24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 2 HAZİRAN 2009 SALI 18 SPOR Zaferin gizli kahramanlarõ Antrenörler Tayfur Havutçu ve Zafer Öğer ile Ümraniye personeli şampiyonlukta büyük rol oynadı HİLMİ TÜRKAY Başarõlarõn ardõnda hep görünmeyen kahramanlar vardõr. Bunlar hiç ortaya çõkmazlar, tanõnmazlar, bilinmezler. Beşiktaş’õn malzemecisi Süreyya Soner ... Yõllardõr tanõrõm Süreyya’yõ; Şeref Stadõ’nõn o tozlu, topraklõ, çamurlu zemininden. Eski çamaşõr makinalarõ vardõ, hatõrlar mõsõnõz kolla çevrilirdi. Perişan olurdu Süreyya onlarca formayõ, çoraplarõ, eşofmanlarõ yõkarken. İyi bir emekçidir. Halen görevinin başõnda. Büyük zevkle işine devam ediyor. İnönü’deki seremonide ismini duydum, duygulandõm. Beşiktaş emeğine saygõ göstermiş, es geçmemiş emektar çalõşanõnõ. Kulüp dediğin böyle olmalõ. Kaleci antrenörü Zafer Öğer çok iyi dostumdur. Şeref Stadõ’ndan birlikte çõkõp Fulyalar’a kadar yine beraber geldik. Beşiktaş’a transferinde ilk haberini ben yapmõştõm. Fazla konuşmayõ sevmez, sakin, içine kapanõktõr. Sanlı Sarıalioğlu’nun da ifade ettiği gibi põrlantadõr. 1985-86 sezonunda Trabzon’da Gökhan’õn golüyle şampiyon olduklarõnda, kalesindeki sayõsõz kurtarõşlarõyla büyük rol sahibiydi. Ancak sözleşmesini uzatmak için kulübe geldiğinde fazla para istemesi o zamanki başkan Süleyman Seba’yõ neredeyse oturduğu koltuğundan havaya zõplatmõştõ. Güzel günlerdi. Arkadaşlõklar mükemmeldi, gazeteci-futbolcu arasõndaki iletişimler dostluklar hiçbir zaman sõnõrõ aşmazdõ. Ligde son haftalara doğru girilirken hemen hemen Zafer’le gün aşõrõ konuşuyordum. Sõvasspor’dan çekindiklerini açõk açõk söylüyordu. Fenerbahçe’ye kaybettikten sonra aradõ ve “Bitti mi bu iş” diye sordu. Bir şey söyleyemedim. Çünkü nefes nefese, soluk soluğa bir yarõş vardõ. Ama o konuşmaya devam etti: “Mustafa Hoca zoru sever, kafanı yorma biz şampiyon oluruz.” Evet kaleci antrenörü Zafer haklõ çõktõ ve Beşiktaş şampiyon oldu. Zafer’in Beşiktaş’a emekleri kolay kolay unutulmaz. İnönü’de aldõğõ alkõşlar hâlâ unutulmadõğõnõ gösteriyordu. İşte o Zafer bir zamanlar Rüştü ile karşõ karşõyaydõ. Hep rakip olmuşlardõ birbirlerine. Şimdi aynõ ailenin içindeler. Zafer, Rüştü’nün kaleci antrenörü. Nereden nereye... Futbolun güzel yanõ da bu zaten. Tayfur Havutçu da kaleci Zafer gibi yõllarca Siyah - Beyazlõ formayõ sõrtõnda taşõdõ. Ön libero oynuyordu, çizgisinin dõşõna hiç çõkmadõ, çok iyi bir asistciydi. Attõğõ goller de yok değil. Hem futbolun içinde hem de normal yaşamõnda põrõl põrõl birisi. Dördüncü isim kondüsyoner Stefano Marrone. Roma Üniversitesi Spor Akademisi’nden mezun olan Stefano Marrone, Roma Üniversitesi’nde Spor Bilimleri ve Firenze Federal Center’da Futbol Fitness Koçluğu mastõrõ yapmõş. Serie A’da Salernitana ve Vicenza takõmlarõnda görev yapan Marrone, daha sonra Nevio Scala ile birlikte Beşiktaş’ta 2000-01 sezonlarõnda çalõşmõş. Bir dönem Oğuz Çetin’in yanõnda Fenerbahçe’de de çalõşan İtalyan kondisyoner, 2004-07 yõllarõ arasõnda İngiltere Premier Lig takõmlarõndan Everton’da David Moves ile 2007-08 sezonunda ise Sven Goran Eriksson’la Manchester City’de görev almõş. Stefano Marrone, iyi derecede Türkçe, İngilizce ve İspanyolca biliyor. Ve son alkõşlar çalõşan personele. Mustafa Denizli göreve geldiği ilk gün anõmsarsanõz futbolcularla değil kulüp personeliyle görüşmüş ve “Sizler iyiyseniz bizlerde iyi oluruz, siz kötü olursanız bu bizlere de yansır” demişti. Sonuçta personel de görevini başarõyla yaptõ. CAN İŞBAKAN Turkcell Süper Lig şampiyonluğu kupasõna ka- vuşan Beşiktaş, sevincini doya doya yaşayamadõ. Siyah - Beyazlõlar İnönü Stadõ’nda düzenlenen gecede TFF Başkanõ Mahmut Özgener’in elinden kupasõnõ almasõnõn ardõndan adeta bü- yük bir kaos yaşandõ. Yanan meşalelerle birlikte duman altõ olan stat- ta göz gözü görmedi ve bazõ taraftarlar saha içi- ne girdi. Futbolcular yoğun ilgiden zorluk ya- şarken özel güvenlik, organizasyonun devam et- mesi için gerekli girişimleri yapamadõ. Saha ke- narõnda elinde halatlarla seyircilerin girmeme- si için birer ‘put’ gibi duran güvenlik güçleri sa- haya girmiş bulunan taraftarlar için herhangi bir uygulamaya gidemedi. Anonsla bu kişilerin yerlerine dönmesi için çağrõda bulunulurken ka- palõ tribündeki Çarşõ grubu yaptõğõ tezahüratlarla duruma el koydu. Biletlerin ücretsiz olmasõ nedeniyle kapõlarda birikmeler yaşanõrken stat dõşõnda izdiham ya- şandõğõ belirtildi. Kutlamalarõn ardõndan da sa- ha içi taraftarla dolarken akõllara, “Eğlenmeyi bilmiyoruz” ifadesi geldi. Gelecek sezon ne olacak? Yeni futbol yasasõ kapsamõnda statlarda yer alacak özel güvenliğin sõnõfta kalmasõ, gelecek sezon için endişeleri de beraberinde getirdi. Her ne kadar federasyon daha önce yaptõğõ açõkla- mada, “Özel güvenliğin yetersiz olduğu du- rumlarda ve riskli maçlarda, polisin yine stat içinde görev yapacağı, o bildirgede bizzat Em- niyet Genel Müdürlüğü yetkililerin ifade edil- miştir. Bu toplantının ardından, İçişleri Ba- kanlığı’nca 28 Ocak’ta federasyonumuza gönderilen yazıda, uygulamada sıkıntı ya- şanmaması için 5 Mayıs 2009 tarihinden iti- baren kademeli bir geçiş yapılacağına dikkat çekilmiş ve statlarda güvenliği İl Spor Gü- venlik Kurulları ve müsabaka güvenlik ami- rinin sağlayacakları hatırlatılmıştır” denme- sine karşõn şimdiden yaşanan sorunlar akõllarõ ka- rõştõrdõ. Gelecek sezon statlarda polisin olmadõğõ durumlarda eğer özel güvenlik İnönü Sta- dõ’ndaki kutlamalardaki gibi davranõrsa futbo- lumuz büyük olaylarla karşõ karşõya kalabilir. Spor Servisi - Beşiktaş’a uzun zaman sonra iki kupa kazandõran teknik direktör Mustafa Denizli ile bir yõl daha anlaşma imzalandõğõ öğrenildi. Teknik heyet ve futbolcular tatile çõkarken İstanbul’da kalan Denizli dün gece yönetimle masaya oturdu. Gelecek sezon planlarõnõ yapan yönetim ve ünlü teknik direktör, gidecek futbolcular ve yapõlacak transferler için görüş alõşverişinde bulundu. Başkan Demirören’in Denizli’ye “Bu sezon büyük başarılara imza attık. Maddi konular hiç önemli değil. Biz sizinle çalışmaktan mutluyuz. İyi bir kadro kuralım, gerekli takviyeleri yapalım ve şampiyonluğumuzu gelecek sezon da koruyalım”dediği öğrenildi. Denizli ile yola devam Süreyya Soner ve Stefano Marrone sezon boyunca Beşiktaşlı oyuncularla yakından ilgilendi. Zafer Öğer ve Tayfur Havutçu başarının mimarlarındandı. Sahaya giren taraftarlara engel olamayan özel güvenlik, şampiyonluk kutlamalarõna gölge düşürdü Tehlike geliyorum diyor 34 MAÇIN 29’UNDA GÖREV ALDI En istikrarlõsõ kaleci Rüştü Spor Servisi - Beşiktaş, iki kupalõ geçen sezonda maddi açõdan darboğazõ aştõ. Ancak, kulübün başlõca gelir kaynak- larõnõn önceki yõllarda kulla- nõlmasõ nedeniyle, gazetelere yansõyan 100 milyon dolarlõk (152 milyon tl)gelir haberleri- nin gerçeği yansõtmadõğõ orta- ya çõktõ. Özellikle BJK Pla- za’dan gelecek paranõn bir bö- lümünü nakit akõşõnda sõkõntõ yaşanmamasõ adõna kullanan yönetimin gayrõmenkul ala- nõndaki geliri de henüz sağla- yamadõğõ biliniyor. Şampiyonlar Ligi’ne kalarak 2.4 milyon Avroluk garanti ayak bastõ parasõna kavuşan Beşiktaş, Sõvas’õn Devler Li- gi’ne girip girememesi duru- muna göre de 5 ile 10 milyon Avro arasõnda bir ek gelirin sa- hibi olacak. Forma reklamõnõ da 2016’ya kadar satan ve parasõ ile önceki yõllarda transfer ya- pan Siyah - Beyazlõlar saha içi reklam gelirleri için de İnönü Stadõ’nõn yõkõlacak olmasõ ne- deniyle istediği geliri sağlaya- mayabilir. Beşiktaş yönetimi- nin çifte şampiyonluğun toplam 10 milyon TL’ye yaklaşan pri- mini ise Şampiyonlar Ligi ge- lirlerinden vermesi bekleniyor. Paranõn adõ var kendi yok G ÖRÜŞ / HALİT DERİNGÖR hderingor@hotmail.com İKİ KUPALI ŞAMPİYON DARBOĞAZI AŞTI Spor Servisi - Turkcell Süper Lig’de 6 yõl aradan sonra şampiyonluğa ulaşan Beşiktaş’ta, 2008-2009 sezonunda en istikrarlõ futbolcu Rüştü Reçber oldu. Siyah - Beyazlõlarõn kalesini koruyan Rüştü, ligde 34 maçõn 29’unda görev aldõ, 28’inde de 90 dakika sahada kalarak 2 bin 597 dakikayla en çok forma giyen futbolcular içinde ilk sõrayõ elde etti. Beşiktaş’õn deneyimli savunma oyuncusu İbrahim Toraman (bugün Hollonda’da topuğundan ameliyat olacak) 2 bin 474 dakikayla ikinci olurken, sezon başõnda transfer edilen Çek futbolcu Tomas Sivok ise 2 bin 455 dakika sahada kalarak üçüncü sõrayõ aldõ. Beşiktaş’õn şampiyonluğa ulaştõğõ 2008-2009 sezonunda toplam 24 futbolcu forma giydi. Siyah - Beyazlõlar, sezona başladõklarõ Ali Tandoğan, Anthony Seric, Batuhan Karadeniz ve Tuna Üzümcü ile devre arasõnda yollarõnõ ayõrõrken, ikinci yarõ için Fabian Ernst, Yusuf Şimşek ve Erkan Zengin’i transfer etti. Tuna Üzümcü, ligde Siyah - Beyazlõ formayõ giyemeden takõmdan ayrõlarak Bursaspor’a transfer oldu. Beşiktaş’ta, bu sezon 34 lig maçõnõn 32’sinde oynayan Tello ve Bobo en çok maçta forma giyen futbolcular olarak dikkat çekti. Tello, sadece ligde 2 maçta forma giymezken, Bobo da 6. haftadaki Hacettepe ve sakat olduğu 17. haftadaki Denizlispor karşõlaşmalarõnda takõmõnõ yalnõz bõraktõ. Siyah - Beyazlõ takõmda forma giyen futbolcular içinde en az sahada kalanõ devre arasõnda transfer edilen Erkan Zengin’di. Erkan, sadece 2 maçta forma giyip 46 dakika sahada kalõrken, devre arasõnda transfer edilen Ernst 1394, Yusuf ise 842 dakika sahada kaldõ. İŞTE GELİR TABLOSU ? Naklen yayın geliri: 19 milyon TL. ? Şampiyonluk ve kupa şampiyonluğu geliri: 5 milyon TL (yaklaşõk) ? Şampiyonlar Ligi geliri: 2.4 milyon Avro (5.1 milyon TL) ? Şampiyonlar Ligi bonus: 5 milyon Avro (10.2 milyon TL. ? İsim hakkı ve iddia: 5 milyon TL. Beşiktaş, tarihi bir yıl yaşadı. Kolay değil, hem ligi hem kupayı almak. Şampiyon ol- mak çok güzel bir duygu. Bunu yaşayanlar daha iyi bilirler. Beşiktaş’ın bu başarısında Mustafa De- nizli’nin elbette büyük payı var. Bir antre- nörün, takımına vermesi gereken yüzde on beş katkının, yüzde yüzünü verdi. Tabiidir ki geride kalan yüzde seksen beş unutul- mamalıdır. Biz de kulüp antrenörlüğü yap- tık. Ancak tek başına başarılı olmak söz ko- nusu değildir. Bu başarı kolektiftir. Bu ne- denle Beşiktaş’ı, masöründen tutun da bü- tün birimlerini kutlamak gerekir. Lig yaşamı da insan yaşamı gibidir. Gidilecek yol çapraşıktır. Bazen tö- kezlersiniz. Umudunuz kırılır... Ligin başlarında, Beşiktaş da tökez- ledi. Hatta umutlar da kırılmıştı. Şampiyon- luk, Kafdağı’nın arkasında diyenler vardı. Fakat Beşiktaş, azim ve iradesiyle bütün engelleri yıkmayı başardı. Sonuçta da azmederek bu günlere geldi- ler. Önceleri herkes, Fenerbahçe ve Gala- tasaray’ı favori olarak gösteriyordu. Ama birisi dördüncü, diğeri de beşinci oldu... Futbolda, saniyelerin bile önemi vardır. Bu nedenle, dereyi görmeden paçaları sı- vamak pek de doğru değil. Bence; Beşiktaş kadar, lig sıralamasında ikinci olan Sıvass- por’u da kutlamak gerek. Anadolu imkân- larıyla, klasmanda böyle bir yer almak ger- çekten çok önemli. Futbol, müspet bir olay değildir. Şansın da büyük rolü vardır. Bu, inkâr edilemez. El- bette şans, biraz da Beşiktaş’a gülmüştür. Bu, her takım için söz konusudur. Artık, “Türk antrenörlerinden bir şey ol- maz” kompleksinden kurtulalım. İşte Bü- lent Uygun, işte Mustafa Denizli. Nedense biz, yabancı hayranlığından bir türlü vazge- çemiyoruz. Denenmiş olanları, tekrar dene- meye kalkıyoruz... Örneğin Lucescu.. Bu kişi bu kadar değerli idi de neden gönderil- di?.. Dışardan hakem getirmek de istiyoruz. Getirmedik mi ki.. Hangisi, tarafsız yönetim gösterebildi, hangisinden memnun kal- dık?.. Denenmiş usulleri, neden tekrar de- nemeye kalkıyoruz? Özetle; Beşiktaş camiasını candan kutla- rım, Avrupa kupalarında onlarla birlikte, tüm takımlarımıza başarılar diliyorum. Şampiyon İnönü Stadı’ndaki kupa törenine taraftarlar büyük ilgi gösterirken saha içinde yaşanan karmaşa şölene gölge düşürdü. Bu durum gelecek sezon için de soru işaretleri yarattı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear