Catalog

9 KASIM 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu il başkanlarıyla bir araya gelirken Sav da görevini Batum’a devredecek POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 5 CHP’de devirteslim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugün il başkanlarıyla Anıtkabir’e gidecek ve daha sonra kurultay konusunda görüşleri dinleyecek. CHP Genel Sekreteri ve Sözcüsü Süheyl Batum dün MYK toplantısından sonra bu konudaki sorulara “Şu anda partiye gelen bir talep yok. Bir zorunluluk olursa kurultaya gidilir. İkiliğin, çatışmanın devam etmesi durumunda tabii ki kurultay düşünürüz. Şu anda böyle bir şey yok” yanıtını verdi. Batum, ayrıca “hiçbir il başkanının görevden alınmayacağını, İstanbul il başkanının da görevden alınmayacağını” bildirdi. CHP Genel Başkanı Kemal Türkiye Hukuk Devleti mi? Hava ılık ve güneşliydi. Lodos sisi dağıtmış, İstanbul’a pastırma yazı gelmişti... Öğle saatlerinde hava birden griye dönüştü. Aydınlık masmavi bir sabah... Bahçede kır çiçekleri... Kin ve nefret duygularının çoğaldığı, medyanın sesinin soluğunun kesildiği, AKP’ye muhalif gazetecilerin işlerinden kovulduğu, yazılarının sansürlendiği bir dönemden geçiyorduk. Canım sıkkındı! Savruk ve kaygılı bir yaşamın derin sularında gibiydim... Kendi düşüncelerimizden arınmak, geçmişle hesaplaşmak, yaşadığımız coğrafyada barışı ve kardeşliği pekiştirmek için gerçekten çaba harcıyor muyduk? İnsanlar birbirlerine karşı neden bu denli acımasızdı, niçin kadınlarımız toplumdan dışlanıyor, tacize, şiddete uğruyor, öldürülüyordu? Yargı, 12 Eylül faşizminin kahramanlarını(!) yargılamak için topu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na, TBMM’ye atıp bir köşeye çekilmişti. Bunları düşünürken son bir haftada yaşadıklarım geldi aklıma... Eski Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner Adana’ya savcı olarak atanmıştı... Hukukun üstünlüğü ilkesi çiğnenen bir ülkede demokrasiden, temel hak ve özgürlüklerden söz edilebilir miydi? 90’lı yıllarda Güneydoğu’da faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için düğmeye basan o genç savcı Cihaner, Ergenekon soruşturması kapsamında, makam odasından yaka paça alınıp götürülmüş, ardından tutuklanmıştı. Sabah sabah bunları düşündüm... Oysa yaşama ilişkin güzel şeyler yazacak, aşkın, mutluluğun, özlemin, sevginin sayfalarını karıştırıp bir sözcükle gülümseyen çocuklarımızı anlatacaktım. O çocuklar ki geleceğimizin, aydınlık bir Türkiye’nin sürekliliğini sağlayacaklardı... Edirne’den Hakkâri’ye, İstanbul’dan Trabzon’a dek yaşadığımız coğrafyada karanlığın değil, mavilere bürünmüş günlerin içinde bir çiçek gibi açıp çoğalacaktı onlar... Bunları yazarken aklıma bir soru geldi: “Ben düş mü kuruyorum yoksa kendimi mi kandırıyorum?” Mustafa Kemal’in Aydınlanma Devrimi’ni savunanları, televizyon ekranlarında “faşist Kemalistler” diye nitelendirilip Türkiye’de demokrasinin ve özgürlüklerin önündeki engelin bu yüzden kaldırılamadığını syeyenleri izlemekten bıkmıştım. Demokrasiyi ve özgürlükleri “sıkmabaş”ı savunmak olarak görenler, sabah akşam televizyon kanallarında soruyorlardı; “Hangi cumhuriyet?” Dincifaşit, gericiyobaz takımı laik demokratik, sosyal bir hukuk devletinin altını oymak için tüm güçleriyle çalışıyorlardı. Türkiye gerçekten laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti miydi? 1950 yılından bugüne dek ülkeyi yöneten gericifaşist sağ partiler Türkiye’de tarikatlara büyük destek verdi. Bu destek, 2002 seçimlerinde AKP’yi iktidara getirdi emperyalist güçler tarafından... Dönek, sözde liberallerin bunda payı büyüktü. Zaten 12 Eylül faşizmi solcuları, sosyalistleri, yurtseverleri, devrimcileri, emekçileri, aydınları, bilim insanlarını silindir gibi ezip geçmişti. Haydi o zaman hesap sorun Kenan Evren ve arkadaşlarından? Soramazsınız! Bugün “sıkmabaş”lı kadınlar televizyon ekranlarına çıkıp soruyorlar: “Böyle cumhuriyet olur mu?” Özdemir İnce’nin deyişiyle iğdiş edilmiş, örselenmiş, Filistin askısına alınmış, Çin işkencesine uğramış Atatürk’ün kurduğu laik demokratik cumhuriyet. Ben size bir şey söyleyeyim: “Laiklik olmadan demokrasi olmaz ama demokrasi olmadan laiklik olur... Bu işi de en iyi Kenan Evren bilir...” Sık sık yinelediğim gibi örgütlenme özgürlüğü olmayan toplumlarda demokrasi gelişmez. Demokrasi yasaklarla değil, yasalarla korunur! Önce sermayeemek çelişkisini, Güneydoğu’daki feodal yapıyı, etnik milliyetçiliği görmek gerekmez mi? Hem Türk hem Kürt etnik milliyetçiliğine karşıyım... Çünkü yurtseverim... Sorun sınıfsaldır, sosyal demokrat partilerin gözden kaçırdığı da budur... Sosyal demokrat partiler, ülkenin yurtseverlerini, solcularını, sosyalistlerini dışlayıp onlara kapılarını kapatmıştı. Bu kapı ne zaman açılır? Onu kestirmek zordur! Eğer bu kapıyı CHP açarsa, AKP’nin sekiz yıllık iktidarını sonlandılabilir sosyal demokratlar... Kemal Kılıçdaroğlu, çocuklarımızın geleceği, umutlarımızın çoğalması için bunları yapabilir mi? Şimdilik bilmiyorum! Cumartesi günü Kemal Kılıçdaroğlu’nu yıpratmak için kurulan bir haber sitesinden söz etmiştim. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, telefonla aradı ve şöyle dedi: “O siteye belediyemiz tarafından parasal destek verilmemiştir. Öyle bir siteden de haberim yoktur.” Kılıçdaroğlu, parti tabanına birlik çağrıları yaparken MYK toplantısının ardından açıklamada bulunan CHP Genel Sekreteri ve Sözcüsü Batum, ikiliğin devam etmesi durumunda kurultay düşünülebileceğini ancak şu an böyle bir talebin olmadığını söyledi. Batum, partide dışlama ya da tasfiyenin söz konusu olmadığını belirterek, il başkanlarının da görevden alınmayacağını ifade etti. Kılıçdaroğlu bugün il başkanlarıyla Anıtkabir’e gittikten sonra grup toplantısında konuşacak, akşamüzeri de il başkanlarıyla toplantı yapacak. ra soruları yanıtlarken Önder Sav’ın ne zaman devir teslim yapacakları konusunda kendisini aradığını anlatırken “Ben de tercihi kendisine bırakacağımı söyledim. Yarın (bugün) saat 10.00’da devir teslim yapacağız” dedi. dımcısı Gürsel Tekin’in örgütlere bu yönde bir yazı gönderdiğini” bildirdi. Toplantıda grup başkanvekilleri Kemal Anadol, Muharrem İnce Akif Hamzaçebi de Yunanistan seçimleri, mali politikalar, Sayıştay ve 18. Eğitim Şurası konusunda bilgi verdi. Süheyl Batum, füze kalkanıyla ilgili olarak “Biz bölgede istikrarı bozacak şekilde bir nükleer silah yığınağı istemiyoruz. Sınırlarımızda, bölgede savaş istemiyoruz. Bölge barışının her halükârda sürdürebilmesini istiyoruz. Nükleer füze kalkanı projesinin hangi kapsamda, nasıl karşımıza geleceğini, Türkiye’nin karar verme yetkisinin ne olacağını bekleyeceğiz” dedi. Batum, eğitim şurasının özel bir otelde yapılmasından duydukları üzüntüyü de dile getirdi. Teslim saat 10.00’da CHP MYK dün toplanarak son gelişmeleri değerlendirdi. MYK’de “henüz kurultay konusunda resmi bir talep olmadığı, il başkanlarının talep etmesi durumunda derhal seçimli kurultaya gidileceği” değerlendirmesi yapıldı. CHP Sözcüsü Batum, MYK’dan son Kılıçdaroğlu’ndan Anıtkabir çağrısı Kısa bir süre önce twitter’dan “Gönüllülere ihtiyacım var” diyen Kılıçdaroğlu, dünkü mesajında “Ben bugün, benimle tüm enerjisini tüketmeye hazır olanlarımızı arıyorum” diyerek bütün partilileri, bugün 12.00’de Anıtkabir’e yapacakları ziyarete katılmaya çağırdı. Batum: İl başkanları görevden alınmayacak Batum, “tasfiye, dışlama ya da il başkanlarının görevden alınmasının sözkonusu olmadığını, örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yar KILIÇDAROĞLU’NA ZİYARET Dönüşüme eski vekillerden destek CHP ve DSP’de görev yapmış 78 eski milletvekili dün Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ederek kendisine ve yeni yönetime desteklerini açıkladı. Kılıçdaroğlu “Tek yürek, kararlı yola çıkan bir grup olacağız” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP ve DSP’de görev yapmış 78 eski milletvekili dün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ederek kendisine ve yeni yönetime desteklerini açıkladı. Grup adına konuşan 20. Dönem Adıyaman Milletvekili Celal Topkan, “değişimci ve dönüşümcü bir söylemle yola çıkan” Kılıçdaroğlu’nun yanında olduklarını söyledi. “Yola çıktık. Halka doğru gidiyoruz, halka doğru gideceğiz” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm Türkiye’ye ulaşmayı hedefliyoruz. Sayın Başbakan ‘Sivas’ın ötesine geçemiyorlar’ diyor. Herhalde bizim gittiğimiz yerleri görmüyor veya görmek istemiyor. Eğer Sivas’ın ötesinde bir sorun varsa dönüp Sayın Başbakan’ın kendisine bir bakması lazım. Kendisi yönetmiyor mu bu ülkeyi? Acaba bir sorun varsa o sorunu ortadan kaldırmak onun görevi değil mi? Ama o ne derse desin biz yolumuza devam edeceğiz. Kararlılıkla, istikrarlı, güven vererek kırıp dökmeden yolumuza devam edeceğiz. Kendi içimizde geçmişte yaşanan kırgınlıklar olabilir. Onları da bir tarafa bırakacağız. Tek yürek, kararlı yola çıkan bir grup olacağız. Eğer bunu yaparsak iktidar olmamamız için hiçbir neden yok.” Kılıçdaroğlu, CHP’nin her zaman haksızlıklara uğrayanların yanında olacağını vurgularken “Kimsesizlerin kimsesi olacağız. Eğer bunu yaparsak iktidar kapımızdadır” dedi. Durup dinlenmeden çalaşacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Size söz veriyorum çok çalışacağım, üreteceğim. Pazar günleri de çalışacağım. Ama isteğim sizler de çalışın, örgütlerimiz de çalışacak. Çalışan örgüt başımızın üstünde” dedi. Kılıçdaroğlu ayrıca Türkiye’nin karanlık bir sürecin içine girdiğini, medya üzerinde yoğun baskı olduğunu, iktidarı eleştirmenin neredeyse suç haline geldiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Eğer Sayın Başbakan’a karşı birileri kalkıp bir şey söylerse ağızları kapatılıp, dışarı çıkarılıp nezarete alınıyor” diye konuştu. Türkİş Genel Merkezi’ni ziyaret eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Türkİş Genel Başkanı Mustafa Kumlu kapıda karşıladı. İkili, görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. (Fotoğraf:AA) ‘Türbanlılar sigortasız ey hükümet neredesin!’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de sigortalı çalışanlardan çok daha fazla kayıt dışı, sigortasız çalışanın bulunduğuna dikkat çekti. Türkİş Genel Merkezi’ni ziyaret eden Kılıçdaroğlu’nu, Türkİş Genel Başkanı Mustafa Kumlu kapıda karşıladı. Kılıçdaroğlu ve Kumlu, yaptıkları görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. Kılıçdaroğlu, taşeronluğun günümüzde sosyal devlet için en ciddi tehlike olduğunu dile getirdi. “Eğer ülkede hak arama olgusu yıkılmak isteniyorsa işçiyi sendikasızlaştıracaksınız, taşeronlaştıracaksınız” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Türkiye’de sigortalı çalışanlardan çok daha fazla kayıt dışı, sigortasız çalışan var. Sık sık türbanı siyasal olarak kullanan iktidarın unutmaması gereken bir gerçek var. Mademki siz türbanlı genç kızlarımızı seviyorsunuz, onların haklarına sahip çıkıyorsunuz, İstanbul’un merdiven altı atölyelerinde on binlerce türbanlı genç kız sigortasız çalışırken ey hükümet sen neredesin? Onların sigortasız çalışmalarının dışında toplusözleşme hakları yok, kıdem tazminatı hakları yok, izin hakları yok. Köle düzeninde çalışan bunlara acaba AKP sahip çıkıyor mu?” Türkİş’in daha cesur, daha aktif olmasını beklediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, CHP’ye oy veren, vermeyen, emeği ile geçinen her işçiye sahip çıkacaklarını söyledi. Kumlu da teşekkür ettiği Kılıçdaroğlu’na şöyle seslendi: “Sayın Genel Başkan, CHP genel başkanlığına seçildiğiniz günden bu yana dile getirdiğiniz ve çalışanların, işsizlerin, emeklilerin, kayıt dışı çalışanların, taşeron işçilerin ve diğer kesimlerin sorunlarına işaret ettiğiniz söylemler, Türkİş topluluğunda heyecan yaratmıştır. Ortaya koyduğunuz ve koyacağınız projeleri dikkatle takip ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz” dedi. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 KÜTAHYALI, ARITMAN’A 14 BİN TL ÖDEYECEK ‘Faşist İzmir’ cezası EMRE DÖKER SENDİKALAR VE BAKAN DİNÇER’İN TOPLANTISI ÇIKARILAMAYAN CESETLER İSYAN ETTİRDİ Abant’ta üç maddede uzlaşma sağlanamadı MUSTAFA ÇAKIR AKP’li vekilden TTK’ye ‘yüreksiz’ eleştirisi ZONGULDAK (Cumhuriyet) Kömürün bulunuşunun 181’inci yıldönümünü kutlamak ve kömürü bulduğuna inanılan Uzun Mehmet’i anmak için Ereğli’nin Kestaneci Mahallesi’ndeki Uzun Mehmet Anıtı’nda tören düzenlendi. Törene Zonguldak Vali Yardımcısı Ekrem Aylanç, Kaymakam İbrahim Çay, Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Ali Sadi Ünsal, AKP Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan, Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, öğrenciler ve yurttaşlar katıldı. Anıt önündeki törende konuşan Posbıyık, üretim kapasitesi düşen TTK’nin, çeşitli özelleştirme girişimleriyle peşkeş çekilmek istendiğini vurgulayarak, “TTK’de yaşanan bütün olumsuzluklar karşısında kitlesel işçi eylemleri başlatılmalıdır” diye konuştu. AKP’li Erdoğan ise geçen 17 Mayıs’ta TTK Karadon Müessese Müdürlüğü’ne ait maden ocağında meydana gelen grizu patlamasının ardından iki işçinin cesetlerinin hâlâ çıkarılamamasını eleştirerek, şunları söyledi: “Hani siz başkalarının canını kurtarırdınız? Hani siz kendi kardeşlerinizin cesedini alırdınız? Hadi bakalım beraber inmeye hazırız. Kim gelmek istiyorsa oraya ben de gideceğim. Ama görüyoruz ki yok öyle bir ruh, yok öyle bir yürek. Biz başka cesetleri çıkarırız. Ne hikmetse kendi cesetlerimizi orada bekletiyoruz.” ANKARA İşçi ve işveren konfederasyonları başkanları ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in hafta sonu Abant’ta Sendikalar Yasası ile Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası’nda yapılacak değişiklikleri görüştükleri toplantıda, anlaşmazlık konusu 3 temel maddede görüş ayrılıkları aşılamadı. Toplantı öncesinde geçen hafta perşembe günü işçi konfederasyonlarının uzmanları Türkİş’te bir araya gelerek bakanlığın taslağını değerlendirdi. Uzmanlar, taslaktaki tartışma konusu olan yüzde 10 işkolu barajının kaldırılması, sendika üyeliğinde noter şartının aran maması ve işkollarının sayılarının azaltılması dışındaki diğer konular üzerinde çalıştı. Konfederasyonlar tartışmalı 3 konu dışında taslağa genelde olumlu bakıyor. Toplantılar iki gün boyunca geç saatlere kadar sürdü. Başkanlar toplantılarda kendi konfederasyonlarının görüşlerini dile getirdi. Türkİş, yüzde 10’luk işkolu barajının düşürülmesine sıcak bakıyor ancak tamamen kaldırılmasına karşı çıkıyor. Görüşmeler sonunda tartışmalı olan 3 konuda belli bir aşamaya gelindi. Ortak bir metin noktasında ise çekinceler dile getirildi. Uzlaşma sağlanamadı. Konfederasyonların görüşlerini alan bakanlığın yeni bir metin hazırlaması benimsendi. İZMİR CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, kendisini “faşist” olarak nitelendiren Taraf gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı aleyhine açtığı manevi tazminat davasını kazandı. Mahkeme Kütahyalı’nın Arıtman’a 14 bin lira tazminat ödemesine karar verdi. Kütahyalı, 25 Kasım 2009 tarihinde Taraf gazetesinde yayımlanan “Faşizmin başkenti İzmir” yazısında, “TBMM çatısı altındaki en ırkçı faşist milletvekilinin İzmir’den çıkması tesadüf değil” ifadesine de yer vermişti. Ayrıca aynı tarihlerde katıldığı televizyon programlarında da, benzer görüşü savunmuştu. Bunun üzerine Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nde maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açan Arıtman, toplam 14 bin lira tazminat almaya hak kazandı. Mahkeme, Kütahyalı’nın milletvekiline hakaret ettiği kararını verdi. Kütahyalı’nın “Faşist İzmir” başlıklı yazıları nedeniyle, İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci ve 48 CHP’li meclis üyesinin açtığı 1’er liralık manevi tazminat davası da İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde sürüyor. MHP’Lİ MEHMET ŞANDIR’DAN ERDOĞAN’A: O dilini koparacağız MERSİN (Cumhuriyet) MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yüklenerek “O dilini koparacağız” dedi. Mersin’in Tarsus ilçesinde partisinin düzenlediği istişare toplantısında konuşan Mehmet Şandır, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin, Taksim’de yaşanan canlı bomba olayı ardından yaptığı açıklamalarda, yaşananların açılımın bir parçası olup olmadığını hükümete sorduğunu anımsattı. Başbakan Erdoğan’ın da il başkanları ile yaptığı toplantıda Bahçeli’nin konuşmasını “hezeyan” olarak nitelendirdiğini ifade eden Şandır, Erdoğan’ı şu sözlerle eleştirdi: “Sayın Başbakan suçüstü yakalanmış olmanın telaşı ile MHP’nin Sayın Genel Başkanı’na dil uzatma cüretini göstermiştir. Milliyetçi Hareket Partililer olarak o dili koparacağız. Bunu herkes görecek. Onu bu memlekette konuşamayacak hale getireceğiz.” Bakan Dinçer ile konfederasyon başkanları Abant’ta yasalardaki değişiklikleri görüştü. C MY B C MY B