28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 25 HAZİRAN 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Silahlar Sussun, Oturup Konuşulsun... Demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak görmek, özgürlükleri çoğaltmak bu ülke insanının yara- rına değil midir? PKK terörünü durdurmak için adım atmak he- pimizin görevidir. Sağcısı solcusu, liberali muhafazakârı gerçekten Türkiye’nin var olan sorunları karşısında birlikte hareket edebiliyorlarsa Meclis’te grubu bulunan DTP’yle ilişki kurmaktan çekinmemelidir. Demokrasi bilincinin geliştiği, bireyin özgürce düşüncesini ifade ettiği toplumlarda oturulup ko- nuşulur, tartışılır. Sonuca böyle varılır! DTP’nin düşünceleri belli, PKK’ye bakış açısı ortada... DTP Meclis’e gökten zembille inmedi. Demokratik bir seçim sonrası, bağımsız millet- vekili seçilenler DTP’ye geçip grup kurdu. DTP’li milletvekillerinin düşünceleri size ters gelebilir... Halkı temsil eden,Türkiye’nin dört bir yanında il, ilçe örgütlerini kuran, 2.5 milyon oy alan bir siyasi partiyi görmezden gelemezsiniz. Sözüm Tayyip Bey, Deniz Bey ve Devlet Bey’e... Demokrasi; farklı düşüncelerde de olsanız otu- rulup konuşulan, tartışılan bir rejimdir. Demokrasinin belli başlı özelliklerinden biri diyalogdur. Demokrasiler salt çoğunluğun değil, azınlığın da haklarını, özgürlüklerini korur. DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, günlerdir Baş- bakan Erdoğan’la görüşmek istiyor ama bir so- nuç alamıyor. Peki nerede kaldı halkın iradesi? Başta belirttim, yineleyeyim: “DTP gökten zembille Meclis’e inmedi!” Halkın oyuyla Meclis’e girdi. Kimse demokrasi ve özgürlük üzerine nutuk atmasın! Daha önceki yazılarımda altını çizdiğim gibi “DTP’yi yok saymak” Türkiye’ye hiçbir yarar sağ- lamaz. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “tarihi fırsat” dediği diyalog önerilerine Deniz Baykal ve Dev- let Bahçeli de tıpkı Başbakan Erdoğan gibi sı- cak bakmıyor. Bu ülkeyi yöneten ve yönetmeye aday siyasi partilerin yöneticileri, milletvekilleri “Kürt soru- nu”na çözüm bulmak istiyorlarsa “diyalogdan” yana olmalıdırlar. Kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeler bugüne değin olumlu bir sonuç vermedi? Akan kanın durması gerekiyor... Dağda vurulanlar da şehit olanlar da bizim ço- cuklarımız değil mi? Her konu tartışılmalı, konuşulmalı... Abdullah Gül’ün “tarihi fırsat kaçırılmamalı” söylemiyle neye işaret ettiği konusunda, henüz bir açıklama gelmedi. Bana göre tarihi fırsat, PKK’nin giderek yalnız- laşıp gücünü yitirmesi.. Kuzey Irak’ta eskisi gibi destek bulamaması.. Bölge insanının da “artık kan akmasın” demesi... Elbet PKK koşulsuz olarak silahı bırakacak, dağdan inecek... DTP’liler “Silahların susmasını istiyoruz” diyor ama iktidar ve muhalefet hiçbir konuda anlaşa- madıkları halde bu konuda hemen uzlaşıyorlar: “Biz size inanmıyoruz!” Burada yapılacak şu olmalı: “O zaman gelin oturup konuşalım ve tartışalım. 25 yıldır akan kan dursun. PKK koşulsuz olarak si- lah bıraksın. Bunun arkasından af gelir, kültürel ka- zanımlar sağlanır.” Kürt sorununun çözümü TBMM’den geçer! ABD’nin ve AB’nin çözüm önerileriyle bu iş yü- rümez! Önce oturulup konuşulmalı ve tartışılmalı tüm ayrıntılar. Bu öyle zor bir konu değildir! Biz birbirimizi tanırız... DTP, Kürt kökenli yurttaşlarımızın oylarını almış bir siyasal oluşumdur. Onları dışlamayıp ortak bir çözüm arayışına gir- meliyiz. Toplum olarak tartışmaktan kaçınıyoruz; tar- tışmayı kavgaya, çatışmaya dönüştürüyoruz. Artık kan gölünde siyaset yapmanın zamanı çoktan gelip geçti. Toplumsal barışa giden yol diyalogdan geçer. Sözüm DTP’lilere... PKK’yle aranıza mesafe koyun, bir kez olsun “PKK terör örgütüdür” deyin. Silahlar sussun, dağdakiler insin, teslim olsun! Barışın, kardeşliğin tam zamanıdır haziran! hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ‘Madımak için adım atacağız’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür Bakanõ Ertuğrul Günay, Sõvas katliamõnõn yaşandõğõ Madõmak Oteli’nin özel mülkiyet olmasõ nedeniyle binada bir düzenleme yapamadõklarõnõ savundu. Günay, “Özel mülkiyet olduğu için biz onu çözecek yöntemler arõyoruz. Sahibi bütününü satõşa çõkardõ. Bütününü satõşa çõkarmakta õsrar ederse belki bizim orayõ kamulaştõrmamõz söz konusu olacak. Gelecek yõldan önce o binanõn, kõsmen müze, kõsmen kültür merkezine dönüşmesi konusunda yõllarõn getirdiği o tortuyu giderecek bir adõm atacağõz” dedi. ‘Albay gerekirse sorgulanır’ İstanbul Haber Servisi - Genelkurmay Askeri Savcõlõğõ’nõn açõklamasõnõn ardõndan İstanbul Adliyesi’nde Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten savcõlarla bir toplantõ yapan İstanbul Başsavcõ Vekili Turan Çolakkadõ, gazetecilerin konuya ilişkin sorularõnõ yanõtladõ. Çolakkadõ, Albay Dursun Çiçek’le ilgili olarak, “Savcõlõk ihtiyaç duyduğu an ifadesini alõr” derken, “Askeri savcõlõktan gelen dosya incelendikten ve deliller toplandõktan sonra gereken karar alõnõr” şeklinde konuştu. 27 yıllık davada karar günü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay 11. Ceza Dairesi’nin, 12 Eylül darbesinin ardõndan 1982’de açõlan Dev-Yol davasõnda bugün son sözü söylemesi bekleniyor. Dairenin, Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn tebliğnamesi doğrultusunda karar vermesi durumunda 1989’da tahliye olan ve bugün 55’li yaşlarõnõ süren sanõklar daha önce cezaevinde kaldõklarõ süre gözetilerek 3 aydan 3 yõla kadar değişen sürelerde yeniden cezaevine girecekler. Engin Yılmaz’ın ifadesi alındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Deniz Feneri Derneği Genel Başkanõ Engin Yõlmaz, Deniz Feneri e.V bağlantõlõ soruşturma kapsamõnda ifade verdi. Ankara Adalet Sarayõ’na gelen Yõlmaz’õn iki buçuk saat süren ifadesi, soruşturmayõ yürüten cumhuriyet savcõlarõ Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz tarafõndan alõndõ. Muhalefet iptalde buluştu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, Suriye sõnõrõndaki mayõnlõ arazilerin temizlenmesiyle ilgili yasanõn iptali için bugün 195 imzayla Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyor. Başvuru dilekçesine Meclis’teki tüm muhalefet partileri imza verdi. CHP Grup Başkanvekili Hakkõ Süha Okay, bugün Anayasa Mahkemesi’ne başvuru dilekçesini verecek. Askeri Savcõlõk ‘İrtica ile Mücadele Eylem Planõ’na ilişkin soruşturmasõnõ tamamladõ ‘Belge TSK’nin değil’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Baş- kanlõğõ Askeri Savcõlõğõ, Taraf gazetesinde yayõmlanan “İrti- ca ile Mücadele Eylem Planı” belgesinin Genelkurmay Baş- kanlõğõ Karargâhõ’nda düzen- lenmediğini, böyle bir belgey- le ilgili olarak gerek elektronik ortamda, gerekse yazõlõ kayõt- larda herhangi bilgi, belge, emir veya emareye rastlanõl- madõğõnõ bildirdi. Genelkurmay Başkanlõğõ As- keri Savcõlõğõ’ndan yapõlan ya- zõlõ açõklamada, belgeye ilişkin soruşturmanõn dün tamamlan- dõğõ belirtildi. Açõklamada, şu değerlendirmelere yer verildi: Bilgisayarlar incelen- di: 12 Haziran 2009’da Ge- nelkurmay Harekât Başkanlõğõ 3. Bilgi Destek Şube Müdür- lüğü’ndeki Albay Çiçek’in kul- landõğõ 2 bilgisayar da dahil ol- mak üzere toplam 14 bilgisa- yarõn sabit diskleri teknik bi- lirkişiler tarafõndan incelen- mek üzere Askeri Savcõlõğa getirilmiştir. Bilgisayarlar üze- rindeki inceleme 13 Haziran 2009’da tamamlanmõş, düzen- lenen raporda söz konusu bel- geye veya belgenin izine rast- lanõlmadõğõ belirtilmiştir. Belge fotokopi: 15 Ha- ziran 2009’da İstanbul Cum- huriyet Başsavcõlõğõ (CMK 250. madde ile yetkili bölüm) tarafõndan istenen bilgi ve bel- genin hazõr olduğunun bildi- rilmesi üzerine cevabi yazõ ve ekinde belgeler aynõ gün aldõ- rõlmõştõr. Habere konu belgenin fotokopi olduğu görülmüştür. Bu arada, Albay Çiçek’in sicil dosyasõ getirtilmiş, örnek im- zalarõnõ içeren bazõ belgelerin asõllarõ ele alõnmõş, ayrõca gö- rev yaptõğõ daire başkanlõğõ ta- rafõndan gönderilen imza ve pa- rafõnõ içeren belgeler dosyaya eklenmiştir. Fotokopi belge ve Çiçek’in imza örnekleriyle mu- kayeseye esas belgeler 15 Ha- ziran 2009 günü saat 22.00 sõ- ralarõnda inceleme yapõlmak üzere Jandarma Kriminal Dai- re Başkanlõğõ’na teslim edil- miştir. İnceleme neticesinde düzenlenen raporda, fotokopi belgeler üzerinden sağlõklõ bir inceleme ve karşõlaştõrma ya- põlmasõnõn mümkün olmadõ- ğõ, bununla birlikte belgedeki imza ile Çiçek’in mukayese imzalarõ arasõnda genel şekilleri yönünden benzerlik görüldüğü belirtilmiştir. Askeri yazım teknik- lerine uymuyor: 16 Hazi- ran 2009 tarihinde belge üze- rinde karargâh çalõşma usulle- ri, askeri yazõşma teknikleri ile emir, talimat, yönerge ve uy- gulamalara uygunluğu açõsõn- dan bilirkişi incelemesi yaptõ- rõlmõştõr. Düzenlenen raporda, belgenin şekil açõsõndan hiçbir askeri yazõ biçimine uymadõğõ, belgeye resmi evrak niteliği kazandõracak herhangi bir un- suru içermediği, karargâh ça- lõşma usulleri ve askeri yazõm teknikleriyle uyuşmayan birçok maddi hata bulunduğu, askeri yazõşma gelenekleriyle örtüş- meyen ibare ve kõsaltmalara yer verildiği belirtilmiştir. 16 Ha- ziran 2009 tarihinde soruştur- ma kapsamõnda görüşmeler yapmak üzere İstanbul Cum- huriyet Başsavcõlõğõ’na (CMK 250. madde ile yetkili bölüm) gidilmiş, bu görüşme esnasõn- da belgenin fotokopi olduğu, aslõnõn bulunmadõğõ/ele geçi- rilmediği öğrenilmiştir. Emniyetin raporun- daki çelişki: 22 Haziran 2009 tarihli bazõ gazetelerde yer alan haberlerden, Emniyet Ge- nel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarlarõ Dairesi Baş- kanlõğõ’nca (İstanbul) bir rapor düzenlendiğinin öğrenilmesi üzerine, aynõ gün ilgili İstan- bul Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ’ndan mevcut ise söz ko- nusu raporun gönderilmesi is- tenmiştir. Bu aşamada gaze- telerde yayõmlanan raporun henüz ulaşmadõğõ bildirilmiş, bilahare söz konusu rapor bel- gegeçer ile askeri savcõlõğõ- mõza gönderilmiştir. Raporda, belgenin, fotokopi makine- si/bilgisayar yazõcõsõ vasõta- sõyla usule getirilmiş olduğu- nun müşahede edildiği, bu tür belgeler üzerinde bulunan im- za/imzalarõn grafolojik tanõ unsurlarõnõn tamamõnõ belir- lemenin mümkün olmadõğõ, montaj ve ilave gibi yöntem- lerle yapõlmõş olmasõ muhte- mel tahrifat türlerinin de her zaman belirlenemeyebilece- ği belirtilmesine rağmen, im- zanõn Albay Çiçek’in eli mah- sulü olduğu da ifade edilmiş- tir. Raporun gerekçe bölümü ile kesin kanaat belirtilen so- nuç kõsmõnõn çelişkili olmasõ nedeniyle, teknik bilirkişi mü- talaasõna başvurulmuş ve bi- lirkişi yeminli mütalaasõnda özetle, fotokopi belge üzerin- de kalem baskõ izi, işleklik, hõz, imzadaki el kaldõrma ha- reketleri gibi özellikler mev- cut olmadõğõndan, buna dayalõ bir sonuç çõkarmanõn mümkün olmadõğõnõ, kesin kanaat be- lirtmenin yanõlgõlara sebebiyet verebileceğini belirtmiştir. Karargâhta düzen- lenmedi: Bu incelemeler ve deliller kapsamõnda, habe- re konu olan belgenin Genel- kurmay Başkanlõğõ Karargâ- hõ’nda düzenlenmediği tespit edilmiş, böyle bir belgeyle il- gili olarak gerek elektronik or- tamda, gerekse de yazõlõ ka- yõtlarda herhangi bir bilgi, belge, emir veya emareye rast- lanõlmamõştõr. Kovuşturmaya yer yok: İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca yürütülen bir soruşturmada elde edilen söz konusu belgenin fotokopi ol- masõ ve aslõnõn elde edileme- diğinin bildirilmesi, bilgisayar ve evrak kayõtlarõnda kap- samlõ incelemeler yapõlmasõ- na, ilgili tüm personelin ifa- desine başvurulmuş olmasõna rağmen, soruşturma konusu olayla ilgili olarak iddialarõ destekleyebilecek hiçbir yan delile ulaşõlamamasõ üzerine ‘kovuşturmaya yer olmadı- ğı kararı’ verilmiştir. Belgeyi kim üretti? Ayrõca, Genelkurmay Baş- kanlõğõ ile ilgisinin bulunma- dõğõ tespit edilen söz konusu belgenin; kim veya kimler ta- rafõndan üretildiği, üretenlerin amaçlarõ, bu suretle Türk Si- lahlõ Kuvvetleri’nin hedef alõ- nõp alõnmadõğõ, belgenin Taraf gazetesi muhabirine ulaştõrõl- masõ ve aynõ gazetede ya- yõmlanmasõ eylemlerinin ad- li yargõnõn görev alanõna giren muhtelif suçlarõ oluşturabile- ceği anlaşõldõğõndan, bu hu- suslarla ilgili olarak Genel- kurmay Başkanlõğõ Askeri Savcõlõğõ’nõn ‘görevsizliği- ne’, soruşturma dosyasõnõn bir suretinin görevli ve yetki- li İstanbul Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ’na ‘gönderilmesi- ne’ karar verilmiştir. CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü belge tartışmalarıyla ilgili olarak “Gerçeği görülme- yen belgenin kıymeti harbiyesi yoktur” derken “Ergenekon belgelerinin dörtte üçünün de düz- mece olduğunu” söyledi. Mengü, dün parlamen- toda düzenlediği basın toplantısında İçişleri Ba- kanı Beşir Atalay’ın tartışılan belgenin fotokopi olduğuna ilişkin sözleri anımsatılarak yöneltilen soruları yanıtladı. Fotokopi üstünden imza ince- lemesinin teknik olarak mümkün olmadığını vurgulayan Mengü, şunları söyledi: “Yargıtay, hukuk ve ceza dairelerinin onlarca kararı var. Gerçeği görülmeyen bir belgenin hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. O zaman benim aklıma çok başka bir şey geliyor. Biri ya da birileri oturdu, bir yerde bir şeyler karaladı, altına fotokopiyle imza taşıdı, arkasından ‘böyle bir belge var mı yok mu?’ diye ortaya çıkardı. Bu belgeyle, baş- tan inandığım Ergenekon davasının içindeki belgelerin dörtte üçünün hep hukuka aykırı bir şekilde yapıldığı, hep düzmece olduğu, ihbarcı- ların, itirafçıların hiçbir şekilde itirafçı olarak kullanılamayacak Amerikan filmlerinin ruhun- dan çıkmış bir savcının ruh hali olarak ortaya çıktığını ortaya koyuyorum. HSYK’yi göreve çağırıyorum; Türk yargısını bu hale getirmeye kimsenin hakkı yoktur.” (Fotoğraf: AA) ‘F tipinin marifeti mi?’ CHP, Erdoğan ve Başbuğ’un açõklama yapmasõ gerektiğini belirtti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek, Genel- kurmay Askeri Savcõlõğõ’nõn açõklamasõy- la ilgili olarak “Sayın Başbakan da, sayın Genlkurmay Başkanı da konuşmalıdır. 15 gündür Türkiye’yi darbe psikolojisi içinde tutanlar hesap vermelidir” dedi. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay da, “Sahte belgeyle bir kurum töhmet altında bırakıldı. Bunu kim yap- tı? Acaba emniyet içerisindeki F tipi ör- gütlenmenin marifeti mi” diye sordu. CHP MYK’nin dünkü toplantõsõnda Taraf gazetesinde yayõmlanan “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” belgesiyle ilgili gelişmeler değerlendirildi. CHP sözcüsü Öz- yürek, toplantõdan sonra Baykal ve MYK adõna bir açõklama yaptõ. Özyürek, özetle şunlarõ söyledi: “Başbakan önce çok sert açıklamalar yaptı. Genelkurmay Başkanı ile görüşmesinden sonra üslubunda yu- muşama oldu. 15 gündür bu belge ger- çekmişçesine yorumlar yapıldı, manşet- ler atıldı. Nihayet, bu belge sahtedir, di- ye açıklama yapıldı. Olmayan bir bel- genin üzerinden 15 gündür kıyameti koparanlar, TSK’yi suçlayanlar şimdi ne diyecek? Genelkurmay Başkanı, ‘sahteyse ne olacağõnõ görürsünüz’ demişti. Şimdi o aşamadayız. Acaba neler olacak, neler yapılacak? Bu belgeye dayanarak kı- yameti koparanlar özür dilemek duru- mundadır. 15 gündür Türkiye’yi darbe psikolojisi içinde tutanlar hesap ver- melidir. Bunun hesabı sorulmazsa bu tip tertipler devam eder.” Özyürek, son gelişmenin Ergenekon’u da- ha da tartõşmalõ hale getirdiğini kaydetti. CHP Grup Başkanvekili Okay da “Biri- leri kurumlar arasında gerginlik yarat- mak istiyor. Sahte belgeyle kurumlar ara- sında gerginlik yaratılıyorsa, böyle bir belge sahteyse o belgeyi avukatın dos- yasında kim buldurdu? Bu belge Erge- nekon dosyasına nasıl girdi? Kurumlar arasında gerginlik yaratmak isteyen bi- rileri mi var? Bu belgeyi kim imal etti? Kim bu belgeyi yandaş medyaya servis etti? Acaba emniyet içerisindeki F tipi ör- gütlenmenin marifeti mi” sorularõna ya- nõt verilmesi gerektiğini bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP’den, Genelkurmay Askeri Savcõlõ- ğõ’nõn Taraf gazetesinde yayõmlanan “AKP ve Gülen’i bitirme planı”yla il- gili kararõna ilişkin farklõ yorumlar ge- lirken MHP ise komplonun aktörlerinin ortaya çõkarõlmasõnõ istedi. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, kararõn hukuka uygun olduğunu belirte- rek “İki başlı soruşturma eleştirileri or- tadan kalkmıştır. Gözbebeğimiz TSK’yi yıpratmak isteyenlerin de önü kesil- miştir” dedi. Devlet Bakanõ ve Başmü- zakereci Egemen Bağış, “Belge gerçek olsa da sahte olsa da AB konusunda önemini ortaya koymaktadır. Çünkü, AB standartlarındaki ülkelerde ne böyle bir belge hazırlanabilir ne de böy- le belgelerin sahteleri hazırlanıp piya- saya sürülebilir” dedi. Kuzu: İkna edici olmadı TBMM Anayasa Komisyonu Başkanõ Burhan Kuzu ise kararda belgenin ka- rargâhta hazõrlanmadõğõnõn belirtilmesi- nin anlamlõ ve ikna edici olmadõğõnõ be- lirterek “Kararın o şekilde çıkmış ol- ması, karargâhta hazırlanmadığı an- lamına gelmez. Burada sadece bir tah- kikat yapılmış, onun sonucu söyleniyor. Yarın karargâhta hazırlandı diye de çı- kabilir” görüşünü dile getirdi. Askeri sav- cõlõğõn açõklamasõnõn özellikle fotokopi bağlamõnda ve geçici bir karar olduğunu savunan Kuzu, “Sivil mahkemeler bu konuda daha yetkili. Bundan sonra de- vam edecek mi, nereye kadar gidecek onu bilemeyiz. Ama bu işi bitmiş gör- mek doğru değil” diye konuştu. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Türkiye’de asker-sivil gerilimi üzerinden Türk siyasetinin parsellenmek istendiği- ni kaydetti. Vural, “Burada hazırlan- dığını iddia edenlerin böyle bir belge- nin fotokopisi ortada olduğuna göre, nerede hazırlandığını ortaya koyması lazım. AKP, bu konuda bir suç duyu- rusunda bulunmakla sıyrılamaz” dedi. ‘İşibitmişgörmekdoğrudeğil’ ‘Ergenekonbelgelerinin dörtteüçüdüzmece’ Genelkurmay Askeri Savcõlõğõ Taraf gazetesinde yayõmlanan belgenin Genelkurmay karargâhõnda düzenlendiğine dair herhangi bir bulguya ulaşõlamadõğõnõ belirterek görevsizlik kararõ verdi. Yapõlan açõklamada, fotokopi olmasõ nedeniyle sağlõklõ bir inceleme yapõlamayan belgelerdeki imzanõn Albay Çiçek’in imzasõyla benzerlikler içermesine rağmen, belgenin askeri yazõşma kurallarõna uygun olmadõğõ ve karargâhta düzenlendiğine dair herhangi bir kanõt elde edilemediği kaydedildi. AKP’DEN ASKERİ SAVCILIĞIN KARARINA İLİŞKİN FARKLI YORUMLAR GELDİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear