23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 30 EYLÜL 2010 PERŞEMBE 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU İngiliz İşçi Partisi’nde Yeni Sayfa Gordon Brown’un 10 Mayıs’ta istifasından bu yana boş kalan İngiltere İşçi Partisi’nin “liderlik koltuğu”; güç-tutku-zaaf ve ihanet sarmalına dolanan Shakespeare öykülerine taş çıkartan bir kardeş rekabeti sonunda sahibini buldu. David-Ed Miliband kardeşler; birbirlerinin gözlerinin yaşına bakmadan yarıştılar; küçük kardeş Ed, “genel başkanlığa” yıllardır “çantada keklik” gözüyle bakan ağabeyini kılpayı farkla yenerek “bertaraf etti”. Bu derin “drama” öğesiyle İngiliz basınını aylardır tutsak alan “Miliband kardeşlerin” serüveni, henüz sonlanmış değil. İşçi Partisi kongresi hafta sonu nihayete ermiş olmasına rağmen, o gün bugün dikkatler hâlâ “kardeşler” üzerinde. “Partinin en yetkin politikacılarından biri sayılan ‘ağabey’ yenilgiyi nasıl içine sindirecek?”; “Bundan sonra ne yapacak?”, “Büyük ağabey ‘küçük kardeşin’ hükmü altına nasıl girecek?”, “Kardeşlerin ilişkisi artık eskisi gibi olur mu/olabilir mi?” minvali bin bir soru var gündemde… Hafta sonu Manchester kentinde yapılan İşçi Partisi’nin “olaylı” kongresi; herkes gibi tabii bu “sıra dışı” yönleriyle benim de çok ilgimi çekti. Ancak bunun yanı sıra, partinin “yenilenmesi” ve “demokrasi adabı/gelenekleri” açısından olağanüstü uyarıcı bir kongre yaşandı İngiltere’de. ngiliz usulü ‘devir teslim’ “Demokrasi adabı” derken; “Türkiye’nin gözlükleriyle” benim en merakımı celbeden unsurlardan biri mesela “halef/selef”, “eski- yeni genel başkanlar” arasındaki ilişki oldu… İngiltere İşçi Partisi’nin eski Genel Başkanı Gordon Brown; mayıs ayında, Baykal’la tam aynı dönemde görevinden istifa etmişti. Bizim buralarda olduğu gibi Manchester civarında da acaba eski-yeni Genel başkan arasında bir fetret devri yaşanır mıydı? Görevi bıraktığı günden bu yana ortada görünmeyen, ağzını açıp bir tek demeç vermeyen eski lider, eski Başbakan Brown; “spekülasyon” yaratan anlamlı/anlamsız konuşmalarla ortaya çıkar mıydı? Sakız gibi her yöne çekilen “demeçlerle” gündeme gelir miydi? Sansasyon peşinde köşe yazarlarına, eteğindeki taşları dökmeye yeltenir miydi? Halefinden sahne çalmaya müsait görüntüler verir miydi? Beş aya yakın süredir İngiliz siyasetinden silinen Brown; kongrede… evet… sahneye çıktı ama -tam beklediğim gibi!-; ne kendinden önce, ne kendinden sonra gelen hiçbir liderin önüne geçmeye kalkışmadı. Miliband’ın selefi; BBC’den izlediğim kısacık konuşmasında, evvela ailesine, ardından Neil Kinnock ve Blair gibi kendinden önceki İşçi Partisi liderlerine emeklerini teslim eden özlü bir teşekkür mesajı iletti. Ardından Türk siyasetinde hep özlemini çektiğimiz, şu sözleri söyledi: “Buraya, İşçi Partisi ailesinin bir ferdi olarak birkaç söz söylemeye geldim… Partinin seçim yenilgisinin sorumluluğu yalnızca bana aittir. Sorumluluğu tek başıma üstleniyorum. Suçu başkalarına atmak oyunu zaten bizim partimize göre değildir. Biz partimizin en başarılı olduğu konuya; ‘geleceğin inşaasına’ odaklanmalıyız. İşçi Partisi’nin yeni lideri tartışmasız tüm desteğime sahiptir. Önümüzdeki ay ve yıllarda sizleri temin ederim ki, hangi gazeteyi/televizyonu açarsanız açın; beni İşçi Partisi takımını desteklemekten başka hiçbir şey yaparken görmeyeceksiniz!” Bu kadar! Genç liderle umut dopingi Cameron’la 2015 seçiminde başbakanlık için yarışacak 40 yaşındaki Ed Miliband’ı liderliğe taşıyan bu “kuşak değişimi” kongresinde, konuşmasını bitirir bitirmez hızla kürsüden ayrılan Brown, kongre öncesinde olduğu gibi yeniden kayıplara karıştı. İmrendim. On dakikayı bulmayan bir konuşmada geçmişte kalan hataların sorumluluğunu üstlenmekten, “takım ruhunu” vurgulamaya ve “yeni başlangıç” ile açılan “yeni sayfa” adına teminat vermeye dek… söylenmesi gereken her şeyi söyledi Brown. İşçi Partisi, Brown dönemine Manchester’da böylelikle resmen son noktayı koydu. Sade İngiltere’de değil, tüm Avrupa solunda ilgiyle izlenen ve beklenen “yenilenme mesajlarına” genç Miliband bundan böyle sahip çıkabilecek mi? İngiliz solunda vaat edilen dönüşümü gerçekten tetikleyebilecek mi? Bundan sonrasının soruları bunlar… İlk etapta İngiliz seçmenleri açısından önemli olan; tabana umut veren “bir başlangıç ışığının” yakalanmış olması... İşçi Partisi’nin, -rakip partilerin 43 yaşındaki liderleri, Clegg ve Cameron’la gerçekleştirdiği kuşak değişimine derhal ayak uydurarak- bahardan bu yana baş döndürücü hızla imaj tazeleyebilmesi; çok diri bir dinamizme sahip olduğunu gösteriyor. Irak ayıbıyla damgalanan Blair’in ardından, 60’ına yaklaşan Brown’un da geri plana çekilerek, gençlerin önünü açması seçmende bariz bir umut dopingi yaratmış durumda. Muhalefette kalmasına karşın, bu “taze kan dopingi”, parti saflarına son aylarda “32 bin” yeni üyenin kaydına yol açmış… Son kamuoyu yoklamalarında yakalanan yüzde 39’luk oy oranıyla ayrıca parti, Cameron muhafazakârlarıyla “kafa kafaya” konuma yükselmiş… Şimdi de “0” kilometre bir liderle, gelecek seçimde iktidara yeniden talip olma koşusuna çıkıyorlar Türk solunun gettosundan bakıldığında, bunlar insana masal gibi geliyor. nilgun@cumhuriyet.com.tr Kıbrıs tasarısına jet onay ABD Temsilciler Meclisi, Pelosi’nin onayõyla doğrudan Genel Kurul’a gelen ve ‘Türk ordusunun Kõbrõs’õn kuzeyini işgal etmeyi sürdürdüğü’ yönünde ifadelerin yer aldõğõ tavsiye niteliğindeki karar tasarõsõnõ kabul etti ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - ABD Tem- silciler Meclisi, Türkiye’yi Kuzey Kõbrõs’ta dini özgürlükler ve tarihi eserlerin korunmasõ konusunda eleştiren karar tasarõsõnõ büyük bir hõzla kabul etti. Rum lobisine ya- kõnlõğõyla bilinen Florida millet- vekili Gus Bilirakis tarafõndan 16 Eylül’de sunulan tasarõnõn Tem- silciler Meclisi Dõşilişkiler Komi- tesi’nde görüşülmesi gerekirken Meclis Başkanõ Nancy Pelosi’nin onayõyla önceki gece doğrudan genel kurula getirildiği ve oylandõğõ öğrenildi. 1631 sayõlõ karar tasarõsõnda “20 Temmuz 1974’ten bu yana Türk ordusunun Kıbrıs’ın kuzeyini yasadışı bir biçimde işgal etme- yi sürdürdüğü” yönünde ifadeler yer alõyor. Herhangi bir bağlayõcõ- lõğõ olmayan tavsiye niteleğindeki tasarõ Türkiye’yi KKTC’de yaşayan dini azõnlõklarõn özgürlüklerini kõ- sõtlama ve tarihi eserleri yok et- mekle suçluyor. Tasarõda ayrõca “Türk ordusu- nun işgali altında dini yerlerin sis- tematik bir biçimde yok edildiği, büyük sayıda dini ve arkeolojik eserin yasadışı biçimde sökül- düğü, yurtdışına gönderildiği ve satıldığı” ifade ediliyor. Türkiye’ye Kõbrõs’la ilgili BM ve AİHM kararlarõnõ uygulama ve ABD hükümetine de somut adõm atma çağrõsõ yapan tasarõnõn mimarõ Bilirakis, konuyla ilgili yaptõğõ açõklamada bu tasarõyla “Dini ve kültürel mirası yok etmesi nede- niyle Türkiye’nin insani hukuk ihlallerinden ötürü sorumlu tu- tulmasının talep edildiğini” söy- ledi. Siyasi gözlemciler Kongre’nin kasõm ayõndaki ara seçimleri ön- cesinde bu karar tasarõsõnõn kabul edilmesinin iç siyasete yönelik ol- duğu görüşünü belirttiler. ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - Washington’daki Amerikan-Türk Konseyi (ATC) Başka- nõ eski büyükelçi James H. Holmes, anayasa değişikliklerine yönelik refe- randumun sonucunun ABD’de, Başba- kan Tayyip Erdoğan için bir güvenoyu şeklinde görüldüğünü söyledi. ATC’nin 17-20 Ekim tarihleri arasõnda yapõlacak 29. yõllõk konferansõ öncesinde Cum- huriyet’e Türk-Amerikan ilişkilerini değerlendiren Holmes, ayrõca CHP li- deri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Was- hington’õ ziyaret etmesinin çok olumlu olacağõnõ söyledi. Erdoğan’õn referandum sürecini ba- şarõlõ bir biçimde güvenoylamasõna dönüştürdüğünü kaydeden Holmes, “Washington Türkler gibi referan- dum sonucunun Başbakan’a bir gü- venoyu olduğunu gördü. Buranın ba- kış açısıyla bu referandumda açık bir galip var, o da Başbakan. Bundan gelecek yılki seçimlerle ilgili bir so- nuç çıkarılabilir mi bilemiyorum an- cak referandum sonucu Erdoğan’ın ve partisinin gücünün devam ettiğini gösteriyor” dedi. Holmes referandum sonucunda ortaya çõkan “evet-hayır” haritasõnõn bir benzerinin ABD seçim- lerinde de görüldüğünü sözlerine ekle- di. CHP’nin Deniz Baykal liderliği dö- neminde çok katõ bir biçimde ABD kar- şõtõ tutum içinde olduğunu ifade eden Holmes, Kõlõçdaroğlu’nun ABD’ye ge- lerek iki ülke arasõnda geçmişte yaşa- nan kõşkõrtõcõ konularõ ele almasõnõn “çok olumlu” olacağõnõ söyledi. Hol- mes ABD’nin Türkiye’ye insansõz uçak ya da silah sistemleri satõşõnõn yanõ sõra Ankara büyükelçiliğine aday gösterilen Francis Ricciardone’nin onay süreci- nin Kongre’nin kasõm ayõndaki ara se- çimleri öncesi gündeme gelmesinin dü- şük bir olasõlõk olduğu görüşünü iletti. Türkiye gölgemizden çıktı Türkiye’nin Batõ’ya sõrtõnõ döndüğü yönündeki görüşlere kesinlikle katõlma- dõğõnõ da açõklayan ATC Başkanõ, eski- den Türkiye’nin dõş politikada “ABD’nin gölgesinde olduğunu” söy- ledi. Washington’õn Ankara’yõ daha ba- ğõmsõz hareket etme konusunda o dö- nemde cesaretlendirdiğini söyleyen Holmes, “Şimdi Türkiye bizim gölge- mizden çıkıp kendine güvenen bölge- sel bir oyuncu haline gelince rahatsız oluyoruz” diye konuştu. Kılıçdaroğlu Washington’ı ziyaret etsin Gelibolu araştırmasına anıt gölgesi Dış Haberler Servisi - Türkiye’nin Avustralya Büyükelçisi Oğuz Özge, bu ülkede inşa edilen Birinci Dünya Savaşõ anõtõnõ protesto etmek amacõyla Ankara’nõn Yeni Zellanda ve Avustralya hükümetleriyle birlikte düzenlediği Gelibolu’daki savaş alanlarõ araştõrmasõndan çekilebileceğini belirtti. Radio New Zealand’a konuşan Özge, yaklaşõk 750 bin Süryaniyi anmak amacõyla inşa edilen anõtõn “kabul edilemez” olduğunu belirtti. Anõt, Birinci Dünya Savaşõ’nda “soykõrõm” kurbanõ olduğu belirtilen Süryanileri anmak amacõyla dikilmişti. Anõtõn açõlõşõnõ geçen ay hükümet bakanõ Chris Bowen yapmõştõ. Özge, “Bu durum Türk hükümetini ciddi anlamda kaygõlandõrõyor. Telafisi için bir adõm atõlmadõğõ sürece biz harekete geçmeyi düşünüyoruz” dedi. Türkiye, Yeni Zelanda ve Avusturalya’dan arkeologlarõn önümüzdeki hafta Gelibolu Yarõmadasõ’nõ haritalandõrma çalõşmalarõna başlanmasõ planlanõyor. Yeni generale 2 koltuk Dış Haberler Servisi - Kore İşçi Partisi’nin önceki gün yapõlan tarihi kongresinde general yapõlan Kuzey Kore lideri Kim Jong-il’in küçük oğlu Kim Jong-un ülke yönetiminin başlõca 2 yönetim organõna girdi. 27 yaşõnda olduğu tahmin edilen Kim Jong- un, babasõnõn genel sekreteri olduğu partinin merkez komitesine ve merkezi askeri komisyonda babasõnõn yardõmcõlõğõna getirildi. Böylece, dünya kamuoyunun hemen hiç tanõmadõğõ çiçeği burnunda generalin, sağlõk durumu son yõllarda kötüleşen Kim Jong-il’in vârisi olduğu kesinleşti. Yeni hükümette Geert Wilders izi Dış Haberler Servisi - Hollanda’da önceki gün merkez-sağ tabanlõ azõnlõk hükümeti kurulmasõ konusunda anlaşmaya varõldõ. Liberal Parti (VVD) ile Hõristiyan Demokratlar Birliği’nin (CDA) kuracağõ koalisyona, İslam karşõtõ görüşleriyle bilinen politikacõ Geert Wilders’õn lideri olduğu Özgürlük Partisi (PVV) güvenoyu kullanarak dõşarõdan destek sağlayacak. Liberal Parti (VVD) lideri Mark Rutte’nin (43) Hollanda’nõn yeni başbakanõ olacağõ tahmin ediliyor. İsrail’de bir grup eylemci, Yahudi bayramı Sukkot döneminde Ku- düs’ün ultra Orto- doks nüfusunun yaşadığı mahalle Mea Şearim’de yıllardır kadın ve erkeklerin ayrı yollardan yürü- melerini içeren uygulamayı protesto etti. Uygula- manın cinsiyet ayrımcılığı olduğu gerekçesiyle yüksek mahkeme tarafından yasaklanmasının ar- dından dün sokaklara dökülen aralarında kadın örgütlerinin yanı sıra üniversite öğrencileri ve sol görüşlü Meretz Partisi üyelerinin de yer aldığı yaklaşık 40 eylemci karara destek verirken “Ka- dınlar kendini saklamak zorunda değil”, “Kudüs Tahran değil” yazılı pankartlar taşıdılar. Göste- riciler Ku- düs’ün merke- zinden Mea Şearim’e yü- rürken yüzlerce polis bölgede yoğun güvenlik önlemi aldı. Eylem sırasında göstericilerle ultra Ortodoks Yahudiler arasında zaman zaman tar- tışma da çıktı. Mea Şearim’de yıllardır Sukkot bayramı sırasında anacadde kadın ve erkeklerin ayrı yollardan yürümeleri için bariyerle ayrılı- yordu. Yüksek mahkemenin bariyerin kabul edi- lemez olduğu yönündeki kararının ardından ise önceki gün bu engeller kaldırılmıştı. Mahkeme- nin kararı, Sukkot döneminde de görülen cinsiyet ayrımcılığını sona erdirme yönünde etkin bir adım olarak yorumlanıyor. (Fotoğraf: AFP) ATC BAŞKANI HOLMES: Davutoğlu:Yenibir küreseldüzeneihtiyaçvar BOSTON (AA) - Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, “ye- ni bir küresel siyasi, ekonomik ve kültürel düzene ihtiyaç ol- duğunu” söyledi. Boston’daki Harvard Üniversi- tesi’nde verdiği konferansta so- ğuk savaşõn sona ermesiyle “ta- rihin sona erdiğine” yönelik id- dialarõn tersine, “tarihin asıl şimdi başladığını” vurgulayan Davutoğlu, ancak soğuk savaşõn sona ermesiyle tarihin normal- leşmesinin mümkün olabileceği- ni kaydetti. Dünyanõn pek çok yerinde bir anlamda soğuk savaş döneminde donmuş olan ihtilaf- larõn yeniden ortaya çõktõğõnõ ifa- de eden Davutoğlu, “Bu sorun- ların çözümünde yeni bir kü- resel siyasi düzene ihtiyaç var, bu düzenin dışlayıcı değil her- kesi kapsayıcı, şeffaf ve adil ol- ması gerekir” diye konuştu. BM’nin de reforme edilmesi gerektiğini, dünyadaki ekonomik düzenin adil olmasõ ve eşit pay- laşõma dayanmasõ gereğinin altõ- nõ çizen Davutoğlu, yeni bir kül- türel düzene de ihtiyaç olduğunu söyledi. Bakan Davutoğlu, Er- menistan’la ilişkilerle ilgili bir soru üzerine, “Biz Türkiye-Er- menistan ilişkilerinin dünya- nın her yerinde, sadece Türki- ye ve Ermenistan arasında de- ğil, Boston’da, California’da, Arjantin’de, Paris’te, nerede Türk ve Ermeniler beraber ya- şıyorsa orada normalleşmesini istiyoruz” dedi. Ermenistan’la normalleşmenin sürdürülebilir olmasõ için, Ermenistan ve Azer- baycan arasõndaki ilişkilerin de düzelmesi gerektiğini söyleyen Bakan Davutoğlu, “Bir gün eminim Kars’tan yola çıkan bir araba önce Erivan’a, ora- dan da Bakû’ya gidecek, bizim vizyonumuz bu” dedi. ‘Kudüs Tahran değil’ Dış Haberler Servisi - İsrail’de, Türkiye’de eğitilmek üzere Hamas’a militan bulmaya ça- lõşan bir İsrailli Arap’õn tutuklandõğõ bildiril- di. İsrail’de yayõmlanan Yediot Ahronot ga- zetesinin haberine göre, önceki gün Hamas’õn İsrail’e karşõ operasyonlarda kullanmak üzere gizli depolarda sakladõğõ silahlarõ arayan 2 İs- railli Arap tutuklandõ. Habere göre, tutuklu- lardan Halid Agbariya (59), kendisinden Türkiye ya da Suriye’de eğitilmek üzere Ha- mas’a militan kazandõrmasõnõn istendiğini, ancak bu isteği gerçekleştirmediğini söyledi. Şfaram ve Umm el Fahm kentlerinde yaşayan Mazen Mahzuma (52) ve Agbariya’nõn bir- kaç hafta önce Şin Bet ve İsrail polisi tarafõn- dan gözaltõna alõndõğõ ve önceki gün Hayfa Bölge Mahkemesi’ne çõkarõldõklarõ bildirildi. İsrail Basını: Hamas Türkiye’de militan eğitiyor CENEVRE (AA) - BM İnsan Haklarõ Konseyi, İsrail’in Gazze’ye yardõm taşõyan Mavi Mar- mara gemisine yaptõğõ baskõnla ilgili soruştur- ma raporunu onaylayan bir tasarõyõ dün kabul etti. İslam Konferansõ Teşkilatõ’ndaki (İKT) 57 üye ülke adõna Pakistan tarafõndan sunulan karar tasarõsõ, 1’e karşõ 30 oyla kabul edilir- ken tek karşõoy ABD’den geldi. 15 üye ise çekimser oy kullandõ. İKT, sunduğu karar ta- sarõsõnda, İsrail’in soruşturmada işbirliği yap- mamasõndan derin üzüntü duyulduğunu da belirtti. Konseyin oluşturduğu 3 kişilik uzman heyeti, raporunda, İsrail’e taammüden adam öldürme, işkence, insanlõk dõşõ muamele, bi- linçli şekilde büyük acõ ve ciddi yaralanmaya neden olmak suçlarõndan dava açõlmasõ için kanõtlar bulunduğu sonucuna varmõştõ. ABD, Mavi Marmara raporuna ret oyu kullandı ‘Hıristiyanlık benim seçimim’ Hakkında gizli Müslüman olduğu yolunda yoğun söylentiler bulunan ABD Başkanı Barack Obama, “Hıristiyan olduğunu” söyledi. Yapılan son kamuoyu yoklamalarının sonuçlarına göre birçok Amerikalının Müslüman olduğunu düşündüğü Obama, New Mexico eyaletinde seçmenleriyle yaptığı özel bir toplantıda, bir kadının sorusu üzerine, “Sık sık kiliseye giden bir ailede büyümediğini, hayatının geç dönemlerinde Hıristiyan olduğunu” belirterek, “Hıristiyanlık benim tercihim. Sürdürmek istediğim yaşam tarzının esin kaynağı Hz. İsa’nın öğretisidir” dedi. Obama, ateistlerle agnostiklerin de kabul görmesi gerektiğini belirtti. (Fotoğraf: AFP)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear