Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                CMYB  C M Y B  27 EK M 2010 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA  HABERLER 5  ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART  musakart yahoo.com  “Taş atan çocuklar” yasası kapsamına alınan Dink’in katili Samast 5 yıl sonra  özgür kalabilecek.  POLİTİKA GÜNLÜĞÜ  HİKMET ÇETİNKAYA  Nerede Kaldı Verilen Sözler?..  hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69  Balkondan görünen karşı evlerin  üzerinden kuşlar havalanıyor kül  rengi bulutlara doğru...  Böyle havalarda hüzünlenirim...  Karanlık bir erguvanda yaprağın  yeşilini düşünür, yaz aylarının mavi  aydınlığını özlerim.  12 Eylül’de kurulan  darağaçlarının, öldürülen Erdal  Eren’in, öteki ölümlerin hesabını  soracağını söyleyen Başbakan  Erdoğan’ın Diyarbakır  konuşmasını anımsıyorum.  Ahmet Tan’ın “Faili Malum,  Meçhul” yazısını okurken Bodrum  Yarımadası’ndaki sit alanlarının  imara açıldığını (Murat Kışlalı’nın  haberi) öğreniyorum.  Şimdi sırada Çeşme ve Datça  Yarımadası’nın olduğunu  biliyorum...  Dağları, ovaları, koyları, bükleri  yabancılara peşkeş çeken bir  düşünce, faili belli ama  aydınlatılmamış cinayetleri nasıl  çözer?  3 Eylül’de Diyarbakır’da aslanlar  gibi kükreyen Başbakan Erdoğan,  gözyaşlarını tutamamıştı  konuşması sırasında:  “Bir gece yarısı sokak ortasında  ensesine kurşun sıkılarak katledilen,  katilleri gecenin karanlığında bir  daha ortaya hiç çıkmayan  çıkarılmayan faili meçhullerin acısını  çok iyi biliriz.”  Başbakan’dan bu sözleri  duymak yüreklere su serpmişti...  Diyarbakır’da Kürt kökenli  yurttaşlarımız, Vedat Aydın’ın,  Musa Anter’in, Mehmet Sincar’ın  ve yüzlerce faili meçhul cinayetin  aydınlatılacağını düşünmüştü.  Aslında faili belli cinayetlerdi  bunlar...  Ankara’nın göbeğinde Necip  Hablemitoğlu, otomobilini  konutunun bahçesine park ettikten  sonra, ensesinden vurulup  öldürülmüş, tetikçileri bugüne  değin bulunamamıştı.  Ben de umutlanmış ama yine de  şu soruyu sormuştum:  “Sekiz yıldır iktidarda olan AKP,  kaç faili belli cinayetin arkasındaki  güç odaklarını ortaya çıkardı?”  Çetin Emeç’ten Bahriye  Üçok’a, Musa Anter’den Uğur  Mumcu’ya, Hrant Dink’ten Gaffar  Okkan’a dek bir dizi faili belli  cinayetler.  Yakalananlar tetikçilerdi...  Trabzon’da 1415 yaşındaki bir  çocuk, rahip Santoro’yu 14 bin  liralık silahla gidip öldürebilir miydi  tek başına?  Malatya Zirve Yayınevi  katliamını çoktan unutmuştuk.  Ahmet Taner Kışlalı’nın 12.  ölüm yıldönümüydü.  CHP’den kaç milletvekili soru  önergesi vermişti faili belli  cinayetlerin aydınlatılması için?  İçel Milletvekili Ali Rıza Öztürk,  Sabahattin Ali’nin  öldürülmesinden bugüne değin  öldürülen, Türk, Kürt, sağcı, solcu  sayısız aydının, siyasetçinin,  öğrencinin, sendikacının,  öğretmenin, memurun  katledilmelerini Meclis  kürsüsünden dile getirip,  aydınlatılmasını istemişti.  Acı ama gerçek, bu konuda  verilen üç önerge de AKP’lilerce  reddedilmişti.  Musa Anter’in oğlu Dicle Anter,  babasının katillerinin nerede  yaşadıklarını kaç kez anlattı TV  ekranlarından anımsamıyorum.  Katillerin yeri yurdu, yaptıkları iş  belli.  Bir yandan Diyarbakır’da ağlayıp  “Ah Ape Musa” (Musa Amca)  deyip gözyaşı dökeceksin,12  Eylül’le hesaplaşacağını  anlatacaksın, ardından da AKP  milletvekillerine el altından haber  salacaksın:  “CHP’nin faili meçhul cinayetlerle  ilgili Meclis araştırma önergesine  ‘hayır’ deyin”.  İstanbul Yıldız Teknik  Üniversitesi’nde 26 öğrenci  “gericiliğe hayır” pankartı astıkları  için hem dayak yedi hem de  soruşturma bitene dek derslere  girmeleri rektörlükçe yasaklandı.  Eh, tetikçi Ogün Samast da  çocuk mahkemesinde  yargılanacak. Abiler, amcalar ise  dışarıda görevleri başında.  Bu ülkede katledilen  aydınlarımız, gazetecilerimiz,  siyasilerimiz ister sağcı, ister Türk  ve Kürt olsun bizim insanımızdır.  AKP iktidarı Susurluk’ta ortaya  çıkan devlet içindeki örgütlü silahlı  gücün üzerindeki giz perdesini  aydınlatamaz mı?  İsterse aydınlatır!  AKP, sıkmabaşa gösterdiği  duyarlığı hiçbir zaman faili belli  ama aydınlatılmayan cinayetlere  karşı göstermedi.  Üniversitelerde sıkmabaşla  derslere girmek... Ardından liseler...  Ve ortaöğretim... Kamusal alan...  Göreceksiniz bir plan, proje var...  Amaca adım adım gidiliyor...  Bunları görmemek için ahmak  olmak gerekir!  Ülkemin geleceğinden  kaygılıyım... Elbet darbelere,  çetelere karşıyım, demokrasiyi ve  özgürlükleri savunuyorum...  Evlerin çatılarından havalanan  kuşlar, kül rengi bulutlara doğru  uçarken; eşleri, çocukları, yakınları  öldürülen Toplumsal Bellek  Platformu’nun üyelerini  düşünüyorum...  Eşlerini yitiren kadınları, onların  çocuklarını, torunlarını.  Yağmalanan koyları, bükleri,  dağları, ovaları...  Benim ülkemin yabancılara  nasıl peşkeş çekildiğini.  Bir zaman ağacından dökülen  yaprakları...  Acıyı, hüznü, yakarışı...  Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı sözünde durmamakla suçladı, ‘Omurgasızsın, kıvırtıyorsun’ dedi  ANKARA (Cumhuriyet  Bürosu)  CHP Genel Başkanı  Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan  Tayyip Erdoğan’ın birçok ko  nuda verdiği sözleri tutmadığı  nı örnekleriyle anlatırken  “omurgasız”, “kıvırma” söz  leriyle kendisine yüklendi.  Kılıçdaroğlu grup toplantı  sında öncelikle Cumhuriyet  Bayramı’nı kutlarken “Cum  huriyet zulme karşı başkal  dırmaktır. Cumhuriyet, bi  reyi kulluktan çıkarıp özgür  hale getirmektir. Cumhuriyet  aynı zamanda Atatürk’ün  gençliğe hitabesini bilmek,  okumak demektir” dedi. Kı  lıçdaroğlu’nun açıklamaları  özetle şöyle:  Faili meçhul sömürü  sü: Faili meçhuller araştırılsın,  dedik ama AKP’lilerin oylarıyla  reddedildi. Başbakan Diyarba  kır’da “Bir gece yarısı ensesi  ne kurşun sıkılarak katledi  lenleri faili meçhullerin acısı  nı çok iyi biliriz” demişti. Sev  sinler seni... Aslında “Faili  meçhullerin acısını sömür  meyi biz çok iyi biliriz” demek  istiyor.  Yatacak yeri yok: Sayın  Başbakan Kızılay Genel Kuru  lu’nda yaptığı konuşmada,  “Kendi bir parça ekmeğini in  sanlar muhtaçlarla paylaşı  yor. Bu emaneti kendi gayesi  için kullananın yatacak yeri  yoktur” diyor. Alın terinden bi  riktirilip Deniz Feneri’ne veri  len insanların paraları nerede?  O dosyaya sahip çıkmıyorsun?  Ankara Adliyesi Sıhhiye’de,  Adalet Bakanlığı da Kızılay’da  araları 1 kilometre ya var ya  yok. Yazışmaların en kısası 6  7 ay alıyor. Sayın Başbakan asıl  senin yatacak yerin yok. O in  sanların alın terini sömürenlerin  yatacak yeri var. Neresi?  AKP’nin koynu. AKP’nin ku  cağında yatıyorlar, onların ko  ruması altında yatıyorlar. Bütün  bu kepazeliğin üzerine AKP’li  belediyeler bunlara ihale veri  yor.  Omurgasız, derler: Ver  diğin sözlerin arkasında dur  muyorsun Sayın Başbakan. Sa  na “omurgasız” derler. Ofer’i  bilirsiniz, önce “Konuşma  dım” dedi, sonra “Bir kez  görüştüm” dedi. Oysa hepimiz  biliyoruz ki Bilkent Otel’de  Ofer’i mutfak kapısından alıp  gizlice konuştun. Sayın Başba  kan senin kimin samimi, kimin  omurgasız olduğunu sorgulama  hakkın yok. Sen kim, dik duruş  kim? Peygamberin çirkin kari  katürlerini çizerler, çıkar efele  nirsin, sonra gider kuzu kuzu  oyunu veririsin. Omurgasız bi  rinin peygamber sevgisi bir  günlük mü? Senin maskeni in  direceğim.  Dokunulmazlık: 2002’de  dokunulmazlıklarla ilgili söz  verdi. Sonra, “İlk birinci yılda  düşünüyoruz” dedi. Kıvırma  ya bak. Kimse böyle kıvıra  maz. Allah aşkına bu kıvrıla kıv  rıla ne olacak? TCK görüşme  lerinde zina konusu gündeme  geliyor. Yine kıvırma... Hadi kı  vırma olur da 180 derecelik kı  vırmayı bu iktidar döneminde  gördük.  Başbakan teminatmış:  Sayın Başbakan Kızılcaha  mam’da “73 milyonun temi  natı benim” diyor. O teminat  sa yandık, yarın vazgeçecek. Al  lah’tan Hüseyin Çelik çıkıp  “Hiçbir şahıs kimsenin gü  vencesi olamaz” diye düzelti  yor. Doğru; kişilerin teminatı şa  hıslar değil kanunlardır.  Recep Bey kitabı: Arka  daşlarıma talimat verdim. “Re  cep Bey’den İnciler” kitabını  hazırlıyoruz. Çok kalın olursa  “Recep Larousse” diyeceğiz.  CHP grup toplantısında Erdoğan’ın tutmadığı sözlerden örnekler veren Kemal  Kılıçdaroğlu, “Sayın Başbakan senin kimin samimi, kimin omurgasız olduğunu  sorgulama hakkın yok. Sen kim, dik duruş kim? Peygamberin çirkin karikatürlerini  çizerler, çıkar efelenirsin, sonra gider kuzu kuzu oyunu verirsin. Omurgasız birinin  peygamber sevgisi bir günlük mü? Senin maskeni indireceğim” dedi.  ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)   BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, te  rör örgütü PKK’nin eylemsizlik kara  rının 31 Ekim’de sona ereceğine dik  kat çekerek, “Sürekli tek taraflı,  PKK’den beklentiyle Kürt sorunu  çözülemez. ‘Örgütü mü çözeceksin, so  runu mu çözeceksin’, Bizim gün say  mak yerine hükümete ne yaptın so  rusunu sormamız gerekiyor” dedi.  Kışanak, partisinin grup toplantı  sında, AKP hükümetinin 2011 bütçe  sini değerlendirirken Başbakanlık ör  tülü ödeneğinin yüzde 150 oranında art  tırılmasına da tepki gösterdi. Başbakan  Tayyip Erdoğan’a, örtülü ödeneği 8  yıl boyunca nerede kullandığını açık  laması çağrısında bulunduğuna dikkat  çeken Kışanak, geçmişte örtülü öde  neğin “kirli işler” için kullanıldığını  belirterek, “Geçtiğimiz yıllarda Su  surluk davalarında ve başka dava  larda kısmen de olsa ortaya çıktı. Ör  tülü ödenekle yasadışı silah almışlar,  ben JİTEM’in kurucusuyum diyen  biri benim ‘on bin silahım var’ diyorsa  o da örtülü ödenektendir. Demek ki  başbakanlar örtülü ödenekleri bu  katillere peşkeş çekmişler. Acaba Sa  yın Başbakan’ın böylesi karanlık  planları mı var?” sorusunu yöneltti.  ‘PKK’den beklentiyle olmaz’  PKK’nin tek taraflı eylemsizlik ka  rarının 31 Ekim’de dolacak olmasına  dikkat çeken Kışanak, yine kamuoyu  nu sıkıştıran bir takvim olduğunu, ge  linen noktada herkesin beklentisinin bir  kişinin bile burnu kanamadan sorunun  çözülmesi olduğunu ifade etti. Herke  sin “PKK eylemsizliği uzatsın” çağ  rısı yaptığını savunan Kışanak, tek ta  raflı, sürekli “PKK’den beklentiyle”  sorunun çözümünün mümkün olma  dığını kaydetti. Diyarbakır’da görülen  KCK davasına da dikkat çeken Kışa  nak, davanın özünü Kürt sorununun  oluşturduğunu, davanın bu haliyle  “hukuka havale edilmiş siyasi bir da  va” olduğunu ifade etti.  ‘ŞARK KURNAZLIĞI YAPIYORLAR’  Bahçeli  CHP’ye  yüklendiCHP’nin türban konusundaki tavrını sorunu  çözmemek için şark kurnazlığı yapmak olarak  değerlendiren Bahçeli, AKP’yi de Cumhuriyet  karşıtlarına çanak tutmakla suçladı.  ANKARA (Cumhuri  yet Bürosu)  MHP Genel  Başkanı Devlet Bahçeli,  türban sorunu konusun  daki tavrı nedeniyle  CHP’yi “şark kurnazlı  ğı” yapmakla suçladı.  Bahçeli, PKK’den gelen  ve hükümetle 6 maddelik  anlaşma yapıldığı açıkla  malarına da sert tepki gös  terdi.  Bahçeli partisinin grup  toplantısında Cumhuri  yet’in 87. kuruluş yıldö  nümünde AKP’nin cum  huriyet karşıtlarına “ça  nak tutmakla” suçladı.  Ey rakip tepkisi  Bahçeli, hafta sonu ya  pılan HakPar Kongre  si’ne katılan ve aralarında  Genel Başkan Yardımcısı  Salih Kapusuz’un da bu  lunduğu bazı AKP yöne  ticilerinin, Kürtlerin “ulu  sal marşı” olarak lanse  edilen “Ey rakip” oku  nurken ayakta saygı du  ruşunda bulunmalarına ise  “rezalet ve küstahlık”  diye tepki gösterdi.  AKP’nin PKK ile yaptığı  mutabakatın tüm  “iğrençliğiyle” medyaya  yansıdığına da işaret eden  Bahçeli, terör örgütünün  eylemsizlik kararının  AKP hükümetiyle karşı  lıklı mutabakat çerçeve  sinde olgunlaştırıldığının  anlaşıldığını söyleyerek  Erdoğan’dan 6 madde ol  duğu ifade edilen PKK’yle  varılan mutabakatı ka  muoyuna “mertçe çıkıp”  anlatmasını istedi.  Grup toplantısında, tür  ban tartışmalarına da de  ğinen Bahçeli, CHP’ye  sert eleştiriler yöneltti.  Bahçeli, “Öyle ki çarşaf  giymiş hanımefendilere  parti rozeti takarak, sa  mimiyet ve siyasi dü  rüstlük ispat edilemeye  cektir. Veya referandum  öncesinde sırf siyasi kay  gılar gözetilerek, ‘başör  tüsü sorununu biz çözeriz’  diyerek ortalığa atılmak  ve arkasından bu mese  lenin akıbetini, mesela,  seçim barajının düşü  rülmesine ya da YÖK  meselesine bağlamak,  esasında başörtüsü so  rununu çözmemek için  oluşturulan şark kur  nazlığından başka bir  anlam ifade etmeyecek  tir” dedi. Bahçeli, ilköğ  retimdeki çocukların okula  başörtüsüyle girmeye ça  lışmalarının ise provokas  yon olduğuna işaret etti.  Başbakan Erdoğan’ın,  “Başını örtmeyen hanım  kardeşim, kalkıp başı  örtülü için mücadele  edeceğim demiyor” açık  lamalarının, “kendini bil  mezlik ve seviyesizlik”  olduğunu belirten Bahçe  li, bu sözlere Türk kadı  nının en güzel yanıtı ve  receğini kaydetti.  AKP lideri Erdoğan, başörtüsü sorununun yeni anayasada çözüleceğini söyledi  Türban yine seçim kozuANKARA (Cumhuriyet Bürosu)   Başbakan Tayyip Erdoğan, 87. yıl  dönümündeki Cumhuriyet için, “Bu  Cumhuriyet çıtkırıldım bir Cum  huriyet değildir. Bu ülkenin büro  kratı, hâkimi, savcısı, askeri, polisi ne  kadar Cumhuriyet’in sahibiyse so  kaktaki vatandaşı da o kadar sahi  bidir” değerlendirmesini yaptı.  Erdoğan, partisinin grup toplantısında  özetle şunları söyledi:  Korku cumhuriyeti: Cumhuri  yet’i korumak adına aslında bir korku  cumhuriyeti oluşturdular. Tehlikede  olan Cumhuriyet rejimi değil bu kor  kulardan nemalanan çevrelerin imti  yazları oldu. Cumhuriyet’in sahibi ol  mak noktasında hiç kimsenin hiç kim  seye üstünlüğü yoktur ve olamaz. Bu  ülkenin bürokratı, hâkimi, savcısı, as  keri, polisi ne kadar bu Cumhuriyetin  sahibi ise bu ülkenin işçisi, köylüsü, es  nafı, sanatkârı, sokaktaki vatandaşı da  bu Cumhuriyetin en az o kadar sahibi  dir ve sevdalısıdır.  Milleti yasakladılar: 1940’lı  yıllarda Ankara’nın Ulus semtine ‘kı  lık kıyafeti uygun değil’ diye kasketli  gariban köylüleri yani ulusun, mille  tin girmesi yasaklandı. (Dinleyicile  rin bu sözlerini alkışlaması üzerine)  Bunu alkışlamayalım, buna üzüle  lim. Cumhuriyet’i korumak, rejime sa  hip çıkma bahanesinin arkasına sığı  narak onlar aslında Cumhuriyet’i kü  çülttüler. Halka yabancılaştılar. Pom  palanan korkuların ne kadar boş ol  duğunu milletçe hep beraber gördük.  Bu Cumhuriyet, çıtkırıldım bir cum  huriyet değildir. Bu Cumhuriyet kö  kü mazide olan bir atidir.  Yalçınkaya’ya: Kendisine millet,  yasama ve yürütme üzerinde muhafızlık  görevi ihdas ediyor. Allah aşkına; siz  bu yetkiyi kimden alıyorsunuz? Han  gi anayasal ve yasal yetkiyle TBMM’ye  hiza vermeye kalkışıyorsunuz? Kendi  iradenizi milli iradenin üstünde ne za  mandan beri görmeye başladınız?  CHP’nin kodları: Sayın Kılıçda  roğlu, eğer başörtüsünü siyasi istismar  aracı olarak kullandıysa millet nezdinde  bunun bedelini ödeyecektir. Ama ha  yır bu konuda samimi ise işte o zaman  meydanlarda böyle bir vaatte bulunur  ken CHP zihniyetini, CHP gelenekle  rini, kodlarını dikkate almadığı açık  tır. CHP lideri hiçbir hazırlık, hiçbir is  tişare yapmadan CHP’nin kadim ge  leneklerini, ideolojik kodlarını hiç he  saba katmadan vaatte bulunmuştur.  Bugün o vaadin altında ezilmiştir. Sü  reç, CHP tarafından başörtülü genç kız  ların umudunun istismar edildiği aynı  zamanda provokasyona açık bir süreç  haline getirilmiştir.  Başını örtmek nefes almak  gibi: Nefes alıp vermek ne kadar ta  bii ise ne kadar tabii bir insan hakkıy  sa inancına göre giyinmek de eğitim  olanaklarına sahip olmak da o kadar ta  biidir, o kadar temel bir insan hakkıdır.  Türban 2011’e: Özgürlükler ko  nusunda MHP’nin de güven vermedi  ğini gördük. AKP yasaklarla mücade  lede bir kez daha yalnız kalmıştır. Sa  dece başörtüsü konusunda değil, fark  lı inanç etnik gruplarının dertlerini  dert ediniyoruz. 2011 seçimleri ve ar  dından başlatacağımız yeni anayasa ça  lışmaları işte bu özgürlüklerin temel alı  nacağı bir süreç olacaktır.  Meclis’te mektuplar  okunuyor iddiası  ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)  CHP İz  mir Milletvekili Ahmet Ersin, tutuklu Emniyet  Müdürü Hanefi Avcı’nın gönderdiği mektupla  rın milletvekillerine ulaşmadan TBMM tarafın  dan iade edilmesini TBMM gündemine getirdi.  Ersin, TBMM Genel Kurulu’nda gündem dışı  söz alarak, Avcı’nın milletvekillerine gönderdi  ği mektupların TBMM İdare Amiri tarafından  iade edildiğini söyledi. Ortada anayasal bir suç  bulunduğunu belirten Ersin, “Haberleşme öz  gürlüğüne aykırı bir davranış var. Ben bana  gönderilen mektubu istiyorum” dedi. Ersin,  MHP’li Oktay Vural’ın “Mektuplar okunu  yor mu o zaman” şeklindeki sorusu üzerine,  “İncelenip uygun görülmediğine göre okunu  yor demektir” dedi. BDP İstanbul Milletvekili  Ufuk Uras ise aynı durumun kendisinin de ba  şına geldiğini, sayısız belge ve evrakın millet  vekillerine ulaşmadığını belirtti. Ersin, konuyla  ilgili bir soru önergesi vererek TBMM Başkanı  Mehmet Ali Şahin’den açıklama istedi.  ‘Maskeni indireceğim’  ‘ÖRGÜTÜ MÜ ÇÖZECEKS N  KÜRT SORUNUNU MU?’  GÜL: FARKLILIKLAR ZENG NL K  BATMAN (Cumhuriyet)  Batman’ı  ziyaret eden Cumhurbaşkanı Abdul  lah Gül, Valilik binasında halka ses  lendi. Gül, “Birbirimizin farklılık  ları bizlerin zenginliğidir. Hepi  miz nasıl iyi bir vatandaş, nasıl iyi  bir insan oluruz, önemli olan budur.  Tabii ki eksiklikler, noksanlıklar,  bunlar hep vardır. Bunların hepsi  düzeltilecektir” diye konuştu. Her  kesin Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı  olarak eşit haklara sahip olduğunu ifa  de eden Gül, “Kimimiz Kürt ola  biliriz, kimimiz Türk olabiliriz, ki  mimiz farklı olabiliriz. Ama hepi  miz bu ülkenin en şerefli vatan  daşlarıyız. Hiç kimsenin birbirinden  üstünlüğü yoktur” dedi.  CHP’li Ersin,  TBMM Baş  kanı Şa  hin’den açık  lama istedi.   
            
    
