Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 15 ŞUBAT 2010 PAZARTESİ
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Ortaylı, Şengör,
Başbakan - 2
Türkiye’nin evrensel çapta eğitimin/öğrenimin
verildiği, araştırmaların yapıldığı, toplumsal ve
siyasal baskılardan uzak özgür üniversitelere
gereksinimi var. Bu üniversiteler ayrıca gerçekten
iyi akademisyenlere de sahip olmalı. Buralarda
yetenekli insanlar yetişir.
Bu üniversitelerin öğrenci sayısı, siyasal
nedenlerle arttırılmaz. Bir hoca/öğrenci sayısı
dengesi vardır. Oralarda papağanlık yapılmaz. İyi
bir araştırma-öğrenim ortamı sunulur... Üniversite
rektörü ve dekanları da siyasi eğilimlere göre
değil, bilimsel kriterlere göre seçilir/atanır. Siyasi
atama tercihlerinin ruhu bile okunamaz orada.
Seçkin üniversite budur.
Şimdi siz, üniversitelerimizin ne kadar seçkin
olduğuna ve kaç tane seçkin üniversiteye sahip
olduğumuza, yukarıda kabaca çizdiğim resme
bakarak karar verebilirsiniz...
Düşüncemi söyleyeyim: Sayıları birkaçı
geçmez, onların da üzerinde YÖK’ün ve iktidarın
gölgesi hep dolaşır durur! YÖK bu iyi
üniversitelerimizin canına da okur! YÖK
siyasilerin aleti durumunda kaldığı sürece,
ülkemizde uluslararası ölçekte seçkin
üniversitelerin varlığı zordur. Birkaç vakıf
üniversitesinin şansı çok daha yüksektir...
İlber Ortaylı’nın, “Her ile bir üniversite açmak
ahlaksızlıktır” sözünün ardında bu gerçekler
vardır! Çünkü üniversite olmanın asgari fiziksel,
akademik koşullarından yoksun yerler yayıldıkça,
iktidar ve YÖK’ün üniversitelere mümkün
olduğunca çok öğrenci yerleştirme politikası
sürdükçe, üniversitelere uzmanlaşma ve
farklılaşma özerkliği fırsatı tanınmadıkça, iyi
üniversitelerimiz de kalitesinden kaybediyor,
sıradanlaşma tehlikesi yaşıyor.
Bu açıdan Ortaylı’nın dediği doğrudur ve
bunun baş sorumlusu, YÖK’ün dinci tercihli
atamalarıyla sicili kötü yöneticileridir! Siyasi
iktidar aymazlıkta bulunabilir, üniversite kalitesini
düşünmeyebilir, ama akademik unvanlı birilerinin
bu gibi bir lüksü olamaz...
Ülkemizde iyileri daha iyi yapacak politikalar
izlenebilseydi, iyiler korunabilse ve hızla
yükseltilebilse/farklılaştırılabilseydi, üniversite
sayılarının arttırılmasına ve yaygınlaştırılmasına
şüphesiz bir itiraz olmazdı.
Dünkü yazıda, AB’de ve dünyanın atağa
geçmiş yükselen ülkelerinde, nüfusun
üniversiteleşme oranının arttırılmasının, bilgi
toplumu ve bilgi ekonomisi açısından ne kadar
büyük önem taşıdığına vurgu yapmıştım.
Ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile okullaşma/yüksek
okullaşma oranı arasında mutlak bir ilişki var.
AB ülkelerinin çoğunda üniversite öğrenimi pek
çok alanda 3 yıla indirilirken, daha bilgili ve daha
yükseköğrenimli çalışma gücüne olan
gereksinimin dayatmasını gündeme getirmiş ve
demiştim ki:
Toplumların başarısı “ne kadar az sayıda
seçkine” sahip olmakla ölçülmüyor. Tam tersine,
“ne kadar çok sayıda seçkin” ve “ne kadar
çok sayıda yükseköğrenim almış nüfusa
sahip” olmakla ölçülüyor...
Artık bu bile aşıldı!
AB ülkelerinde şimdi, toplumun ve ekonominin
gelişmişliği için, nüfusun üniversiteleşme oranına
bakılmıyor. Birkaç yıldır yeni bir indeks devreye
sokuldu: “Bilim ve Teknoloji İnsan Kaynakları
(BTİK)”. Çalışan nüfusun yüzde kaçı BTİK
kriterlerine uygun?
BTİK, üniversitelerin bilim ve fen mezunlarını
veya bu alanlarda yüksek lisans ve doktora
yapmış, araştırmacı ve araştırma elemanı gibi
sayıları ve nitelikleri dikkate alıyor. Bu nitelikteki
işgücü oranı, bazı ülkelerde yüzde 50’ler civarını
bile buldu!
Çünkü artık bilgi toplumu-bilgi ekonomileri,
teknoloji ve yenilik yaratmaya odaklandı, katma
değer ve zenginlik orada; kalkınmışlık yüksek
gelir düzeyi ölçütlerini, bu kriterler belirliyor!
Bizim, insan ve işgücüne ilişkin
yüksekokul/üniversite politikaları safsatalarla
uğraşıyor! Kafaların imam hatipleşmeye
odaklandığı bir ülke yönetimi ve akademiker
hınkdeyicilerinin, ülkeyi vardırabilecekleri nitelikli
bir liman yoktur... Ayrıca, bugünü anlamayan ve
görmeyen tartışmaların da anlamı yoktur. Ne
kadar yüksekten bakarsa baksın...
Yarın: Ortaylı’nın çok önemli bir siyasi
saptaması üzerine...
Not: Okurumuz Sitare Yalçındağ, YÖK’e, siyasete
görev biçiyor ki haklıdır: Üniversite eğitimi alabilecek
gençlerin, bu eğitim için gerekli olan soyut düşünme
yeteneğine veya bir sanat dalında yaratıcı yeteneğe
sahip olmaları gerekiyor. Bazı insanlarda bu
yetenekler var, bazı insanlarda da başka yetenekler.
Düzgün bir sistemde üretim ve hizmet planlanır.
Bizde nitelikli meslek okulları/yüksekokulları az.
Hemen her gencin ilk hedefi, soyut düşünme ya da
yaratıcı yeteneği olsun olmasın, bir üniversiteye
kapağı atmak; çünkü üniversitede okumak, o
üniversite iyi bir lise düzeyinin altında eğitim verse
bile, sanki bir saygınlık vesilesi bizde.
obursali@cumhuriyet.com.tr
MELTEM YILMAZ
Haiti’de yaşanan depremin ardõndan
bölgedeki çocuklarõn insan tacirlerinin
hedefi haline gelmesi, bu tür felaket-
lerin insan ticareti açõsõndan nasõl bir
fõrsata dönüştüğünü bir kez daha gös-
terdi. Türkiye’deki insan kaçakçõlõğõ-
nõn boyutlarõnõn ulaştõğõ nokta ise İs-
tanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube
Müdürlüğü’nün geçen hafta İstanbul,
Ankara ve Malatya’da gerçekleştirdi-
ği insan kaçakçõlõğõna ilişkin eşzamanlõ
operasyonunda gözler önüne serildi.
17’si polis 20 kamu görevlisinin de bu
işe karõştõklarõnõn açõklanmasõ olayõn
farklõ bir boyutunu açõğa çõkardõ.
Uluslararasõ Çalõşma Örgütü’nün
(ILO) tahminlerine göre, dünyada 2.5
milyon insan bu yasadõşõ sektörün
kurbanõ oluyor. Türkiye’deki insan ti-
careti mağdurlarõ sõrayla İstanbul,
Ankara, Antalya, İzmir ve Trabzon’da
yaşarken Türkiye’ye en fazla Ukray-
na ve Moldovya’dan insan getiriliyor.
Köleliğin modern biçimi
Uluslararasõ Göç Örgütü’nden Se-
lin Arslan, Türkiye’nin insan ticare-
tinde hedef ülke konumunda oldu-
ğunu, Türkiye’deki insan ticareti
mağdurlarõnõn yüzde 90’lõk oranõnõn
fuhuşa zorlandõğõnõ, mağdur kadõn-
larõn yarõsõnõn çocuklarõnõn bulundu-
ğunu belirtirken örgütün, 2004-2009
yõllarõnda Türkiye’de 744 kişiye yar-
dõm ettiğini, mağdurlar için gelen yar-
dõm çağrõlarõnõn yüzde 71’ini Türk-
lerin oluşturduğunu söyledi.
Zorlama, kaçõrma, hile, aldatma, nü-
fuzu kötüye kullanma, kişinin çare-
sizliğinden faydalanma gibi yollarla
kişilerin istismar amaçlõ temini, bir
yerden bir yere taşõnmasõ, devredil-
mesi, barõndõrõlmasõ ya da teslim
alõnmasõ anlamõna gelen insan ticareti,
günümüzün en ağõr insanlõk suçla-
rõndan biri olup, köleliğin modern bi-
çimi olarak tanõmlanõyor.
Üçüncü büyük sektör
Fuhuşa zorlama, zorla çalõştõrma ya
da organ ticareti şeklinde sonuçlanan
insan ticareti çoğu zaman insan ka-
çakçõlõğõ ile karõştõrõlabiliyor ancak in-
san kaçakçõlõğõ, kişilerin, kendi rõza-
larõ ile para karşõlõğõnda bir ülkeye ya-
sadõşõ yollardan girmeleri anlamõna
gelirken insan ticaretinde kişilerin ül-
keye girişleri genelde yasal olarak in-
san tacirlerince düzenleniyor.
En önemli fark ise, insan kaçakçõ-
lõğõ devlete karşõ işlenen bir suç
iken insan ticareti kişilere karşõ iş-
lenen ağõr bir suç olma özelliği taşõ-
yor. ILO tahminlerine göre, insan ti-
careti, silah kaçakçõlõğõ ile uyuştu-
rucunun ardõndan yasadõşõ kâr geti-
ren üçüncü sektör.
Türkiye Cumhuriyeti, insan ticare-
ti ile mücadelesini Dõşişleri Başkan-
lõğõ başkanlõğõnda 2002’de kurulan
“Ulusal Görev Gücü” çatõsõ altõn-
da sürdürüyor.
Türkiye’de bulunan insan ticareti
mağdurlarõ ülkeye genellikle İstan-
bul, Ankara ile Trabzon’dan giriş ya-
põyor. Mağdurlarõn en çok ikamet et-
tiği şehirler ise sõrayla İstanbul, An-
kara, Antalya, İzmir ve Trabzon.
En yaygõn istismar şekli ise fuhuş. İn-
san ticaretinde birinci derecede risk
altõnda olan gruplar ise 16- 24 yaş
arasõnda, eğitimsiz, maddi durumu iyi
olmayan kadõnlar.
Uluslararasõ Çalõşma Örgütü’ne göre dünyada 2.5 milyon kişi insan tacirlerinin kurbanõ
Türkiye hedef ülke
Agos’a destek
için yürüdüler
İstanbul Haber
Servisi- Irkçõlõğa ve
Milliyetçiliğe DurDe
Girişimi ve Agos gaze-
tesi okurlarõ, Agos ga-
zetesinin internet sitesi-
nin hack’lenmesini pro-
testo ederek, saldõrõlara
karşõ dayanõşma ama-
cõyla dün İstiklal Cad-
desi’nde Agos gazetesi
sattõlar. Grup adõna
açõklama yapan Yõldõz
Önen, “Hrant Dink’in
katillerinin bulunmasõ
ve sanal saldõrõya tepki
için buradayõz” dedi.
Meclis arşivi
dijital oluyor
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
Meclis-i Mebusan’dan
ve Meclis-i Âyan’dan
bu yana, Meclis’te yer
alan 12 milyon sayfalõk
belge, yaklaşõk 1.5-2
yõl sonra dijital ortam-
da görülebilecek. Tuta-
naklar, Meclis kararlarõ
ve kanunlarõn da arala-
rõnda bulunduğu 12
milyon sayfalõk Meclis
arşivi, 2 yõl önce başla-
tõlan bir çalõşma sonu-
cunda tek tek tarandõ.
Taranmasõ tamamlanan
belgelerin 12 milyon
sayfa olduğu bildirildi.
Ehliyet sınavında
80 gözaltı
BATMAN (AA) -
Batman polisi, başkala-
rõnõn yerine sõnava gir-
dikleri ve bunlara yar-
dõmcõ olduklarõ sapta-
nan 80 kişiyi gözaltõna
aldõ. Dün yapõlan sürü-
cü belgesi sõnavõ önce-
sinde, sürücü kursu ça-
lõşanlarõnõn telefonlarõ-
nõ dinlemeye alan polis,
elde ettiği bilgiler doğ-
rultusunda bazõ sürücü
kurslarõ ile sõnavõn ya-
põldõğõ okullara baskõn
düzenledi. İki sürücü
kursunda yapõlan ara-
malarda bilgisayar ve
evraka el konulurken
bazõ eğitmenler gözaltõ-
na alõndõ. Sõnavõn ya-
põldõğõ okullara da bas-
kõn düzenleyen polis
başkasõnõn yerine sõna-
va giren ve kopya çek-
meye çalõşan çok sayõ-
da kişiyi gözaltõna aldõ.
Küçük kızlara
tecavüz iddiası
BURSA (AA) -
Bursa’da, evden kaçtõk-
tan bir süre sonra evleri-
ne vücutlarõnda morluk-
larla geri dönen 14 ya-
şõndaki P.A, T.A. ve
Ş.E’nin ailelerinin baş-
vurusu üzerine polis ha-
rekete geçti. Polis ekiple-
ri, aynõ okulda okuyan 3
kõz arkadaşõn verdiği bil-
giler doğrultusunda, kü-
çük kõzlarõn yüzlerine
sprey sõktõktan sonra ba-
yõltõp tecavüz ettikleri ve
başka erkeklere pazarla-
dõklarõ iddiasõyla 3 erkek
arkadaşşlarõ ile para kar-
şõlõğõ kõzlarla cinsel iliş-
kiye girdikleri iddia edi-
len biri emekli astsubay
5 kişiyi gözaltõna aldõ.
15 kadın sınır
dışı edildi
İstanbul Haber
Servisi - Bir ihbarõ de-
ğerlendiren polis, Ak-
saray’daki eğlence yer-
leri ve otellerde çalõş-
ma başlattõ. Rusya,
Moldova, Ukrayna ve
Romanya uyruklu 15
kadõn fuhuş yaptõklarõ
gerekçesiyle gözaltõna
alõndõ. 15 kadõn, sõnõr
dõşõ edilmek üzere Ya-
bancõlar Şube Müdürlü-
ğü’ne gönderildi.
Uluslararasõ Göç Örgü-
tü’nden yapõlan açõklamada,
örgütün 2004-2009 yõllarõnda
Türkiye’de 744 kişiye yardõm
ettiği belirtiliyor. Bu süreçte
yalnõzca 7 erkek mağdura ula-
şõlmasõ ise insan tacirlerinin
hedefinin kadõnlar olduğunu
bir kez daha gözler önüne se-
riyor. Uluslararasõ Göç Örgü-
tü’nden Selin Arslan, Türki-
ye’deki insan ticareti mağdur-
larõnõn büyük bir kõsmõnõn fu-
huşa zorlandõğõna dikkat çeke-
rek, “Bunların dışındakiler
ise zorunlu çalıştırılıyor.
Mağdurlara başta, Türki-
ye’de iş imkânından bahse-
diliyor çünkü bu insanlar
ülkelerinde geçinemeyen ve
daha iyi şartlar arayan in-
sanlar. Bizim verilerimize
göre, mağdur kadınların ya-
rısının çocukları var” diye
konuştu. Uluslararasõ Göç Ör-
gütü, Ankara’daki Kadõn Da-
yanõşma Vakfõ, İstanbul’daki
İnsan Kyanağõnõ Geliştirme
Vakfõ ile Antalya’daki Aile
Danõşmanlarõ Derneği olmak
üzere 3 sõğõnma eviyle yakõn
işbirliği içinde çalõşõyor.
GÜNDEM REFERANDUM SÜRESİNİN İNDİRİLMESİNEWSWEEK: AKP LİBERAL POLİTİKAYA DÖNMELİ
Meclis’in yoğun haftası‘Kürt açılımı fiyasko’
NEW YORK ANKA) - “Kürt
açılımı”nõn iyi yürütülmediği, bunun
sonucunda da Kürtlerle Türklerin
sokaklarda çatõşmaya başladõğõ öne
sürüldü. Newsweek dergisince ya-
yõmlanan bir makalede AKP’nin ilk
döneminde “liberal, AB yanlısı ve
demokratik sözleri”ne geri dönme-
si gereğine vurgu yapõldõ.
Prestijli Newsweek dergisi, son sa-
yõsõnda Washington Enstitüsü kõ-
demli uzmanlarõndan Soner Ça-
ğaptay imzasõnõ taşõyan “Türkler,
Kürtlere Karşı: Başarısız bir Açı-
lım Kanın Dökülmesini Ateşledi”
başlõklõ bir makalede “Kürt açılı-
mı”nõn fiyasko ile sonuçlandõğõ,
Türkler ile Kürtlerin sokaklarda ça-
tõşmaya başladõğõ öne sürüldü. Buna
karşõn, Newsweek’in sõk sõk maka-
lelerine yer verdiği Çağaptay, “Tür-
kiye, hâlâ uçurum kenarından
uzaklaşabilir” ifadesini de kullandõ.
PKK üyelerinin de yer aldõğõ “Barış
grubu”nun Türkiye’ye dönüşü ile ya-
şanan gelişmelere ve yoğun tepkile-
re dikkat çekilen makalede, şöyle de-
vam edildi: “AKP şimdi, başarı-
sızlıkla sonuçlanan bu gambidinin
bededini ödüyor.”
Newsweek’teki makalede “İkti-
darının ilk döneminde AKP, AB
katılımı konusunda çok çaba gös-
terdi ama 2005 yılında Brüksel’de
muhalefetle karşılaştıktan sonra
sürece olan ilgisi azaldı. Partinin,
sadece kendisi için değil, aynı za-
manda Türkiye’yi daha çok şid-
detten korumak amacıyla, ilk dö-
nemin verdiği, liberal, AB yanlısı ve
demokratik sözlerine geri dönme-
sinin zamanı çoktan geldi” denildi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - TBMM Genel Kurulu’nda bu
hafta Kamu Düzeni ve Güvenliği
Müsteşarlõğõ kurulmasõna ilişkin ta-
sarõnõn görüşmelerine devam edile-
cek ve ardõndan da, anayasa deği-
şikliklerinin halkoyuna sunulma sü-
resinin 120 günden 60 güne indiril-
mesine ilişkin öneri ele alõnacak.
TBMM Genel Kurulu’nda yarõn
kayõp çocuklar sorunu görüşülecek.
Gruplarõn konuyla ilgili araştõrma
önergeleri birleştirilerek ele alõnacak.
Görüşmelerden sonra Meclis Araş-
tõrma Komisyonu kurulmasõ bekle-
niyor. Araştõrma önergesinin gö-
rüşmelerinin tamamlanmasõnõn ar-
dõndan, muhalefetin engellemesi
nedeniyle iki haftadõr çõkarõlamayan
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müste-
şarlõğõ kurulmasõna ilişkin tasarõnõn
görüşmelerine devam edilecek. Ta-
sarõya göre, güvenlik kuruluşlarõ ve
ilgili kurumlar arasõnda terörle mü-
cadele alanõnda gerekli koordinas-
yonu sağlamak, bu alandaki politi-
ka ve uygulamalarõ değerlendirmek
amacõyla Terörle Mücadele Koor-
dinasyon Kurulu kurulacak.
Anayasa değişikliklerinin hal-
koyuna sunulma süresiyle ilgili
yasa önerisi de bu hafta genel ku-
rulda ele alõnacak. Öneri anayasa
değişikliklerinin halkoyuna su-
nulma süresini 120 günden 60 gü-
ne indirirken, yurtdõşõndaki va-
tandaşlarõn halkoylamasõndan 20
gün önce oy kullanmaya başlama-
sõnõ öngörüyor. Anayasa Komis-
yonu, 18 Şubat Perşembe günü
Türkiye İnsan Haklarõ Kurumu
Kanun Tasarõsõ’nõ ele alacak.
İnsan ticaretini önleme çalõşmalarõ çer-
çevesinde haftanõn 7 günü, 24 saat, ülke içi
cep telefonlarõ ve yurtdõşõndan ücretsiz ula-
şõlabilen “157 İnsan Ticareti Mağdurları
Acil Yardım Hattı” 2005’te hizmete girdi.
Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn koordinesinde ku-
rularak şu anda Uluslararasõ Göç Örgütü ta-
rafõndan işletilen 157 hattõ Rusça, Romen-
ce, İngilizce ve Türkçe dilerinde hizmet ve-
riyor, acil durum ve risk analizi konusunda
uzman danõşmanlar görev yapõyor.
Yardõm çağrõlarõnõn neredeyse yüzde
71’inin Türk vatandaşlar tarafõndan geldiğine
dikkat çeken Arslan, “Mağdurların elle-
rinden telefonları alınıyor, özgürlükleri kı-
sıtlanıyor. Dolayısıyla onların yardım
için 157’yi, ailelerini ya da polisi arama
şansları bulunmuyor. Genellikle müşte-
rileri olayı ihbar ediyor” dedi.
Arslan, hattõn kurulduğu 2005’ten bu ya-
na 161 kadõnõn kurtarõldõğõna dikkat çekti.
‘Göstermelik
baskınlar
yapılıyor’
Gazetemize konuşan insan ticareti mağduru T.M, 4 yõldõr İstanbul’da fuhuş yoluyla
para kazandõğõnõ belirterek, yaşadõklarõnõ şöyle anlattõ: “Bugün Aksaray, Kumburgaz,
Polonezköy’e gittiğinizde buralardaki otellerin birçoğunda yabancı uyruklu ka-
dınlara fuhuş yaptırıldığını görürsünüz. Bu kadınların birçoğunun pasaportla-
rı da alınmıştır ellerinden. Bu bölgelerdeki otellere arada bir göstermelik bas-
kınlar düzenlenir ve polis bu baskınlarda otelde yüz kişi kalıyorsa 10 kişiyi alır
ve gider. Peki geri kalan 90 kişi ne olacak? Bana kalırsa bu kadınların fuhuş yap-
ması herkesin biraz işine geldiği için Türkiye’de bu konuda önlem de alınmıyor.”
KADINLAR
FUHUŞA
ZORLANIYOR
157 ACİL YARDIM HATTI
161 KADINI KURTARDI
Üç işçi gözaltõnda
İSTANBUL/ERZİNCAN (Cumhuriyet) - Erzin-
can’da Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcõsõ
Osman Şanal’õn talimatõyla Ergenekon soruşturmasõ
kapsamõnda inşaat işçisi olduğu öğrenilen 3 kişi göz-
altõna alõndõ. İşçilerin kimliği açõklanmadõ. İstan-
bul’da ise soruşturma kapsamõnda gözaltõna alõnan
Kanal 6 televizyonun sahibi Mehmet Kurt’un da
aralarõnda bulunduğu 3 kişi savcõlõkça serbest ifade-
lerinin alõnmasõnõn ardõndan bõrakõldõ.
Erzincan merkeze bağlõ Yaylabaşõ beldesindeki TO-
Kİ inşaatõnda çalõşan 3 işçi, dün gözaltõna alõndõ. Jan-
darma ve Terörle Mücadele ekipleri, işçilerin evleri ile
çalõştõklarõ inşaatõn şantiyesinde aramalar yaptõ.
İstanbul’da ise geçtiğimiz perşembe gözaltõna alõ-
nan işadamõ Kurt ve 2 kişi serbest bõrakõldõ.
ERGENEKON SORUŞTURMASI
Uluslararası Göç Örgütü, Türkiye’deki insan ticareti mağdur-
larının yüzde 90’lık oranının fuhuşa zorlandığını belirtti.
Yurda kaçak
yollarla
sokulan
kadınlar,
fuhuş
yapmaya
zorlanıyor.
Yakalananlar
ise sınır dışı
ediliyor. (AA)