23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Bu çelişkiyi her türlü yöntemi kullanarak gizlemeye, örtmeye çalışsanız bile başaramazsınız, bir yerden patlar. AKP hükümetinin her icraatına reform , ilerleme adını takan Avrupa kurumları da yukarıda altını çizdiğimiz çelişkiyi görmeye başladı. Türkiye de 40 gazeteci Türk Ceza Kanunu nu TCK ve Terörle Mücadele Kanunu nu TMK ihlal ettikleri gerekçesiyle hapiste. Türkiye Gazeteciler Sendikası TGS ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti TGC geçen ilkbahardan beri konuyu bırakmamak üzere ele aldılar. Başta Türkiye Gazeteciler Federasyonu olmak üzere 20 ye yakın meslek kuruluşu Gazetecilere Özgürlük Platformu kurdu. Bu birlikteliğe gazetecilerin son yıllardaki en büyük buluşması denebilir. TGS, konuyu uluslararası alana taşıdı. Avrupa Gazeteciler Federasyonu EFJ cezaevlerindeki gazetecilerin derhal özgür bırakılması için Başbakan Erdoğan a elektronik posta kartı gönderme kampanyası başlattı. http: www.ifj.org en pages setturkish journalistsfree adresinden ulaşılıp gönderilebilecek elektronik posta kartının içeriği şöyle: Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Gazeteciler Sendikası nın ve Avrupa Gazeteciler Federasyonu nun Türkiye deki cezaevlerinde bulunan gazetecilerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması çağrısına katılıyoruz. Gazetecilik faaliyetlerinin bir sonucu olarak Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu nu ihlal ettikleri suçlamasıyla 40 tan fazla Türk gazetecisi halen cezaevlerinde yargılanmayı beklemektedir. Suçlu sayılmalarının tek nedeni gazetecilik görevlerini yerine getirmeleridir. H l demir parmaklıkların arkasında tutulmaktadırlar. Hükümetinizi Türk gazetecilerin karşı karşıya olduğu bu korku ve sindirme ortamını sona erdirmeye ve ifade özgürlüğüne saygı duyulmasını sağlamak için gazetecilerin haklarını koruyacak yasal reformları derhal yapmaya çağırıyoruz. Aldığım mektupların çoğunda ne yapabiliriz sorusu yer alıyordu. İşte önerim, bu kampanyaya omuz verin. Mithat Paşa, II. Abdulhamit in özel olarak kurduğu Yıldız Mahkemesi nde sürgün cezasına çarptırıldıktan sonra gemiye bindirildi. Gemi iki gün boğaz çıkışında, Silivri açıklarında bekletildi. Halkın çok sevdiği Mithat Paşa için büyük gösterilerin olması halinde Taif e sürgüne gönderilmeyecekti. Tepki olmazsa gönderilecekti. Olmadı, gönderildi! Girişte gazetecilerin tutukluluğu sansürdür dedik. Elbet gazetecinin tutuklanma tehdidi altında olması da sansürdür. Bu düşüncemi üstüne basa basa yineliyorum. Son dönemde Zaman, Star, Yeni Şafak gazetelerinin başını çektiği bir başka kampanya var. Özü şu: Ergenekon ve devamında gelen davalarla ilgili haberler yaptıkları için haklarında dava açılan gazeteciler hapse girme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu basın özgürlüğünü tehdit etmektedir! Bence de... Ancak arkadaşlar bizlerin hapse girmesine aldırmıyorlar hatta gerekli diyorlar ve hatta zemin hazırlıyorlar, kendileri için benzer bir durum olunca nasırlarına basılmış gibi bağırıyorlar. Sizinle ilgili dava, gazeteciliğinize ilişkin değil, TCK, TMK kapsamında diyenlere sözüm şu: Türkiye de Ergenekon savcıları zihniyeti varken darbe, hükümeti devirme, terör örgütü davası açmak, hakaret, yargıyı etkileme davası açmaktan daha kolaydır. Mesleğinize saygınız varsa EFJ nin kampanyasına siz de katılın! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada bakanların hayretten ağzı açık kalıyor... Örneğin sıfatı profesör Ömer Dinçer. Yazdığı makalelerde laik Cumhuriyetin Osmanlı ve İslam cumhuriyetine dönüşmesini savunan, kamuoyunun tanımadığı kıyıda köşede mütevazı bir insandı. RTE aldı Ömer Dinçer i Başbakanlık Müsteşarlığı na getirdi. Birden parladı. Eski makaleleri arşivden çıkarıldı. Kasımpaşalım, Müsteşarıma kimse dokunamaz, dedi. Son genel seçimde milletvekili seçtirdi. Hükümette de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı na getirdi. Dinçer, patronuna o denli bağlı, saygılı bir bakan ki, işçi emeklisine yapılacak zammı bakanlık saptamış. Açıklamıyor. Ayda 90 TL zam üç kilo et alır almaz harca harca bitmez.. Zam müjdesini Başbakanı nın grup toplantısında açıklayacağını ilan ediyor. RTE nin bulup çıkardığı altın çocuklardan Dinçer in, Başbakan ı gibi soldan sağdan ne olursa olsun yeter ki övünülecek bir şeyler bulmasına takmış medya. Şili de 700 metre toprak altından çıkarılan işçiler yaşama yeniden merhaba dedikleri sırada Dinçer imiz Böyle bir kaza bizde olsaydı, madencilerimizi üç günde çıkarırdık deyiverdi. Gazeteler bu açıklama üzerine söyleyecek söz, bir yorum bulamayınca, haberi iç sayfalarda vermekle yetindiler. Oysa, Çalışma Bakanı haklı. AKP nin yarattığı yeni Türkiye burası. Her alanda dünya devleriyle yarışıyor. Taa Şili de dünyanın ilgi ve hayretle izlediği kurtarma operasyonunu RTE nin Türkiye sini yüceltmek için elbette küçümseyecek! Bunda anlaşılmayan taraf neresi? Ha, beş ay önce Zonguldak ta kurtarılamayan 33 madenci güzel öldüler diyen bakan var ya; o bakanın Ömer Dinçer olduğunu anımsatanlar da var. Çok ayıp ediyorlar. Muhalefetse muratları, bu da fazla ileri bir muhalefet! Bakan, Zonguldak ta grizu patlaması yerine göçük olsaydı işçilerimizden hayatını kaybeden olmayacaktı diyor ve sonra gerine gerine işçileri Sadece üç gün içinde çıkaracaktık diye dünya leme ders veriyor. Şimdi, Bakan Dinçer Şili ile Türkiye nin, Şili deki Çalışma Bakanı ile Türkiye deki Çalışma Bakanı arasındaki farkı anlatabildi mi? Orada göçük, burada grizu Grizu patlaması yerine Şili deki gibi göçük olsaydı, ohooo, Dinçer 33 işçimizi toprak altından tuttuğu gibi çıkaracaktı! Ama h l işçi cesetlerine ulaşamıyormuşuz O başka, bambaşka bir konu. Üstelik güzel de ölmüşler. Bırakalım orada, güzel güzel yatsınlar! RTE dönemlerinin yetiştirdiği bir başka önder isim YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan! Türbanı dün de bugün de siyasal simge ilan eden CHP ile türbanı başörtüsü diye yutturan AKP yi birleştirdi. Bir yazı yazdı, sorun çözülüverdi. Türbana karşı ne Anayasa Mahkemesi nin ne de Danıştay ın kararları kaldı. Hepsi çöp sepetine. Çankaya dakinin gülleri yeni rektörler, üniversitelerde türban yasağının kaldırıldığını ilan ediyorlar. Anayasa, yasa tanımayan bu uygulama kervanına, Burdur ve Yalova üniversite rektörleri de katıldı. H l CHP türban sorununu çözecek yasal bir olanak araya dursun. Cumhuriyet resepsiyonunda kutlamaları artık türbanlı eşiyle kabul edeceğini ilan eden Çankaya ya 29 Ekim de gidip gitmemeyi düşüne dursun. YÖK Başkanı, üstelik anayasa üstü konumda olduğunu ilan etti: Başı açıklar baskı görürse bana gelsinler diye bir de açıklama yaparak Biz türban ile uğraşırken son Türk büyüğü RTE nin kadınerkek eşitliği olduğunu ilan ettiği Türkiye nin, dünyada 134 ülke içinde 126. sırada yer aldığı ilan edildi... Bir başka açıklamaya göre, basın özgürlüğünde 170 ülke arasında Türkiye 122. sırada! Guinness rekorlar kitabına geçecek rekorlar bizde. Dünyaya örnek Dinçer lerimiz, Özcan larımız var iken: RTE Türkiye sinde kadınerkek eşitliği basın özgürlüğü gibi konularla kafayı yormak kafayı yemektir! ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 15 EK M 2010 CUMACUMHUR YET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 15 Ekim Oslo B 7 Helsinki B 4 Stockholm B 5 Londra B 12 AmsterdamY 11 Brüksel Y 12 Paris Y 13 Bonn Y 12 Münih Y 13 Berlin Y 10 BudapeştePB 12 Madrid PB 16 Viyana PB 11 Belgrad Y 11 Sofya Y 10 Roma Y 19 Atina Y 22 Zürih Y 10 Moskova Y 5 Aşkabat B 22 Taşkent PB 28 Baku Y 20 Bişkek PB 21 Tiflis Y 19 Kahire B 36 Şam B 29 İstanbul Y 19 Edirne Y 17 Kocaeli Y 19 Çanakkale Y 19 İzmir Y 22 Manisa Y 22 Denizli Y 24 Zonguldak Y 18 Sinop Y 19 Samsun Y 22 Trabzon Y 23 Giresun Y 22 Ankara Y 20 Eskişehir Y 19 Konya Y 22 Sıvas Y 19 Antalya Y 26 Adana Y 30 Mersin Y 29 Diyarbakır Y 25 Şanlıurfa B 27 Mardin B 23 Siirt Y 23 Hakk ri Y 18 Van Y 17 Kars Y 16 Tüm yurt sağa nak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı olacak. Ya ğışların, Marma ra nın güney ve do ğusu, Kıyı Ege, Göl ler Yöresi, Doğu Karadeniz in iç ke simleri, Doğu Ana dolu nun kuzeyi ile Antalya, Manisa, Bingöl, Muş ve Adana nın kuzey il çelerinde kuvvetli olması bekleniyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, genel seçimler de halkın önüne çıkacakları yeni ekonomik programlarının ayrıntılarını dün ilk kez Cum huriyet e anlattı. İstanbul, İz mir ve Anadolu nun çeşitli yer lerindeki sanayi ve ticaret odalarında yapacağı konuş malarla da programın detayla rını anlatmayı sürdürecek. Re ferandumdan bu yana sadece türban konusundaki görüşle riyle kamuoyunun gündemin de yer alan CHP liderini bun dan sonra daha çok ekonomi konuşurken göreceğiz. CHP nin işsizliği azaltma formülü AKP nin ekonomi politikala rını İstihdam yaratmayan, dış borçlanmaya, tüketim ve itha lata dayalı büyüme olarak de ğerlendiren CHP, kendisine İstihdam yaratan, iç tasarrufa, sanayileşmeye ve tarım potan siyelinin korunmasını esas alan büyüme yi hedef olarak koy muş durumda. Türkiye nin en önemli sosyal sorunu olarak gördükleri yüzde 20 lere ula şan işsizliği, ARGE ye, ino vasyona, verimlillik artışına dayalı sanayileşme hamleleri ile düşürmeyi planlıyorlar. Sa nayi kollarının belirli bölgeler de kümelenmesi öngörülü yor. Bu yönde teşvik politika ları da geliştiriliyor. Sanayileş meden sonra işsizliğin azaltıl ması noktasında ikinci önemli alan ise tarım olarak belirlen miş durumda. CHP progra mında tarımda istihdamın ko runması kritik öneme sahip. Kopuşun önlenmesi için özel likle küçük ölçekli üreticilere teşvikler verilmesi gündemde. Merkez Bankası na yeni misyon AKP döneminin Güçlü TL, yüksek faiz, sıcak para politi kalarına karşı, Kılıçdaroğlu yö netimindeki CHP gerçekçi kur politikalarından yana tavır alacak. Şu anda fiyat istikrarı nı önemseyen Merkez Banka sı nın istihdam ve büyüme ko nusunda da yönetimin önünü açacak şekilde hareket etmesi arzulanıyor. Bankanın bağım sızlığı sorgulanmamakla birlik te, kullanılacak araçlarda ba ğımsız ama hedeflerde bağım lı bir Merkez Bankası modeli var CHP nin kafasında. Solcularliberaller dengesi Yeni CHP programının, iş dünyasını, iç ve dış yatırımcı ları tedirgin etmemesi benim senen prensipler arasında yer alıyor. Yabancı sermayeye sı nırlandırma getirilmesi duru munda bu girişte ve çıkışta eşit olacak. Belki de bu nedenle ekono mi kurmayları arasında özel leştirmede daha devletçi poli tikalar izlenmesini isteyen solcu kanat, liberaller tarafın dan dengelenmiş gözüküyor. İki kanat arasında şöyle bir dengeye varılmış durumda: Kamu yararına aykırı olduğu düşünülen enerji bunların ba şında stratejik alanlar dışında özelleştirmeye karşı çıkılma yacak. Özelleştirme gelirlerin den sosyal politikalar için fon ayrılacak. Doğu ve Güneydo ğu Anadolu ya gerekirse dev let yeni KİT ler yaratarak sa nayileşme götürecek. Bölgesel asgari ücrete hayır Benzer biçimde, kayıtdışı ekonominin azaltılması için iş dünyasının sürekli istediği, asgari ücretin bazı bölgeler de düşürülmesi anlamına gelen bölgesel asgari ücret modeli parti içindeki liberal kanat tarafından dillendirilin ce, sol kanat frene basmış gözüküyor. Öneri program dışı bırakılmış durumda. İş dünyasının beklentilerini de gözeten sosyal demokrat bakış, vergi politikalarında da kendini gösteriyor. Sol partilerin klasik hedefi olan doğrudan vergilerde artış yapılabilmesi için öncelikle iş dünyası üzerindeki dolaylı vergi yükünün hafifletilmesi amaçlanıyor. İş dünyasının temel şik yetlerinden olan istihdam üzerindeki vergile rin düşürülmesi de progra mın ana vaatleri arasında yer alacak. Yabancı sermayeye sınırlandırma getirilmesi du rumunda bu girişte ve çıkış ta eşit olacak. Sosyal adımların kaynağı Kılıçdaroğlu nun partisinin liderliğine seçildiği günden bu yana vurguladığı aile si gortası sosyal koruma poli tikalarının belkemiğini oluş turacak. Tabii ki kaynağı nereden gelecek sorusuna tatmin edici yanıtlar buluna bilirse... ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER Sol ve Liberal Kanatlar Arasında Denge utku.cakirozer@cumhuriyet.com.tr İstanbul Haber Servisi Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı nın tutuklandığı Dev rimci Kararg h örgütü soruşturmasında göz altına alınıp serbest bırakılan Sosyalist De mokrasi Partisi SDP Parti Meclisi üyesi Sul tan Seçik, Eskiden sosyalistleri işken ceyle tutuklamaya çalışıyorlardı. Şimdi Emniyet te kriminolojik bir ekip kurulmuş, topluyor, torbalıyor, suç yaratıyor dedi. Operasyonda tutuklanan SDP Genel Başkan Rıdvan Turan ın eşi Dilay Turan, SDP nin yasal bir parti olduğunu belirterek Refe randumda boykot tavrımız cezalandırılı yor diye konuştu. SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ın eşi Di lay Turan, Genel Başkan Yardımcısı Günay Kubilay ın eşi ve parti meclisi üyesi Sultan Seçik Kubilay, operasyon sürecinde yaşa dıklarını ve düşüncelerini Cumhuriyet e an lattı. Sultan Seçik, 21 Eylül gü nü, evlerinin sabaha karşı saat 05.30 sıralarında, hücre evi gibi basıldığını, adeta mahalleliye teşhir edildiğini ifade ederek, Hepsi de SDP nin kurucu üyesi 5 kişi ve Toplumsal Öz gürlük Platformu ndan tanı dığımız 3 arkadaşımızın evle ri aynı anda basıldı. Bizim ev lerimizden ne Devrimci Ka rarg h örgütü, ne ilişkilendir meye çalıştıkları PKK ne de Ergenekon ile ilgili somut bir veri çıktı. İnternette Orhan Yılmazkaya ve Tunceli de 17 kişinin öldü rüldüğü olaya ilişkin okudu ğum iki haber, suçlanmama dayanak gösterildi. Bize göz altında Devrimci Kararg h ör gütüne ilişkin bir şey sorma dılar. Orhan Yılmazkaya yı ta nır mısın, Orhan Yılmazkaya için yapılan basın açıklamasına katıldınız mı sorularını sor dular. Orhan Yılmazkaya yı tanımam. Yılmazkaya ile ilgi li basın açıklamasına gittik, çünkü biz sosyalistiz. Yaşam hakkını savunuyoruz ve in sanlar öldürülmeden de yaka lanabilirler. Zaten açıklamay la ilgili herhangi bir dava da açılmadı diye konuştu. Bebeğimi emziriyordum Tutuklu bulunan SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ın eşi Di lay Turan operasyon gecesini şöyle anlattı: Ben ve eşim he kimlik yapıyoruz. Yıllardır Beyler beyi nde aynı ad reste oturuyoruz. Sabah 05.30 da kapımız çalınınca apartmanda bir komşunun sağlık sorunu olduğunu düşündük. Ben o sırada 9 aylık bebeğimi emziriyordum. Eşim kapıyı açtı ve kar maskeli, kasklı silahlı polisler yatak oda mın kapısına kadar geldiler. Bebeğimi em ziriyorum, girmeyin dedim. Korkuç bir tab loydu. Evim terörize edildi, 56 saat ara dılar. Sanki 12 Eylül ün kibarcası yaşatı lıyordu. Bir şeyinizi kırmadık dökmedik de ğil mi diye normalde olması gereken uy gulamalardan iyi ki işkence görmediler di ye sevinmemizi, neredeyse teşekkür et memizi bekler yaklaşımları vardı. Dilay Turan, SDP nin kuruluşunu ve Dev rimci Kararg h ile ilişkilendirilmesini şöyle anlattı: SDP, ÖDP den ayrılanların 2002 yılında kurduğu bir parti. Sosyalist İşçi Partisi nden SİP ayrılan bir grup Bed rettin Hareketi adıyla bir araya geliyor. Or han Yılmazkaya nın da içinde olduğu söy lenen Bedrettin Hareketi, 20042005 yıl larında kendini feshetmiş. Buradan birkaç kişi gelip SDP ye üye oluyor. SDP ile Dev rimci Kararg h ı ilişkilendirdikleri nokta da Yılmazkaya nın bilgisayarında Bed rettin hareketine dair bir SDP içerisinde birkaç arkadaşımız faaliyet yürütüyor çer çevesinde bir yazı bulunduğu iddiası. Devrimci Kararg h soruşturmasında gözaltına alınanlar yaşadıklarını anlattı İstanbul Haber Servisi Eski Emniyet Mü dürü Hanefi Avcı da kayıtları bulunan eski MİT Dış Operasyonlardan Sorumlu Daire Başkan Yardımcısı Yavuz Ataç, dün Dev rimci Kararg h örgütü soruşturması kapsa mında mağdur olarak ifade verdi. Beşiktaş taki İstanbul Adliye si ne Çırağan Caddesi üzerinde ki savcı ve h kimlerin kullandı ğı kapıdan giriş yapan Ataç, Devrimci Kararg h örgütü soruşturmasını yürüten Cumhu riyet Savcısı Kadir Altınışık ın odasına çıktı. Ataç, yaklaşık 20 dakika kaldığı adliyeden ayrılışı sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtlamadı. Ataç ın, Devrimci Kararg h terör örgütüne yardım et mek suçundan tutuklanan eski Emniyet Müdü rü Hanefi Avcı nın Eskişehir de ofisinde bu lunduğu öne sürülen ses kayıtlarıyla ilgili mağdur olarak ifade verdiği öğrenildi. Eski MİT çi Yavuz Ataç ifade verdi Rojin, Serdar Turgut tan 10 bin TL kazandı İstanbul Haber Servisi HaberTürk köşe yazarı Serdar Turgut un, Akşam gazetesindeyken, bir yazısında şarkıcı Rojin e hakaret ettiği gerekçesiyle açılan dava sonuçlandı. Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Turgut un 10 bin TL tazminat ödemesine karar verdi. Sanatçı Rojin, yazısında hakkında kullandığı ifadeler nedeniyle Turgut hakkında 100 bin liralık manevi tazminat davası açmıştı. Turgut, kara mizah yaptığını söylediği yazısında, şu ana kadar kendisine çekici gelen hiçbir PKK li kadın görmediğini, bunun için şehirden Rojin i dağa kaçırıp seks kölesi yapmak istediğini yazmıştı. HİLAL KÖSE Teğmenlerin, SAT çıların ve denizci askerlerin yargılandığı Poyrazköy davasının tutuksuz sanığı Albay İbrahim Koray Özyurt, aynı CD lerin Ergene kon iddianamesinde farklı içe rikle yer aldığına dikkat çekerek Organize suç örgütü için deki şahıslar koordineli ça lışsalardı ben bu hataları bu lamazdım. Silahlı Kuvvet ler deki hainlerden gelen bil gilerden, bizi tanımayan bir insan ancak bu kadar düzgün delil üretebilir dedi. Amirallere suikast, Kafes Ey lem Planı davalarıyla birleştiri len Poyrazköy de mühimmat bulunmasına ilişkin davaya İs tanbul 12. Ağır Ceza Mahke mesi nde devam edildi. Davanın yedinci oturumuna emekli De niz Binbaşı Levent Bektaş ın da aralarında bulunduğu 11 tu tuklu sanık ile eski Kuzey De niz Saha Komutanı emekli Kor amiral Feyyaz Öğütçü ile 25 tu tuksuz sanık katıldı. Duruşma da savunmasını yapan sanık Albay Özyurt, cezaevindeki Doğu Perinçek i ziyaret etme yi istediği yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, Doğu Perinçek i tanımadığını söyle di. Ergenekon iddianamesin den Perinçek in de Refahiyeli olduğunu gördüğünü söyleyerek Ben de Refahiye de doğdum. Perinçek ile hiçbir telefon ya da yüz yüze görüşmem yok. Doğum yerlerimizle irtibat landırmışlar dedi. Üçüncü köprü benim Ergenekon davası sanığı İl yas Çınar ı Deniz Kuvvetle ri nden tanıdığını ancak irti batının olmadığını söyleyen Özyurt, Çınar dan elde edilen bu CD nin dökümünün, Erge nekon dosyasında farklı, Poy razköy dosyasında farklı ol duğuna dikkat çekti. Özyurt, CD içindeki belgeler bizim iddianamede word, Ergene kon da ise exel dosyası olarak gösteriliyor. CD gerçek ol saydı iki dosyadaki dökü münün de aynı olması gere kirdi dedi. Dosyadaki CD lerin elektro nik bilişim kayıtlarındaki çeliş kileri anlatan Özyurt, İstan bul da üçüncü köprü aran masın. Üçüncü köprü benim. Benim üzerimden Ergene kon la Poyrazköy ü irtibat landırıyorlar diye konuştu. Kurmay Albay Dora Sun gunay, NATO da görev aldı ğını belirterek, iddianamedeki DHKPC, TİKKO örgütleriyle bağlantılı olduğu yönündeki id diaları reddetti. Ordu içinde mezhepçi yapılanma iddiasına da tepki gösteren Sungunay, Bu ihbarın kim tarafından nereden gönderildiğinin hiç araştırılmaması düşündürü cüdür diye konuştu. Tutuklu sanık emekli Deniz Binbaşı Le vent Bektaş, oturumun öğle arasında, davayı izlemek için gelen eşi Füsun Bektaş ile 19. evlilik yıldönümünü kutladı. Sultan Seçik Seçik: Önce topluyorlar sonra suç yaratıyorlar CD lerin içerikleri farklı POYRAZKÖY DE BULUNAN MÜHİMMATLARA İLİŞKİN DAVAYA DEVAM EDİLDİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear