Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 1 MART 2010 PAZARTESİ
4 HABERLER
2000’Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Türkiye Normalleşirken!..
Türkiye normalleşiyormuş.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç böyle
yorumluyor olan biteni.
AKP yetkilileri de bu yorumu hararetle
destekliyorlar.
Eski tanıdık gazetecilerden de bu görüşe
katılanlar var: Hasan Cemal örneğin.
Ben -nedense- bu normalleşmeye
sevinemiyorum.
Orgeneraller sorgulanıyor, belki de
tutuklanacaklar.
Generallerden tutuklananlar var.
Albaylar, rütbeli subaylar. Emniyette.
Sorguda. Tıbbi kontrolde.
2003’ün, 2004’ün olayları yargılanıyor.
Yapılmayan darbenin kovuşturması imiş.
İyi hoş da darbenin yapılmışı var.
En yakını 12 Eylül 1980.
Biz de o darbede üç yıldan fazla içerde
yattık.
Hesabını soran olmadı.
Hesabını soran da olmuyor.
Bu nasıl iş desem mi?
Türkiye böyle normalleşiyor demek.
Belki de o duyulmamıştır da bu
duyulmuştur.
Olabilir.
Türkiye normalleşiyor
da biz anlayamıyoruz.
Bu arada Reuters ajansının bir haberi
açıklandı.
İmam-hatip okulları örnek okul kabul
ediliyormuş.
Bu okullarda hem başı açık öğrenciler
varmış hem de başı kapalı öğrenciler.
Kız öğrencilerden söz ediliyor.
Ama kızlardan imam da olmuyor hatip de.
Kızlarımız neden bu okullara gidiyor diye
sormayın.
Amaç imam-hatip yapmak değil. Amaç
dinsel eğitim.
Demek ki Köy Enstitüleri modelinden imam-
hatiplere geldik.
Köy Enstitülerinde kız erkek karışık
okunuyordu.
Klasik kitaplar okutuluyordu.
Klasik müzik dinleniyordu.
Marangozluk, demircilik, tarım, ekicilik,
hayvancılık öğretiliyordu.
Demek ki işe yaramaz bir eğitimdi.
Memlekete zarar verebilirdi.
Hoş, Amerikalılar bu okulları model eğitim
kurumu sayıyorlar ama yanılmışlar demek ki.
Yeni eğitim kurumu modelimiz imam-hatip
okulları.
Türkiye normalleşiyor!
Belki de biz anormal kalıyoruz!
Sayın Başbakan sanatçıları kabul ederek
‘açılım sürecine’ destek istemiş.
Sanatçılara bakıyorum.
Eğlence dünyasının starları.
Şarkıcılar, türkücüler, pop sanatçıları.
Bakıyorum, tiyatro sanatçıları var mı diye?
Göremiyorum.
Sinemanın, klasik müziğin tanınan sanatçıları
var mı? Göremiyorum.
Olsun. Artık ülkemde sanat diye eğlenceye
deniyor. Sanatçıları da öyle olacak.
Türkiye normalleşiyor!
Ne güzel.
Medyada da ‘normal’ değişmeler oluyor.
Muhalif yazarlara önce gözdağı, arkadan
gazetelerinden kovulma.
Gazete patronları yola gelmezse ekonomik
baskılar.
Hoş, onlar da kendi durumlarından başkasını
görmezler ya.
Bağımsız basın mı? O da ne?
‘Normal’ Türkiye’de bağımsız basın mı olur?
Onların gözleri kör, vicdanları sağır mı?
İktidar satın alabildiğini alır, alamadığını
susturur.
Geriye kalana da aldırmaz.
Onlar ne yapacak ki?
Nasılsa oy depoları sağlam.
Sivil toplum kuruluşları var: Cemaatler,
tarikatlar.
Öbürleri, ‘çağdaşlar’ ‘mağdaşlar’ darbeci,
terörist.
Türkiye normalleşiyor.
Töre cinayetleri Türkiye’de hız kesmeden
sürüp gidiyor.
Kendisi için karar vermeye kalkan genç
kadınlar ‘infaz ediliyor’.
Aile dışına çıkanlar diri diri gömülüyor.
Avrupa’da da öyle.
Gâvurla gezen kızlara ölüm.
Çıt yok memleketimde.
Kimse böyle şeylere aldırmıyor.
Kürt toplumunun temsilcileri de bunları
ağzına almıyor.
Demokratik açılımda bunların adı bile
geçmiyor.
Ağalık, şeyhlik, alikıran başkesenlik normal.
Türkiye normalleşiyor diyorlar da biz
anlayamıyoruz.
Normallerimiz bunlar.
Mevsim normalleri gibi.
Ülke normalleri.
Bize de kendi ülkemizde ‘anormallik’
kalıyor...
erdalatak@gmail.com
Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanõ Başbuğ, Başbakanlõk’ta sürpriz bir görüşme yaptõ
İkinci görüşme baş başa
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
YÖK’ün kurucu başkanõ ve Türkiye’nin ilk va-
kõf üniversitesi olan Bilkent Üniversitesi’nin
kurucusu Prof. Dr. İhsan Doğramacı, dün Ko-
catepe Camisi’nde düzenlenen devlet töreniyle
son yolculuğuna uğurlandõ.
YÖK’ün kurucusu Doğramacõ için dün ilk
tören saat 09.30’da YÖK’te düzenlendi.
YÖK’teki törene Doğramacõ’nõn ailesinin ya-
nõ sõra Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gönül,
Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu, YÖK
Başkanõ Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK
üyeleri, üniversite rektörleri ve akademis-
yenler katõldõ. Törenin ardõndan Doğramacõ’nõn
naaşõ, askerler tarafõndan omuzlarda taşõnarak
Kocatepe Camisi’ne götürülmek üzere cena-
ze aracõna konuldu. Kocatepe Camisi’nde
öğle namazõndan sonra başlayan törene Cum-
hurbaşkanõ Abdullah Gül, TBMM Başkanõ
Mehmet Ali Şahin, Başbakan Tayyip Er-
doğan, Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker
Başbuğ, CHP lideri Deniz Baykal, 9. Cum-
hurbaşkanõ Süleyman Demirel, MHP Genel
Başkanõ Devlet Bahçeli, bakanlar, milletve-
killeri, YÖK Başkanõ Özcan, üniversite rek-
törleri, Doğramacõ’nõn yeğeni olan Irak Türk-
men Cephesi Başkanõ Sinan Çelebi, Ürdün
Prensi El Hasan ve çok sayõda siyasetçikatõldõ.
Gül, Doğramacõ’nõn oğlu Bilkent Üniversi-
tesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı’nõn ya-
nõna giderek başsağlõğõ diledi. Gül, Başbuğ, Er-
doğan ve Baykal bir süre sohbet ederken
Başbuğ ile Erdoğan’õn sohbeti sõrasõnda Baş-
buğ’un ağzõnõ eliyle kapamasõ dikkat çekti. Tö-
renin ardõndan Doğramacõ’nõn naaşõ Bil-
kent’te babasõ adõna yaptõrdõğõ Doğramacõza-
de Ali Paşa Camisi’ne götürüldü. Doğrama-
cõ’nõn cenazesi, anõt mezarõn kabir bölümün-
de toprağa verildi.
SP Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş 28 Şubat’õn yõldönümünde konuştu
‘Türkiye’de darbe tehdidi yok’
İstanbul Haber Servisi - Saadet Par-
tisi Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş,
“Türkiye’de darbe dönemini kapat-
manın yegâne yolu, anayasa yapmak
için milletin önünü açmaktır” dedi.
Partisinin İstanbul il gençlik kollarõnõn
divan toplantõsõnda bir konuşma yapan
Kurtulmuş, Türkiye’nin darbe planlarõ,
HSYK krizi gibi birtakõm sorunlarõ tar-
tõştõğõnõ söyledi. İktidar ve muhalefetin bu
sorunlarõ çözmek yerine bunlar üzerinden
kamplaşmaya gidip oy toplamaya çalõş-
tõklarõnõ iddia eden Kurtulmuş, Türkiye’de
esas meselenin adõ demokrasi olsa da ül-
kenin bürokratik oligarşi sisteminin so-
runlarõyla karşõ karşõya kalmasõ olduğu-
nu savundu. 28. Şubat’õn yõldönümü ol-
duğuna dikkat çeken Kurtulmuş, Türki-
ye’de darbe tehdidi var mõ, yok mu tar-
tõşmalarõ olduğunu anõmsatarak “Darbe
tehdidi yok, 5 tane darbe var. Türki-
ye’de darbeler dönemini kapatmanın
yegâne yolu anayasa yapmak için mil-
letin önünü açmaktır” dedi. AKP hü-
kümetinin bu konuda bir niyet ortaya koy-
duğu takdirde Saadet Partisi olarak ar-
kasõnda olacaklarõnõ ifade eden Kurtul-
muş, ancak ‘Birkaç madde değişikliği
yapalım’ derlerse, bunun yeniden kamp-
laşmaya yol açacağõnõ ileri sürdü. Kur-
tulmuş şöyle devam etti:
“Şimdi 28 Şubat’tayız. 28 Şubat de-
nilince akla gelen en katmerli zulüm-
lerden bir tanesi başörtülü kızlarımı-
zın üniversite kapılarından geri gön-
derilmesidir.”
‘Faşist İzmir’ davası başlıyor
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
İzmir’de geçen yõl, kapatõlan DTP’nin olaylõ
konvoy geçişinin ardõndan kente faşist
yakõştõrmasõ yapan Rasim Ozan Kütahyalõ ve
PKK’lilerle, evlerine Türk bayraklarõ asan
yurttaşlarõ bir tutan Hasan Cemal aleyhine, il
genel meclisi üyelerinin açtõğõ hakaret
davasõnõn görülmesine bugün başlanõyor.
Meclis Başkanõ Serdar Değirmenci, “İzmir İl
Genel Meclisi’nin üyeleri olarak İzmir’e
hakaret eden yazarlarõn adalet önünde hesap
vermesini istiyoruz” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İl-
ker Başbuğ, Cumhurbaşkanlõğõ’nda
yapõlan üçlü zirvenin ardõndan dün de
Başbakanlõk’ta Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan ile ikinci kez görüştü.
Yargõnõn siyasallaştõrõlmasõ doğrul-
tusunda anayasa değişikliği hazõrlõğõ
ve Balyoz operasyonundaki gözaltõ-
larõn sõcak gündem maddesi olduğu
sõrada, Başbuğ’un isteği doğrultu-
sunda gerçekleşen görüşmenin zam-
anlamasõ dikkat çekti.
Başkentin yoğun gündemi içinde
dün sürpriz bir görüşme gerçekleşti-
rildi. Erdoğan ile Başbuğ görüşmesi,
Kocatepe Camisi’nde eski YÖK Baş-
kanõ Prof. Dr. İhsan Doğramacı’nõn
cenaze töreninde kararlaştõrõldõ. İki-
li, cenaze töreni sõrasõnda ayaküstü bir
süre sohbet etti. Bu sohbet sõrasõnda
Başbuğ, Başbakan’a görüşme talebini
iletti. Törenin ardõndan Bağbuğ, Baş-
bakanlõk’a gitti. Görüşmenin yarõm
saat olarak planlanmasõna karşõn 1 sa-
at 15 dakika sürmesi dikkat çekti. Er-
doğan, görüşmenin uzamasõ nedeniyle
AB Reformu İzleme Grubu’nun top-
lantõsõna da geç katõldõ.
Başbakanlõk kaynaklarõ, görüş-
me sürerken herhangi olağanüstü bir
krizin söz konusu olmadõğõ yönün-
de açõklama yaptõ. Görüşmenin ar-
dõndan yapõlan açõklamada ise Baş-
bakan Erdoğan ile Genelkurmay
Başkanõ Orgeneral Başbuğ’un 4
Mart’taki haftalõk olağan görüşme-
lerinin “icra edilecek kış tatbika-
tı” nedeniyle öne çekilerek dün
gerçekleştirildiği ileri sürüldü. Gö-
rüşmede, Erdoğan ile Başbuğ’un
Balyoz soruşturmasõ, eski 1. Ordu
Komutanõ Orgeneral Çetin Do-
ğan’õn tutuklanmasõ, cuma günü
gerçekleştirilen yeni gözaltõlar, ana-
yasa değişikliği paketinde yer ala-
cağõ belirtilen askere sivil yargõ yo-
lunun açõlõp açõlmamasõnõn masaya
yatõrõldõğõ dile getiriliyor.
Erdoğan ile Başbuğ, 24 Şubat’ta
Cumhurbaşkanõ Gül’ün daveti üzerine
Çankaya Köşkü’nde bir araya gel-
mişti. Zirveden sonra yapõlan açõk-
lamada, kurumlarõn yõpratõlmamasõ
için herkesin sorumluluk bilincinde
hareket etmesi gerektiğinin vurgu-
lanmõş olduğu belirtilmişti. Ancak bu
zirve sonrasõ, Erdoğan gerek Balyoz
operasyonu gerekse yargõnõn siya-
sallaştõrõlmasõ doğrultusunda anaya-
sa değişikliğine gidilmesi yönünde
dikkat çekici açõklamalar yapmõştõ.
Erdoğan ile Başbuğ görüşmesi, Kocatepe Camisi’nde eski
YÖK Başkanõ Prof. Dr. İhsan Doğramacõ’nõn cenaze
töreninde kararlaştõrõldõ. Törenin ardõndan Başbuğ,
Başbakanlõk’a gitti. Görüşmenin yarõm saat olarak
planlanmasõna karşõn 1 saat 15 dakika sürmesi dikkat çekti.
28 Şubat’ı ABD istedi
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Eski
Başbakanlardan, kapa-
tõlan Refah Partisi’nin
eski genel başkanõ Nec-
mettin Erbakan, 28
Şubat’õn Amerikalõlar
tarafõndan organize edil-
diğini ve hiçbir zaman
başarõya ulaşamadõğõnõ
söyledi.
Erbakan, Esnaf ve Sa-
natkârlar Derneği’nce (ES-DER)
“28 Şubat ve Ticari Hayata Et-
kileri” konulu konferansta ko-
nuştu. “Milli Görüş”ün dünya-
daki adaletsizliğini ortadan kal-
dõrmak için ortaya çõktõğõnõ ve
çok önemli hizmetler yaptõğõnõ
ileri süren Erbakan, “Eğer bu-
gün hanımının başı örtülü
olan bir bey Cumhurbaşkanı
oluyorsa, o sizin çalışmaları-
nızın sonucudur, onların ça-
lışmasının sonucu de-
ğil” dedi. Erbakan, hü-
kümetleri döneminde her
şey güzel giderken, 28
Şubat ile ekonominin al-
tüst olduğunu, Türki-
ye’nin en büyük ekono-
mik krizini yaşadõğõnõ,
dõş güçlerin hazõrladõkla-
rõ planõ bütün detayla-
rõyla uygulamaya koy-
duklarõnõ iddia etti. Ko-
nuşmasõnda, Amerikan Dõşiş-
leri Bakanlõğõ’ndan Türkiye Bü-
yükelçiliği’ne gönderilen bir
mektuba dikkat çeken Erbakan,
28 Şubat’õn aslõnda Amerikalõ-
lar tarafõndan organize edildiği-
ni öne sürdü.
Konuşmasõnõn ardõndan sorularõ
yanõtlayan Erbakan, “28 Şubat
milleti aslından, özünden uzak-
laştırma hareketidir. Başarılı
olamamıştır” dedi.
ERBAKAN’DAN GİZLİ MEKTUP İDDİASI:
Çelik’ten ilginç yorum
Haber Merkezi -
AKP milletvekili
Ömer Çelik, darbe id-
dialarõ ile ilgili sert
açõklamalar yaptõ. Çe-
lik, 27 Nisan sonrasõn-
da hükümetin milli ira-
deye sahip çõkmasõ sa-
yesinde muhtõra ola-
rak planlanan metnin
‘kesekâğıdı’ haline
geldiğini söyledi.
AKP’nin Karaman ve Çan-
kõrõ’da düzenlenen toplantõla-
rõnda konuşan Ömer Çelik, dar-
be planlarõna ilişkin olarak, dar-
be planlayanlarõn Türkiye’ye
ihanet içinde olduğunu belirte-
rek, Türkiye’yi etkisizleştirdi-
ğini söyledi. 27 Nisan bildirisi
ile ilgili tartõşmalarõ da değer-
lendiren Çelik, bir şeyin muh-
tõra olmasõnõn onu yayõmlayana
değil muhatabõn tavrõna bağlõ ol-
duğunu belirterek, “Hü-
kümet o bildiriye ver-
diği cevapla, muhtıra
değil kâğıt parçası ola-
rak tebellüğ etmiş oldu.
Meselenin özü milli ira-
deye bedeli ne olursa
olsun sahip çıkan bir
hükümet olmasıdır. O
sayede birilerinin muh-
tıra olarak planladığı
metin kesekâğıdı haline
gelmiştir” ifadesini kullandõ.
Darbecilere direnmenin ahlak
ve namus meselesi olduğunu sa-
vunan Çelik, “Bir başbakan
şapkayı alıp giderse darbeci-
ler kendine vatansever der
ve siyasi namusu gasp ederler.
Başbakan şapkayı alıp git-
mezse, darbecilere ‘one mi-
nute’ derse, darbe planlayan-
lar ‘çete mensubu’, ‘eşkõya’
olur” dedi.
‘27 NİSAN’I KESEKÂĞIDINA ÇEVİRDİK’
Paket
martta
Meclis’te
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ana-
yasa ile ilgili mevzuatta gereken değişik-
liklerin süratle hayata geçirilebilmesinin
büyük önem taşõdõğõnõ savunarak “Bu
hususu teminen bir anayasa değişikliği
paketi en kısa zamanda, farklı alanlar-
da yasa değişikliklerini içeren bir re-
form paketi de mart ayı sonuna kadar
TBMM’ye sunulacaktır” dedi.
Başbakan Erdoğan, Devlet Bakanõ ve
Başmüzakereci Egemen Bağış’õn ev sa-
hipliğinde yapõlan “19. AB Reform İzle-
me Grubu Toplantısı”nõn ardõndan yap-
tõğõ açõklamada, 2009 Eylül ayõnda AB
Komisyonu’na gönderilen “Yargı Refor-
mu Stratejisi ve Eylem Planı”nõn uygu-
lanma sürecinin grup tarafõndan yakõndan
takip edildiğini dile getirdi. Erdoğan,
şunlarõ söyledi:
“Kamuoyunda yoğun şekilde tartışı-
lan bir husus yargı bağımsızlığının
güçlendirilmesi, yargının tarafsızlığı-
nın geliştirilmesi ve bu bağlamda Hâ-
kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun
objektiflik, tarafsızlık ve şeffaflık teme-
linde uluslararası belgeler ışığında ge-
niş tabanlı temsil esasına göre yeniden
yapılandırılması konusudur. Yargı Re-
formu Stratejisi ve Eylem Planı, tartış-
malardan bağımsız ve zamanlama ba-
kımından da bu tartışmalardan çok
önce hazırlanmıştır. Ülkemizde demok-
rasi, hukukun üstünlüğü ve insan hak-
ları alanlarında önemli atılımların ger-
çekleştirilmeye devam edebilmesi ama-
cıyla başta anayasamız olmak üzere, il-
gili mevzuatımızda gereken değişiklik-
lerin geçmişteki gibi süratle hayata ge-
çirilebilmesi büyük önem taşımaktadır.
Bu hususu teminen bir anayasa deği-
şikliği paketi en kısa zamanda, farklı
alanlarda yasa değişikliklerini içeren
bir reform paketi de mart ayı sonuna
kadar TBMM’ye sunulacaktır.”
‘Yasaları HSYK yapmıyor’
Erdoğan, toplantõnõn ardõndan, gazete-
cilerin ‘HSYK’nin geri adım atmaya-
cakları yönündeki açıklamasını’ hatõr-
latmasõ üzerine, “Türkiye’de yasama
organı HSYK değildir. Yasaları, yasa-
ma organı yapar. Bizim tavsiyemiz şu-
dur: Lütfen önyargıları bırakalım, ön-
yargılardan uzak bir şekilde 27 tane
AB üyesi ülkede uygulama nedir? Bu
uygulamayı herkes gözden geçirsin.
HSYK’nin içinde olanlara da tavsiye
ediyorum, onlar da gözden geçirsin”
yanõtõnõ verdi. “Anayasa değişiklik pa-
ketinin içinde hangi başlıklar bu pake-
tin içinde olacak? Bir de paketi muha-
lefete götürecek misiniz” sorusunu ya-
nõtlarken de Erdoğan, “Böyle baştan aşa-
ğı A’dan Z’ye bir anayasa değişikliğini
konuşmuyoruz, böyle bir şey söz konu-
su değil” dedi.
‘Erken seçim yok’
Erdoğan, erken seçim tartõşmalarõna
ilişkin olarak ise “Ben, ‘erken seçim yok’
dedim. Seçim zamanında yapılacak ve
‘benim ülkem referandumlar1a alõşmalõ-
dõr’ diyorum. Parlamento içinde bu
anayasa değişikliği gerçekleşmiyorsa
referanduma götürebilme imkanını ya-
kalayabilirsek referanduma götürmek
suretiyle biz, böyle bir değişikliği yap-
mayı arzu ediyoruz” dedi.
ERDOĞAN TARİH VERDİ
Prof. Doğramacı’yı Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanı Şahin, Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ uğurladı.
Devletin zirvesi uğurladı
Prof. Dr. İhsan Doğramacõ, Kocatepe Camisi’nde düzenlenen devlet töreninin
ardõndan toprağa verildi. Törene siyaset dünyasõndan çok sayõda isim katõldõFotoğraf:NECATİSAVAŞ