26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 ŞUBAT 2012 CUMARTESİ [email protected] 12 DIŞ HABERLER Washington Post’a göre ABD’li Bakan İsrail’in nisandan sonra saldırması olasılığını yüksek görüyor İran için yine tarih verildi Savunma Bakanı Panetta haberi ne doğruladı ne de yalanladı. ABD Dış Haberler Servisi ABD Savunma Bakanı Leon Panetta’nın en erken nisan ayında olmak üzere İsrail’in İran’a saldırmasından endişe ettiği bildiriliyor. Amerikan Washington Post gazetesinin ünlü yazarı David Ignatius’un haberine göre, Panetta, nisan, mayıs ya da haziran aylarında İsrail’in saldırı düzenlemesi ihtimalinin güçlü olduğunu düşünüyor. Ignatius, İsrail’in, İran nükleer bomba üretecek kadar uranyum elde etmeden önce saldırmayı planladığı yolunda endişeler bulunduğunu belirterek “İsrailliler, İran’ın çok yakında, yeraltındaki tesislerde nükleer silah yapmaya yetecek kadar zenginleştirilmiş uranyuma sahip olacağından kaygılanıyor” diye yazdı. Ignatius kaynak vermezken, Panetta ve Savunma Bakanlığı haber hakkında yorum yapmadılar. Ancak Amerikan CNN televizyonu, ABD yönetiminden kimliğini saklı tutan üst düzey bir yetkilinin haberi doğruladığını duyurdu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2009’daki Davos zirvesi sırasında “One minute” çıkışını yaptığı oturumun moderatörü Ignatius’un yazısında, önümüzdeki bahar aylarında yapılması Saldırı, Yaptırım Kıskacında İran (II) Dün gazetelerin birinci sayfasında yer alan fotoğrafları görmüşsünüzdür... Uçaktan dev bir Humeyni maketi indiriliyor. İran askerleri maket canlıymış gibi, selam duruyor. İran devrim süreci malum Paris’te uzun yıllar sürgün yaşayan Humeyni’nin bir “Air France” uçağıyla Tahran’ın Mehrabad Havaalanı’na ayak basmasıyla başlamıştı… O günden bu yana tam “33 yıl” geçmiş… İranlılar hâlâ çile çekiyor. 80’leri İranIrak savaşına feda eden İran, 90’ları Hatemi’nin başka bahara kalan “değişimini” bekleyerek ve şu son dönemi de buruk hüsranla sonuçlanan “yeşil hareketin” başının ezilmesiyle geçirdi. 33 yılın bilançosu sonuçta bu oldu: Havaalanında karton bir makete selam çakan askerler! İran’ın çok yönlü hüsranı yalnız siyasi değil... Son 33 yıl İran için ekonomik boyutta da büyük düş kırıklığı yarattı. Şah döneminde içe kapalı Türk ekonomisine.. büyük petrol servetiyle tepeden bakan İran’ın; günümüzde 4500 dolar olan kişi başına geliri, Türkiye’nin kişi başı gelir düzeyinin ancak yarısına erişebiliyor. Sadece petrole dayalı olan ekonomide ihracatın aslan payını o gün bugün yalnız petrol, doğalgaz, petrol ürünleri oluşturuyor. Molla güdümündeki ekonominin keyfi, başıbozuk, yoz, kötü yönetimi denetlenemiyor. Kronik yüksek enflasyon oranları ve işsizlik indirilemiyor. Bunlar yetmezmiş gibi, hızlanan yaptırım baskısı, riyalin dolar karşısında yüzde 40 değer yitirmesine yol açıyor. Karaborsa tavan yapıyor; gelecek kalın bir belirsizlik perdesine gömülüyor... BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA ABD hükümetine, milli güvenlik konularında stratejiler üretmesi ile bilinen düşünce kuruluşu Rand Corporation, İsrail ile İran arasında sıcak savaş çıkabileceği uyarısında bulundu. Rand, bir çatışmanın önüne geçilmesi için iki ülke arasında “arka yol” olarak adlandırılan doğrudan gizli görüşme önerdi. Raporda şu değerlendirme ve önerilere yer verildi: İsrail, İran’ın nükleer tesislerini ön saldırı ile vurmayı seçebilir. için bazı yeni zayıflıklar ve kısıtlamalar yarattıysa da, İsrail kaygılarını daha da besledi. Yeni bölgesel manzara İran’ın Çözüm ‘arka yol’ ? tartışmalı ve İsrail’e yakın (özellikle Gazze ve Lübnan) arenalara girmeye devam edeceği konusundaki İsrail korkularını ve İran’ın ABD’nin düşüşe geçmiş bir güç olduğu algılarını arttırdı. ? İsrail üstünde kamu baskısı kurmaktan imtina etmelidir. Baskı (yardım paketlerini politika değişimlerine ilintilemek vb.) kamuoyu görüşünün ABD aleyhine dönmesine ve böylece İsrail önderleri arasında daha cüretkâr tavırlar takınmaya yol açabilir. İsrailliler ve İranlılar arasında arka yol aracılığıyla doğrudan görüşmeleri teşvik etmek. Hem İsrail hem de İran zaman içinde nükleer çatışmayı önlemede çıkarları olacağını göreceklerdir. rail, bu konudaki haberleri ne yalanlıyor ne de doğruluyor. İran ise nükleer programının barışçıl amaçlara yönelik olduğunu savunuyor. ABD ve Avrupa Birliği, nükleer programından ötürü İran’a sert yaptırımlar uyguluyor. Tahran yönetimi buna karşılık, Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidinde bulunmuştu. Washington, İran’ın nükleer faaliyetlerini durdurmak için uygulanan yaptırım programına ve diğer askeri olmayan stratejilere zarar vereceği gerekçesiyle askeri operasyona karşı çıkıyor. ? 2011 Arap ayaklanmaları, İran nüfuzu ? planlanan ABDİsrail ortak tatbikatının ertelenmesinin İsrail’in yakında saldıracağına işaret olabileceği de belirtildi. İsrail askeri istihbarat örgütü başkanı Tümgeneral Aviv Kochavi önceki gün yaptığı açıklamada, İran’ın bir yıl içinde nükleer bomba yapabilecek duruma geleceğini öne sürerken, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak da yaptırımların işe yaramaması halinde harekete geçmenin gerekli olabileceğini söylemişti. İsrail’in Ortadoğu’daki nükleer silaha sahip tek ülke olduğuna yaygın olarak inanılıyor. İs DÖVİZ KRİZİ OLUMSUZ ETKİLEDİ İranlı turist sayısı yarı yarıya azaldı EKBER KARABAĞ M sokarsa bunu gümrük yetkililerine bildirecek 5 binden TAHRAN ABD ve Av fazla dolar ise ülkeye sokularupa Birliği’nin geçen ayki mayacak. İran’daki döviz krizi, Türk yaptırım kararlarının etkisiyle ülkedeki altın ve döviz pi turizmine de kötü yönde cidyasasında yaşanan krizin ar di etki yaparak Türkiye’ye gedından bu alanlarda yeni dü len İranlı turist sayısını düzenlemelere giden Tahran, şürdü. İran basını, Türkiye’ye yurtdışına altın çıkarılmasını tatil amacıyla gitmek isteyen yasaklarken döviz çıkışına İranlıların sayısında yarı yarıya düşüş yaşandığını aktarda kısıtlama getirdi. İran’ın resmi ajansı İRNA, dı. Mart ayındaki yeni yıl ve Nevruz kutlamaları yolcuların yurtdıkapsamında, şına altın çıkarauzun süreli tatilmayacaklarını bede, İranlıların lirtirken kadın yolgeçen yıllara cuların ise üzeroranla daha az lerinde takı olayurtdışını terrak en fazla 150 İran, son günlerde cih etmesi gram altın göiki ayrı olayda 22 bekleniyor. türebileceklerivatandaşının Türkiye ve ni duyurdu. Suriye’deki silahlı diğer komşu Yeni düzenlemuhaliflerce ülkelere gitmede, yolcuların yurtdışı kaçırılmasının ardından mek isteyen karayolu ile bu ülkeye İranlılar, gena götürecekgidişleri yasakladı. Her çen hafta çıleri döviz yıl yüz binlerce İranlı kan yeni dümiktarının 5 Türkiye üzerinden zenleme ile bin dolardan Suriye’deki kutsal fazla olamayaTahran’ın mekânları ziyarete cağı kaydedilbelirlediği fidi. Ülkeye getigidiyor. Türk yat üzerinden rilen döviz mikkarayoluyla turizminin bu tarında da sınırgiderlerse 400, bakımdan da kötü lama getirildi. Her uçakla giderleryönde yolcu bin dolardan se 1000 dolar etkileneceği fazla döviz ülkeye alabiliyor. belirtiliyor. ısır’da geçen çarşamba günü bir futbol maçında çıkan ve 74 kişinin ölümüne yol açan olayların ardından, dün başkent Kahire’de içişleri bakanlığı önünde protesto gösterisi yapanlardan bir kişi yakından vurularak öldürülürken, Süveyş kentinde de iki protestocu, polisin açtığı ateşle hayatını kaybetti. Kahire’de, Tahrir Meydanı çevresinde dün meydana gelen şiddetli çatışmalarda da yüzlerce kişi yaralandı. Yaralıların büyük bölümünün, güvenlik güçlerinin kullandığı göz yaşartıcı gazdan zehirlendiği bildirildi. Yetkililer, ülkede Kahire savaş alanı önceki gün ve dün meydana gelen olaylarda yaralananların sayısının 1000’e yaklaştığını duyurdular. Göstericiler, geçen çarşamba günü Port Said kentindeki futbol maçında çıkan olayların, asker ve polisin ihmali ve göz yumması sonucu patlak verdiğini savunuyorlar. Olayları, devrik Hüsnü Mübarek rejimi kalıntılarının, halk isyanının intikamını almak amacıyla tezgâhladıkları da öne sürülüyor. (Fotoğraf: AFP) Bilanço: Sokakta dua, evde içki ABD’nin düşünce kuruluşu “Carnegie Endowment”ın İran uzmanı Karim Sadjadpour, 33 yıl öncesiyle bugünü karşılaştırırken, “İranlılar 33 yıl önce siyasi özgürlük dışında tüm diğer özgürlüklere sahiptiler” diyor; “Bugün o siyasi özgürlükleri elde edemedikleri gibi, vaktiyle sahip olmuş oldukları eski özgürlüklerini de kaybettiler...” Kara mizah bir espriyle durumu sonra “Devrim öncesi yıllarda insanlar içkilerini dışarıda içer, ibadetlerini evde yaparlardı” diyerek özetleyen Sadjadpour, “Şimdi dışarıda ibadet edip evde içki içiyorlar!” sözleriyle bilançoyu tamamlıyor. İran’ı tanıyan herkesin bildiği gibi gelinen noktada “halkın devrime inancını yitirdiğini” ve hatta rejime olan inancın rejim kodamanları arasında bile kaybolduğunu belirten İranlı uzman, dinci düzenin sadece üç ideolojiye dayandığını sözlerine ekliyor: “ABD’ye ölüm!”, “İsrail’e ölüm!” ve tabii “tesettür”…. Başka deyişle “ABD şeytanı”, “İsrail şeytanı” ve “kadın şeytanı”!!! Molla rejiminin her fırsatta menzilinde bulunan “şeytan kadın”(!) saplantısını bir yana bırakacak olursak; “nükleer bomba hevesleri” yüzünden İran 2005’ten bu yana, “ABD şeytanı” ile “İsrail şeytanının” çaprazına sıkışmış durumda. “İran’a açılım” iddiasıyla işbaşına gelen Obama’nın 2009 başında Beyaz Saray’a girmesiyle, bu kalıplaşmış şablonun aslında Tahran’da bir miktar olsun değiştirilebileceği düşünülmüştü. Suriye yasağı Dönüm noktası ‘yeşil isyan’ Obama, İslam ülkeleriyle ilişkileri “resetlemek” iddialarıyla işbaşına gelmiş ve seçilir seçilmez İran’a “diyalog havucunu” uzatmaya başlamıştı. Ancak İran’da aynı yıl yapılan hileli cumhurbaşkanlığı seçimleri ardından baş gösteren isyanın kaba güçle bastırılması üzerine, Obama politikalarında 180 derecelik değişiklik oldu ve ABD Başkanı, selefi Bush gibi, zapturapt altına alınmak istenen nükleer proje için İran’a sadece “sopa” ve “sertlik politikası” uygulamaya başladı. Obama yönetimi Tahran’a karşı silbaştan sertleşirken, İran’ın çok başlı “oligarşik liderliği” içinde son yıllarda alttan alta “değişim çizgisine” meyleden ve ABD’ye zeytin dalı uzatmak isteyen, Washington’la açılabilecek olası müzakerelere sıcak yaklaşan kesimler tekrar geri çekildiler. Tahran, “ABD’ye ölüm!”, “İsrail’e ölüm!” çizgisinde kemikleşen ısrarını sürdürürken; Washington’da şahinlerin sesi her zamankinden çok yükselmeye başladı ve İsrail’de savaş tarihleri telaffuz edilir oldu. İş o hale geldi ki; İran’ın sahiden nükleer bomba üretmek kapasitesine sahip olup olmadığı, bunu hangi takvimde gerçekleştirebileceği, gerçekleştirse dahi İsrail ve bölgeye ne oranda tehdit olabileceği gibi sorular nesnel önemini yitirdi ve taraflar karşılıklı salt birbirlerinin “sertliğinden” beslenir oldular… 2005’ten bu yana afaki biçimde ileri geri tartışılan “İran’a müdahale” söylemlerinin, bugün ciddiyet kazanmasının başlıca nedeni bu. Bir yandan Obama’yı şahin baskılarla sıkıştıran 6 Kasım’daki başkanlık seçimlerinin takvimi, bir yandan Arap Baharı dinamiğiyle sıkışan İsrail’in sağcı, dengesiz Netanyahu hükümeti ve beri yandan İran devriminin uğradığı tüm yenilgilerin telafisi hesabına “nükleer kozuna” tutunan Tahran.. şimdiye değin hiç olmadığı ölçüde patlayıcı bir kokteyl ortaya çıkardı. Yarın buradan devam ederiz. Hamaney: Savaş ABD’ye zarar verir EKBER KARABAĞ ‘Suriye’de çocuklara işkence yapılıyor’ Dış Haberler Servisi İnsan Hakları İzleme Örgütü, Suriye’de güvenlik güçlerinin çocuklara işkence yaptığını bildirdi. Örgüt raporunda, Suriye’de askerlerin ve polislerin 13 yaşına henüz girmiş bazı çocukları tutukladıklarını ve işkence yaptıklarını, evlerinde ya da sokaklarda öldürülen en az 12 çocuk bulunduğunu duyurdu. Raporda, henüz 13 yaşındaki bazı çocukların güvenlik güçleri tarafından tek başlarına hapsedildikleri, üzerlerinde sigara söndürüldüğü ve çocuklara elektrik verildiği de belirtildi. Örgüt, Suriye yönetimini, okulları, cezaevi ve askeri üslere çevirmek, bu binalara keskin nişancılar yerleştirmekle de girerek duvarlardaki rejim karşıtı sloganlardan ötürü çocukları sorguladıkları ve güvenlik güçleri tarafından götürülen bazı çocuklardan haber alınamadığı da bildiriliyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde, Suriye konusunda Fas tarafından sunulan karar tasarısı üzerinde günlerdir süren tartışmalardan ise henüz sonuç çıkmadı. Tasarı metninin BMGK üyesi ülkelerin başkentlerine gönderileceği ve oradan gelecek talimatlara göre Dera’da Esad posterleri protestocuların müzakerelerin devam edeceği hedefi oluyor. (REUTERS) öğrenildi. Müzakerelerin, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın yetkilerini devrederek suçlayarak, okul ve hastanelere iktidardan çekilmesi konusunda güvenlik güçleri yerleştirmeye son çıkmaza girdiği, Rusya ve Çin’in verilmesini istedi. itirazlarının sürdüğü belirtiliyor. Güvenlik güçlerinin, okullara TAHRAN İran’ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney, Batılı ülkeler tarafından alınan yaptırım kararlarına karşı “geri adım atmayacaklarını” belirterek “karşılık verecekleri” tehdidinde bulundu. Başkent Tahran’daki cuma namazı hutbelerinde konuşan İran lideri, ülkesinin merkez bankası ve petrol sektörünü hedef alan ABD ve Avrupa Birliği’nin geçen ay çıkardığı ambargo kararlarına değinerek, “Bu baskılar, İran’ın nükleer çalışmalarından geri adım at ması için yapıldı, ancak İran geri adım atmayacak. Batı’nın heybeti bölgede ayaklanan milletlerin gözünde düşecek ve tam tersi İran’ın gücü bu halklar arasında yükselecektir” dedi. İran lideri, cumhurbaşkanı dahil siyasi ve askeri erkânına yaptığı konuşmada, “Savaş tehditleri ABD’nin zararınadır, savaş bu ülkenin 10 kat daha fazla zararınadır. Savaş ve yaptırım tehditlerine karşı bizim de misillemelerimiz olacak ve zamanı geldiğinde uygulamaya koyacağız” dedi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear