23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y Y Y Y Y Y Y B B B B B K 9 7 10 12 13 10 8 12 9 11 11 12 3 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars K K B Y Y Y PB PB PB PB PB PB PB 1 2 1 13 13 14 6 9 5 4 2 1 8 HABERLERİN DEVAMI Oslo B Helsinki K Stockholm B Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih K Berlin K Budapeşte Y Madrid B Viyana K 8 2 1 9 8 6 7 7 2 2 5 15 5 Belgrad Y 6 Sofya Y 9 Roma Y 14 Atina Y 16 Zürih K 5 Moskova B 3 Aşkabat Y 7 Taşkent PB 7 Baku K 2 Bişkek B 2 Tiflis PB 2 Kahire Y 19 Şam Y 13 Ülke geneli parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun batısı ile Karabük, Çankırı, Çorum ve Kayseri çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Hava sıcaklığının iç kesimlerde 2 ila 4 derece artacağı tahmin ediliyor. Rüzgârın Güney Ege kıyılarında güneybatı yönlerden kuvvetli esmesi bekleniyor. 24 OCAK 2012 SALI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 24 Ocak GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Muhalefet, yasa ile anayasa kuralının değiştirilemeyeceğini, 7 yıl süre biçmenin anayasaya aykırı olacağını öne sürerek, Çankaya’daki AKP’liye 5+5 formülü gereği, beş yıl daha Köşk’te kalabileceğinin işaretini verdi. Çankaya’daki, muhalefetin görüşleri üzerine balıklama atladı. Görev süresini 7 yıla bağlamanın anayasaya aykırı olacağını yüksek sesle bir kez olsun söyleyemeyen Çankaya’daki, Köşk’te kalma umudunu CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvurmasına bağladı. Yasayı veto edeceğinden söz etmeyen, kendini vazgeçilmez ve bulunmaz Hint kumaşı sanan Çankaya’daki AKP’liye muhalefet: “Mademki yasanın anayasaya aykırı olduğunu düşünüyorsun. Öyleyse önce sen üzerine düşen görevi yerine getir. Çevrendeki hukukçulara yasayı incelet. Anayasaya aykırılığını saptarsan eğer, yasayı veto et!” diye çağrıda bulunuyor. ??? Velhasıl şu sıralar Çankaya’daki iki arada bir derede! Yasayı 15 gün içinde ya veto etmek ya da… onaylamak zorunda. Çankaya’daki son kararını nasıl, hangi içerikte vereceğini düşünmekte haklı. Ola ki vetonun kişisellik damgası yemesinden kaygılanıyor. Ya da CHP muhalefetine sığınan AKP’li cumhurbaşkanı damgası yemekten veya kurucusu olduğu partiye ters düşmekten çekiniyor... Kolay değil, Köşk’teki tantanayı, debdebeyi bırakmak! Elbette kukumav kuşu gibi düşünecek. Hukuk devletinde anayasaya aykırı bir yasanın uygulamaya girmesini önlemek için veto ettim diye ne kadar açıklama yaparsa yapsın… ...Tarih, Çankaya’dakini, Köşk’te bir süre daha kalabilmek için muhalefetle birlikte, üstelik anayasaya aykırı gerekçeler yazan bir cumhurbaşkanı diye not edecek! ??? Köşk’ten kim gider, kim gelir diye bir anket yapılsa halkın sevgisini kazandığı havasında olan Çankaya’daki hüsrana uğrayabilir... Zira, gerçeklere aykırı düşen bir örnek var ortada. Örneğin, halkın aylardır büyütülen, üstelik toplumsal beklentiler diye savunulan kimi temel konularda siyasetçilere de medyaya da ters düştüğünü Kadir Has Üniversitesi’nin bir anketi açıkladı. Türkiye’de terörün silah yoluyla değil, siyaset aracılığıyla çözümlenebileceğine inanan, savunan partilerin ve medyanın aksine, Kadir Has Üniversitesi anketinde halk “En etkili yol askeri yöntemler” yanıtını veriyor. Üstelik bu oran, bir yılda yüzde 31’den 44.2’ye yükselmiş! Siyaset ve medya, çözüm için BDP, PKK ve Öcalan’la görüşülmesini savunuyor. Ankete göre halkın yüzde 51’i, “Hiçbiri ile” diyor. Siyaset ve medya çözüm için Öcalan’la görüşmeyi dayatıyor; halkımız yüzde 84’ü Öcalan’la görüşmeyi reddediyor. Kürtlerin yüzde 62’si ayrı bir devlet kurmayı istemediklerini söylerken, Türkiye genelinde halkımızın yüzde 65.8’i Kürtlerin ayrı bir devlet kurmak istediklerine inanıyor. Ya şu sonuçlara ne dersiniz: Halkımız mutlu mu değil mi? Ankete göre halkın yüzde 62.1’i mutlu!.. 23.7’i idare eder diyor ve yüzde 14.2’si mutsuz! Nasıl oldu da sandıktan yüzde 50 çıktığını uzun uzadıya araştırmaya gerek yok. Ulusal temel sorunlarla ilgili sorulara halkın verdiği yanıtlara, bir de mutlu olanlarla olmayanları, mutsuz olması gerekenlerin mutlu olduğunu açıklayan yüzdeye bakın… …ve sonra oturup düşünelim: Siyaset ve medya akıntıya kürek mi çekiyor diye! Uğur Mumcu 19 yıl önce bugün vuruldu. Tanrım, ömrümden 19 yıl alınmış gibi duyumsuyorum, çünkü olay üzerinde karanlık perde sürüyor. O gün bir kâbus gibiydi! Kendimi sahillere atmıştım; ne bir insan sesi, bağırışı, kımıltısı ne de bir insan varlığına ilişkin bir şey görmek ve duymak istiyordum. Bu duygu, o dönemde yaşadığımız bütün alçaklıklar süreci içinde yoklayıp durmuştu beynimibedenimi, ama hiç bu kadar güçlü bir biçimde gelip yüreğime oturmamıştı... Kendi varlığıma bile tahammülüm yoktu! Sadece dağlar olsun, kuşlar, böcekler olsun, deniz, ay olsun.. gökyüzü, güneş, bulutlar, yağmur olsun ve yağmur durmadan yağsın istiyordum. Sadece, insanoğlunun dışındaki varoluşların içinde eriyip yok olmak duygusu... ??? 19 yıldan bugüne Türkiye bir milim ilerlemedi. İlerlemek denen kavramı, maddi refahla, gökdelenlerle, AVM’ler ve tüketim çılgınlığıyla, köprüler ve yollarla ölçmek gibi bir hastalığınız varsa... Yolunuz açık olsun. Cehennem orada! İlerleme/gelişmeyi düşünce özgürlüğü ile, insan hak ve özgürlükleri ile, hukukun üstünlüğü, tarafsızlığı ve bağımsızlığı ile, basın özgürlüğü ile, özgür insanları var edecek toplumsal koşullarla ölçeceksiniz... İktidarın despotlukları gerilemedir, iktidarın ülkede bütün güçleri elinde / emrinde toplama girişimleri gerilemenin de Araştırmacı Gazetecilik, 24 Ocak ve İktidarlar gerilemesidir... Gericiliğin de gericiliği, der gibi... Bu açıdan, hukuk, demokrasi, başka düşüncelere ve senden olmayanlara saygı, medya özgürlüğü gibi gerçek değerler açısından baktığımızda, ülkemizde ilerleme kavramını bir kenara bırakacaksınız. ??? Uğur Mumcu, yurtsever, hukuksever bir insan; meraklı mı meraklı; araştırmacı gazeteciliğin adıydı. Ayrıca yaman bir tartışmacıydı! Bu gazetecilik, siyasi iktidarların ve yönettikleri devlet adındaki yapının bütün yolsuzluklarını, keyfiliklerini, hukuk tanımazlıklarını, ilkelliklerini, yasa çiğnemelerini didikleyen gazetecilik türüdür. Bu bakımdan zordur; yolu engellerle, dikenlerle, tehditlerle doludur. Uğur Mumcu gazeteciliği, bugün tutuklu gazeteci arkadaşlarımızın sayısına, tutuklanma gerekçelerine, yasaklanan kitaplara, medya üzerindeki siyasi iktidar baskılarına ve Hrant Dink davasında dönen dolaplara bakacak olursanız, çukurun dibine itilmiştir. Başını kaldıran sopayı yiyor: Otur aşağı! Araştırmacı gazetecilik, bugün hem namlunun hedefinde, hem de terör örgütü kumpasının ağında! Örneğin Nedim Şener! Neden orada! Devlet ve siyasi kişilerin karıştığı olayları araştıran bir dizi kitabının yanı sıra, Dink davasının soruşturulmasında yaşananları ortaya koyan kitabı yazdı ve içeride! Odatv neden tutuklu! Devlet içinde cemaat örgütlenmesini yazarken çarmıha gerilen Ahmet Şık!? Affedersiniz, sağcıymış, Emniyete müdürüymüş... Boş verin bunları: Hanefi Avcı, yazdığı ve cemaat örgütlenmesini ifşa ettiği kitabı için orada değil mi! Üstelik aşırı solcu kumpasının içine sokuldu! Balbay, Ulusal Kanal, Aydınlık çalışanları neden içerideler? Ya KCK kapsamında soruşturulan ve tutuklanan gazeteciler? Büyük patronlar, iktidar korkularından, iktidar için daha hijyenik bir ortam yaratmak için, iktidarın hıııııı dediği veya diyebileceği, programlarında iktidarı eleştiren sözler söylenen gazetecileri kapılarının önlerine koymuyorlar mı? Ece Temelkuran neden kovuldu? Haluk Şahin neden yaz(a)mıyor? Ve daha bir sürü insan... Tabii bütün bunların yanında kovulan başka bir kişi daha var, adı anılmayan: Emre Kongar! Programı kaldırdılar, Emre’ye yolu gösterdiler, ama Mehmet’e ise iki program yaptırıyorlar! ??? Türkiye, 50 yıllık medya tarihinin belki de en karanlık dönemini yaşıyor! Medya, patronları ve genel yayın yönetmenleri... Hiç iyi bir sınav vermiyor! Şüphesiz, bu ortamda direnenleri, gazetecilik yapmaya çalışanları burada selamlıyorum! Her şeye rağmen, gazeteci ve medya yöneticisi olarak, baskıları ve sınırları zorlayan bir karakterde olmak zorunda herkes! Eğer değillerse, medya üzerindeki karanlığa ve baskılara hizmet ederler sadece! Baskı döneminde demokrasiye ve özgürlüğe ne hizmet ettin, sorusuna verilecek yanıtı olmayanlar, daha sonra, bunun utancıyla yaşarlar. ??? Gazetecilik güme gitmiş durumda, biz ise kalkmış araştırmacı gazeteciler içeride diyoruz! Uğur Mumcu’ya borcumuzu nasıl ve ne zaman ödeyeceğiz?! GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Suriye, Esad’ın görevi bırakmasını içeren planı içişilerine müdahale olarak yorumladı Arap Birliği’ne ret Dış Haberler Servisi Suriye yönetimi, Arap Birliği’nin ülkedeki krizin çözümüne yönelik yeni planını reddetti. Suriyeli bir yetkili, devlet televizyonunda yaptığı açıklamada, “Suriye, kendisine karşı alınan bu kararları reddetmektedir ve bunları ulusal egemenliği ile içişlerine ağır bir müdahale olarak değerlendirmektedir” dedi. Aynı yetkili, “Halkın çıkarlarına ters olan Arap Birliği kararı, Suriye’nin reformcu politikalarını sürdürmesini ve kriz sırasında ulusal birlik ile Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın etNew York’taki Greentree çiftliğinde düzenlenen rafında bir araya gelmeye 5. Kıbrıs üçlü görüşmesi dün başladı. BM Genel verdiği önemi gösteren halkıSekreteri Ban Kimun, KKTC Cumhurbaşkanı nın emniyeti ile istikrarını sağlamadaki kararlılığını en Derviş Eroğlu ve Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas birlikte gazetecilerin karşısına çıktıktan sonra görüşmelere geçtiler. Görüşmeler bugün de sürecek . Genel Sekreter Ban’ın yarın BM gellemeyecektir” dedi. Arap Genel Merkezi’nde görüşmelerin sonucuna ilişkin basın toplantısı düzenlemesi öngörülüyor. Birliği dışişleri bakanlarının önceki gece toplantısından, Suriye’de ulusal birlik hükümeti kurulması ve Beşşar Esad’ın görevini yardımcısına devretDış Haberler Servisi Rusya’nın, SuriDış Haberler Servisi Libya’nın devrik mesi ile erken seçime gidilmesi ye’deki Beşşar Esad rejimine destek lideri Muammer Kaddafi yanlılarının kararı çıkmıştı. Brüksel’de topamacıyla savaş uçakları satmaya hazırbaşkent Trablus’un güneybatısındaki lanan Avrupa Birliği (AB) dışlandığı bildirildi. Rusya’da yayımlanan Beni Velid kentinin kontrolünü ele geişleri bakanları ise Suriye’ye Kommersant gazetesinin adını saklı tutan çirdiği savunuldu. AFP ajansı, bir yerel yaptırımları ağırlaştırdı. Surikaynaklara dayandırdığı haberde, 550 yetkilinin ağır silahlı Kaddafi yanlılarıye’de halka karşı şiddet uygumilyon dolarlık anlaşma uyarınca Surinın eski muhalif askerlere saldırdığını, lanmasında sorumluluğu buluye’ye 36 adet Yak130 tipi savaş uçağı aralarında bir komutanın da bulunduğu nan 22 yetkili ve 8 kuruluşun satılacağı belirtildi. Haberin basında yer 5 muhalifin öldüğünü, 30 kişinin yaradaha yaptırımlar listesine dahil almasının ardından görüşüne başvurulan landığını söylediğini duyurdu. Libya edilmesinin kararlaştırıldığı bilRusya’nın devlet silah satış şirketi Rosoİçişleri Bakanı Gevzi Abdülali ise oladirildi. AB yaptırımlar kapsaboronexport’un bir sözcüsü, haber hakyın kent sakinleri arasında çıkan bir tamında bugüne dek Beşşar Esad kında yorumda bulunmayacağını söyledi. rışmadan kaynaklandığını öne sürdü. ve yakınları dahil 86 kişiye vize yasağı uygulayarak malvarlıklarını dondurmuş ve rejimi mali açıdan zayıflatmak için 30 banka ve şirketin AB’deki varlıklarını bloke etmişti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tapu nun hükümleri çerçevesinde taşınmaz ve sınırlı AB Dışişleri Yüksek TemsilYasası’nda değişiklik öngören yasa tasarısıyla ya ayni hak elde edebilecekler. cisi Catherine Ashton ise Su? Satın alınan taşınmazla ilgili geliştirilecek bancıların edinebilecekleri toprak 2.5 hektardan riye’deki durumdan derin endi30 hektara yükseltiliyor Bakanlar Kurulu bu mik proje 2 yıl içerisinde ilgili bakanlığın onayına suşe duyduklarını belirterek Yemen’de yaşananların bu ülke ta tarı iki katına kadar çıkarabilecek. Askeri yasak nulmak zorunda olacak. rafından örnek alınmasını iste? Yabancı uyruklu kişilerin, yabancı ülkebölgeler, askeri güvenlik bölgeleri, stratejik böldi. Ashton, Suriye’de şiddetin geler ve özel güvenlik bölgelerinin haritaları Çev lerin yasalarına göre kurulmuş şirketlerin ve durması ve Arap Birliği gözlem re ve Şehircilik Bakanlığı’na verilecek. Cum uluslararası kuruluşların yüzde 50 veya daha cilerinin kısıtlanmaksızın çalışa huriyet’in geçen hafta kamuoyuna duyurduğu ta fazla oranda hissesine sahip olduğu şirketler, bilmelerine izin verilmesi çağrıTürkiye’de taşınmaz mülkiyet ve sınırlı ayni sarıda yer alan diğer düzenlemeler de şöyle: sında da bulundu. ? Yabancı ülkelerdeki şirketler, ancak özel ka hak edinebilecek. Fotoğraf: AFP Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi’nin XI. Olağan Genel Kurul Toplantısı ve Seçimleri, belirlenen tarih, yer ve gündem ile yapılacaktır. A. ÇOĞUNLUK ARANMASI KOŞULUYLA GENEL KURUL TOPLANTISI 11 Şubat 2012 Saat: 15.00 YER Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi Hizmet Binası Dumlupınar Mahallesi Tabuk Sokak No:12 BALIKESİR SEÇİMLER: 12 Şubat 2012 Saat: 09.0017.00 YER Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi Hizmet Binası Dumlupınar Mahallesi Tabuk Sokak No:12 BALIKESİR B. ÇOĞUNLUK SAĞLANAMADIĞI TAKDİRDE GENEL KURUL TOPLANTISI 18 Şubat 2012 Saat: 13.00 YER Balıkesir Ticaret Odası Toplantı Salonu Basın Sokak No: 10 BALIKESİR SEÇİMLER: 19 Şubat 2012 Saat: 09.0017.00 YER Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi Hizmet Binası Dumlupınar Mahallesi Tabuk Sokak No: 12 BALIKESİR GÜNDEM: 1. Yönetim Kurulu adına açılış ve Başkanlık Divanı Seçimi 2. Saygı duruşu, 3. Şube Yönetim Kurulu Çalışma Raporunun ve Mali Raporun okunması, görüşülmesi. 4. Şube Organları ve Oda Genel Kurul delegasyonu için asil ve yedek adayların belirlenmesi ve duyurulması 5. Yeni dönem çalışma ilkelerinin belirlenmesi 6. Dilek ve temennilerle kapanış 7. Seçim ÜÇLÜ ZİRVE BAŞLADI dikkate alındığında Türkiye’nin bugünkü görünümüne bakıp şu yorumu yapabiliriz: Uğur Mumcu’nun kanı akmaya devam ediyor! Zira araştırmacı gazetecilik de, ‘Kalpaksız Kuvvacılık’ da her türlü riski göze almayı gerektiren bir kimlik haline geldi. Ancak hemen şunu da ekleyelim; her ikisi de hâlâ çok değerli ve Türkiye’nin geleceğinde yeri var. Hedef haline gelmesinin nedeni de bu zaten. ??? Bugün kalemini satmayan, onu sadece gerçekleri halka ulaştırmak için kullanan gazetecilerin, aydınların karşı karşıya kaldığı durumu geçen gün, mezarı başında Metin Göktepe’nin annesi şöyle dile getirdi: “Eskiden öldürüyorlardı, şimdi tutukluyorlar...” Neden? Çünkü gazeteciler, öldürülünce ölmüyor! Uğur Mumcu öldürülünce ölmüyor! Kimliğiyle, duruşuyla, değerleriyle, temsil ettiği düşüncelerle yaşamaya devam ediyor. Bu anlamda Uğur Mumcu’nun yerini doldurmak diye de bir kavram olamaz; zaten yaşamaya devam ediyor. Yanı sıra pek çok gazeteci de onu örnek alıp “araştırmacı gazetecilik” kimliğini canlı tutuyor. Nasıl ve nerede olursa olsun. Güldal Mumcu’nun, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’nı kurup onlarca gencin yetişmesini sağlamasıyla birlikte Ali Sirmen takılmadan edememişti: “Yanlış kişiyi öldürdüklerini düşünecekler!” Tutuklamalara dönersek... İçinden geçtiğimiz dönem gelecekte sonuçlarıyla birlikte yazılacak, yorumlanacak. Süreç devam ettiği için kesin kanılar ortaya koymak erken olabilir. Ancak tutuklamalarla birlikte oluşan korku ikliminin öldürümlerden daha keskin sonuçlar doğurduğunu söylemek abartma olmaz. Gazetecinin önüne şöyle bir seçenek konuyor: Ruhunu öldür, canın sağ olsun! Ortada bir cinayet yok, ülkeyi yönetenleri zora sokacak bir asayiş sorunu yok. Gazeteci kendi rızası ile ruhunu teslim etmiş! Olayın bir boyutu böyle... Madalyonun öteki yüzü ise ne olursa olsun ruhunu teslim etmeyenler, mesleğini bir yaşam biçimi aşkıyla yapmaya devam ederler. İşte onlar Uğur Mumcu’lar... Onların içine gazeteci örgütlerinin ayakta kalan temsilcilerini de katmak gerek. Bugünkü ortamda onlar mesleğimizin sis lambaları. ??? Uğur Mumcu’nun “araştırmacı” kimliği sadece “habercilikte” değildi. Haber araçlarında da araştırmacı bir ruhu vardı. Bugünkü dijital medya ortamının altyapısı 1980’lerin sonunda belirmeye başlamıştı. Bunu ilk fark eden ve yaşamına katan gazeteci Uğur Mumcu oldu. Uğur Mumcu yaşıyor olsaydı, “sosyal medya” diye adlandırılan bu sonsuz mecrada neler yapardı? Neler yapmazdı ki! Uğur Mumcu’nun “tek kişilik ordu” diye de adlandırabileceğimiz donanımlı kimliği sosyal medyaya da kesinlikle damgasını vururdu. Uğur Mumcu’nun tariflerinden biri de buydu zaten: Hem Türkiye Cumhuriyeti’nin kökenlerindeki bütün değerlere sahip çıkmak hem de sürekli en yeniyi aramak. ‘Kalpaksız Kuvvacılar’, araştırmacı gazeteciliği şiar edinenler, Atatürk devrimlerini savunanlar, yolunuzdan dönmeyin, yılgınlığa kapılmayın... Uğur Mumcu az ilerde... Umut yolunda can pazarı: 5 ölü İstanbul Haber Servisi Fatih’te Unkapanı Yavuz Sinan Mahallesi Atlamataşı Caddesi Küçükdolap Sokak’ta bulunan 4 katlı binanın çatısında, dün 06.00 sıralarında yangın çıktı. Elektrik kontağından çıktığı tahmin edilen yangında 5 kişi öldü, 4 kişi yaralandı. Ölenlerin kısa bir süre önce Diyarbakır’dan İstanbul’a çalışmak için gelen Şahin Çelik (19) ve Murat Çelik (15) adlı kardeşlerle, amca çocukları Abdullah Çelik ve İbrahim Yılmaz (18) olduğu belirlendi. Ölen diğer kişinin henüz kimliği belirlenemedi. Alevlerden kurtulmak isteyen Kadir Kaya ile Gülsüm Şahin üçüncü kattan kollarını açan polislerin üzerine atlayarak yaralandılar. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Yangının çıktığı ev, kentsel dönüşüm projesi kapsamında olan bir yer. İnsanların kalabileceği türden bir yer değil” dedi. Rusya’dan Şam’a destek Libya’da çatışma sürüyor Yabancılar 30 hektar toprak alabilecek Bilgehan başkan CHP Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türk Grubu üyesi Ayşe Gülsün Bilgehan, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin Genel Kurul çalışmalarında Sosyalist Kadın Grubu Başkanı seçildi. Tatlıses davası İbrahim Tatlıses’in uğradığı silahlı saldırıya ilişkin 9’u tutuklu 12 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması, yarın İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülecek. Leman Kültür’e saldırı Eskişehir’deki Leman Kültür önceki gece silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda mekanda garson olarak çalışan üniversite öğrencisi Uğur Çukur ağır yaralandı. GÜNDEMDEN KISA KISA C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear