24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 18 EYLÜL 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yasadışı Dinleme... Cumhuriyet’in telefonları dinleniyor, hükümetten ses yok!.. Dinleme kayıtları dosyaya konuluyor. İlhan Taş- cı’nın Kemal Kılıçdaroğlu’yla konuşması kayda alı- narak iddianamede yer alıyor. Muhabir arkadaşımız Fırat Kozuk’un RTÜK üyesi Şaban Sevinç’le yaptığı konuşma da iddia- namede. Akın Atalay’ın altını çizdiği gibi basın özgürlüğü açısından bir skandal. Bu skandala Milliyet ve HaberTürk dışında kimse yer vermiyor. Acı ama gerçek bu!.. Siyasal iktidarın güdümünde bir medya... Hü- kümeti eleştirmeden, sürekli yandaşlık yapan ha- berler ve köşe yazıları... Böyle bir toplumda demokrasi ve özgürlükler- den söz edilir mi? AKP iktidarı, özgür ve bağımsız bir medya iste- miyor. Dediği şu: “Ya beni koşulsuz desteklersiniz ya da sizi ezer geçerim!” Son yedi yıldır bunun örneklerini gördük! Kimileri “bize dokunamaz” diyorlardı, öyle vu- rup geçti ki, herkesin aklı şaştı! Aynı gruba yuvalanmış, tarikat şeyhiyle bağlan- tısı olduğu bilinen kalemler, “Çevrendeki laik de- mokratik cumhuriyetten yana tavır alanları, yolsuz- lukları yazanları temizlemezsen başına bunlar gelir” demeye başladılar patronlarına. Aralarında patronları Aydın Doğan’a “efelik ra- conu”nun nasıl kesileceğini öğretenler bile var. Her neyse! Basın özgürlüğü bir kenara itildi. Tarikat şeyhinin örgüt ağı, AKP iktidarını çoktan kuşatmıştı... Ne adına? Demokrasi ve özgürlükler... Kuşatma artık bitmek üzere... Güçlü bir medya... Güçlü bir sermaye... Onlar için basın özgürlüğü, özgür ve güçlü med- ya ne demek? Kendilerine koşulsuz destek veren medya! Medyanın asıl görevi, demokratik muhalefet yapmaktır, yandaşlık değil! Gazetecilikte köşe yazarlığına gökten zembille inil- mez. Bir emek, deneyim gerektirir... Önce Türkçeye egemen olacaksın, sonra “muh- birlikten” değil, “muhabirlikten” geleceksin. İktidar yalakalığı yapıp, tarikat şeyhine yakın ol- mak köşe yazarlığı ve yöneticilik için geçer ak- çe oldu günümüzde. Olay bu denli basittir! Görünen köy kılavuz istemez! Siyasetçiler gelip geçer, darbeciler de... Özgür basını silindir gibi ezip geçmek, onu yok etmek demokrasiye zarar verir, rejim tartışılır du- ruma düşer. AKP iktidarı demokratik muhalefet istemiyor medyada. Yandaş arıyor ve buluyor da... Yandaşlar, patronlarına dokunulunca zıplamaya başlıyorlar: “One minute Tayyip Bey!” 60’lı yılları, 70’leri, 80’leri, 90’ları yaşadım bir ga- zeteci olarak. Şimdi geldik 2 binli yılların sonuna. Kimler geldi kimler geçti... 28 Şubat, 12 Mart ve 12 Eylül gibi ABD ope- rasyonuydu. 27 Nisan “e muhtırası” da. Eğer 28 Şubat olmasaydı, Erbakan’ın partisi ka- patılmasaydı, ne Tayyip Bey kalırdı, ne de Abdul- lah Gül siyasette... Bu konuya bir kez daha değinirim önümüzdeki günlerde. Türkiye’de sağlıklı bir demokrasi yok, basın öz- gürlüğü yok! Sivil faşizmin ayak seslerini duyar gibi oluyorum, umarım yanılırım! Kimsenin umrunda değil binlerce meslektaşımı- zın işsiz kalması... Gazeteci kimliğiyle köşe tutan şerefsizler, puşt- lar sarmış dört bir yanımızı! Yazdıklarını okudukça, alçakça saldırılarını TV’lerde dinledikçe utanıyorum mesleğim adına... Ne yazık ki bunların bir bölümü Doğan Grubu’nda çalışıyor.. Demokrasiler öç alma rejimi değil, demokrasi- ye ve özgürlüklere sıkı sıkı sarılıp darbecilerle, dev- let içindeki örgütlü çetelerle savaşım vermektir. AKP iktidarı demokratik güçlerle, medyayla, sendikalarla mücadele ediyor. Tek amaçları var: Kendilerine muhalif olan medyayı yok etmek, bi- lim insanlarını, gazetecileri sindirmek, yurtsever- lerden hesap sormak! Darbeci yaftası asıp, zin- danlarda süründürüp dize getirmek! hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 MHP’den ‘Esad’lı iftara tepki ANKARA (ANKA) - MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, AKP’nin Suriye Devlet Başkanõ Beşşar Esad onuruna verdiği iftar yemeğini eleştirdi. Vural, “AKP son zamanlarda devlet adamlarõnõ parti toplantõlarõnda ağõrlõyor. Devletin işlerini parti toplantõlarõnda konuşuyor. Burasõ Baas rejimi mi, parti devleti mi Tayyiban cumhuriyeti mi? Devlet geleneğimizde devlet adamlarõnõn parti toplantõlarõnda ağõrlanmasõ yok. Devlet adamlarõ devletin organizasyonlarõnda ağõrlanõr. Neredeyse Bakanlar Kurulu’nu AKP’de yapacaklar” diye konuştu. Şener: Hükümet itiraf etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Partisi Genel Başkanõ Abdüllatif Şener, hükümete ülke ekonomisini küresel dalgalara teslim etmekten vazgeçerek yeni bir ekonomik program hazõrlamasõ çağrõsõnda bulundu. Şener, Orta Vadeli Ekonomik Program’õn hiçbir ciddi açõlõm ortaya koymadõğõnõ belirterek hükümetin Türkiye’yi dünyanõn en derin krizine soktuğunu itiraf ettiğini söyledi. Programõn 3.5 ay gecikmeli olarak açõklandõğõnõ kaydeden Şener, “Düne kadar neden üslubunuz farklõydõ? Hükümet açõklamalarõnõn gerçekçi, tutarlõ ve doğru olmasõ gerekir. Bunun tersi bir durum piyasaya verilecek en büyük zarardõr” dedi. Başkandan Kürtçe Kart Yurt Haberleri Servisi - Batman Belediye Başkanõ Nejdet Atalay, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin ve milletvekillerine Şeker Bayramõ nedeniyle Kürtçe tebrik kartõ gönderdi. Yaklaşõk 3 bin adet bastõrdõklarõnõ belirten Atalay, tebrik kartõnda “küskünlüklerin, düşmanlõklarõn olmadõğõ, sömürünün son bulmasõ umuduyla en sõcak duygularõmla bayramõnõzõ kutluyorum” şeklinde ifadelerin yer aldõğõnõ söyledi. Molotofçular tutuklandı ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Adana’da 13 Mayõs tarihinde Ova Mahallesi’ndeki bir marketin önüne gelen ve önce terör örgütü PKK lehine slogan, daha sonra markete molotofkokteyli attõklarõ iddiasõ ile arananlardan 7 kişi, polisin belirlediği adreslere düzenlediği baskõn sonucu yakalandõ. PKK/Kongra Gel terör örgütünün yönlendirmesiyle bildiri dağõttõklarõ da saptanan 7 kişiden 4’ü tutuklanõrken diğer 3 zanlõ tutuksuz yargõlanmak üzere serbest bõrakõldõ. Küçülterek yönetecekler 2009-2012 Orta Vadeli Program’da sosyal devlet göz ardõ edilip kamu elektrik dağõtõmõ ve şeker üretiminden tamamen, telekomünikasyon ve liman işletmelerinden de kõsmen çekilecek ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Ali Babacan tarafõndan önceki gün açõklanan 2009-2012 Orta Vadeli Program’a (OVP) gö- re Ziraat Bankasõ’nõn bir bölümü sa- tõlacak. Kamu elektrik dağõtõmõ ve şeker üretiminden tamamen, tele- komünikasyon ve liman işletmele- rinden de kõsmen çekilecek. İşçiyle ilişkiler özel sektörün is- tediği esnek istihdam çerçevesinde şekillenecek. Yargõnõn dönüştürül- mesi tamamlanõrken İstanbul’un rant merkezi haline dönüştürülmesi da- hil yeni rant alanlarõ yaratõlacak. OVP’ye göre, hükümetin 2011 se- çimlerine kadar ekonomide hedeflediği ‘Politika ve yapısal Değişiklikler’ şöyle: ? Yargõ sisteminin hõz ve et- kinliğinin arttõrõlmasõ. Kamu rantının paylaşılması ? İstanbul Uluslararasõ Finans Merkezi Projesi’nin uygulamaya konulmasõ. ? Devlet yardõmlarõnõn şeffaflaştõrõlma- sõ ve etkinleştirilmesi. Tarımsal dönüşümün ta- mamlanması ? Bölgesel geliş- mişlik farklarõnõn azaltõlmasõna yö- nelik yatõrõmlara ve ekonominin üretken yapõsõnõ destekleyen altyapõ yatõrõmlarõna ağõrlõk verilmesi, GAP, DAP ve KOP uygulamalarõ- na ivme kazandõrõlmasõ. ? Kalkõn- ma ajanslarõnõn faaliyete geçiril- mesi. ? Tarõmsal desteklerin yeni- den düzenlenmesi. Yeni çıkar çevreleri ya- ratılacak ? Yerel yönetimlerin öz gelirlerini arttõrõcõ ve mali yöne- timlerini iyileştirici düzenlemelerin yapõlmasõ. ?Yeni üniversitelere destek. ? Sosyal yardõmlarda yerindeliğin ve harcamalarda etkinliğin sağlanmasõ. ‘Krizi fırsata çevirdiler’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Kemal Kı- lıçdaroğlu, orta vadeli programla il- gili olarak “Halk fatura ödemeye, işsizlik artmaya, emekliler ve iş- sizler izlenecek ekonomik prog- ramın kurbanları olmaya devam edecek” değerlendirmesini yaptõ. Kõlõçdaroğlu, dün parlamentoda Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak ve Trabzon Milletvekili Akif Ham- zaçebi ile birlikte düzenlediği orta vadeli ekonomik programõ değer- lendirdiği basõn toplantõsõnda “Bu sü- reçten iktidardakiler ve yakın çevresindekiler nasıl etkilendi” sorusuna “Başbakan’ın yakın çev- resi krizi fırsata çevirdi. Kemal Unakıtan da, ‘Kriz Başbakan’õ te- ğet geçmiştir’ diyor. Başbakan’ın bir çocuğu fast food işine girdi. Gı- da işinde iyi para var herhalde. Iz- gara işine girdi” yanõtõnõ verdi. Kõlõçdaroğlu, “Hükümet nasıl et- kilenir” sorusu üzerine “Hükümet bu tablodan süratle kurtulmak isteyecektir. Kısa sürede seçime gitmek isteyecektir” dedi. Faik Öztrak, “Hükümet, açıkla- dığı bu programla 2009’da ve ön- cesinde izlediği yanlış politikaların, 2012’de dahi telafi edilemeyeceği- ni kabul etme noktasına gelmiştir. Açıklanan program, iddialı bir toparlanma ve yitirileni telafi etme programı değildir. Sadece denge- ler daha da bozulmadan mevcut politikalarla ekonomi götürülme- ye çalışılmaktadır” dedi. Akif Hamzaçebi “Programın gövdesi var, ayakları yok. İstih- dam yaratmayacak bir program” diye konuştu. TÜSİAD: Beklentileri karşõlamõyor Ekonomi Servisi - TÜSİAD orta vadeli programõn, belir- sizliği azaltmakla beraber bek- lentileri karşõlamaktan uzak kaldõğõnõ belirtti. TÜSİAD Başekonomisti Ümit İzmen, programõn eko- nomik büyüklüklerinin genel hatlarõ ile gerçekçi olduğunu ve TÜSİAD’õn 2009 yõlõ tahmin- leri ile tutarlõ olan bu çerçeve- nin, ekonomideki belirsizliğin azaltõlmasõnda yararlõ olaca- ğõnõ dile getirdi. Açõklamada “Kamu finansmanına ilişkin temel büyüklükler, krizle mücadele nedeniyle arttırıl- mış olan kamu harcamaları- nın bu eğilimi koruyacağını, gelirlerde ise yüksek bir per- formans beklendiğini gös- termektedir. Vergi oranla- rında değişikliğe gidilmeden, gelirlerde öngörülen artışın sağlanmasının zor olacağı ve bu durumda bütçe açığının öngörülenden daha yukarıda gerçekleşmesi beklenmekte- dir. Uzunca bir süreden be- ri beklenen mali kuralın ha- zırlıklarının 2010 yılında ta- mamlanacağının vurgulan- mış olması, bütçe disiplininin ancak 2011 sonrasında tesis edileceğini düşündürmekte- dir. Orta vadeli programda bütçe açığının finansman yöntemi açık değildir. So- nuç olarak, orta vadeli prog- ram, belirsizliği azaltmakla birlikte, İkinci Dünya Sava- şı’nın ardından yaşanan en ciddi küresel kriz sonrasında, beklentileri karşılamaktan uzak kalmıştır” denildi. SOSYAL DEVLETE ÇELME ? Mali kural uygulamasõna geçilmesi. ? Sağlõk hizmet ve harcamalarõnõn etkinleştirilmesi ve aile hekimliği uygulamasõnõn yaygõnlaştõrõlmasõ. ? Kamu cari harcamalarõnõn öncelikli alanlara yönlendirilmesi. ? Kamu yatõrõmlarõnõn yeniden önceliklendirilerek etkinleştirilmesi. ? Kamu mali yönetimindeki uygulamalarõn uluslararasõ standartlara yükseltilmesi. İŞÇİNİN İSTEMEDİĞİ DÜZENLEMELER ? İş dünyasõnõn talep ettiği nitelikte insan gücü yetiştirilmesine hõz kazandõrõlmasõ. ? Esnek istihdam biçimlerinin yaygõnlaştõrõlmasõ. ? Aktif işgücü programlarõnõn etkin uygulanmasõna yönelik olarak İŞKUR’un kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi. KAYNAK ÖZELLEŞTİRME ? Ziraat Bankasõ’nõn hisselerinin bir bölümünün halka arzõna yönelik hazõrlõk çalõşmalarõnõn başlatõlmasõ. ? Kamunun elektrik dağõtõmõ ve şeker üretimi alanlarõndan tamamen çekilmesi, telekomünikasyon ve liman işletmeciliklerindeki payõnõn azaltõlmasõ. ? KİT’lerde yeni bir yönetişim modelinin hayata geçirilmesi. VERGİYLE BASKIYA DEVAM ? Vergi kayõp ve kaçağõnõn azaltõlma- sõ, vergi tabanõnõn genişletilmesi. ? Ge- lir idaresinin denetim ve uygulama ka- pasitesinin güçlendirilmesi. ? Vergi ve diğer mali yükümlülüklerin zamanõn- da ödenmesini teminen etkin bir tah- silat sisteminin kurulmasõ. ÖZEL SEKTÖRE AVANTAJ ? Yatõrõmlarõn finansmanõnda kamu- özel işbirliği modellerinin yaygõn- laştõrõlmasõ. ? Kredi garanti fonuna Hazine’den sağlanan teminat deste- ğinin devreye sokulmasõ. ? Yatõrõm teşvik sisteminden özel sektörün aza- mi ölçüde yararlanmasõnõn sağlanmasõ. C H P ’ D E N O R T A V A D E L İ P R O G R A M E L E Ş T İ R İ S İ Kılıçdaroğlu, dün Öztrak ve Hamzaçebi ile birlikte basın toplantısında ekonomik programı değerlendirdi. WASHINGTON (ANKA) - IMF Türkiye Heyeti Başkanõ Rachel van Elkan, Türki- ye’nin orta vadeli planõnõ memnuniyetle karşõladõkla- rõnõ belirtirken “Yetkililerin kamu borç yükünün kontrol edilme- si hedefini karşõlamak üzere, ana harcama baskõlarõna yönelecek po- litikalar dahil, destekleyici önlem- lerin kabulü ve yapõsal reformlarõn kabulü gerekli olacaktõr” dedi. Rachel van Elkan, Türki- ye’nin, kamu finansmanõn- daki kötüleşmeyi tedricen tersine çevirmeyi, özel sek- tör etkinliğini desteklemeyi ve ke- sintisiz ekonomik büyümeyi restore etmeyi amaçlayan orta vadeli çer- çeveyi açõklamasõnõn kendilerini ce- saretlendirdiğini belirtti. IMF: EK ÖNLEMLERE İHTİYAÇ VAR ‘Diyalog’ sürece yayõlacak BERZA ŞİMŞEK/ ENGİN ESEN Irak ve Suriye arasõndaki siyasi kri- zin sona erdirilmesi için Türkiye’nin ev sahipliğinde yapõlan zirveden, “uzlaş- manın sürece yayılması” kararõ çõktõ. Irak hükümetinin, 19 Ağustos’ta dõşişleri ve savunma bakanlõklarõna düzenlenen ve yaklaşõk 100 kişinin ölü- müne yol açan terör saldõrõlarõndan Suriye’yi sorumlu tutmasõnõn ardõndan, iki ülke karşõlõklõ olarak büyükelçilerini geri çağõrmõştõ. Krizin sona erdirilme- si için devreye giren Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu dün İstanbul Çõra- ğan Sarayõ’nda düzenlenen “Türkiye- Irak Yüksek Düzeyli Stratejik İş- birliği Konseyi 1. Bakanlar Toplan- tısı” çerçevesinde, iki ülkenin dõşişle- ri bakanlarõ ile Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa’yõ ağõrladõ. Zebari-Muallim katılmadı Toplantõnõn ardõndan düzenlenen basõn toplantõsõna katõlmayan Irak Dõşişleri Bakanõ Hoşyar Zebari ve Su- riye Dõşişleri Bakanõ Velid Muallim kõsa bir süre ayaküstü konuştuktan sonra binayõ terk etti. Davutoğlu basõn toplantõsõnda güvenliğin herkesin or- tak değeri olduğunu belirterek, “Bun- dan sonra da güvenlik ve diploma- si konusunda birlikte çalışmaları- mıza devam edeceğiz. Bunu bir sü- reç olarak değerlendiriyorum” dedi. Türkiye’ye çabalarõndan dolayõ te- şekkür eden Amr Musa da, Irak ve Su- riye arasõndaki gerilimi “yaz bulutu” olarak nitelendirerek, görüşmelerin New York’taki BM Genel Kurulu sõ- rasõnda süreceğini ve ileride kendisinin çağrõsõyla Mõsõr’õn başkenti Kahire’de devam edebileceğini kaydetti. 4’lü toplantõda Suriye ve Irak büyükelçile- rinin görevlerine döndürülmesi ve ba- sõndaki kõşkõrtõcõ söylemlerin engel- lenmesinin ele alõndõğõ belirtildi. Bir gazetecinin, Bağdat hükümetinin, 19 Ağustos saldõrõlarõyla ilgili kanõtla- rõ Türkiye’ye sunup sunmadõğõnõ sor- masõ üzerineyse Davutoğlu, “bu yön- de kanıtlar sunulmadığını, Iraklı yetkililerin doğrudan Suriye’yi suç- lamadığını” savundu. Bu arada, Iraklõ ve Türk bakanlar ara- sõndaki toplantõlarõn açõlõşõnda katõ- lõmcõlarõ, 19 Ağustos saldõrõlarõnda ölenler için Fatiha suresini okumaya da- vet eden Davutoğlu, “Gerçekleştire- ceğimiz projelerle Basra ile Edirne birbirine bağlanacaktır. Bağdat ile İs- tanbul’un kaderleri ortak olacaktır.” dedi. İki ülke heyetleri arasõndaki top- lantõlar bugün sona erecek. Irak ile Suriye arasõndaki gerginliği sona erdirmek amacõyla İstanbul’da gerçekleştirilen toplantõnõn ardõndan konuşan Bakan Davutoğlu, uzlaşma süreciyle ilgili çalõşmalarõn devam edeceğini belirtti
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear