24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİ 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Afganistan, Pakistan, Rusya ve Tacikistan liderleri, artan İslamcõlõk tehdidini görüştü Orta Asya’da Taliban korkusuDış Haberler Servisi - Afganistan, Pakistan, Rusya ve Tacikistan dev- let başkanlarõ, Tacikistan’õn baş- kenti Duşanbe’de düzenlenen gü- venlik zirvesinde bir araya gelerek, güçlenen İslamcõ hareketlerin yarat- tõğõ güvenlik tehdidini ele aldõlar. Afganistan Devlet Başkanõ Ha- mid Karzai, Pakistan Devlet Baş- kanõ Asıf Ali Zerdari, Rusya Dev- let Başkanõ Dimitry Medvedev ve Tacikistan Devlet Başkanõ İma- mali Rahman, Afganistan ve Pa- kistan’da Taliban hareketinin güç- lenmesiyle ortaya çõkan İslamcõ tehdidin bütün bölgeye yayõlmasõ tehlikesi üzerinde durdular. Lider- ler, terörün finansmanõnda ana kaynak olan artan uyuşturucu ka- çakçõlõğõ konusunu da görüştüler. Görüşmelerin ardõndan yapõlan ortak açõklamada, artan şiddet olaylarõ ve uyuşturucu kaçakçõlõğõna karşõ ulus- lararasõ toplumun yeni önlemler alma- sõ çağrõsõnda bulunuldu. Liderlerin ba- sõn toplantõsõnda konuşan Medvedev, bölgede ve uluslararasõ alanda daha şef- faf, daha kontrollü ve uluslararasõ ya- salara dayanan bir güvenlik anlayõşõnõn yerleşmesini istediklerini söyledi. Afganistan’da 20 Ağustos’ta yapõla- cak devlet başkanlõğõ seçimleri önce- sinde ve komşu Pakistan’da Taliban’a karşõ yürütülen operasyonlar nedeniy- le artan şiddet olaylarõ ve bu ülkelerden kaçan İslamcõ militanlarõn çevre ülke- lere kaçmasõ, özellikle Tacikistan’da en- dişeleri arttõrdõ. Taliban’õn, Tacikistan, Özbekistan ve Kõrgõzistan’daki İslamcõlar için bir sõğõnak işlevi gördüğü, şimdi de Af- ganistan ve Pakistan’dan kaçanlarõn ülkelerine geri dönmeye başladõkla- rõ bildiriliyor. Şiddet olaylarõndaki artõşõn, Pakis- tan’dan Afganistan’a giden konvoyla- rõn üst üste saldõrõya uğramasõ üzerine, ABD’nin Tacikistan üzerinden Afga- nistan’a yeni bir ikmal yolu açmak is- temesiyle ilgili olabileceği de belirtili- yor. Tacikistan, topraklarõnõ ABD’ye aç- mayõ kabul etmişti. Kuzey Dağõtõm Ağõ diye anõlan ikmal yolu Rusya ve Or- ta Asya ülkelerinden geçiyor. Taliban, Tacik hükümetini ABD ile işbirliği yapmamasõ için uyarmõş, Ta- cikistan’õn ABD’ye ikmal yolu açma- sõnõn “istikrarsızlığa” neden olaca- ğõ tehdidinde bulunmuştu. Tacikistan hükümeti, geçen cumartesi günü Du- şanbe’de meydana gelen iki patla- madan Taliban bağlantõlõ İslamcõla- rõ sorumlu tutuyor. Bir hafta önce de üç Tacik, terör eylemlerine hazõr- landõklarõ gerekçesiyle gözaltõna alõn- mõştõ. İçişleri Bakanlõğõ, üç kişinin Afganistan ve Pakistan’da savaşan Özbekistan İslamcõ Hareketi’nin üye- si olduklarõnõ duyurmuştu. Söz ko- nusu örgüt ABD’nin terör örgütleri listesinde bulunuyor. Geçen ay da Afganistan sõnõrõnda dört çatõşma meydana gelmiş ve bu çatõşmalardan birinde öldürülen 5 mi- litanõn, uyuşturucu kaçakçõlõğõndan elde edilen paralarõ Afganistan ve Pa- kistan’daki örgütlere aktarmayõ plan- ladõklarõ belirtilmişti. Öte yandan Rus kaynaklar, Mosko- va’nõn, Rahman’õn giderek Rusya’dan bağõmsõz bir politika izlemesinden ve ABD’nin bu ülkede etkisini arttõrma- sõndan rahatsõz olduğunu belirtiyorlar. Rus basõnõnda çõkan haberlere göre Tacikistan, topraklarõndaki askeri üs için Rusya’nõn para ödemesini ve Tacik top- raklarõnda üslenen Rus sõnõr muhafõz- larõnõn geri çekilmesini istiyor. Şiilere ait 6 camiye bomba Dış Haberler Servisi - Irak’õn başkenti Bağdat’da Şiilerin gittiği dört cami ve iki mescide düzenlenen bombalõ saldõrõlarda 27 kişi hayatõnõ kaybetti, 50’den fazla kişi de yaralandõ. Bombalarõn, başkentin kuzey, doğu ve güneydoğusundaki camilerde kõsa süre arayla patladõğõ öğrenilirken patlama meydana camilerden birine Şii lider Mukteda el-Sadr’õn yandaşlarõnõn sõk sõk gittiği bildirildi. En şiddetli patlamanõn Bağdat’õn kuzeydoğusundaki El Şaab Caddesi’ndeki El Şurufi camii önünde bombalõ arabayla düzenlenen saldõrõda meydana geldiği, burada 21 kişinin öldüğü, 35 kişinin de yaralandõğõ açõklandõ. Bağdat’ta son iki ayda meydana gelen saldõrõlarõn çoğunda Şiiler hedef alõndõ. Amerikalõ yetkililer, Irak’ta son zamanlarda Şiileri hedef alan saldõrõlarõn ülkede mezhepler arasõ çatõşmayõ yeniden canlandõrmayõ amaçladõğõnõ belirtiyorlar. Amerikan ordusu geçen ay ülkedeki kent ve kasabalardan çekilerek kontrolü Iraklõ güvenlik güçlerine bõrakmõştõ. Irak’ta önceki gün de Sünni bir partinin binasõ ile devriye gezen polisler hedef alõnmõş, iki saldõrõda 11 kişi yaşamõnõ yitirdi. Tacikistan’da yapõlan güvenlik zirvesine Asõf Ali Zerdari, İmamali Rahman, Dimitry Medvedev ve Hamid Karzai katõldõ. (Fotoğraf: AP) Afganistan’da sivil kayıplar arttı Dış Haberler Servisi - Afganistan’da çatõşmalarda ölen sivillerin sayõsõnõn bu yõlõn ilk altõ ayõnda yüzde 24 oranõnda arttõğõ bildirildi. Afganistan’daki BM yardõm misyonunun raporuna göre, Taliban ve diğer gruplarõn, intihar saldõrõsõ, yol kenarõna bomba yerleştirme ve suikast yöntemlerini seçmesi, sivil ölü sayõsõnda artõşa neden oldu. Raporda, Taliban ve diğer gruplar, yõlõn ilk yarõsõnda 595 sivilin ölümünden sorumlu tutulurken ABD ve diğer Batõlõ ülke askerlerinin de giderek daha fazla sivili öldürdüğü belirtildi. Raporda, ölen sivil sayõsõndaki artõşõn kõsmen direnişçilerin sivillerin arasõna saklanmasõndan kaynaklandõğõ da kaydedildi. İsrail’e İran’a yaptırım brifingi TEL AVİV (AA) - ABD’nin, Başkan Barack Obama’nõn diyalog teklifini İran’õn kabul etmemesi halinde, Tahran’a karşõ uygulanmasõ muhtemel ağõrlaştõrõlmõş yaptõrõmlarla ilgili İsrail tarafõna bilgi verdiği bildirildi. İsrail gazetesi Haaretz’in haberine göre, İran’õn nükleer programõ ile ilgili görüşmeler için İsrail’de bulunan ABD Ulusal Güvenlik Danõşmanõ James Jones, Tahran’õn eylül ayõ sonunda toplanacak BM Genel Kurulu’na kadar zamanõ bulunduğunu belirtti. Yeni yaptõrõmlar esas olarak Tahran’õn petrol ürünleri ithalatõnõ kõsõtlamayõ öngörüyor. Binlerce muhalif İranlı önceki gün, seçimler sonrasında patlak veren hükümet karşı- tı gösterilerde ölenleri anmak için yine sokaklara döküldü. Göstericiler protestoların sim- gesi olan yeşil kurdeleler bağladıkları ellerini havaya kaldırıp zafer işareti yaptı. (AP) IRAK’TA 27 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ ABD askeri Babil’i ezdi geçti Dış Haberler Servisi - Amerikan birliklerinin, Irak’õn işgalinden sonra üs haline getirdikleri 4 bin yõllõk antik Babil kentine büyük zarar verdikleri belirtildi. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) yayõmladõğõ raporda, ABD’nin 2003’te Irak’õ işgalinden kõsa bir süre sonra, dünyanõn yedi harikasõndan biri olan Babil’in Asma Bahçeleri’nin bulunduğu bölgenin “Camp Alpha”ya dönüştürüldüğü hatõrlatõldõ. Raporda, askeri birliklerin ve orduyla iş yapan şirketlerin, bölgeyi askeri standartlara uygun hale getirmek için yaptõklarõ çalõşmalarõn, aralarõnda İştar Kapõsõ ve Tören Yolu’nun bulunduğu ana yapõlarda “büyük tahribata” yol açtõğõ vurgulandõ. Raporda, Babil kenti tanrõlarõnõ simgeleyen hayvan kabartmalarõyla süslü İştar Kapõsõ’nda, 6 kabartmanõn üzerine vurularak tahrip edildiği, hendeklerin siper olarak kullanõldõğõ ve çeşitli yerlere yerleştirilen dikenli tellerin duvarlara zarar verdiği belirtildi. Irak Turizm Bakanlõğõ sözcüsü Abdülzehra el- Talakani ABD’nin Eylül 2003’ten Aralõk 2004’e kadar kullandõklarõ bölgeye verdikleri zararõn giderilmesi için 800 bin dolar ödemeyi kabul ettiğini bildirdi. UNESCO RAPORU Tahran yine dış güçleri suçladı Dış Haberler Servisi - İran Dõşişleri Bakanõ Manuçehr Muttaki, 12 Haziran’daki cumhurbaşkanlõğõ seçimlerin- den sonra meydana gelen olay- lardan yabancõ hükümetleri so- rumlu tuttu. Muttaki, önceki gün başkent Tahran’da, muhalif gösteriler sõrasõnda öldürülenleri anmak amacõyla mezarlõktaki protes- tonun ve olaylarõn ardõndan yaptõğõ açõklamada, Batõ ve Avrupa ülkelerinin, açõk ve örtülü olarak cumhurbaşkanlõ- ğõ seçimlerine müdahale etti- ğini, en çok da İngiltere’nin olaylara karõştõğõnõ söyledi. Muttaki, televizyon kanalla- rõ aracõlõğõyla müdahalede bu- lunan dõş güçlerin, halka nasõl isyan çõkarõlacağõnõ, patlayõcõ yapõmõnõ ve diğer gerginlik yaratacak eylemleri öğrettiği- ni belirterek, bu ülkelerin işle- nen bütün suçlarõn, cinayetle- rin ortağõ olduğunu ve sorum- lu tutulacaklarõnõ bildirdi. İranlõ yetkililer daha önce de, cumhurbaşkanlõğõ seçimlerine hile karõştõrõldõğõ gerekçesiyle patlak veren protestolardan ya- bancõ ülkeleri sorumlu tutan açõklamalar yapmõşlardõ. Gös- teriler sõrasõnda 30 kişi hayatõ- nõ kaybetmişti. Önde gelen din adamlarõndan Ayetullah Nasır Makarem Şirazi ise ülkede sükûneti sağ- lamanõn, muhalif gösteriler sõ- rasõnda gözaltõna alõnanlarõ bir an önce serbest bõrakmaktan geçtiğini söyledi. Şirazi, Şii inancõna göre 12. İmam’õn do- ğum günü olan 7 Ağustos’ta hapishanelerde muhalif gös- tericilerden kimse kalmayaca- ğõnõ umduğunu da belirtti. ‘En çok da İngiltere karõşõyor’ 1 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr Kürt sorunundaki “demokratik açı- lım açılımları”(!); bana yıllar öncesinin AB müzakerelerinde “tarih için tarih” tartışmalarını anımsatıyor… “İçerik belli olmasa da, bu da bir şey. Önemli olan ilk adım. Haydi ko- lay gelsin!” babında bugün bir dizi hoş ve boş cümleyle Kürt sorununa yaklaşan “açılımcı arkadaşlar”; o za- man da gene aynı “boş analizleri” yapmış, “Kolay gelsin!” demişler- di… Yıllar yılları kovaladı… O günlerde doğan bebeler, ilkokula başladı… Ama siyasi irade boşluğu ve ne- relere varacağı meçhul, müphem başlangıçlarla; “tarihi sorunlarda” yol almanın imkânsızlığını bu mes- lektaşlarımız bir türlü görme ve de id- rak etme noktasına gelemediler… Hâlâ.. sözüm ola aynı iyimserlik ha- valarında çalıyorlar... Aynı geyikler; aynı “laf olsun, torba dolsun” yakla- şımlarla, Ankara’yı yağlayıp balla- maya; arada bir bize dönüp “Eh.. ha- di kolay gelsin!” demeye devam edi- yorlar... Alay eder gibi… İspanya örneği… “Kürt sorunu” çapındaki sorunlar; “söz ola kese savaşı/söz ola kestire başı” minvalinde tüluat/müsamere kıvamında söz düellolarının yapıldı- ğı ortamlarda çözülmez. Bu tür sorunlarda açılım, iktidarı ve muhalefetiyle devlet adamlığı ister. Başka deyişle.. tarih bilinci; sis- temli ve stratejik düşünce; o dü- şünceyi destekleyen güçlü bir siya- si irade; “siyasi irade etrafında” ka- muoyu oluşturabilme, dönüştüre- bilme yeteneği ve “dış güçlerin tat- min/memnun edilmesi”; “müdaha- le ve yönlendirmeleri” yerine “dış dünyadan yapıcı destek” teminini ge- rektirir… İkide bir laf arasında bir “İspanya- Bask modeli”, “tecrübesi” filan gibi örneklere atıf yapılıyor ya… İspanya modeli ardında istisnasız bu “unsurlar” vardı… Demokrasiye geçiş yıllarının baş- bakanı Felipe Gonzalez 30 yıl aray- la, hâlâ üzerinde çok konuşulan Bask modelinin inşasını bir “El Pa- is” söyleşisinde bakın nasıl anlatıyor: ‘En çetin sorun budur!’ “Bu (o yıllarda) karşı karşıya kaldı- ğımız en çetin meseleydi. Özünde zi- ra, otoriter gelenekler üzerine kuru- lu merkeziyetçi devlet anlayışından, ademi merkeziyetçi sisteme geçiş yatmaktaydı. Bu; yepyeni kurumlar (yerel hükümetler, özerklikler vs.) oluşturmak demekti… İspanya’da kısa sürede gerçekleştirdiğimiz en de- rin tarihi operasyon işte bu; bu ade- mi merkeziyetçilik oldu…” (“El Pais” 4 Mayıs 2006 Especial 30 Anos-De- mokrasiye geçişin özel 30. yıl eki- s.90) Gonzalez’ in “fevkalade olumlu” bulduğu bilançoya da sonra geliriz; ama önce bu modelin nasıl oluştu- rulduğuna bakalım… Başlangıç: ‘Demokratik anayasa’ “Modelin” başlangıç noktası; İs- panya’nın ’78’de yürürlüğe giren ilk “demokratik anayasası”… İspanya örneğinde “açılım” baş- ka deyişle ayaküstü “kestire ba- şı/savaşı” atışmalarıyla değil; gayet somut bir “demokratik anayasa pro- jesi” etrafında iktidar ve muhalefe- tin bir araya gelerek, (Bask mode- lini de kapsayan özerk yönetimler- le) bir “çerçeve tanım” koymasıyla başlıyor… İspanya örneğinin “demokratik- leşme” serüveni de; “Bask modeli- ni” tarif eden “ademi merkeziyetçi- liğe geçiş öyküsü” de, esasen bu; merkezi devlet esasına dayanan “otoriter anayasadan”, “özerklikler” etrafında biçimlendirilen “demokra- tik anayasaya geçiş” anlamına geli- yor. Demokrasiye geçişin Gonza- lez’den önceki ilk başbakanı olan ve de sol kökenli Gonzalez’in tersine sağdan gelen -Franco döneminin eski faşist bakanlarından- Adolfo Suarez; bu “demokratik anayasayı biçimlendirme safhasında” sağcısı, solcusuyla.. herkesi bir araya geti- ren “siyasi iradeyi” İspanya’da mu- habirlik yaptığım yıllarda bana bire- bir anlatmıştı: “İspanya’nın birliğine ve bütünlü- ğüne inancım sonsuz olmakla be- raber bu bölgelerin, halkların özerk- liklerini tanımanın kaçınılmaz oldu- ğunu düşünüyordum… (Bask soru- nu) 150 yıldır yükünü taşıdığımız bir sorundu. Özerk yönetimin Bask so- rununu yumuşattığına inanıyorum. Baskların bağımsızlık istekleri (geç- mişte) çok daha fazla ve güçlüydü. Bask’ta özerk yönetim arttıkça, böl- gede bağımsızlık isteyenlerin yüzdesi bu gelişmeye paralel olarak azaldı…” (Bir Kanlı Gül, s. 60-61) Diyeceğim o ki İspanya’da “tari- hi sorun” sıfatıyla adlandırılan “Bask açılımında”; -Suarez gibi en sağda- ki politikacılar dahil- kimse kaçak oy- namadı. Kimse ne olduğu belirsiz laf- ları, ağzında top çevirircesine çe- virmedi. Parametreleri önden belir- lenen bir proje; sivil anayasanın oluşturulması aşamasında “15 ay” boyunca konuşuldu; meclis genel kurul oturumlarında “400” saat tar- tışıldı. Ve Bask modelinin önünü açan yeni anayasanın “8. maddesi” böyle yazıldı… “İspanya” Türkiye’ye; Türkiye’nin kendine özgü şartlarında örnek oluş- turacaksa; o örnek ancak “devlet cid- diyeti yaklaşımı” olabilir/olmalıdır. Yarına devam... Obama, ‘aptalca davranan’ polisle, tutukladõğõ siyah profesörü Beyaz Saray’da ağõrladõ Beyaz Saray’da bira zirvesiELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - ABD Başkanõ Barack Obama si- yah bir profesörün tutuklan- masõnõn ardõndan ülkede alev- lenen õrkçõlõk tartõşmalarõnõ Beyaz Saray’õn bahçesinde verdiği bira davetiyle yatõş- tõrmaya çalõştõ. Obama Harvard Üniversi- tesi’nde görevli profesör Henry Louis Gates ve iki hafta önce Gates’i evinde tu- tuklayan polis memuru James Crowley’i Beyaz Saray’da bira davetinde ağõrladõ. Obama Gates’in evine gir- meye çalõşõrken soygun ihba- rõ için gelen Crowley tarafõn- dan tutuklanmasõnõ “polis ap- talca davrandı” şeklinde eleştirerek ülkedeki õrkçõlõk tartõşmalarõnõn hõzlanmasõna neden olmuştu. Obama gelen tepkiler üzerine seçtiği söz- lerden ötürü pişmanlõk duy- duğunu belirtmiş ve profesör ile polis memurunu telefonla arayarak Beyaz Saray’da bi- ra içmeye davet etmişti. Obama, toplantõ öncesinde Gates ve Crowley’nin yanõ sõ- ra başkan yardõmcõsõ Joseph Biden’õn da katõldõğõ bira da- vetinin medya tarafõndan “bi- ra zirvesi” olarak yansõtõl- masõnõ zekice bulduğunu söy- leyerek “Ama bu bir zirve değil yalnızca üç adam içki içecek” dedi. Obama toplantõnõn ardõn- dan yaptõğõ yazõlõ açõklamada “Ben her zaman bizi birleş- tiren şeylerin ayıran şey- lerden daha güçlü olduğuna inandım. Bu akşam burada gerçekleşen olaydan hepi- mizin bir ders çıkaracağını ümit ediyorum” dedi. Toplantõnõn ardõndan basõna açõklama yapan Crowley ise toplantõda gerilim yaşanmadõ- ğõnõ ancak taraflarõn birbirinden özür dilemediğini söyle- di. Crowley, “Bu konu üzerinde iki beyefendi de farklı görüşte ol- dukları konusunda an- laştılar” dedi. Başkan Obama ise ülkedeki sağ- lõk sistemi gibi önemli konulara yoğunlaşmasõ gerekirken õrkçõlõk tar- tõşmalarõnõn odağõna yer- leşmekle eleştirildi. Pew Araştõrma Mer- kezi’nin son anketine gö- re halkõn yüzde 41’i Oba- ma’nõn bu konuda yaptõ- ğõ açõklamalarõ onayla- mazken yalnõzca yüzde 29’u başkana destek ver- di. Bira zirvesinde Oba- ma Bud Light, Crowley Blue Moon, Gates, Sam Adams ve Biden ise al- kolsüz Buckler içti. ABD Başkanõ, gelen tepkiler üzerine polis memuru Crowley’le ilgili sözlerinden ötürü pişmanlõğõnõ dile getirmiş, profesör Gates ve Crowley’i biraya davet etmişti. Obama toplantõ öncesinde olayõn “bira zirvesi” olarak yansõtõlmasõna karşõ “Bu bir zirve değil, yalnõzca 3 adam bira içki içecek” dedi. İSRAİL’DEN İSTANBULLU BAŞKONSOLOS GELİYOR TEL AVİV (AA) - Ankara’ya iki yõl önce Türkiye doğumlu bir diplomat olan Gabi Levi’yi büyükelçi olarak atayan İsrail, bu kez İstanbul Başkonsolosluğu’na Türkiye doğumlu diplomat atadõ. Beyoğlu doğumlu ve daha önce Türkiye’de görev yapmõş Moşe Kamhi, İstanbul Başkonsolosu olarak atandõ. İsrail’in Ankara Büyükelçiliği’nin eski müsteşarõ Kamhi’nin bu hafta göreve başlamasõ bekleniyor. Kamhi, “Bugün arefesinde olduğum görev bambaşka. Çünkü bu kez ülkemi, doğduğum, büyüdüğüm, edebiyatı, nesri ve şiiriyle, ezgileri, makamları ve usulleriyle iç dünyamın oluştuğu, sularının menevişlerine gözlerimi yaşama açtığım İstanbul’a misyon şefi olarak gidiyorum. Bu büyük ayrıcalık bana bahşedilmiştir” dedi. Kamhi, Başkonsolosluğun görev yelpazesinin çok geniş olduğunu, ayrõca İstanbul’da Musevi cemaatinin de bulunduğunu belirtti. Kamhi, İstanbul’a tayini nedeniyle Türkiye’den ve İsrail’den ilk kez bu kadar çok sayõda kutlama mesajõ aldõğõnõ, bunu bir yandan Türk-İsrail ilişkilerine verilen önem, bir yandan da kendisine ve ailesine yönelik beklentilerin ölçüsü olarak telakki ettiğini söyledi. Ülkede ırkçılık tartışmalarını alevlendiren olayı birayla çözüme bağlayan Obama önceki gün ayrıca, Filipinler Devlet Başkanı Gloria Arroyo ile görüştü. Obama, Arroyo’nun Mindanao’da başlattığı barış sürecinden ötürü memnuniyetini dile getirirken, Arroyo da, İslamcı militanlarla mücadelesinde Filipinler’e verdiği destekten ötürü ABD’ye teşekkür etti. (Fotoğraflar: AP) UFO HACKER’ININ BAŞVURUSUNA RET Dış Haberler Servisi - UFO’larla ilgili gizli bilgilere ulaşmak için Pentagon ve NASA’nõn sistemlerine izinsiz giriş yaptõğõ suçlamasõyla yargõlanan İngiliz hacker Gary McKinnon’õn, ABD’ye iadesini önlemek için Yüksek Mahkeme’ye yaptõğõ başvuru reddedildi. ABD, tüm zamanlarõn en büyük askeri hackerlõk olayõ olarak gördüğü eylem için 43 yaşõndaki McKinnon’õ ABD’de yargõlamak istiyor. Pentagon ve NASA’nõn sistemlerine izinsiz girdiğini kabul eden McKinnon ise sadece UFO’larla ilgili bilgilere baktõğõnõ söylüyor. İngiltere’de, Asperger sendromuna yakalanan McKinnon’õn ABD’ye verilmesini önlemek için yoğun bir kampanya yürütülüyor. McKinnon, eğer 2001 ve 2002’deki olay için ABD’de suçlu bulunursa, 70 yõla kadar hapis cezasõna çarptõrõlabilir. McKinnon’õn annesi Janis Sharp ABD Başkanõ Barack Obama’dan yardõm istedi. Asperger sendromu (AS) ya da Asperger bozukluğu, sosyal etkileşimde zorluklar ve sõnõrlõ ilgi ve etkinliklerle tanõmlanan otistik spektrum bozukluklarõndan (OSB) birisi olarak tanõmlanõyor. McKinnon. SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Türkiye ve Bask Modeli nilgun@cumhuriyet.com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear