26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B C85. YIL SAYI: 30588 / 1 TL (KDV içinde) (KKTC’de: 1.5 TL) KURUCUSU: YUNUS NADİ (1924-1945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (1945-1991) 6 TEMMUZ 2009 PAZARTESİ GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Mustafa Balbay 123 gündür tutuklu İktidarın Sorumluluğu.. Yönlendirme çabası TBMM Başkan- vekili Güldal Mumcu, Ergenekon davasõnõn amacõnõn insanlarõn pusulasõnõ şaşõrtmak, ül- ke çõkarlarõnõ, laik, demokratik değerleri sa- vunanlarõn üzerine korku salmak ve korkut- tuklarõ insanlarõ istedikleri gibi yönlendirmek olduğunu söyledi. Öldürülen gazetemiz yazarõ Uğur Mumcu’nun eşi, “Güç odaklarõna, yol- suzluklara, uygulamadaki usulsüzlüklere kar- şõ duran bir gazetecilik anlayõşõ sergilemiş olan Uğur yaşasaydõ, sõranõn ona da gelebileceği- ni düşünmemek elde değil” diye konuştu. Komisyon esas alınmalı Güldal Mum- cu, TBMM’nin son gününde gece saatlerinde kabul edilen ve askerlerin sivil mahkemede yargõlanmalarõnõn önünü açan değişiklikle il- gili olarak, yasalarõn Meclis’e ham olarak gel- diğini söyledi. Hükümetin değişiklik önerge- lerini genel kurula getirip yasayõ pişirmeye ça- lõştõğõnõ belirten Mumcu, “Anayasaya aykõrõ hiçbir önerge kabul edilmemeli” dedi. Mum- cu, Meclis’in sabaha kadar çalõştõrõlmasõnõn da insan haklarõna aykõrõ olduğunu vurguladõ. TÜREY KÖSE’nin söyleşisi 6. Sayfada Genelkurmay Başkanlõğõ yasa değişikliğine ilişkin itirazlarõnõ Köşk’e iletti Gözler Gül’e çevrildi 13 bebek mikroplu ‘mamadan’ ölmüş Sağlık Bakanlõğõ Bilim Kurulu, geçen yõl eylül ayõnda 2 gün içinde 13 bebeğin ya- şamõnõ yitirmesine yol açan olayõn, “damar içi beslenme sõvõsõna (TPN)” bulaşan mik- roptan kaynaklandõğõnõ saptadõ. TBMM’ye de iletilen raporda, taşeron firmaya ait olan TPN hazõrlama ünitesindeki “hepa filtre- lerindeki” sõzõntõnõn “ölüme sebebiyet verecek oranda olmadõğõ” savunuldu. AYŞE SAYIN’ın haberi 3. Sayfada Honduras’a müdahale baskısı Honduras’ta solcu Devlet Baş- kanõ Manuel Zelaya’nõn darbey- le görevden uzaklaştõrõlmasõ ve ülke dõşõna gönderilmesi- nin ardõndan darbeci yönetime karşõ harekete geçilmesi yönündeki baskõlar artõyor. Ame- rikan Devletleri Örgütü (OAS), devrik dev- let başkanõ Zelaya’nõn göreve iadesi için ver- diği ültimatomu yerine getirmeyen Hondu- ras’õn üyeliğini askõya aldõ. 9. Sayfada Bulgaristan’da sosyalistler kaybetti Bulgaristan’da 240 sandalyeli parlamentonun yeni üyelerinin belirlenmesi için dün yapõlan genel seçimlerde iktidarda- ki Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) he- zimete uğrarken Sofya Belediye Başkanõ Boyko Borisov’un liderliğini yaptõğõ GERB (Arma) partisi seçimi açõk ara önde ta- mamladõ. Seçimde Türkiye’de kurulan 123 sandõkta 40 bin kişi oy kullandõ. 9. Sayfada Güldal Mumcu, ‘Ergenekon davasõyla aydõnlar sindirilmek isteniyor’ dedi Ülkemizde siyasetin gerilimi gün geçtikçe tırmanıyor; bu süreç iktidar ve muhalefet li- derlerinin konuşmalarına açık- ça yansıyor. Gerilim daha çok iktidar partisinden kaynaklanıyor; AKP Genel Başkanı, üslu- bundaki sertliği arttırdıkça arttırıyor. Üstelik tartışmaların artık askeri kesimi kapsadığı da gö- rülmekte. Bir önemli değişiklik daha var. Siyasal partiler dışında Sai- di Nursi öğretisine bağlı Fet- hullahçı cemaatin artık adıyla sanıyla siyasete dahil olduğu- nu ve çatışmayı körüklediğini izliyoruz. Bu durumda hem Fethul- lahçıları hem de askeri kap- sayan yoğun bir tartışmanın gerilimini neden özellikle art- tırdığı sorusu, iktidar partisi genel başkanına, ister istemez yöneliyor. AKP şu sıralarda kendi iç se- çimleriyle uğraşmaktadır. Er- doğan parti içinde istediği so- nuçları alabilmek için mi tar- tışmayı sertleştirmekte, AKP’- nin yapısında uç veren genel merkeze karşı muhalefeti et- kisizleştirmeye çalışmaktadır? Yoksa Türkiye’de askere karşı körüklenen “asimetrik savaşõ” daha geniş ve derin bir planlamaya oturtmak ni- yetinde midir? Bu arada taktik siyasetle yurttaşın boğazını sıkan eko- nomik krizi gündemin dışına çıkardığını mı sanmaktadır? Bütün bu soruların ortak etkisi de söz konusu olabilir. Ancak Türkiye’nin sırtına binen çok ağır sorunların al- tından kalkabilmek olanakla- rını AKP’nin yitirdiği de gö- rülmektedir. Ekonomik krizin hışmı art- tıkça artıyor. Ermenistan’la ilişkiler tıkanmış gibidir. PKK ve Kürt sorununda AKP ile Fethullah’ın ortak dinci for- mülleri başarısızlığa uğramış- tır. Kıbrıs’ta seçimler AKP’nin öngördüğü çözüme karşı güç- leri desteklemiştir. Yapılan anketlerde iktidar partisinin toplumdaki ağırlığının gün geçtikçe hafiflediği saptan- maktadır. AB’de Türkiye’ye karşı oluşmuş yaklaşımlar sür- mekte ve artmaktadır. Bu listeyi uzatabiliriz. Bilindiği gibi bir iktidar par- tisi, bu gibi durumlarda önce ülke yönetimini güçlendirme- ye, birlik ve beraberliği sağla- maya yönelir. Bu kural savaşlarda kaçı- nılmaz sonuçlar verir. Ülkenin varoluşunu tehdit eden tehlikelere karşı ulusal partilerin, örgütlerin, sivil top- lum kuruluşlarının “çare-i ha- las”a dönük birliktelikleri ik- tidara güç katar, sorunların düğümlerini açar, çözümleri kolaylaştırır. Türkiye şimdi çok ağır so- runlarla kuşatılmıştır ve terö- re karşı savaş vermektedir. Bu durumda AKP’nin öteki siyasal partilere savaşımını yoğunlaştırması, teröre karşı savaşan Silahlı Kuvvetler’e karşı hasmane tutumu, de- mokrasi görüntüsü altında devletin laik yapısını değiştir- mek üzere uyguladığı siyaset pek akla uygun görünmüyor. Hele ülke seçimlere daha epey uzaktayken siyasal par- tilerin gırtlaklaşması iyi ni- yetlere gölge düşürüyor; aklı başında ve deneyimli yurttaş- lar bu manzaraya baktıkça ister istemez işin altında bir ça- panoğlu bulunduğunu düşü- nüyorlar. İktidar partisi hiç gecikme- den sorumluluğunu üstlenme- lidir. MÜMTAZ SOYSAL’IN YAZISI 14. Sayfada C ‘Yaşasaydı sıra Uğur’a da gelirdi’ Altın kemer ‘Başağa’dan Burka, dini olmayan simgeCumhurbaşkanı Gül, 648. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde bi- rinci olan başpehlivan Mehmet Ye- şilyeşil’e altın kemer taktı. Kırkpı- nar Ağası Seyfettin Selim’in hediye ettiği Kırkpınar fesi ve cepkenini gi- yip “Başağa” unvanını alan Gül’ün yanı sıra final karşılaşmasını CHP lideri Baykal da izledi. Spor’da Askerlerin sivil mahkemede yargõlanmasõnõn önünü açan yasayõ incelemek için 15 günlük süresi 14 Temmuz’da dolacak olan Gül’ün kararõ- nõ bu hafta verebileceği be- lirtiliyor. Genelkurmay ya- saya hem anayasaya aykõrõ olduğu, hem de siyasetin kõş- laya girmesinin önünü aça- cağõ gerekçeleriyle karşõ çõ- kõyor. AKP ise AİHM ka- rarlarõ doğrultusunda düzen- lemenin yapõlmasõ gerektiğini savunuyor. 4. Sayfada ‘Karıştıran Başbakan’ Başbakan Erdoğan, muhale- feti kurumlar arasõ uyumu bozmakla suçlayarak “As- kerin üzerinden siyaset yap- ma” dedi. Baykal ise Erdo- ğan’õn “Ordudan elini çek” şeklindeki açõklamasõna tep- ki göstererek “Orada olan Başbakan’õn elidir, orayõ ka- rõştõran bizzat Başbakan’dõr” diye konuştu. 5. Sayfada Türk-İş Başkanõ, Erdoğan’õn ‘Buyursunlar greve gitsinler’ sözlerine ‘Her şeye hazõrõz’ yanõtõnõ verdi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türk-İş Genel Başkanõ Mustafa Kumlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn, “Buyursunlar greve gitsinler” sözlerini, “Henüz ilgili ba- kanla görüşmelerimiz sürerken Baş- bakan’dan gelen ‘Vermiyorum, greve git’ yaklaşımı eğer bir restse, biz bu resti de görürüz” diyerek yanõtladõ. Kumlu, “Sa- dece hakkımızı istiyoruz. Almak için de ey- lemse eylem, grevse greve gideriz” dedi. Başbakan Erdoğan’õn, “Buyursunlar greve ORMANA HAVUZLU VİLLA Talana izin Çevre ve Orman Bakanlõğõ, Ağaçlandõr- ma Yönetmeliği’nde yaptõğõ değişiklik- lerle, ormanlara “havuzlu villalar” ve “meyve bahçeleri” yapõlmasõnõn yolunu aç- tõ. Yeni yönetmelikte, “Orman içinde ya- põlaşmak yasaktõr” maddesinin kaldõrõlmasõ dikkat çekerken villalarõn nasõl yapõlaca- ğõnõn tarif edilmesi de şaşkõnlõk yarattõ. ALİ ÖZTÜRK’ün haberi 4. Sayfada ‘Restse görürüz’ Arkası Sa. 14, Sü. 3’te İnsanoğlunu kimliksizleştiren giysilerin yasaklanmasõ için ne gerekiyor? Burka ya da peçe amacõnõ belli ediyor: İçlerinde ve dõşlarõnda olanlarõn arasõna aşõlmaz bir sõ- nõr koymak... Kara çarşafõ kabul etmek, İs- lama saygõnõn simgesi olamaz. Tam ter- si... Kolonilerden kalma bir zamanõn ste- reotiplerini takipçiliğinin simgesi olabilir. DOUNIA BOUZAR’ın yazısı 8. Sayfada ‘Neden yasaklanmõyor?’ Batı’da görüş ayrılığı ABD ve Fransa’nõn liderleri, burka ko- nusunda farklõ düşünüyor. Fransa Cum- hurbaşkanõ Sarkozy burkanõn bir tür kö- lelik geleneği olduğunu ve kamusal alan- da yasaklayacağõnõ ifade etti. Obama ise “Müslüman kadõnlara ne giymelerini söy- lemekten kaçõnõlmalõ” demişti. HOWARD LAFRANCHI’nın yazısı 8. Sayfada Sarkozy ve Obama ters düştü ‘OTOMOBİLDEN VAZGEÇTİLER’ MUSTAFA SÖNMEZ’in yazısı 12. Sayfada Fotoğraflar: AA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear