25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 KASIM 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Dışişleri Bakanı Clinton, gizli belgelerdeki ifadeleri ‘diplomatların yorumu’ diye niteledi HAYAL ve GERÇEK KÜRŞAT BAŞAR ABD yalanlayamadı ELÇİN POYRAZLAR Fazıl, Fikret ve Ferhat Hafta sonu 11. Antalya Piyano Festivali’ndeydim. Güvenç Dağüstün orkestrası ve Çiğdem Erken’le birlikte açılışta çalmak için gittim ama aslında heyecanla Fazıl Say’ın yeni eserini, dünya prömiyeri geçen temmuzda Salzburg’da yapılan “Nirvana Burning”i dinlemek istiyordum. Howard Griffiths’in yönettiği Antalya Devlet Senfoni Orkestrası’nın seslendirdiği eserde piyanoyu Say, kemanı Patricia Kopatchinskaja ve vurmalı çalgıları Aykut Köserlerli çaldı. Çok yakında farklı yerlerde de dinleyeceğimiz “Nirvana Burning” gerçekten de çok özel, yeni ve farklı bir çalışma olmuş. On yılı geride bırakan festival, bir yandan dünyanın en önemli isimlerini Antalya’ya getirirken bir yandan da halk konserleriyle, üniversite konserleriyle, klasik müziğin yanı sıra caz, flamenko, etnik konserlerle dinleyici kitlesini genişletiyor. Hem Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin hem de festivalin sanat yönetmeni Say’ın klasik müziği fildişi kuleden çıkarıp dinleyicinin ayağına götürme isteği bu yıl da artarak devam ediyor. Kepez’deki konserlerin yanı sıra, Akdeniz Üniversitesi’ndeki Fazıl Say konserinin gördüğü inanılmaz ilgi gerçekten de duygulandırıcı boyutlardaydı. Festival, katılan çok önemli isimlerin ve gerçekten kaçırılmayacak konserlerin yanı sıra Antalya’da dinlediğim bir hikâyeyle daha da renklendi. Yıllardır Antalya’da yaşayan ünlü ressam Fikret Otyam, Fazıl Say’ın bir halk konserini resmetmiş. Fazıl bu resmi açık arttırmayla satıp öğrencilere piyano veya burs için kullanmayı düşünmüş. Ama buna gerek kalmadan resmi Yamaha firması on piyano karşılığında satın almış. Bu piyanolar Türkiye’nin farklı yerlerindeki güzel sanatlar okullarına armağan edilecek. Fikret Otyam’ın bu büyük katkısıyla piyano bulamayan pek çok öğrenciye önemli bir fırsat doğuyor. İlk piyanonun kime gideceği de belli oldu. Bu yıl “genç yetenekler” konseriyle halkın karşısına çıkan Diyarbakırlı piyanist Ferhat Altıntaş’a... Konserden hemen önce konuştuğum Ferhat, bir yandan konserin, bir yandan Fazıl’la tanışmanın heyecanını yaşarken, “Nihayet 26 yıl sonra bir piyanom olacak” diyordu. Fazıl Say için her zaman söylediğim şeyin bir kez daha kanıtladığını görmekten mutlu oldum. O yalnızca Türkiye’nin dünya çapında gururu ve müthiş bir piyanist değil, aynı zamanda bizim seslerimizi hisseden, o sesleri dünyaya taşıyan ve müziğin ötesinde bu ülkenin insanları için duyarlılığını kaybetmeyen biri... kursatbasar63@gmail.com WASHINGTON ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, WikiLeaks belgeleri konusunda “Diplomatların kişisel gözlemlerini ortaya koyan belgelerdir ve ABD dış politikası bu mesajlarla belirlenmemektedir. ABD’nin dış politikası Washington’da belirlenir” dedi. WikiLeaks tarafından açıklanan gizli belgeler sonrası ilk olarak Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile bir araya gelen Clinton, toplantı sonrası basının karşısına çıktı. Davutoğlu ile, açıklanan gizli belgeler üzerine üretken bir toplantı yaptıklarını belirten Clinton, belgelerdeki iddiaların içeriğine dair bir şey söylemedi. Clinton gizli belgelerin yayımlanmasını Frattini: Diplomasinin 11 Eylül’ü olacak Dış Haberler Servisi WikiLeaks’in yayımladığı gizli belgeler dünya siyaset sahnesinde bomba etkisi yaparken sızdırılan metinlere göre Türkiye’ye yönelik eleştirel ifadeler kullandığı da öne sürülen İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini’nin yorumu “Bu diplomasinin 11 Eylül’ü olacaktır” oldu. Frattini, “Belgelerin yayımlanması sonrasında kimse kim seye güvenmez hale gelecektir” dedi. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ise “Bundan sonra ABD ile yürütülecek diplomatik görüşmelerde gösterilecek cesarette de azalma yaşanabilir” ifadesini kullandı. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ise “ABD bu belgeri sızdırdı. Belgelerin yasal değeri ve arayışta oldukları gibi bir politik etkisi yok” dedi. “Belgeler, bugün karşı karşıya olduğumuz büyük sorunlara yönelik çözüm adımlarını küçümsüyor” diyen Clinton, “Obama yönetiminin çok çalışarak ortaya koyduğu ortaklıklar, bu sorunun da üstesinden gelecektir” diye konuştu. ‘Utanmayacak mısınız?’ Clinton, bir gazetecinin “Bu ifşaatlardan sonra mevkidaşlarınızla görüşürken utanmayacak mısınız?” sorusu üzerine, “Tabii ki bu bir kaygı yaratan bir mesele. Biz kimsenin bu sızan belgelerden etkilenmesini, niyetlerimizden şüphe edilmesini istemeyiz. Bizler her fırsatı değerlendirmeye, dostlarımızla birlikte hareket etmeye devam edeceğiz” dedi. güçlü bir biçimde kınadığını ve belgelerdeki yazışmaların ABD’nin dış politikasını temsil etmediğini söyledi. “Bunlar diplomatların kişisel gözlemlerini ortaya koyan belgelerdir ve ABD dış politikası bu mesajlarla belirlenmemektedir. Diplomatlarımızın çalışmalarıyla gurur duyuyoruz” diyen Clinton ABD dış politikalarının Washington’da belirlendiği mesajını verdi. Davutoğlu ile bu konuda yapıcı bir görüşme yaptıklarını ifade eden Clinton, belgelerin insanların yaşamlarını tehlikeye attığını, ulusal güvenliği tehdit ettiğini ve sorunları çözmek için diğer ülkelerle ortak çalışmalara zarar verdiğini söyledi. Clinton “Bu belgelerin açıklanması, yalnızca Amerikan dış politika çıkarlarına değil aynı zamanda uluslararası topluluk, ittifaklar ve ortaklıklara yönelik de bir saldırı” dedi. Belgelerin açıklanmasından derin bir üzüntü duyduklarını da ifade eden Clinton, belgeleri çalanlarla ilgili harekete geçecekleri mesajını da verdi. ‘Clinton benden özür diledi’ WASHINGTON (Cumhuriyet) Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Wikileaks belgelerinin TürkABD ilişkilerini etkileyemeceğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile görüşmesinde bu konuyu da ele aldıklarını söyleyen Davutoğlu, Clinton’ın kendisine özürlerini sunduğunu belirtti. WikiLeaks belgelerinin açıklanmasına yönelik “diplomasinin 11 Eylül’ü” tanımlamalarına da değinen Davutoğlu bu olayı “diplomasi tarihi açısından bir şanssızlık” olarak niteledi. Clinton’ın kendisine diplomatların anaalizlerinin yönetimin siyasi iradesini yansıtmayacağını söylediğini de belirten Davutoğlu bunun “TürkABD ilişkileri açısından bir değişikliğe neden olmaz” dedi. Davutoğlu belgelerde yer alan bilgilerin Türkiye açısından “bir kaygı ya da panik” yaratmayacağını da dile getirdi. Davutoğlu pek çok belgenin Türkiye ile ilgili olmasının sorun ülke sınıfına girdiği anlamına gelip gelmediği yönündeki bir soruyu “Aksine bu Türkiye’nin ulluslararası gündemin merkezinde olduğunu gösterir” dedi. Davutoğlu, görüşme öncesi düzenlenen basın toplantısında ise Clinton’a WikiLeaks belgeleriyle ilgili kendilerine önceden verilen bilgilendirme için teşekkürlerini dile getirdi. ABD’li casuslar BM’de cirit atıyor İran’ın nükleer faaliyetleri: Belgelerde, pek çok Arap liderin ABD’den Tahran’ın nükleer faaliyetlerine son vermesini sağlamak amacıyla İran’a saldırmasını talep etmesi yer alıyor. 2008 tarihli bir belgeye göre, Suudi Arabistanı Kralı Abdullah ABD’ye Washington Büyükelçisi Adel el Cubeyr vasıtasıyla bu isteğini iletirken “yılanın başını kesin” ifadesini kullanıyor. Bahreyn Kralı Hamad bin İsa ElHalife, ABD’li General David Petraeus ile görüşmesinde Washington’dan “her ne yolla olursa olsun” Tahran’ın nükleer faaliyetlerini durdurmasını talep ediyor. İngiltere’nin Tahran büyükelçisi, ABD’ye İran’la nasıl müzakere edileceğine dair özel bir ders verdiği de belgelerde yer alıyor. BM’de casusluk: Belgeler, ABD’nin Birleşmiş Milletler’de (BM) çalışan diplomatlarına daha fazla istihbarat toplama görevi verdiğini ortaya çıkarıyor. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton imzası altında diplomatlara gönderilen belgede, BM’deki üst düzey yetkililer hakkında, iris tabakalarının görüntüsü, DNA örnekleri ve parmak izlerini de içeren “biyografik ve biyometrik” bilgi toplanması isteniyor. Diplomatlara ayrıca kredi kartı detayları, eposta adresleri ve şifreleri, bilgisayar ağ şifreleme anahtarlarını ele geçirmeleri de söyleniyor. WikiLeaks’in bir sözcüsü de CNN’e yaptığı açıklamada, belgelerde bu kadar çok casusluk faaliyetinin bulunmasını kendilerinin bile beklemediğini ifade etti. Terör: Belgelerde, Amerika’nın Ortadoğu’daki en önemli müttefiki Suudi Arabistan, Amerika’nın küresel en büyük düşmanı Sünni terör örgütü El Kaide’nin en büyük finansörü olarak geçiyor. Belgelerde Amerikalı diplomatların “(El Kaide lideri Usama) Bin Ladin’in halkla ilişkiler ve tanıtım stratejisi bizden iyi” sözleri de yer alıyor. Körfez ülkesi Katar’ın terorizmle mücadelede bölgesindeki “en kötü ülke” olduğu kaydediliyor. Afganistan’da yolsuzluk: Belgeler, Afganistan hükümetindeki yolsuzluğu da ortaya koyuyor. Belgelerden biri, Afganistan Devlet Başkan Yardımcısı Ahmed Ziya Massoud’un geçtiğimiz yıl Birleşik Arap Emirlikleri’ne yaptığı bir ziyarette, yanında 52 milyon dolar nakit bulundurduğunu iddia ediyor. Guantanamo: Belgelerde Guantanamo esir kamplarındaki tutukluları almaları için ülkelerle yapılan pazarlıklar da yer alıyor. Örneğin Güney Pasifik’teki Kiribati ada ülkesine tutukluları almaları karşılığında milyonlarca dolar para öneriliyor. Brüksel’e ise tutukluları almasının, Avrupa’da önem kazanmasının az masraflı yolu olduğu söyleniyor. Slovenya’ya da, ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmek istiyorsa, öncelikle Guantanamo’daki bir tutukluyu ülkesine kabul etmesi gerektiği bildiriliyor. Pakistan: ABD, Pakistan’da gizli bir nükleer araştırma reaktöründe bulunan zenginleştirilmiş uranyumun terör saldırılarında kullanılmasından endişe ediyor. Beyaz Saray’ın 2007 yılından beri nükleer araştırma reaktöründeki bu uranyumun kaldırılması için çaba gösterdiği, ancak bu konuda başarıya ulaşamadığı belirtiliyor. CUMHURBAŞKANI GÜL: TAHMİN ETTİĞİMİZ ŞEYLER ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, WikiLeaks belgeleriyle ilgili olarak Euronews’a konuştu. Euronews Türkçe Servisi Şefi Ali İhsan Aydın’ın sorularını yanıtlayan Gül, belgelerde yer alan ifadelerin kendilerini şaşırtmadığı yorumunu yaptı. Gül, “Tahmin ettiğimiz şeyler bunlar. Ama arkasında ne var, ne çıkacak bunları görmemiz gerekir. Tahmin ettiğim şeylerdi” dedi. ABD’liler Hague’yi dillerine dolamış MUSTAFA K. ERDEMOL Ruslar mafyayı kullanıyor Çin: Belgelere göre, ABD 2007’de Çin’i Kuzey Kore’den İran’a balistik füze parçalarının gemiyle yollanmasında rol oynamaması için uyarıyor. Başka bir belgeye göre, Çin 2002 yılından beri “hacker”lar vasıtasıyla ABD hükümet ve iş bilgisayarlarına, Washington’ın Batılı müttefiklerine ve Dalay Lama’ya siber ataklar düzenliyor. Çinli bir kaynak Pekin’deki Amerikalı yetkililere, ocak ayında ülkedeki Google bilgisayar sisteminin çökmesinin Pekin’in işi olduğunu söylüyor. Almanya: 2004 yılında Makedonya’da bir Alman vatandaşı El Kaide militanı olduğu şüphesiyle ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) ajanları tarafından gizli bir hapishaneye konuluyor. 2007 yılına ait bir belge, Berlin’deki ABD Büyükelçiliği’nin olayda yer alan CIA ajanları için ulsulararası tutuklama emri çıkartmamaları için Almanya’yı ikna çabalarını ortaya koyuyor. Kuzey Kore: Amerikalı ve Güney Koreli yetkililer, Kuzey Kore’nin sorunları nedeniyle çökmesi durumunda Kuzey ve Güney’in birleşmesi ihtimali üzerinde duruyorlar. Çin’in birleşik bir Kore’den tedirgin olmaması için Pekin’e ticari teşvikler verilmesi de gündeme geliyor. İngiltere: İngiliz ordusunun Afganistan’da yürüttüğü operasyonlar da belgelere göre ABD komutanları tarafından eleştiriliyor. Afganistan Devlet Başkanı ve Helmand’daki yerel yetkililer de eleştirilerden nasibini alıyor. Belgeler, ABD’li komutanlar, özellikle İngiliz askerlerinin daha önce görev yaptığı Sangin bölgesinde güvenliğin sağlanamadığından dem vuruyor. Suriye: Washington’ın Suriye’nin, Lübnan’daki Hizbullah’a silah yardımı yapmasını engellemeye çalıştığı da belgelerde belirtiliyor. Suriye Devlet Başkanı Beşar el Esad’ın ABD Dışişleri Bakanlığı’na Hizbullah’a artık silah göndermeyecekleri sözü vermesinden bir hafta sonra, ABD’nin Şam’ın Hizbullah’a yeni silahlar sağlamasından şikâyet ettiği kaydediliyor. Rusya: Rusya hükümeti ve ülkenin istihbarat örgütünün, suç işlemek için ülkedeki mafyayı kullandığına yönelik iddialar da belgelerde yer alıyor. Belgelerden birinde, hükümet ile mafya arasındaki sıcak ilişkiden dolayı Rusya’nın “sanal bir mafya devletine” dönüştüğü belirtiliyor. MANNING GÖZALTINDA Dış Haberler Servisi New York Times gazetesi, WikiLeaks’in elindeki belgeleri ABD ordusunda düş kırıklığına uğrayan bir istihbarat görevlisinden aldığını söylediğini yazdı. Gazete, söz konusu kişinin sistem güvenliğindeki bir açığı bularak bu belgelere ulaştığının belirtildiğini de aktardı. Belgelerde adı en çok geçen ülke Irak. Ancak Ankara’daki ABD Büyükelçiliği’nden Washington’a gönderilen mesajlar en büyük grubu oluşturuyor. 15 bin gizli belge, 101 bin çok gizli belge ve 133 bin bu iki sınıfa da girmeyen açık mesaj bulunuyor. Geçen baharda ABD ordusundan isManning tihbarat uzmanı Bradley Manning, basına belge sızdırdığı gerekçesiyle gözaltına alınmıştı. Manning, bu çerçevede WikiLeaks’te de yayımalanan Irak’ta 2007 yılında ABD güçlerinin helikopterden açtıkları ateş sonucu 2 Reuters muhabirinin yaşamını yitirdiği olayı da dünyaya duyuran isimdi. İngiliz Guardian gazetesinin haberine göre, Manning’i yetkililere ispiyonlayan eski hacker Adrian Lemo, 22 yaşındaki askerin kendisine bir yazışmada “bu belgelerin birinci dünyanın üçüncü dünyayı nasıl sömürdüğünü ayrıntılı şekilde gösterdiğini” belirttiğini söylemişti. Küskün asker sızdırdı WikiLeaks’in merkezi, dünyanın en çok merak edilen binalarının başında geliyor. LONDRA Açıkladığı gizli belgelerle ABD’nin birçok müttefiki arasında diplomatik krize yol açan internet sitesi WikiLeaks’te, İngiltere hükümetini de sarsacak bilgiler ortaya çıktı. Belgelere göre, Amerikalılar, iktidardaki Muhafazakâr Parti’nin ağır toplarından Dışişleri Bakanı William Hague ile eşcinsel kimliği ile tanınan eski petrol tüccarı şimdinin Uluslararası Kalkınma Bakanı Alan Duncan arasındaki ilişkinin de ayrıntılarını öğrenmek istemiş. Guardian gazetesinin “bir Kraliyet üyesi ile David Cameron’un da eleştirildiği yakışıksız notlar” olarak adlandırdığı binlerce belge arasında en çok dikkat çekenin, geçen aylarda, Duncan ile aynı otel odasını paylaştığı ortaya çıkan, Muhafazakâr Parti’nin eski lideri, Dışişleri Bakanı William Hague’ye ilişkin ayrıntılar dikkat çekiyor. Gazetenin daha sonra yayımlayacağı belirtilen belgelerde, İngiltere Başbakanı David Cameron’a, İngiliz ordusunun Afganistan’daki operasyonlarıyla ilgili olarak yöneltilen eleştiriler de yer alıyor. Şu ana kadar açıklanan belgelerde asıl hedefin Alan Duncan olduğunu belirten gazete, Duncan’ın Ortadoğu konusundaki deneyiminin sorgulandığını ve Muhafazakâr Parti’nin önde gelen liderleri ile ilişkilerinin ele alındığını kaydetti. İngiltere Dışişleri Bakanlığı gelişmeler üzerine yaptığı açıklamada, “ABD ile çok yakın olan ilişkilerimiz aynen devam edecektir” dedi. Rusya ciddiye almadı MOSKOVA (Cumhuriyet) Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev’in basın sözcüsü WikiLeaks belgelerinde Rusya ile ilgili bilgilerin yayımlanmasını yorumlamaya gerek bile duymadıklarını, Başbakan Vladimir Putin ve Medvedev için yapılan “Batman ve Yardımcısı Robin” ifadelerinin uydurulmuş Holywood kahramanları olduğunu söyledi. Putin’in sözcüsü ise belgeleri yorumlamak için henüz erken olduğunu belirterek, “Şimdilik net bir şey söylemek mümkün değil. İlk önce hangi İngilizce kelimenin kullanıldığına bakmak lazım. İkincisi hangi seviyedeki memur veya siyasetçilerin hangi belgelerde yorumda bulunduğunu görmek lazım. Daha da önemlisi Putin hakkında konuşuyorlar mı, onu araştırmak lazım” diye konuştu. ABD’nin diplomatik tarihi WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange (yanda) yayımlanan belgeleri “ABD’nin diplomatik tarihi” olarak tanımlıyor. ABD’nin dünya genelindeki yüzlerce temsilciliği ile ağırlıklı olarak Dışişleri Bakanlığı arasında geçen ve sayıları 250 bini bulan belgeler, İngiltere’den yayın yapan Guardian, ABD’nin New York Times, İspanya’nın El Pais, Almanya’nın Der Spiegel ve Fransa’nın Le Monde gazetelerine önceden sunuldu. ‘Sızıntı’dan sonra ilk konuk ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD Dışişleri Bakanlığı Terörizm Karşıtı Koordinatör Büyükelçi Daniel Benjamin, ABDTürkiye arasında terörle mücadelede işbirliğine ilişkin görüşmelerde bulunmak üzere Türkiye’ye geldi. Benjamin’in temasları iki gün sürecek. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear