Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                ekonomi@cumhuriyet.com.tr  2 EK M 2010 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA  EKONOMİ 13  CMYB  C M Y B  İŞÇİNİN EVRENİNDEN  ŞÜKRAN SONER  Ilımlı Diktatör   Ilımlı  kavramını dünyaya egemen sağ  ideolojiler, insanlara, insanlığa yedirilen kazıkların  acısını yutturmada çok etkin kullanıyorlar ya... Sivil  darbelerle gelen, ülkemiz gündemine de yerleşik,  sivil döktatörlük için,  ılımlı diktatör  kavramını  üretsek mi?  Dünya ve ülkemiz gündeminden çıkmış,  emperyal sistem desteklemedikçe, gündemde  olamayacak askeri diktatörlüklere karşı, demokrasi  çığırtkanlığı ile yola çıkan bilim, gazeteci kökenli  yandaşlar;  Varsayalım ki geçmişin askeri  diktatörlükleri, girişimleri, yasadışılıkları, çeteleri ile...  Tekmili birden hesaplaşmayı göze alan bir iktidar  iradesi düşü görülüyor. İyi, keşke olsa, çok güzel  de, iktidar iradesi, Erdoğan hükümetlerinin  sorumluluğunda günümüzde yaşanmakta olan ağır  insan hakları, hukuk ihlalleri, bal gibi de diktatoryal  içerikli icraatlar, kadrolaşma, kurumlaşmalara karşı,  insan hakları, demokratik duruşumuz, savaşımımız  ne olacak?..  dediğinizde bir yerlerine iğne batmış  gibi tepki veriyorlar...   12 Eylül insan hakları, hukuk ihlalleri gerçekleri  ile, Ergenekon icraatları hiç, bir mi? Bugün işkence  yok: Yargı bağımsız, hükümet karışamaz, yargının  sonucunu bekleyin...  diye savunmaya geçiyorlar...  Yargısız infazlar, medyayı da kullanarak ılımlı İslam,  ılımlı diktatörlük adına tetikçilikte, atışlarında  giderek insafsızlaşıyorlar...  Hanefi Avcı olayı, emniyet bürokrasisinde en  yüksek görevlere gelmiş, sağda ama meslek  ilkelerinde saygın bir bürokratın başına örülebilecek  çorapları gösterdiği için çarpıcı, bir o kadar  ürkütücü...  Ünlü Abant toplantılarına soldan aydınları  olabildiğince kalabalık toplamak üzere yıllar  öncesinde gündeme gelen seferberlikte, birebir  ikna turlarında, eğitimli propagandistlerin söylemleri  belleğime kazınmış,  Fanatik, radikal, gerici İslami  akımlara karşı, İslamın reformu, çağdaşlığı için  aydınların desteğine ihtiyaç var. İnsan hakları,  demokrasi, sol, sosyal paylaşım değerlerine sahip  aydınlar, sizler ellerinizi taşın altına koyacaksınız ki...  Dünya İslamı, çoğunluğu Müslüman halkımız İslam  adına gerici, bağnaz, radikal akımlardan kurtulsun,  hurafeden arınsın...   Payıma düşen Boğaziçi mezunu oğlum yaşındaki  çok sevimli genci başımdan uzaklaştırmaya  çalışırken de söylediğim gibi, insan hakları,  demokrasi, hukuk devleti, laiklik ilkelerinin  korunmasının, ılımlı, demokratik kavramları içine  sokulmuş olsa da inanç alanında kalması gereken  dini örgütlenmelerin, siyasalsosyalekonomik,  toplumsal yaşama bulaşmaya kalkışmalarının,  ağızlardan düşmeyen tüm bu haklar için, ne kadar  büyük, gerçek tehdit oluşturacağını hep anlatmaya  çalıştım.  Günümüze kadar, cemaatlerin giderek daha  pervasız, çok etkin örgütlenmiş, güçlenmiş olarak  toplumsal yaşama ayırımcı, tehdit boyutlarında  ağırlıklarını koymaları, Erdoğan hükümetleri  icraatları ile bir biçimde çoğunluk diktatörlüğü  iktidarının yerleşmiş olması ile ders alınabilecekken,  tam tersi bir medyatik güdüleme, gerçekleri  çarpıtma yaşanıyor...  Kafes planı davasında mahkemeye sunulan CD,  DVD ler sanık avukatları aracılığı ile ABD de bir  uzmanlık kurumuna inceletilip rapor haline  getirilince,  kanıtlar düzmece  haberi ister istemez  medya gündemine girdi. Benzeri yüzlerle, binlerle  örnek var... Ergenekon yargılamaları, infazlarının ilk  günlerinden bugüne, içimizden, canımızdan, İlhan  Ağabey, Mustafa Balbay ın başlarına gelenlerden  ayrıntılı bilgi sahibi olarak, yaşatılanları gazeteci  gözüyle kamuoyuyla paylaşmaya çabaladık.  İzleyebildiğim kadarı ile hukuk adına başısonu  olmayan davalarda yargılananların büyük  çoğunluğu için geçerli olmak üzere, yaşanan ağır  insan hakları, hukuk ihlalleri, yargısız infazlar;  sivil  darbe hukukunun  işletilişinin kimi tanıklıkları,  örnekleri kamuoyuna ulaşabilse bile, duyarlılık  yetersiz kalıyor...  Sözde sivil iktidar, sivil parlamento yönetimi  altında yaşatılan insan hakları, hukuk ihlallerinin,  çok daha yakından izlediğim 12 Mart12 Eylül  askeri darbe süreçlerinin askeri darbe hukukunu  aratmayacak hukuksuzluklar, ihlal halkaları, tehdit  boyutlarının en başından altını çizmek istedim. En  çok da askeri darbe olasılığını ortadan kaldırma,  TSK, 12 Eylül ile hesaplaşma gibi gerekçelerle  insan hakları, hukuk ihlallerinin görülmezlikten  gelinmesinin onarılamaz sonuçları üzerinde durarak  olup biteni görmezlikten gelmeyi seçen sözde  demokratlar, gazeteciler, bilim insanlarını  yargılamaları izlemeye çağırdım...  Çok doğru Silivri de 12 Eylül cezaevlerinin  koşulları, emniyette bilinen maddi işkenceler değil,  ılımlı kavramı ile özdeş, çağdaş yöntemler geçerli...  Tecritle yok etme, insan hakları ihlallerinin  varabileceği boyutlar üzerine, serbest kalan eski  Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan ın,   Silivri Cezaevi tecridi, 12 Eylül de yaşadığım  Diyarbakır Cezaevi koşullarından daha ağırdı   açıklaması düşündürücü olmalı... Kaç kişi bu  koşullarda önce sağlığını sonra yaşamını yitirdi, kaç  kişi intihar etti? Tutuksuz yargılanabilecekler, infaz  niteliğinde tutuklu sürelerinin dökümleri ne?  soner@cumhuriyet.com.tr  Yüksek İstişare Kurulu nda mali kuraldan büyümenin finansmanına kadar bir dizi konuya dikkat çekildi  TÜSİAD danhükümeteuyarı  Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yüksek  İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç, büyümenin  dış borçla, sıcak para ile finanse edildiği sürece  hükümetin, ekonomik ve yapısal politikalarda  kesinlikle hata yapma lüksü bulunmadığını kaydetti.  Mali kuralın ertelenmiş olması haklı olarak yaklaşan  genel seçimlerde mali disiplinin sürdürülemeyeceği  endişesini de getiriyor. Hükümetin konuda güven  verici açıklamalarını olumlu buluyor, uygulamada da  aynı kararlılığı göstereceğine inanıyoruz.  Ülkenin sorunlarının çözümü için fikir üretmeye, laik,  demokratik hukuk devleti yapısının sağlamlaşması  için çalışmaya, güçler ayrılığı dengesini savunup,  parlamentonun daha etkin hale gelmesi için taraf  olmaya devam edeceğiz.  BÜYÜME SICAK PARAYLA OLMAZ MAL KURAL END ŞES TARAFIZ, TARAF KALACAĞIZ  Ekonomi Servisi  TÜSİ  AD Yüksek İstişare Konseyi  Başkanı Mustafa Koç, Tür  kiye deki büyümenin ağırlık  lı olarak dış borçla, sıcak pa  ra ile finanse edilmeye devam  ettiği sürece hükümetin, eko  nomik ve yapısal politikalar  da kesinlikle hata yapma lük  sü bulunmadığını kaydetti.  Türk Sanayicileri ve İşa  damları Derneği  TÜSİAD   Yüksek İstişare Konseyi   YİK  toplantısında konuşan  Koç un dikkat çektiği nokta  lar şunlar:   Krizin hemen arkasın  dan yükselen devletçilik ideo  lojisi ve küreselleşmeyi keskin  biçimde reddetme eğilimleri,  yerini daha serinkanlı anla  yışlara bıraktı. Piyasanın so  runlarını kendi başına halle  deceği anlayışı da geri gel  meyecek şekilde terk edildi.  Krizden çıkarılan iki önemli  ders; küresel ve ulusal planda  daha güçlü ve daha iyi do  nanmış bağımsız düzenleyici  kurumların önemli olduğu ve  işlevselliği ile iyice küresel  leşmiş ve ortak mekanizma  larla işleyen dünya ekonomi  si sorunlarının ancak yine  uluslararası dayanışma ile çö  zülebileceği gerçeği.  Mali disiplin vurgusu  Yerli ve yabancı yatırımcı  lara uygun yatırım ortam sağ  lanmadığında bu paranın ay  nı hızla çıkması muhtemel. Bu  nedenle hükümet tarafından  başlatılan mali kuralla ilgili ça  lışmalara katılarak destek ve  riyoruz. Mali kural, kriz son  rası dönemde tüm ülkeler ya  bancı sermaye çekmeye çalı  şırken Türkiye yi bir adım  öne çıkaracak.   Mali kuralın ertelenmiş  olması haklı olarak yaklaşan  genel seçimlerde mali disip  linin sürdürülemeyeceği en  dişesini de beraberinde taşıyor.  Hükümetin bu konudaki açık  lamalarını olumlu buluyor,  uygulamada da aynı kararlılı  ğı göstereceğine inanıyoruz.   Türkiye deki büyüme  ağırlıklı olarak dış borçla, ya  ni sıcak para ile finanse edil  meye devam ettiği sürece he  pimiz biliyoruz ki hükümetin  ekonomik ve yapısal politi  kalarda hata yapma lüksü ke  sinlikle yoktur.   Bağımsız düzenleyici ve  denetleyici kurumların önemi  10 yılda daha iyi anla  şıldı. Son yıllarda  ekonomi yöneti  minde ve ba  ğımsız ku  rumlardaki  ciddiyet ve  profesyo  nel yakla  şımı tak  dirle izli  y o r u z .  Ekonomi  de uzun va  deli ve yapı  sal reformla  ra odaklanma  nın gerekliliği de  ortada.  Ekonomi Servisi  Türk  Sanayicileri ve İşadamları Der  neği  TÜSİAD  Yönetim Ku  rulu Başkanı Ümit Boyner,  hedeflerinin daha müreffeh,  daha huzurlu, daha özgür bir  toplum olduğunu belirterek,   Yalan yanlış tezler üzerin  den TÜSİAD a saldırmanın  dayanılmaz hafifliğiyle baş  ları dönenlere bu temel ilkeyi  bir kez daha hatırlatmak is  tedim  dedi.  TÜSİAD YİK Toplantı  sı nda Boyner in dikkat çektiği  noktalar özetle şöyle:   Sizce sermayenin  coğrafyası, ideolojisi  ya da samimiyeti  tartışmalarına dal  mış, sermayenin  el değiştirme  sinden bahse  den bir Türki  ye böyle bir  vizyonu geliş  tirme, bu tür  den bir gelecek  kurma projesi  nin neresindedir?   Pek çok ba  kımdan gerçekten  de tarihsel anlamlarla  yüklü referandumun ar  dından biz gene temel ilkele  rimiz doğrultusunda konuş  mayı, önerilerde bulunmayı  ve kamuoyu ile görüşlerimizi  paylaşmayı sürdüreceğiz.    Anadolu serma  yesi ,  İstanbul serma  yesi  karşılaştırması anlamsız  bir tartışma, asıl büyük ayrış  ma kayıtlı iş yapan sermaye ile  kayıt dışı sermaye arasında.  Bir gecede demokrat olu  namıyor. Kişiler ve kurumlar  ancak zaman içinde tecrübe  kazandıkça ortak akıl ürete  bilecek kapasiteye kavuşu  yorlar. Zira yalnızca eğitim ve  para insan sermayesini şekil  lendirmek için yeterli olmuyor.   Türkiye yi geren ve se  çim sonuçları coğrafyasının  çarpıcı şekilde dikkatimize  sunduğu kutuplaşma bizi ye  rimize mıhlayacak, geleceği  mizi kurmamızı zorlaştıracak  bir zincirdir. Mutlaka kırılması  gerekir.   TÜSİAD olarak seçim  lere kadar geçecek dönemde  şu 5 konuda, o konunun uz  manları ve uygulayıcıları olan  kişilerle yuvarlak masa top  lantıları düzenleyerek, tartış  maları ve varılan sonuçları  kamuoyu ile paylaşacağız. Bu  konular,  yeni anayasanın  hazırlanma yöntemi ,  21.  yüzyıl anayasasının temel  ilke ve kurumları ,  din ve  vicdan özgürlüğü ,  kimlik  ler meselesi  ve  kuvvetler  ayrılığı dır.   Temel sorunların en ba  şında Kürt meselesi geliyor.   PKK şiddetinin son bulması  nın ülkemizde Kürt meselesi  nin çözümüne yönelik çaba  lara ivme kazandıracağına,  bölünme kaygılarını da ciddi  şekilde gündemden kaldıra  cağına inanıyoruz.   TÜSİAD olarak Türki  ye de barışın tesisiyle eko  nomik refah arasındaki iliş  kiyi vurgulamaktan vazgeç  meyeceğiz. Güçler ayrılığı  ve dengesini savunup, par  lamentonun bugünkünden  daha etkin hale gelmesi için  çalışacağız.  Ekonomi Servisi   Şarapta bir merkez ko  numuna gelmeye baş  layan Denizli nin Güney  ilçesi, uluslararası alanda  önemli bir adım attı. Dün  yanın önde gelen iki şarap ya  zarından biri olarak gösterilen  Financial Times yazarı Jancis  Robinson, internet sitesi ve Twit  ter adresinde, ilçedeki bağlardan  elde edilen şaraplara yaptığı yo  rumu,  Güney deki  Türk lokumu  başlı  ğıyla yayımlayınca,  bölgeye yatırım yapanların önünde  yeni bir ufuk açıldı. Bölgede, Sevilen  ve Pamukkale nin ardından Ka  vaklıdere ve Doluca da modern bağ  yatırımları yapmış durumda. 19 Ağus  tos 2010 da yayımlanan yazıda Se  vilen bağlarından elde edilen şarap  larla ilgili değerlendirme yapan Ro  binson, tatilini Türkiye de geçirmek  isteyenlere çağrı yapıp,  Güney in  şaraplarını mutlaka ta  dın  dedi. Sevilen Şarapçı  lık Yönetim Kurulu Üyesi  Enis Güner, AA muhabiri  Tolga Albay a yaptığı açıkla  mada, Türk bağcılığı ve şarap  larıyla ilgili ilk kez bu düzeyde bir  yazı yayımlandığını ve bunun bir dö  nüm noktası olduğunu belirterek,   Güney artık İtalya nın Tuscany,  ABD nin Napa bölgesi gibi meşhur  bağcılık bölgeleriyle birlikte anılır  hale geldi  dedi. Daha  önce dünyanın en iyi iki  restoranının menüsüne  girdiklerini kaydeden Güner, Avru  pa dan sonra bu yıl ABD ye de ihra  cata başlıyacaklarını, önde gelen res  toran ve otellere yönelik özel pazar  lama çalışmasına girişeceklerini, mo  rallerinin çok iyi olduğunu belirtti.  Son gelişmelerden sonra artık şa  rapçılık ta yeni bir turizm alanı ya  ratabilecek ve yurtdışında markalaş  manın olanakları doğacak.  Konya Şeker den yeni  marka: Torku  Ekonomi Servisi  Konya Şe  ker in yeni geliştirdiği Torku mar  kalı çikolata, şekerleme, barlar, toz  ve küp şeker ürünleri, Pratiko  markalı dondurulmuş patates ürün  leri bu ay başından itibaren raf  lardaki yerini almaya başladı.  İlk lansmanı uluslararası gıda  fuarında birçok yerli ve yabancı  müşterileriyle buluşma fırsatı yakaladı. En büyük sa  nayi kuruluşları arasında 36. sıraya tırmanan şirket,  Torku markasıyla pazarda yer alan ikramlık çikola  taları ve şekerlemeleri ile 2010 yılında piyasaya ta  nıttığı tablet çikolatalarının yanında şimdi de toz şe  ker ve küp şeker ürünlerini aynı ana marka altında bir  leştirdi. Yüzde 100 doğal pancar şekerinden ve en son  teknolojilerle üretilen Torku şeker küpü ve şeker ta  nesi ürünlerinin üç farklı ambalaj çeşidi bulunuyor.  Ekonomi Servisi  Her yıl özel  likle Doğu ve Güneydoğu Ana  dolu bölgesinden Hatay a gelen  mevsimlik işçilerin bu yıl fındık toplamak için Karadeniz  Bölgesi ne, sera ürünleri için de Antalya yöresine gitmesi  Amik Ovası ndaki pamuk üreticilerini sıkıntıya soktu. Yak  laşık 200 bin dönüm ekili pamuk toplanamıyor. Kırıkhan  İlçe Tarım Müdürü Ali Temizkan, bundan sonra maki  neli hasada geçilmesinin neredeyse zorunlu hale geldiğini  vurguladı. 100 dönümlük tarlasına yaklaşık 40 bin lira  masraf yaptığını belirten çiftçi Mahmut Türk de Güney  doğu dan işçilerin gelmemesi halinde ovada pamuk üre  timinin tehlikeye gireceğini  söyledi. Öte yandan Anado  lu Ajansı nın kuruluşunun  90. yıl etkinlikleri kapsamında, Adana Bölge Müdürlüğü  çalışanlarının, Süvari Tekstil desteğiyle  tohumdan kon  feksiyona pamuğun öyküsü nü fotoğraflayarak oluştur  duğu  Beyaz Bir Masal  isimli sergi Adana 75. Yıl Sanat  Galerisi nde açıldı. Çukurova da pamuk üretim alanla  rının giderek daralmasına dikkati çekmeyi amaçlayan ser  gide, AA muhabirleri Dilek Akın, Aykut Ünlüpınar, Vol  kan Kaşık, Seçkin Yalçın ve Haşmet Bahadır Laçin in ob  jektifinden 50 fotoğraf yer alıyor.  Beyaz Altın ın çilesi  GE, Garanti den çıkıp  enerjide büyüyecek Denizbank a 12 ülkeden sendikasyon  Ekonomi Servisi  Deniz  bank, uluslararası piyasalardan  Standard Charted ve Wells Far  go koordinatörlüğünde 650 mil  yon dolar tutarında sendikasyon  kredisi sağladı. 12 ülkeden 30  bankanın katılımıyla sağlanan 1  yıl vadeli kredinin toplam ma  liyeti, yıllık libor euribor artı  yüzde 1.3 olarak belirlendi.  Denizbank Genel Müdürü  Hakan Ateş, sendikasyon kre  disinin imza töreninde yaptı  ğı konuşmada, para politika  larında eskiye dönüş olduğu  nu belirterek Merkez Banka  sı nın munzam karşılıkları  arttırması kararının normal  olduğunu, Merkez Banka  sı nın bunu bültenlerinde açık  ça beyan ettiğini söyledi.  Denizbank ın uluslararası pi  yasalardan sağladığı 650 milyon  dolar tutarındaki sendikasyon  kredisinin tamamının ihracatın  finansmanında kullanılacağını  belirten Ateş,  Özellikle ülke  ler, küresel ticaret hacminden  daha fazla pay alma arzusu  içerisinde. Bir para birimi sa  vaşları... Herkes parasının de  ğerini düşürmek yönünde gay  ret içinde. Böyle bir çerçeve  içinde ülkemizdeki ihracatın  da cari açık dikkate alındı  ğında önem arz ettiğinin bi  lincindeyiz. Bu çerçevede de  bu kesime daha ucuz, daha  uzun vadeli kaynakları temin  etmek için bu tür kaynakları  sunuyoruz  dedi.  Soruları da yanıtlayan Ateş,  Merkez Bankası nın zorunlu  karşılıkları arttırmasıyla ilgili  şunları söyledi:  Bankacılık  sektörü genelde efendi bir ta  vır içindedir. Burada sanıyo  rum tartışma konusu olan,  kesintilere şu ana kadar öde  nen faizin sıfırlanmasıydı. Bu  rada iki konu gündeme geldi.  BDDK nin kritikleri oldu.  Bankacılara yansıması itiba  rıyla bunun net aracılık mali  yetlerini arttırıcı etkisi ola  cağı, dolayısıyla artan mali  yetlerin azalan k rlılıklarla  sonuçlanacağı ifade edildi.   Ekonomi Servisi  General Electric  GE  Türkiye nin  Genel Müdürü Kürşat Özkan, 5 yılda, Garanti Banka  sı ndaki paylarını satışının ardından aynı büyüklükte en  düstriyel varlık yaratacaklarını belirterek, Türkiye deki  enerji faaliyetlerinde büyümeyi düşündüklerini söyledi.  Özkan, enerji yatırımlarında özellikle yüzde 50 ortak  oldukları Gama Enerji üzerinden bir yoğunlaşma ola  cağını belirterek,  Başka projeler de olabilir. Ener  ji projelerimiz arasında önümüzdeki dönemde 400  MW gaz santralı ve 110 MW rüzg r santralı yer alı  yor  dedi. GE nin Garanti Bankası nda sahip olduğu  yüzde 20.85 satış hisseleriyle ilgili satış sürecinin de  vam ettiğini belirten Özkan, Türkiye de enerji haricinde  sağlık ve havacılık alanlarıyla da ilgilendiklerini bildirdi.  Garanti Bankası nın piyasa değeri bugünkü hisse de  ğeri üzerinden yaklaşık 24 milyar dolar.  Bu değer üzerinden GE nin bankadaki payının değeri  ise yaklaşık 5 milyar dolar düzeyinde bulunuyor.  Genel Müdür Hakan Ateş, herkesin parasının değerini  düşürüp dünya ticaretinden daha fazla pay alma  yarışında olduğu bu dönemde ihracatın artan önemine  işaret ederek kredinin tamamının ihracatçılara  sunulacağını bildirdi.  Denizli nin Güney  ilçesi Tuscany  gibi  Koç: Hükümetin hata  yapma lüksü yok  Koç, ekonomi yönetimiyle  ilgili üç konuya dikkat çekti  ve bunları  mali disiplin,  bağımsız kurumlar ve yapısal  reformlar  olarak sıraladı.  Boyner: Bir gecede  demokrat olunmuyor  TÜSİAD ın stra  tejik iş geliştirme biri  mi TÜSİAD International,  Irak Kürt Bölgesel Yönetimi  Sanayi ve Ticaret Bakanlığı nın  daveti üzerine 14 Ekim de Ümit  Boyner başkanlığında Erbil e gi  decek. TÜSİAD açıklamasında,   Irak ta anayasal bir oluşum ola  rak hukuki bir zeminde faaliyet  gösterdiği  ifade edilerek, başta  Mesud Barzani ve Başbakan  Berham Salih olmak üzere  IKBY yetkilileriyle gö  rüşüleceği belir  tildi.   ekonomi@cumhuriyet.com.tr  2 EK M 2010 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA  EKONOMİ 13  CMYB  C M Y B  İŞÇİNİN EVRENİNDEN  ŞÜKRAN SONER  Ilımlı Diktatör   Ilımlı  kavramını dünyaya egemen sağ  ideolojiler, insanlara, insanlığa yedirilen kazıkların  acısını yutturmada çok etkin kullanıyorlar ya... Sivil  darbelerle gelen, ülkemiz gündemine de yerleşik,  sivil döktatörlük için,  ılımlı diktatör  kavramını  üretsek mi?  Dünya ve ülkemiz gündeminden çıkmış,  emperyal sistem desteklemedikçe, gündemde  olamayacak askeri diktatörlüklere karşı, demokrasi  çığırtkanlığı ile yola çıkan bilim, gazeteci kökenli  yandaşlar;  Varsayalım ki geçmişin askeri  diktatörlükleri, girişimleri, yasadışılıkları, çeteleri ile...  Tekmili birden hesaplaşmayı göze alan bir iktidar  iradesi düşü görülüyor. İyi, keşke olsa, çok güzel  de, iktidar iradesi, Erdoğan hükümetlerinin  sorumluluğunda günümüzde yaşanmakta olan ağır  insan hakları, hukuk ihlalleri, bal gibi de diktatoryal  içerikli icraatlar, kadrolaşma, kurumlaşmalara karşı,  insan hakları, demokratik duruşumuz, savaşımımız  ne olacak?..  dediğinizde bir yerlerine iğne batmış  gibi tepki veriyorlar...   12 Eylül insan hakları, hukuk ihlalleri gerçekleri  ile, Ergenekon icraatları hiç, bir mi? Bugün işkence  yok: Yargı bağımsız, hükümet karışamaz, yargının  sonucunu bekleyin...  diye savunmaya geçiyorlar...  Yargısız infazlar, medyayı da kullanarak ılımlı İslam,  ılımlı diktatörlük adına tetikçilikte, atışlarında  giderek insafsızlaşıyorlar...  Hanefi Avcı olayı, emniyet bürokrasisinde en  yüksek görevlere gelmiş, sağda ama meslek  ilkelerinde saygın bir bürokratın başına örülebilecek  çorapları gösterdiği için çarpıcı, bir o kadar  ürkütücü...  Ünlü Abant toplantılarına soldan aydınları  olabildiğince kalabalık toplamak üzere yıllar  öncesinde gündeme gelen seferberlikte, birebir  ikna turlarında, eğitimli propagandistlerin söylemleri  belleğime kazınmış,  Fanatik, radikal, gerici İslami  akımla
            
    
