29 Mayıs 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHUR YET 19 HAZ RAN 2011 PAZAR 6 HABERLER Sözleşmeli personelin bir bölümüne kadro yolunu açan KHK binlerce kişiyi mağdur etti 4 Haziran’ı kaçıran yandı KHK, sadece 4 Haziran’da sözleşmeli olarak görev yapanları kapsadı. Alım süreci önceden başlayan ama sözleşmeyi 4 Haziran’dan birkaç gün sonra imzalayanlar ise kadro dışı kaldı. MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Sözleşmeli personelin bir bölümüne kadro yolunu açan 632 sayılı kanun hükmünde kararname (KHK) binlerce kişiyi de mağdur etti. KHK’nin sadece 4 Haziran tarihine kadar sözleşmeli olarak görev yapanları kapsaması nedeniyle, önceden alım süreci işleyen ancak bu tarihten birkaç gün sonra sözleşme imzalayanlar kadro dışı kaldı. Sadece Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nda mağduriyet yaşayanların sayısının 2 bin 500’e yakın olduğu savunuluyor. Hükümet, seçim öncesinde 4/B’li sözleşmelileri kadroya alan KHK’yi çıkarmıştı. KHK, 4 Haziran tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. KHK ile 4 Haziran’da sözleşmeli olarak görev yapanlara kadro yolu da açılmış oldu. KPSS sonuçları bu tarihten önce açıklanan ancak 4 Haziran’dan sonra sözleşme imzalayanlar ise kadro dışı kaldı. Kamu kurumlarında bu durumda olan çok sayıda sözleşmeli personel olduğu öğrenildi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nda alım süreci önceden işleyen ancak bu tarihten sonra sözleşme imzaladığı için kadro dışı kalan yaklaşık 2 bin 500 sözleşmeli personel olduğu savunuluyor. Türkiye KamuSen’e bağlı Türk Tarım OrmanSen Genel Başkanı Ahmet Demirci, 4 Haziran’ın 1 gün sonrası sözleşme imzalayanların KHK’ye dahil edilmediklerini belirtti. Demirci, personelin KPSS’den aldıkları puanlara göre Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na başvuruda bulunduklarını, müracaatlarının da kabul edildiğini ancak işe başlangıç tarihlerinin 4 Haziran’dan sonraya sarktığı için kadro dışı kaldıklarını kaydetti. Bu kişilerin kurumlarına başvuruda bulunduklarına dikkat çeken Demirci, bazılarının başvurularının reddedildiğini bildirdi. Demirci, “Çalışanlar arasında ikilik oluşturan bir süreç” değerlendirmesini yaptı. Hukuki dayanağı olmayan uygulama nedeniyle mağdur olan personelin bu mağduriyetlerini çözeceklerini dile getiren Demirci, konuyu yargıya taşıyacaklarını kaydetti. Demirci, bundan böyle de sözleşmeli personel alınmamasını istedi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nda mağdur olan sözleşmeli personelin ziraat mühendisi, veteriner, su ürünleri alanlarında görevli oldukları öğrenildi. Seçimlerin Dinamiği 2 Şüphesiz ta 1950 seçimlerinden itibaren seçim sonuçlarını etkileyen büyük dinamikleri ortaya koyan bir araştırma yapılabilir, ama bu, köşe yazısının amacını aşar. Mesela 1950 seçimlerinde, DP’nin oyların yüzde 52.67’sini alarak (CHP 39.45), iktidarı İnönü’den devralmasına yol açan temel dinamiğin, 19381950 arası yaşanan savaşın kâbuslu yılları ve günlük hayat üzerindeki derin etkileridir, denebilir. Bütün seçimleri incelerseniz, merkez sağ, dinci, ırkçı, sağliberal gibi sağ cenah oyların her zaman yüzde 6070 arasında oya sahip olduğu görülür. Sağ oylar bazen bir partide birleşmiş, bazen de yine sağ partiler arasında dağılmıştır. Mesela 1965 seçimlerinde sağ oylar yüzde 52.87 ile Adalet Partisi’nde (Demirel) birleşti (CHP 28.74). Diğer sağ partiler yüzde 23 oranlarında oy aldı. Seçimlerde ABD, NATO, komünizm düşmanlığı dinamikleri, yani antikomünist/sağ birlikteliği etkili oldu. Bu Demirel çevresinde ilk büyük toplanmaydı. Sağ kanat, politikalarıyla ve krizleriyle 1971; sonra da 1980 askeri darbelerini çağırdı. Her önemli krizde sağ parçalandı, AP’si, DP’si, Güven Partisi, MSP ve MHP’si... 1971 askeri darbesi sonrası seçimlerde (1973), sağ cephe parçalanacak (AP 29.82; DP 11.89; MSP 11.80; CGP 5.26) ve CHP Bülent Ecevit rüzgârıyla 33.29’a çıkacaktı. CHP/Ecevit rüzgârı, sağın krizci yapısı ve Kıbrıs müdahalesiyle 1977 seçimlerinde %41.38’i bulacaktı! Bu, CHP ve solun (iktidar getirmeyen) zirvesidir. Milliyetçi Cephe hükümetlerinin kurulduğu, petrol, döviz, işsizlik bütün krizlerin birbiri ardına yaşandığı dönem 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle bitecekti. 1983 seçimlerinde, Özal’ın Anavatan’ını görüyoruz başrolde! (45.14 oy; Halkçı P. 30.46 ve askerci MDP 23.26.) Seçimin dinamizmi, askerler, ABD, yeni liberalizmin Türkiye’ye dayatılmasıydı. Demirel’in yeniden sahneye çıkması ile sağ 1987 seçimlerinde yeniden parçalanıyor: Anavatan 36.31; DYP 19.13, Refah 7.16. SHP (E. İnönü) 24.74 ve DSP/Ecevit 8.52. Bu seçimlerin dinamizmi, Anavatan’ın inişe geçmesi ve Demirel oldu. Bu sayede E. İnönü, Demirel’le koalisyon kurdu. 1991 seçimlerinde DYP çıkışını (27.03) ve Anavatan da inişini sürdürecek (23.01), Erbakan (RP) 16.87 ile sağ oylara ciddi ortak olacaktı (SHP 20.75; DSP 10.74). Seçimlerin belirleyicisi, sağın başarısızlıkları sonucu parçalanışı, (Özal cumhurbaşkanı, PKK). Dikkat ederseniz, her zaman sağ oylar birleşiyor veya parçalanıyor. Ancak CHP/sol oyların toplamı bir kez yüzde 41’e ancak ulaşıyor. Ortalama yüzde 30 civarında ve çoğu zaman da altında kalıyor. Seçmen’in 1995 seçimlerinde Refah’ı en tepeye tırmandırdığını görüyoruz (21.37). Anavatan (19.65), DYP (19.18), MHP 8.18. Sağ içinde en ciddi dönüşüm. (DSP 14.64; CHP / Baykal 10.70) Seçimin dinamizmi, 1994 krizi, Körfez Savaşı, PKK terörü, MHP’nin yükselmeye başlaması, Kürtler HDP 4.16 siyaset sahnesinde). “Sol” oylardan kopuş, Refah’a olabilir.. Seçmen seçimlerde başrolü iyice oynuyor... Başarısız ve krizli bir dönemden sonra denenmemiş iki partiye yöneliyor: 1999’da DSP 22.18; MHP 17.97 oy alıyor. (Fazilet 15.40; Anavatan 13.22, DYP 12.01; CHP 8.70). 2001 krizi ile koalisyon hükümeti devrilince, seçmenin 2002’de büyük oyununu görüyoruz, Anavatan’ı (5.13, DSP’yi (1.21) hatta DYP’yi (9.54) tarihe gömüyor, sağ oyları AKP’de birleştirme sürecini başlatıyor. MHP de 8.35 ile Meclis dışında. CHP’de birleşme var; topu topu 19.39. Dinamik bu birleşme ve eskileri gömme. 2007 seçimlerinde AKP’de birleşme 46.58 ve 2011’de 49.9’a ulaşıyor. AKP, sağda en büyük birleşme denemesini, her türlü etik ve iman dışı araçları kullanarak MHP’yi çökerterek gerçekleştirmeye çalıştı bu seçimlerde! 2007 ve 2011 seçimlerinin ana dinamiği, göreceli ekonomik ve siyasi istikrar oldu. MHP’yi Kürt ayrılıkçılığı ve iktidar ortaklarının şantajları ayakta tuttu. Seçmen, ender bir istikrarlı dönemin sürmesini istedi, sağın minik partilerini eriterek ve en aza indirerek.. 2007’nin Genç Parti (3.03) DP (5.41) biraz da Saadet’ini (2.34) AKP bünyesinde birleştirdi. CHP’nin oyları nereden arttı derseniz, sağ oyların dışında kalan ve AKP’den hoşnut olmayan kesimlerin oylarıyla arttı, diyebiliriz.. Emre Kongar, hafta başında, sağ oyları birleştirme çalışmaları üzerine iyi bir analiz yapmıştı. Ama ben bu süreci, göreceli ekonomik ve siyasi istikrarlı ortamın sürmesini isteyen seçmenin, oylarını sağın bugünkü büyük partisi AKP’de (Erdoğan’da) birleştirmeyi tercih ettiği biçiminde değerlendiriyorum... Sağda başka doğru dürüst lider ve parti kalmadı çünkü. AKP’de birleşme görecelidir, istikrara bağımlıdır. Geçmiş böyle söylüyor. Sağ her zaman yüzde 6070 arasındadır. AKP’nin yüzde 49.9 ve MHP’nin yüzde 13 civarındaki oylarını toplarsanız aynı sonuca varırsınız. Yani ortada sağ oyların istikrar için AKP’de birleşmesi vardır. Bir süre için... ‘Nasıl böyle bir hata yaptım?’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Seçimlere bir gün kala CHP Milletvekili Mehmet Ali Susam’a sert sözlerle yüklenen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, hatalı davrandığını söyledi. Belediye Meclisi CHP Grubu’nun önceki gün gerçekleştirilen toplantısında Kocaoğlu, partililere, “Bu hatayı ben nasıl yaptım bilmiyorum. Belediyeye yönelik operasyon nedeniyle sıkıntılı günler geçirdik. Biz de insanız. Zaman zaman istemediğimiz olaylar oluyor.” dedi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear