23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 KASIM 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr DIŞ HABERLER 11 İran, Ankara’nın nükleer müzakerelere ev sahipliği yapmasını kabul etti BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI AP ‘Türkiye’de görüşelim’ Dış Haberler Servisi İran, 5 artı 1 ülkeleriyle nükleer müzakerelerin Türkiye’de yapılmasını kabul ettiğini bildirdi. Dışişleri Bakanı Manuçehr Muttaki, ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin ile Almanya’nın oluşturduğu 5 artı 1 ülkeleriyle müzakerelerin Türkiye’de yapılmasına hazır olduklarını Ankara’ya bildirdiklerini de söyledi. Mutteki, dün Singapur Dışişleri Bakanı ile düzenlediği ortak basın toplantısında bir gazetecinin konuya ilişkin sorusuna, “İki üç gün önce Türkiye’deki dostlara müzakerelerin orada yapılabileceğini ilettik” diye cevap verdi. Müzakerelerin zamanı ve içeriğine ilişkin görüşmelerin sürdüğünü kaydeden Muttaki, bu konuda da uzlaşmaya varılmasını umduğunu belirtti. Avrupa Birliği Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, İran’ın 10 Kasım’dan itibaren müzakerelere hazır olduğunu açıklamıştı. Dışişleri doğruladı Dışişleri Bakanlığı kaynakları da müzakerelerin Türkiye’de yapılması konusunda ilkesel olarak uzlaşmaya varıldığını doğruladılar. Kaynaklar, yer ve zaman konusunda henüz bir çalışma olmadığını da söylediler. İran’ın nükleer programıyla ilgili olarak geçen mayıs ayında Türkiye ve Brezilya’nın girişimleriyle İran’la varılan Tahran anlaşması, ABD ve Batılı ülkeler tarafından yeterli güvence içermediği gerekçesiyle kabul edilmemişti. İran yönetimi, ABD, Rusya, Fransa ve Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’ndan oluşan Viyana Grubu, Tahran anlaşmasına onay verirse, düşük düzeyde zenginleştirilmiş 1200 kilogram uranyumun, araştırma reaktörlerinde kullanılabilecek nükleer yakıt karşılığında, Türkiye’ye gönderileceğini açıklamıştı. Batılı diplomatik çevreler, İran’ın elindeki zenginleştirilmiş uranyum miktarının 2 bin kilogramı bulduğuna inanıldığını dolayısıyla 1200 kilogram Türkiye’ye aktarılsa bile Tahran’ın elinde yüklü miktarda malzeme kalacağını savunarak, İran’ın nükleer silah yapma kapasitesi konusunda şüphelerinin devam ettiğini belirtmişlerdi. Kılıçdaroğlu ve Halkçı CHP Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçildiği kurultaydan iki gün önce yayımlanan 20 Mayıs 2010’daki makalem şöyle bitiyor: “Gandi Kemal, halk tarafından seçildiğini sakın unutma. Seni ne köşe yazarları ne de kurultay seçti. Seni işçi, köylü, memur, esnaf, yerli sanayici çekip getirdi, sakın unutma. Aksi halde yandın gitti”. Ve bugün CHP’deki kavga, gerçekten halkçı olup olamama kavgasıdır. Diğer bir ifade ile parti, halkçılık kavgasının çatırtılarını yaşamaktadır. Halkçılık bir söylev meselesi değildir. Partinin üst kurumlarında planların yapılması, fikirlerin oluşturulması olayın çok küçük bir parçasıdır. Partinin zeminini oluşturacak sosyal temellerin atılması; demokratik örgütlenmelerin Batı Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’nin özel koşulları doğrultusunda oluşturulması gerekir. Halkçı olduğunu söyleyen bir partinin zemininde halkçı örgütlenmeler bulunmuyorsa ve partinin işlerliliği bu örgütlerin talepleri doğrultusunda yürümüyorsa halkçılık sözde kalır. Bütün mesele, katılımcı demokrasinin işlediği ülkelerde olduğu gibi, “tabana örgütlü bir güçlenme kazandırabilmektedir.” Partinin halkçılığı, tabandaki bu örgütlerle bütünleşebildiği oranda gerçekleşebilecektir.” Ne yazık ki toplumumuz, sansasyonel ve medyatik öğelerin yapay bir biçimde öne çıkarıldığı bir ortama sürüklenmiştir. Ancak bu ortamda bile, halkın çıkarlarına ve pastadan aldığı paya yanıt veren çalışma ve örgütlenmeler yapılırsa işin rengi değişir. Ekim Devrimi’nin yıldönümünde çatışmalar Dış Haberler Servisi Ukrayna’da dün karşıt gösteri düzenleyen komünistler ve milliyetçiler çatıştı. Yaklaşık 2 bin komünist dün 1917 Ekim Devrimi’nin yıldönümü nedeniyle gösteri yasağına rağmen başkent Kiev’de yürüyüş düzenledi. 2004 yılındaki Batı destekli “turuncu devrim” yanlısı milliyetçiler de ayrı bir gösteri düzenledi. Milliyetçiler, Ekim Devrimi’nin lideri Lenin’in heykeline çelenek koymak isteyen komünistleri engellemeye çalıştılar. İki grup arasında çatışma çıkınca polis olaylara müdahale etti. Irak’ta hükümet için ön anlaşma Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Irak’ta temaslarını sürdürdüğü sırada, Irak’ta yeni hükümet kurulması konusunda Şii partiler ile Kürtler arasında anlaşmaya varıldı. Seçimlerin galibi El Irakiye blokunun ise bazı çekinceleri olduğu bildirildi. Dış Haberler Servisi Irak’ta 7 Mart’ta yapılan seçimlerden beri yaşanan hükümet krizinin çözümüne ilişkin ön anlaşma sağlandı. Irak Hükümet Sözcüsü Ali Debbağ, Şii partileri bir araya getiren Ulusal İttifak ile Kürt koalisyonunun iktidarın paylaşımı konusunda önceki gün anlaşma sağladıklarını, Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve Başbakan Nuri el Maliki’nin görevlerini sürdüreceğini bildirdi. Debbağ, 7 Mart’ta yapılan seçimlerin galibi olan İyad Allavi liderliğindeki El Irakiye blokunun ise cumhurbaşkanlığı ve meclis başkanlığı konusunda çekinceleri olduğunu, liderlerin bugün Erbil’de bir araya geleceklerini duyurdu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Erbil’de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile görüştü ve ardından başkent Bağdat’a geçti. Davutoğlu, Irak’ta hükümet konusunda uzlaşma sağlandığının açıklanmasından önce yaptığı konuşmada, Irak’a hükümet kurma çalışmalarıyla ilgili temaslarda bulunmak üzere geldiğini söylemişti. Dışişleri Bakanı, Erbil ziyaretinin hemen öncesinde de Türkiye’nin Irak’ta hükümet krizinin aşılması için çalışmalarını arttırdığını ve gerek telefon trafiğiyle gerekse yüz yüze görüşmelerle katkılarını hızlandırdığını, görüşmelerde belli bir aşamaya gelindiğini belirtmişti. Davutoğlu, ABD, Suudi Arabistan, İran, Suriye, Katar dışişleri bakanları ve Iraklı liderlerle telefon görüşmesi yaptığını duyurmuştu. Fotoğraflar: AP Asya turuna başlayan ABD Başkanı Barack Obama, ziyaretinin ilk durağı Hindistan’da protestolarla karşılandı. Obama eşi Michelle Obama ile birlikte 2008’deki Mumbai saldırılarının hedeflerinden biri olan Tac Mahal Oteli’nde konaklarken, Hindistan Komünist Partisi ve diğer çeşitli organizasyonlar önceki gün Mumbai’de protesto gösterileri düzenlediler. Obama çifti, iyinin kötüyü yenmesini temsil eden Divali Festivali’ni de Mumbai’de bir ortaokulda öğrencilerle dans ederek kutladı (Yanda). DAVUTOĞLU’NUN ZİYARETİ SIRASINDA Halkçı olmak için gerekenler… Sağlam işçi sendikaları ile bütünleşmek gerekir. Partinin faaliyetlerine, kurumsal olarak katılımları sağlanmalıdır. İşçi sendikalarının güçlendirilmesi ve sendikalı işçi sayısının arttırılması için işbirliği yapılmalıdır. Memurların gerçek anlamda, Avrupa’daki gibi sendikalaşmaları için ortak çalışmalar yapılmalıdır. Çiftçinin örgütlenerek katılımcı demokrasi içinde yerini alabilmesi için, yerel parti yönetimleri olarak çiftçilerle ortak çalışmalar yürütülmelidir. Esnaf örgütleri ile benzer çalışmalar yapılmalıdır. Zaten örgütlü olan iş çevreleri ile aynen Batı’da gelişmiş ülkelerin yaptığı gibi sanayi, enerji, inşaat, ticaret ve hizmet sektörlerini koruyucu politikalar konusunda anlaşılmalıdır. Korumadan açılmak yerine “koruyarak açılma anlayışı ve uygulaması” öne çıkarılmalıdır. İşsizliğin azaltılması zaten buna bağlıdır. Bütün bunlar milli iktisat, siyaset, kültür ve güvenlik politikalarının, yani makro maksimizasyona götürecek politikaların şemsiyesi altında sağlanabilir. Batı’da uygar ve demokratik ülkeler katılımcı demokrasiyi, karşılıklı çıkarların korunması için kullanırlar. Batı’nın koşullarından farklı sosyoekonomik yapı içindeki Türkiye’nin ise bu politikayı, halkın çıkarı için kullanması gerekir. Bir anlamda halkçılık budur; halkının refahını yükseltmek için onu tarımda, ticarette, hizmette, sanayide başkalarına ezdirmemektir. Karşılıklı çıkarları, dış dünya ile koruyabilmektir. Demokrasilerde sistem aşağıdan yukarıya doğru çalışır. “Aşağıda” ise ayrışmış bir karınca sürüsü gibi bireylerin tek tek bulunmaması gerekir. İşçiler, memurlar, çiftçiler, sanayiciler örgütlü olarak, demokratik sistemdeki yerlerini almak zorundadırlar. Ancak bu yolla güçlü olurlar ve paylarını alırlar. Taban örgütlü olmaz ise, işler tepede üç beş kişinin iki dudağı arasına sıkışır kalır. Bunun adı ise, kimi zaman açık, kimi zaman da örtülü dikta rejimidir. İşte bu nedenlerle yeni CHP’nin halkçı olabilmesi için sloganlara değil, tabandaki sağlam toplumsal örgütlere dayanması kaçınılmazdır. Halkçılık, katılımcı demokrasiden geçer. Berlusconi hükümeti çatırdıyor MİLANO (Cumhuriyet) İtalya’da meclise başkanlık eden, Gelecek ve Özgürlük grubunun lideri ve Silvio Berlusconi hükümetinin ortağı Gianfranco Fini, Berlusconi’nin istifa etmesi gerektiğini, aksi takdirde hükümetten çekileceklerini söyledi. Önceki gün konuşan Fini, “Berlusconi istifa et, yeni bir hükümete gerek var. Berlusconi çağı sona erdi, artık yeni bir dönemin kapısı açılıyor” diye konuştu. Fini, mevcut merkez sağ hükümetin siyasi gündeme oturan sorunlarla başa çıkamadığını, bu nedenle ömrünü tamamladığını belirtti. Obama protestoyla karşılandı ERMENİSTAN’DA KAMUOYU ARAŞTIRMASI Sınırın açılmasına destek yüzde 46 ERİVAN (ANKA) Ermenistan’da yapılan bir araştırma, halkın yüzde 46’sının TürkiyeErmenistan sınırının açılmasını istediğini ortaya koydu. İnternet sitesi News.am, Ermenistan’daki Sociometr Merkezi’nce gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarını yansıttı. Sociometr Merkezi Başkanı Aharon Adibekyan, araştırmanın sonuçlarına dayanarak, “ErmenistanTürkiye sınırının açılması ve iki devlet arasında ilişkilerin normalleştirilmesi girişimleri kilit bir gelişmedir. Katılımcıların yüzde 46’sı bu girişime destek verdi” dedi. Toplam 650 kişi arasında gerçekleştirilen araştırmaya göre katılımcıların çoğu, Rusya ve bunun ardından ABD ve AB’nin, ülkenin dış politikasında “etkin bir faktör” olmasını desteklerken, Türkiye için bunu isteyenlerin oranı yüzde 3’te kaldı. Davutoğlu’nun temasları Önceki gün başladığı Irak ziyaretini sürdüren Askeri darbeler engelledi… 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbeleri, Türkiye’de filizlenmeye başlayan katılımcı (örgütlü) demokrasiyi engellemek için gerçekleştirilen demokrasi karşıtı girişimlerdir. Avrupa’daki gelişmeden farklı olarak “çıkarlara, özgürlüklere, vatandaşlık haklarına sosyal devlete dayalı olmayan” bir gelişme içine sürüklendik. Askeri darbeleri yapanlar ve yaptıranlar Türkiye’deki örgütlenmelerin, dine ve inanca dayalı örgütlenmeler şeklinde olmasını tercih ettiler. O zaman ülkedeki sistem, Avrupa’dan çok farklı hale gelecek ve giderek de ondan uzaklaşacaktı. Kemal Kılıçdaroğlu ve yanındakilerin öne sürdüğü halkçı CHP’nin oluşabilmesi için, partinin zemininde toplumsal demokratik örgütlerin bulunması gerekir. Aynen Fransa’da, Almanya’da, İngiltere’de, Belçika’da, Hollanda’da ve İskandinav ülkelerinde olduğu gibi. İşin içine Türkiye’nin özel koşullarını da kattığımız zaman, “halkçılığın” işi daha da zorlaşır. Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi, devrimler, bağımsızlık, Lozan, laiklik ve sosyal devlet olma zorunluluğu da beraberinde gelir. Ve bu konuda, “dış konjonktürün” bölge ve Türkiye üzerindeki yeni talepleri boy gösterir. Bu öğeler halkçılık için gerekli olan politikaların uygulanmasını da zorlaştırır. Yeni CHP’nin niteliklerini ortaya koyarken, bütün bu faktörlerin birlikte ele alınması gerekir. Fazıl Say’ın müziği eşliğinde Dilek Türker’in ortaya koyduğu oyunu izlemeyenler çok şey kaybedecekler. Türkan Saylan’ın tiyatromuza maledilmesi, sanatın dışına da taşan çok yönlü bir hadisedir. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali GEBZE 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINIRIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2010/2288 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup; Birinci artırmanın 09.12.2010 günü Saat 11.5012.00 Gücüyeter Otoparkı K.Sanayi Sit. Parçacılar Kısmı 1182 sk. 1 GEBZE adresinde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 14.12.2010 günü aynı yer ve saatte 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; mahcuzun satış bedeli üzerinden K.D.V.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla Dairemize başvurmaları ilan olunur. 04.11.2010 S. No: 1Bedeli (YTL): 14.000,00 YTL Adedi: 1 Adet Cinsi: 34 EV 2475 PLAKALI 2007 MODEL PEUGE0T PARTNER , SAG ON VE SAĞ ARKA TEKERLEĞİ PATLAK MUH. YERLERİ ÇİZİK 10DY666004333 MOTOR VE VF36CWYJB99022294 ŞASE NOLU KAMYONET Toplam: 14.000,00 YTL (Basın: 75633) BİR UMUDA YOLCULUKTU BİZİMKİ, KOL KOLA, OMUZ OMUZA YÜRÜYÜŞTÜ, DOSTLUKLA, SAMİMİYETLE, DAYANIŞMA İLE BİR ARADA OLMAKTI… HIRSLARDAN SIYRILMAKTI, MASUMİYETTİ.. ÜLKEMİZDİ, HALKIMIZDI, YEŞİLLENEN HER ŞEYDİ DERDİMİZ.. BİZİ BU UZUN YÜRÜYÜŞTE SENSİZ BIRAKTIN… TAHSİN VERGİN’İ KAYBETTİK… ALİ–MELTEM AĞZITEMİZ, İRFANPERİHAN ASİL, ERDALHURİ ATABEK, METİNMÜZEYYEN AYDOĞAN, YILMAZ BAY, KERİM CANGIR, FAHRİYEERAY ÇALIŞKAN, NURETTİNESEN DEMİR, MALİK DÜLGEROĞLU, ERGUNERSİN ELGİN, YAVUZ GÜNDÜZALP, ŞÜKRÜMÜNEVVER GÜNER, ADİL GÜNGEN, OSMAN GÜRÜN, SAVAŞ KANSOY, GÖNÜL KARAMAN, İBRAHİMTÜLAY KOCABIYIK, ÜNAL KÖPRÜBAŞI, BEKİR KUMBUL, İBRAHİM KURT, EROLARMAN MAVİ, HÜSEYİN MUMCUOĞLU, GÖKALPMİNE MÜSTECAPLIOĞLU, ARİF ORTAKÇI, LEVENTBİNNUR ÖZSES, ORHANTÜRKAN SÜREN, MEHMET TUNCA, ALİ TÜRKÖZ, CANAN VERGİN, İDRİS YAVUZYILMAZ, CENGİZ YILDIZ, SİNAN YILDIZ CENAZESİ, 08.11.2010 PAZARTESİ GÜNÜ ÖĞLE NAMAZINI TAKİBEN BEŞİKÇİOĞLU CAMİİ BOSTANLIKARŞIYAKA, İZMİR’DEN KALDIRILACAKTIR... TÜM DOSTLARINA DUYURULUR… C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear