16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 EKİM 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER DAVUTOĞLU TAMPON BÖLGE İSTEYECEĞİZ DEMİŞTİ 7 Sığınmacı sayısı 100 bini aştı Yurt Haberleri Servisi Ülkelerindeki iç karışıklık nedeniyle Türkiye’ye gelen Suriyeli sığınmacıların sayısı 100 bini aştı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, sayının 100 bini aşması durumunda BM’den tampon bölge oluşturulmasını isteyeceklerini açıklamıştı. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından dün yapılan açıklamaya göre Suriye’de geçen yıl nisan ayında başlayan iç karışıklık nedeniyle Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin sayısı 100 bin 363’e ulaştı. AFAD’ın açıklamasında bugüne kadar 140 bin Suriyelinin Türkiye’ye sığınma talebinde bulunduğu, bunların bazılarının ülkesine kendi isteğiyle geri dönüş yaptığı bildirildi. Suriye’den gelenler için kurulan Hatay, Şanlıurfa, Gaziantep, Kahramanmaraş, Osmaniye, Adıyaman ve Kilis’te 13 çadır kent, 1 geçici kabul merkezi ve 1 konteynır kentte 100 bini aşkın sığınmacı bulunduğu, 573 hasta ve yaralı Suriyelinin tedavisinin sürdüğü bildirildi. Öte yandan Türkiye’ye pasaportla giren yaklaşık 20 bin Suriyelinin de Hatay, Kilis, Gaziantep başta olmak üzere akrabalarının yanına ya da kiraladıkları evlere yerleştiği bildirildi. Suriye’nin İdlip kentine bağlı köy ve kasabalarında yaşanan çatışmalarda yaralanan 17 kişi de dün Hatay’ın Reyhanlı ilçesine bağlı Bükülmez köyü ile Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye sığındı. Yaralılar Hatay’daki hastanelere kaldırıldı. Mülteci sayısının 100 bini aşması konusunda Başbakan Erdoğan “100 bin rakamı bizim için gerçekten eşikti” dedi. 1. Körfez Savaşı’nda 750 bin peşmergenin sığındığını ifade eden Erdoğan, “Böyle bir süreci üstlendik. Tabii bu kadar olur demek istemiyorum ancak ne yapacağımızı arkadaşlarımızla konuşarak belirleyeceğiz” dedi. 360 Oyun Anlamı Yerel seçimlerin bir yıl önceye çekilmesini planlayan AKP Polit Bürosu’nun hesabı, anayasada yapılması gereken oylamada kimlikleri belli olmayan milletvekillerinin vetosu ile bozguna uğradı. Başbakan Erdoğan ve kurmaylarının, “Yerel seçimleri bir yıl önceye alarak CHP’nin elinde bulunan stratejik açıdan önemli bazı belediyeleri de iktidar partisinin envanterine dahil etme” arzusuna büyük kongresi öncesinde, MHP’nin de destek olması ilk bakışta değişikliğin kolay olacağı sanısını veriyordu. 326 sandalyeye sahip iktidar partisinin, Sayın Bahçeli’nin omuz vermesi ile bir üyesi Silivri zindanında bulunduğu için Erdoğan’ın emrine vereceğini düşündüğü 50 oy ile 376’lık bir sonuca ulaşılması işten bile değildi! Ne ki, geçen haftanın sonunda yapılan gizli oylama sonuçları sadece nitelik olarak değil, nicelik bakımından da “tek adam”a soğuk bir duş oldu. İki parti milletvekillerinin değişiklik için gereken 367’nin altında 360 oy sağlayabilmesinin tepkileri, sadece bu değişiklikle sınırlı kalmayarak Erdoğan’ın gelecekteki hesaplarına da yansıyacaktır. AKP’yi tam bir lider vesayeti altında yöneten Erdoğan, genel seçimde gösterilen adayların tümünün belirlenmesini de kendi denetimi altında sağlamıştır. Merhum Menderes’in “İstersem odunu bile aday gösteririm” mantığındaki lider hegemonyası nadir de olsa, kendilerini oraya atayan güce baş kaldırmaları ile karşılaşmıştır. On yıllık iktidarını, Çankaya’da başkan olarak en az bir 7 yıl daha sürdürmeye kararlı olan Erdoğan’ın, milletvekillerine “Üç dönemi doldurdunuz. Değişmeniz gerekiyor” direktifinin bu sessiz ve gizli başkaldırıyı etkilediğini göz ardı edemeyiz. Sayın Başbakan, bir yandan hoşafı kaşıklarken “Oooh öldüm” diyen Nasreddin Hoca rolüne soyunmaya kalkınca, milletvekilleri de “Biraz da biz ölelim” yanıtını veren ahali gibi hareket etmişlerdir. Erdoğan’ın beklemediği anda karşılaştığı bu sonuç, özgür bir medyanın var olduğu bir ülkede tüm ayrıntıları ile tartışılır ve sergilenir. Çağımızın yeni Rockefeller’inin böylesine aykırı seslerden hoşlanmadığını bilen bizim basınımızın kendisine gönüllü sansür uygulaması karşısında yeni krizin çözüm yöntemleri de “Biz bize benzeriz” diye geçiştirilmeye çalışılacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu yasayı onaylamayarak Meclis’e geri göndermesini önerenler arasında ön sırayı alan AKP Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya, yeni oylamanın “açık” yapılmasını isteyerek parti içi muhalefet yapanların teşhisini isteyen bir zehir hafiye rolüne soyunuyor. Sevgili İyimaya’nın politik geçmişine bu vesile ile bakacak olursanız Anavatan’dan AKP’ye uzanan, her devirde ayakta kalmanın sırrını da öğrenmiş olursunuz. Öneri, benimsenecek mi? Yoksa AKP içinden “Kapan da kaçan mı?” diyen sesler yükselecek ve biat dönemi iyi bir darbe yiyecek mi? ‘Sayı bin bizim için eşikti’ Rusya’dan açıklama: Türkiye haklı Dış Haberler Servisi AB üyesi 27 ülkenin dışişleri bakanlarının, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un da katıldığı toplantısı dün Brüksel’de yapıldı. Lavrov Ankara’ya indirilen Suriye uçağıyla ilgili “Anladığımız kadarıyla Türkiye, bu olayda Chicago Sözleşmesi’ne dayanarak hareket etti, buna hakkı var” değerlendirmesini yaptı. Lavrov, Türkiye’den mümkün olan en kısa sürede olayın sebepleriyle ilgili açıklama istediklerini belirtirken kargonun sahibinin kargonun iadesini isteyebileceğini söyledi. Bakan Lavrov, bir diğer açıklamada da bu olayın TürkRus ilişkilerini etkilemeyeceğini belirtti. AB havalimanları kapandı AB dışişleri bakanları Suriye’ye ek yaptırımlar kapsamında, daha önce malvarlıkları dondurulan Suriye Arap Havayolları’na ait uçakların AB havalimanlarını kullanmasını yasakladı. Yeni yaptırımlarla, halka şiddet uygulanmasında rolü olduğu iddia edilen 28 Suriyeli yetkilinin de mal varlıkları dondurularak AB’ye seyahatleri ya saklandı. Ek yaptırımlarla Suriye rejimine silah ve finansman sağlayan iki şirketin AB’deki malvarlıkları da donduruldu. Dışişleri bakanları ayrıca AB vatandaşları ve şirketlerinin sigorta ve reasürans sağlamak dahil doğrudan ya da dolaylı yollarla Suriye’ye silah sağlanmasında kolaylaştırıcı rol oynamalarını yasakladı. AB ile Rusya arasında Suriye’de çatışmaların nasıl sonlandırılacağı konusunda bir anlaşma olmadığı belirtildi. AB’nin Türkiye’ye sığınan sığınmacıları kabul etmeyeceği ancak yardımcı olacağı bildirildi. ‘Türkiye için risk zamanı değil’ Dış Haberler Servisi Türkiye ve Suriye’nin karşılıklı olarak sivil uçuşlara hava sahalarını kapatmaları dış basında yer geniş yer aldı. İngiliz Independent gazetesinin, “Türkiye için risk alma zamanı değil” başlıklı yazısında, Türkiye’nin sınırdaki kriz konusunda genel olarak “itidal” gösterdiği, ancak Suriye yolcu uçağını indirme kararının sorunlu olduğu ileri sürüldü. Yazıda, “Türkiye sivil bir uçağını indirmeye zorlayarak büyük bir risk aldı. Eğer gerçekten silahlar yoksa bu, istihbaratının ve karar verme mekanizmasının kalitesine ilişkin kuşkuları yaratır. Bunlardan hiçbiri, hassas bir dönemde güven vermiyor. Türkiye ve Suriye’nin karşılıklı olarak sivil uçuşlarına hava sahalarını kapatmaları, bölgesel gerginlikleri yeni ve daha riskli bir düzeye çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda Suriye için Kuzey ve Batı’ya geri kalan hava koridorlarından birini kapatmış oluyor” yorumu yapıldı. Suriye’ye insani yardım taşıdığını söyleyen uçak Erzurum’a indirildi, beyan doğru çıktı, uçağa kalkış izni verildi. Havayolu şirketi: Türkiye’nin şovu Bu kez Ermeni uçağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Esenboğa’ya indirilen Suriye uçağının ardından şimdi de Ermenistan’dan Halep’e insani yardım malzemesi götüren Ermenistan sivil kargo uçağı Erzurum’a indirildi. Erivan’dan yapılan açıklamada da uçağın insani kargo taşıdığı ve indirilmesinin önceden planlandığı belirtildi. Dün 11.30 sıralarında Ermenistan’dan Suriye’nin Halep kentine insanı yardım malzemesi götüren kargo uçağının pilotu, Türkiye’den geçiş izni istedi. Türkiye uçuşa, uçağın indirilip arama yapılması koşulu ile geçiş izni verdi ve Ermeni makamlarına uçakta arama yapılacağı bildirildi. Ermeni makamlarıyla mutabakata varılmasından sonra uçağa kontrollü geçiş izni ve? PLANLIYDI Erivan’dan rildi. Uçak, Erzurum Havaliyapılan açıklamada ise uçağın manı’na indirildi. Ardından insani kargo taşıdığı ve kargo uçağında arama yapıldı. indirilmesinin önceden planlandığı Ulaştırma, Denizcilik ve belirtildi. Air Armenia Direktörü Haberleşme Bakanı Binali Arsen Avetisyan uçağın daha Yıldırım olayla ilgili “Pilot, önce yapılan anlaşma Erzurum Havalimanı’na doğrultusunda rutin kontrol için iniş talebinde bulunmuş ve indirildiğini söyledi ancak bu talebi de uygun görülmTürkiye’yi “şov yapmakla” suçladı. Avetisyan, “Türk tarafı, üştür” dedi. Uçağın teknik uçağın zorla indirildiğini iniş yaptığını belirten Yıldısöyleyerek medyanın rım, şu bilgileri verdi: “Tekyardımıyla planlı inişi gösteriye nik iniş ne demek? Pilotun dönüştürmeye çalışıyor” dedi. kendi rızasıyla, iniş talebinde bulunması. Olay budur. Teknik inişte ne olursa olsun, can ve mal emniyet söz konusu olduğu için her türlü uçağa her ülke izin vermek zorundadır. Bu iniş de öyle bir iniştir.” Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da “Ermenistan tarafından şu beyan edilmişti; ‘Biz insani yardım amacıyla Halep’e gidiyoruz.’ Uçak indirildi, incelendi ve bu beyanın doğru olduğu anlaşıldı. Demek ki biz bu konuda çok ciddiyiz. Çok iyi takip ediyoruz ve görevimizi yapıyoruz” dedi. Dışişleri kaynakları ise Ermenistan’ın Suriye’ye insani yardım gönderme isteğini resmi yollardan ilettiğini, Erivan’ın, Ankara’nın uçağı indirip arama yapma şartını da önceden kabul ettiğini duyurdu. ERDOĞAN SURİYE UÇAĞIYLA İLGİLİ KONUŞTU ‘Kargolar kesinlikle harp malzemesi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Azerbeycan’ın başkenti Baku’ya gitmeden önce Esenboğa Havalimanı’nda gerçekleştirdiği basın toplantısında indirilen Suriye yolcu uçağında incelenen kargolara yönelik, “Elimizde olan bu malzemeler kesinlikle harp malzemesidir. Bunu, ‘radar malzemesidir’, ‘şu malzemesidir’ diye saptırmanın anlamı yok. Bu radar malzemeleri de zaten harp malzemesi işlevini görmektedir” dedi. Türkiye ve Suriye’nin hava sahalarını karşılıklı kapatması konusunda da konuşan Erdoğan, “Türkiye, Suriye’nin kapatma kararından sonra uçaklarına hava sahasını kapattı deniyor. Değerli arkadaşlarım, Suriye yolcu uçağının indirilmesinden itibaren, ben, ‘Suriye hava sahasını Türk uçakları olarak biz kullanmayacağız. Buna göre kararınızı alıyorsunuz, adımlarınızı atıyorsunuz’ şeklinde talimatımı verdim. Ve biz o adımı attıktan birkaç gün sonra Suriye de bu adımı attı. Yani biz Suriye’nin kararından sonra karar almadık” diye konuştu. ‘Gösteriye çevirmeye çalışıyorlar’ Türkiye savunma pazarlayacak NATO’nun kalbine ofis BARKIN ŞIK ‘Sağa sola saptırmayın’ Başbakan Erdoğan, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un “Türkiye’den en kısa sürede açıklama bekliyoruz” açıklamasına karşılık da “Gönderen belli, alan belli. Rusya da bizden bilgi istiyor, bizden bilgi istemene gerek yok. Ne gönderdiğin bütün konşimentolarda belli. Gönderilen yer, o da belli. Dolayısıyla bu işi sağa sola saptırmanın hiç gereği yok” ifadelerini kullandı. Financial Times gazetesinde “Suriye, dünyanın vicdanına leke sürüyor” başlığıyla yayımlanan makalede ise Suriye krizinin komşu ülkelere sıçrayabileceği ve tüm bölgeyi istikrarsızlaştırabileceği belirtilirken Türkiye ile Suriye arasındaki sınır ötesi saldırıların, daha geniş bir ihtilafı tetikleyen unsur olabileceği belirtildi. Güney Kaliforniya Üniversitesi’ne bağlı Din ve Sivil Kültür Merkezi araştırmacılarından Rhonda Roumani’nin kaleme aldığı makalede, “Türkiye, Mısır ve Katar’ın liderlerinin çözüm bulunması konusunda öncülük yapma zamanının geldiği” belirtilerek şu görüşlere yer verildi: “Türkiye ve bölgedeki müttefiklerinin, hesaplanmış ve koordine edilmiş bir yanıtı ve uluslararası toplumdan daha fazla destek olmazsa kriz, hızla söndüremeyebileceğimiz bir çatışmaya dönüşebilir.” BAHADIR SELİM DİLEK BM Suriye Özel Temsilcisi barış gücünü gündeme getirdi ANKARA BM ve Arap Birliği’nin Suriye Özel Temsilcisi ElAhdar elİbrahimi, Suriye konusunda nabız yoklamak için çıktığı Ortadoğu turunun Türkiye ayağında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile bir araya gelerek seçenekleri değerlendirdi. Elİbrahimi Davutoğlu’na, Suriye’deki BM gözlemcilerinin çekildiğini, bu aşamadan sonra durumun boyutlarının derinleştiğini aktardı. Bu çerçevede geleceğe yönelik projeksiyonlar bağlamında ele alınan seçenekler içinde barış gücü konusu da gündeme geldi. Lübnan’daki UNIFIL benzeri bir barış gücünün Suriye’de konuşlanması konusunda nabız yoklayan Elİbrahimi, bunun İbrahimi nabız yokluyor için BM Güvenlik Konseyi kararı gerektiğini söyledi. Elİbrahimi, Suudi Arabistan’daki temasları konusunda da bilgi verirken, Suudilerin kendisine, “Git, artık çekilmesi için Esad’ı ikna et” dediğini aktardı. Rusya ve Çin nedeniyle BM Güvenlik Konseyi’nden Barış Gücü’ne yeşil ışık yakan bir kararın çıkması bu aşamada mümkün görünmüyor. Özellikle Rusya’nın ikna edilebilmesi için muhaliflerin Esad yönetimi ile masaya oturması gerekiyor. Elİbrahimi 22 Ekim’de Beşşar Esad’la görüşecek. ANKARA Savunma Sanayii Müsteşarlığı, NATO’nun kalbi Brüksel’e Türk savunma sanayi şirketlerinin mallarını pazarlamak üzere ofis açtı. Hedef NATO ülkelerine Türkiye tarafından üretilen silah sistemlerini satmak. Ofisin başına ise daha önce NATO’da görev yapan emekli Tuğgeneral Turgay Bakkal getirildi. Altı gün önce faaliyete geçen ofisin açılışını Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz yaptı. Türkiye daha önce de Ortadoğu bölgesi için Suudi Arabistan’ın Riyad ve Amerika kıtası için de ABD’nin Washington şehirlerinde “Savunma Sanayii İşbirliği Ofisleri” kurmuştu. Türkiye, Uzakdoğu’ya da savunma ofisi açmayı planlıyor. Savunma sanayi ihracatını 1 milyar dolara çıkarmayı hedefleyen Savunma Sanayi Müsteşarlığı, açacağı ofisler ile bu alanda atılım yapmayı planlıyor. Açılacak yeni savunma ofisleri, yerli savunma sanayi firmalarının ürün ve hizmetlerini bulundukları bölgedeki ülkelere pazarlayacak. Bu ülkelerdeki ihaleleri markaj altına alarak Ankara’ya rapor etmek de yine bu ofislerin görevleri arasında olacak. Suriye’deki iç savaşın kurbanı silahlar sussun Bayramda Dış Haberler Servisi BM Suriye Özel Temsilcisi ElAhdar elİbrahimi kurban bayramı süresince taraflara çatışmalara son vermelerini önerdi. Bu konuda İran’dan yardım talep eden Brahimi, Tahran ziyareti sırasında böyle bir ateşkesin “siyasi sürecin gelişimine izin verebileceğini” belirtmişti. Emevi Camii yandı Dış Haberler Servisi Halep’de bulunan tarihi Emevi Camii de Suriye’deki iç savaşın kurbanı oldu. Suriyeli muhaliflerin caminin güney girişini havaya uçurup içeri girdiği, ordunun üs haline getirdiği külliyedeki çatışmalar nedeniyle yangın çıktığı bildirildi. Muhalifler ise askerlerin kaçarken tarihi camiyi ateşe verdiğini öne sürdü. Suriye devlet Başkanı Beşşar Esad, caminin restorasyonu için kararname çıkardı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear