sürekli oynandı. lunan bu memurların Silivri’de servislerinin bulunmamasının sebebi nedir” sorusuna yanıt istenmişti. Balbay’ın imzasını taşıyan bir soru önergesi ile araştırma önergesi ilk kez önceki gün TBMM Başkanlığı’na verildi. Balbay’ın İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, “20002012 yılları itibarıyla gözaltına alınan insan sayısının yıllara ve cinsiyete göre dağılımı nasıldır? 20002010 yılları itibarıyla bakanlığınıza bağlı birimler tarafından müdahale edilen basın açıklaması, açık hava toplantısı ve yürüyüş sayısı kaçtır? Bu müdahaleler sonucu ölen, yaralanan ve gözaltına alınan insan sayısı kaçtır” sorularına yanıt isteniyor. Balbay, 12 yılllık dilim içinde gözaltına alınan ve tutuklanan öğrenci sayılarını, işkence veya kötü muamele iddiasıyla suç duyurusunda bulunanların sayısı ve hapishanelerde hayatlarını kaybedenlerin sayısını da sordu. Balbay ayrıca “cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülere yönelik kötü muamelelerin ve hak ihlallerinin tespiti, sorumluların ortaya çıkarılması, cezaevi koşullarının iyileştirilmesi için yapılması gereken çalışmalarla” ilgili araştırma önergesinin de ilk imzacısı oldu. Balbay’ın daha önce CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve arkadaşlarının verdiği işsizlik ve atanamayan öğretmenlerle ilgili araştırma önergelerinde de imzası bulunduğu öğrenildi. Bu önerge henüz Genel Kurul’da okunmadığından, TBMM Başkanlığı’nın işleme koyup koymayacağı bilinmiyor. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear