26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 29 HAZİRAN 2009 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Öğrenilmiş Dayanıklılık... Psikolog Martin Seligman ‘Öğrenilmiş Çare- sizlik’ olgusunu buldu. Bir canlı, insan ya da hayvan, giriştiği her ça- banın sonuçsuz kaldığını görünce artık hiçbir ça- ba harcamaz. Bütün girişimlerinden vazgeçer. Martin Seligman, bu duruma ‘Öğrenilmiş Ça- resizlik’ diyor ve ‘depresyon’un temel nedeni ola- rak bu gerilemeyi gösteriyor. Yaşadığımız kişisel olaylarda da, toplumsal olay- larda da bu durumu yaşayabiliriz. İki öğeden birisi ‘çaresizlik’tir. Tehlikede olduğu duygusuyla paniğe kapılıp bir şey yapamayacağına inanmak. Hakkının yendiğini düşünüp derdini kimseye an- latamamak. Bir kayıp yaşadığında yapacak hiçbir şey bu- lamamak. Bütün bu ve benzeri durumlar insanda ‘çare- sizlik’ duygusu yaratır. İkinci öğe ise bunun ‘öğrenilmesi’dir. Tehlikedesiniz ve sizi kurtaracak kimse yok. Hakkınız yeniyor ve kimse aldırmıyor. Bir kayıp yaşıyorsunuz ve yapacağınız hiçbir şey yok. Depresyon, bu duruma alışmaya çalışmanın yo- ludur. Ama insanın hayvandan farkı işte tam da bu- rada. İnsan bunu aşabilir. Martin Seligman buna ‘Öğrenilmiş İyimserlik’ di- yor (Learned Optimism). Hekimler Yayın Birliği yayını. 2007. İşte insan bu durumu ‘bilinçli düşünce’ ile aşabiliyor. Bilişsel terapinin aslı da bu. Tehlikenin iyice anlaşılması gerekiyor. Boyut- ları nedir? Nereden geliyor? Anlıyorsunuz ki hiç de başa çıkılamaz değil. Yo- lunu buluyorsunuz. Hakkınız yeniyorsa tek başınıza da olsanız mücadele etmeniz gerekiyor. ‘Tek başıma ne yaparım ki?’ çıkmazından kur- tulmanız gerekiyor. Bir kaybı yerine koyamıyorsunuz, onsuz yaşa- mayı öğrenmeniz gerekiyor. ÖĞRENİLMİŞ DAYANIKLILIK budur. Dayanıklı olmayı öğrenmek zorundayız. Unutmamak gerekir ki, dayanıklılığı yaratan zor- luklardır. Hazır bulduğumuz her şey bizi dayanıksız yapar. Zorluklarla mücadele ederek ‘dayanıklılık’ ka- zanırız. Yakınmak değil, mücadele etmek gerekiyor. İnsanlar gibi toplumlar da ‘dayanıksız’ olabilir. Dayanıksız olanlar sığınacak yer ararlar. Sığınacak yer. Kimi zaman bir kişidir, kimi zaman bir kurum, kimi zaman bir inanç. Bunu anlamak gerekir. Ama asıl dayanıklılık ‘İnsanın kendi dayanıklılı- ğı’dır. Bilinçli düşüncenin her koşulda direnen gücü. Bugün her şeyden çok gereksinmemiz olan budur. Krizler mi? Krizler hiçbir zaman bitmez. Bizim krizlere direnmemiz ‘ÖĞRENİLMİŞ DA- YANIKLILIK’ ile olacaktır. Şaşırmamak, yanlışı kabul etmemek, haksızlı- ğı içimize sindirmemek. Haklı olan, doğru olan kazanacaktır... erdalatak@gmail.com AKP askeri yargõyõ etkisizleştirirken karargâhõn sivil savcõlarca soruşturulabilmesinin önünü açtõ Genelkurmay’agözdağõgibiİLHAN TAŞCI ANKARA - AKP’nin gece yarõsõ operasyonuyla, askeri kişilerin aske- ri mahalde işledikleri “anayasal dü- zene karşı suçlarda” sivil yargõnõn so- ruşturmaya yetkili kõlõnmasõyla, Ge- nelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ da dahil tüm karargâhõn sivil savcõlarca olasõ bir darbe iddiasõyla so- ruşturulmasõnõn önü açõlmõş oldu. As- keri kişilerin, askeri mahalde işle- dikleri suçlara ilişkin sivil yargõ, Ce- za Muhakemesi Kanunu’nun 250. maddesinde belirtilen “çete, terör ve anayasal düzene karşı suçlarla” sõ- nõrlõ olmak üzere, doğrudan soruştur- ma açabilecek. YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu, rütbe- si ne olursa olsun görevdeki askerle- rin sivil mahkemelerin yetki alanõna sokulduğuna dikkat çekti. AKP’lilerin önergesiyle, Ceza Mu- hakemesi Kanunu’nun 250. madde- deki değişiklikle, savaş ve sõkõyönetim hali dõşõnda çete, terör ve anayasal dü- zene karşõ işlenen suçlara karõşan as- kerlerin, askeri mahkemeler yerine si- vil yargõda yargõlanmalarõnõn önü açõldõ. Askeri Mahkemelerin Kuruluş ve Yargõlama Usulü Kanunu’na göre “askeri mahalde” işlenen suçlar as- keri yargõnõn yetkisine giriyordu. An- cak yapõlan değişiklikle askeri kişilerce çete, terör, anayasal düzene karşõ iş- lenen suçlar (darbe, cunta), askeri mahalde işlense bile askeri kişilerin so- ruşturulmasõ ve yargõlamasõ sivil yar- gõ tarafõndan yapõlacak. Düzenlemenin anayasanõn “As- keri Yargı” üst başlõklõ 145. mad- desine aykõrõ olduğu görüşü öne çõk- tõ. Anayanõn 145. maddesine, göre, askeri yargõnõn, “Asker kişilerin, as- keri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri ma- hallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikle- ri suçlara ait davalara bakmakla görevli” olduklarõ hükmünü içeriyor. Ancak CMK’de yapõlan değişiklik- le bu yetki kaldõrõlmõş oldu. Ancak yapõlan düzenlemenin hu- kuken yaratacağõ sonuçlarõn da dü- zenleme kadar tartõşmalõ sonuçlar do- ğurabileceğine dikkat çekiliyor. Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül’ün düzen- lemeyi onaylamasõ durumunda kanun yürürlüğe girecek. Gül’ün yasayõ onaylamasõnõn ardõndan, anayasaya ay- kõrõlõğõ iddiasõyla düzenlemenin ipta- li ancak iki yöntemle mümkün olabi- lecek. Birinci yönteme göre, bir da- vanõn görülüşü sõrasõnda yerel mah- keme, düzenlemenin anayasaya aykõ- rõ olduğu iddiasõyla iptali için Anayasa Mahkemesi’ne taşõyabilecek. Savcõlõk aşamasõnda düzenlemenin anayasaya aykõrõlõğõ iddiasõ gündeme getirilemi- yor. Savcõlõk soruşturmasõndaki iş- lemler de davadan sayõlmadõğõ için dü- zenlemenin olasõ iptaline kadar aske- ri kişilerin gözaltõ ve tutuklamalarõna da bu anlamda itiraz edilemeyecek. Düzenlemenin iptaline yönelik di- ğer yöntem ise ana muhalefet partisi CHP doğrudan düzenlemenin anaya- saya aykõrõlõğõ iddiasõyla iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurabile- cek. TBMM’deki diğer temsil edilen partilerin ise bu yola başvurabilmesi için 110 milletvekilinin imzasõnõ al- masõ gerekecek. Cumhurbaşkanõ Gül’ün onayõyla birlikte yürürleğe girecek düzenleme, hem Ergenekon soruşturmasõnda as- keri “zanlılara” yönelik ön alma olarak değerlendirilirken hem de Ge- nelkurmay Başkanlõğõ’na üstü örtü- lü bir gözdağõ olarak görülüyor. Çünkü askeri kişilerin askeri mahal- de işledikleri suçlar nedeniyle sivil yargõyõ yetkili kõlõnmasõ, Başbuğ da dahil tüm karargâh personelinin sivil yargõ tarafõndan soruşturulmasõ ve hatta yargõlanmasõ gündeme gelebi- lecek. Sivil yargõda soruşturma ve yargõlama, Ceza Muhakemesi Ka- nunu’nun 250. maddesinde sayõlan, savaş ve sõkõyönetim hali dõşõnda, “çete, terör suçları ve anayasal düzene karşı işlenen” suçlarla sõnõrlõ olma koşuluyla uygulanabilecek. Bu kapsamda, sivil savcõlõk bir darbe pla- nõ iddiasõyla doğrudan askeri kişile- ri soruşturabilecek. Hukukçu görüşü YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu, yapõlan değişiklik ve CMK’nin 250. maddesinin son fõkra- sõ da dikkate alõndõğõnda “rütbesi ne olursa olsun görevdeki askerlerin si- vil mahkemelerin yetki alanına” sokulduğuna dikkat çekti. Eminağa- oğlu, bu çerçevede, sivil savcõlarõn, as- ker kişiler hakkõnda soruşturma ya- pabileceğini ve gerek görmeleri ha- linde dava açabileceklerini kaydetti. YARSAV Başkanõ, getirilmek istenen düzenlemenin anayasanõn 145. mad- desinin ilk iki fõkrasõna açõkça ayrõlõk oluşturduğunu anlattõ. Anayasanõn 145. maddesinde as- keri yargõnõn görev alanõ çiziliyor. CMK’de yapõlan değişiklikle ana- yasada askeri yargõya verilen yetki, sivil yargõya devredilmiş oldu. Bu ne- denle anayasa ile yasa arasõnda ça- tõşma doğuyor. Sivil yargõ, yasal düzenleme anayasaya aykõrõlõğõ ne- deniyle iptal edene kadar geçerli sa- yarak, anayasa kuralõnõn doğrudan uygulanõr bir kural olmadõğõ görü- şüyle soruşturma yapabilecek. yışına girdi. Oysa devam eden yargı süreci var, gerçek nedir sorusu hiçbir şekilde doğru bir yaklaşım değil” dedi. ‘Çift başlılık yok’ AKP hükümetine yakõn isim- lerin “askeri savcılığın yargı- da çift başlılık yarattığı” yö- nündeki söylemlerinin gerçeği yansõtmadõğõnõ belirten Tür- men, birçok ülkede askeri yar- gõnõn bulunduğunu belirterek özetle şunlarõ söyledi: “Aske- ri yargının yargıda çift baş- lılık yarattığı düşüncesi doğ- ru değil çünkü askeri yargı tabii ki birçok ülkede var. Ancak burada dikkat edil- mesi gereken, askeri yargının sivilleri yargılamaması. AİHM kararları da askeri yargının sivilleri yargılaya- mayacağına işaret ediyor. Bu kararlar askeri yargının var- lığı çift başlılık yarattığı şek- linde yorumlanmamalı.” İçli: Gül yasayı geri göndermeli Eski AİHM Yargõcõ Rõza Türmen, belge konusunun spekülatif bir hal aldõğõnõ belirtti ‘Herkeskendikampõndanbakõyor’ Yargõtay: Siyasiler eleştirileri karşõlamalõ İLHAN TAŞCI ANKARA - Yargõtay, Başbakan Tayyip Er- doğan’õn kendisine “Kalkıyor, böbürlenerek diyor ki, ‘Ben Güneydoğu’dan oy aldõm.’ Sen Güneydoğu’dan ırkçılık yaparak oy alıyorsun, etnik bölücülük yaparak oy alıyorsun” diyen emekli Tümgeneral Osman Özbek’e 10 bin TL tazminat istemiyle açtõğõ davayõ reddetti. Yargõ- tay, Özbek’in sözlerini eleştiri kapsamõnda değer- lendirirken “siyasilerin eleştirileri karşılayacak durumda olmaları gerektiğine” hükmetti. Özbek’in, katõldõğõ bir televizyon programõnda, yaptõğõ değerlendirmeler üzerine Erdoğan’õn avu- katlarõ, Özbek hakkõnda 10 bin TL tazminat iste- miyle dava açtõ. Erdoğan’õn avukatlarõ, Özbek’in sözlerini, “Erdoğan’ın şahsiyet haklarına teca- vüz niteliğinde şeref, haysiyet ve onuruna yö- nelik tahkir ve tevzid edici beyanlarda, iftira- larda, fevkalade ağır, katlanılması ve taham- mülü gayri kabil hareketler” olarak nitelendir- di. Özbek’in avukatõ Bülent Erdoğan ise mü- vekkilinin kendi fikirlerini beyan ettiğini, davacõ- nõn kişilik haklarõnõ zedeleyecek bir unsur bulun- madõğõnõ belirterek davanõn reddini istedi. ‘Özbek’in sözleri eleştiri sınırında’ Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, Öz- bek’in, sözleri ile görüşlerini açõkladõğõna ve Er- doğan’õ eleştirdiğine işaret etti. Mahkeme, “da- vacının (Erdoğan) kişilik haklarını zedeleye- cek nitelikte ağır ve haksız ithamlarda bulu- nulmadığı gibi, sarf edilen sözlerin de eleştiri niteliğinde olup, siyasilerin bu eleştirileri kar- şılayacak durumda olmaları gerektiğinden da- vacının davasının reddine” karar verildiğini vurguladõ. Erdoğan’õn avukatlarõ, Yargõtay 4. Hukuk Dairesi’ne başvurarak kararõ temyiz etti. Temyiz başsavurusunda, “Kullanılan sözcükler, konu gereği kullanılması zorunlu olmayan, aşırıya kaçan, gereksiz sözcüklerdir” denildi. Yargõtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararõnõ, “özellikle delillerin değerlendirilme- sinde bir isabetsizlik görülmemesine göre ye- rinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına oybirliğiyle” karar verdi. MELTEM YILMAZ Eski Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi (AİHM) Yargõcõ Rıza Türmen, İrticayla Müca- dele Eylem Planõ başlõğõyla or- taya atõlan belgenin ardõndan ge- rek basõnõn gerek diğer kesim- lerin kendi kampõ açõsõndan bir tür “gerçek” arayõşõna girdiği- ni belirterek “Oysa şu an de- vam eden bir yargı süreci var, gerçek nedir sorusu hiç- bir şekilde doğru bir yaklaşım değil. Konu spekülatif bir hal aldı” dedi. Türmen, İrticayla Mücadele Eylem Planõ başlõğõ altõnda yaşanan belge tartõşma- sõnõn ardõndan ortaya atõlan “as- keri savcılığın yargıda çift başlılık yarattığı” yönündeki söylemlere yönelik, askeri yar- gõnõn Türkiye’ye özgü olmadõ- ğõnõ, yargõda çift başlõlõk yarat- masõnõn ise söz konusu olma- dõğõnõ belirtti. Demokratik ülkelerde başka bir örneğinin olmadõğõ iddiasõ- na AKP’ye yakõn isimlerin or- taya attõğõ “askeri savcılığın yargıda çift başlılık yarattığı” tartõşmasõna Türmen de katõldõ. Taraf gazetesinde yayõmlanan ve “İrticayla Mücadele Eylem Planı” olduğu iddia edilen bel- genin “spekülatif bir konu halini aldığını” belirten Tür- men, “Askeri savcılık belgeyi inceledi ve belgenin, karar- gâhtan çıkmadığını ifade etti ve sivil savcılığa devretti, sivil savcılık da soruşturma yapı- yor. Burada yargı süreci de- vam ettiği için söylenecek tek bir kelime dahi olmamalı an- cak bu konu maalesef spekü- latif bir hal aldı” dedi. Belge tartõşmasõnda tüm ke- simlerin gerçeği kendi kampõ açõsõndan ele aldõğõna dikkat çeken Türmen, yargõya intikal etmiş olaylarda “gerçek ne- dir” sorusunun doğru bir yak- laşõm olmadõğõnõ ifade etti. Tür- men, “İrticayla Mücadele Ey- lem Planı başlığıyla ortaya atılan belgenin ardından ge- rek basında gerek diğer ke- simlerde herkes kendi kampı açısından bir tür ‘gerçek’ ara- ANKARA/ESKİŞEHİR (Cum- huriyet) - Eskişehir bağõmsõz mil- letvekili Tayfun İçli, “TCK’de değişiklikle ilgiyi yasa tasarısına AKP’lilerin gece yarısı önergele- ri ile bazı hükümlerin sokuştu- rulduğunu, bunların anayasaya aykırı olduğunu” vurgularken Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün bu yasayõ geri göndermesi gerekti- ğini söyledi. İçli, “AB’ye uyum adı altında hazırlanan tasarının sabaha karşı gerçekleştirilen hu- kuka aykırı bir AKP operasyonu ile amacından saptırıldığına” dikkat çekti. Askeri yargõ ile ilgili bir yasal düzenleme yapmanõn ön- celikli koşulunun anayasa değişik- liği olduğunun altõnõ çizen İçli, “ Gece yarısı önergeleri ile kurnaz- ca birkaç kelime ya da bir cüm- leyi ilgisiz bir kanuna eklemek, hukuk düzenimizin içerisine bir mayın gibi sokmak, eğer kötü ni- yet yoksa, en hafif deyimiyle bir cehalet göstergesidir” görüşünü dile getirdi. İçli, “Bu yasanın ön- celikle Cumhurbaşkanı’nca veto edilmesi, ana muhalefet partisi ya da 110 milletvekili tarafından anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne götürül- mesi zorunludur” dedi. Sav: Uzlaşma olmadı CHP Genel Sekreteri Önder Sav asker kişilerin, barõş zamanõn- da CMK’nin 250. maddesi uyarõn- ca kurulan ağõr ceza mahkemeleri- nin yargõ yetkisine giren bir suçu işlemeleri halinde bu mahkemeler tarafõndan yargõlanmasõnõ öngören düzenleme ile ilgili soru üzerine il- gili kanun değişikliği için partiler arasõ yürütülen bir anlaşma olma- dõğõnõ ancak daha sonra bu konuda grup başkanvekillerinin anlaştõğõnõ söyledi. Adalet Bakanõ Sadullah Ergin’in İsviçre’ye gideceğini, bu nedenle AB uyum yasalarõ çerçe- vesinde böyle bir yasanõn çõkmõş olarak gitmesinde yarar gördüğünü ifade ettiğini belirten Sav, “Bunun üzerine gece yarısı böyle bir yasa tasarısının görüşülmesi gündeme geldi. Ancak tasarı görüşülürken maddeye eklenen bir fıkra sıkın- tı yarattı” diye konuştu. Okay: Sivil darbe CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, AKP’nin gece yarõsõ değişikliğinin “getiriliş yöntemi- nin çirkin ve yapılan işin yanlış olduğunu” vurguladõ. Okay, “Adalet Bakanı geldi, ‘AİHM ka- rarlarõ uyarõnca asker kişi askeri mahkemede, sivil kişi sivil mahke- mede yargõlansõn’ dedi. Ben de ‘ta- mam’ dedim. Sonra Bakan, ‘Türkçesini düzelteceğiz’ dedi. Bu içerikte bir değişiklik yapılabilir. Ama hukukun olağan olarak işle- diği, yargının bağımsız olduğu bir sistemde. Bizzat Başbakan ta- rafından biçimlendirilmek iste- nen bir yargı süreci var. Birileri hukuku kendine göre biçimlen- dirmek, birilerini kendi huku- kunda yargılamak istiyorsa bu si- vil darbedir. Yapılan değişikliğin zamanlaması ilginç, yapılış yön- temi ilginç. Böyle bir konjonk- türde, bir yargılama sürerken böyle bir değişiklik kabul edilebi- lir mi?” görüşünü dile getirdi. Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, partisinin Türkiye genelinde kazandığı tek il belediyesi olan Yalova’da, TİGEM arazileri içinde bulunan Tatil Park’ta, DP ve ANAVATAN’lı 30 belediye başkanıyla bir araya geldi. Gazetecilerin “irticayla mücadele eylem planı”yla ilgili sorularını yanıtlayan Cindoruk, “Siyasi parti seçimle biter. Bu nedenle belgenin içeriğini çok yanlış ve geçersiz bu- luyorum. Siyaset yoluyla AKP iktidarı da bitecek- tir” diye konuştu. AKP’yi “kuruntulu” bulduğunu belirten Cindoruk, “Darbelerden korkuyor. Korka- cak şeyler yaptılar çünkü. Ne var ki, bu kâğıt parça- ları ve darbe teşebbüsleriyle bu iş olmaz” dedi. (AA) Gece yarısı operasyonu ATİNA (AA) - Devlet Bakanõ ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Heybeliada Ruhban Okulu’nun, Türk vatandaşlarõnõn ihtiyaçlarõ olan hiz- metleri sunabilmek için açõlmasõ ge- rektiğini söyledi. Atina’da yayõmlanan Kathimerini gazetesine demeç veren Bağõş, Hey- beliada Ruhban Okulu’nun açõlma- sõyla ilgili bir soru üzerine, “Hey- beliada Ruhban Okulu’nun, Tür- kiye’nin vatandaşları olan Or- todoks cemaatinin ihtiyaçları olan hizmetleri sunabilmek için açılması gerektiğine inanıyorum. Bu bizim iç meselemiz. Batı Trak- ya Türk azınlığının sorunları da Yunanistan’ın iç sorunlarıdır. Yu- nan hükümeti de din adamlarının sorunlarına, liderlik, işsizlik ve azınlık dernekleriyle ilgili sorun- lara çözüm getirmek zorundadır. Bu konuda karşılıklılık ilkesi mec- buri değildir. Ancak, iç sorunları- mızı çözmeye bakmalıyız ve bunu aynı zamanda yapmalıyız.” Günay da ‘açılacak’ demişti Kültür Bakanõ Ertuğrul Günay da önceki gün katõldõğõ bir televizyon programõnda hükümetin Heybeliada Ruhban Okulu’nun açõlmasõ konu- sunda çalõşma yaptõğõnõ açõklamõştõ. “Edindiğim genel eğilim Ruhban Okulu’nun açılacağı yönünde” di- yen Günay “Okul, şu andaki üni- versite sistemine uymuyor, bir formül bulunacak” diye konuştu. Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çu- bukçu’nun talimatõyla konuya ilişkin rapor hazõrlandõğõ öğrenildi. Başba- kan’a sunulacak rapordaki ilk formül, okulun lise kõsmõnõn Milli Eğitim Ba- kanlõğõ’na bağlõ özel din lisesi statü- sünde açõlmasõ, yüksek okul bölü- münün YÖK’e bağlõ olmasõ. Bir baş- ka formül ise Ruhban Okulu’nun bir vakõf bünyesinde açõlmasõ. YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu, yapõlan değişiklik ve CMK’nin 250. maddesinin son fõkrasõ dikkate alõndõğõnda “rütbesi ne olursa olsun görevdeki askerlerin sivil mahkemelerin yetki alanõna” sokulduğuna dikkat çekti. Eminağaoğlu, bu çerçevede, sivil savcõlarõn, asker kişiler hakkõnda soruşturma yapabileceğini ve gerek görmeleri halinde dava açabileceklerini kaydetti. Türmen, ‘AİHM’nin, askeri yargõnõn sivilleri yargõlayamayacağõ şeklindeki kararlarõ, askeri yargõnõn çift başlõlõk yarattõğõ şeklinde yorumlanmamalõ’ dedi. Rıza Türmen. Erdoğan’ın tazminat davasına ret ‘AKP seçimle bitecek’ SHP ‘Çayan’ krizini PM’de tartışacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanõ Hüseyin Ergün’ün Taraf gazetesine verdiği röportajda AKP’ye yaklaşõmõ, türban, Mahir Çayan, sol ve libera- lizm ilişkisi konularõnda yaptõğõ değerlendirmeler önceki gün MYK toplantõsõnda tartõ- şõldõ. Toplantõda Genel Başkan Ergün ile Genel Sekreter Ahmet Abakay arasõnda iple- rin kopma noktasõna geldiği öğrenildi. Edinilen bilgiye Ergün, “Eleştirileri anlayışla karşılıyorum. Ben kitabımda da bu görüşleri ifade etmiştim” dedi. MYK’de kap- samlõ bir tartõşmaya girilmediği, konunun 11 Temmuz’da toplanacak 60 kişiden oluşan PM’de ele alõnmasõnõn kararlaştõrõldõğõ bildirildi. PM toplantõsõnda sert tartõşmalar ya- şanmasõ beklenirken bazõ üyelerin Ergün’ü istifaya çağõrmaya hazõrlandõğõ kaydedildi. Bağış: Ruhban okulu açılmalı KONUYU GÜNDEME TAŞIYAN HÜKÜMET FORMÜL ARAYIŞINDA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear