23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 24 MART 2010 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Cahil Cüreti mi, İktidar Pervasızlığı mı? İnsan olan en çok neden korkar bilir misiniz, okuduğunu anlayan, duyduğunu iyi duyan, muhakemesi sağlam, politikacı sözü denilince iki kere düşünen okuyucularım? İnsan olan, aydın olan en çok cahilin cüretinden, iktidar sahibinin pervasızlığından korkmalı. İkisi de tehlikelidir, ikisi de söz dinlemez, tartışma bilmez, ikisi de “dediğim dedik, çaldığım düdük” diye gider uçuruma. Yalnız kendi gitmez, hepimizi sürükler o sonu belirsiz karanlığa. İkisi de sizin de bir beyniniz, aklınız, zekânız olduğunu kabul etmez. O nedenle de rahatça dalga geçer, karanın ak olduğuna sizi kolayca inandırabileceğine sonsuz güvenir. İşte şimdi böyle bir zamandayız. Karşımızda pervasız bir iktidar ve onun cahil cüretine sahip şımarık savunucuları var Aylardır dedikodusu ile yetindiğimiz anayasa paketi nihayet açıklandı. İçinde neler olabileceğini tahmin ediyorduk, tahminlerimizde de yanılmadık, ama artık elimizde somut bir metin var. Artık “niyet okuyorsunuz” diyen AKP’liyle de, AKP’nin zaman zaman hayal kırıklığı yaşayan pek liberal avukatlarıyla da rahatça tartışabilir, gerçekleri konuşabiliriz. Anayasa değişikliği taslağının, tam da tahmin ettiğimiz gibi iktidar partisinin önündeki biricik engeli, yani yargıyı “halletme taslağı” olduğu ortaya çıktı. Tasarı yasalaşırsa, Yargı iktidar partisinin gerçekleştireceği atamalarla şekillenecek, denetleme görevini yapamaz hale gelecektir. İktidar partisinin tüm kurum ve kuruluşlarda gerçekleştirdiği “kendine tabi kılma” operasyonu böylece yargıya da uzanmış olacaktır. Taslağın her bir maddesi ince ince düşünülmüştür; kimisi şekere bulanmış, kimisi kinin tadındadır, ama birini söyleyelim de neden bizim aklımızla alay ettiğini anlayalım iktidar partisinin. Meclis’te büyük çoğunluğa sahip, Anayasa Mahkemesi tarafından “irticai faaliyetlerin odağı” olduğu kesinleştiği için Hazine yardımı elinden alınmış olan iktidar partisi, en çok parti kapatma konusu üzerine odaklanmıştır. Ne yapsın, ne yapsın da gelecekte böyle bir durumun önüne geçsin. Öyle bir formül bulunmuştur ki akıllara sezadır. Meclis’te grubu bulunan partilerden beşer üye ile bir komisyon kurulacak. Cumhuriyet başsavcısı yani yargı, bir parti hakkında kapatma istemiyle yasamaya, yasamanın bu değerli komisyonuna başvuracak. Diyelim ki bu parti Meclis’teki dört partiden biridir. Diğer üç parti, kapatılması istenen partinin değerli yetkilileriyle bir araya gelecekler ve kendi aralarında anlaşabilirlerse, “arkadaşlar kusura bakmayın sayın başsavcı böyle diyor. Sizi son değişikliklerle yasamanın ve yürütmenin de üye verdiği, 19 üyeden 16’sını Cumhurbaşkanı’nın doğrudan ya da dolaylı seçtiği, atadığı Anayasa Mahkemesi’ne göndereceğiz” diyecekler. Olabilir mi böyle bir şey. Ne gerek var böyle karışık kuruşuk işlere; “partiler ne yaparlarsa yapsınlar kapatılamazlar” diye yazın olsun bitsin. Taslaktaki gizli açık niyetler bu kadar da değildir. Memura toplusözleşme hakkı veren taslak, verdiği gibi de almaktadır. Toplusözleşmeye oturdunuz. Kiminle? Yürütmenin emrindeki bürokrasiyle. Anlaşamadınız, ne olacak? Uzlaşma komisyonu kurulacak. Kiminle? Yürütmenin emrindeki bürokrasiyle. Ne olacak? O uzlaşma komisyonunun dediği olacak, dediği de kesin olacak. Al sana toplusözleşme hakkı. “Grev hakkı olmadan olmaz” mı dediniz? Grev neyinize gerek canım, işte size toplusöyleşme, pardon sözleşme düzeni. Yargıtay Başkanı “Taslak anayasaya, demokrasinin kuvvetler ayrılığı prensibine aykırıdır” diyor. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili “Neredeyse döve döve kabul ettirecekler” diyor. Başbakan ne diyor? “Taslak muhalefeti şaşırttı, şok oldular. Bu kadar demokratik bir taslak beklemiyorlardı” diyor. “Yargıtay Başkanı herhalde okumadı” diyor. Ben “birileri aklımızla alay ediyor, ama kimlerdir bu muhteremler, çıkaramadım” diyorum. Siz ne diyorsunuz? guray@cumhuriyet.com.tr Pakette HSYK’de yapõlmasõ planlanan değişiklikler yaşama geçerse kurul bağõmsõzlõğõnõ tümüyle yitirecek Bakan ne derse o olacakANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - AKP’nin anayasa değişikliği paketiyle Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) ya- põlmasõ öngörülen değişiklikler ya- şama geçirildiğinde adalet bakanõ ne ister ve ne derse yargõda o olacak. Adalet bakanõ, HSYK’nin genel sekreterini, başkanvekilini de seçe- cek. Hâkim ve savcõlarõ denetleye- cek müfettişleri de bakan atayacak. Yüksek yargõ temsilcilerinin “yar- gıyı ele geçirme” planõ olarak nite- lendirdikleri anayasa değişiklik pa- ketinde, öngörülen değişikliklerle adalet bakanõnõn HSYK’deki etkin- liği ve etkisi daha da ağõrlaştõrõldõ. HSYK Başkanvekili Kadir Öz- bek’in “resmen yargıyla dalga ge- çiyorlar” demesine neden olan olay- lardan birisi de bakanõn kuruldaki ye- ni konumu oldu. Anayasa değişiklik paketindeki düzenlemeye göre, 21 üyeden oluşacak HSYK’nin baş- kanlõğõnõ yine adalet bakanõ yapacak. Şimdiki durumda kurula seçilen üye- ler kendi aralarõnda başkanvekilini se- çiyorlardõ. Ancak yeni düzenlemeye göre, başkanvekilini adalet bakanõ be- lirleyecek. HSYK bünyesinde genel sekreterlik oluşturulacak. Genel se- kreter de birinci sõnõf hâkim ve sav- cõlardan kurulun teklif ettiği üç aday arasõndan adalet bakanõ tarafõndan atanacak. Hâkim ve savcõlar hakkõnda yapõlacak işlemler yine adalet baka- nõnõn oluru ile yapõlabilecek. Öngörülen yeni düzenlemeye göre, hâkimler hakkõnda incelemeyi yapa- cak olan adalet müfettişlerini atama yetkisi de adalet bakanõnda olacak. Anayasa Mahkemesi’nin siyasi parti kapatma kararõ için gerekli olan oy üç- te iki olarak kalõyor. Ancak kapatma yerine devlet yardõmõndan yoksunluk cezasõ için de salt çoğunluk değil üç- te iki oy aranacak. 13 üyenin oyu gerekecek Pakete göre, 19 üyeden oluşacak olan Anayasa Mahkemesi’nin parti kapatma ya da bir partiye Hazine yar- dõmõndan yoksunluk cezasõ verebil- mesi için 13 üyenin oyu gerecek. Ana- yasada siyasi partilerin uyacaklarõ esaslar arasõnda sayõlan, “Siyasi par- tilerin tüzük ve programları ile eylemleri, devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bü- tünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı ola- maz; sınıf veya zümre diktatörlü- ğünü veya herhangi bir tür dikta- törlüğü savunmayı ve yerleştirme- yi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez” hükmü kaldõrõlõyor. Bu durumda parti programõnda, fa- şizmi, şeriatõ veya komünizmi geti- receğini söyleyen ama eyleme dök- meyen partiler kapatõlamayacak. Değişiklik gerçekleşirse adalet bakanõ, HSYK’nin başkanvekilini seçecek. Hâkim ve savcõlarõ denetleyecek müfettişleri de bakan atayacak. HSYK bünyesinde genel sekreterlik oluşturulacak. Genel sekreter de birinci sõnõf hâkim ve savcõlardan kurulun teklif ettiği üç aday arasõndan adalet bakanõ tarafõndan atanacak. Birliğin 1998’den bu yana hazõrladõğõ Türkiye ile ilgili ilerleme raporlarõnda yer alan beklentilerle örtüşmüyor AB’nin beklentilerine aykırı BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Hükümetin, AB ile müza- kere sürecini gerekçe gösterip özellikle yargõya ilişkin anayasada yapmak istediği yeni düzenleme, AB’nin 1998 yõlõndan bu yana ilerleme raporlarõ ile ortaya koyduğu beklentileri ile örtüşmüyor. AB, hemen her ilerleme raporunda Tür- kiye’deki yargõ sisteminin bağõmsõzlõğõna ve tarafsõzlõğõna eleştiri yöneltiyor. AB’nin bu bağlamda HSYK’de adalet bakanõ ve müsteşarõnõn bulunmasõnõ eleştirmesine karşõn AKP’nin ortaya koyduğu yeni paket, böyle bir düzenlemeyi öngörmediği gibi, AB’nin beklentilerinin aksine yargõnõn si- yasallaşmasõna zemin hazõrlõyor. AKP’nin hazõrladõğõ pakette adalet bakanõ ve müsteşarõ HSYK’de kalõyor. AB’nin 2008 yõlõ Türkiye İlerleme Raporu’nun yar- gõya ilişkin bölümünde, hükümetin bu alan- daki uygulamalarõ değerlendirilirken, “Hâ- kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun oluşumu ve adli müfettişlerin raporlama zinciri konularında hiçbir ilerleme olma- mıştır. Hâkimler ve savcıların perfor- manslarını değerlendirmekle sorumlu ad- li müfettişler yüksek kurul’a değil, Adalet Bakanlığı’na bağlıdır” deniyor. Boş hâkimliklere dikkat çekildi 2007 yõlõ raporunda ise yargõnõn bağõmsõz- lõğõ ve tarafsõzlõğõna ilişkin endişelerin de- vam ettiğine vurgu yapõldõ. HSYK’nin Şem- dinli davasõna ilişkin iddianameyi hazõrlayan savcõyõ meslekten ihraç ettiğine işaret edilen raporda, “Birkaç ay boyunca HSYK, ada- let bakanı ve müsteşarının toplantılara katılmaması nedeniyle Yargıtay ve Danış- tay’daki boş hâkimliklere atama yapama- mıştır” saptamasõna yer veriliyor. AB’nin 2006 Türkiye İlerleme Rapo- ru’nda, Türkiye anayasasõnõn ve kanunlarõ- nõn çeşitli hükümlerinin yargõnõn bağõmsõz- lõğõ ilkesini güvence altõna almakta olduğu- na işaret edilip şöyle deniliyor: “Ancak, bazı unsurların bu durumu zayıflattığı mütalaa edilmektedir. Hâkim ve savcılar idari görevleri bakımından Adalet Ba- kanlığı’na bağlıdırlar. (...) Hâkim ve sav- cıların performansını değerlendirmekle yükümlü olan adli müfettişler, üst kurul yerine Bakanlığa bağlıdırlar. Adalet ba- kanı ve Adalet Bakanlığı müsteşarı da kurulun oy hakkına sahip yedi üyeliğin- den ikisini oluşturmaktadır. Geri kalan beş üye de Danıştay ve Yargıtay hâkimle- ri arasından atanmaktadır. Bu yapı, yar- gının tümüyle temsil edilmemesine yol açmakta olup yukarıda belirtilen diğer hususlarla birlikte yürütmenin Türki- ye’deki hâkimlerin mesleki ilerlemelerine yönelik alınacak kararları etkileme po- tansiyelini yaratabilir.” 2004 yõlõ raporunda da Türkiye’deki yargõ sistemine yönelik şu eleştiriler yer alõyor: “Yargının bağımsızlığı ilkesi anayasa ile güvence altına alınmakla birlikte yargı bağımsızlığı anayasada yer alan bazı hü- kümler nedeniyle belli ölçüde zedelen- mektedir. Anayasa uyarınca, hâkim ve savcıları idari görevleri bakımından Ada- let Bakanlığı’na bağlıdırlar. Ayrıca, atan- maları, terfileri, denetimleri ve geniş an- lamda tüm yargıç ve savcıların kariyerle- ri, adalet bakanının başkanlığını yaptığı ve Adalet Bakanlığı müsteşarının da üye olduğu Hâkimler ve Savcılar Yüksek Ku- rulu tarafından belirlenir. Yüksek kurul tarafından taşra teşkilatlarına tayin edil- me olasılıkları yargıç ve savcıların tavır ve kararlarını etkileyebilmektedir. (...) Kurul, kendi idari görevleri bakımından tamamen Adalet Bakanlığı’nın personel dairesine ve teftiş kuruluna bağlıdır.” AKP’nin ortaya koyduğu yeni paket, AB’nin beklentilerinin aksine yargõnõn siyasallaşmasõna zemin hazõrlõyor. Turlar devam ediyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, Adalet Bakanõ Sadullah Ergin ve TBMM Adalet Komisyonu Baş- kanõ Ahmet İyimaya, anayasa paketi tur- larõ kapsamõnda dün TOBB, TİSK, Hak- İş, TESK ve Memur-Sen’i ziyaret etti. Heyet adõna, TOBB Başkanõ Rifat Hisar- cıklıoğlu’nu ziyaretin ardõndan açõklama ya- pan Çiçek, “Gerçekten uzlaşma arıyoruz. Bundan hiç kimsenin tereddütü olmama- lıdır. ‘Uzlaşmõyoruz, biz bu işte yokuz’ di- yenlerin bile son ana kadar kapılarını çal- maya, fikirlerini, düşüncelerini almaya hazırız” dedi. Hisarcõklõoğlu da “Önemli olan sürecin sonuna kadar uzlaşma yolla- rını aramaktır. Milletin iradesinin temsil edildiği Meclis’te uzlaşmayla ve ortak bir zeminde buluşularak, ilerleme sağlanaca- ğına inanıyoruz. Bizim iş dünyası olarak bütün kesimlerden en temel beklentimiz budur” dedi. AKP heyeti daha sonra TİSK’i ziyaret etti. TİSK Yönetim Kurulu Başkanõ Tuğrul Kudatgobilik görüşmenin ardõndan yaptõğõ açõklamada, Türkiye’nin çağdaş ve modern bir anayasaya kavuşmasõ- nõ istediklerini dile getirdi. Heyet daha sonra Hak-İş Konfederasyo- nu Genel Başkanõ Salim Uslu’ya yaklaşõk yarõm saat bilgi verdi. Uslu, pakete desteği- ni, “Değişikliklerin ülkeyi ve toplumu yüz karası bir anayasadan kurtaracak olmasından dolayı da büyük heyecan du- yuyoruz” sözleriyle özetledi. ‘Grev hakkı yok’ eleştirisi Hak-İş’in ardõndan TESK Genel Başka- nõ Bendevi Palandöken’i ziyaret eden Cemil Çiçek başkanlõğõndaki heyetin son durağõ ise Memur-Sen oldu. Memur-Sen Genel Başkanõ Ahmet Gündoğdu, görüş- meden sonra yaptõğõ açõklamada, “Grev hakkının da eklenerek paketin yürürlü- ğe girmesini önemsiyoruz” diye konuştu. SENDİKALAR TEPKİLİ ‘Pakette laf oyunlarõ yer alõyor’ MAHMUT LICALI ANKARA - AKP’nin hazõrladõğõ ana- yasa paketinde grev hakkõnõn yer alma- masõ konferedasyonlarõn tepkisini çekti. KESK Genel Başkanõ Sami Evren, ta- raflarõn anlaşamadõğõ takdirde bunun uz- laştõrma kuruluna gittiğini ifade ederek “Burada uzlaştırma kurulu kesin hü- küm veren kurul haline getirilmiş. Uz- laştırma kurulunun kararı toplusöz- leşme anlamına gelir denilmiş” dedi. Bu düzenlemenin toplusözleşmeyi orta- dan kaldõrdõğõnõ vurgulayan Evren, dü- zenlemenin toplusözleşmeyi uzlaştõrma kuruluna imzalatma düzenlemesi oldu- ğunu kaydetti. Evren, “Bu düzenleme uluslararası sözleşmelere ve anayasa- nın 90. maddesine aykırı” dedi. DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çe- lebi, AKP’nin anayasa paketinde toplu- sözleşme hakkõnõn sözde bulunduğunu, fakat toplusözleşmede kesin hükmün uzlaştõrma kurulu tarafõndan belirlendi- ğine dikkat çekti. Çelebi, “Toplu gö- rüşmelerde belirlenen kararları da Bakanlar Kurulu onaylamıyordu. Şimdi ‘Uzlaştõrma kurulunun kararlarõ kesindir’ deniliyor. Bu, ILO’nun ifade ettiği standartlarda bir düzenleme değildir. ILO’ya aykırıdır” diye ko- nuştu. Düzenlemenin kâğõt üzerinde ol- duğunu ve sanal bir hak olduğunu ifade eden Çelebi, “Toplusözleşme hakkı paketteki bir laf oyunudur” dedi. Kamu-Sen Genel Başkanõ Bircan Ak- yıldız ise “Grev hakkının eksikliğini vurgulama ihtiyacı duyuyorum. Grev hakkının eksikliği, var olan bir hakkın gasp edilmesi anlamını taşımaktadır. Grev hakkının mutlaka anayasada te- minat altına alınması gerekir” dedi. Çiçek başkanlığındaki heyet dün TOBB, TİSK, Hak-İş ve Memur-Sen’i ziyaret etti. (AA) Danıştay Başkanı Birden, AKP’nin hazırladığı değişiklik paketinin, ‘tepkiye dayalı ve aceleye getirilmiş’ olduğunu belirtti. ‘Hukuki ve teknik birçok hatayı beraberinde getireceğini’ vurguladı ‘Öneriler göz ardõ edilmiş’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP’nin anayasa deği- şikliği paketine Yargõtay Başka- nõ Hasan Gerçeker’in ardõndan dün de Danõştay Başkanõ Musta- fa Birden tepki gösterdi. Birden, Danõştay Başkanlar Ku- rulu’nun 3.5 saat süren toplantõsõnõn ardõndan Başkanlar Kurulu üyeleri ile basõn toplantõsõ düzenledi. Yar- gõnõn devletin üç temel erkinden bi- ri olduğunu ifade eden Birden, “Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nin oluşumuna, görev ve yetkilerine ilişkin yapılan deği- şiklikler bu üç temel erk arasın- daki iş bölümünü ve devletin hu- kuki yapısını etkileyecek nitelik- te bulunmaktadır. Sadece bugü- nün değil, gelecek nesillerin hu- kukunu da etkileyecek söz konu- su anayasa değişikliği hazırlanış yöntemi ve zamanlaması itibarıyla toplumsal uzlaşı ve beklentiler karşılanmamakta, yargı bağım- sızlığını mevcut durumdan daha geriye götürmektedir” dedi. Yargõya yönelik üslubun eleştiri sõnõrlarõnõ aşõp yargõyõ yõpratma şekline dönüştüğünü, buradaki ama- cõn ise anayasa değişikliğine zemin hazõrlamak olduğunu söyleyen Bir- den, “Tepkiye dayalı, aceleye ge- tirilmiş anayasa değişikliklerinin kalıcılığı ve istikrara katkısı ola- mayacağı gibi hukuki ve teknik birçok hatayı da beraberinde ge- tireceği kuşkusuzdur. Üzülerek ifade ediyoruz ki bizim yargı ba- ğımsızlığı konusunda önemle üze- rinde durduğumuz ve Danıştay’ın kuruluş yıldönümü açış konuş- masında da ayrıntılı olarak yine- lediğimiz öneriler, devlet adına yetki kullanan makamlarca dik- kate alınmamış, önemsenmemiş ve göz ardı edilmiştir” dedi. HSYK’nin kuvvetler ayrõlõğõ il- kesini ihlal eder biçimde yapõlan- dõrõldõğõnõ belirten Birden, “Böyle- ce siyasi etkilere daha açık ve Adalet Bakanlığı’nın kontrolün- de bir kurul oluşturulduğu gö- rülmüştür” diye konuştu. Kurulda Yargõtay ve Danõştay’õ etkisiz kõla- cak şekilde üye sayõsõ belirlendiği- ni söyleyen Birden, “Adalet Bakanı ve müsteşara kurulda yer veril- meye devam edilmiş, yargı erki ile doğrudan bağlantısı olmayan ku- rum ve mesleklerden Yüksek Ku- rul’a üye olma yolu açılmış, ku- rulda görev yapan iki meslek mensubumuzun görevleri sona erdirilmesi öngörülmüş, ilk derece mahkemeleri ile yüksek mahke- meler arasında ayrışmaya zemin hazırlanmıştır. Bu nedenle ana- yasa değişikliğine ilişkin düzen- lemelerin pek çoğunun doğru ve isabetli olmadığı kanaatini taşı- maktayız” diye konuştu. YARGI REFORMU OLARAK KABUL EDİLEMEZ Anayasa değişikliği paketinin yargı reformu niteli- ği taşımadığını belirten Birden, “HSYK ve Anaya- sa Mahkemesi’nin siyasi iktidarın beklentilerine cevap verecek bir yapıya dönüştürülmesi yargı re- formu olarak kabul edilemez” diye konuştu. Ana- yasa değişiklik paketindeki siyasi partilerin kapa- tılması konusundaki düzenlemeyi eleştiren Birden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın dava açma yetkisinin yasama organı bünyesinde oluşturula- cak bir komisyonun iznine bağlanmasının kuvvet- ler ayrılığı ilkesiyle bağdaşmadığını kaydetti. Koca görevden alındı -TBMM Genel Sekreteri Ali Osman Koca görevinden alõndõ. Koca’nõn adõ bir süre önce Meclis’te “yasak aşk” skandalõna ka- rõşmõştõ. Koca’nõn, sekreteriyle yaşadõğõ bera- berlikten bir çocuğu olduğu iddia edilmişti. Londra’da bir Türk öldürüldü - İngiltere’nin baş- kenti Londra’da 26 yaşõnda bir Türk kadõn vu- rularak öldürüldü. İngiliz polisi ölen kadõnõn is- mini açõklamadõ. Olayla ilgili soruşturma açõldõ. Erdoğan protestosuna hapis - İstanbul’da 2008 yõ- lõnda Başbakan Tayyip Erdoğan’õ katõldõğõ tören sonrasõnda protesto eden Ramazan Kandöken’e 10 ay hapis cezasõ verildi. Ceza ertelendi. Yerde bulduğu cisim patladı - Hakkâri’nin Şem- dinli ilçesinde Rubar Sağõn (13), yerde bulduğu cisimle bir süre oynadõktan sonra fõrlattõ. Yere dü- şen cismin patlamasõ sonucu Sağõn yaralandõ. Oktay’ın ölümünde yeni iddia - Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekât Daire Başkanõ Beh- çet Oktay’õn ölümüne ilişkin ailesi, “Cinayet dosyada yok sayõlan kayõtlarda yer alan üçün- cü silahla işlenmiştir” iddiasõnda bulundu. Erdoğan, Esad ile görüştü - Başbakan Tayyip Er- doğan, Suriye Cumhurbaşkanõ Beşşar Esad ile te- lefon görüşmesi yaptõ. Görüşmede, Libya’da yapõlacak Arap Ligi Zirvesi öncesi bölge sorun- larõyla ilgili görüş alõşverişi yapõldõ. Minibüs Kalaşnikof’la tarandı - Ağrõ’nõn Diyadin ilçesinde dün Hakan Demir yönetimindeki bir köy minibüsü Kalaşnikof tüfekle tarandõ. Saldõrõda sü- rücünün kardeşi Hasan Demir (56) öldü. KISA... KISA... KISA...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear