Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA 4 MAYIS 2009 PAZARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 17
Edirne B 20
Kocaeli B 19
Çanakkale Y 17
İzmir Y 17
Manisa Y 18
Aydın Y 20
Denizli Y 17
Zonguldak B 15
Sinop B 16
Samsun B 18
Trabzon B 17
Giresun B 18
Ankara Y 19
Eskişehir Y 17
Konya Y 16
Sıvas Y 18
Antalya Y 20
Adana Y 27
Mersin Y 25
Diyarbakır Y 24
Şanlıurfa Y 26
Mardin Y 22
Siirt Y 24
Hakkâri Y 15
Van Y 16
Kars Y 14
Oslo Y 15
Helsinki Y 11
Stockholm Y 17
Londra Y 15
Amsterdam Y 14
Brüksel Y 13
Paris Y 14
Bonn Y 14
Münih Y 13
Berlin Y 16
Budapeşte Y 24
Madrid B 26
Viyana Y 19
Belgrad Y 20
Sofya Y 19
Roma Y 18
Atina Y 17
Zürih Y 11
Moskova A 22
Aşkabat Y 23
Astana B 14
Taşkent Y 27
Bakû B 16
Bişkek B 16
Tiflis Y 24
Kahire A 32
Şam Y 34
Ülke geneli parçalı ve
çok bulutlu, Marma-
ra’nın güneyi, Ege, Ak-
deniz, İç Anadolu ile
Güneydoğu Anado-
lu’nun batısı, öğle sa-
atlerinden sonra İç Ana-
dolu’nun doğusu ile
Güneydoğu Anadolu
yağışlı geçecek. Hava
sıcaklığı: İç ve doğu
bölgelerde 2 ila 4 de-
rece artacak.
AÇI
MÜMTAZ SOYSAL
Radikalleşme
KABİNE yenilenişini tek sözcükle özetlemek ge-
rekirse, belki en uygunu bu olabilir. Ama, kimileri, söz-
cüğün Latincedeki aslından kalkıp bunu “kökene dö-
nüş” biçiminde anlamakta. Olanları “Milli Görüş”e,
Refah Partisi kadrolarına dönme diye yorumlayan-
lar var; ama yanlış. Çünkü Milli Görüş’çüler, ekono-
mi konusunda ulusalcıydılar. Özelleştirmeye ve ya-
bancılara satışa karşı olmakla yetinmezler, kalkınmada
devletçi öncülüğün ve kamu girişimciliğinin işlevini
inkâr etmezler, karma ekonomi kavramını dışla-
mazlardı.
Ayrıca, Erbakan’ın ağır sanayi aşkını ve makine ya-
pan makinelere olan teknolojik tutkusunu kolayca
unutabilir misiniz?
Radikallik, herhalde ekonominin yönlendirilmesi-
ni ve yönetilmesini Ali Babacan-Mehmet Şimşek
ikilisine teslim etmek değildir. Başka yerde, özellik-
le devlet felsefesinden son Kemalist kalıntıların da
silinmesinde aranmalıdır yeni radikalizmin gerekçe-
si. Arınç’ın Erdoğan-Gül görüşmesiyle yeniden
etkili duruma getirilişini de, Köşk’e çıkış operasyo-
nundan kalma bir şükran borcunun ödenmesinden
daha çok, Cumhuriyetin temel niteliğini değiştirme
niyeti ışığında yorumlamak daha doğru olur.
Milli Görüş’e dönüşten, olsa olsa, dış politika ala-
nında söz edilebilir.
En başta da, AB’ye tam üyelik sorununda.
Sorunun ve başgörüşmeciliğin önce Babacan’a,
sonra da Egemen Bağış’a havale edilmesi, bu ko-
nuda zaten var olan inançsızlığın ve ciddiyetsizliğin
yeni bir belirtisi sayılmalıydı. AKP’liler, üç-dört yıl ön-
cesinden başlayarak tam üyelik hayallerini bütünüyle
bırakmış gibidirler. Sayın Davutoğlu’nun Dışişleri’ne
getirilmesi de, ağırlık merkezinin Avrupa’dan Orta-
doğu’ya kaydırılışının en açık belirtisidir.
Gönül, elbette bunun mutlak bir alan kayması sa-
yılmamasını ve daha geniş bir dış politika anlayışına
doğru gidişin başlangıcı olmasını ister. Yani ülkenin
ulusal çıkarlarını, Batı’ya taşeronluk heveslerinden
arındırıp kapsamlı ve çok boyutlu bir bölge merke-
zine oturtma çabasının öne çıkmasını.
Hatta, çelişkili gözükebilecek bir bakışla, böyle bir
çabanın bölge dışına, Amerika’ya ve Avrupa’ya yö-
nelik başka çabaları olumlu etkileyip farklı yönden
başarılı kılacağını söylemek bile mümkündür.
Kabine değişikliğinde yakın geçmişin ekonomik po-
litikalarındaki başarısızlığın rol oynadığı ve
Başbakan’ın sevdiği deyimle “kapı dışına” konanla-
rın genellikle o politikalardan sorumlu sayılanlar ol-
duğu doğrudur.
Ancak, buna o alanın doğası gereği çıkar ve ka-
yırma girişimlerine açık oluşunu, dolayısıyla söylen-
ti bolluğunu da eklemek gerekir. Ayrıca, söz konu-
su bakanların seçim çevrelerinde yerel yönetimlerin
kaybedilmesi kapıya konuşta mutlaka rol oynamış
olmalı ki, kurunun yanında yanan yaşlar bile var.
mumtazsoysal@gmail.com
GÜRSU KUNT
ANTALYA - Kuzey Kõbrõs Türk
Cumhuriyeti (KKTC) Kurucu Cum-
hurbaşkanõ Rauf Denktaş, Erge-
nekon soruşturmasõnõn yürütülüş
şekline tepki gösterdi. Denktaş,
“Böyle hak, böyle hukuk yoktur
dünyanın hiçbir yerinde” dedi.
Kõbrõs Türk Kültür Derneği An-
talya Şubesi ve Atatürkçü Düşünce
Derneği Kemer Şubesi tarafõndan
düzenlenen “Kıbrıs’ta Son Du-
rum” konulu panele katõlmak üze-
re kentte bulunan Denktaş, Kemer
Viking Otel’de bir basõn toplantõsõ
düzenledi. Ergenekon soruşturma-
sõnõ değerlendiren Denktaş, “Dal-
galar çok. Ama hukukçu olarak
söylüyorum, ‘Burada senin ne ka-
dar kalacağõn belli değil. Ben delil
arõyorum, otur oraya bekle 1 ay, 3
ay, 8 ay, 13 ay, bundan sonra seni
eve göndereyim ölmek için.’ Böy-
le hak, böyle hukuk yoktur dün-
yanın hiçbir yerinde. Delilin var-
sa beni içeri alırsın, veya şüphey-
le içeri almışsan 2 hafta, 3 hafta,
1 ay, ‘hadi git bulamadõm’ dersin.
Böyle kanun ben görmedim. Ben
hukukçuyum, dünyanın hiçbir
yerinde görmedim” diye konuştu.
Gazetelerde gözaltõna alõnan 2
rektörün kendisiyle yemek yediği
için gözaltõna alõndõğõna dair ha-
berler çõktõğõnõ anõmsatan Denktaş,
“Gözaltı nedenlerinden biri ola-
rak gazetelere yansıdı bu du-
rum. Böyle bir şey olabilir mi?
Benimle konuştu diye gözaltı
olur mu?” dedi. Denktaş, bir ga-
zetecinin hatõra fotoğrafõ çektir-
mek istemesi üzerine de “Tamam,
hiç olmazsa beraber gideriz içe-
riye” diye espri yaptõ.
‘En güçlü dava Kıbrıs’
Daha sonra KTKD ve ADD tara-
fõndan düzenlenen panelde konuşan
Denktaş, Kõbrõs meselesinin AB
üyeliğine engel oluşturduğuna inan-
manõn safça bir duygu olduğunu
söyledi. Türkiye’nin en güçlü da-
vasõnõn Kõbrõs olduğunu ifade eden
Denktaş, “Eğer Türkiye burada
çökertirlirse, arkasından Ermeni
meselesi gelecek. Sadece özür di-
lenmeyecek, toprak da verilecek.
Sonra Kürt meselesi gelecek.
Özerklik verin denecek, papazı
ekümen yapın denecek” diye ko-
nuştu. Annan Planõ için ABD’nin 30
milyon dolar harcadõğõnõ, AB’nin
para verip, propaganda yaptõğõnõ
söyleyen Denktaş, “Yüzde 35’in
hayır demesi, Kıbrıs Türkleri-
nin omurgasının sağlam olduğu-
nu gösterir” dedi.
Rauf Denktaş, Ergenekon soruşturmasõnõn yürütülüş biçimine tepki gösterdi
‘Böyle hukuk olmaz’
İstanbul’da ekonomi zirvesi
AYŞE SAYIN
ANKARA - Adalet Bakanlõ-
ğõ’nõn önce sözlü emirle, daha
sonra Bakanlar Kurulu kararõyla
yaptõğõ tüzük değişikliği ile ce-
zaevinde kalanlarõn Türkçe bil-
meyen yakõnlarõyla anadillerinde
konuşmalarõ ve yazmalarõna ola-
nak veren düzenlemeyle ilgili çõ-
kan “tercüme” sorununu, bilir-
kişiyle çözdüğü ortaya çõktõ. Ba-
kanlõk, ilgili genel müdürlük kad-
rosunda “tercüman” olmadõğõ
için tutuklu ve hükümlülerin te-
lefon görüşme kayõtlarõ veya mek-
tuplarõnõn “suç işleme ihtima-
li”ne göre belirlenip, bilirkişiye
tercüme ettirildiğini bildirdi.
DTP Batman Milletvekili Ay-
la Akat Ata’nõn, cezaevlerinde
Türkçe dõşõnda haberleşmenin
serbest bõrakõlmasõnõn ardõndan
uygulamada karşõlaşõlan aksak-
lõklar ve uygulamanõn ne şekilde
yapõldõğõna ilişkin soru önergesi,
Adalet Bakanlõğõ’nõn da henüz bu
konudaki karmaşayõ çözemediğini
ortaya koydu. Soru önergesine ya-
nõt veren eski Adalet Bakanõ
Mehmet Ali Şahin, 2000-2008
yõllarõ arasõnda Kürtçe konuştuğu
için kaç kişinin disiplin cezasõ aldõğõna ilişkin so-
rusuna, belirtilen tarihler arasõnda ceza ve güvenlik
tedbirlerinin infazõna ilişkin yasada “Türkçe dı-
şında bir dille konuşma ve yazışma yapma” di-
ye bir eylem olmadõğõ için bir disiplin cezasõ ve-
rilip verilmediğinin saptanamayacağõ, dolayõsõyla
da böyle bir istatistik bulunmadõğõnõ bildirdi. Şa-
hin, Türkçe dõşõndaki dillerin kullanõlmasõnõn ser-
best bõrakõlmasõna ilişkin Ceza İnfaz Kurumla-
rõ Tüzüğü’nde geçen mart ayõnda yapõlan tüzük
değişikliğiyle “telefon görüşmelerinin kayda
alınması ve daha sonra incelenmesi” koşuluyla
serbest bõrakõlmasõndan sonra ko-
nuşmalarõn incelenmesi için ge-
rekli personel bulunup bulmadõ-
ğõ sorusuna ise ilgili genel mü-
dürlüğün merkez ve taşra teşki-
latõnda “mütercim” kadrosu bu-
lunmadõğõndan konuşmalarõn
“tercüme edilmesinin de söz
konusu olmadığını” ifade etti.
Şahin, “kayda alınan ve suç
teşkil etme ihtimali bulunan”
telefon görüşmelerinin ise bilir-
kişi tarafõndan çözümünün yap-
tõrõlarak metin haline getirildiği
bilgisini verirken, “suç teşkil
etme ihtimali” kriterinin ne ol-
duğu konusunda ise herhangi
bir ayrõntõ vermedi.
1623 yabancı uyruklu
Şahin’in verdiği bilgiye göre
halen cezaevlerinde 94 ülke-
den 1623 yabancõ uyruklu tu-
tuklu ve hükümlü bulunuyor. Şa-
hin yabancõ uyruklu bu tutuklu
ve hükümlülerle, Türk vatandaşõ
hükümlü ve tutuklularõn Türkçe
bilmeyen yakõnlarõyla, herhan-
gi bir dilde görüşebildiklerini ifa-
de ederken “Mütercim kadro-
sunun bulunmaması ve dil sa-
yısının fazlalığı nedeniyle,
mektup, faks ve telgrafların tercümesi için
bu aşamada personel istihdamının öngö-
rülmediğini, içeriğinde suç unsuru bulun-
ması ihtimali olan metinlerin bilirkişiye
çözdürülmesi uygulamasının devam edil-
mesinin düşünüldüğüne” dikkat çekti
Bakanlıktan bilirkişi formülü
Cezaevinde kalanlarõn Türkçe bilmeyen yakõnlarõyla anadillerinde konuşmalarõ ve
yazmalarõna olanak veren düzenlemeyle ilgili ‘tercüme’ sorunu bilirkişiyle çözüldü
DTP’LİLER AÇLIK GREVİ BAŞLATTI
DTP’liler, PKK’ye yönelik ope-
rasyon kapsamında 3 genel başkan
yardımcısının da bulunduğu pek
çok DTP’linin gözaltına alınması-
nı protesto etmek için Diyarbakır
Koşuyolu Parkı’nda 2 günlük açlık
grevi başlattı. Açlık grevine DTP
Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Emi-
ne Ayna, DTP’li milletvekilleri,
belediye başkanları, bazı sivil top-
lum örgütü temsilcileri, PKK lide-
ri Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öca-
lan ile binlerce partili katıldı. Türk-
çe ve Kürtçe sloganların atıldığı ey-
leme katılanlar başlarına kırmızı
bandaj taktı. Eylemle ilgili bir açık-
lama yapan DTP Genel Başkanı
Türk, bu operasyonun Kürt soru-
nunun çözümü için adres olan
DTP’ye darbe olduğunu söyledi.
LEYLA TAVŞANOĞLU
Marmara Grubu Vakfõ’nõn düzen-
lediği Avrasya Ekonomi Zirveleri’nin
12’ncisi başlõyor. Zirveyle ilgili Mar-
mara Grubu Başkanõ Dr. Akkan Su-
ver’le konuştuk. Suver’in bir başka
özelliği de Montenegro’nun İstanbul
fahri konsolosu oluşu.
- İstanbul Ticaret Odası’nda ya-
pılacak zirve ne zaman başlayacak
ve Türkiye’den kimler katılacak?
A.S. - 6 Mayõs 2009 Çarşamba sa-
bahõ düzenlenen açõlõşõmõzda iş dün-
yasõnõn önde gelen kişileri Rona Yır-
calı, Rahmi Koç, Erdoğan Demirö-
ren, Şarık Tara, Arzuhan Yalçın-
dağ, Murat Yalçıntaş, Hikmet Tan-
rıverdi, Başaran Ulusoy, TİKA Baş-
kanõ Musa Kulaklıkaya, Vakõflar
Genel Müdürü Yusuf Beyazıt, İstan-
bul Valisi Muammer Güler ile Dev-
let Bakanõ Mehmet Şimşek söz ala-
caklar. Ayrõca 9. Cumhurbaşkanõmõz
Sayõn Süleyman Demirel ile iki ko-
nuk cumhurbaşkanõ konuklarõmõzõ se-
lamlayacaklar.
- İki konuk cumhurbaşkanı kim?
- Hõrvatistan Cumhurbaşkanõ Stje-
pan Mesic ile Kosova Cumhurbaşkanõ
Fatmir Sejdiu. Ayrõca çeşitli ülke-
lerden eski cumhurbaşkanlarõ, ba-
kanlar, 39 ülkeden milletvekilleri de
zirvemize katõlacaklar.
- Gündemdeki konular neler?
- Çarşamba 14.00’te Kültür ve Tu-
rizm Bakanõ Sayõn Ertuğrul Gü-
nay’õn katõlõmõyla, AB yolunda İs-
tanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti
oturumuyla Avrasya Ekonomi Zirve-
si çalõşmalarõna başlayacak. Eski Ener-
ji ve Tabii Kaynaklar Bakanõ Hilmi
Güler’in başkanlõğõnda düzenleye-
ceğimiz enerji oturumunda Türki-
ye’den geçen transit doğalgaz boru hat-
tõ projeleriyle Nabucco projesine en-
tegre yaklaşõmlar ve Türkiye-Yuna-
nistan-İtalya boru hattõ projesi konu-
larõnõ işleyeceğiz.
- İkinci gün cumhurbaşkanlarının
katılacağı beyin fırtınası var. Bunun
ufkunu çizer misiniz?
- Sayõn Demirel, Bulgaristan eski
Cumhurbaşkanõ Zhelyu Zhelev, Es-
tonya eski Cumhurbaşkanõ Arnold
Rüütel, Letonya eski Cumhurbaşka-
nõ Guntis Ulmanis, Moğolistan eski
Cumhurbaşkanõ Natsagiin Baga-
bandi, Romanya’nõn iki eski Cum-
hurbaşkanõ Ion Iliescu ve Emil Cons-
tantinescu’nun katõlõmõyla, 2008 yõ-
lõnda başlayan küresel ekonomik kri-
zin engellenmesi yolunda yenilik mo-
dellerini gündeme getireceğiz. Öğle-
den sonra eski Devlet Bakanõ Nazım
Ekren’in başkanlõğõnda küresel finans
krizi, küresel koordinasyon ve bölge-
sel işbirlikleri konusunu konuk ko-
nuşmacõlarla değerlendireceğiz.
- Zirvenin son günü için neler söy-
lemek istersiniz?
- Üçüncü gününde Ekoloji ve Çev-
re oturumuyla İklim Değişikliği ve Kü-
resel Isõnma Oturumu’nu gerçekleşti-
receğiz. Bu toplantõya din adamõ ola-
rak Diyanet İşleri Başkanõ Prof. Dr. Ali
Bardakoğlu, Rum Partiği Bartholo-
meos, Vatikan Temsilcisi Kardinal
Lucibello, profesörler ve yerli ve ya-
bancõ bakanlar katõlacak.
- Marmara Grubu Vakfı’nın ulus-
lararası alanda sahip olduğu ilişki-
lerin özetini yapar mısınız?
- Öncelikle BM Ekonomik ve Sos-
yal Konseyi’nde Türkiye’yi sivil top-
lum kimliğimizle temsil etmekteyiz.
New York’ta Gülden Doğan ve
emekli büyükelçi Engin Ansay bizleri
temsil ediyorlar. AGİT’te gözlemci
statüsünde üyeyiz. KEİ Parlamenter-
ler Asamblesi’nde ise Marmara Gru-
bu Vakfõ adõna Şamil Ayrım arkada-
şõmõz bulunuyor. Balkan Politika Ku-
lübü’yle Karadeniz ve Hazar Denizi
Uluslararasõ İşbirliği ve Ortaklõk Vak-
fõ’nda bendeniz Marmara Grubu Vak-
fõ’nõ temsil ediyorum. Ayrõca Azer-
baycanlõlar Forumu’nda ve Dünya
Moğol Kurultayõ’nda benimle birlik-
te Engin Köklüçınar, Cengiz Gül-
damlası, Ogan Soysal Marmara Gru-
bu Vakfõ’nõ temsil ediyor. UNES-
CO’nun Kültürlerarasõ Diyalog Sek-
reteryasõ’nda da ülkemizi istişari üye
olarak temsil ediyoruz. Bütün bunla-
rõ niye anlatõyorum? Bu ilişkiler biz-
lerin Avrasya’da başarõlõ olmasõnõ
sağlayan işbirlikleridir. On İkinci Av-
rasya Ekonomi Zirvesi’nde dünya ça-
põnda bir forum olan Viyana Ekono-
mik Forumu ile bir anlaşma imzala-
yarak işbirliği yapacağõz.
‘Başarının nedeni uluslararası ilişkiler’
Marmara Grubu Vakfı’nın 12 yıldır gerçekleştirdiği Avrasya Eko-
nomi Zirveleri’nin başarısının altında ne yatıyor?
Avrasya Ekonomi Zirveleri’nin 12 yõldõr aralõksõz gerçekleş-
mesinin altõnda yatan başarõ Marmara Grubu Vakfõ’nõn ulus-
lararasõ ilişkileridir. Vakõf bugün Balkanlar’da, Orta As-
ya’da, Kafkaslar’da cumhurbaşkanlarõ, başbakanlarõ, bakan-
larõ, daha da ileri gitmek isterim, o ülkelerin belli başlõ şahsi-
yetleri tarafõndan tanõnmakta ve kabul görmektedir. Bir di-
ğer önemli kaynak da durmak bilmeden kendimizi ve konu-
larõmõzõ yenilememizdir. Bir başka özelliğimiz de iletişim
alanõndadõr. Zirvemize bir defa gelen mutlaka ikinci defa
gelmek istemektedir. Bu arada Türkiye açõsõndan da yakla-
şõmlarõmõz devletimizin bütün kademelerine olan yüksek saygõmõzdõr.
PAKSÜT’ÜN DİNLENMESİ
YARSAV’ın
siyasallaşma
vurgusu
PARASIZ YATILILIK SINAVI
Evrim sorusu
tepki çekti
ANKARA (ANKA) - YAR-
SAV Başkanõ Ömer Faruk
Eminağaoğlu, Anayasa Mahke-
mesi Başkanvekili Osman Pak-
süt’ün Ergenekon soruşturmasõ
kapsamõnda “dinlenmesine”
tepki göstererek “Bunu gerçek-
leştiren birimler için siyasal-
laşma dışında hiçbir kavram
akla gelmemektedir” dedi.
Eminağaoğlu, Ergenekon soruş-
turmasõnõ yürüten İstanbul Cum-
huriyet Başsavcõlõğõ‘nõn Anayasa
Mahkemesi Başkanvekili Osman
Paksüt ve eşi Ferda Paksüt’le il-
gili iletişim tespit tutanaklarõnõn
gereği için Anayasa Mahkemesi
Başkanlõğõ‘na gönderilmesine tep-
ki gösterdi. Eminağaoğlu, yaptõğõ
yazõlõ açõklamada, “Anayasal ve
yasal koşulları dışlayarak, yet-
kisiz biçimde, hukuka aykırı
olarak, üstelik de kapatma da-
vası sürecinde Sayın Anayasa
Mahkemesi Başkanvekili’nin,
hukuk kuralları gereğince kay-
da alınmaması veya imhası ge-
reken iletişiminin kayda alınıp
Anayasa Mahkemesi Başkanlı-
ğı’na gönderilmesi, bunu ger-
çekleştiren birimler için siyasal-
laşma dışında hiçbir kavramı
akla getirmemektedir” dedi.
‘Mahkemeye de saldırı’
İşlemin, Paksüt’ün kişiliğinin
yanõnda, Anayasa Mahkemesi’ne
de ağõr bir saldõrõ niteliği taşõdõğõ-
nõ ileri süren Eminağaoğlu şunlarõ
dedi: “Söz konusu yazının Ana-
yasa Mahkemesi’ne ulaşmasına
rağmen, herhangi bir işlem ya-
pılmaması, kişisel ve kurumsal
saldırıya sessiz kalınması ise ay-
rıca düşündürücüdür. Kamuo-
yunda uzunca süredir yer edi-
nen bir soruşturma fırsat biline-
rek Yargıtay, Danıştay, YAR-
SAV ve şimdi de Anayasa Mah-
kemesi’ne yönelen bu saldırı
karşısında, yargının resmi ve si-
vil kurumlarını hedef alan ve
giderek artan iş ve işlemler ne-
deniyle Adalet Bakanı ile Hâ-
kimler ve Savcılar Yüksek Ku-
rulu, yetki ve görevleri çerçeve-
sinde tüm bu durumları ivedi-
likle değerlendirmeli, hukuksal
gereğini yerine getirmelidir.”
ADANA (Cumhuriyet) - Dev-
let Parasõz Yatõlõlõk ve Bursluluk
Sõnavõ’nda sosyal bilgiler bölü-
münde yer alan bir soru, eğitim-
cilerin tepkisine yol açtõ.
Türkiye genelinde gerçekleşti-
rilen sõnavda sosyal bilgiler ala-
nõndaki 21. soru dikkat çekti.
“Evrendeki düzen hiçbir şeyin
rastlantı sonucu ortaya çıkma-
dığını göstermektedir. Evrende-
ki varlıkların kendi kendilerini
var etme güçleri yoktur. Bu bil-
gilerin ikisini de iyi değerlendi-
ren kimse aşağıdakilerden han-
gisine ulaşır?” sorusunun doğru
yanõtõnõn ise ‘D’ şõkkõndaki “Ev-
ren bir yaratıcı tarafından
planlı bir biçimde yaratıl-
mıştır” ifadesi olduğu belirtildi.
Soruya tepki gösteren Eğitim-
Sen Adana Şubesi Başkanõ Gü-
ven Boğa, sorunun, öğrencilerin
kafasõnda bilimsellikten uzak,
demokratik ve laik eğitime aykõrõ
yargõ oluşturmaya dönük oldu-
ğunu öne sürdü. Boğa, “Bu soru
öğrencilerde bir şekillenişi ger-
çekleştirme iddiasında olanlar
tarafından hazırlanmıştır.
Türkiye’nin içinden geçtiği dö-
nemi ‘dindarlaşma’ olarak ta-
nımlayan eski Milli Eğitim Ba-
kanı Hüseyin Çelik’in yaklaşı-
mının da gözler önüne serdiği
gibi, okullar da bu projenin
merkezi hale getirilmek isten-
miştir” iddiasõnda bulundu.
ALMANYA’DANDENİZ FENERİÖNERİSİ
‘Birlikte
soruşturalım’
Haber Merkezi - Deniz Feneri e.V. soruşturma-
sõnõ yakõndan takip eden Alman Frankfurt Sav-
cõlõğõ’nõn Türkiye’den adli yardõmlaşma tale-
binde bulunduğu ortaya çõktõ.
Milliyet gazetesinin haberine göre, Deniz
Feneri e.V. soruşturmasõyla ilgili Türkiye’de
bulunan zanlõlarõnõn parmak izlerini ve fotoğ-
raflarõnõ talep eden Frankfurt Savcõlõğõ Anka-
ra’ya “soruşturmayı birlikte yürütme” tale-
bini iletti. Savcõlõk, bunun mümkün olmamasõ
halinde bir soru kataloğu gönderilebileceğini
de bildirdi. Savcõlõğõn gönderdiği dosyada,
zanlõlarõn Türkiye’de devlet görevinde olup ol-
madõklarõ hakkõnda bilgi istenirken siyasi ve
dini faaliyetleri hakkõnda sorular yöneltildi.
RTÜK Başkanõ Zahid Akman ve Kanal 7
Yönetim Kurulu Başkanõ Zekeriya Kara-
man’õn da aralarõnda bulunduğu 16 zanlõnõn
ifadesinin alõnmasõ, baskõnlarla elde edilecek
bulgularõn yanõ sõra adli sabõka kayõtlarõ ve di-
ğer istihbari bilgilerin paylaşõmõ istendi. Al-
manya’daki dava sõrasõnda hükümlü ve tanõk-
larõn “Karaman’a iletilmek üzere İstanbul’a
birçok kez nakit para gönderildiği ve bun-
ların Kanal 7 binasında Hakkõ Sadal tarafın-
dan teslim alındığı” yönündeki ifadeleri de
adli yardõm talebine girdi. Adli yardõmlaşma
talebinde, nakit paranõn akõbetinin saptanmasõ
için Sadal’õn ifadesinin alõnmasõ talep edildi.
Parayı alan şirketler kayıp
Bu arada Vatan gazetesinin haberine göre,
Almanya’da bağõş olarak toplanan paralardan
16.9 milyonunun Türkiye’ye gönderildiğini
tespit eden Alman savcõlar, bu paralarõ sorunca
dernek yetkilileri, Türkiye’deki 12 şirketin
adõnõ, adresini verip bu şirketlerden yardõm
malzemesi satõn aldõklarõnõ öne sürmüş, fatura-
larla da bu savlarõnõ kanõtlamaya çalõşmõşlardõ.
Alman yetkililer, 20 Ocak 2009’da Türki-
ye’den bu şirketlere baskõn düzenlenerek elde
edilen belgelerin kendileriyle paylaşõlmasõnõ
talep etti. Ancak aradan 3 ay 10 gün geçmesi-
ne rağmen, Türk yetkililer 12 şirket hakkõnda
bir işlem yapmadõ. Bu arada Alman savcõlarõn
gönderdiği adreslerde söz konusu şirketlerin
izlerine rastlanmazken, şirket sahiplerinin de
kayõplara karõştõğõ ortaya çõktõ.
12. Avrasya Ekonomi Zirvesi’ne Hõrvatistan ve Kosova cumhurbaşkanlarõ da katõlacak