23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 HAZ RAN 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA SAĞLIK Uzmanlar, reaksiyonun yan etkilerle karıştırılmaması ve ortaya çıkarsa hastaneye başvurulması gerektiğini vurguladı 9 İlaç alerjisi öldürebilir S BEL BAHÇETEPE Korunma ve tedavide kullanılan ilaçlar yüzde ve gözde şişliğe, nefes almada zorluğa, halsizliğe, tansiyon düşüklüğüne, deride döküntülere, körlüğe, ağır astım krizlerine, hastanın şoka girerek yaşamını yitirmesine kadar varan ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Uzmanlar, en fazla ilaç alerjisinin antibiyotik ve ağrı kesiciler grubunda görüldüğünü belirterek “İlaç alerjisinin önceden tespiti şu an için mümkün değil. Alerji belirtileri olan hasta vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gitmeli ve uzman yardımı almalıdır” dediler. Türkiye’de çeşitli zamanlarda ilaç laç içtikten sonra yüz, göz ve vücudun diğer organlarında şişlik, nefes almakta zorluk yaşıyorsanız ve bayılacak gibi oluyorsanız ilaç alerjisi yaşıyor olabilirsiniz. Bu durumu ilacın yan etkileriyle karıştırmak ve tıbbi önlem almak için hastaneye başvurmamak ölüm getirebilir. alerjilerine yönelik yapılan araştırmalar, alerji oranının çocuklarda yüzde 2.8, erişkinlerde ise yüzde 5’lerde olduğunu, ilaç alerjilerinin kadınlarda erkeklere göre iki kat daha fazla görüldüğünü ortaya çıkardı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı İmmünolojik ve Alerjik Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevim Bavbek, tanı, tedavi ve korunma amacı ile masum gerekçelerle verilen ve uygun dozda kullanılan ilaçlara karşı ortaya çıkan istenmeyen reaksiyonlara “ilaç alerjisi” denildiğini söyledi. İlaç alerjisinin ilaç yan etkileriyle karıştırılmaması gerektiğini ifade eden Bavbek, “Bir ilaç içersiniz, mide kanaması ya da ishal olursanız bu yan etkidir ama yüzünüz, gözünüz şişerse bu ilaç alerjisidir” dedi. İlaç alerjisinin en çok cilt üzerinde belirti gösterdiğini, ciltte döküntüye, şişliğe yol açabileceğini anımsatan Bavbek, alerjinin tek tek organları da tutabileceğini söyledi. Prof. Dr. Bavbek, “İlaç alerjisi solunum sistemini tutarsa nefes almada zorluk, hırıltı, öksürük olur. Soluk borusundan aşağı doğru inerse nefes alma daha da zorlaşır, ağır astım krizine yol açar. Kan hücrelerini tutması durumunda hücrelerin sayısında ciddi azalma olabilir, kardjyovasküler sistemi tutarsa ki en ürkülen budur, şok ve ardından ölüme varan ciddi sonuçları olabilir” diye konuştu. İlaca karşı alerjinin olup olmadığını gösteren önceden yapılabilecek bir test olmadığını, bu konu ile ilgili çalışmaların yapıldığını kaydeden Bavbek, daha önceden bir ilaca karşı alerjik reaksiyon gösteren hastaların bunu mutlaka hekimine anlatması, başka ilaçlara karşı da reaksiyon gösterebileceğini vurguladı. Bavbek, özetle şunları söyledi: “Bir ilacı yıllardır kullanmanıza karşın bir gün sizde alerjiye neden olabilir. İlaç alerjisinde klinik tablo hafifse fark edilmeyebilir ama ağırsa kesinlikle fark edilir. İlk tedavi ilacın bırakılmasıdır. İlaca devam edildiğinde olay kötüye gider. Yapılması gereken hastanın acilen hastaneye götürülmesidir. Acil serviste yapılacak olan hastanın hayati fonksiyonunu sabit duruma getirecek, hastayı şoktan çıkaracak tedavilerdir.” Çok Vazgeçilmez Şahsiyetler Yüksek Öğretim Kurumu, ÖSYM Başkanı için soruşturmaya gerek olmadığını, şifre olayında uyarı bile gerekmediği kararına vardı geçen hafta. Hem de başsavcılığın soruşturma talebine karşı... Öyle şeyler oluyor ki, insan, şaka mı diye düşünüyor. YÖK Başkanı, olayda bir “kötü niyet” bulunmadığını ve “hiçbir öğrencinin zarar görmediği”ni söyleyerek bu durumu açıklıyor. Her şeyden önce bir olayda kötü niyet olup olmaması olayın vahametini kapatmaz. İkincisi, kimsenin zarar görmediğine nasıl karar vermişler, bunu da çok merak ettim. Hiç kimse zarar görmedi desek bile bu kadar önemli sınavları yapan bir kurum bundan sonra artık güvenilmez damgası yedi mi yemedi mi? Bunu başaran kişi veya kişiler kimse, onların bu işte bir sorumluluğu yok mu? Türkiye’de yok. Özel sektörde bile bir müdür hakkında fazla şaibe çıktığı zaman çok fazla üzerinde durulmaz, yerine bir başkası getirilir. Çünkü kişiler hiçbir zaman vazgeçilmez değildir. Yapılan her sınavda yeni bir rezalet çıkıyor. Milyonlarca insanın hayatındaki en önemli sınavlarda bir sürü şaibe ortada dolaşıyor. Birilerine kopya verildiği, birilerinin özellikle bir yerlere yerleştirildiği artık neredeyse kesin bir kanaat haline gelmiş. Siz bunları ister mahkeme kararlarıyla reddedin, ister bilirkişi raporlarıyla; artık sınav kazanamayan herkes bu işte bir hile olduğu düşüncesinde... Bizdeki yönetimler, kendi adamlarımızı harcatmayalım, sahip çıkalım düşüncesinde. Bu düşünce sayesinde Türkiye yıllar boyu bütün dünyaya rezil oldu. “Dışkı yediren” iki tane adam sayesinde bütün ülke dünya çapında mahkum oldu. Bunlara sahip çıkacağımıza “bunlar kendi başlarına bu işi yapan insanlardır; bunları yargıladık, gereken cezayı verdik” diyemedik. Bakanlar, başbakanlar çıktı, “her iddiayı ciddiye alsak görev yapacak adam bulamayız” diye açıklamalar yaptı. Benim adamım, senin adamın. Türkiye budur. Bu kafayla da dünyanın bilmem kaçıncı ekonomisi olsa ne olur, olmasa ne olur? GÜNEŞE D KKAT Seyahatlerde enfeksiyon ve kalp hastalıklarının sıklıkla görüldüğü vurgulandı Gözlük seçimi önem taşıyor İstanbul Haber Servisi Uzmanlar, güneş gözlüğü takmadan güneşe çıkmanın körlüğe giden ciddi sorunlara neden olabileceği konusunda uyarıda bulunarak, güneş gözlüğü seçimine de dikkat edilmesi gerektiğini belirttiler. Uzmanlar, “Güneş gözlüğü kesinlikle işportadan veya seyyar satıcıdan alınmamalı. Bu gözlüklerin özellikle çocuklara takılması büyük bir risktir” dediler. Dünyagöz Ataköy Hastanesi’nden Opr. Dr. Mahmut Öztürk, güneşin yaydığı ultraviyole (UV) ışınların cilt kadar göze de ciddi zararlar verdiğini belirterek “Güneşe yoğun şekilde maruz kalmak katarakt, makula dejenerasyonu ve retina hastalıklarına neden olabiliyor. UV ışınları, gözdeki korneayı kurutabilir, kaşıntı, batma, yanma ve kanlanma gibi şikâyet ve hasarlara neden olabilir” dedi. Tatil öncesi önlem alın İstanbul Haber Servisi Söğütözü Bayındır Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Aslı Karademir, seyahat esnasındaki ölüm nedenleri arasında kazalar ve kalp hastalıklarının başta geldiğini, enfeksiyon hastalıklarının ise genelde daha az ölümcül seyrettiğini, ancak en çok maruz kalınan sağlık sorunu olduğunu söyledi. Karademir, kendimizi birçok seyahat enfeksiyonundan aşı yaptırmak gibi küçük önlemlerle koruyabileceğimizi söyledi. Zorunlu aşılar: Bugün için zorunlu tutulan tek aşı sarıhumma aşısıdır. Meningokok aşısı için ise Suudi Arabistan tarafından hac ve umre dönemlerinde seyahat edeceklere yaptırılma zorunluluğu getirilmiştir. Rutin aşılar: Aşılama takvimindeki bulunması gereken aşılar seyahat öncesi gözden geçirilmeli ve güncel Enfeksiyonlardan korunma yolları Vektörler: Eğer şartlar uygunsa vücudumuzu kapatacak giysiler giymeliyiz. Açıkbölgeler için böcek uzaklaştırıcılar etkilidir. Su ve yiyecekler: Birçok enfeksiyon hastalığı su ve yiyeceklerden geçer. Tamamen pişmiş ve hâlâ sıcak olan yemekler yenmelidir. Solunum yolu: Aktif tüberkülozu olan kişilerin uçakla seyahatine izin verilmemelidir. Kalabalık ortamlardan ve öksüren kişilerden uzak durulmaya çalışılmalı. Cinsel yol: HIV ve cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklar risk teşkil etmektedir. Bu nedenle yeterince tanınmayan kişilerle cinsel temastan neden olabilir. Öncelikkaçınmak veya kondom kullanle korunma yollarına dikmak önerilir. kat etmek gerekir. Kan yolu: Kullanılacak iğSıtmadan korunmak nelerin mutlaka tek kullaiçin danışmanlık şart: Dünnımlık olmasına dikkat edilyanın birçok ülkesinde farkmeli, dövme gibi işlemlı sıtma türleri mevcuttur. Bu lerden kaçınılmalıdır. nedenle önerilen ilaçlar doğru şekilde uygulanmalıdır. Aşıların önemi D KKAT EKS KL Ğ Erken yaşlarda tedavi edilmeli İstanbul Haber Servisi Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun (DEHB) okul çağındaki çocukların yüzde 3 ile 7’sini etkilediği belirtiliyor. Uzmanlar, DEHB’nin erken yaşlarda tedavi edilmesi gerektiği konusunda uyarıyor. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr Eyüp Sabri Ercan, “Yürümeye yeni başlayan bir çocuğun çok hareketli olması gelişimsel olarak beklenen bir durumdur. Ancak 11 yaşındaki bir çocuğun sınıfta 10–15 dakika bile yerinde oturamaması gelişimsel olarak olağan karşılanmamaktadır” dedi. DEHB tanısı için zekâ testine veya görüntüleme yöntemlerine gerek olmadığını belirten Ercan, uykusuzluk, iştahsızlık gibi belirtilerin DEHB için ipucu olduğunu, bu çocukların televizyon ve bilgisayar başında çok fazla zaman geçirdiğini söyledi. DEHB’nin tedavisinin mümkün olduğunu anımsatan Ercan, bu belirtileri olan çocuğun ailesinin psikiyatristlardan destek alması gerektiğini kaydetti ve “DEHB’li çocukların tedavilerini aksatmaması gerekiyor. Düzenli ilaç kullanımı ile tedavinin etkisini tatilde de görüyoruz” diye konuştu. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı Başkanı Doç Dr. Yasemen Işık Taner’ ise tedavi edilmeyen DEHB hastalarının ergenlik dönemlerinde sorun yaşandığını söyledi. Taner, “Bu çocuklar ergenlik dönemlerinde alkol kullanımına yöneliyor, asabi, kabadayı oluyorlar. Tembellik de DEBH’li ergenlerde baş gösterebiliyor. 3 yaşından önce zaten tanı koyamıyoruz ama ne kadar erken bu rahatsızlığı tespit edersek o kadar erken tedavi edilebilir ” dedi. lenmelidir. Önerilen aşılar: Bu aşılar seyahat edecek kişilere seyahat planı çerçevesinde hastalık riskleri değerlendirilerek önerilmelidir. Turist ishaline dikkat: Yeni yerler yeni tatlar keşfetme isteği sıklıkla ishale Iğdır’da bir eve silahlı saldırı IĞDIR (Cumhuriyet) Iğdır’da bir eve pompalı tüfekle silahlı saldırıda bulunuldu. Yedi Kasım Mahallesi Eski Doğubayazıt Caddesi üzerinde bulunan Veli Acu’ya ait eve, kimliği belirsiz kişiler tarafından pompalı tüfekle ateş açıldı. Evin duvarına 5 el ateş eden saldırganlar, daha sonra olay yerinden uzaklaştı. Silahlı saldırıda ölen ya da yaralananın olmadığı, soruşturmanın sürdürüldüğü kaydedildi. Şeker hastalığı riski artıyor İstanbul Haber Servisi Amerikan Hastanesi Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Dr. Sinan Tanyolaç, şeker hastalığının, günümüzde sıklığı giderek artan ciddi bir halk sağlığı problemi olduğunu belirterek, son yapılan çalışmada ülkemizde her 9 kişiden birinin şeker hastası olduğu gösterdiğini, bunda şişmanlığın en belirleyici neden olduğunu kaydetti. Aynı çalışmada, her 3 kişiden birinin şişman olduğu, son 10 yılda da şişmanlık ve şeker hastalığında önemli bir artış olduğunun ortaya konulduğunu belirten Dr.Tanyolaç, “Risk faktörleri açısından aile öyküsünün olması yanında elma tipi şişmanlık, yani göbek çevresinde yağ toplanması bilinen en büyük risk faktörüdür” dedi. Dr. Sinan Tanyolaç yaptığı açıklamada, şeker hastalığının önlenmesinde ve tedavisinde yaşam tarzında değişiklikler yapılmasının çok önemli bir rol oynadığına dikkat çekerek, “Besin maddeleri arasında şeker hastalığının gelişimini geciktirdiğine inanılan maddeler mevcuttur. En güçlü adaylardan bir tanesi de tarçındır” diye konuştu. SICAK HAVANIN VÜCUDA ETK S Hizbut Tahrir operasyonu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara polisi, cuma günü Ankara, İstanbul, Bursa, Şanlıurfa, Hatay ve Çorum’da eşzamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda zanlılarla birlikte, örgütsel dokümanlar, 10 bin dolar para ve bilgisayar verisi depolama cihazları ele geçirildi. Gözaltına alınan 18 kişinin arasında örgütün Türkiye sorumlusu olduğu iddia edilen Serdar Yılmaz’ın da yer aldığı öğrenildi. Soruşturmayı yürüten özel yetkili savcı tarafından sorgulanan şüpheliler, tutuklanmaları istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. stanbul Haber Servisi Uzmanlar, yaz aylarında sıcağın bedendeki etkisini dengelemek ve sağlığımızı korumak için bol su tüketilmesi, sebzemeyve ağırlıklı beslenilmesi, açık rekli kıyafetlerin seçilmesi, bakımı kötü klimalardan uzak durulması ve güneşin en dik geldiği 11.0015.00 arasında özellikle tansiyon, kalp, şeker hastaları ile çocuk ve yaşlıların mümkün olduğunca dışarı çıkmaması gerektiğini söylediler. stanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi ç Hastalıkları Uzmanı Dr. Nafiz Karagözoğlu, yaz aylarında özellikle günde 2.53 litre su içilmesi ile bol meyve ve sebze tüketmesinin önemi üzerinde durdu. Sağlığınız için bol su tüketin Ehliyeti yok, trafik cezası var KIRIKKALE (AA) Kırıkkale Bağlarbaşı Mahallesi’nde ikamet eden 45 yaşındaki Erol Ataseven, ehliyeti ve aracı olmadığı halde kendisine trafik cezası kesildiğini ifade etti. Adresine yapılan tebligatı görünce çok şaşırdığını ifade eden Ataseven, “Bu nasıl iş anlamadım. Ehliyetim ve aracım yok. Ama bana İstanbulAnkara otoyolunda Çamlıca OGS ihlali nedeniyle 5 Mayıs 2010 tarihinde 13.50 lira ceza kesilmiş. Daha sonra bu miktar faiziyle birlikte 148.50 liraya yükselmiş” diye konuştu. Prof. Dr.Coşkun Özdemir KULAK ÇINLAMASI Her 10 kişiden biri rahatsız İstanbul Haber Servisi İstanbul’da geçtiğimiz günlerde “Tinnitus (kulak çınlaması) Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar” konulu seminer düzenlendi. Ege Üniversitesi KBB Anabilim Dalı Başkanlığı Odyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatih Öğüt, yaşlanmanın yanı sıra çevre gürültüsü ve stresin kulak çınlamasını arttıran önemli faktörler olduğunu söyledi. Ege Üniversitesi Biyofizik Bölüm başkanı ve Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Pehlivan da kulak çınlamasının, 65 yaş üzerinde daha sık görüldüğünü belirterek, bu rahatsızlığın kadınlarda erkeklere oranla 1.5 kat daha fazla görüldüğünü kaydetti. Epilepsi çok geniş bir şekilde işlenebilecek, çok ilginç, çok yönlü bir konu. Gazete sütunlarına sığdırmak mümkün değil. Oldukça sık görülen ve nöbetler halinde tekrarlayan bir hastalık. Prevalansı (sıklığı) binde 410 arasında. İşinde gücünde ve aldığı nöbet önleyici ilaçlarla normal yaşamını sürdüren çok sayıda epileptik insan var. Nöbetlerin nedeni beyin korteksindeki (dış kabuğunda) nöronların anormal deşarjıdır. Çok çeşitli etkenler bu nöron deşarjına yol açabilir. Bu deşarjın beyindeki lokalizasyonu nöbet patternini tayin eder. Bu nöbet motor, duysal, davranışsal görsel, işitsel, çok çeşitli olabilir. Çok değişik, çok farklı nedenler epilepsiye yol açabilir. En sık görülen bilinmeyen nedenlerdir. Bunlara esansiyel adını veriyoruz. Bir bakıma nedeni bilmiyoruz, bulamıyoruz demek oluyor. Bunu genetik anomaliler, merkez sinir sistemi enfeksiyonları, beyin tümörleri, travmalar, ilaçlar, beyin damar hastalıkları izliyor. Örneğin damara cardiozol verilmesi ya da insulin zerk edilmesi (kanda şeker düşüşü) nöbet yaratabilir. Epilepsi nöbetleri bir beyin tümörünün ilk belirtisi olabilir. Bu nedenle böyle bir nöbet halinde uzman bir nöroloğun gerekli incelemeleri (laboratuvar, EEG, MR) yaparak sebebi bulması ge Epilepsi (Sara) ve Ünlü Epileptikler rekiyor. Tanı konulduktan sonra nedene yönelik tedavi yapılacaktır. Esansiyel epilepside nöbetleri önleyici en uygun ilaçlar, uygun dozda verilir. En azından nöbet sayısı azalır. Dünyaca ünlü büyük Rus romancısı Dostoyevski bir epilepsi hastası idi. Nöbetlerini Budala adlı kitabında roman kahramanına (Prens Mişkin) mal ederek tarif etmiştir. Nöbetlerini kardeşi Michel ve ikinci eşine de mektuplarında etraflıca tarif etmiştir. Başka romanlarında da epileptikler yer alır. Bu ilginç tarifler ünlü İngiliz nöroloğu Jackson’ın modern epilepsi tarifinden uzun yıllar öncedir. (186070) Önceleri histeri sanılan nöbetler, onu çoğunlukla geceleri uykuda sık sık yokluyordu ve grand mal (büyük nöbetler) ya da ekivalan nöbetler şeklinde idi. Sibirya’da hapislik döneminden sonra hastalığı sıklaşmıştır. Nöbet öncesi aurasını kendisine büyük bir zevk ve mutluluk veren dünya ve kendisi ile mükemmel bir uyum hali olarak anlatıyor ve bunu bir ömre bedel bulduğunu ekliyor Dostoyevski. Bu büyük zekâ ve yetenekli bir kumarbazdı. Onun hastalığını ünlü Fransız nörologlar Henri Gastaut ve Alajouanine ve diğer yazarlar geniş bir şekilde incelemiş, yayımlamışlar ve öteki ünlü yazar Gustave Flaubert ve büyük ressam Van Gogh’un epilepsisi ile kıyaslamışlardır. Bu son ikisinin temporal tip epilepsi geçirdikleri anlaşılıyor. Van Gogh iyice hiperaktif (seksüel dahil) oldukça pasaklı, derbeder bir insan, aynı zamanda agresif. Bir başka ünlü ressam Gaugine’in bıçakla saldırısı iyi bilinir. Yine kulağını keserek yaptığı kendi portresi ünlüdür. Yaşamı boyunca sadece bir tek resim satabilen bu eşsiz ressam, intihar ederek ölmüştür. Kendisine atfedilen başka hastalıklar da söz konusudur. Gustave Flaubert ise hipoaktif bir insan, kötü bir konuşmacı. Primer genetik bir epilepsi taşıdığı bildiriliyor. Oğlu da bir status epileptikusla (art arda gelen nöbetler) ölmüştür. Onun da Van Gogh gibi ani patlamaları var. Bu 3 şöhret artistik dâhiler olarak anılmaktadır ve epilepsinin ve nöbetlerin dehaya engel olmadığının kanıtıdır. Tarihte çok sayıda ünlü epileptik var. Ben burada sadece onlardan 3 tanesinden bahsettim. Yazar Yılmaz Dikbaş konuya meraklanmış. 300 sayfalık bir kitap yayımlayarak (Epilepsi ve Deha) epilepsi ve deha ilişkisini araştırmış ve ünlü epileptikleri anlatmış. İlgi ile, çok şey öğrenerek okunacak bir kitap. Epilepsi konusuna ilerde yine döneceğim. Güngör Kabakçıoğlu öldü Kültür Servisi Karikatür sanatçısı Güngör Kabakçıoğlu, bir süredir devam eden sağlık sorunları nedeniyle dün hayatını kaybetti. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Resim ve Mimarlık Bölümü’nde eğitim gören, çok sayıda mimari esere imza atan Kabakçıoğlu, Tercüman, Akşam, Güneş, Yeni Yüzyıl gazetelerinde karikatürler çizdi. Mimarlık, resim ve karikatür yarışmalarında ödüller alan ve jüri üyeliklerinde bulunan Kabakçıoğlu’nun “Karikatür Albümü” ve “Portreler” adında iki kitabı da bulunuyor. Kabakçıoğlu’nun cenazesi, yarın Levent Camii’nde kılıanacak öğle namazının ardından Kilyos’taki aile kabristanına defnedilecek. 2 kişiye 92’şer bin TL ANKARA (AA) On Numara oyununun bu haftaki çekilişinde 10 bilen 2 kişi, 92 bin 558 lira 80’er kuruş kazandı. Şanslı numaraların; 1, 3, 11, 14, 17, 20, 23, 27, 29, 31, 34, 38, 41, 43, 45, 46, 56, 58, 63, 68, 69 ve 80 olarak belirlendiği çekilişte 9 bilenler 1122 lira 40’ar kuruş, 8 bilenler 68 lira 40’ar kuruş, 7 bilenler 13 lira 45’er kuruş, 6 bilenler 2 lira 40’ar kuruş ve hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler de 1 lira 90’ar kuruş ikramiye alacak. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear