24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Açıkça görülüyor ki iktidarın öncelikli niyeti darbeye ve darbecilere karşı bir önlem almak de- ğil. RTE’nin amacı Ergenekon soruşturmalarıyla mu- haliflerini temizlemek. Şimdi bu amacına asker- leri de eklemiş oluyor. Gece yarısı darbesinin bir başka anlamı var: TCY’de bir sözcüğü değiştirerek askerlere gü- ven duymadığını kanıtladı. Nasıl mı? Şöyle: Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, TSK içinde demokratik rejime, anayasaya ve ya- salara aykırı hareket edenlerin barınamayacağı- nı, barınmalarına asla izin verilmeyeceğini, ver- meyeceğini… bu türden olaylara askeri yargının gerekli işlemi derhal yapacağını açıkladı. RTE ise askerin verdiği güvenceyi kabul etmi- yor, sindiremiyor. Darbe girişimleri ve darbecilere karşı askersel yargının gerekli gördüğü işlemleri yapmayacağı- na inanıyor. Böyle olaylara “askerin askeri koruyacağı man- tığıyla” bakıyor. Hem askeri yargıya ve hem de Genelkurmay’a güvenmediğini somut biçimde ortaya koyuyor. Oysa görünen köy kılavuz istemez. Kurumları (or- du ile hükümeti) birbirine düşüren eylemlerin sa- hibi bizzat kendisi! Önce muhalefeti uyutuyor. Bir gece yarısı, dar- be veya darbecileri askeri savcıların soruşturma- sının ve askeri mahkemede yargılanmalarının önünü kesiyor. Bir başka gerçeğin altını çizelim: Darbelerin ve darbecilerin tartışıldığı ortamda Başbakan, düne kadar toplumun can ve malını ko- ruyan bir kurum olduğundan söz ettiği polisi, “de- mokrasinin güvencesi” ilan etti. Bugüne kadar RTE’nin ağzından askeri, artık de- mokrasimizin güvencesi olarak gördüğünü değil açıklayan, dokunduran tek bir cümle çıkmadı. Bu bile, RTE’nin komutan sıfatıyla Genelkurmay Başkanı’nın söylemlerine ne kadar değer verdiğini veya güvendiğini gösteriyor. Eski darbe olaylarına dayanarak askere güven duymuyorsa RTE; geçmiş yaşamına, Atatürk Cumhuriyetini tümüyle silen kafa yapısına… şe- riat özlemleriyle dolu laik cumhuriyete aykırı açık- lamalarını anımsayıversin! Ortalıkta dolaşan bir yoruma göre, “İrticayla Mü- cadele Eylem Planı başlığıyla ortaya atılan belge (kâğıt) basında ve diğer kesimlerde herkesin ken- di kampı açısından bir tür başka gerçek arayışına girmesini sağladı.” Oysa gerçek ortada: Öncelikli görüş RTE’nin elini askerden çekme- diğine inanıyor. Aşama aşama uyguladıkları bir plan-program çerçevesinde amaçları, TSK’yi AKP doğrultusunda bir kurum konumuna getirmek! Bu nedenle sahteliği ağırlık kazanan, hangi ka- nalda imal edildiği hâlâ bilinmeyen… ama gizli el- ler tarafından piyasaya salınan “belge… ...hükü- metin (RTE’nin) askere son bir darbe vurmasını sağ- ladı.” Ama uydurma gerekçeler yalakaların, yandaş- ların, iktidar borazanlarının ağzından düşmüyor, kalemlerinden eksik olmuyor. Yargıda çift başlılık söyleminin fos bir iddia ol- duğunu, “bu düşüncenin AİHM kararlarına aykırı olduğunu” AİHM’de uzun yıllar yargıçlık yapan Rı- za Türmen söylüyor. Kimileri iktidarın son girişiminin Genelkurmay’a gözdağı vermek olduğunu söylüyor. Ne gözdağı?.. Bal gibi askere, asker güvence- lerine darbe bu, adıyla sanıyla dar-beee! SAYFA 30 HAZİRAN 2009 SALICUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Y 30 Edirne Y 31 Kocaeli Y 31 Çanakkale B 27 İzmir B 32 Manisa B 34 Aydın B 35 Denizli PB 34 Zonguldak Y 26 Sinop Y 26 Samsun Y 28 Trabzon Y 24 Giresun Y 25 Ankara Y 31 Eskişehir Y 30 Konya PB 31 Sıvas Y 28 Antalya B 31 Adana B 34 Mersin B 32 Diyarbakır B 37 Şanlıurfa B 38 Mardin B 35 Siirt B 36 Hakkâri PB 26 Van PB 27 Kars Y 28 Oslo PB 28 Helsinki PB 20 Stockholm PB 28 Londra Y 28 Amsterdam PB 25 Brüksel PB 27 Paris PB 28 Bonn Y 29 Münih Y 32 Berlin Y 28 Budapeşte Y 28 Madrid PB 35 Viyana Y 25 Belgrad Y 26 Sofya Y 28 Roma Y 25 Atina PB 27 Zürih Y 27 Moskova PB 23 Aşkabat A 33 Astana B 23 Taşkent A 33 Bakû A 30 Bişkek A 31 Tiflis B 36 Kahire B 36 Şam A 38 Ülkemizin kuzey ke- simleri parçalı ve çok bulutlu Marmara’nın kuzeyi, Karadeniz ile Bilecik, Çankaya, Yoz- gat, Sıvas, Kars, Ar- dahan ile sabah saat- lerinde Eskişehir ve Ankara çevreleri sa- ğanak ve gök gürülü- tülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. 28 Haziran Pazar günü Hürri- yet’in Ankara temsilcisi değerli ga- zeteci Enis Berberoğlu “Yeni ABD düzeninde tedavülden kalkanlar” başlıklı bir makale yazdı. Makale esas itibarıyla, Obama döneminde Amerika Birleşik Dev- letleri’nin Türkiye’ye yönelik politi- kalarında değişmeler olabileceği üzerine bir deneme… Berberoğlu bence tartışmalı da olsa, son derece önemli bazı ola- sılıkları gündeme getiriyor. Yazının şu bölümü dikkatimi çek- ti: “AB heyecanının sönmekte ol- duğu şu günlerde... Yeni ABD düzeninin temelleri atılıyor. Obama, Bush’un hatasını tek- rarlamıyor. Yeni düzende eski aktörleri sah- neye sürmüyor. ABD’nin Türkiye’deki en büyük müttefiki Türk Silahlı Kuvvetleri’dir. Geriye Ergenekon’un itici gücü, hatta motoru, Gülen hareketi kalı- yor. Tahminim odur ki, Gülen ve or- du arasındaki gerilim de yakında azalır.” Son günlerde hızlanan olaylara bakınca Berberoğlu’un tahminine pek katılamıyorum doğrusu… Ama o başka bir mesele. Benim dikkatimi çeken ifade Berberoğlu’nun Fethullah Gülen hareketini “Ergenekon’un itici gü- cü, hatta motoru” olarak niteleme- si. Değerli okurlarım anımsayacak- lar: Kısa bir süre önce birdenbire Fet- hullahçı yazar ve yorumcular ma- lum davanın ardında ABD’nin ol- duğuna ilişkin yorumlarıyla bir med- ya atağına geçmişlerdi… Ben de bunun üzerine bir yazı yazmış ve “Bu açıklamaların arka- sında ne var” diye sormuştum. O günden beri olup bitenler, sanki hızlandırılmış bir stratejinin uygulandığı izlenimi veriyor: 1) Bir yandan cemaate karşı terörist suçlamasının yapılacağına ilişkin yakınmalar… 2) Öte yandan malum davanın ardında cemaatin değil, ABD’nin olduğuna ilişkin açıklamalar… 3) Malum dava üzerinden, de- ğersiz bir kâğıt mı bir belge mi ol- duğu hâlâ tartışılan… Gerçekliğini veya sahteliğini her- kesin kendi meşrebine göre de- ğerlendirdiği… Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un “örgütlü olarak gerçekleştirildiği düşünülen bir ka- ralama ve yıpratma kampanyası, medya üzerinden asimetrik bir psi- kolojik harekât” diye nitelediği fo- tokopi yazının Taraf gazetesi ara- cılığıyla kamuoyuna aktarılması… 4) Gece yarısı Meclis’ten hızla ge- çirilen askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasını sağlayan yasa. Bütün bu son gelişmeler, devle- tin dördüncü gücü haline gelen ce- maatin, sahip olduğu medyayı da kullanarak belki de öne alınacak olan yeni genel seçimlerden önce, AKP iktidarı ile tam ittifak halinde çok yönlü hızlı bir stratejik atağa kalktığı izlenimi veriyor. Böyle hızlandırılmış bir strateji varsa başarı halinde bir taşla çok kuş vurulmuş olacaktır: Hem müttefiki AKP’yi seçimler- den önce güçlendirmiş olacak… Hem malum davayı kullanarak ÇYDD gibi, ÇEV gibi, tutuklu rek- törler gibi çağdaş eğitimden yana olanları bertaraf edecek, edeme- diklerine gözdağı verecek… Hem bürokrasiye ve öteki devlet kurumlarına ek olarak orduyu da malum dava yoluyla etki altına alacak… Hem de sorumluluğu ABD’ye atacaktır. Cemaat bütün muhtemel he- deflerini gerçekleştirse bile, “Bun- lardan ben sorumlu değilim, ABD sorumludur” mesajının çok etkili olacağını düşünmüyorum doğrusu: Çünkü kamuoyunun gözünde cemaatle ABD özdeş: Herkes onların ortak hareket et- tiklerini düşünüyor. Bakalım neler olacak? Acaba ABD bu olup bitenlere na- sıl bakıyor, sorumluluğun cemaat tarafından kendisine fatura edil- mesine ne diyor? ekongar@cumhuriyet.com.tr www.kongar.org AYDINLANMA EMRE KONGAR Malum Davanın ‘Motoru’ Fethullah Gülen mi, ABD mi? / IŞIL ÖZGENTÜRK Yıkmak Yerine Onarmak “E-5’in üstü” gibi bir tabir vardõ ve oralarõ İstanbul’un en çok göç alan ve en yoksul mahallelerinden oluşuyordu. Kadõköy Belediyesi buralar- da aile danõşma merkezleri kurmuştu, buralarda en çok da kadõnlara okuma yazma ve yurttaşlõk bilgisi dersleri ve- rilirdi. En çok da kadõnlar ve özürlüler meslek sahibi ya- põlõrlardõ, şiddet mağduru ka- dõnlar buralarda psikolojik ve hukuk desteği alõrlardõ. Zengin bölgelerden topla- nan ikinci el eşyalar temiz- lenir, ikinci el satõş yapan dükkâna gider ve satõşlar dar gelirli ailelerin çocuklarõna burs olarak dönerdi. Çalõşan anneler çocuklarõnõ merkez- deki yuvalara bõrakõrlardõ, gençler uzmanlarla birlikte sõ- nava hazõrlanõrlardõ. Cam atölyeleri, yemek atölyeleri, bilgisayar kurslarõ pek çok in- sanõ iş sahibi yapmõştõ. Kõsaca, aile danõşma mer- kezleri gönüllülük esasõ üs- tüne kurulmuş, üniversite- lerden destek alan önemli bir yerel projeydi. Bunu ne- reden mi biliyorum, yedi yõl- dõr aile danõşma merkezleri bünyesinde kurulan sinema atölyesinin hocasõyõm. Atöl- yemiz, Türkiye’de bir ilk ve ne yazõk ki tek. Yedi yõldõr kesintisiz sürüyor; bana bu nasõl oluyor diye sordukla- rõnda, “Kadıköy’de yaşa- mak bir ayrıcalıktır” diyo- rum, bu ayrõcalõk şimdi neden Ataşehir’de de olmasõn. Lüt- fen yõkmayalõm, onaralõm, şimdilerde kapatõlan o mer- kezler pek çok insanõn haya- tõnõ olumlu biçimde değiş- tirmişti. Bir belediyenin bun- dan daha önemli ne işi ola- bilir? Yazõmõn başlõğõnda “yık- mak yerine onarmak” de- dim ya işte bu isteğimi des- tekleyen bir haber, Çağdaş Eğitim Vakfõ, 21 Köy Ensti- tüsü yapõsõnõ yeniden onar- mak ve hayata geçirmek için kollarõ sõvamõş. Onarõlan Köy Enstitüsü binalarõnda, işlik- lerinde bir dizi sanat etkinli- ği yapõlmasõ düşünülüyor- muş. Gerçekten insanõ heye- canlandõran bir proje. Altõ yõl önce, Beşikdüzü’nde yaşayan ve Beşikdüzü Köy Enstitü- sü’nün ilk mezunlarõndan Musa Hoca’nın, (namõ diğer Beşikdüzü’nün Fidel Cas- tro’su) yaşamõnõ anlatan bir belgesel çekiyorduk. Beşik- düzü Köy Enstitüsü, öğret- men okulu olmuştu ve oku- lun Köy Enstitüsü olduğu zamanlarda çalõşan işlikleri hâlâ olduğu gibi duruyordu. O gün Musa Hoca ve aynõ dönemle birlikte okuduğu diğer üç arkadaşõyla birlikte, o işliklerin kapõsõndan içeri girdik. O dört yaşlõ adamõn, hâlâ olduğu gibi duran ma- rangoz aletlerini gözyaşlarõ içinde okşamalarõnõ sadece ben değil, bütün çekim ekibi asla unutamaz. Sanki geç- mişlerini ve bütün bir hayat- larõnõ okşuyorlardõ... Bu muhteşem proje haya- ta geçtiğinde, binalar birer bi- rer onarõlõp birer kültür mer- kezi haline getirildiğinde, di- lerim o binalarda yaşamlarõ- nõ değiştirecek en büyük dev- rimi yaşamõş olanlar, hâlâ hayatta olurlar ve torunlarõna “bak işte benim sıram”, “bak işte benim marangoz atölyem”, “işte ben burada saz çalmıştım” diye geçmi- şin en güzel eğitim masalla- rõndan birini anlatõrlar. Üs- telik bu masal bir gerçek. Baştarafı Arka Sayfada Beyoğlu’nda gayri resmi baskõ MELTEM YILMAZ Beyoğlu Eğlence Yerleri Der- neği (BEY-DER) Başkanõ Tahir Berrakkarasu, Beyoğlu’nda son 15 gündür devam eden ruh- sat kontrol çalõşmalarõnõ “Be- yoğlu’nu Feshaneleştirme po- litikası” olarak değerlendirdi. BEY-DER Başkanõ Berrak- karasu, “Ruhsat verme yetki- si 2005’te yerel yönetimlere geçti. Belediyeye geçince ruh- satlar süresiz ilan edildi. An- cak belediye, süresiz ruhsatları yenilemek istiyor. Yasa ile uy- gulama örtüşmüyor. Amaç, eğlence yaşamına son ver- mek” diye konuştu. Belediye ile emniyetin Be- yoğlu’ndaki eğlence yerlerine yönelik ruhsat operasyonunun, işletmecileri yõldõrmayõ hedef- lediğini ifade eden Berraksu, Beyoğlu Belediyesi’ne 2. dö- nemde AKP’li belediye başka- nõ seçilmesinin ardõndan ruhsat almanõn zorlaştõğõnõ ifade ederek şunlarõ söyledi: “Her ay 465 TL’lik eğlence vergisi, çevre te- mizlik vergisi, muhtasar, geçici vergi, KDV, ÖTV, işgaliye, tanesi 590 TL olan TAPDK ruhsatı ile müzik telif hakları gibi yükümlülükler mekânla- rın belini büküyor. Mekân sa- hiplerine zorla bir teftiş defteri satılıyor, bunların içinde ‘gar- sonlarõn gömlekleri kolalõ mõ de- ğil mi’ gibi sorular bulunuyor. Mekânlarda 40 dakikayı bulan GBT kontrolleri yapılıyor, personele 3 ayda bir sağlık muayenesinin yapılması iste- niyor ancak muayeneler yal- nızca belediyenin gösterdiği özel sağlık kuruluşu yaparsa geçerli sayılıyor.” Depremzedeler yine mağdur SELDA GÜNEYSU ANKARA - Belediye-İş Eği- tim Basõn Yayõn Genel Sekrete- ri Bayram Özkan, 17 Ağustos depreminin ardõndan Kocae- li’ndeki “Irak Arızlı Konutla- rı”na yerleştirilen depremzede- lerin “oturma süreleri doldu- ğu” gerekçesiyle konutlardan çõkarõlmak istendiğini belirtti. Özkan, “Depremzedeler çıka- rılıyor, yerlerine bürokratlar yerleştiriliyor. Depremzedeler çadır kurdular. Belediye-İş olarak biz de depremzedelerin yanındayız” dedi. Kocaeli’nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õ protesto eder- ken gözaltõna alõnanlar arasõnda yer alan Özkan, gazetemize yap- tõğõ açõklamada, gözaltõnda ol- duklarõ sõrada yine Erdoğan’a so- runlarõnõ anlatmak isterken göz- altõna alõnan depremzedelerle görüştüklerini belirtti. Özkan, “Belediye-İş olarak kendileri- ne nasıl yardım edebileceğimizi sorduk. Bize, haklarını ara- yacaklarını ve asla geri dur- mayacaklarını söylediler. ‘Se- simizi duyurana kadar mücade- le edeceğiz’ dediler” diye ko- nuştu. Özkan ayrõca Kocaeli Bü- yükşehir Belediyesi’nde çalõ- şanlarõn türlü baskõlarla sendika değiştirmeye zorlandõklarõnõ ve bu baskõlara karşõ 79 gündür ey- lem yaptõklarõnõ belirtti. Başba- kan Erdoğan’õn ilden ayrõlana dek gözaltõnda tutulduklarõnõ söyleyen Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP’li Kocaeli Bü- yükşehir Belediyesi, işçilerin sendika seçme iradesine bas- kılarla ve sürgünlerle müda- hale ediyor. Kocaeli Büyükşe- hir Belediyesi ve İSU’da çalışan Belediye-İş Sendikası’nda ör- gütlü işçileri, yandaş Hizmet- İş Sendikası’na geçirme ope- rasyonu iki ayı aşkın bir süre- dir devam ediyor. Pek çok ar- kadaşımız bağlı bulundukları sendikayı değiştirmedikleri ge- rekçesiyle, görevleri dışında iş- lerde çalıştırılıyor.” Divriğililer Kültür Şenliği’nde buluştu Divriği Kültür Derneği’nin geleneksel olarak gerçekleştirdiği “Pilav ve Kültür Şenliği’nin” 25. incisi 28 Haziran Pazar günü Göktürk Köyü Şişli Vakfı Piknik Alanı’nda yapıldı. Yaklaşık 6 bin kişinin katıldığı şenliğin bu yılki katılımcı konu- ğu Devrimci İşçi Sendikaları Konfede- rasyonu (DİSK) oldu. Şenliğe katılarak bir konuşma yapan DİSK Başkanı Süley- man Çelebi, Divriği Kültür Derneği’nin toplumsal muhalefet içindeki yerine dik- kat çekerek, “Daha demokratik bir Tür- kiye için mücadelemiz Divriği halkıyla omuz omuza devam edecek’’ dedi. CHP İstanbul Milletvekili Necla Arat, Bağım- sız İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, TTB Başkanı Gençay Gürsoy, ÖDP Genel Baş- kanı Alper Taş ve DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün’ün de katıldığı etkinlik- te, Divriği Kültür Derneği Başkanı Ali Durmuş, şenlikte DİSK Başkanı Süleyman Çelebi’ye günün anısına bir plaket verdi. ‘Gülen düğmeye bastı’ ANTALYA (Cum- huriyet Bürosu) - Yar- gõtay Onursal Başsav- cõsõ Vural Savaş, Er- genekon operasyonunun ardõndan Fethullah Gü- len’in aydõnlarõ ve med- yayõ susturmak, orduyu sindirmek üzere düğ- meye bastõğõnõ söyledi. Atatürkçü Düşünce Der- neği (ADD) Antalya Şu- besi, Antalya Cumhuri- yet Okurlarõ (CUMOK) ve Biz Kaç Kişiyiz Plat- formu’nun Yavuz Özcan Parkõ’nda birlikte dü- zenlediği “Faşizm ve Demokrasi” konulu konferansa katõlan Yar- gõtay Onursal Başsav- cõsõ Vural Savaş, anaya- sa değişikliğine ilişkin görüşlerini dile getirdi. Savaş, Türkiye’de son dönemde aydõnlarõn Er- genekon adõ altõnda sus- turulmaya çalõşõldõğõnõ da söyledi. Daha önceki anayasa değişikliğini alkõşlayan aydõnlarõn şimdi de sivil anayasa taraftarõ olduk- larõnõ ifade eden Savaş, “Anayasayı bölücü parti de destekleyecek. Bu Cumhuriyete yapı- lan bir ihanettir” dedi. Hükümetin anayasa değişikliğiyle, ülkeyi böleceğini ileri süren Savaş, “Anayasayı de- ğiştirdikten sonra Yü- ce Divan korkusun- dan kurtulup Türki- ye’nin bölünmesi için ellerinden gelen her şeyi yapacaklar” diye konuştu. Savaş, Erge- nekon operasyonunun ardõndan Fethullah Gü- len’in aydõnlarõ ve med- yayõ susturmak, orduyu sindirmek için düğmeye bastõğõnõ ileri sürdü. Sa- vaş, Ergenekon operas- yonuyla yapõlan sindir- melerin, Yüce Di- van’dan kurtulmak ve dinci faşist bir dönemi getirmek için yapõldõ- ğõnõ belirtti. Vural Savaş, tarikatõn aydõnlar ve medyayõ susturmak istediğini söyledi Başarılı personele ödül ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Silahlõ Kuvvetleri (TSK) 2008 Yõlõ Spor Eğitim ve Bilim Alanõnda Başarõlõ Olan Per- sonelin Ödül Töreni, Genelkurmay Başkanlõ- ğõ Karargâhõ’nda yapõldõ. Genelkurmay Baş- kanlõğõ’nõn internet sitesinde yer alan açõkla- mada, 27 subay, 9 astsubay, 11 askeri öğren- ci, bir askeri memur, bir malul gazi ve bir uz- man erbaştan oluşan toplam 50 personelin 2008 yõlõnda TSK’yi uluslararasõ ve ulusal spor yarõşmalarõnda üstün başarõ ile temsil et- tiği belirtildi. Başarõlõ personel, ödüllerini Ge- nelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ ve kuvvet komutanlarõnõn elinden aldõ. Schengen askıda Haber Merkezi - 8-10 Temmuz’daki G-8 zirvesine ev sahipliği yapacak olan İtalya, Schengen anlaşmasõnõ geçici bir süre için askõya aldõ. L’Aquila kentindeki G-8 zirvesinde güvenliği sağlamak amacõ ile 15 Temmuz’a kadar Schengen giriş- lerde kontrol yapõlacak. Atatürk mektubu davası İstanbul Haber Servisi - Atatürk ile Latife Hanõm arasõndaki yedi mektubun An- tik AŞ’nin müzayedesinde satõşa sunulma- sõyla ilgili olarak aralarõnda antikacõ Hulusi Turgay Artam’õn da bulunduğu üç kişi hak- kõnda dava açõldõ. Sanõklarõn, “müzeye bildi- rimi yapõlmamõş kültür varlõklarõnõ satõşa arz ve kabul ettikleri” iddiasõyla hapisleri istendi. Toprak’ın yeğeni yangında öldü İstanbul Haber Servisi - İşadamõ Halis Toprak’õn yeğeni Mehmet Emin Toprak’õn Beşiktaş’taki ofisinde yangõn çõktõ. Ofiste baygõn halde bulunan ve karbonmonoksitten zehirlendiği anlaşõlan Toprak, kaldõrõldõğõ hastanede yaşamõnõ yitirdi. Otobüs devrildi: 5 ölü AMASYA (AA) - Ankara’dan Samsun yönüne giden Ömer Aydoğan’õn kullandõğõ yolcu otobüsünün Çaybaşõ Köyü Ağayokuşu yöresinde devrilmesi sonucu sürücü Aydo- ğan, Nimet Duran, Kezban Almalõ, Cevat Kõcõr ve Berran Baldağ olay yerinde yaşamõ- nõ yitirdi. Kazada yaralanan 45 kişi çeşitli hastanelerde tedavi altõna alõndõ. TAYAD’dan CHP’ye ziyaret İstanbul Haber Servisi - Tutuklu Ai- leleri Yardõmlaşma ve Dayanõşma Derneği (TAYAD) üyeleri, cezaevlerinde yaşanan sorunlarla ilgili olarak Adalet Bakanõ Sadul- lah Ergin ile görüşme talebine aracõ olmasõ için dün CHP İstanbul İl Başkanõ Gürsel Te- kin’i ziyaret etti. TAYAD üyeleri, F tipi ce- zaevlerinde yaşanan sorunlar konusunda CHP’nin kendilerine destek olmasõnõ ve so- runu TBMM’ye taşõmasõnõ istediler. Erdoğan’ın oğlu bedelli asker Haber Merkezi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn küçük oğlu Necmettin Bilal Erdo- ğan’õn bedelli olarak as- kerlik görevini yapmak için Burdur Binbaşõ Ma- ruf Kõşlasõ’na teslim ola- cağõ öğrenildi. Üniversi- te eğitimini ABD’de ta- mamlayan Bilal Erdoğan 2004 yõlõndan bu yana Dünya Bankasõ’nda çalõşõyor. Öğrenci üniformaları kalkabilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu, Öğren- ci Okul Kõyafetlerini Değerlendirme Çalõşta- yõ’nda, öğrenci, öğretmen ve velilerden ge- len talep ve şikâyetlerden öğrenci kõyafetle- rinde artõk yeni bir şekillendirmeye ihtiyaç olduğunu söyledi. Çubukçu üniformalarõn buna göre kaldõrõlabileceğini söyledi. Bursa’da yıldırım 3 can aldı BURSA (AA) - Bursa’nõn Mudanya il- çesinde tarlada sulama yapan Hüseyin Bora (39), yõldõrõm düşmesi sonucu ağõr yaralõ olarak kaldõrõldõğõ hastanede öldü. Karaca- bey’deyse kendilerine ait tarlalarda çalõşõr- ken yõldõrõm isabet eden Neşat Kurt (27) olay yerinde, Ali Yavuz (38) ise kaldõrõldõğõ Karacabey Devlet Hastanesi’nde öldü. 10 NUMARA ÇEKİLDİ 5, 6, 8, 14, 20, 31, 32, 36, 39, 40, 42, 46, 51, 52, 53, 57, 63, 67, 70, 72, 74 80
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear