23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 MAYIS 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr DIŞ HABERLER 13 NATO göçmenleri ölüme terk etti İttifakın bombaladığı Libya’daki karışıklıklardan kaçan mülteciler, bu kez de Akdeniz’de NATO güçlerinin vurdumduymazlığının kurbanı oldu sı Sözcüsü Laura Boldrini de “Denizde zor durumda kalanların yardımına koşmayanlar cezasız kalamazlar” dedi. Öte yandan, İtalyan sahil güvenlik yetkilileri, durumdan Malta’yı da haberdar ettiklerini belirtirken Malta yetkilileri iddiayı yalanladılar. Aynı tarihte bölgede bir Fransız gemisinin de bulunduğunu iddia eden Guardian gazetesinin bu iddiası da Fransız makamlarınca yalanlandı. Öte yandan NATO sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, söz konusu yardım çağrısı Dış Haberler Servisi NATO kuvvetlerinin bombaladığı Libya’nın başkenti Trablus’tan kaçmaya çalışan mülteciler, Akdeniz’de NATO gemilerinin kayıtsızlığının kurbanı oldular. NATO gemilerinin, Akdeniz’de on altı gün boyunca yiyecek ve içecekten mahrum kalan göçmenleri ölüme terk ettiği ileri sürüldü. İngiliz gazetesi Guardian’ın iddiasına göre, Libya’daki iç karışıklıklardan kaçarak 25 Mart’ta İtalya’nın Lampedusa Adası’na doğru yola çıkan, aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu 72 kişiyi taşıyan yelkenli Akdeniz’de onaltı gün boyunca yiyecek ve içecekten mahrum kaldı. Yelkenli personelinin irtibata geçtiği bölgedeki bir NATO savaş gemisi ile bir askeri helikopter, yardım çağrılarına cevap vermedi. Geminin 11 yolcusu susuzluk ve açlıktan hayatlarını kaybetti. Olayın soruşturulması çağrısında bulunan mülteci hakları örgütleri, Akdeniz’de seyreden ticari ve askeri gemilerin, insan kayıplarının önüne geçebilmek için yardıma koşmaları konusunda daha sıkı denetlenmesi gerektiğini vurgularken “Akdeniz’in Vahşi Batı’ya dönüştürülemeyeceğini” kaydeden BM Mülteci Ajan ‘Helal Süt’ Avrupa! “9 Mayıs Avrupa Günü” vesilesiyle inciler döktüren Devlet Bakanı Egemen Bağış, “AB üyeliği anamızın ak sütü gibi helaldir” diyor ve devam ediyor: “Türkiye için AB üyeliği önemli bir süreçtir. Türkiye ‘zorlu virajlarla’ karşılaşıyor olsa da süreç sayesinde ‘önemli aşamalar’ kaydetmektedir.” “Anamızın ak sütü” bir yana… “zorlu virajlar” ve “önemli aşamalar” ifadeleri karşısında koptum. Gülsem mi ağlasam mı şaşırdım. “Göbeğini kaşıyan adam” filan dediğimizde sonra bozuluyorlar… Halkı AKP iktidarından daha ileri kertede enayi yerine koyan var mı acaba? 1999’da bizimle birlikte “aday” ilan edilen Doğu Avrupa ülkelerinin hepsi, 5 senede yazıyla “beş!” 2004 yılında AKP iktidardayken Birliğe “üye” oldular. O tarihte bize ancak lütfen bir “müzakere tarihi” bahşedildi. AKP, bunu Türkiye’ye “zafermiş” gibi takdim etti. “Müzakere tarihi veren” zirveden Başbakan, lamı cimi yok “Avrupa fatihi” olarak döndü. Havai fişek kutlamaları, konvoylarla karşılandı… O günden bugüne dek ilaveten yedi yıl geçti… Toplam 35 fasıl arasından nazarlık gibi “1”i kapatılan 13 fasıl açıldı. Fiili anlamda yani müzakereler askıya alındı. Kimse çıkıp, ama akabinde Sarkozy’ler, Merkel’ler geldi de ondan böyle oldu.. demesin. Türkiye’den başka hiçbir ülkeye verilmeyen “açık uçlu” şartlarla ancak bu kadar yol alınacağı/alınabileceği(!) baştan belliydi. Sonuç tam da bu olsun, böyle olsun; yol boyu birileri Türkiye’ye çelme taksın diye o acayip, ucube şartlar icat edilmişti… AKP ilk günden elinin tersiyle geri çevirmesi gereken şartları, şapır şupur yarabbi şükür öpüp başına koyduğu yetmiyormuş gibi bir de “Avrupa fatihi” numaralarına yattı. Müzakerelerin açılmasından bu yana geçen altı yılda ismi var kendi yok “Avrupa projesini” kendi hedefleri doğrultusunda tamamen araçsallaştırdı. Süreç içinde “önemli aşamalar” kaydedildiyse, o aşamalar sadece “AB projesinin araçsallaştırılması” doğrultusunda olmuştur. AKP, projeyi heyhat! “demokratikleşme” filan hiç değil, yalnız “laik TC”yi tasfiye etmek ve “ılımlı İslam” dizaynını hayata geçirmek uğruna seferber etmiştir. Bu haliyle Türkiye’nin yarım yüzyıllık Avrupa serüveni, “Doğu’ya giden geminin güvertesinde Batı’ya koşan ülke” deyiminin hakkını veren biçimde; ekseni “Doğu’ya” kaydırmak için kullanılmış oldu. Ve Türkiye, Ortadoğu’da yaşanan “Arap baharı” gelişmelerinin “özgürlük” rüzgârlarına bile ters düşen uygulamalar içine girdi. Devrimlerle işbaşındaki Ortadoğu rejimlerini yıkan, zorlayan ülkeler, hapisten salınan gazeteciler ve internet aktivistleriyle gündeme gelirken; hapse atılan gazeteciler açısından, Çin ve İran gibi yüz karası rejimleri sollayan Türkiye, en kötü basın düşmanı ülkeler arasına girdi. “Avrupa değerleri” açısından büyük önem taşıyan “kadınerkek eşitsizliği” sıralamasında keza, AB’yle müzakerelerinin açıldığı 2000’ler ortasından bu yana sistemli biçimde gerileyip İran’ın arkasına düştü. “Kadınerkek eşitsizliği” dendiğinde yerkürede bu sürede bizden beter yalnız 5 ülke Suudi Arabistan, Benin, Pakistan, Çad, Yemen!kaldığı görüldü. Kadınerkek eşitliğine inanmadığını söylemekten çekinmeyen, “cinsiyet eşitsizliğine” olan inancıyla övünen bir Başbakan’la “AB adayı” Türkiye; henüz daha yeni.. başka bir “Talibanlık” örneğine imza atarak heykel yıkmak marifetini gösterdi. Afganistan’ın Bamyan Vadisi’ndeki Buda heykellerini dünyanın gözleri önünde dinamitleyerek yok eden Taliban gibi tıpkı, devasa bir sanat eserini yerle yeksan etmeye girişti. “9 Mayıs Avrupa Günü; Türkiye ile Avrupa Birliği arasında ortak değerleri ifade ediyor”muş... Bağış, bunların yaşandığı bir ülkede, nasıl oluyor da utanıp sıkılmadan böyle “ortak Avrupa değerlerinden” dem vuruyor? Hangi Avrupa ülkesinde seçmenden oy alan siyaset adamları, kadınerkek eşitliğine inanmadıklarını söylemeye cesaret edebiliyor? Hangi Avrupa ülkesinde sanat eserleri bizde olduğu gibi parça parça sökülebiliyor? Hangi Avrupa ülkesinde gazeteciler, demir parmaklık ardına gönderilebiliyor? Var mı böyle bir Avrupa ülkesi? Çıkıp önce bu örnekleri sıralasın, sonra “ortak değerlerden” söz etsin Bakan. Malta ve Fransa yalanladı NATO: Kayıtlarımızda yok ile ilgili olarak herhangi bir kayda rastlanmadığı belirtildi. Sözcü, “NATO güçleri, hayat kurtarma konusunda, uluslararası deniz hukukundan doğan sorumluluklarını yerine getirmede çok dikkatlidir” dedi. Guardian’ın haberine göre gemideki 72 mültecinin 47’si Etiyopyalı, 7’si Nijeryalı, 7’si Eritreli, 6’sı Ganalı ve 5’i de Sudanlı. Mülteciler arasında biri henüz 1 yaşında olan iki çocuk ile 20 kadın bulunuyordu. Uluslararası deniz hukukuna göre askeri gemiler de dahil olmak üzere, bulundukları bölgede yardım çağrısı alan gemiler, zor durumdaki gemiye yardım etmek zorunda. gemilerinin yardım çağrısına kulak tıkadığı yelkenlideki 72 mülteciden 11’inin açlık ve susuzluktan hayatını kaybettiği belirtiliyor. ttifak ise iddiaları yalanlıyor. talya’nın Lampedusa adası, Kuzey Afrika’dan kaçan mültecilerin “umuda yolculuklarında” ulaşmaya çalıştıkları ilk durak. Önceki gün 842 mülteci adaya ayak bastı. NATO Mısır’da Hıristiyanlar orduya Din çatışması tepkili Dış Haberler Servisi Mısır’ın başkenti Kahire’de Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında hafta sonu patlak veren çatışmalarda ölü sayısı 12’ye, yaralı sayısı 286’ya yükselirken Hıristiyanlar kilise saldırılarını protesto etmek için meydanlara çıktı. Selefi grupların Hıristiyanlara saldırısına Mısır devletinin göz yumduğunu ileri süren bir grup Hıristiyan, ABD’nin Kahire Büyükelçiliği önünde önceki gece gösteri yaptı. Geçen cumartesi yaşanan olaylarda 2 kilisenin yakıldığını ve ordu birliklerinin olay yerine geç geldiğini söyleyen Kıptiler, Batılı ülkelerden can güvenliklerinin korunması için güvence istedi. Anayasa Mahkemesi önünde gösteri yapan bir başka grup ise Yüksek Askeri Konsey Başkanı Tantavi aleyhine sloganlar attı. Kıptilerin protestolarına bir grup Müslüman da destek verdi. Kahire sokaklarında dün askerler geniş güvenlik önlemleri alırken protestolar devam etti. Mübarek rejiminin devrilmesiyle sonuçlanan halk isyanının sembolü başkentteki Tahrir Meydanı yakınlarında toplanan Hıristiyan göstericiler orduyu kendilerini koruyamamakla suçladı. El Cezire’nin haberinde devlet televizyonu önünde yaklaşık 200 kişinin oturma eylemi yaptığı belirtildi. BBC’nin haberinde Mısır Adalet Bakanı Abdülaziz el Gindi’nin “Ülkenin güvenliğini tehdit edenlerin demir yumrukla karşılaşacakları” yönündeki demecine yer verildi. Dün acilen gerçekleşen bakanlar toplantısının ardından konuşan El Gindi, hükümetin inanç özgürlügü ve ibadethanelere yönelik saldırılara karşı sert önlemler alacağı mesajı verdi. Bu çerçevede uygulamaya sokulacak yasaların ölüm cezasını içereceğini söyledi. AB amaç değil araç olduğunda Yüzlerce muhalif gözaltına alındı Dış Haberler Servisi Suriye’de yüzlerce kişinin gözaltına alındığı bildirilirken, Humus kenti yakınında önceki gece silahlı bir çetenin 10 sivili öldürdüğü, Deyr el Zur kentinde güvenlik güçlerinin muhaliflere müdahalesi sırasında 2 kişinin hayatını kaybettiği öğrenildi. Resmi haber ajansı SANA’nın haberine göre Lübnan’dan dönen Suriyeli işçilerin bulunduğu bir otobüse Humus kenti yakınında pusu kuruldu. Humus’taki bir doktor, işçilerin başlarına, göğüslerine ve karınlarına yakın mesafeden ateş açıldığını söyledi. Tankçı birlikler önceki gün yönetim karşıtı protestocuları bastırmak için Humus’taki üç bölgeye girmişti. Deyr El Zur’da ise güvenlik güçlerinin gece yapılan gösterilere müdahale ettiği, çıkan olaylar sırasında 2 sivilin öldüğü bildirildi. Humus, Banyas, başkent Şam’ın bazı banliyöleri ile güneydeki Dera kentinin köylerinde de çok sayıda kişinin gözaltına alındığı gelen haberler arasında. Suriye İnsan Hakları Gözleme Örgütü’nden yapılan açıklamada, Banyas kentinde son 3 günde 250 kişinin gözaltına alındığı, kentteki Rahman Camisi’nin imamı Enes Eyrut ve önde gelen insan hakları savunucularından Besam Sahyuni’nin de gözaltına alınanlar arasında bulunduğu duyuruldu. Suriye’de mart ayı ortasında başlayan gösterilerde bugüne kadar 800 sivilin öldüğü tahmin ediliyor. ‘Ortak değerler’ safsatası BAŞSAĞLIĞI Gazetemiz eski çalışanlarından, arkadaşımız Beser Şahin’in babası TC KDZ.EREĞLİ 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULLERİN AÇIK ARTTIRMA İLANI SAYI: 2010/745 TLM. Satılmasına Karar Verilen Gayrimenkulün cinsi, kıymeti adedi, evsafı 1. TAŞINMAZ Zonguldak ili Kdz. Ereğli ilçesi Ormanlı Beldesi Toyfanlı Köyü Körgöz mevkisinde tapunun ada: 134, parsel 7’de kayıtlı taşınmaz 1.892,53 m2 alana sahip olup tapu kayıtlarında ana taşınmazın cinsi Bahçe olarak gözükmektedir.Taşınmaz Kdz. Ereğli Belediyesi ve Mücavir sahası dışında kaldığından imarla ilgili statüsünü özel İdare tarafından (Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin 5. Bölümünde belirtilen hükümlere bağlı olarak) belirlenmektedir. Taşınmaz toprak yapısı itibarıyla killitınlıkumlu ve derinlikte (+90 cm) bir toprak yapısına sahiptir. Batı Karadeniz Bölgesi’nin yeterli yağış miktarı ve sulama imkânları dikkate alınarak bütün kültür bitkilerinin yetiştirilmesine uygundur. Taşınmazın toprak yapısı ve iklim şartları Karadeniz Bölgesinin geleneksel ürünü olan mısır ve kışlık sebze(pırasa, lahana, ıspanak, marul) yetiştiriciliği için son derece elverişlidir. Taşınmazın çevresinde bulunan taşınmazlarında zirai amaçlı kullanıldığı ve orman örtüsü taşımadığı görülmektedir. Taşınmaz toprağında orman yapısını oluşturan humus tabakasına rastlanılmamıştır. Değeri 15.556,60 TL’dir. 2. TAŞINMAZ Zonguldak ili Kdz. Ereğli ilçesi Ormanlı Beldesi Toyfanlı Köyü Körgöz mevkisinde tapunun ada: 134, parsel. 13’te kayıtlı taşınmaz 1.822,66 m2 alana sahip olup tapu kayıtlarında ana taşınmazın cinsi Bahçe olarak gözükmektedir. Taşınmaz Kdz. Ereğli Belediyesi ve Mücavir sahası dışında kaldığından imarla ilgili statüsünü özel İdare tarafından (Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği’nin 5. Bölümünde belirtilen hükümlere bağlı olarak) belirlenmektedir. Taşınmaz toprak yapısı itibarıyla killitınlıkumlu ve derinlikte (+90 cm) bir toprak yapısına sahiptir. Batı Karadeniz Bölgesi’nin yeterli yağış miktarı ve sulama imkânları dikkate alınarak bütün kültür bitkilerinin yetiştirilmesine uygundur. Taşınmazın toprak yapısı ve iklim şartları Karadeniz Bölgesinin geleneksel ürünü olan mısır ve kışlık sebze (pırasa, lahana, ıspanak, marul) yetiştiriciliği için son derece elverişlidir. Taşınmazm çevresinde bulunan taşınmazlarında zirai amaçlı kullanıldığı ve orman örtüsü taşımadığı görülmektedir. Taşınmaz toprağında orman yapısını oluşturan humus tabakasına rastlanılmamıştır. Değeri 14.982,27 TL’dir. 3. TAŞINMAZ: Zonguldak ili Kdz. Ereğli ilçesi Ormanlı Beldesi Toyfanlı Köyü Köy İçi mevkisinde tapunun ada: l15, parsel 28’de kayıtlı taşınmaz 625,85 m2 alana sahip olup tapu kayıtlarında ana taşınmazın cinsi tarla olarak gözükmektedir.Taşınmaz Kdz. Ereğli Belediyesi ve Mücavir sahası dışında kaldığından imarla ilgili statüsünü Özel İdare tarafından (Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin 5. Bölümünde belirtilen hükümlere bağlı olarak) belirlenmektedir. Taşınmaz toprak yapısı itibarıyla killitınlıkumlu ve derinlikte (+90 cm) bir toprak yapısına sahiptir. Batı Karadeniz Bölgesi’nin yeterli yağış miktarı ve sulama imkânları dikkate alınarak bütün kültür bitkilerinin yetiştirilmesine uygundur. Taşınmazın toprak yapısı ve iklim şartları Karadeniz Bölgesinin geleneksel ürünü olan mısır ve kışlık sebze (pırasa, lahana, ıspanak, marul) yetiştiriciliği için son derece elverişlidir. Taşınmazın çevresinde bulunan taşınmazlarında zirai amaçlı kullanıldığı ve orman örtüsü taşımadığı görülmektedir. Taşınmaz toprağında orman yapısını oluşturan humus tabakasına rastlanılmamıştır. Değeri 5.137.50 TL’dir. 1. Taşınmazın satışı 15.556,60 TL. üzerinden saat 11.00 ile 11.10 arası yapılacaktır. 2. Taşınmazın satışı 14.982,27 TL üzerinden saat 11.20 ile 11.30 arası yapılacaktır. 3. Taşınmazın satışı 5.137,50 TL. üzerinden saat 11.40 İle 11.50 Arası yapılacaktır. Satış Şartları: 1 Birinci satış 14.06.2011 tarihinde yukarıda yazılı saatlerde Kdz. Ereğli 2. İcra Müdürlüğü önüKoridorKdz.Ereğli adresinde açık arttırma sureti ile yapılacaktır; Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamı ile yapılan satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir alıcı çıkmaz ise en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 24.06.2011 günü aynı yer ve saatte yapılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse taşınmazlar en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale olunur. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış bedeli düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edenlerin tahmin edilen kıymetin % 20 nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para ile yapılacak olup alıcı talep ederse kendisine 10 günü geçmemek üzere süre verilebilir. KDV, ihale damga resmi; taşınmazın tahliye masrafları, 1/2 tapu harçları alıcıya aittir. Tellaliye ücreti ve taşınmazın aynından doğan vergi borçları ihale bedelinden ödenecektir. 3 İpotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin (*) bu taşınmazlar üzerindeki haklarının hususiyle faiz ve masraflara dair iddialarını dayanağı belgeleriyle 15 gün içinde dairemize bildirmeleri gereklidir. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıcı temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Taşınmazları satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydı ile ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile satış bedelini derhal veya İİK 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. 7 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, detaylı bilgi almak isleyenlerin 2010/745 TLM. Sayılı dosya numarası ile müracaat edebilecekleri ilan olunur.18.04.2011(İİK’nin 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir (Basın: 30374) KAMER ŞAH N’in vefat ettiğini üzüntüyle öğrendik. Merhumun cenazesi 09.05.2011 tarihinde İkitelli Cemevi’nde düzenlenen törenden sonra defnedilmiştir. Arkadaşımıza, ailesine ve tüm yakınlarına başsağlığı dileriz. cÇalışanları ACI KAYBIMIZ Cemiyetimiz Üyesi, Sarı Basın Kartı Sahibi, Değerli Arkadaşımız ENVER DURMUŞ 9 Mayıs 2011 Pazartesi günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan Durmuş’un cenazesi 10 Mayıs 2011 Salı günü (Bugün) öğle namazının ardından Şirinevler Ulu Camisi’nden alınarak Güneşli Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. Durmuş’u sevgi ve saygıyla anarken, ailesine, basın topluluğuna başsağlığı dileriz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ Bahreyn’de olağanüstü hal kalkıyor Dış Haberler Servisi Bir süredir demokrasi yanlısı gösterilerle çalkalanan Bahreyn’de, olağanüstü hal uygulamasına 1 Haziran 2011 tarihinden itibaren son verileceği açıklandı. El Arabiya gazetesinin bildirdiğine göre, Bahreyn Kralı Hamid bin İsa el Halife, politik reform isteğiyle başlatılan gösteriler üzerine bu yılın mart ayında yürürlüğe giren uygulamanın sona erdirilmesi için emir verdi.Olağanüstü hal uygulaması nedeniyle gözaltına alınan yüzlerce göstericiden birçoğu kurulan özel mahkemelerde yargılanmış, hükümet kurumlarında görevli olan protestocular da işlerinden atılmışlardı. Şubat ayında başlayan gösteriler boyunca 29 kişi yaşamını yitirmişti. 10421054490 No.lu TC kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. 46310008596 No.lu TC kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. 36991167934 No.lu TC kimlik kartımı ve 3699117934002 No.lu Askeri Kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. ELİF SUDE ERYÜCEL MEHMET YİĞİT ERYÜCEL NİLÜFER ERYÜCEL C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear