Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                CMYB  C M Y B  BİLİM ve SİYASET  ORHAN BURSALI  Deniz İçin  Deniz Som kapı komşumdu gazetede.  Okurlarla arasında doğrusu iyi bir iletişim  kurmuştu köşesinde.  Hatta diyebilirim ki, Vaziyet Cumhuriyet’in  okurlara açık tek köşesiydi; okur orada nefes  alıp veriyordu.  Deniz Vaziyet’i başarıyla diri tuttu, dik tuttu,  keskin tuttu, renkli tuttu, okurun en çok baktığı,  okuduğu köşelerden biri yaptı.  Epey uzun bir zamandır Deniz’in yokluğu  dolaşıp duruyordu gazetede.  Odası boş ve kapalı.  Hüzün verici bir yalnızlık ve karanlık..  Hey, nerede bu adam!  Ben ki ona “Deniz çok sigara içiyorsun, kapını  kapalı tut, kendini zehirliyorsun, kanser  olacaksın, bizi zehirleme bari” der dururdum.  Köşelerimizde atışıp durduk sigara yüzünden,  kapalı mekânlarda sigara yasağını savunan bize  faşistler bile dedi!  Beni üstelik ölümden korkmakla suçladı!  Okurlar ve gazete yönetimi müdahale etti de,  karşılıklı sustuk!  Deniz’e küstüm bile!  Ama gazeteye gelmeleri seyrelince ve odası  kapalı kalınca uzun süre, bu kez Deniz’i arar  oldum.  Hey, nerede bu adam!  Geçenlerde odasının kapısı açıktı.  İçeri girdim.  Masasının üzerinde kitaplar yığılıydı.  Arkası, önü, yanı..  Bir deprem olsa, arkadaki kitap yığınının  altından çıkamayacak gibiydi.  Doğrusu bu, daha yakışıklı bir ölüm olabilirdi!  Sandalyesine oturdum.  Deniz’in gözüyle çevreyi algılamaya çalıştım.  Birden, geçen yılların görüntüleri doldu  odaya...  Hastalığını duyunca yüreğime bir sızı  saplanmış ve hemen soluğu odasında almıştım.  Masasının yanında durmuştum, gözlerine  bakıyordum, bir şey diyemiyordum, ne  diyeceğimi bilemiyordum, sanki tutulmuştum.  Saniyeler sonra nedense, sessizliği o bozdu,  yüzüme baktı, gülümseyerek dedi ki:  “Yok, akciğerdeki tümörün nedeni sigara  değil...”  Bir profesörün görüşünü naklediyordu...  Merak ettim, kim, diye...  Deniz sigarakolikti, ama doktorların kendisine  “bebeklerinki gibi pemboş akciğerlerin var...”  dediğini söylemişti bana.  Demiştim ki: Ya kendini kandırıyorsun ya da  doktorların yanılıyor olabilir... Sigaranın verdiği  zararı akciğerlerde görmemek mümkün olabilir  mi, bilmem. Ama sigara bakmışsın genetiğine  hasar vermiş...  Nedense, sigara ile hastalığı arasında  bağlantı kurmaya kesinlikle yanaşmadı ama  hastalığı ortaya çıkınca sigarayı da bıraktı  hemen...  İlk tedaviden sonra görüştüğümüzde,  “İçimdeki hayvanı tepeledim” demişti!  Görüntüler üst üste bindi, Cağaloğlu’ndaki  bina, toplantılar, konuşmalar ve türlü çeşitli bir  dizi şey. Karmakarışık.  12 Eylül sonrası gazeteciliğin,  Cumhuriyet’teki parlak yıldızıydı Deniz.  Haberlerinde askerlere ve uygulamalarına karşı  eleştiriyi haberin içine yedirirdi, herkes anlardı,  merakla beklerdi Deniz’in haberlerini, satır  içlerine sinmiş eleştirileri okumak için.  “Türban” ve “Bilim, Toplum ve İnsana Bakış”  kitaplarımın kapak resimlerini düzenlemişti!  Sonra birden görüntüler bıçak gibi kesildi  odasında. Sessizlik. Odasıyla baş başa kaldım.  Sonra kalktım.  Vaziyet budur Deniz!  Vaziyetsiz bir gazete bıraktın bize.  Eksildik ve yoksullaştık. Renklerimizden biri  soldu!  Ama biliyoruz ki, kayıpların, gidenlerin,  görevini tamamlayanların yerini yeni Deniz’ler  alacak. Hep böyle değil mi!  Cumhuriyetin kazanımlarını sonuna kadar  savunmakta amansız, çok çalışkan,  düşüncelerinde ve yapmak istediklerinde keçi  gibi inatçı, sapına kadar Cumhuriyetçi bir  arkadaşımızı yitirdik...  Deniz’i sonsuzluğa uğurladık dün..  Ama Deniz dolaşıp duracak aramızda;  arkadaşları, tanıdıkları, sevenleri yaşadığı ve  onu andığı sürece...  Hayat ve ölüm, işte böyle bir şey..  obursali@cumhuriyet.com.tr  GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK  Baştarafı 1. Sayfada  yeraltında ölen işçileri kurtaramadığımıza,  bırakın kurtarmayı, ölülerini bile  çıkaramadığımıza bakmayın, diyordu.  Şili’de 700 metre toprak altındaki 33 işçiyi  burunları kanamadan yaşama döndüren  operasyon mu?  Dedi ki: Dik âlâsını burada yapar, üç günde  çıkarırdık!  Çalışma Bakanımız Ömer Dinçer bu  açıklamasıyla bir kez daha yandaşlara ne mutlu  AKP iktidarında yaşayanlara dedirtti... Ne ki  Tarım Bakanı Mehdi Eker bir demeciyle  bakandaşını solladı.  Günlerdir halkın pahalı et demesiyle ilgili  haberler, yorumlar, demeçler gırla.  Bir ara AKP hükümeti sayesinde Türkiye’de  hayvancılığın artık değil halkı, besicilik  yapanları bile doyurmadığına değinen kısa  ömürlü demeçler de yayımlandı.  Hükümetin dünya çapında ilgi ve beğeniyle  izlenen; ne çare halkımızı ezen sosyal ve  ekonomi politikalarını eleştirdiği ve tabii  halkımızın kafasını bulandırdığı için ufak bir  uyarıdan sonra bu demeçlerin devamı  gelmedi.  Tam “Sen aklınla bin yaşa Çalışma  Bakanımız” diyecekken; övgülere layık bir  başka açıklama bir başka bakandan geldi.  Konu artık ulusallaştı.  Şuradan buradan tonlarla et ithal ediliyor  ama.. fiyatlar bir türlü düşmüyor diyenlerin  giderek çoğaldığı sırada…  …Tarım Bakanımız “et fiyatlarının neden  yüksek olduğunu” politik, ekonomik, sosyal  içerikte bir demeçle açıklayıverdi.  “Et fiyatlarının onca ithalata karşın bir türlü  inmemesinin nedeni” dedi:  “…Refahın, gelirin giderek artmasıdır!”   “Nasıl yani?”  Çok basit, dedi Bakan: “Dünya ekonomisini  sarsan kriz bitti mi?”   “Bitti!”   “Gelir seviyesi yükseldi mi?”   “Evet?”   “Gelir seviyesi yükselince ne olur? Gelir,  bol gelir…”   “Evet?”   “Gelir çoğalınca, tabii et alanlar da çoğaldı.  Gelir çok, et bol. Et fiyatları da bu nedenle  düşmedi, düşmüyor!”  Pek çok konuda kafayı yediğimiz için  bakanlarımızın derin içerikteki açıklamaları  fazla etkilemedi toplumu.  Türban şuraya girer, buraya girmez!  Bırakınız bu anlamsız tartışmaları. Bakın  neden:  Kaşını oynatsa kararname, kulağını kaşısa  yönetmelik.. muhalefetin karşı çıktığı bir  konuda parmağını oynatsa bir yasa hazırlatan,  olmadı anayasa değişikliğine giden.. muhterem  büyüğümüz var ya, büyüğümüz.  Nihayet dayanamadı. Çankaya Köşkü’nde  türban tartışmalarını bir darbede kesip gündem  dışına atacak sağlam bir kanıt gösteriverdi.  “ABD’de Beyaz Saray’a (türbanla) giriyoruz.  Kimse rahatsız olmuyor… Bizimkiler  (Çankaya’da türbandan) neden rahatsız  oluyor?” dedi.  Gel de RTE’ye ABD dünya devleti... Her gün  Beyaz Saray’ı değişik ülkelerden çeşitli renkte,  üstelik kimileri ülkelerinin ulusal giysileriyle  devlethükümet başkanlarının ziyaret ettiğini…  …ya da geçende bir uluslararası toplantıya  bir temsilcinin ülkesinin ulusal bir geleneği  uyarınca çıplak geldiğini.. ama Avrupa’da,  ABD’de yetkililerin resmi konukları kapı dışarı  ettiğini…  …eleştirdiğine tanık olmadığımızı,  anlatabilirsen anlat!  Beyaz Saray protokol gereği; Afrikalı devlet  başkanlarını alacalı bulacalı yarı çıplak, ulusal  giysileriyle kabul ettiği gibi; türbanlı Emine  Hanım’la Hayrünnisa Hanım’ın türbanlı  başlarından rahatsız olsa bile, olduğunu elbette  duyumsatmıyor.  CHP gibi bir parti türbanlı Cumhuriyet  Bayramı kutlamalarına katılalım mı katılmayalım  mı diye Kararsız Kasım davranışları sergileye  dursun…  …Üniversitede türbana özgürlük ama.. ha  bak, kamuda, ilk ve orta öğrenimde türban  zinhar olmaz diyen, bu konuda üstelik AKP  hükümetinden ‘garanti’ istemeye hazırlanan  yarım ağız açıklamalar yapsın…  …RTE, türbanlı kafaların yakın gelecekte  kamuda da görünebileceğinin ilk işaretini verdi  bile.  “Bu alanlar” dediği Köşk gibi kamusal  alan sayılan “Bu alanlar; bizim alanımızdır,  halkın alanıdır, cumhurun alanıdır. Cumhurun  (halkın) giremediği bir yer olmaz. Birine girsin,  birine girmesin olmaz” dedi.  Üslubu bu RTE’nin. Önce böyle kapalı,  söylüyor; sonra yavaş yavaş asıl amacına  uygun açıklamalara geçiyor.  Türbanlı avukat, doktor, yargıç. Cumhur  bunlar... Neden kamuda, mahkemelere,  hastaneye girip görev yapmasın diyeceği, hep  bir ağızdan diyecekleri günler de uzak değil.  Zira türban kamuya koşar adım!  Köşk’teki resepsiyonları bire indirmenin  nedenini Çankaya’daki AKP’liye sordular.  “…Göreceksiniz orada!” diye soruyu yanıtladı..  …Daha türbanlı ne günler göreceksiniz  çocuklar der gibi…  SAYFA 17 EK M 2010 PAZARCUMHUR YET  8 HABERLERİN DEVAMI  TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 17 Ekim  Oslo B 6  Helsinki B 6  Stockholm B 7  Londra B 10  AmsterdamY 9  Brüksel B 8  Paris Y 9  Bonn Y 11  Münih Y 11  Berlin Y 7  Budapeşte B 12  Madrid PB 16  Viyana Y 10  Belgrad Y 13  Sofya Y 15  Roma Y 18  Atina Y 22  Zürih Y 7  Moskova B 4  Aşkabat PB 35  Taşkent B 26  Baku Y 20  Bişkek PB 24  Tiflis Y 16  Kahire B 30  Şam B 26  Bütün bölgelerimiz  parçalı ve çok bulutlu  Marmara, Ege, Batı Ak  deniz, Doğu Akdeniz, İç  Anadolu’nun doğusu,  Karadeniz, Doğu Ana  dolu’nun kuzey ve do  ğusu ile Eskişehir, Ma  latya, Bingöl ve Elazığ  çevreleri aralıklı sağa  nak ve gök gürültülü  sağanak yağmurlu ge  çecek. Yağışların Edir  ne ve Çanakkale çev  relerinde kuvvetli ol  ması bekleniyor. Hava  sıcaklığı batı kesimlerde  24 derece artacak, di  ğer yerlerde ise 13 de  rece azalacak.  İstanbul Y 22  Edirne Y 19  Kocaeli Y 22  Çanakkale Y 21  İzmir Y 23  Manisa Y 23  Denizli Y 25  Zonguldak Y 20  Sinop Y 19  Samsun Y 22  Trabzon Y 22  Giresun Y 20  Ankara B 21  Eskişehir Y 21  Konya B 24  Sıvas Y 19  Antalya Y 26  Adana Y 27  Mersin B 28  Diyarbakır B 28  Şanlıurfa B 27  Mardin B 24  Siirt B 28  Hakkâri Y 17  Van Y 18  Kars Y 17  ‘Bir arada yaşam için’  12’si BDP’li belediye başkanı 151 kişinin davası yarın görülecek  KCK davası başlıyor  İstanbul Haber Servisi  ÖDP  Genel Başkanı Alper Taş ve  BDP Eşbaşkanı Gülten Kışa  nak’ın katılımıyla düzenlediği  “Kürt Sorunu ve Bir Arada  Yaşam” konulu çalıştayda,  BDP’nin demokratik özerklik  projesi, Kürt sorununun çözümü  ve bir arada yaşam için atılması  gereken adımlar tartışıldı.  Galatasaray’daki Cezayir Lo  kantası’nda gerçekleştirilen  “Kürt Sorunu Çalıştayı”nda  bir konuşma yapan Taş, bir ara  da yaşamı savunmak için atılması  gerekli en önemli adımlardan  birinin, “silahın ve şiddetin tü  müyle devre dışı bırakılması”  gerektiğini ifade ederek, “Ça  tışmasızlık halinin kalıcılaş  masında olanak tanımak için  devletin siyasiaskeri operas  yonlara PKK’nin de silahlı ey  lemlere son vermesi gerek  mektedir” dedi.  ‘Çözüm tasfiye değil’  Taş, AKP’nin Kürt sorununda  hızlı bir trafik içinde olduğuna  dikkat çekerek “Kürt sorunun  da ‘elimden geleni yaptım’ an  layışında olan AKP yeni bir as  kerisiyasi tasfiye süreci geliş  tirme hazırlığında. Çözüm  Kürt halkının meşru temsilci  lerinin tasfiyesinden değil, on  ların çözüm sürecinin parçası  haline getirilmesinden geç  mektedir. Bu açıdan 18 Ekim  Salı günü görülecek olan KCK  davasında Kürtlerin demo  kratik siyasal temsilcilerinin  serbest bırakılması önemlidir”  diye konuştu.  ÖDP’nin Kürt sorununun çö  zümü ve bir arada yaşam için  önerilerinden bazıları şöyle:   Siyasi Partiler ve Seçim Ya  sası değiştirilmeli, demokra  tikleştirilmeli, seçim barajı kal  dırılmalı, temsilde adalet ve  eşitlik sağlanmalıdır.   Anadilde eğitim talebi kar  şılanmalı, düşünce ifade öz  gürlükleri güvence altına alın  malı, siyasi yasaklar tümden  kaldırılmalıdır. Koruculuk sis  temi kaldırılmalıdır.  ‘Türkiye’nin sorunu’  BDP Eşbaşkanı Gülten Kışa  nak, “demokratik özerkliğin”  tüm kesimlerle ele alınması ge  reken bir proje olduğunu belirt  ti. Yerel yönetim temelli bir yö  netimi savunduklarını anlatan  Kışanak, “Bu sorun etnik ya  pıya dayanan bir sorun değil  dir. Bu sorun tüm Türkiyeli  lerin sorunudur” diye konuştu.  Çalıştaya BDP Milletvekili Se  bahat Tuncel, TMMOB Başka  nı Mehmet Soğancı, TMMOB  yönetiminden Metin Bakkalcı  ve çok sayıda yazar, gazeteci,  meslek odası temsilcileri katıldı.  DİYARBAKIR/İSTANBUL  (Cumhuriyet)  Terör örgütü  PKK’nin kent yapılanması KCK  TM davasında aralarında 12  BDP’li belediye başkanının da  bulunduğu 103’ü tutuklu 151 sa  nığın yargılanmasına yarın baş  lanacak. Dava sanıklarının Kürt  çe savunma yapacakları belirti  lirken davayı izlemek için birçok  heyet Diyarbakır’a gitti. Dava  öncesi Diyarbakır ve İstanbul’da  tutukluların serbest bırakılması  için eylem yapıldı.  Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mah  kemesi’nde görülecek davanın  ilk duruşmasında, sanıklar yazı  lı ve sözlü savunmalarını Kürtçe  yapacağı, zaman kaybına yol aç  mamak için 7 bin 587 sayfalık id  dianamenin okunmasını isteme  yecekleri belirtildi. Dava nede  niyle Diyarbakır Adliyesi’ndeki  salonların yetersiz olması dola  yısıyla adliye koridorlarını bir  birine bağlayan geniş havalan  dırma alanına yeni bir salon inşa  edildi. Salona ses ve görüntü sis  temi kurulurken içeriye gazete  ciler dışında 80 izleyicinin alı  nacağı ifade edildi. BDP Diyar  bakır İl Başkanlığı da davayı ta  kip etmek isteyenler için adliye  binası yanındaki boş alana çadır  kurdu. Davayı izlemek için Bel  çikalı avukatlardan oluşan bir  heyet dün Diyarbakır’a gitti ve  heyet, İHD Diyarbakır Şubesi’ni  ziyaret etti. Brüksel Barosu avu  katlarından Joke Callewaert,  Olivier Stein ve Selma Benk  helifa, İHD Şube Sekreteri Raci  Bilici’den dava hakkında bilgi al  dı. Uluslararası İnsan Hakları  Federasyonu (FIDH) Başkanı  Souhayr Belhassen, beraberin  deki İnsan Hakları Savunucula  rının Korunması İçin Gözlem  Programı Başkanı Alexandra  Pomeon ve avukat Martin Pra  del ile birlikte bugün Diyarba  kır’da davaya ilişkin bir basın top  lantısı düzenleyecek. Almanya  Sol Parti üyelerinden oluşan bir  heyet de bugün davaya ilişkin çe  şitli sivil toplum örgütleriyle gö  rüşecek. Alman heyette AP üye  si Jürgen Klute, Federal Meclis  üyesi Ingrid Remmers, Kuzey  RenVestfalya Eyalet Meclisi  üyesi Hamide Akbayır ve birçok  bölge belediye meclis üyesinin  yer aldığı bildirildi. Sağcı söy  lemleriyle bilinen Avusturya Öz  gürlük Partisi’nin (FPÖ) oluş  turduğu bir heyet de davayı izle  mek için kente gitti. Heyetin baş  kanı Viyana Eyalet Meclisi üye  si Johann Herzog, “Kürt soru  nu, sadece solcular, sosyal de  mokratlar veya Yeşiller’i ilgi  lendiriyor değil, sorun hepi  mizi ilgilendiriyor. Kürtlerin  gördüğü baskılar bütün insan  lığın sorunudur” dedi.  İstanbul’da da eylem  İstanbul Barış İçin Kadın Gi  rişimi de operasyon kapsamında  tutuklanan kadınların serbest bı  rakılmasını istedi. Eylemciler,  taleplerini Galatasaray Postane  si’nden Adalet Bakanlığı’na faks  la gönderdi.  HAKKÂRİ (Cumhuriyet  Bürosu)  Hakkâri’deki mayın  patlamasında annesi ölen ve  kendisi yaralanan 15 aylık Zey  nep Kurt evine döndü.  Hakkâri’nin Geçitli köyü ya  kınlarında 16 Eylül’de bir mini  büsün geçişi sırasında meydana  gelen patlamada yaralanan ve  İnönü Üniversitesi Turgut Özal  Tıp Merkezi’nde 29 gün tedavi  gören Zeynep bebek evine dön  dü. Zeynep Kurt, amcası Yalçın  Kurt tarafından özel araçla  Hakkâri’ye getirildi. Dedesi  Cazım Kurt’un evinde babası  Hamit, ninesi Sabriye ve ya  kınları tarafından kurban kesile  rek karşılanan Zeynep bebek,  araçtan çıkarıldıktan sonra kar  şısında gördüğü babasına sarıla  rak hasret giderdi.  ÖDP’nin Kürt sorununa çözüm ve şiddetin son bulması amacıyla düzenlediği  çalıştaya BDP’li Kışanak da katıldı. Çalıştayda “Silahların susmalı’ denildi  ‘Tutuklular serbest bırakılsın’  Diyarbakır Barosu, Ticaret ve Sanayi Odası, Eğitim  Sen ve nsan Hakları Derneği şubelerinin de yer aldığı  63 sivil toplum kuruluşu da davaya ilişkin dün Sümer  park’ta ortak bir basın açıklaması yaptı. Ortak açıkla  mayı okuyan Diyarbakır Veteriner Hekimler Odası  Başkanı Denizhan Kurt, tutukluların bir an önce ser  best bırakılmasını istedi. (Fotoğraf: AA)  Zeynep  babasına  kavuştu  Kızına kavuşmanın  sevincini yaşadığını  gazetecilere anlatan  baba Kurt, bir aydır göremediği kızını çok özlediğini söyledi. Hamit Kurt,  “Kızımı annesiz bıraktılar. Bunu annesiz bırakanlara da Allah böyle acı gös  tersin. Bütün Türkiye’ye sesleniyorum: Bu olayı işleyen faillerin bir an ön  ce bulunmasını istiyorum. Bu kızın ne günahı vardı?” dedi. (Fotoğraf: AA)  ‘Kızımı annesiz bıraktılar’  Karayılan’dan Kandil’e davet  Haber Merkezi  Terör örgütü PKK’nin üst  düzey yöneticilerinden Murat Karayılan, Dani  marka polisinin Roj TV’yle ilgili soruşturmasına  hazır olduklarını ve Kandil’in kapılarının kendi  lerine açık olduğunu belirtti. Karayılan, Dani  marka polisini Kandil’e davet ederek, “Buraya  gelsinler, diledikleri gibi soruşturma yapsınlar.  Biz kendilerine her türlü imkânı sunarız” dedi.   
            
    
