26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B Y A R I N : H A B E R C İ L İ K S I N I R L A R I N I A Ş M A D I M N E D E N N O T T U T T U M ? 29 HAZİRAN 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Fay hattõ enerji topluyordu 2000’li yõllarõn gerilimlerini daha iyi aktarabilmek için 1990’lõ yõllarõn ikinci diliminden söz etmek gerekir Y azõ dizisinin ana konusu 2000’li yõllarõn ilk dilimindeki gerilim- lerle sõnõrlõ ama, bu dönemi daha iyi aktarabilmek için 1990’lõ yõllarõn ikinci diliminden de satõr başlarõyla söz etmek gerek... Cumhuriyet’in Ankara Temsilcisi ola- rak devletin hemen bütün katlarõyla pek çok meslektaşõm gibi dozu değişen ölçü- lerde diyaloğum vardõ. O dönemin belirleyici ve güç sahibi katlarõnõn başõnda Çankaya Köşkü geli- yordu. 9. Cumhurbaşkanõ Süleyman De- mirel, siyasetten gelmenin de getirdiği birikimle medyayla ilişkilerini iyi tutu- yordu. Zaman zaman gazetecileri grup- lar halinde kabul eder, gündemi belirle- yen ve yön veren açõklamalar yapardõ. Demirel 28 Şubat sürecini deneyimi ve medya ile ilişkilerinin getirdiği artõlarla götürdü. Aynõ zaman diliminde askerlerle de o günlerin koşullarõ içinde tüm akredite yayõn organlarõnõn temsilcileri gibi be- nim de diyaloğum vardõ. Bu süreç konumuz dõşõnda olduğu için ayrõntõlarõna girmek istemiyorum ama, şu kadarõnõ vurgulamam gerek: Askerler 1990’larõn sonu 2000’lerin başõnda 28 Şubat sürecinin artõlarõnõ-ek- silerini hep ölçmeye çalõştõlar. Bu gözlemim elbette yaptõğõm görüş- melere, bunlardan edindiğim bilgilere dayalõ idi. 2001-2002 yõlõ, sonraki yõllarda yaşa- nabilecek olasõ gerilimleri sezme ve ne olabilir sorusuna yanõt arama dönemiydi. Ekonomik kriz, Ecevit’in durumu, se- çenek arayõşlarõndaki göreceli kõsõrlõk adeta fay hattõnda ya da hatlarõnda enerji topluyordu. DEVLET KATLARINDAKİ GÖRÜŞMELERİM Bu süreçle birlikte hemen tüm meslek- taşlarõm gibi benim de devlet katlarõnda- ki görüşmelerim yoğunlaştõ. Görüşmelerim katõlõm biçimi olarak üçe ayrõlabilir: 1. Öteki meslektaşlarõmla birlikte grup olarak yaptõğõm görüşmeler. 2. Gazetemiz içinden yönetici-yazar arkadaşlarõmla ve deyim yerindeyse ağa- beylerimle birlikte yaptõğõm görüşmeler. 3. Tek başõma yaptõğõm görüşmeler. Aldõğõm bilgiler ve görüşmelerin öne- mi açõsõndan bakõlõrsa yukarõdaki üç şõk- kõn biri ötekisinin önünde değildi. Yaptõğõm görüşmeler içerik anlamõnda da üçe ayrõlõyordu: 1. Kesinlikle yazmayõn. Tamamen off the record konuşuyoruz. 2. Görüşmenin şu bölümlerini yazabi- lirsiniz. 3. Bizim ağzõmõzdan yazmayõn, kayna- ğõ açõklamadan kaleme alabilirsiniz. Kimlerle görüşüyordum? Cumhurbaşkanõ... Başbakan, bakanlar... Türk Silahlõ Kuvvetleri’nde Genelkur- may Başkanõ’ndan kuvvet komutanlarõ- na pek çok kesim... Dõşişleri’nin hemen hemen tüm katla- rõ... Devlet bürokrasisinde Maliye’den yar- gõya kadar geniş bir yelpaze... Tabii siyasetin bütün renkleri... GÜNLÜK DEĞİL GAZETECİ NOTLARI Bu görüşmelerimde önemli bulduğum kimi bilgileri ve ayrõntõlarõ ayrõca not et- tim. Bunu bir günlük havasõnda değil ga- zeteci notlarõ biçiminde yaptõm. Daha sonra içeriğine de gireceğim bu görüşmelerin yelpazesini ve biçimini ay- rõntõlõ aktarmamõn nedeni şu: Malum iddianamede, yaptõğõm görüş- melerin sadece belirlenmiş bazõ makam- larla olanlarõ bir araya getirilmiş. Sadece aktarõlan biçimde görüşmeler yaptõğõm havasõ doğmuş. Bunu özellikle netleştir- mek istedim. Bu aktarõmdan sonra görüşmelerimin, devletin kimi katlarõnõn havasõna geçe- lim. ‘SİVİL DARBE GİRİŞİMİ’ 3 Kasõm 2002 seçimlerinin öncesindeki hava girişte de vurguladõğõm gibi karma- şõk ve sisliydi. Önceki bölümlerde bu ko- nuda kimi ayrõntõlara yer vermiştim. Özellikle Ecevit hükümeti etrafõnda olup bitenler çok önemliydi. Bu konuda be- nim de görüşmelerim, gözlemlerim, not- larõm oldu ama benden daha ayrõntõlõ bil- giye ve kaynağa sahip meslektaşlarõmõn yazõlarõ, kitaplarõ oldu. Bunlardan biri “kaynak” niteliğinde. Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila’nõn “Sivil Darbe Girişimi ve Gizli Belgelerde 1 Mart Tezkeresi - Ankara’da Irak Savaşları” adlõ kitabõ (Güncel Yayõncõlõk) hem kulis hem so- mut bilgiler içeriyor. Bila’nõn kitabõnõn 140. sayfasõnda koa- lisyon hükümetinin son günlerinde yaşa- nan olaylarla ilgili şu tümce yer alõyor: “Ecevitler’in ve Bahçeli’nin 2002’de yaşanan olaylara bakışları birbirine yakındı: Sivil darbe girişimi...” Y ukarõda sözünü ettiğim görüş- melerde gündeme gelen başlõca konular şunlar oluyordu. - AKP hükümetinin uygulamalarõ. - Kõbrõs’taki gelişmeler. - Asker - hükümet ilişkileri. - Irak’õn durumu. - Öcalan’õn 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirilip yargõlanmasõnõn ardõndan terörün boyutlarõ ve terör örgütünün duru- mu. Bu konularõn hemen hemen tümüyle asker de, öyle ya da böyle, ilgili olunca gazetecile- rin günlük haber ağlarõndan biri de ister istemez Türk Silahlõ Kuvvetleri oldu. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanõ Org. Aytaç Yalman, yukarõdaki konularõn tümünde, deyim yerindeyse hassastõ. Bu konularda gazetecilerle hem gö- rüş alõşverişinde bulunmak hem de düşüncelerini aktarmak için temas kurardõ. Kimi görüşme- lerde, “Az önce şu gazeteci ile, şu işadamı ile konuş- tum” dediği çok ol- muştu. Dönemin zor konum- daki kişilerinden biri de Genelkurmay 2. Başkanõ Org. Yaşar Büyükanıt idi. Org. Büyükanõt’la bir- kaç kez gazeteci grubuyla, birkaç kez de baş başa gör- üştüm. Durumu analiz eder- ken değişik benzetmeler yap- mayõ ve küçük anõlar aktarma- yõ severdi. BÜYÜKANIT’IN İKİ ÖNEMLİ KAYGISI Görüşmelerden süzdüğüm kadarõyla Org. Büyükanõt’õn iki önemli kaygõsõ vardõ. 1. TSK’nin bütünlüğüne ilişkin en ufak bir şüphenin dahi olmamasõ. 2. Rejim tartõşmalarõnõn yaşanmamasõ. Genelkurmay Başkanõ Org. Özkök daha kapalõ durduğu için Büyükanõt, ga- zeteciler açõsõndan önemli bir diyalog kapõsõ idi. Org. Büyükanõt, askerin artõk ülke yö- netimine müdahalesinin, daha açõk vur- gulamak gerekirse darbenin konuşulma- yacak bir konu olduğunu, bunlarõn konu- şulduğu dönemlerin çok geride kaldõğõnõ söylediği bir konuşmasõnda şöyle bir örnek vermişti: “Türkiye’de, dünyada her şey değişiyor. Bakın sokağa 50 model araba var mı? Yok. Her şey değişiyor.” Büyükanõt, “ters giden bir şeyler oldu- ğunda askerin akla gelmesinden” yakõnmõş, şu anõsõnõ anlatmõştõ. “Şili Büyükelçiliği’nin bir yemeğiydi. Gayet zarif, iyi giyimli bir kadın genel gi- dişten kaygısını dile getirdi. Ürktüğünü söyledi. Sonra da bana bakıp gayet doğal bir hava içinde, ‘Neyse ki asker var’ dedi. Oysa ben daha farklı bir şey bekliyordum. Demokrasi içinde mücadele ederiz, ödün vermeyiz gibi şeyler... Kadının yüzüne baktım, şakayla karışık, ‘Şimdi sana bir ça- karõm’ dedim... Herkes görevini yapmalı, sıkışınca askerden medet umma dönemi bitmeli...” ‘KAYGILARIMIZI AKTARDIĞIMIZ İLGİLİ ZEMİNLER VAR’ Şunu da eklemeyi ihmal etmedi: “Bizim de özellikle bizi ilgilendiren ko- nularla ilgili, Türkiye’nin temel değerleriy- le ilgili kaygılarımız oluyor. Bun- ların da söyleneceği yerler var. İl- gili zeminler var... Bunun ötesinde başka bir şey düşünmemek la- zım.” Org. Büyükanõt bunlarõ aktarõrken ister istemez gazetecilik damarõm tuttu. Sormadan edemedim: “Söyle- diklerinize aynen katılıyorum. Ge- nelkurmay Başkanı da Başba- kan’la görüştü. 23 Mayıs 2003’teki görüşmede sözünü ettiğiniz zemin- de görüşlerini aktardı. Bu görüş- meden alabildiğimiz bilgiler kadarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nde, Türkiye’nin temellerini oluşturan kimi değerlerin yıp- ranmakta olduğu endişesi var. Medyada yazılıp çizilenler ortada... Siz de kimi kay- gılarımız oluyor dediniz. Anlaşılan ciddi bir iç değerlendirme de söz konusu. Bu ko- nuda ne dersiniz?” ‘EN HASSAS OLDUĞUMUZ ŞEY İÇ BÜTÜNLÜK’ Org. Büyükanõt hafifçe doğruldu, “Hah işte, Sayın Balbay” dedi, “en hassas noktaya gel- dik. Bizim en ama en hassas olduğumuz şey iç bütünlük. Biz kendi içimizde iç bütünlüğe sahip olmazsak, ülke bütünlüğüne nasıl sa- hip çıkacağız?.. Yer yer kaygılar değişik şe- killerde dile getirilebilir ama bu, kesinlikle farklı düşünceler olduğu anlamına gelmez.” Darbenin konuşulduğu dönemlerin çok geride kaldõğõnõ belirten Büyükanõt: Herkes görevini demokrasi çerçevesinde yapmalı ‘Askerden medet umma dönemi bitmeli’ S öz Büyükanõt’la görüşmeden açõl- mõşken Cumhuriyet’in konumu ile ilgili bir anõsõnõ da paylaşalõm. Uğur Mumcu 1980 - 90’lõ yõllarda yap- tõğõ araştõrmalar için Genelkurmay ar- şivlerinden de yararlandõ. Bunu bize de yeri geldikçe anlatõrdõ. Uğur Abi zaman zaman TSK mensuplarõna konferanslar da verirdi. Büyükanõt bu tür diyalog or- tamlarõndan birinde Uğur Abi’ye şaka yollu takõlmõş: “Bir zamanlar sakıncalı piyade idi- niz. Şimdi Genelkurmay Başkanı ile görüşüyorsunuz. Askeri okullarda konferanslar veriyorsunuz. Nasıl de- ğiştiniz?” Uğur Abi şu karşõlõğõ vermiş: “Komutanım, bu soruyu siz kendini- ze sorun. Kendinizdeki değişime ba- kın...” Büyükanõt bu anõyõ gülümseyerek an- lattõktan sonra ekledi: “Uğur Bey haklıydı...” Bu durum aslõnda Cumhuriyet’le ilgi- li son yõllarda yaşanan “askere yakın- lık” tartõşmalarõna da yanõt veriyor. 2002’nin sonunda YAŞ şerhlerinden Kõbrõs adõmlarõna kadar uzanan gerilim 2003’te de aynõ hõzla devam etti. Cum- huriyet doğal olarak klasik yayõn çizgisi neyse onu sürdürdü: - Ülke bütünlüğü, üniter devlet. - Laiklik. - Çağdaş eğitim. - Günümüz koşullarõ ve gerçeklerini yadsõmadan ve Türkiye’yi yalnõzlaştõr- madan bağõmsõz dõş politika... Bu kaygõlar Yaşar Büyükanõt - Uğur Mumcu diyaloğuna benzer bir sonuç verdi, Cumhuriyet’in değişmeyen yayõn anlayõşõ, askeri çevrelerin duyduğu kay- gõlarla bir ölçüde örtüştü. ORG. YAŞAR BÜYÜKANIT’IN UĞUR MUMCU ANISI Org. Aytaç Yalman Askerler 1990’ların sonu 2000’lerin başında 28 Şubat sürecinin artılarını-eksilerini hep ölçmeye çalıştılar. 2001-2002 yılı, sonraki yıllarda yaşanabilecek olası gerilimleri sezme ve ne olabilir sorusuna yanıt arama dönemiydi. Ekonomik kriz, Ecevit’in durumu, seçenek arayışlarındaki göreceli kısırlık adeta fay hattında ya da hatlarında enerji topluyordu. Bu süreçle birlikte hemen tüm meslektaşlarım gibi benim de devlet katlarındaki görüşmelerim yoğunlaştı. Bu görüşmelerimde önemli bulduğum kimi bilgileri ve ayrıntıları ayrıca not ettim. Bunu bir günlük havasında değil gazeteci notları biçiminde yaptım. ‘Kendinizdeki değişime bakõn’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear