10 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 HAZ RAN 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 15 Cemahir gazetesinden El Şun’a göre yüzü Batı’ya dönük Türkiye Doğu’yu kanatları altına almalı ‘Barış Türkiye’den geçer’ Karzai: ABD, Talibanla görüşüyor Dış Haberler Servisi Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, ABD’nin Taliban örgütüyle görüşmelerde bulunduğu iddialarını doğruladı. Karzai, Afganistan’ın başkenti Kâbil’de dün düzenlediği basın toplantısında, ABD ile diğer yabancı güçlerin, Afganistan’da neredeyse 10 yıldır süren savaşa çözüm bulunması amacıyla Taliban örgütüyle görüşmelerde bulunduğunu belirtti. Böylece, ABD’nin Talibanla barış görüşmeleri yaptığına ilişkin ilk resmi üst düzey doğrulama Afgan liderinden gelmiş oldu. Afganistan’da çatışan taraflar arasında aylardır öngörüşmelerin yapıldığı diplomatlar tarafından daha önce de ifade edilmişti. Karzai, Talibanla barış görüşmeleri yapılmasının güçlü bir savunucusu olarak biliniyor. alep’te konuştuğumuz Suriyeliler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sitem ediyor daha çok... Bir gazeteci “ev alma komşu al” (Arapçası ‘Car, kablil dar’) dediğini anımsatıyor. Bir şerbetçi de Filistin nedeniyle ABD’nin Ankara’ya baskı yapmış olabileceğini söyleyip ekliyor: “Ben Erdoğan’ın yanlış yönlendirildiğine inanıyorum.” Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan, Suriye’nin Babel Hava Sınırı’na yol alırken geçmiş günlerde yoğunlaşan trafiği göremiyoruz. Tampon bölgede “katırcılar” diye adlandırılan katır sırtında kaçak benzin ve mazot satanların yerini motosikletliler almış. TürkiyeSuriye arasında dolmuş taksi olarak çalışan ONCA Turizm’e ait aracın sürücüsü Kemal Karaca ile sohbetimizde, bir haftadan beri Şam ve İd H Konuştuğumuz Haleplilerin büyük bölümü Erdoğan’a sitem ediyor. “Erdoğan niye böyle davranıyor anlayamadık” derken özellikle devlet başkanlarından “Beşşar” diye söz edilmesinden duydukları rahatsızlığı dile getiriyor birisi. Türkçe anlamıyla “Muhalif” gazetesinden Ahmet Akde, Suriye hükümetinin kendini sorgulaması gerektiğini, Türkiye’ye giden sığınmacıların baskı ve şiddetten kaçmış olabileceğini ifade ediyor. lip’e gitmeye cesaret etmediklerini konuşurken diğer yandan da radyodan yükselen Arapça “Asfur” adlı moledinin tınılarıyla yola devam ediyoruz. Şarkının sözlerini anımsadığımda, bugünle ilişkilendirmenin mantığını da sorguluyorum: “Bir kuş baktı pencereden/ ‘lulu’ diye seslendi/‘beni yanında sakla, sakla beni/ne olursun lulu’ ‘sen neredensin’ diye sordum ona/ ‘göğün sınırından’ dedi/‘nereden geliyorsun’ dedim/‘komşunun evinden’ dedi/‘kimden korkuyorsun’ dedim/‘karga kafesinden’ dedi/‘tüylerin nerede’ dedim/‘zaman uçurdu’ dedi..” Suriye hükümeti, Türkiye’ye giriş yapan 10 bin civarında sığınmacının ülkelerine geri dönmesini beklerken Türkiye çadır kent sayısını arttırmaya çalışıyor. Farklı etnik yapıların bulunduğu Halep’te şerbet satan Cuma Hamdan, satışların birdenbire düşüş gösterdiğine işaret ederek şunları söylüyor: “Ben Başbakan Erdoğan’ın Bianca Madiye yanlış yönlendirildiğine inanıyorum. Çünkü biz Filistin olayında dik duran tarafız. ABD bundan zaten rahatsız. O nedenle Türkiye’ye baskı yapılmış olabilir. Suriye’ye bu kadar yakın birisinin, aniden değişmesi çok zor.” Bir konfeksiyon mağazasında çalışan 20 yaşındaki Kürt Ayşe Kedro, Halep’in çok huzurlu bir kent olduğunun yanında Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı desteklediğini ifade ederek, “Hükümete karşı yapılan protestoların sona ereceği inancındayım. Türkiye ile aramız çok iyi. Ancak Başbakan Erdoğan’ın neden böyle bir tavır aldığını halen bilmiş değilim. Çok da merak ediyorum. Çünkü iki ülke arasında çok ciddi yatırımlar ve alışveriş yapılıyordu. Bu tür ilişkiler kopma noktasına gelmemeli” diyordu. Suudi Kadınların ‘Direksiyon Devrimi’ Kadın hakları adına ufak… Ama dinci rejimin tabularını yıkmak, yasakları delmek adına büyük bir adım. Suudi kadınların dünyada ses getiren “direksiyon eyleminden” söz ediyorum. Kadınlar, “Women2Drive” adı altında örgütlenen küresel çaplı bir kampanyayla Suudi Arabistan’da cuma günü direksiyon yasaklarına meydan okudu. Dünya kadınları da bu arada yasağı delen ilk Suudi eylemci olan “Manal el Şerif”in adını kullanarak başkaldırıya destek verdi. “Manal’la beraber ben de direksiyondayım” yazılarını arabalarına asmak suretiyle, uluslararası düzeyde eyleme katılım sağladılar. Batı başkentlerinde, Suudi Arabistan elçilikleri etrafında arabalarıyla eyleme katılan kadın grupları, korna çalarak bu çağdışı geleneğin tarihe gömülmesini istedi. Kadınların “yurttaş” olmadığı.. Oy kullanamadığı... Mirastan yarım pay aldığı… Yarım insan/yarım şahit sayıldığı.. Hayatın her alanından dışlandığı, harem selamlık ayrımcılığına muhatap kılındığı... Çokeşlilik dayatmasıyla yaşadığı... Görücü usulü evlilikleri kucaklamak zorunda bırakıldığı bir toplumda; kadın direksiyon başında araba kullanmış ya da kullanmamış o kadar önemli mi diyebilirsiniz? Ya da kadın erkek eşitliği mücadelesinin birinci gündem maddesi bu mu/bu mu olmalı diye itiraz edebilirsiniz? Haklısınız. Ben de haberle ilk kez yüz yüze geldiğimde, verdiğim ilk tepki; “Suudi Arabistan kadınının ilk önceliği bu mu? Buna gelene dek başka daha hangi korkunç yasaklar ve eşitsizliklerle mücadele etmek zorunda?” demek oldu… Ama biraz daha düşününce, eylemin birkaç açıdan önemli olduğuna kanaat getirdim. 1. Mahalle baskısı, yerleşik düzen, otoriteye meydan okumak cesaretini göstermek/gösterebilmek! Ortadoğu’nun “biricik İslam demokrasisi” olarak yere göğe konmayan Türkiye’de bile bunun ne zor olduğunu hepimiz biliyoruz… 2. Direksiyondaki kadının “bağımsız” ve “özerk bir varlık” olarak gündem yaratan imajının simgesel açıdan taşıdığı önem… 3.Facebook, Twitter, YouTube gibi internet kanalları ile sosyal ağların, Suudi Arabistan ortaçağında açtığı gedik… Olay baştan.. Manal el Şerif adlı Suudi kadının direksiyon görüntülerini “YouTube”a koymasıyla patlak vermişti. Görüntülerin yarattığı küresel ilgi neticesinde tutuklanan ve on gün boyunca hapis kalan Manal el Şerif, ay başında “bu eylemlere bir daha karışmayacağına” dair verdiği imza karşılığında serbest bırakılmış ancak sosyal ağlarda yağ halkaları gibi büyüyen eylemin öncülüğünü bu arada başka kadınlar devralmıştı… Arap baharıyla özdeşleşen YouTube+Facebook+Twitter olgusu, hiç “aydınlanmaz” olduğu varsayılan Suudi Arabistan karanlığında bile bir değişim meşalesi yakmış oldu böylece. Bu “meşale” ne kadar yanar? Işığı nerelere uzanır/uzanabilir? Göreceğiz. Ama Suudi Arabistan’da dahi bazı şeylerin yakın zamanda çok değiştiği ve hızlanarak değişeceği artık aşikâr... Bu hızlı değişimin boyutlarına, bu sütunda daha önce de gündeme getirdiğim “Riyadlı Kızlar” kitabından söz ederken çeşitli vesilelerle değinmiştim... Kadın yazar Raca el Sana tarafından kaleme alınan, Türkiye’de Doğan Yayınları’ndan çıkan Suudi usulü bu “Kadının Adı Yok” kitabı; Suudi Arabistan’ın “görece sekülerleşmesi” hakkında ilginç bilgiler veriyor. Son derecede kolay okunan kitaba hızla da olsa bir göz atmanızı salık veririm. Anlatılan “görece sekülerleşme” içinde; Körfez, Lübnan ve Mısır’dan yapılan “Arapça uydu yayınları” ve “cep telefonları” ile birlikte 1999’da devreye giren “internet” dinamiği ön plana çıkıyor. Teknolojiyle gelen bu açılımlarla birlikte kızlar arasında üniversite öğreniminin yaygınlaşması, değişimi hızlandırıyor. İran’da olduğu gibi tıpkı… İran’da da “yeşil devrimin” ön saflarında yer alan kadınların, kadınlar arasında “eğitimin yaygınlaşması” ve “eğitim düzeylerinin” yükselmesiyle, değişimin öncülüğünü üstlendikleri söylenmişti. Etrafımızdaki tüm İslam coğrafyasında böylesine dal budak saran ve giderek özgürleşme yönünde kendisini belli eden bir kadın hareketi yaşanırken biz acaba niye bu etkiden hiç nasiplenmiyoruz? Kadınlar arasında yükselen eğitim düzeyleri niye bizde yerleşik düzene bayrak açan Manal el Şerif’ler değil de Sibel Üresin’ler üretiyor? Hiç düşündünüz mü? ‘Kardeş ülke olalım’ Yayladağı ve Altınözü ilçelerindeki dört çadır kentten sonra Reyhanlı Cilvegözü Sınır Kapısı civarında da çadır kent kuruyor. Bazı kesimler sığınmacıların, Reyhanlı’daki çadır kente gelmek istemediğini öne sürüyor. Düzene meydan okumak cesareti Ev alma, komşu al ‘Car, kablil dar’ S Libya: syancılarla temas halindeyiz Dış Haberler Servisi Libya yönetimi, isyancıların inkâr etmesine rağmen, hükümetin muhaliflerle görüştüğünde ısrarcı. Libya Başbakanı Bağdadi Mahmudi, Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev’in özel temsilcisi Mihail Margelov’un, Libya’daki rejim temsilcileri ile muhalifler arasında Avrupa’da doğrudan temas kurulduğu iddiasını doğrulayarak isyancıların temsilcileriyle çeşitli görüşmelerde bulunduklarını açıkladı. Mahmudi dün düzenlediği basın toplantısında “Mısır, Fransız, Norveç ve Tunus istihbarat örgütlerine sorabilirsiniz, size gerçeği söylerler” ifadesini kullandı. Dün yine patlamalarla sarsılan başkent Trablus’taki basın toplantısında konuşan Mahmudi, Libya’da operasyon yürüten NATO’yu “doğrudan sivilleri hedef alarak savaş suçları ve insanlığa karşı suç işlemekle” itham etti. uriye’nin geçmişten bu yana ABD ve İsrail’e karşı olduğunun bilindiğine dikkat çeken Cemahir gazetesinden Amr el Şun, TürkiyeSuriye arasındaki sürekli işbirliğinin sadece iki ülkeye değil, tüm Arap yarımadasına yarar sağladığını ifade ederek tarihsel akrabalık ve oluşturulan sağlıklı gönül birliğinin yeniden başlatılmasından yana olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan’ın Arapçadaki “Car, kablil dar” (Ev alacağına komşu al) sözünü hatırlatarak, TürkiyeSuriye arasındaki tarihsel bağlarına işaret eden Amr el Şun, “Biz TürkiyeSuriye arasındaki işbirliğinin yeniden canlanmasından yanayız. Bağlarımızın kopması asla düşünülmemeli. Yüzü Batı’dan yana olan Türkiye, Doğu ülkelerini kanatları altına alması gerektiğini düşünüyorum. Barış Türkiye’den geçer” diyordu. “katırcılar” diye adlandırılan, katır sırtında kaçak benzin ve mazot satanların yerini motosikletliler almış. Tampon bölgede ‘Hoş geldiniz’ Aynı sokakta Türk televizyonlarından Türkçeyi öğrenen Hıristiyan Verda Miryan ise kapıyı açar açmaz “Hoş geldiniz” diyerek karşılıyor. Hıristiyan gazeteci Bianca Madiye “Ülkemizde fitne fesat çok. Bu fitnenin başında ABD’de ve diğer Avrupa ülkeleri de var. Suriye’ye karşı başlatılan bu saldırıyı anlamak mümkün değil. Kullanılan silahların Türkiye ve Lübnan’dan gelme iddiası şoke edici” diyor. Esad’ın başlattığı yeniden yapılandırma projelerini olumlu bulan Madiye, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Ben yakın gelecekte Suriye’nin demokratik kurallar çerçevesinde gelişen ve kalkınan bir ülke olacağını düşünüyorum. Türkiye’nin daha dikkatli olmasını istiyorum. Zira Başbakan Erdoğan’ın son konuşmasında, Beşşar’la konuştum demesi bizi çok üzdü. Başkan Beşşar’la görüştüm demesini beklerdik. Bu arada Türkiye halkına olayların abartılarak medyaya taşındığını aktarmak isterim. Türkiye, geçmişte Filistin ve Suriye için gösterdiği duyarlılığı gösterdiği müddetçe, aramızda sorun olacağını zannetmiyorum” diyordu. Halep sokaklarında TürkiyeSuriye ilişkilerini sorgularken konuştuğumuz iktisat mezunu Mehmet Hasan şunları söylüyordu: “Her ülkede olduğu gibi Suriye’de de sorun var. Arap ülkelerinde de... Ancak bu sorunlar sabırlı olmakla çözülebilir. Türkiye’den isteğimiz, yeniden yapılandırma sürecinde destek vermesidir. Sorunlarımızın çözümünde kardeş gördükleri Suriye’nin yanında olduğunu göstermesidir. İki başkan arasındaki inanılmaz derecedeki dostluğun bıçak kesiği gibi bu duruma gelmesini halen hazmetmiş değilim.” Köklü çözüm şart ğle saatlerinde boşalan Halep sokakları saat 15.00’ten sonra birden hareketleniyor. Yolda karşılaştığımız Türk asıllı Ökkeş Aşir insanlar arasındaki güvenin sarsıldığından yakınırken partiler yasasının değişmesinden sonra muhalefetin oluşmasıyla Suriye’nin rahat bir nefes alacağını söylüyor. Arapçada “Aksal eilser”, Türkçe anlamıyla “Muhalif” gazetesinden Ahmet Akde ise Suriye hükümetinin kendini sorgulaması gerektiğini, Türkiye’ye giden sığınmacıların baskı ve şiddetten kaçmış olabileceğini ortaya koyuyor. Suriyeli sığınmacılar konusunda “Sayı artarsa, Suriye’nin sorunları artacak demektir” sözleriyle Şam’ın köklü çözümler üretmesinin zamanının geldiğinin altını çiziyor. Lehte ve aleyhte görüşlere rastladığımız Halep caddelerinde insanlar, gönül rahatlığıyla nargilelerini fokurdatıyor. Bizi ağırlayan Cemahir Gazetesi Müdürü Mehmet el Annan, TürkiyeSuriye Kızılayının birlikte çalışmasının umut verici olduğuna işaret ederek şöyle konuşuyor: “Ben TV’lere çıkıp Suriye’yi kötüleyenlerin geri ge Ö Cuma Hamdan. Gazeteci El Şun: lişkiler yeniden canlanmalı. leceğini düşünmüyorum. Türkiye bu kişilerle ilgili sahte kimlik taşıyıp taşımadığına da bakmalı. İki ülke arasındaki görüşmelerin sorunu kısa sürede çözüme kavuşturacaklarına inanıyorum. Başbakan’ın Davos’la başlayan yükselişi hepimizi derinden etkiledi. Büyüledi de diyebiliriz. Hatta bir anda Başbakan Erdoğan’ın Osmanlı İmparatorluğu’nu yeniden canlandırmak istediğini de konuştuk. Ancak baktık ki, yaşadıklarımız sadece bir balayı. Bütün olumsuzluklara rağmen, siyasette uzun düşmanlık olmayacağı gibi uzun dostluklara da rastlanmaz. Ben yeniden bir kıvılcımla TürkiyeSuriye ilişkilerinin düzeleceğine inanıyorum.” Eğitim ve teknoloji etkisi T.C. İZMİR 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ MENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2011/2194 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli olup ve aşağıda cins miktarları ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci arttırma 06.07.2011 günü saat 11.1511.20 saatleri arasında “OKTAYLAR YEDİEMİN OTOPARKI 7402/7 SOK. NO: l BORNOVA İZMİR” Adresinde yapılacak ve satış günü kıymetlerinin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 11.07.2011 günü aynı yer ve saatlerde ikinci arttırma yapılarak satılacağı, şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulmasını ve satış isteyenin alacağını rüçhanı olan alacaklıları toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masrafını geçmesinin şart olduğu, mahcuzların satış bedeli üzerinden KDV’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği, masraf verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, satışa iştirak etmek isteyenlerin muhammen bedelin %20’si oranında nakit para ya da eşdeğerde banka teminat mektubu vermeleri gerektiği, satış ilanın borçlular ve ilgililere tebliğ edilememesi halinde Gazete ilanının tebliğ yerine geçeceği ve satış işleminin icra edileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarda yazılı dosya numarası ile dairemize başvurmaları ilan olunur. (09.06.2011) MUHAMMEN KIYMETİ: ADEDİ:1 ÖZELLİKLERİ: 35 VT 621 Plakalı 2003 Model Mercedes Marka 1517 Atego Tipinde SarıMavi Renkli Kamyon, Motor No: 90491100256098 Şasi No:NMB37512212028598 (Basın: 40238) T.C. ANKARA 10. AİLE MAHKEMESİ İLAN ESAS NO: 2009/953 Davacı Abdullah Yuvarlar tarafından davalı Raca Abdülaziz Yuvarlak aleyhine mahkememize açılan Boşanma davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara kararı gereğince; Davacı vekili dava dilekçesinde; Tarafların 27/11/1991 tarihinde evlendiklerini, müşterek çocuklarının bulunmadığını, davalının 2002 yılında İsveç’te bulunan akrabalarını ziyaret amaçlı olarak gittiğini ve bir daha dönmediğini, davacının davalıyı sürekli telefonla aradığını, davalının ilk fırsatta geleceğini söyleyerek davacıyı oyaladığını ve Türkiye’ye gelmediğini, davacının 2006 yılında davalıyı aradığında davacıya bir eşten beklenmeyecek derecede ağır sözler söyleyerek Türkiye’ye dönmeyeceğini ve davacıyı istemediğini söylediğini, bu nedenle tarafların boşanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalının adresi tespit edilemediğinden ve tebligat yapılamadığından dava dilekçesi ve duruşma gününün davalıya ilanen tebliğine karar verilmiş olup, 28/09/2011 günü saat 10.30’da duruşmada hazır bulunması veya kendini bir vekil ile temsil ettirmesine, gelmediği veya kendini bir vekil ile temsil ettirmediği taktirde davanın yokluğunda sonuçlandırılacağı ve işbu ilanın gazetede yayın tarihinden itibaren 7 gün sonra davalıya tebliğ edilmiş sayılacağı ilan olunur. 13/06/2011 (Basın: 39857) Gazeteci arkadaşımız MAHMUT KÜÇÜKAY ile FEVZİYE ADAMCIL evlendiler. Mutluluklar dileriz. CUMHURİYET ÇALIŞANLARI C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear