Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 24 MART 2010 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
AVRUPA
GÜRAY ÖZ
Cahil Cüreti mi, İktidar
Pervasızlığı mı?
İnsan olan en çok neden korkar bilir misiniz,
okuduğunu anlayan, duyduğunu iyi duyan,
muhakemesi sağlam, politikacı sözü denilince iki
kere düşünen okuyucularım? İnsan olan, aydın
olan en çok cahilin cüretinden, iktidar sahibinin
pervasızlığından korkmalı. İkisi de tehlikelidir, ikisi
de söz dinlemez, tartışma bilmez, ikisi de
“dediğim dedik, çaldığım düdük” diye gider
uçuruma. Yalnız kendi gitmez, hepimizi sürükler o
sonu belirsiz karanlığa.
İkisi de sizin de bir beyniniz, aklınız, zekânız
olduğunu kabul etmez. O nedenle de rahatça
dalga geçer, karanın ak olduğuna sizi kolayca
inandırabileceğine sonsuz güvenir.
İşte şimdi böyle bir zamandayız. Karşımızda
pervasız bir iktidar ve onun cahil cüretine sahip
şımarık savunucuları var
Aylardır dedikodusu ile yetindiğimiz anayasa
paketi nihayet açıklandı. İçinde neler olabileceğini
tahmin ediyorduk, tahminlerimizde de yanılmadık,
ama artık elimizde somut bir metin var. Artık
“niyet okuyorsunuz” diyen AKP’liyle de, AKP’nin
zaman zaman hayal kırıklığı yaşayan pek liberal
avukatlarıyla da rahatça tartışabilir, gerçekleri
konuşabiliriz.
Anayasa değişikliği taslağının, tam da tahmin
ettiğimiz gibi iktidar partisinin önündeki biricik
engeli, yani yargıyı “halletme taslağı” olduğu
ortaya çıktı. Tasarı yasalaşırsa, Yargı iktidar
partisinin gerçekleştireceği atamalarla
şekillenecek, denetleme görevini yapamaz hale
gelecektir. İktidar partisinin tüm kurum ve
kuruluşlarda gerçekleştirdiği “kendine tabi kılma”
operasyonu böylece yargıya da uzanmış olacaktır.
Taslağın her bir maddesi ince ince
düşünülmüştür; kimisi şekere bulanmış, kimisi
kinin tadındadır, ama birini söyleyelim de neden
bizim aklımızla alay ettiğini anlayalım iktidar
partisinin.
Meclis’te büyük çoğunluğa sahip, Anayasa
Mahkemesi tarafından “irticai faaliyetlerin
odağı” olduğu kesinleştiği için Hazine yardımı
elinden alınmış olan iktidar partisi, en çok parti
kapatma konusu üzerine odaklanmıştır.
Ne yapsın, ne yapsın da gelecekte böyle bir
durumun önüne geçsin.
Öyle bir formül bulunmuştur ki akıllara sezadır.
Meclis’te grubu bulunan partilerden beşer üye
ile bir komisyon kurulacak. Cumhuriyet başsavcısı
yani yargı, bir parti hakkında kapatma istemiyle
yasamaya, yasamanın bu değerli komisyonuna
başvuracak. Diyelim ki bu parti Meclis’teki dört
partiden biridir. Diğer üç parti, kapatılması istenen
partinin değerli yetkilileriyle bir araya gelecekler ve
kendi aralarında anlaşabilirlerse, “arkadaşlar
kusura bakmayın sayın başsavcı böyle diyor.
Sizi son değişikliklerle yasamanın ve
yürütmenin de üye verdiği, 19 üyeden 16’sını
Cumhurbaşkanı’nın doğrudan ya da dolaylı
seçtiği, atadığı Anayasa Mahkemesi’ne
göndereceğiz” diyecekler.
Olabilir mi böyle bir şey. Ne gerek var böyle
karışık kuruşuk işlere; “partiler ne yaparlarsa
yapsınlar kapatılamazlar” diye yazın olsun bitsin.
Taslaktaki gizli açık niyetler bu kadar da
değildir. Memura toplusözleşme hakkı veren
taslak, verdiği gibi de almaktadır.
Toplusözleşmeye oturdunuz. Kiminle? Yürütmenin
emrindeki bürokrasiyle. Anlaşamadınız, ne
olacak? Uzlaşma komisyonu kurulacak. Kiminle?
Yürütmenin emrindeki bürokrasiyle. Ne olacak? O
uzlaşma komisyonunun dediği olacak, dediği de
kesin olacak. Al sana toplusözleşme hakkı. “Grev
hakkı olmadan olmaz” mı dediniz? Grev neyinize
gerek canım, işte size toplusöyleşme, pardon
sözleşme düzeni.
Yargıtay Başkanı “Taslak anayasaya,
demokrasinin kuvvetler ayrılığı prensibine
aykırıdır” diyor. Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu Başkanvekili “Neredeyse döve döve
kabul ettirecekler” diyor.
Başbakan ne diyor?
“Taslak muhalefeti şaşırttı, şok oldular. Bu
kadar demokratik bir taslak beklemiyorlardı”
diyor. “Yargıtay Başkanı herhalde okumadı”
diyor.
Ben “birileri aklımızla alay ediyor, ama
kimlerdir bu muhteremler, çıkaramadım”
diyorum.
Siz ne diyorsunuz?
guray@cumhuriyet.com.tr
Pakette HSYK’de yapõlmasõ planlanan değişiklikler yaşama geçerse kurul bağõmsõzlõğõnõ tümüyle yitirecek
Bakan ne derse o olacakANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - AKP’nin anayasa değişikliği
paketiyle Hâkimler ve Savcõlar
Yüksek Kurulu’nda (HSYK) ya-
põlmasõ öngörülen değişiklikler ya-
şama geçirildiğinde adalet bakanõ ne
ister ve ne derse yargõda o olacak.
Adalet bakanõ, HSYK’nin genel
sekreterini, başkanvekilini de seçe-
cek. Hâkim ve savcõlarõ denetleye-
cek müfettişleri de bakan atayacak.
Yüksek yargõ temsilcilerinin “yar-
gıyı ele geçirme” planõ olarak nite-
lendirdikleri anayasa değişiklik pa-
ketinde, öngörülen değişikliklerle
adalet bakanõnõn HSYK’deki etkin-
liği ve etkisi daha da ağõrlaştõrõldõ.
HSYK Başkanvekili Kadir Öz-
bek’in “resmen yargıyla dalga ge-
çiyorlar” demesine neden olan olay-
lardan birisi de bakanõn kuruldaki ye-
ni konumu oldu. Anayasa değişiklik
paketindeki düzenlemeye göre, 21
üyeden oluşacak HSYK’nin baş-
kanlõğõnõ yine adalet bakanõ yapacak.
Şimdiki durumda kurula seçilen üye-
ler kendi aralarõnda başkanvekilini se-
çiyorlardõ. Ancak yeni düzenlemeye
göre, başkanvekilini adalet bakanõ be-
lirleyecek. HSYK bünyesinde genel
sekreterlik oluşturulacak. Genel se-
kreter de birinci sõnõf hâkim ve sav-
cõlardan kurulun teklif ettiği üç aday
arasõndan adalet bakanõ tarafõndan
atanacak. Hâkim ve savcõlar hakkõnda
yapõlacak işlemler yine adalet baka-
nõnõn oluru ile yapõlabilecek.
Öngörülen yeni düzenlemeye göre,
hâkimler hakkõnda incelemeyi yapa-
cak olan adalet müfettişlerini atama
yetkisi de adalet bakanõnda olacak.
Anayasa Mahkemesi’nin siyasi parti
kapatma kararõ için gerekli olan oy üç-
te iki olarak kalõyor. Ancak kapatma
yerine devlet yardõmõndan yoksunluk
cezasõ için de salt çoğunluk değil üç-
te iki oy aranacak.
13 üyenin oyu gerekecek
Pakete göre, 19 üyeden oluşacak
olan Anayasa Mahkemesi’nin parti
kapatma ya da bir partiye Hazine yar-
dõmõndan yoksunluk cezasõ verebil-
mesi için 13 üyenin oyu gerecek. Ana-
yasada siyasi partilerin uyacaklarõ
esaslar arasõnda sayõlan, “Siyasi par-
tilerin tüzük ve programları ile
eylemleri, devletin bağımsızlığına,
ülkesi ve milletiyle bölünmez bü-
tünlüğüne, insan haklarına, eşitlik
ve hukuk devleti ilkelerine, millet
egemenliğine, demokratik ve laik
cumhuriyet ilkelerine aykırı ola-
maz; sınıf veya zümre diktatörlü-
ğünü veya herhangi bir tür dikta-
törlüğü savunmayı ve yerleştirme-
yi amaçlayamaz; suç işlenmesini
teşvik edemez” hükmü kaldõrõlõyor.
Bu durumda parti programõnda, fa-
şizmi, şeriatõ veya komünizmi geti-
receğini söyleyen ama eyleme dök-
meyen partiler kapatõlamayacak.
Değişiklik gerçekleşirse adalet bakanõ, HSYK’nin başkanvekilini seçecek. Hâkim ve
savcõlarõ denetleyecek müfettişleri de bakan atayacak. HSYK bünyesinde genel
sekreterlik oluşturulacak. Genel sekreter de birinci sõnõf hâkim ve savcõlardan kurulun
teklif ettiği üç aday arasõndan adalet bakanõ tarafõndan atanacak.
Birliğin 1998’den bu yana hazõrladõğõ Türkiye ile ilgili ilerleme raporlarõnda yer alan beklentilerle örtüşmüyor
AB’nin beklentilerine aykırı
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Hükümetin, AB ile müza-
kere sürecini gerekçe gösterip özellikle
yargõya ilişkin anayasada yapmak istediği
yeni düzenleme, AB’nin 1998 yõlõndan bu
yana ilerleme raporlarõ ile ortaya koyduğu
beklentileri ile örtüşmüyor.
AB, hemen her ilerleme raporunda Tür-
kiye’deki yargõ sisteminin bağõmsõzlõğõna
ve tarafsõzlõğõna eleştiri yöneltiyor. AB’nin
bu bağlamda HSYK’de adalet bakanõ ve
müsteşarõnõn bulunmasõnõ eleştirmesine
karşõn AKP’nin ortaya koyduğu yeni paket,
böyle bir düzenlemeyi öngörmediği gibi,
AB’nin beklentilerinin aksine yargõnõn si-
yasallaşmasõna zemin hazõrlõyor.
AKP’nin hazõrladõğõ pakette adalet bakanõ
ve müsteşarõ HSYK’de kalõyor. AB’nin
2008 yõlõ Türkiye İlerleme Raporu’nun yar-
gõya ilişkin bölümünde, hükümetin bu alan-
daki uygulamalarõ değerlendirilirken, “Hâ-
kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun
oluşumu ve adli müfettişlerin raporlama
zinciri konularında hiçbir ilerleme olma-
mıştır. Hâkimler ve savcıların perfor-
manslarını değerlendirmekle sorumlu ad-
li müfettişler yüksek kurul’a değil, Adalet
Bakanlığı’na bağlıdır” deniyor.
Boş hâkimliklere dikkat çekildi
2007 yõlõ raporunda ise yargõnõn bağõmsõz-
lõğõ ve tarafsõzlõğõna ilişkin endişelerin de-
vam ettiğine vurgu yapõldõ. HSYK’nin Şem-
dinli davasõna ilişkin iddianameyi hazõrlayan
savcõyõ meslekten ihraç ettiğine işaret edilen
raporda, “Birkaç ay boyunca HSYK, ada-
let bakanı ve müsteşarının toplantılara
katılmaması nedeniyle Yargıtay ve Danış-
tay’daki boş hâkimliklere atama yapama-
mıştır” saptamasõna yer veriliyor.
AB’nin 2006 Türkiye İlerleme Rapo-
ru’nda, Türkiye anayasasõnõn ve kanunlarõ-
nõn çeşitli hükümlerinin yargõnõn bağõmsõz-
lõğõ ilkesini güvence altõna almakta olduğu-
na işaret edilip şöyle deniliyor: “Ancak,
bazı unsurların bu durumu zayıflattığı
mütalaa edilmektedir. Hâkim ve savcılar
idari görevleri bakımından Adalet Ba-
kanlığı’na bağlıdırlar. (...) Hâkim ve sav-
cıların performansını değerlendirmekle
yükümlü olan adli müfettişler, üst kurul
yerine Bakanlığa bağlıdırlar. Adalet ba-
kanı ve Adalet Bakanlığı müsteşarı da
kurulun oy hakkına sahip yedi üyeliğin-
den ikisini oluşturmaktadır. Geri kalan
beş üye de Danıştay ve Yargıtay hâkimle-
ri arasından atanmaktadır. Bu yapı, yar-
gının tümüyle temsil edilmemesine yol
açmakta olup yukarıda belirtilen diğer
hususlarla birlikte yürütmenin Türki-
ye’deki hâkimlerin mesleki ilerlemelerine
yönelik alınacak kararları etkileme po-
tansiyelini yaratabilir.”
2004 yõlõ raporunda da Türkiye’deki yargõ
sistemine yönelik şu eleştiriler yer alõyor:
“Yargının bağımsızlığı ilkesi anayasa ile
güvence altına alınmakla birlikte yargı
bağımsızlığı anayasada yer alan bazı hü-
kümler nedeniyle belli ölçüde zedelen-
mektedir. Anayasa uyarınca, hâkim ve
savcıları idari görevleri bakımından Ada-
let Bakanlığı’na bağlıdırlar. Ayrıca, atan-
maları, terfileri, denetimleri ve geniş an-
lamda tüm yargıç ve savcıların kariyerle-
ri, adalet bakanının başkanlığını yaptığı
ve Adalet Bakanlığı müsteşarının da üye
olduğu Hâkimler ve Savcılar Yüksek Ku-
rulu tarafından belirlenir. Yüksek kurul
tarafından taşra teşkilatlarına tayin edil-
me olasılıkları yargıç ve savcıların tavır
ve kararlarını etkileyebilmektedir. (...)
Kurul, kendi idari görevleri bakımından
tamamen Adalet Bakanlığı’nın personel
dairesine ve teftiş kuruluna bağlıdır.”
AKP’nin ortaya koyduğu yeni
paket, AB’nin beklentilerinin
aksine yargõnõn siyasallaşmasõna
zemin hazõrlõyor.
Turlar devam ediyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ
Cemil Çiçek, Adalet Bakanõ Sadullah
Ergin ve TBMM Adalet Komisyonu Baş-
kanõ Ahmet İyimaya, anayasa paketi tur-
larõ kapsamõnda dün TOBB, TİSK, Hak-
İş, TESK ve Memur-Sen’i ziyaret etti.
Heyet adõna, TOBB Başkanõ Rifat Hisar-
cıklıoğlu’nu ziyaretin ardõndan açõklama ya-
pan Çiçek, “Gerçekten uzlaşma arıyoruz.
Bundan hiç kimsenin tereddütü olmama-
lıdır. ‘Uzlaşmõyoruz, biz bu işte yokuz’ di-
yenlerin bile son ana kadar kapılarını çal-
maya, fikirlerini, düşüncelerini almaya
hazırız” dedi. Hisarcõklõoğlu da “Önemli
olan sürecin sonuna kadar uzlaşma yolla-
rını aramaktır. Milletin iradesinin temsil
edildiği Meclis’te uzlaşmayla ve ortak bir
zeminde buluşularak, ilerleme sağlanaca-
ğına inanıyoruz. Bizim iş dünyası olarak
bütün kesimlerden en temel beklentimiz
budur” dedi. AKP heyeti daha sonra
TİSK’i ziyaret etti. TİSK Yönetim Kurulu
Başkanõ Tuğrul Kudatgobilik görüşmenin
ardõndan yaptõğõ açõklamada, Türkiye’nin
çağdaş ve modern bir anayasaya kavuşmasõ-
nõ istediklerini dile getirdi.
Heyet daha sonra Hak-İş Konfederasyo-
nu Genel Başkanõ Salim Uslu’ya yaklaşõk
yarõm saat bilgi verdi. Uslu, pakete desteği-
ni, “Değişikliklerin ülkeyi ve toplumu
yüz karası bir anayasadan kurtaracak
olmasından dolayı da büyük heyecan du-
yuyoruz” sözleriyle özetledi.
‘Grev hakkı yok’ eleştirisi
Hak-İş’in ardõndan TESK Genel Başka-
nõ Bendevi Palandöken’i ziyaret eden
Cemil Çiçek başkanlõğõndaki heyetin son
durağõ ise Memur-Sen oldu. Memur-Sen
Genel Başkanõ Ahmet Gündoğdu, görüş-
meden sonra yaptõğõ açõklamada, “Grev
hakkının da eklenerek paketin yürürlü-
ğe girmesini önemsiyoruz” diye konuştu.
SENDİKALAR TEPKİLİ
‘Pakette
laf oyunlarõ
yer alõyor’
MAHMUT LICALI
ANKARA - AKP’nin hazõrladõğõ ana-
yasa paketinde grev hakkõnõn yer alma-
masõ konferedasyonlarõn tepkisini çekti.
KESK Genel Başkanõ Sami Evren, ta-
raflarõn anlaşamadõğõ takdirde bunun uz-
laştõrma kuruluna gittiğini ifade ederek
“Burada uzlaştırma kurulu kesin hü-
küm veren kurul haline getirilmiş. Uz-
laştırma kurulunun kararı toplusöz-
leşme anlamına gelir denilmiş” dedi.
Bu düzenlemenin toplusözleşmeyi orta-
dan kaldõrdõğõnõ vurgulayan Evren, dü-
zenlemenin toplusözleşmeyi uzlaştõrma
kuruluna imzalatma düzenlemesi oldu-
ğunu kaydetti. Evren, “Bu düzenleme
uluslararası sözleşmelere ve anayasa-
nın 90. maddesine aykırı” dedi.
DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çe-
lebi, AKP’nin anayasa paketinde toplu-
sözleşme hakkõnõn sözde bulunduğunu,
fakat toplusözleşmede kesin hükmün
uzlaştõrma kurulu tarafõndan belirlendi-
ğine dikkat çekti. Çelebi, “Toplu gö-
rüşmelerde belirlenen kararları da
Bakanlar Kurulu onaylamıyordu.
Şimdi ‘Uzlaştõrma kurulunun kararlarõ
kesindir’ deniliyor. Bu, ILO’nun ifade
ettiği standartlarda bir düzenleme
değildir. ILO’ya aykırıdır” diye ko-
nuştu. Düzenlemenin kâğõt üzerinde ol-
duğunu ve sanal bir hak olduğunu ifade
eden Çelebi, “Toplusözleşme hakkı
paketteki bir laf oyunudur” dedi.
Kamu-Sen Genel Başkanõ Bircan Ak-
yıldız ise “Grev hakkının eksikliğini
vurgulama ihtiyacı duyuyorum. Grev
hakkının eksikliği, var olan bir hakkın
gasp edilmesi anlamını taşımaktadır.
Grev hakkının mutlaka anayasada te-
minat altına alınması gerekir” dedi.
Çiçek başkanlığındaki heyet dün TOBB, TİSK, Hak-İş ve Memur-Sen’i ziyaret etti. (AA)
Danıştay Başkanı Birden, AKP’nin hazırladığı değişiklik paketinin, ‘tepkiye dayalı ve aceleye
getirilmiş’ olduğunu belirtti. ‘Hukuki ve teknik birçok hatayı beraberinde getireceğini’ vurguladı
‘Öneriler göz ardõ edilmiş’
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - AKP’nin anayasa deği-
şikliği paketine Yargõtay Başka-
nõ Hasan Gerçeker’in ardõndan
dün de Danõştay Başkanõ Musta-
fa Birden tepki gösterdi.
Birden, Danõştay Başkanlar Ku-
rulu’nun 3.5 saat süren toplantõsõnõn
ardõndan Başkanlar Kurulu üyeleri
ile basõn toplantõsõ düzenledi. Yar-
gõnõn devletin üç temel erkinden bi-
ri olduğunu ifade eden Birden,
“Anayasa Mahkemesi ve
HSYK’nin oluşumuna, görev ve
yetkilerine ilişkin yapılan deği-
şiklikler bu üç temel erk arasın-
daki iş bölümünü ve devletin hu-
kuki yapısını etkileyecek nitelik-
te bulunmaktadır. Sadece bugü-
nün değil, gelecek nesillerin hu-
kukunu da etkileyecek söz konu-
su anayasa değişikliği hazırlanış
yöntemi ve zamanlaması itibarıyla
toplumsal uzlaşı ve beklentiler
karşılanmamakta, yargı bağım-
sızlığını mevcut durumdan daha
geriye götürmektedir” dedi.
Yargõya yönelik üslubun eleştiri
sõnõrlarõnõ aşõp yargõyõ yõpratma
şekline dönüştüğünü, buradaki ama-
cõn ise anayasa değişikliğine zemin
hazõrlamak olduğunu söyleyen Bir-
den, “Tepkiye dayalı, aceleye ge-
tirilmiş anayasa değişikliklerinin
kalıcılığı ve istikrara katkısı ola-
mayacağı gibi hukuki ve teknik
birçok hatayı da beraberinde ge-
tireceği kuşkusuzdur. Üzülerek
ifade ediyoruz ki bizim yargı ba-
ğımsızlığı konusunda önemle üze-
rinde durduğumuz ve Danıştay’ın
kuruluş yıldönümü açış konuş-
masında da ayrıntılı olarak yine-
lediğimiz öneriler, devlet adına
yetki kullanan makamlarca dik-
kate alınmamış, önemsenmemiş
ve göz ardı edilmiştir” dedi.
HSYK’nin kuvvetler ayrõlõğõ il-
kesini ihlal eder biçimde yapõlan-
dõrõldõğõnõ belirten Birden, “Böyle-
ce siyasi etkilere daha açık ve
Adalet Bakanlığı’nın kontrolün-
de bir kurul oluşturulduğu gö-
rülmüştür” diye konuştu. Kurulda
Yargõtay ve Danõştay’õ etkisiz kõla-
cak şekilde üye sayõsõ belirlendiği-
ni söyleyen Birden, “Adalet Bakanı
ve müsteşara kurulda yer veril-
meye devam edilmiş, yargı erki ile
doğrudan bağlantısı olmayan ku-
rum ve mesleklerden Yüksek Ku-
rul’a üye olma yolu açılmış, ku-
rulda görev yapan iki meslek
mensubumuzun görevleri sona
erdirilmesi öngörülmüş, ilk derece
mahkemeleri ile yüksek mahke-
meler arasında ayrışmaya zemin
hazırlanmıştır. Bu nedenle ana-
yasa değişikliğine ilişkin düzen-
lemelerin pek çoğunun doğru ve
isabetli olmadığı kanaatini taşı-
maktayız” diye konuştu.
YARGI REFORMU OLARAK KABUL EDİLEMEZ
Anayasa değişikliği paketinin yargı reformu niteli-
ği taşımadığını belirten Birden, “HSYK ve Anaya-
sa Mahkemesi’nin siyasi iktidarın beklentilerine
cevap verecek bir yapıya dönüştürülmesi yargı re-
formu olarak kabul edilemez” diye konuştu. Ana-
yasa değişiklik paketindeki siyasi partilerin kapa-
tılması konusundaki düzenlemeyi eleştiren Birden,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın dava açma
yetkisinin yasama organı bünyesinde oluşturula-
cak bir komisyonun iznine bağlanmasının kuvvet-
ler ayrılığı ilkesiyle bağdaşmadığını kaydetti.
Koca görevden alındı -TBMM Genel Sekreteri Ali
Osman Koca görevinden alõndõ. Koca’nõn adõ bir
süre önce Meclis’te “yasak aşk” skandalõna ka-
rõşmõştõ. Koca’nõn, sekreteriyle yaşadõğõ bera-
berlikten bir çocuğu olduğu iddia edilmişti.
Londra’da bir Türk öldürüldü - İngiltere’nin baş-
kenti Londra’da 26 yaşõnda bir Türk kadõn vu-
rularak öldürüldü. İngiliz polisi ölen kadõnõn is-
mini açõklamadõ. Olayla ilgili soruşturma açõldõ.
Erdoğan protestosuna hapis - İstanbul’da 2008 yõ-
lõnda Başbakan Tayyip Erdoğan’õ katõldõğõ tören
sonrasõnda protesto eden Ramazan Kandöken’e
10 ay hapis cezasõ verildi. Ceza ertelendi.
Yerde bulduğu cisim patladı - Hakkâri’nin Şem-
dinli ilçesinde Rubar Sağõn (13), yerde bulduğu
cisimle bir süre oynadõktan sonra fõrlattõ. Yere dü-
şen cismin patlamasõ sonucu Sağõn yaralandõ.
Oktay’ın ölümünde yeni iddia - Emniyet Genel
Müdürlüğü Özel Harekât Daire Başkanõ Beh-
çet Oktay’õn ölümüne ilişkin ailesi, “Cinayet
dosyada yok sayõlan kayõtlarda yer alan üçün-
cü silahla işlenmiştir” iddiasõnda bulundu.
Erdoğan, Esad ile görüştü - Başbakan Tayyip Er-
doğan, Suriye Cumhurbaşkanõ Beşşar Esad ile te-
lefon görüşmesi yaptõ. Görüşmede, Libya’da
yapõlacak Arap Ligi Zirvesi öncesi bölge sorun-
larõyla ilgili görüş alõşverişi yapõldõ.
Minibüs Kalaşnikof’la tarandı - Ağrõ’nõn Diyadin
ilçesinde dün Hakan Demir yönetimindeki bir köy
minibüsü Kalaşnikof tüfekle tarandõ. Saldõrõda sü-
rücünün kardeşi Hasan Demir (56) öldü.
KISA... KISA... KISA...