13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Bu dünyada Şov Bizınıs, bir yandan parlak sahne ışıkları altındaki dünyaya bakarken diğer yandan panonun ardındaki karanlık dünyaya odaklanıyor. İki ayrı uç, iki ayrı dünya... Eski Türk filmlerinde kaldığını düşünmeyin; şöhret olma umudu ile umutları paraya dönüştürme çabası bugün hâlâ yaşanıyor! Müslüm Baba R&B yaparsa! Mafyanız da Müslüm Gürses. Ikna etmek kolay otdu mu? Onunla çalışmak nasıldı? U. Yağcıoğlu: Senaryoyu anlattım ama bir mafya babasını canlandıracağını duyunca suratı asıldı. Sonra bu gerçek İMÇ hikâyelerinden örnekler verince, gülmeye, eglenmeye başladı. Aslında Müslüm Abi, bilinenin aksine mizahı çok seviyor. işin bir komedi filmi oldugunu öğrenince de kabul etti. Slz, Müslüm Baba'yı daha önceden tanır. billr : mlydlnlz? • V ' A. Abazl: Birlikte hiç sahnemiz olmadı. Ama :' önceden adını duymuştum, henüz tanışamadım. U. Yağcıoglu: Almeda da müzik yapıyor aslında. A. Abazl: Artık odagım oyunculuk. Ama hep sahnede sarkı söylemek isterdim. Şimdilerde kendi kendlme söylüyorum. Profesyonel anlamda çalışmıyorum. U.. Yagcıoglu: Bizim filmdeki sahtekâr yapımcıyla tanıştıracagız onu. Kaset yapsınl Hiç dlnledlnlzml Müslüm Baba'yı? A. Abazl: Müslüm Bey'in müziklerini dinlemedim çünkü tarzıma uymuyor. Bir Müslüm Baba şarkm dlnletrnellymlşslnlz i?v • U. Yagaoglu: R&B dinllyor Almeda. Müslüm Babayia girersek sert bir geçiş olur. Gerçi farklılıklara açık ama yine de Müslüm Baba ve R&B düşünemiyorum. • ( ; nkapanı Plakçılar Çarşısı, ne çok filme konu oldu. Hafızamızda hâlâ yerl tazedir. Genç adam ya da genç kadın umutlannı sırtlanıp, memleketinde tüm geçmişini, ailesini, işini gücünü bırakıp gelir. Ünlü olmak, sahneye çıkmak ister. Ama bekledigi dünya ile karşılaştıgı dünya arasında daglar kadarfark oldugunu görür. Belki yüzlercesi gelir ama bir ikisi amacına ulaşır, dlgerleri de sistemln çarklarında ezilir gider. Sanki günümüze uzak bir hikâyeymiş gibi geliyor. Ancak bu işin dramı hâlâ çok gerçekl Yönetmen M. Ugur Yağcıoglu, bu merakıyla ve dinlediği hikâyelerle yola çıkmış. Şov Bizınıs, bu karmaşık, acımasız, hatta bir yandan da komik ofayjfea odaktenıyor. Dlllni de mizah üzerinden kuruyor. Ancak işin trajikomik yanı, ekibin çekimlerde o sesslz sakin İMÇ koridorlannda aynı umutlarla çarpışması. Filmin yönetmeni ve oyunculanndan Amavutluk kainat Hikâye benl eskj Türkfllmlerlne,o Unkapanı günlerine güzell Almeda Abazi'yle konuştuk götürdü. PeM hâlâ yaşanıyor mu bu olaylar? bu ışıltılı dünyayı, umutlan, ezilip U. Yagcıoglu: İşin esprisi orada. Şu anda Unkapanı'nın harcanan hikâyeleri... Röportaja ZUHAL eski şaşaalı dönemi yok. Zaten şov dünyası da eskisi gibi filmin bir dlger ilgi çeken ismi AYTOLUN hareketli degil. Onu hareketlendirmeye çalışan bir Müslüm Gürses'i dahil edemedik. yapımcının hikâyesi üzerinden yürüyoruz. Onun da hikâyesini yönetmenden Slzce bu hikâye neden anlatılmalıydı? dinledik. işte anlattıklan. U. Yagaoglu: Biz mizahla anlatıyoruz ama bu hlkâyeler Nasılblrdünyadırbu? gerçek. Evet hâlâ böyle Insanlar var. O yüzden gerçek Ugur Yagaoglu: Bu bir şöhret olma hikâyesi. Bir yanda hikâyelerle besledik filmi. Buralara umutla gelen insanlar şov dünyasına girmeye niyetli biri, diger yanda onu şöhret yapacagını iddia eden başka bir adam var. Hikâye onlann •N var ama büyük kısmı başaramıyor. Bu film, bu dünyanın "blrtarafının resmidlr O parlak ışıklı sahne, evet var. Ama etrafında dönüyor. Onlann motivasyonu nedir, nasıl panolârin ardı kapkara. Bu dünyanın metaforu da bu şöhret olunur kısmında da Almeda rol alıyor. Yaşanan işte. •; zorluklar, orada dönen hikayeler, kesişen yollar eglenceli Pekl slzin yollannız nasıl keslştl? Bir kainat güzelinln ve mizahi dille anlatılıyor. En temel mantığıyla bu şov fllmlnlzdeyeralmasıaklımzdamıydıhep? , dünyasının bir resmi, şov bizınıs işte. / U #•• * • * • Oyuncu Almeda Abazi ve yönetmen Uğur Yngcıoğlu. Fotoğraf: UĞUR DEMİR l * • • ' : • • •'•• wvyw.keyveni.com.tp '• \ kurumsaı hazır yemek U. Yagaoglu: öyle bir niyetimiz yoktu. Bir gün yaptmcılarımızdan Tevfik Kavalcı, Almeda'yı önerdi. Blz de "Kainat güzelinin yanına yaklaşılmaz" diye düşünüyoruz. Yaklâşabilecegimizi söylediler. Tahmin ettigimizin ötesinde olgun, mütevazı ve yetenekli biriyle tanıştık. Almeda Abazi: Benim de rotamı oyunculuğa \ % tamamen çevirdigim bir dönemdi. O yüzden keyjf», kabul ettim. •••'#0& Enteresan şeyler d e geldi m l başınıza? •>' ' \ U. Yagcıoglu: Aslında işin özü, olaya hangi taraftan baktıgınıza göre degişiyor. Bir tarafın . mizahı birtarafın dramı çok yüksek. Bu dünyada üçkâgıtçılık çok. Tamamını anlatması da zor. Insanlann umudu üzerinden para kazanmak çok acımasız geliyor. Çekimler sırasında birini yaşadık mesela. Işıklar kurulurken oturdugum merdivenlerde yanıma bir adam oturdu. Belli ki bir umut ışığıyla buralara gelmiş. "Ben ne yapabilirim?" diye sordu. "Ne iş yapıyorsun?" dedim, "Inşaatçıyım" dedi. "Niye geldin her şeyini bırakıp buralara. Bak dükkânlar boş. Alıcı yok, satıcı çok" diyerek ikna etmeye çalışsam da büyük bir karaıiılıkla, "Ben yapacagım" diyerek gitti yanımdan. Belki üç yıl sonra "Ben ona ragmen yaptım" diyen biri çıkıp ünlü olabilir, kimbilirl İMÇ'nln durumu nasıl pekl? U. Yagaoglu: İMÇ, şaşaalı günlerinden çok uzak. Bizim için hazır kurulmuş bir plato gibiydi. işin İMÇ tarafı sessiz. Ama umut besleyerek yolları arşınlayanlar hâlâ çok. Inanan insanlann dünyası bu, o umutla yaşıyorlar. Bu pınltılı dünya hâlâ çekici. O umudu nasıl tanımlıyorsunuz? U. Yagcıoglu: Umut mutlaka olmalı. Ama altını da desteklemek gerek. Zekâ, emek olmadan umut tek başına yersiz. Aynoa insanlann ömürleri boyunca çalıştıkları tek bir saat, tek bir karşılaşma içinmiş derler. Sonra da başka bir kademe başlıyor. Slz bu Işlere girerken nasıl bir çarpşma yaşadınız? Slz şöhretl nasıl tanımlareınız? Şlmdl tanınan blllnen bir yüzsünüz. Böyle bir dünya var mıydı hayalinlzde? A. Abazl: Çocuklugumdan beri Istedigim buydu. Ünlü ve şöhretli olmak! Kendimi sahnede hayal ederdim, nasıl olacağı fark etmez. O ışıklı şov dünyası çok ilgiml çekerdi. Şlmdl 18yaşındasınız. Nasıl bir dünyaya dahll oldunuz? A. Abazl: 15 yaşındayken okula seçmelere geldiklerinde benl tercih ettiler. Başta kabul etmemiştim çünkü kendimi yaşadıgım şehrin en güzeli ya da dünyanın en güzeli gibi hiç düşünmemlştlm. Başladıgım noktaya dair planım bu değlldi. Ama denedim. 16 yaşına geldigimde 6 ay içlnde de üç taç almış oldum. Sonuncusu kainat güzelliğiydi. ı r .,. , ^ ., Pekl ne bekledlnlz ne buldunuz? A, Abazl: Ben 16 yaşındaydım ve akranlanmın hayatını yaşayamıyordum. Ya evdeydim ya çalışıyordum. Şimdi 18 yaşındayım hâlâ yaşımın getirdiklerini yaşayamıyorum. O ışıltılı dünya gerçekten de hayallerlnlzdeki kadar parlak mıymış? A. Abazl: Çok iyi yanları da var kötü yanları da. Ben, hayatımı istedigim gibi yaşayamasam da çok sevdlgim ve motive olduğum işlerde yer alıyorum. Bunu kendim istedim, kimse zorlamadı. lyisiyle kötüsüyle çıktım bu yola. Başarmak istiyorum. "./. v '."•.•' v .* *' '•''Xv ""• Klml zaman güzelllğlnlzln dlllendlrllmeslnden rahatsızlık duyuyor musunuz? Bir dakika başka mezlyetlerlm de var dlyeslnlz geliyor mu? A. Abazl: Güzelligimden zlyade yetenegimi gösteriyorum. Beş dll biliyorum, kendimi yetiştiriyor, dersler altyorum. Oyunculuğa yöneldirrr tamamen, konservatuvara hazırlanıyorum. Yetenekslz, zekâsız güzelliğin içi boştur. • U. Yagcıoglu: Benim hikâyem de istanbul'â gelmemle başladı. Elimdeki tiyatro metni ve çektiğim video ile birkaç ay dolaştım. . Sonra küstüm. Kimse izlemiyordu, dinlemiyordu. Ayaklar yere bastığı an zaten ya küsüyor ya devam ediyorsunuz. O küsme aşamasını atlattıktan sonra benimle ilk ilgilenen Gani Müjde oldu ve Tükenmez Kalem yazı grubuna girdim. O birtırmanma şeridiydi. Biraz da sabretmeyi bilmek gerek tabii. ' A. Abazi: Ben de bu sektörde beklemeyi ve sabretmeyi • ' ögrendim. Her şey senin istedigin gibi, istedigin hızda olmuyor.:. Sırtımı da bu sabnma dayıyorum zaten. •;./:., v,1:... .' Deliiik smırını sevîyorum sevdiglııiz şeyier hiç değişmedi bizde. tjüyüdü ve güçlendi sadece. Bir sonraM fllmlnizln de hazırlıklanna başlamışsınız. 0 da mı ko* medi olacak? U. Yagaoglu: Komediyi de seviyorum, dramı da. Ama bu kez yine bir mizahi hikâyenin üzerine gidecegiz. Gerçi benim drama bakışım da cenaze evinde gülünür tadında. O deliiik sınınndan hoşlanıyorum.. Tiyatro, televlzyon ve slnemada çalışmalannız sürüyor. PeM terazlde hangisl agır basıyor? U. Yagcıoglu: Aslında agır basan yazmak! Ben hikâye anlatmak istiyorum. Herhalde bu işi yapmıyor olsaydım, akşamları kahvey» gidip orada insanlara hikayeler anlatan adamlardan olurdum. PeM slzln gönlünüzdeyatan aslan nedlr? Nasıl bir hlkâyede rol almak Isterslniz? A. Abazi: Hayalimde hep aksiypn vardır. Tomb Raider tadında bir filmde oynamayı isterim. PeM neden TürMye'de kalmayı tercih etönlz? Slzce önünüzüaçacak bir dünya var mı burada? •'^' * } ~ .'' A. Abazl: Yurtdışından gelen teklifler hep modellik üzerineydi. Bir tek Türkiye'den oyunculuk teklifi geldi, hayalim de bu oldugu için burayı tercih ettim. Zaten annemin iş baglantıları nedeniyle Türkiye'ye yerleştik. Alıştım da... Kariyerime buradan devam edecegim.• ;•„ . . . ^........ . .,... •• ».*••.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear