Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
4 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Sahte Demokratlar...
AKP’nin pazar günü yapılması gereken Ankara kon-
gresi birden fazla adayın çıkması önlenemediği için
ertelenmiş... Tabii ortada hukuksal bir karar, neden,
gerekçe, itiraz.. yok. Padişah yetkileri ile donatılmış
Başbakan, İstanbul’da yaşanan gerilimli kongrenin
ardından Ankara’daki duruma el koymuş. Gerçi İs-
tanbul’da olup bitenleri de “Kol kırılır yen içinde kalır”
hesabı doğru dürüst öğrenebilmiş değiliz.
Darbe senaryoları ile yatıp kalkan büyük
demokrasi(!) cephesinden birileri çıkıp da,
“Demokrasilerde adaylar yarışır. Böyle parti içi
demokrasi olur mu? Ortada hukuk dışı bir müdahale
var..” anlamına gelebilecek eleştiride, itirazda bu-
lunsunlar, dişimi kıracağım... AB’ci, demokrasi
havarisi Başbakan kimliğine halel gelmiyor. Sahi AB
içinde birden fazla aday çıktı diye il kongresi iptal et-
tirebilecek parti başkanı çıkabilir mi?
Türk-İş yönetiminin, toplusözleşme masasına el
koymuş Başbakan Erdoğan ile bugünlerde başları
ciddi dertte. Sorumlu bakanlar ilk sözleşme metni-
ni sunanlar rolünde, yasal sorumlu işletme yönetici-
lerinin adları geçmiyor. Pazarlık masasına oturmak
hak götüre. Hep son sözü söyleyen Başbakan,
kanlı petrolün piyasalara getirdiği pembe tablo
rüzgârlarını arkasına aldığında, iyi kötü bir son daki-
ka pazarlığında işi kotarıyordu. Bu kez Başbakan Er-
doğan, bize teğet geçtiğini ilan ettiği krizi gerekçe ya-
parak kamu işçilerinin kayıplarını bile karşılayacak bir
ücret artışına razı görünmüyor. Televizyon haber
kanallarında Başbakan’la görüşüp eli boş dönen Türk-
İş yöneticilerinin, çaresiz ertlenip ertelenip en sonunda
gündeme gelen eylem kararları açıklamaları...
Haberler çok demokrat(!) medyamızın ilgisini
çekemediğinden, birkaç satır içinde, uyuşmazlığın
gündemini anlayabilen, anlatabilen çıkmıyor. Satır ar-
alarından aslında enflasyon kayıplarının giderile-
ceği gerçek ücret artışının bile gündemde olmadığını,
yeni vergilendirmelerle gelmiş eski ücret kayıplarının
açığının kapatılmasının öncelikli olduğunu öğrenebiliy-
orum. Sendikalar, işçi üzerinde öylesine ağır bir baskı
var kii... Bunca çaresiz, örgütsüz, sömürü düzeninde
çalıştırılan işçi gerçeği, işsizler ordusu karşısında, hak-
sız yüksek ücretler istemediklerini anlatabilmek için
utana sıkıla hak arayışlarını dillendirmeye çalışıyor-
lar. Aslında kamu işçisinin de ne kadar mağdur, öfke-
li olduğunu, önceki gün yapılan gerçek protesto
eylemleri öncesi, ilk uyarı eylemleri ile görüyoruz...
Ankara’da bir tek AKP merkezine doğru yapılan
hazırlıksız yürüyüşte binler toplanmış... Türkiye
çapında aynı saatlerde yine AKP merkezlerine doğru
on binler yürümüş. Ya bu büyük sorun, dipten ge-
len sıkıntının, eylemin kamuoyuna yansıması?
Demokrat geçinenlerin demokrasinin olmazsa olmazı
işçi hakları, sendikal haklara, toplu pazarlık özgürlüğü
düzenine sahip çıkmaları?..
Erdoğan Hükümeti’nin yüzüne gözüne bulaştırdığı,
demokratik hukuk düzeni içinde anayasal, yasal
düzene aykırı, yasa çıkarma ilkelerinin tümünün
ayaklar altına alındığı, sözde AB hukukuna uyum,
askeri yargının yetkilerinin kısıtlanması, darbecilere
karşı sivil yargılama yolunun açılması korsan yasası
ile aynı kaderi paylaşmış, işçileri ilgilendiren bir
gece yarısı yasası daha var. Daha önce de bu köşede
yer vermiştim, Meclis’in son oturumuna korsan olarak
sıkıştırılmış, gece yarısı üçten sonra kabul edilen yasa
ile işçilerin özel şirketler aracılığı ile kiralanmaları, baş-
ka işletmelere kuralsız, ucuza satışları öngörülüyor.
Türk-İş, Hak-İş, DİSK özel istihdam bürolarının
ödünç işçi çalıştırma düzenlemesinin, işçi hak ve
hukukuna karşı gasp niteliğindeki sonuçlarını anla-
tan raporlarla Cumhurbaşkanı’na başvurdular. Tabii
bu korsan yasanın Meclis’e geri gönderilmesini, işçi
haklarında geleceğe yönelik çok ağır bedeli olacak
bir sonuçtan vazgeçilmesini istiyorlar. Bu korsan yasa
için de Erdoğan Hükümeti’nin AB kriterlerinin özünü
değiştirip, çarpıtarak gerekçe yapmaya kalkıştığını,
sendikaları atlattığını söylemeye gerek var mı? Hak-
tan, demokrasiden dem vuranların karşı duruşlarını,
yürekli eleştirilerini unutalım, seslerini, soluklarını duyan
oldu mu?
Gerçekten hukuki değeri bir kâğıt parçası olmak-
tan öteye geçemeyen, darbe kanıtı olarak pazarlan-
mış, onlara göre belge üzerinden haftalarca kafa
şişirenlerin, imza değişikliği fetvası veren demokrasi
havarilerinin, son günlerde bu konuya ilişkin bir tek
sözcük bile ağıza alamaz oluşlarına ne demeli? Al-
bay Dursun Çiçek Ergenekon davasından tutuk-
lanırken bu konuyu es geçtiler. Ergenekon savcılığının
bile fotokopi metnini tutuklama gerekçesi yapamamış
olmasının ortaya çıkmasının ardından, biri çıksa “Bun-
ca ağır senaryolu darbe girişimi suçlamasının metninin
gerçeği elde yokmuş. Hakikaten belge niteliği kazana-
mamış kâğıt parçasıyla biz de aldatılmışız..” türünden
bir şeyler söyleme yürekliliğini gösterse. Demokrasiyi
savunduklarına ilişkin inanç kırıntıları yüreğimde
depreşecek... Ama ne gezer?
soner@cumhuriyet.com.tr
TİCARİ KISITLAMALARDA ATEŞ YÜKSELİYOR
Küresel ekonomide belirsizlik durumunun devam ettiğini belirten Dünya Ban-
kasõ Başkanõ Robert Zoellick, “İşsizlik halen sürüyor ve ticari kõsõtlamalar
tehdit olmaya devam ediyor. Ticari kõsõtlamalar ateşin düşük olduğu bir
safhada, henüz tam bir grip söz konusu değil, ancak ateş yükseliyor ve bi-
zim bununla mücadele etmemiz gerekiyor” dedi. Gelişmekte olan ülkele-
rin, 350 milyar dolar ile 635 milyar dolara kadar büyük bir finans ihti-
yacõ içinde olduğunu vurgulayan Zoellick, krizde bütün sorunlarla uğraşmak
için yeterli kamu sermayesinin bulunmadõğõnõn açõk olduğunu be-
lirterek, “Sorunlarõmõzdan biri kamu sektörünü nasõl yeniden
devreye sokacağõmõzdõr. Dünya Bankasõ’nõn süreci hõzlan-
dõrmasõ ve yardõmcõ olmasõnõn zamanõdõr” diye konuştu.
Almanya’nõn tanõnmõş porselen üreticisi, iflasõn eşi-
ğinde bulunan Rosenthal’i devr almak için Kütahya
Porselen’in teklif sunduğu bildirildi.
İflas işlemlerini yürüten şirketin bir sözcüsü, tek-
lifin ciddi olmasõ durumunda çok cazip göründüğü-
nü belirtti. İtalyan üretici Sambonet Paderno’nun Ro-
senthal için son olarak 19 milyon avro teklif ettiği,
anlaşmanõn hazõr olduğu ancak finansman konusu-
nun henüz tümüyle çözülmediği belirtildi. Kütahya
Porselen Genel Müdürü Rüştü Düver’in, Sambonet
Paderno’dan daha iyi bir teklif sunduğu kaydedildi.
OBAMA ÇOK ÇALIŞARAK İŞSİZLİĞİ AZALTACAK
ABD Başkanõ Barack Obama, ABD’de işsizlikteki artõşõn sürmesinden “de-
rin kaygõ” duyduğunu söyledi. İstihdam yaratmak konusunda daha fazla ça-
lõşmak gerektiğini vurgulayan Obama, “ABD’nin ekonomik sõkõntõlarõna
kõsa vadeli ve orta vadeli çözümler getirmek üzerine en fazla odaklandõğõm
konulardan biri” diye konuştu.Göreve geldikten finans piyasalarõnda istikrarõ
sağlamada başarõlõ olduklarõnõ düşündüğünü kaydeden Obama, birçok ai-
lenin gelecekleri konusunda kaygõ duyduğunu belirterek
“halen birçok kişinin işini kaybettiğini görüyoruz” di-
ye konuştu. Çalõşma Bakanlõğõ dün, haziranda 467 bin
kişinin işsiz kaldõğõnõ, böylece işsizlik oranõnõn 26 yõlõn en
yüksek seviyesi olan yüzde 9.5’e çõktõğõnõ açõklamõştõ.
Kredi kartõ borcunu ödemeyenlerin sayõsõ mayõs ayõnda yüzde 30.5 yükselerek 89 bin 330’a çõktõ
Ekonomi Servisi - Kredi kartõ borcunu öde-
meyenlerin sayõsõ mayõs ayõnda, yüzde 30.5
yükselerek 89 bin 330’a çõktõ. Kredi kartõ borç-
larõnõ yeniden yapõlandõrmayõ öngören yasa-
nõn ihtiyaca yanõt vermekten uzak olduğunu bil-
diren Tüketiciler Birliği, Cumhurbaşkanõ Ab-
dullah Gül’e “veto” yönünde çağrõ yaptõ.
Kredi kartõ borcunu ödemeyenler ile gecikmeli
ödeyenleri gösteren negatif nitelikli ferdi kredi
ve kredi kartlarõ sisteminde yer alan kişi sayõsõ,
mayõs ayõnda, bir önceki aya göre yaklaşõk
yüzde 0.08 oranõnda azaldõ. Merkez Bankasõ ve-
rilerine göre, nisan ayõnda 129 bin 480 adet olan
ferdi kredi ve kredi kartlarõ borçlarõnõ ödememiş
kişilerin toplamõ mayõs ayõnda 129 bin 372’ye
indi. Aynõ dönemde ferdi kredi borcunu öde-
memiş kişi sayõsõ yüzde 34.4 azalarak 61 bin
35’den 40 bin 42’ye düştü. Kredi kartõ borcunu
ödeyemeyenler arttõ.
Verilere göre, 2009 yõlõnõn beş ayõnda ferdi kre-
di ve kredi kartlarõ borçlarõnõ ödememiş kişile-
rin sayõsõ 633 bin 97 oldu. ‘Tüketiciler Birliği Ge-
nel Başkan Vekili Mehmet Muta Şahin, kart
borçlarõnõn yeniden yapõlandõrõlmasõyla ilgili ya-
sanõn sadece 874 bin kredi kartı mağdurunun
borçlarını yapılandıracağını belirterek şun-
ları söyledi:
“Son olarak Gaziantep’de 28 yaşındaki 3
çocuk babası tüketici, kredi kartı borçlarının
altından kalkamamış ve intihar etmiştir.
Yasanın bu haliyle onaylanması yeni inti-
harların yanı sıra yeni boşanmalara, yeni hır-
sızlık ve soygunlara neden olacaktır. Cum-
hurbaşkanı yasayı veto etmeli ve Meclis ola-
ğanüstü toplanarak yasanın kapsamını ge-
nişletmelidir.”
Bir kişinin tüm yõllar içinde bir kez sayõlmasõ durumuna göre,
2004’ten bu yana 1 milyon 486 bin kişi ferdi kredi ve kredi kartõ
borcunu ödemedi. Meclis’ten geçen yeni yasa 874 bin kişinin kre-
di kartõ borcunu yapõlandõrmasõna yarayacak. Tüketici tepkili.
Kriz enflasyonu
aşağı çekiyor
Ekonomi Servisi - Türkiye İstatis-
tik Kurumu, Haziran ayõnda tüketici fi-
yat endeksinin (TÜFE) yüzde 0.11, üre-
tici fiyat endeksinin ise (ÜFE) yüzde
0.94 arttõğõnõ açõkladõ. Bu rakamlar ile
yõllõk enflasyon hedefin altõnda kalmõş
oldu. Yõlõn ilk yarõsõnda ise enflasyon,
beklentilerin altõnda kalarak TÜFE’de
yüzde 1.83 olarak gerçekleşti. Yõllõk en-
flasyon TÜFE’de yüzde 5.73 ile geçen
yõl IMF ile stand by’õn tamamlanma-
sõ öncesindeki hedefe bile uyumlu ha-
le geldi. TÜİK’in 2003 baz yõllõ veri-
lerine göre, haziran ayõ itibarõyla yõl-
lõk enflasyon TÜFE’de yüzde 5.73 ola-
rak gerçekleşirken, ÜFE’de yõllõk en-
flasyon yüzde -1.86 oldu.
Haziran ayõnda tüketici fiyatlarõ ara-
sõnda en fazla artõşõn yaşandõğõ harca-
ma grubu yüzde 2.82 ile ulaştõrma sek-
törü oldu. Yaz aylarõnõn gelmesiyle bir-
likte ulaşõm araçlarõna yapõlan zamlar
ve petrol fiyatlarõndaki artõşõn toplu ta-
şõma ücretlerine yansõmasõ bu fiyat ar-
tõşõnda etkili unsur oldu. Enflasyonu
aşağõ çeken unsurlarõn başõnda ise gõ-
da ve alkolsüz içecekte yaşanan yüz-
de 1.56’lõk fiyat düşüşü geldi.
‘Türkiyeileönlemler
konusundauyumvar’
WASHINGTON (ANKA) - Ulus-
lararasõ Para Fonu (IMF) Dõş İlişki-
ler Direktörü Caroline Atkinson,
Türkiye-IMF görüşmelerinin devam
ettiğini belirten Atkinson, “Türkiye
için gerekli olan ekonomik ön-
lemler konusunda geniş bir uyum
bulunduğunu” ifade etti. IMF mer-
kezindeki basõn toplantõsõnda bir
gazetecinin “Türkiye’yle görüş-
melerde herhangi bir gelişme var
mı? IMF Başkanı bir anlaşmanın
yakın olduğunu söylemişti” soru-
suna Atkinson “Söyleyebileceğim
yeni bir gelişme yok. Öncesinde ol-
duğu gibi görüşmelerimiz devam
ediyor ve Türkiye için zorunlu
ekonomik önlemler üzerindeki
görüşlerde geniş bir uyum var” de-
di. Türkiye’nin ekonomik önlemle-
rini alacağõna dikkat çeken IMF
Sözcüsü Atkinson, “Türkiye eko-
nomik önlemlerini bir IMF prog-
ramıyla ya da program olmadan
alacak” diye konuştu.
KPMG’nin raporuna göre ekonomik kriz şirketlerde yolsuzluklara davetiye çõkarõyor
Bunalım şirketlerin içini boşalttı
Türkiye’de 146 yöneticiyle
yapõlan araştõrmaya göre tüm
sektörlerde yüzde 40’õn
üzerinde suiistimal var.
Katõlõmcõlarõn yüzde 57’si
bunun artacağõnõ düşünüyor.
Ekonomi Servisi - Ekonomik kriz-
le birlikte şirketlerdeki yolsuzluklar
da arttõ. Vergi ve danõşmanlõk şirketi
KPMG’nin araştõrmasõna göre krizle
birlikte Türkiye’de yolsuzluk olaylarõ
şirket varlõklarõnõn çalõnmasõ, kamu
kurumlarõna rüşvet verilmesi ve evrakta
sahtecilikte yoğunlaştõ.
KPMG’nin 11 Eylül 2008 - 6 Ocak
2009 arasõnda “Yöneticilerin Bakış
Açısı ile Türkiye’de Suiistimal: Risk-
ler, Etkiler ve Alınması Gereken
Dersler” raporuna göre yöneticilerin
yüzde 93’lük bir kõsmõ suiistimali Tür-
kiye’de bir problem olarak görüyor. Ra-
porda şu veriler yer alõyor.
Suiistimale en açõk sektörler sõra-
lamasõnda ilk üçte, yüzde 88 ile inşaat
sektörü, yüzde 84’le finans sektörü ve
yüzde 82 ile sağlõk sektörü yer aldõ.
Katõlõmcõlarõn tamamõna yakõnõ su-
iistimali, Türkiye’de büyük bir problem
olarak görüyor ve yüzde 57’si gelecek
iki yõlda artacağõnõ düşünüyor.
İlaç / ecza sektöründe görüşülen
yöneticilerin yüzde 40’õnõn suiistima-
lin kendi şirketleri için büyük bir prob-
lem olduğunu kabul ediyor.
Her ne kadar katõlõmcõlarõn yüz-
de 92’si, suiistimalin şirketleri için
büyük bir risk olmadõğõnõ düşünse de,
bunlarõn yüzde 81’i, iş yaşamlarõ bo-
yunca, çalõştõklarõ şirketlerde en az bir
suiistimal vakasõyla karşõlaştõ.
Sektörel kõrõlõmda iş yaşamõ bo-
yunca 10’dan fazla suiistimalle karşõ-
laştõğõnõ belirten yöneticiler, çoğunlukla
finans (yüzde 57) ve tüketim ürünleri
(yüzde 38) sektörlerinde yer alõyor.
‘Bana bir şey olmaz, olan düşünsün’
KPMG’nin raporuna göre yöneticiler arasõnda,
“Bana bişey olmaz, olan düşünsün” anlayõşõ hâ-
kim. Suiistimallerin önlenmesinde iç denetimin, ih-
bar ve tesadüflerin etkisine dikkat çeken rapor şir-
ketlerin yüzde 26’sõnõn suiistimal sonrasõ hiçbir iş-
lemde bulunmamayõ tercih ettiğini belirterek bu sü-
reçte şirketlere, özellikle denetleme alanõnda büyük
iş düştüğünü dile getiriyor. Raporda göze çarpan di-
ğer unsurlar ise şöyle:
İş yaşamõ boyunca suiistimalle karşõlaştõklarõnõ
belirten katõlõmcõlarõn yüzde 30’unun, belirlenen
kaybõnõn 500 bin TL’nin üzerinde olduğu kaydedil-
di. Bu da suiistimal riskinin düşünüldüğü kadar
önemsiz olmadõğõnõ ortaya koyuyor.
Sektörel dağõlõma bakõldõğõnda araştõrmaya ka-
tõlan yöneticilerden finans ve perakende sektöründe
yer alanlarõn yüzde 50’si, tüketim ürünleri sektörün-
de yer alanlarõn yüzde 40’õ yaşanan suiistimal vaka-
larõ yüzünden bir milyon TL’nin üzerinde zarar et-
tiklerini belirtti.
Çalõşmaya katõlanlarõn yüzde 96’sõ, bir suiisti-
mal vakasõnõn, şirket çalõşanlarõnõn moralini olumsuz
olarak etkilediğini düşünüyor.
Katõlõmcõlarõn yüzde 40’õ suiistimalin daha çok
şirket çalõşanõ veya yöneticisi tarafõndan gerçekleş-
tirildiğini kaydediyor.
TOKİ, Seyrantepe için yeniden arsa karşõlõğõ gelir paylaşõmõ modeliyle ihaleye çõkõyor
Aslantepe Arena’da başa dönüldü
Ekonomi Servisi - Toplu Ko-
nut İdaresi (TOKİ), kamuoyun-
da “Aslantepe” olarak bilinen
Galatasaray’õn stat projesi Sey-
rantepe için yeniden “arsa kar-
şılığı gelir paylaşımı” usulüy-
le ihaleye çõkõyor. İhale için
başvurular, 17 Temmuz 2009’a
kadar kabul edilecek.
TOKİ’nin gazete ilanõnda,
Eren Talu Mim.Tur. Taş ve Tic.
AŞ ve Alke İnşaat Sanayi ve Ti-
caret AŞ ortak girişimi taahhü-
dünde yapõmõna başlanan işin,
yüklenici firmalarõn sözleşme
gereklerini yerine getirmemele-
ri nedeniyle feshedildiği anõm-
satõldõ. İlana göre, ihale “arsa sa-
tışı karşılığı gelir paylaşımı
usulü” ile yenilenecek. Katõlõm
için istekliler, tanõtõcõ firma dos-
yalarõyla birlikte 17 Temmuz
2009 Cuma günü saat 17.00’ye
kadar TOKİ’ye başvuracak. De-
ğerlendirme neticesinde yeterli
görülenler, ikinci bir davetle
çağrõlacak ve ihale kamuoyuna
açõk olarak şeffaf bir şekilde ya-
põlacak. İhale, yerli ve yabancõ
inşaat firmalarõna ve bunlarõn
kendi aralarõnda veya finans
kuruluşlarõyla yapacaklarõ or-
tak girişimlere açõk olacak. An-
cak uluslararasõ bir ihale olma-
yacak. Teklifler Türkçe verile-
cek. İdare, ihaleyi yapõp yap-
mamakta veya başvuran istek-
lilerin tamamõnõ ya da bir kõs-
mõnõ ihaleye davet edip etme-
mekte serbest olacak.
F İ N A N S B A N K
Ekonomi Servisi - Finansbank, Reuters Dealing
Spot Matching sistemi üzerinden dolar/TL işlemi
gerçekleştiren 285 banka arasõnda en çok işlem hac-
mine sahip 5. banka oldu. Finansbank Genel Mü-
dürü Sinan Şahinbaş, “2008 yılında bu sıralama-
da 8. sıradaydık. 2009 yılı ilk yarı sonuçlarına ba-
kıldığında 3 basamak yükselerek 5. olduğumu-
zu görüyoruz. Bu da bizlere başarımızın artarak
devam ettiğinin bir göstergesi. Geçen yıl olduğu
gibi bu yıl da ilk 10 listesinde dünyanın önemli
bankaları ile birlikte yer alıyoruz. Hedefimiz
adım adım daha üst sıralara yerleşmek” dedi.
Kart yasasõ veto edilmeli
İşlem hacminde dünya beşincisi
IMF SÖZCÜSÜ ATKINSON
KÜTAHYA PORSELEN ROSENTEL İÇİN TEKLİF VERDİ