22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada madde üzerinde söz alan CHP Milletvekili Şevki Kul- kuloğlu bir pankart açtı: “Ben kıvırtan bir başbakan istemiyorum / Ya sen” diye AKP’lilere, Meclis TV’yi izleyen binlerce insana seslendi. Ortalık karıştı. Oturumlara baştan beri başkanlık eden Başkan Mehmet Ali Şahin’in tarafsız olması gerekiyor ama ne de olsa AKP ile kan bağı var, bir türlü kopamıyor. Öyle ki, genel başkanının (RTE) kimi zaman kürsü- den azarlamalarını bile sineye çekiyor. Şahin, Başbakan’a, AKP’ye hakaret ettiği iddiasıyla Kulkuloğlu’nu cezalandırmak istedi. Eh ne de olsa hu- kukçu yanı var. Tüzüğü uygulamak zorunda. Baş- bakanlık’a egemen olan astığı astık kestiği kestik yön- temini Meclis’te uygulayamıyor. CHP milletvekiline savunma hakkı tanıdı. Kulkuloğlu da kıvırtma sözcüğünün hakaret ol- madığını kanıtladı. Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne bakmış; kıvırtmanın karşısında şunlar yazılı: “Verdiği sözü yerine getirmemek için birçok nedenler öne sürmek, yapmak istememek, yan çizmek!” Türk Dil Kurumu anlamı böyle açıkladığına göre Başbakan’ı tarif eden bu sözcük neden hakaret olu- yor? RTE, birçok vaadinden birçok nedenler öne süre- rek yan çizmedi mi? Ama Başkan Mehmet Ali Şahin’e göre hakaret! Kul- kuloğlu’na uyarı cezası verdi. AKP grubunu memnun etti, Başbakan’ına ne den- li vefakâr, fedakâr olduğunu kanıtladığı için böylece selamlar gönderdi. İktidar kanadında -herhalde- “Ne muktedir başkanımız var” diye övüldü. Ta ki CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol kür- süye çıkıp hukuk açısından da içtüzük açısından da Başkan Şahin’in fiyakasını bozuncaya kadar… Anadol, Başkan Şahin’in başkanlıktaki taraflı tu- tumunu somut bir örnekle sergiledi. AKP Grup Başkanvekili ağzı kalabalık Suat Kılıç’ın konuşmasında muhalefeti suçlarken tam 4 kez (ya- zıyla dört kez) kıvırtma sözcüğü kullandığını kanıtla- dı. Oturumu yöneten Şahin’in AKP sözcüsüne uya- rı cezası vermediği gibi sözünü de kesmediğini açıkladı. Özetledi: Tarafsız Meclis Başkanı, kıvırtma söz- cüğünü pankartla Meclis’e taşıdığı için muhalefet mil- letvekiline ceza veriyor... aynı sözcüğü dört kez kul- lanan iktidar sözcüsüne hakarete devam diyor! Anadol, kıvırtma sözcüğünü hakaret diye algılayan AKP grubunun Meclis Başkanı’na hukuksal ders de verdi. Tek bir cümleyle: Kıvırtma sözcüğünün hakaret ol- madığına hükmeden Yargıtay kararı var, dedi. Başkan açmazda. Ne yapsın? Sustu. Yargıtay’ın böyle bir kararı yok dese. Diyemiyor. Kıvırtma söz- cüğü hakaret değil dese. Diyemiyor. Oysa oturuma beş dakika ara verip Başbakanı RTE’ye telefon açsa, kıvırtma sözcüğünün neden ha- karet olmadığını öğrenebilirdi. Öğrenebilirdi, zira Meclis’in 22. dönem oturumla- rından birinde CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç bir konuşmasında RTE’ye “kıvırtma” dedi. RTE hakaret etti iddiasıyla Haluk Koç hakkında taz- minat davası açtı. Yargıtay kıvırtma sözcüğünün hakaret içermediğini hükme bağladı. Bu ayrıntıları medyamızda ara ki bulasın! TBMM’de olay rüzgâr gibi gelip geçiyor. Sadece bu olay mı? Başkan Obama’nın soykırım sözcüğünü kullan- mamasını medyamızda “bu yıl da -söyleyemedi der gibi- söylemedi” diye adeta zafer havasında sunan- lar var. RTE’nin Obama’ya dikleşmesiyle bu sonucun alındığından övgüyle söz edenler de var. Adam 1915’te Türklerin milyonlarca Ermeni öl- dürdüğüne inandığını söylüyor ve inanmamızı istiyor.. Yıllardır ABD başkanlarına soykırım dedirtmedik di- ye adeta bayram havası yaşanıyor. İç siyasetten son- ra dış siyasetteki dehasının gereği olacak RTE: Obama’nın “hassasiyetlerimizi görerek” o sözcüğü kul- lanmadığını söylerken… Dışişleri Bakanlığı “hatalı ve tek yanlı bir siyasi baskı açısını yansıtan söz konusu açıklamayı esefle karşıladığımızı” ilan ediyor. Meclis başkanı tüzüğü yanlı uyguluyor, kıvırtma ha- karet mi, değil mi bilmiyor. Başbakanı ise Obama’nın konuşmasını görmeden, içeriğini öğrenmeden sanki görmüş, okumuş gibi… gerine gerine, müthiş bir başarı sağlamış gibi… soy- kırım sözcüğünü “İşte böyleyiz. O sözcüğü söylet- meyiz” demeye gelen demeçler veriyor. Baykal devamlı bunlar Abbas yolcu diyor. Ah, bir inanabilsek! SAYFA 27 NİSAN 2010 SALICUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 27 Nisan Oslo Y 13 Helsinki PB 19 Stockholm Y 13 Londra PB 20 AmsterdamPB 16 Brüksel PB 17 Paris PB 19 Bonn B 19 Münih B 17 Berlin B 16 BudapeştePB 20 Madrid B 28 Viyana PB 19 Belgrad PB 20 Sofya B 18 Roma PB 18 Atina Y 19 Zürih PB 19 Moskova B 13 Aşkabat PB 24 Taşkent B 25 Bakû Y 13 Bişkek PB 25 Tiflis PB 21 Kahire B 32 Şam B 30 İstanbul B 18 Edirne B 18 Kocaeli B 17 Çanakkale Y 16 İzmir Y 21 Manisa Y 19 Denizli Y 20 Zonguldak B 15 Sinop B 15 Samsun B 15 Trabzon Y 14 Giresun Y 14 Ankara Y 18 Eskişehir Y 17 Konya Y 17 Sıvas Y 17 Antalya Y 24 Adana Y 26 Mersin B 24 Diyarbakır Y 24 Şanlıurfa Y 29 Mardin Y 22 Siirt Y 22 Hakkâri Y 14 Van Y 14 Kars Y 10 Ülke geneli parçalı ve çok bulutlu, Mar- mara’nın güneyi, Ege, Doğu Akdeniz’in iç ke- simleri, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun güney ve batısı, Doğu Kara- deniz, doğu ve Güney- doğu Anadolu ile Sa- karya, Sıvas ve Kırşehir çevreleri sağanak ve gök gürülütülü sağa- nak geçecek. Yağışla- rın Sıvas, Erzincan, Tunceli, Bingöl, Ağrı ve Iğdır çevrelerinde kuv- vetli olacağı tahmin edi- liyor. Hava sıcaklığı ül- ke genelinde 2-4 dere- ce azalacak. IŞIL ÖZGENTÜRK Sardunyaya Ağıt Onlar da ne yazık ki, bir ara Ahmet Altan’ın (o bana kızgın olabilir ama ben onu hep severim, muzip halini iyi bildiğim için) “Aldatmak” romanı Madam Bovary, Anna Karenina okumamış ve ne yazık ki kendi gerçek aşk hikâyeleri olmayan, acı çekmeyi hiç mi hiç istemeyen bir kuşak tarafından baş tacı edilmişti. Bir önceki kuşağın romancısı Yusuf Atılgan’ın “Anayurt Oteli”, Yaşar Kemal’in tüm romanları ve elbette Oğuz Atay’ın “Tutunamayanlar”ı ve sayfalara sığmayan daha pek çok roman ve romancı. Şiir de öyle oldu, bu ülkenin büyük şiirini oluşturan Nâzım Hikmet, Edip Cansever, Turgut Uyar, Cemal Süreya, Oktay Rifat, Metin Eloğlu, Metin Altıok, Dağlarca öldüler, sanki film bitmiş gibi oldu. Refik Durbaş, Ataol Behramoğlu, küçük İskender, Cevat Çapan, Ahmet Ada, Ünal Küpeli.. artık sadece bunları okurken heyecanlanıyorum, birkaç kişinin adını atlamış olabilirim, öte yandan arka sayfa yazarı olduğum için, Haydar Ergülen’i kahvaltıda görünce yazdığı o şiirlerin ne yazık ki artık benim için ve birçok kişi için değeri epey düştü, hakikati kalmadı. Benden söylemesi. Senin için de bir kardeş uyarısı; Tuna, kendi hikâyelerine dön! Onlar her zaman daha renkli ve neşeli ya da hüzünlüdürler. Kendimiz olduğumuz anda bizi severler. Hoş geldin. Sevgili Mustafa; bugün sana Can Yücel’in bir şiirini yolluyorum, özür dileyerek... Sardunyaya Ağıt İkindiyin saat beşte, / Başgardiyan Rıza başta, / Karalar bastı koğuşa. / İkindiyin saat beşte. Seyre durduk tantanayı, / Tutuklayıp sardunyayı / Attılar dikkapalıya / İkindiyin saat beşte. Yataklık etmiş zaar / Suçu tevatür ve esrar, / Elbet bir kızıllığı var / İkindiyin saat beşte. Dirlik düzenlik kurtulur, / Müdür koltuğa kurulur, / Çiçek demire vurulur / İkindiyin saat beşte. Canların gözleri yaşta, / Aklı idamlık yoldaşta, / Yeşil ölümle dalaşta / Sabahleyin saat beşte. Sevgiler... Türkiye İnsan Haklarõ Vakfõ’nõn raporuna göre Türkiye’de polis şiddeti sonucu 4 yõlda 255 kişi yaşamõnõ yitirdi ‘Yetki şiddeti körükledi’ İstanbul Haber Servisi - Balyoz Güvenlik Harekât Planõ soruşturmasõ kapsamõnda tutuk- lanan eski 1. Ordu Komutanõ emekli Orgeneral Çetin Doğan’õn avukatlarõ, Adalet Bakanlõ- ğõ’na başvurarak yakalama kararõnõn bozulma- sõnõ istedi. Avukatlar bakanlõğa gönderilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na di- lekçe vererek CMK’nõn 309. maddesi uyarõnca ‘kanun yararına bozma’ talep etti. Balyoz Planõ soruşturmasõnda İstanbul 11. Ağõr Ceza Mahkemesi nöbetçi hâkimliği, mev- cut delil durumunu göz önüne alarak Astsubay İmdat Solak’õn tahliyesine karar verdi. Do- ğan’õn da aralarõnda bulunduğu diğer 10 kişi- nin tahliye edilmesi istemini ise reddetti. İstanbul Haber Servisi - Ra- dikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz hakkõnda, Radikal ga- zetesinde 18 Şubat’ta yayõmla- nan, başsavcõ İlhan Cihaner’e sorguda yöneltilen sorularõ içe- ren “Cihaner’e Neler Sorul- muş Neler” başlõklõ haber ne- deniyle “adil yargılamayı etki- lemeye teşebbüs” ve “gizliliği ihlal” suçlamasõyla dava açõldõ. Adalet Bakanlõğõ da aynõ haber- den ötürü başlattõğõ idari soruş- turma çerçevesinde, Say- maz’dan haber kaynağõnõ açõk- lamasõnõ istedi. Saymaz’a ayrõ- ca yine ‘Erzurum-Erzincan’ ile ilgili 12 Şubat’ta “Keneyle Suikast, Çaycıyla Darbe”, 20 Şubat’ta “Dursun Çiçek’i Ta- nımam, Bu Sizin Kurgunuz”, 22 Şubat’ta “Dursun Çiçek ile Buluştun mu” ve 1 Mart’ta “Örgüt Lideri Saldıray Berk mi” başlõklarõyla yayõmlanan dört haber için de yine “adil yargılamayı etkilemeye teşeb- büs” ve “soruşturmanın gizli- liğini ihlal”den soruşturma yü- rütüldüğü ortaya çõktõ. İsmail Saymaz’õn ilk duruş- masõ, 29 Nisan’da görülecek. GAZETECİYE DAVA 1 MAYIS’A DAVET İstanbul Haber Servisi - Yargõç Mustafa Yücel Özbilgin’in katil zanlõsõ Alparslan Ars- lan’õn 17 Mayõs 2006’da silahlõ baskõn yap- tõğõ Danõştay’õn güvenlik kameralarõna ait ori- jinal harddiskte ne olduğu bilinmiyor. Da- nõştay’a ait olduğu söylenen harddiskte İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin güvenlik kamera ka- yõtlarõna rastlandõ. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin talebi üzerine, Danõştay binasõndaki güven- lik kameralarõna ait olduğu belirtilen hard- diskte, 3 Mayõs 2006 ile saldõrõnõn gerçek- leştiği 17 Mayõs 2006 tarihleri arasõndaki gö- rüntülerde inceleme yapõldõ. TÜBİTAK’õn ha- zõrladõğõ raporda, harddiskte herhangi bir arõzaya rastlanmadõğõ ifade edilirken 16 Ma- yõs 2006 tarihine ilişkin şu saptamalar yer al- dõ: “Bu dosyaların önemli bir kısmı geri döndürülemez şekilde silinmiş olup, söz ko- nusu dosyaların sadece isimlerine erişil- miştir.” Danõştay’daki kamera sistemlerinin 23 Aralõk 2005’te kurulduğu, harddiskin içinde bu tarihten önceki görüntülerin de yer aldõğõ kaydedilen raporda, “Danıştay bina- sında kurulan kamera sisteminde kulla- nılan harddiskin daha önce başka bir yer- de kullanılması, firmadan istenen orijinal harddiskin verilmeyip başka bir yerde kullanılan harddiskin üzerine, ilgili dos- yaların kopyalanması ve daha sonra da üzerinde silme işleminin yapıldığı ihtima- linin olduğu” da belirtildi. Harddiskin orijinal olup olmadõğõnõ soru- sunun net olarak cevaplandõrõlamadõğõ ifade edilerek firma tarafõndan teslim edilen DVD’de her güne ait dosyalarõn büyük bir bölümünün yer almadõğõ sonucuna varõldõğõ belirtildi. Firma tarafõndan iletilen DVD’deki dosyala- rõn, 6 Haziran 2006’da oluşturulduğu ya da kopyalandõğõ vurgulanan raporda, “Bu tarihle ilgili de DVD’de kamera kayıtları mev- cuttur ama bu kayıtlar içerisinde görüntü bulunmamaktadır. Dolayısıyla firma ta- rafından o tarihte harddiskle bir işlem ya- pıldığı sonucuna varılmıştır” ifadeleri kul- lanõldõ. Danõştay’a ait denen harddiskte yer alan ‘büyük sergi salonu’, ‘orta fuaye’, ‘biletix’ ve ‘cehennem merdivenleri’ isimli görün- tülerin İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin ka- mera kayõtlarõna ait olduğu ortaya çõktõ. İstanbul Modern’in güvenlik sisteminin de Danõştay binasõnõn sistemini kuran Oyak Güvenlik’in kurduğu belirtildi. Oyak’õn arõ- za haberini aldõktan sonra Danõştay’a ait ka- meralara başka bir hard-disk taktõğõ, bu işlem için kullanõlan harddiskteki eski görüntülerin silindiği ifade edildi. HÜLYA KESKİN Türkiye İnsan Haklarõ Vak- fõ’nõn (TİHV) raporuna göre, Türkiye’de polis şiddeti sonucu 2007’den 2010’a kadar 255 kişi yaşamõnõ yitirdi. Polisin hedefi olan kişilerin 50’si faili meçhul ci- nayetler, 109’u yargõsõz infaz, dur ihtarõ, rasgele ateş açma ne- deniyle, 96’sõ ise gözaltõnda ya da cezaevinde meydana gelen olay- larda hayatlarõnõ kaybetti. TİHV’nin raporu polis şidde- tinin, ülkedeki her yaştan, her meslekten ve her cinsiyetten ki- şiyi “kolluk kuvvetlerinin şid- detinin potansiyel hedefi” du- rumuna getirdiğini gözler önüne serdi. Yaşam hakkõ ihlallerinin yalnõzca 2010’da karşõlaşõlan bir sorun olmadõğõnõn vurgu- landõğõ raporda, kolluk kuvvet- lerinin aşõrõ güç kullanõmõ ve alõ- konulma yerlerinde gerçekle- şen ölüm olaylarõnõn uzun yõl- lardõr devam ettiği belirtildi. Rapora göre 2007’de faili meç- hul cinayetler kapsamõnda 2 ki- şi, yargõsõz infaz, dur ihtarõ, ras- gele ateş açma sonucu 24 kişi, gözaltõnda ya da cezaevinde meydana gelen olaylarda ise 10 kişi hayatõnõ kaybetti. 2008’de ise faili meçhul cinayetlerde 30 kişi, yargõsõz infaz, dur ihtarõ, ras- gele ateş açma sonucu 37 kişi, gözaltõnda ya da cezaevinde meydana gelen olaylarda ise 47 kişi hayatõnõ kaybetti. 2009’da da faili meçhul cina- yetler kapsamõnda 18 kişi, yargõ- sõz infaz, dur ihtarõ, rasgele ateş açma sonucu 48 kişi, gözaltõnda ya da cezaevinde meydana gelen olaylar sonucu ise 39 kişi öldü. 31 Mart 2010 yõlõ itibarõyla da faili meçhul cinayetler kapsa- mõnda 1, yargõsõz infaz, dur ihta- rõ, rasgele ateş açma sonucu 4, gözaltõnda ya da cezaevinde mey- dana gelen olaylar sonucu ise 7 ki- şi yaşamõnõ yitirdi. Rakamlar, Türkiye’de son 4 yõlda polis şid- detinin 255 kişinin yaşamõna mal olduğunu ortaya koydu. “Özellikle son dönemlerde kolluk kuvvetlerinin, ateşli silah kullanma konusunda arttırı- lan yetkilerine tereddüt gös- termeden başvurmaları, ihlal- lerin artışında önemli rol oy- namaktadır” ifadesinin kulla- nõldõğõ raporda, bunun en önem- li örneğinin, 13 Nisan 2010’da Kuşadasõ’nda sivil bir polis me- murunun yere yatõrarak etkisiz ha- le getirdiği Umut Tamaç (27) ad- lõ kişiye ateş etmesi sonucu ya- şandõğõ anõmsatõldõ. Cezaevlerinde yaşanan ölüm olaylarõna da değinilen raporda, İzmir Kõrõklar 2 No’lu F Tipi Ce- zaevi’nde yönetimin Mehmet Kılınç adlõ hükümlünün de 3 Ni- san 2010’da intihar girişiminde bulunduğunu açõkladõğõ, ancak otopsi sonucu Kõlõnç’õn sõrtõnda ve bacaklarõnda darp izlerine rast- landõğõ anõmsatõldõ. HAK İHLALLERİNİN NEDENİ: CEZASIZLIK Raporda, hak ihlallerinin devam etmesinde en temel et- ken “cezasızlık” olarak gösterildi. Baran Tursun olayın- da polis memuruna 2 yıl 1 ay ceza verilmesinin ve olay yerinde delilleri kararttıkları iddia edilen 10 polisin de beraat etmesinin bunun en önemli örneklerinden oldu- ğunun vurgulandığı raporda, Festus Okey olayında da davanın üzerinden 32 ay geçmesine karşın halen Okey’in kimliğinin tespit edilemediği hatırlatıldı. Haber Merkezi - İnsanca yaşam, çalõşma ko- şullarõnõ düzeltmek ve daha iyi bir gelecek için, farklõ õrktan, farklõ inançtan milyonlarca işçi, 1 Mayõs günü alanlarõ yeniden dolduracak. Ankara’da 1 Mayõs’a dört gün kala, sendikalar basõn açõklamasõ ve bildirilerle 1 Mayõs’a katõlõm çağrõsõ yaptõ. 1 Mayõs’ta katõlõmcõlar saat 11.00’de Tren Garõ’nda toplanõp, buradan Opera- Adliye güzergâhõndan Sõhhiye Meydanõ’na gele- cek. 1 Mayõs’õ Bursa hariç Trakya ve Marmara Bölgesi İstanbul’da ortak kutlanacak. Konfede- rasyonlarõn ortak kararõ İstanbul’u güçlü kõlmak, diğer illerde de 1 Mayõs’õ etkin kutlamak olarak belirlendi. KESK, Bitlis ve Batman’da da bölge- sel kutlamalar yapacak. DİSK, coşkuyu arttõrmak ve ilgi çekmek için öğrenci birlikleriyle bir de trampet korteji oluşturacak. İstanbul’u 1 Mayıs afişleri süsleyecek DİSK, KESK, Türk-iş, Hak-İş, Memur-Sen, Kamu-Sen’in 32 yõl aradan sonra Taksim Mey- danõ’nda yapõlacak 1 Mayõs İşçi Bayramõ kutla- malarõ ile ilgili hazõrlõklarõ sürüyor. Çarşamba gününden itibaren Şişli, Beşiktaş, Eminönü ve Taksim arasõndaki 75 reklam panosunu “1 Ma- yıs’ta Taksim’de işçilerle kol kola” afişi süsle- yecek. 100’ün üzerinde Avrupalõ sendikacõnõn da katõlacağõ mitingde piyanosu ile Timur Selçuk ve Ruhi Su Dostlar Korosu sahne alacak. 1 Ma- yõs Marşõ’nõn bestecisi Sarper Özsan’õn yönete- ceği koroya katõlmasõ için birçok sanatçõya dave- tiye gönderildi. İstanbul Valisi Muammer Gü- ler, yarõn İl Güvenlik Komisyonu’nun bir toplan- tõ yapacağõnõ belirtti. Güler, 1 Mayõs günü Sõra- selviler Caddesi, Kazancõ Yokuşu ve İstiklal Caddesi’ne girişlerin kapatõlacağõnõ da açõkladõ. Danõştay’a ait olduğu söylenen harddiskte İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin güvenlik kamera kayõtlarõna rastlandõ. Orijinal harddiskte ne olduğu bilinmiyor Görüntülerde yeni bilinmezlik Baştarafı Arka sayfada Haber Merkezi - Giresun’un Dereli ilçesinde mayõn patlamasõ sonucu Jandarma Astsubay Ah- met Eryılmaz şehit oldu, 2 asker yaralandõ. Dereli ilçesi Tamdere köyündeki Kanlõhan Köprüsü’nden bir askeri aracõn geçişi sõrasõnda, mayõn patlamasõ meydana geldi. Patlama sonucu Jandarma Astsubay Ahmet Eryõlmaz şehit olur- ken askerler Osman Kaya ile Erdem Ay yara- landõ. Güvenlik kuvvetlerinin, bölgede geniş çaplõ operasyon başlattõğõ belirtildi. Bu arada olay yerine gitmekte olan savcõnõn da içinde bulunduğu 3 zõrhlõ araca Põnarlar mevki- inde uzun namlulu silahlarla ateş açõldõ. Güven- lik güçlerinin de karşõlõk vermesiyle teröristlerle sõcak temas sağlandõ. Akşam saatlerine kadar sü- ren çatõşmanõn ardõndan teröristler gecenin ka- ranlõğõndan faydalanarak izlerini kaybettirdi. Eryõlmaz’õn Kõrõkkale’nin Sanayi Mahalle- si’ndeki baba evine acõ haberi Merkez Komuta- nõ Albay Sadık Şaşmaz ulaştõrdõ. Acõ haberi alan 70 yaşõndaki anne Cennet Eryılmaz, gözyaşla- rõna boğuldu. Albay Şaşmaz’a sarõlan acõlõ anne, “Ahmet’imi 2 yıldır göremiyordum. Kuzum ne- redesin, bana Ahmet’imi getirin” diye feryat et- ti. Acõlõ anneyi Şaşmaz teselli etmeye çalõştõ. Bu arada mayõn patlamasõnõn olduğu Dereli’den Giresun’a giden bir yolcu minibüsündeki Şaban Güven (54), açõlan ateş sonucu yaralandõ. Gü- ven’in hayati tehlikesinin bulunmadõğõ belirtildi. Minibüse teröristlerce ateş açõldõğõ sanõlõyor. 1 astsubay şehit oldu Bakanlıktan ‘kaynağını açıkla’ baskısı İşçiler Taksim’e hazõrlanõyor Şehit Jandar- ma Astsubay Ahmet Eryıl- maz’ın Kırık- kale’deki evine acı haberi Al- bay Şaşmaz ulaştırdı. “Ku- zum neredesin” diyerek ağla- yan Anne Cen- net Eryılmaz’ın feryatları yü- rek burktu. Fotoğraf: (AA) ‘Doğan’ın yakalanma kararı bozulsun’ AVUKATLARIN BAŞVURUSU Giresun’daki saldõrõnõn ardõndan bölgede çatõşmalar sürüyor ‘KUZUM NEREDESİN’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear