28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 26 HAZİRAN 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17kultur@cumhuriyet.com.tr K A M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R Ç İ Z İ K Bu sayfadaki fotoğrafõ İstanbul’un çeşitli cad- delerinde belki gördünüz.. görüyorsunuz, bel- ki de hiç fark etmediniz… Ben gördüğüm ilk günden beri durup hayran hayran seyrediyorum. Dahasõ gördükçe mutlu oluyorum, içim õsõnõ- yor, bir süreliğine yaşamakta olduğumuz tüm olumsuzluklarõ unutuyorum. Bakõp gülümsü- yorum ve yoluma gülümseyerek devam edi- yorum. Bu fotoğrafõ çeken Tamer Yılmaz. Bu fo- toğraf Borusan’õn on yõllõğõna sponsor olduğu Uluslararasõ İstanbul Müzik Festivali tanõtõm kampanyasõnõn afişinde kullanõldõ. “Borusan, yeni nesle ve müziğin gücüne inanıyor” söz- leriyle festival gelecek kuşaklara, genç kuşak- lar da nitelikli müziğe yönlendiriliyordu…1- 3 yaş arasõ çocuklar, kültür sanat dostlarõnõn ço- cuklarõydõ ve bu çalõşmaya gönüllü katõlmõşlardõ. Uluslararasõ İstanbul Müzik Festivali artõk finale yaklaşõyor. Bence bu yõl, festival izleyicisi her zaman- kinden daha gençti. Belki de afişin etkisinden, belki Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derneği’yle sürdürülen “bitam biöğrenci” kampanyasõn- dan… Belki programõn çarpõcõlõğõndan, ya da genç solistlerin öne çõkmasõndan… Bilemiyo- rum. Genç izleyici.. festivalin geleceği emin el- lerde demek. Umut demek. Festivalleri onlar ya- şatõr, asla vazgeçmezler demek… Fotoğraftaki çocuklar büyüdüklerinde acaba İstanbul Müzik Festivali nasõl olacak? Şimdi- den çõldõrasõya merak ediyorum… BACH CAZA YAKIŞIR Önceki akşam İstanbul Arkeoloji Müze- si’nin avlusu…Tek boş yer yok. Sahnede üç in- san: Jacques Loussier (piyano), André Arpino (davul) ve Benoit Dunoyer de Segonzac (kontrabas). Üçü de yeteneklerini, ustalõklarõ- nõ, birikimlerini, ilişkilerini ve yaratõcõlõklarõ- nõ ortaya koyuyor… Jacques Loussier, klasik müzik eğitiminden, “Modern Jazz Quarted” topluluğundan, Fransõz “Chanson”lardan, Latin Amerika ri- timlerinden damõttõğõ tatlar arasõnda gezinirken tam 50 yõl önce kurduğu ilk üçlüyle yola çõk- mõştõ. Klasik müzik birikimini, farklõ yorum- larla, cazla buluşturduğunda başkalarõndan farklõ olarak başlõca özelliği klasik besteciye sa- dõk kalmasõydõ. Loussier, önceliği Bach yo- rumlarõna verdi. Ona göre Bach caza yakõşõ- yordu. Elli değilse de onu 45 yõldõr dinliyorum. Ön- ceki akşam konserde yõllara meydan okuyan yetenek, ustalõk, yaratõcõlõk, birikim ve sadakat yerli yerindeydi. Artõ varyasyonlar çeşitlenmiş, çoğalmõş.. alõp başõnõ gitmeler, özgür takõlma- lar... Bende de nostalji, hatõralar, buluşmalar, özlemler… ARKEOLOJİ MÜZESİ ASANSÖRÜ Arkeoloji Müzesi deyince… Malum turizm mevsimi. Gelin görün, dünyanõn sayõlõ müze- lerinden olan İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin asansörü bozuk! Evet, bozuk! Ne zamandõr di- ye sordum, “Taaa, ne zamandır” diye yanõt aldõm. Görevlilere bakarsanõz, çok basit bir iş- miş ama, tamir parasõ yokmuş! Yerli ya da ya- bancõ gelenler, sadece ilk katõ gezip, kös kös çe- kip gidiyor. Beyler ayõptõr! Kültür ve Turizm Bakanõ, bence başka ya- põlarõ bünyesine katmaya çalõşmaktansa, olan yapõlarõ, insani koşullara kavuşturmalõ. AKLIN OYUNLARI Fotoğrafa dönüyorum: Festival boyunca ba- na mutluluk veren bu afiş, festival günlerinde yaşadõklarõmõz, izlediklerimizle ilintili olarak başka fotoğraflarla yan yana gelmeye başladõ… Bu fotoğrafõn bana yaşattõğõ umudu, sevinci baş- ka fotoğraflar alõp götürmesin, gölgelemesin di- ye çõrpõnõrken, ister istemez, ellerinde çalgõlarla çok sesli bir dünyaya yelken açmõş bu minik- leri ve daha binlercesini ülkemde nasõl bir ge- lecek bekliyor diye kendime sorar oldum. Aklõn oyunu muydu, yoksa yüreğimin mi, bi- lemiyorum… Örneğin, avuçlarõnda “özgürlük” çõğlõğõ, yü- zünde kan, sokak ortasõnda yatan ölünün, Tah- ran’da direnişçilerin simgesine dönüşen Ni- da’nõn fotoğrafõ… Gösterilere katõldõklarõ için sanki “yetiş- kin”miş gibi gözaltõna alõnan, sorgulanan, yargõlanan, hapsedilen çocuklarõn göze gö- rünmez fotoğrafõ… Terörle Mücadele Kanunu nedeniyle, mağdur olan, aylarca yõllarca süren duruşmalarõna eller kelepçeli getirilip götürü- len, hayattan, eğitimden koparõlan çocuklar... Örneğin Atatürk Hava Limanõ’na akõn eden şalvarlõ, cüppeli, sarõklõ, sakallõ, kara çarşaflõ beş bin kişilik güruhun arasõna karõşan başlarõ tak- keli çocuklar… Hani “şeyhlerini” yolcu etmeye gelenlerin ortaçağõ çağrõştõran fotoğrafõ. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Ama belki de gereksiz. Sahi nasõl bir gelecek bekliyor bu ço- cuklarõ, çocuklarõmõzõ? Nasõl bir ülke? Nasõl bir Türkiye? www.zeyneporal.com Fotoğraftaki çocuklar büyüyünce İstanbul Festivali’nin nasõl olacağõnõ çok merak ediyorum Kraliçe aryalarõ Kültür Servisi - 37. Uluslararasõ İs- tanbul Müzik Festivali’nde bu ak- şam soprano Anne Hallenberg’in, Christophe Rousset yönetimin- deki Les Talens Lyriques toplu- luğu eşliğindeki konseri var. ‘Kra- liçeler’ başlõğõnõ taşõyan konser, sa- at 20.00’de Aya İrini’de. Saat 19.00-19.30 arasõnda da, müzik ya- zarõmõz Evin İlyasoğlu, Henry Purcell ve George Frideric Han- del’in kraliçe aryalarõnõ tarihsel bağlamlarõ içinde anlatacak. Do- ğumunun 350. yõlõnda, 36 yõllõk kõ- sa yaşamõna pek çok yapõt sõğdõran İngiliz müziğinin babasõ Purcell’in ve ölümünün 250. yõlõnda, barok müziğin ustasõ Handel’in yapõtla- rõndaki gururlu, gizemli ve âşõk kra- liçeler, tarihin sayfalarõndan çõkõ- yor ve Aya İrini’deki konserde di- le geliyorlar. Christophe Rous- set’nin opera tutkusunun ürünü olarak 1991 yõlõnda kurulan Le Ta- lens Lyriques topluluğu ve ünlü soprano Anne Hallenberg, iki bü- yük müzik dehasõnõn kraliçe arya- larõnõ yorumlayacaklar. Kültür Servisi - Ünlü müzayede evi Sotheby’s’in önceki akşam Lond- ra’da düzenlediği Empresyonist ve Modern Sanat müzayedesinde Fransõz ressam Paul Signac’õn (1863-1935) tu- val üzerine yağlõboya “Haliç, Süley- maniye” adlõ tablosu 1.630.991 Av- ro’ya (yaklaşõk 3.5 milyon TL) alõcõ bul- du. Pablo Picasso’nun 1969 tarihli ahşap üzerine yağlõboya “Kılıçlı Adam” adlõ yapõtõ ise, 8.224.421 Av- ro (yaklaşõk 18 milyon TL) ile, müza- yedenin en yüksek fiyata satõlan tablo- su oldu. 27 yapõtõn satõşa sunulduğu Sot- heby’s müzayedesinde, 23 yapõt toplam 39.479.519 Avro’ya (yaklaşõk 85.500.000 TL) alõcõ buldu. 11 yapõt da, 1 milyon dolarõn üzerinde fiyatlara sa- tõldõ. Sotheby’s müzayede evinin Em- presyonist ve Modern Sanat Bölümü Başkanõ Helena Newman, Signac’õn 1907 tarihli “Haliç, Süleymaniye” adlõ tablosunun, Süleymaniye Camisi’ni bütün görkemiyle betimlemiş olma- sõyla Signac’õn öteki İstanbul manza- ralarõ arasõnda özel bir yere sahip ol- duğunu belirtmişti. Başlangõçta em- presyonist akõma bağlõ olan Signac, da- ha sonra puantilizme yönelerek yeni- empresyonizm akõmõnõn en saygõn tem- silcilerinden biri olmuştu. Signac 1905 yõlõnda geldiği İstan- bul’da mart-mayõs aylarõ arasõnda özel- likle Haliç ağõrlõklõ suluboya taslaklar çalõşmõş, bu taslaklarõ daha sonra Fran- sa’da büyük tuvallere aktarmõştõ. Sig- nac, o dönemde camiler ve bazõ tarih- sel yapõlarõn resmedilmesi yasak oldu- ğundan, söz konusu resimleri Sultan Abdülhamit’in özel izniyle yapabil- mişti. Sotheby’s müzayedesinde ayrõca, Pi- casso’nun 1968 tarihli tuval üzerine yağ- lõboya “Ayakta Nü”sü 5.059.579 Av- ro’ya (7.090.033 dolar); Claude Mo- net’nin 1885 tarihli tuval üzerine yağ- lõboya “Kışın Giverny Yolu” adlõ tab- losu 4.532.100 Avro’ya (6.350.878 dolar); Alberto Giacometti’nin üç heykeli de toplam 8.717.162 Avro’ya (12.215.447 dolar) alõcõ buldu. 37. ULUSLARARASI İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ Woodstock albümü çıktı Kültür Servisi - Bu yõl 40. yõldönümü kutlanan Woodstock’õn anma albümü EMİ’den çõktõ. Albüm, dönemin önde gelen rock topluluklarõnõ ve şarkõcõlarõnõ binlerce dinleyiciyle buluşturan ve efsane olarak anõlan bu festivalden önemli bir kesit sunuyor. Albümde John B. Sebastian, Canned Heat, Joan Baez, Crosby, Stills & Nash, The Who, Joe Cocker, Santana, Ten Years After, Jefferson Airplane, Jimi Hendrix, The Butterfield Blues Band gibi birçok topluluğun sevilen şarkõlarõna yer veriliyor. Asturias Ödülü Kadare’ye verildi Kültür Servisi - Asturias Prensi Edebiyat Ödülü, Arnavut yazar İsmail Kadare’ye (73) verildi. Bu yõl yazarõn aday gösterildiği ödülün Kadare’ye verilmesi kararõnõ açõklayan İspanya Kraliyet Akademisi Başkanõ Victor Garica de la Concha, yazarõn “topraklarõnda trajediyi, devam eden savaşlarõ gündelik bir dille, lirizmi de kullanarak anlatma yeteneğine sahip olduğunu” söyledi. Kadare de yaptõğõ kõsa açõklamada, “Dünyanõn en saygõn ödüllerinden birini almõş olmaktan ve bu ödüle geçmişte sahip olmuş, hayranõ olduğum birçok ünlü yazarla aynõ listede bulunmaktan çok büyük onur duydum” dedi. Ödül töreni, ekim ayõ sonunda Oviedo kentinde yapõlacak. Placebo İstanbul’u seviyor Kültür Servisi - Son albümleri “Battle for the Sun”dan yayõmladõklarõ aynõ isimli ilk single ile Avrupa listelerine zirveye yerleşen rock grubu Placebo, Bulgaristan gümrüğünde ekipman girişinde yaşanan sorun nedeniyle bir gün rotarlõ olarak İstanbullu müzikseverlerle buluştu. “Battle for the Sun” ağõrlõklõ bir repertuvarla sunan Londralõ grup, sahnede iki saate yakõn kaldõ. Yeni ve klasik parçalarõnõ müzikseverlerle paylaşõrken “Without You I’m Nothing”, “Sleeping With Ghosts”, “Meds” albümlerine selam durdu. Ekim 2007’de davulcularõ Steve Hewitt’in gruptan ayrõlmasõyla durgun bir döneme giren Placebo, yeni davulcularõ Steve Forrest ile de harika bir uyum yakaladõğõnõ bu konserde gösterdi. Grup daha önce de 9 Aralõk 2000, 13 Eylül 2003 ve 3 Eylül 2006 tarihlerinde de İstanbul’da sahneye çõkmõştõ. Sherlock Holmes geliyor Kültür Servisi - Ünlü İngiliz yazar Arthur Conan Doyle’un dünyaca ünlü dedektif karakteri Sherlock Holmes’un Madonna’nõn eski kocasõ ünlü yönetmen Guy Ritchie tarafõndan çekilen beyazperde uyarlamasõnõn, 2010 Ocak ayõnda gösterime gireceği açõklandõ. Filmde, Holmes’u Robert Downey Jr., iş ortağõ ve dostu Watson’u ise Jude Law canlandõrõyor. Holmes, bu macerasõnda zekâsõnõ ve becerilerini kullanarak ülkesini yok edebilecek ölümcül bir komployu aydõnlatmak için yeni bir düşmanla savaşacak. Pablo Picasso’nun ‘Kılıçlı Adam’ı yaklaşık 18 milyon TL ile en yüksek fiyata ulaştı. Signac’õn ‘Süleymaniye’sine3.5milyonTL Kültür Servisi - Nadire Mater’in uzun yõllardõr ha- zõrlamakta olduğu “Sokak Güzeldir/68’de Ne Ol- du?” adlõ kitap, Metis Yayõnlarõ tarafõndan yayõmlandõ. Mater, kitabõn önsözünde, 1968’e bugünden ve Tür- kiye’den bakmayõ denediğini; 1968’de İstanbul, An- kara, İzmir ve Trabzon üniversitelerinde okuyanla- rõn, “1968’de ne oldu” sorusunu, işgalleri, boykot- larõ, yürüyüşleri, 6. Filo protestolarõnõ, saldõrõlarõ ve bütün bir hayatõ kendi yaşamlarõ üzerinden anlatarak yanõtladõklarõnõ belirtiyor. Kitapta 1968’i değişik açõlardan yaşamõş olan Bozkurt Nuhoğlu, Kemal Bingöllü, Uğur Cilasun, Ruhi Koç, Osman Saffet Arolat, Çimen Keskin, Çetin Uygur, Haydar İlker, Hikmet Bozçalı, Jülide (Zaim) Aral, Selçuk Şahin Polat, Işık Alamur, Esra Koç, Şahin Alpay, Mustafa İlker Gürkan, Ertuğrul Kürkçü, Neşe Erdilek, Sait Kozacıoğlu, Mustafa Lütfi Kıyıcı, Oral Çalışlar ve Hatice Yaşar’la kap- samlõ söyleşiler yer alõyor. Kitabõn Ekler bölümün- de ise Türkiye ve dünyada 1968 dönemi incelendik- ten sonra o yõllarõn partileri ve örgütleri konusunda ayrõntõlõ bilgiler veriliyor. Nadire Mater ve Metis Ya- yõnlarõ, kitaptaki ortak açõklamalarõnda, kişisel anla- tõlar ile dönemin arka planõna dair bilgileri bir araya getiren bu kitabõn, 1968’in hakikate daha yakõn bir res- mini çizebilmek, hakikati tarihten geri kazanabilmek umuduyla yazõldõğõnõ vurguladõlar: “Hiç kuşkusuz tek bir 68 yoktu, kitapta da herkes kendi 68’ini an- lattı. Yine de diyebiliriz ki 68 kuşağı tutkulu ve baş- kaldıran bir kuşaktı. Evinden çok sokağı severdi, bir de devrimi ve arkadaşlarını. İnançları için ölü- mü göze almaktan çekinmeyen kişiler çıktı bu ku- şağın içinden. Onların hikâyelerini bugün hatır- lamamız bu yüzden önemli.” ‘SOKAK GÜZELDİR/68’DE NE OLDU?’ Herkes kendi 68’ini anlatõyorNasõl bir gelecek? AnneHallenberg
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear