Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada kaldırılan Devlet Güvenlik Mahkemeleri nden DGM farkının olmadığı birbirinden farklı kesimlerin ortak görüşü haline geldi. Son olarak Cumhurbaşkanı Gül de, DGM lerin kaldırılıp yerine ÖYM lerin getirildiği dönemde Başbakanlık koltuğunda oturduğunu anımsatıp, bu mahkemeleri daha da tartışmalı hale getiren şu açıklamayı yaptı: DGM lerin üyeleri arasındaki askeri üyeleri çıkardık. Özel yetkili mahkemelere dönüştürdük. O zaman danışmanlarım, Bu böyle olmaz. Mahkemelerin fazla yetkileri var diye beni uyardılar. Kurumlar ise özel mahkemelerin yetkileri için Bunlar devletin ulusal güvenliği açısından gerekli görüşündeydiler. Biz yargıda gerçek anlamda reform yapalım diye yola çıktığımızda kurumlardan itirazlar ve tavsiyeler geldi. Sonuçta DGM lerde sadece insanlar değişti, üniformalar çıktı. Özünde bir şey değişmedi, kolayına kaçıldı... Bu konudaki kaygılar haklı çıktı.. Türkiye Barolar Birliği nin TBB Tutuklama Raporu adlı beyaz kitapçığının son bölümü ÖYM lere ayrılmış, işleyişteki sakatlıklara değinilmişti. Her şeyden önce başa özel yetki gelince artık yargılamanın tüm aşamaları özelleşmiş oluyor. Uygulamada görünen o ki, ÖYM ler büyük ölçüde siyasallaşmış durumda. Ben davaların içeriğine bakıp, şöyle diyorum: Devlet Güvenlik Mahkemeleri gitti, hükümet güvenlik mahkemeleri geldi. ÖYM kapsamında bir soruşturma açıldığı ve beraberinde operasyonlar başladığı an, polis de ona göre özel leşiyor. Operasyona hedef kişi özel yargılanacak, ağır suçlamalarla karşı karşıya kalacak; o zaman her türlü özel uygulama yapılabilir. Silivri ye geliş yolunu kitap kitap döşeyen Hanefi Avcı bu mahkemelerde nasıl örgütlenildiğini çarpıcı biçimde anlatıyor. Avcı ya göre buralardaki atamalar zincirin halkalarını tamamlayacak biçimde; yani, h kime uygun savcı, onlara uygun emniyet müdürü olarak organize yapılmış. Aylık hukuk dergisi Güncel Hukuk un temmuz sayısı da ÖYM leri kapak yapmıştı. 14 sayfası ÖYM lere ayrılan dergide çok farklı düşünce katmanlarını temsil eden hukukçular, ÖYM lerin DGM lerden daha kötü uygulamalar içinde olduğunu vurguluyordu. H. V. Velidedeoğlu nun, Halit Çelenk in, Mehmet Ali Aybar ın, İsmail Cem in dünkü özel kurulmuş mahkemeler için söylediklerini bugünkü ÖYM ye uyarlayın... Sanki zaman koşu bandı, yerimizde çırpınıyoruz! Silivri den örnek vermek gerekirse, bu mahkemeler kendilerine özel görev biçtiği için adeta bunun hakkını verme çabası içine giriyorlar. Her şeyden çok ağır suçlar üretme çılgınlığına kapılıyorlar. Şu anda varlığı kanıtlanamamış, devletin terörle mücadeleden sorumlu dört biriminin sizin mahkemenizdeki dava dışında hiçbir yerde böyle bir oluşum iddiası yoktur, arşivinizde de bilgibelge bulunmamaktadır dediği Ergenekon örgütü ne üye aranıyor. Kim arıyor? Mahkeme... Her sorguladığı kişiyi üye yapmak için bin bilgisayardan CD getiriyor, ama olmuyor. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu nun Bu mahkemeler kaldırılmalıdır yaklaşımı siyasal değerlendirmeden öte hukuksal bir çözüm olarak algılanmalı ve bu kampanyalaştırılmalı: ÖYM lere hayır! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada AKP bir tasarı yaptı. Meclis e getirdi. Çoğunluk oylarıyla kabul edilen anayasa değişikliği referandumdan da geçti. Yürürlüğe girdi. AKP nin Anayasa Mahkemesi ile H kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu nun üye sayısını arttırarak neyi amaçladığı kısa sürede ortaya çıktı. Ne diyordu AKP lideri, Bay Başbakan? Telaşa gerek yok! Yüksek yargıya yeni üyeler seçimle gelecek! Görünen köy kılavuz istemiyor. AKP lideri yüksek yargıya yeni üyelerin seçimle geleceğini savunur, ne var bunda yadırganacak derken: Hükümetin seçici hukuk kurumlarındaki üye çoğunluğunun iktidar doğrultusunda görüş ve fikir sahibi olduğunu önceden saptadığı anlaşılıyor. Daha şimdiden seçimlerde iktidar parmağı ve seçilen üyelerin iktidara koşut kimliği tartışma konusu. Yargıçlar ve Savcılar Birliği YARSAV Adalet Bakanlığı nın seçilmesini istediği isimlerden oluşturduğu listeyi tüm adliye çalışanlarına ulaştırdığını öne sürüyor. O kadar ki kimi gazetelerde iktidarın örneğin HSYK ye seçilmesini istediği üyelerin listesi yayımlanıyor. İktidarın istediği kişileri seçtirebilmenin peşinde olduğunu içeren çarpıcı açıklamalar yapılıyor. İnce hesaplara örneği, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, düzenlediği basın toplantısında veriyor: TBMM de Anayasa Mahkemesi ne seçilen üye Celal Mümtaz Akıncı nın özgeçmişi 3 adayın yarıştığı listeye uzun uzun yazılarak konuluyor... Diğer iki üyenin özgeçmişi bir iki satırla geçiştiriliyor. AKP nin anayasa değişikliğinden, değişikliğin emrettiği uygulamalara kadar baştan sona hesabı ince hesap! AKP nin yargıyı siyasallaştırmayı amaçladığını içeren görüş; giderek, üstelik hayırlara vesile olmayacak biçimde güçleniyor. Lakin türban sorununu ana muhalefet sıralarına kadar inen süreçte bir türlü çözümleyemedik. Öncelikle devleti temsil eden Çankaya daki AKP liye; 29 Ekim kabullerinde düne kadar izlediği yöntemi neden bu yıl terk ettiğini muhalefetten tek bir Allah ın kulu sormuyor. Geçen yıllarda Çankaya da 29 Ekim iki ayrı resepsiyonla kutlanırdı. Gerekçe askerlerle türbanlı bayan Hayrünnisa nın karşılaşmasını engellemek diye açıklanırdı. Bu yıl uygulama değişikliği Çankaya nın askerlerin 29 Ekim de türbanlı bayanın elini sıkmakta artık sakınca görmediklerini öğrendiğini içeren bir olasılıktan mı kaynaklanıyor? Yoksa yasaların giyim kuşamı belirlemediği görüşünün askerlere egemen olduğuna mı inanıyor Çankaya? Ek bilgi: Çankaya daki AKP li yalanlanmayan habere göre kararı uygulamadan önce 29 Ekim resepsiyonunu ikiden bire indirdiğini Genelkurmay a bildirdi. Türban, türban olalı böylesi heyecanlı günler geçirmedi. CHP türbana üniversitede özgürlük diye meydanlara çıktı. Kapıyı açtı türbana Şimdi arkası geliyor: Işığı gören türbanlı biz de ben de diye ortaya çıkıyor. Nitekim önce yukarıdaki AKP li Çankaya da türbana özgürlük ilan etti. Kamuda da ortaöğrenimde de türbana özgürlük sırada bekliyor. Türbana çözüm arayan CHP de tartışma; 29 Ekim de Çankaya ya çıkalım mı, çıkmayalım mı yoksa gazetelerimizin başlıklarında olduğu gibi partide türban bir bilmece mi?.. Grup Başkanvekili Muharrem İnce; CHP ye yaraşır, yakışır gerekçelerle 29 Ekim de Çankaya ya çıkmayacağız diyor. Genel Başkan ise Karar vermedim. Çıkar mıyım çıkmaz mıyım 14 Ekim de belli değil. Daha çoook 15 gün zaman var diyor. Gazetelerin yalancısıyım: Yalan mı doğru mu kestirmek elbette zor: Meğer partide MYK toplantısından sonra Genel Başkan ın da hazır bulunduğu, Genel Sekreter Önder Sav, Grup Başkanvekilleri Muharrem İnce, Kemal Anadol, Hakkı Süha Okay ın da katıldığı bir toplantıda katılmama kararı alınmış ve Muharrem İnce bu kararı açıklamış. Şimdi medya haberlerinde bir merak: Genel Başkan neden İnce yi yalanladı? Kimileri; Genel Başkan, Grup başkanvekili neden benim açıklamama öncelik aldı? diyesiymiş! Diyoruz ya; türban öyle bir sorun ki açıldıkça yeni sorunlar çıkarıyor... ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 16 EK M 2010 CUMARTESCUMHUR YET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 16 Ekim Oslo B 5 Helsinki B 5 Stockholm B 6 Londra B 11 AmsterdamY 11 Brüksel Y 10 Paris Y 12 Bonn Y 11 Münih Y 9 Berlin Y 6 Budapeşte Y 12 Madrid PB 15 Viyana Y 11 Belgrad Y 10 Sofya Y 13 Roma Y 19 Atina Y 22 Zürih Y 9 Moskova B 5 Aşkabat B 26 Taşkent PB 27 Baku Y 20 Bişkek PB 23 Tiflis Y 18 Kahire B 32 Şam B 28 İstanbul Y 21 Edirne Y 19 Kocaeli Y 23 Çanakkale Y 21 İzmir Y 22 Manisa Y 21 Denizli Y 23 Zonguldak Y 19 Sinop Y 18 Samsun Y 22 Trabzon Y 22 Giresun Y 20 Ankara Y 22 Eskişehir Y 20 Konya Y 22 Sıvas Y 21 Antalya Y 25 Adana Y 29 Mersin Y 28 Diyarbakır Y 25 Şanlıurfa PB 28 Mardin Y 25 Siirt Y 24 Hakk ri Y 19 Van Y 19 Kars Y 17 Ülkenin geneli parçalı ve çok bulutlu, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Hatay dışında tüm yurt aralıklı sağanak ve yer yer gök gürültü lü sağanak yağ murlu geçecek. Hava sıcaklığı mevsim normal leri civarında seyredecek. TÜBİTAK ın raporu, flash bellek benim değil diyen Ayabakan ı doğruladı 4 teğmene tahliyeHİLAL KÖSE Poyrazköy davasının tutuklu sanığı teğmenler Tarık Aya bakan, Alperen Erdoğan, Burak Düzalan, Yakut Aksoy tahliye edildi. Teğmenlerin yurt dışına çıkışları ise yasaklandı. TÜBİTAK ın Teğmen Tarık Ayabakan a ait olduğu iddia edilen ve içinde davaya ait bir çok belgenin çıktığı flash bel leğin, Ayabakan a ait bilgisa yarda kullanılmadığına ilişkin raporu mahkemeye sunuldu. Söz konusu USB depolama ci hazında davaya konu birçok belgenin ve fişleme bilgilerinin olduğu iddia ediliyordu. Amirallere suikast ve Kafes Eylem Planı davala rıyla birleştirilen, teğmenlerin, SAT çıların ve deniz subayla rının yargılandığı Poyrazköy davasının sekizinci oturumun da savunma yapan tutuksuz sa nıklar, iddianamenin dayanağı olan ihbar mektubunu gönde renlerin bulunmasını talep etti. İstanbul 12. Ağır Ceza Mah kemesi nce görülen davanın dün kü oturumunda savunma yapan tutuksuz sanık Albay Tayfun Duman, Deniz Kuvvetleri Ko mutanı Oramiral Eşref Uğur Yi ğit in intihar eden Albay Berk Erden in cenaze törenindeki ko nuşmasına dikkat çekti. Duman, Yiğit in İddianamede adı geçen 2 albayım, eğer bana bir mer mi sıkılırsa, bana bir hücum olursa göğsünü siper edecek lerdir dediğini anımsatarak, Komutanım o sözü benim için söylemiştir. İddialara değer vermemiş beni komodorluk görevimden almamıştır. Başa rılarla dolu meslek hayatımı hukuksuz delillerle kararta mayacaklar diye konuştu. Google Earth ile savunma Oturumun öğleden sonraki bö lümünde tutuklu sanıkların avu katları tahliye talep etti. Kafes Ey lem Planı nın işyerinde el konu lan 1 No lu CD ve 3 No lu DVD de bulunduğu söylenen tu tuklu sanık emekli Deniz Binba şı Levent Bektaş ın avukatları Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz, Keçilik mevkisindeki aramayı, uydudan yeryüzünün görüntü lenmesini sağlayan Google Earth programını kullanarak canlan dırdı. Hazırladıkları videoyu sa londaki projeksiyonla mahkeme heyetine izleten avukat Ersöz, tanık ifadeleri ve olay yeri fo toğraflarına dayanarak mühim matın bulunmasındaki dikkat çe ken noktaların altını çizdi. Tarık Ayabakan ın avukatı Mehmet Katar, söz konusu ta şınabilir belleğe ilişkin dava dosyasında aynı tarihli biri im zasız iki tane emniyet inceleme raporunun bulunduğunu kay detti. Katar, İmzalı raporda, belleğin içinde porno içerik li görüntülerin olduğu belir tiliyor. İmzasız olanda ise suça konu dokümanların çık tığı söyleniyor. Raporların altında da aynı görevlilerin isimleri var. Bu raporların hangisini esas alacaksınız? diye sordu. Bana ait değil demişti Teğmen Ayabakan, 14 Ma yıs taki ifadesinde taşınabilir belleğin kendisine ait olmadığını belirterek Flash bellek, eş yalarımın arasından çıkma dığı gibi onun bana ait oldu ğunu gösteren bir delil de yoktur demişti Mahkeme, dosyadaki belge lerde imzası olan emniyet gö revlilerini bir sonraki oturum da tanık olarak dinlemeye hük metti. Heyet, Kafes Eylem Pla nı nın yer aldığı iddia edilen 1 No lu CD ve 3 No lu DVD ye ilişkin TÜBİTAK tan oluştu rulacak bilirkişi heyeti tarafın dan yeniden rapor hazırlanma sını talep etti. Bu raporda, TÜ BİTAK ın ilk raporu ve Ame rika daki Cyber Diligence Inc şirketinden ve Boğaziçi Üni versitesi nden avukatların aldığı raporlar arasındaki çelişkinin açıklanması istendi. Savcılardan izahat istendi Tutuklu sanık Eren Gü nay ın Kafes Eylem Planı ile ilgili rapor ortaya çıkmadan savcılıkta bu konunun kendisi ne sorulduğu yönündeki iddia ları incelemeye alındı. Mahkeme heyeti, soruşturma savcılarından bu konuda bir açıklama istedi. Dava 12 Ocak 2011 e ertelendi. Soruşturma sürecinde inti har eden Yarbay Ali Tatar ın ağabeyi Ahmet Tatar ın da izlediği duruşmada, Müdahil Agos Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aris Nalcı nın avukatları da hazır bulundu. İstanbul Haber Servisi İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk, tutuklanan Emniyet Mü dürü Hanefi Avcı ya Haliç te Yaşayan Simonlar kitabında kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle 100 bin TL lik tazminat davası açtı. Savcı Berk in avukatları Hüseyin Gençtürk ve Yahya Arslan ın Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi ne verdikleri dava dilekçe sinde, Berk in Avcı nın kitabındaki gerçeğe aykırı ifadeler nedeniyle toplumun husumet ve hakaretine maruz kaldığı belirtildi. Kitaptaki bazı bölümlerin Berk in şeref ve say gınlığını rencide ettiği ifade edilerek, kitabın top latılması, mahkeme kararının da üç büyük gazete de yayımlanması istendi. Kitapta Savcı Berk in Fethullah Gülen cemaati üyesi olduğunun, ce maatin talimatları doğrultusunda hareket ettiğinin ileri sürüldüğüne vurgu yapılarak, kitabın Berk in hedef haline getirilmek için yazıldığı savunuldu. Dilekçede, Müvekkilin manevi şahsiyetine açık saldırı yapılmıştır. Kitabın yeni baskı larıyla bu saldırının yenilenme tehlikesi var dır. Mahkemeden bu saldırıya son verilmesi ni talep ediyoruz ifadeleri kullanıldı. Berk aleyhine yazılanların temelinde Av cı nın kardeşim kadar yakın dediği dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin As lan ın sanık olduğu davanın soruşturmasını Berk in yürütmüş olmasının yattığı iddia edildi. Dilekçede Berk in, Avcı nın iddialarını kanıt laması halinde istifaya hazır olduğu belirtildi. Savcıdan Avcı ya tazminat davası İstanbul Haber Servisi Eski Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral İsmail Koç man, tutuklanan Emniyet Müdürü Hanefi Av cı nın Eskişehir Emniyet Müdürlüğü ndeki ofi sinde bulunduğu öne sürülen dinleme kayıtlarıyla ilgili ifade verdi. Koçman, görev yaptığı dönem de Harp Akademileri Komutanlığı santralının dinlenmesi nedeniyle şikayetçi oldu. Koçman dün 10.50 de soruşturmanın yürütül düğü İstanbul Adliyesi ne gelerek Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık a yaklaşık yarım saat ifade verdi. Koçman, Şik yetçi ol dum. Kurumsal santral dinlenmesi neticesinde ses kaydım var, başka bir şey yok. Bir hastane baştabibi ile konuşmam var dedi. Saat 14.00 sıralarında da Çevik Bir sözkonusu ses kayıtları ile ilgili 20 dakika ifade verdi. Çevik Bir ifade verdi SELAHATTİN GÖKATALAY MALATYA Malatya daki Zirve Yayınevi davasının 29. du ruşmasında olayı azmettirme su çundan tutuklanan ancak daha sonra serbest bırakılan, cumhuri yet savcısının da 5 duruşma önce beraatını istediği sanık Varol Bülent Aral yeniden tutuklandı. Alman Tilman Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel in öldü rülmesiyle ilgili davanın dünkü duruşmasında tutuklu sanıklar Emre Günaydın, Abuzer Yıl dırım, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Salih Gürler ile tu tuksuz sanık Varol Bülent Aral hazır bulunurken Sivas Kapalı Cezaevi nde tutuklu olan terör ör güttü PKK üyesi Orhan Kartal ve İskilip Cezaevi nde gasp su çundan tutuklu ve Hrant Dink davasında da tanıklık yapan Er han Özen tanık olarak dinlendi. Kartal, Adıyaman Cezaevi nde 2008 yılında 2 ay süreyle Aral la ile birlikte kaldıklarını ve Aral ın burada kendisiyle konuşurken Zirve Yayınevi olayını yönlen dirdiğini, Veli Küçük ile irtibat lı olduğunu, kendisini olaydan ön ce bilerek Kalaşnikof silah yaka latarak cezaevine girdiğini an lattığını ileri sürdü. Kartal, Zirve katliamıyla ilgili somut bilgisinin olmadığını söyledi. Cumhuriyet savcısı da Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı ndan gelen resmi yazıya göre Adıyaman Ceza evi nde Orhan Kartal ile Varol Bülent Aral ın aynı koğuşta kal madığının yazılı olduğunu akta rınca Kartal, Varol Bülent, ko ğuşta yatak olmadığı için yerde yatardı dedi. JİTEM den duydum Erhan Özen de 19972005 ara sında JİTEM de çalıştığını, ope rasyonlar dışındaki her türlü gö reve gittiğini ifade etti. Veli Kü çük, Levent Ersöz ve Muzaffer Tekin in 2004 sonunda İstanbul Sarıyer Kalender Orduevi nde yaptıkları bazı görüşmelere tanık olduğunu iddia eden Özen, ope rasyonlar ile ilgili bilgileri özel likle ekibinde yer aldığı Şiran ve Yusuf kod adlı JİTEM cilerden duyduğunu, bu isimlerin misyo nerlere yönelik bir operasyon dan söz ettiğini anlattı. Özen, 2002 de de Muzaffer Tekin in elindeki tüm belgelere zorla el koyduğunu ileri sürdü. Cumhuriyet savcısının Seni meş hur olma ile ilgili bir düşüncen mi var sorusuna Böyle bir ni yetim yok diye karşılık veren Özen, şöyle devam etti: 2004 yılı sonunda JİTEM in benden bazı istekleri oldu. Eşim tesettürlüydü. Gülen cemaatine karşı, 28 Şubat taki Fadime Şa hin gibi bir olay yapılacağı be lirtilerek eşimi bu olayda kul lanmak istediler. Şahin olayı gi bi Gülen cemaatinin tanınan bir ismini eşimle uygunsuz bir şe kilde yakalama biçiminde bir olay olacaktı. Ben de bu teklif üzerine JİTEM den ayrıldım. Ama 2006 yılında cezaevine girdiğimde bağlantım vardı. Gülen cemaatindeki ismi ver mek istemiyorum. AİHM ye başvuracağım Aral da Erhan Özen hücre yapısından dolayı kimseyi ta nımadığını söylüyor, ama de rin devletin hepsini tanıyor derken, Özen ise Şiran ve Yusuf kod adlı JİTEM cilerden Aral ın jandarmaya yardım ettiği şek linde ifadeler duyduğunu, Aral ın Veli Küçük ten emir aldığını söyledi. Aral da AHİM ye şik yette bulunacağını, kendisiyle ilgili yalan ifadeler kullanıldığı nı ve buna da mahkemenin se yirci kaldığını iddia etti. Zirve de sürpriz tutuklama Marmara Üniversitesi Nişantaşı Yerleşke si nde karşıt görüşlü iki öğrenci grubu ara sında çıkan kavgada öğrenci Yunus K. bı çaklandı. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan öğrenci, Amerikan Hastanesi ne kaldırıldı. Arkadaşlarının bıçaklanmasını protesto eden öğrencilerle polis arasında çı kan tartışmada 5 öğrenci gözaltına alındı. Gözaltına alınmak istenmeyen öğrenci ke lepçelenerek yere yatırıldı. Gözüne biber ga zı sıkılan öğrenci daha sonra gözaltına alın dı. Bu sırada başka bir öğrenci de gözaltı na alınırken Arkadaşımızı bıçaklıyorlar, ama bizi gözaltına alıyorlar diye bağırdı. Üniversitede bıçaklı kavga: 1 yaralı RAPOR NT HARDAN SONRA GELM ŞT Dava dosyasında yer alan emniyet raporunda soruştur ma sürecinde ikinci kez gözaltına alınmak istenince inti har eden Deniz Yarbay Ali Tatar ın amirallere suikast notundaki yazının eli ürünü olmadığına dair rapor verildiği ortaya çıkmıştı. KİTABA TOPLATMA İSTENİYOR Mahkeme heyeti daha önce azmettirici olmakla suçlanarak tutuklanan fakat daha sonra tahliye edilen Varol Bülent Aral ı yeniden cezaevine gönderdi