24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 MAYIS 2009 PAZARTESİ 8 HABERLER CMYB C M Y B ‘Bu atmosfer korku cumhuriyetine götürür’ MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Saadet Partisi (SP) Ge- nel Başkanõ Numan Kurtulmuş, ken- di telefonlarõnõn da dinlendiğini tahmin ettiğini belirterek “Biliyorum, bütün telefonlarımın, bulunduğum or- tamların dinlenmiş olması ne yazık ki artık sıradan olay haline gelmiş- tir” dedi. Hükümette “kabine depre- mi” olduğunu, Başbakan’õn “as oyun- cularını” sahaya sürdüğünü dile geti- ren Kurtulmuş, hükümet için “maçın kritik dakikalarının” başladõğõnõ söy- ledi. Hükümetin dõş politikada “sıfır sonuç” elde ettiğini anlatan Kurtulmuş, ekonomide de “Türkiye’de tezgâhın dağıldığını” vurguladõ. SP Genel Başkanõ Kurtulmuş’a yö- nelttiğimiz sorular ve yanõtlarõ şöyle: - Yerel seçimlerde önemli bir çıkış yakaladınız. Bu sonucu neye bağlı- yorsunuz? Hangi partilerden oy al- dınız? - SP 26 Ekim 2008’de bir kongre yaptõ. O kongreyle birlikte ben göre- ve geldim. Hemen arkasõndan bizim SP’nin yeni yönetimiyle, izlediğimiz yeni siyaset anlayõşõ, kullandõğõmõz üs- lup, içerik ve kampanya sõrasõnda or- taya koyduğumuz “Fark var” sloga- nõyla siyasi duruş ve muhteva çok ge- niş kesimlerin ilgisini çekmeye başla- dõ. Belki 40 yõllõk Milli Görüş hareketi içerisinde ilk sefer toplumun geniş ke- simleri önyargõsõz bir şekilde bizi din- ledi. Tahmin ediyorum bu siyaset yap- ma tarzõ üslubu da milletimiz tarafõn- dan benimsendi. Millet bir işaret fişe- ği attõ. Bu seçimde tohum ektik, ben önümüzdeki seçimde hasadõ toplaya- cağõmõzõ düşünüyorum. SP son yerel seçimde 5.2 oranõnda oy aldõ. Ben bü- tün partilerden oy aldõğõmõzõ düşünü- yorum. Hatta siyasete ilgisiz olan ke- simlerden de oy aldõğõmõzõ düşünü- yorum. Zaten ciddi kamuoyu şirketle- rinin yaptõğõ seçim sonrasõ analizlerinde de SP’ye oy verenlerin yüzde 70’i ha- yatlarõnda ilk kez SP’ye oy veriyorlar. Oyumuzu 820 binden 2 milyon 61 bi- ne çõkarmõşõz. Demek ki 1.5 milyon ki- şi ilk sefer bize oy veriyor. ‘Adalet Bakanı’nın demeci talihsizliktir’ - Son dönemde gündemde olan bir konu da telefon dinlemeleri. Siz de telefonlarınızın dinlendiği konu- sunda bir endişe duyuyor musu- nuz? - Hiçbir endişe duymuyorum. Bili- yorum, bütün telefonlarõmõn, bulun- duğum ortamlarõn dinlenmiş olmasõ ne yazõk ki artõk sõradan olay haline gel- miştir. Böyle bir şey olabilir. Yani bu- nu normal karşõlõyorum manasõnda söylemiyorum, yani böyle olmuş ol- masõnõ tahmin ediyorum. Ama tabii esas üzerinde konuşulmasõ gereken, na- sõl faili meçhul bir insanlõk suçuysa, bir insanõn mahremine girerek onun tele- fonunu, evini, arabasõnõ dinlemek de in- sanlõk suçudur. Bu millet hiçbir kamu görevlisine, hiç kimsenin evini, ara- basõnõ, işyerini, çalõşma ofisini, efen- dim telefonlarõnõ dinleme hakkõnõ ver- miyor. Varsa ihtiyacõn, gidersin mah- kemeden alõrsõn dinleme yetkisini ve insanlarõ yasal kayõtlar altõna alarak din- lersin. Bu bir antidemokratik yapõlan- manõn tezahürüdür. Böyle bir devlet ya- põsõ, bir polis devleti yapõlanmasõnõn so- nucudur. Böyle bir atmosfer insanla- rõ ancak bir korku cumhuriyeti içerisine götürür. Ama çok ilginci bu işlerle il- gili sorumlu mevkide bulunan insan- larõn, örneğin eski Adalet Bakanõ’nõn “Evet Türkiye’de 70 küsur bin kişi dinleniyor” gibi bir demeç vermesini de gerçekten Türkiye siyaseti adõna çok büyük bir talihsizlik olarak karşõladõm. C’’in sorularõnõ yanõtlayan SP Genel Başkanõ Kurtulmuş, kendi telefonlarõnõn da dinlendiğini söyledi Kurtulmuş, kendi telefonlarõnõn da dinlendiğini tahmin ettiğini belirterek “Biliyorum, bütün telefonlarõmõn, bulunduğum ortamlarõn dinlenmiş olmasõ ne yazõk ki artõk sõradan olay haline gelmiştir” dedi. - Hükümet için ‘maçın kritik dakikaları başladı’ dediniz. Bi- raz açar mısınız? - Bir tanesi Türkiye’nin eko- nomi politikalarõnda izlediği yol- dur. Yani son 7 yõldõr iktidarda bu- lunan AKP kendisine Kemal Derviş tarafõndan miras bõrakõlan, dõşa bağõmlõ, Türkiye’yi tamamen neoliberal politikalar çerçevesin- de, küresel finans kapitalizminin üzerinde işlem yaptõğõ bir ülke ha- line getiren yanlõş ekonomi poli- tikalarõnõ izledi. Bunun sonucu olarak Türkiye’de bugün tezgâh dağõldõ, toplumun bütün kesimleri üretim kabiliyetlerini kaybetti, alõm güçleri azaldõ. Diğer taraftan Türkiye’nin özel- leştirme adõ altõnda bütün kamu- sal kaynaklarõ yok pahasõna elden çõkarõldõ, bankacõlõk sektörü ya- bancõlaştõrõldõ. Türkiye’de her- kes borçlu hale getirildi. Şimdi bu ekonomik yapõ sürdürülemez bir ekonomik yapõdõr ve bu hükü- metin karnesindeki en önemli, bizim açõmõzdan ve millet açõ- sõndan, kõrõk not da budur. Biz Anadolu’yu karõş karõş dolaştõk. Şu soruyu her mitingde sordum: “5 sene öncesine göre, 7 sene ön- cesine göre daha iyi noktadayım diyen bir arkadaşımız varsa buyursun mikrofonu veriyo- rum ve ben konuşmadan inerek gideceğim yere geri dönüyo- rum.” Toplumun çok az bir ke- simi dõşõnda hiç kimse Türki- ye’nin ekonomik gidişatõndan memnun değildir... Krize karşõ hü- kümetin algõsõ fevkalade eksik ve zikzaklõ olmuştur. İkinci önemli alan dõş politi- kayla ilgili alandõr. Dõş politi- kayla ilgili hükümetin aktif bir dõş politika izlemekte olduğunu bili- yorum ve bunu takdir ediyorum. Ama bu aktifliğin sonucunun ne olduğunu da soruyoruz. Bizim yetkililerimiz gidiyor; Başbaka- nõmõz, dõşişleri bakanlarõmõz, efen- dim Cumhurbaşkanõmõz, ilgili bakanlarõmõz her gün, her hafta Ankara’da birkaç tane yabancõ he- yeti misafir ediyoruz. Bunlar çok güzel şeyler... Sonuç? Sonuç elde var sõfõr. Ak- tif politika, ama sonuç almayan bir politika. Dõş politikadaki önemli sõkõntõlarõndan birisi de “Geniş- letilmiş Büyük Ortadoğu Pro- jesi”. Biz yõllardõr söylüyoruz, bu projenin özeti Fas’tan Endonez- ya’ya kadar olan coğrafyayõ etnik, mezhebi, dini çatõşmalarla bo- ğuşturup tamamõyla kendi kont- rolü altõna almak ve bu bölgede kendisine alternatif bir siyasetin oluşmasõnõ engellemek. Bu böl- genin doğal kaynaklarõna da el koymak. Ne yazõk ki bu bölgeyi bölmek, parçalamak stratejisi üze- rine kurulu bu Genişletilmiş Or- tadoğu Projesi’nin eşbaşkanlõğõ- nõ yapmak gibi bir talihsizlikle 5- 6 yõllõk süre geçirilmiştir. Bu ka- bul edilemez. Hükümet o kadar çok Amerikan yanlõsõ bir politika izlemiştir ki Sa- yõn Milli Savunma Bakanõ bir mu- halefet milletvekilinin soru öner- gesine verdiği cevapta diyor ki: “Amerikalılar Türkiye’deki üs- leri kullanarak 131 bin tane uçuş yaptılar.” “Bu uçuşlar- dan” diyor “6 bin tanesi de için- de ne olduğu, ne taşıdığı, kimi taşıdığı ve nereye gittiği belli ol- mayan uçuşlardır” diyor. Resmi cevap bu. Şimdi milletin size vermediği bu hakkõ, siz hangi hakla Amerikalõlara kullanmasõ için verirsiniz? - Ergenekon davası konusun- daki görüşünüz nedir? - Ergenekon davasõ magazin- leştirilerek tartõşõlamaz. Burada dört tane temel şartõmõz var. Bun- lardan bir tanesi Ergenekon dava- sõnda hiçbir siyasetçi kendisini savcõ ya da avukat rolüne koyma- sõn. Ağzõmõzõ bir kapatalõm. Si- yasetçiler ağzõnõ kapatsõn, bir. İkincisi, bu davanõn bir soruştur- ma kõsmõ var, bir mahkeme kõsmõ var. Soruşturma ve mahkeme kõs- mõ uluslararasõ hukuka uygun, in- san haklarõna uygun, açõk ve şef- faf bir şekilde yürütülsün... Üçün- cüsü, bu mahkemede iş nereye ka- dar gidiyorsa hiçbir önyargõ içeri- sinde olmadan tamamen mahke- menin prensipleri içerisinde, hu- kukun üstünlüğü prensipleri içe- risinde sorumlular kimlerse oraya kadar gitsin. Dördüncüsü, bu mah- keme vesile edilerek Türkiye’de denetlenemeyen kurum-kuruluşlar, yapõlar varsa bunlarõn milletin de- netimine açõlabileceği yasal ve anayasal değişiklikler yapõlsõn... SİYASETÇİLER AĞZINI KAPATSIN - Kabine değişikliğinde sizin bu yükselişinizin de etkisi oldu- ğu söyleniyor... - Seçim sonrasõnda hükümetin bir kabine değişikliğine gideceği- ni tahmin ediyorduk. Çünkü birçok şey yanlõş gidiyordu, birçok şey ar- tõk sürdürülemez noktaya gelmiş- ti. Bunu biliyorduk, ama bir kabi- ne değişikliği değil, bir kabine depremi oldu. Bu kabine değişik- liği aslõnda Sayõn Başbakan’õn as kadrosunu sahaya sürmesidir, fut- bol terimiyle konuşmak gerekirse as oyuncularõnõ sahaya sürmüştür. Bu aslõnda şu demektir: Bir teknik direktör as oyuncularõnõ maçõn kritik dakikalarõnda oyuna sokar. Ben hükümet için maçõn kritik da- kikalarõnõn başladõğõnõ görüyo- rum. Yine seçimden hemen sonra yaptõğõm değerlendirmede: “Bu se- çim AKP’nin kolay son seçimi- dir, SP’nin zor son seçimidir” de- miştim. Seçim sonrasõndaki ge- lişmeler de bunu ciddi şekilde or- taya koyuyor. Bu anlamda SP’nin yükselişinin hükümetin yeniden yapõlandõrõlmasõnda etkili olduğu yönünde birçok tahlil var, siyasi analizler bunu söylüyor, ben de bu görüşlere katõlõyorum. AS OYUNCULARI SAHADA Erdoğan son kozunu oynuyor AKP’nin yanlõş ekonomi politikalarõ izlediğini söyleyen Kurtulmuş, bunun Türkiye’ye pahalõya malolduğunu belirtti. Kurtulmuş, aktif dõş politikaya karşõn sonucun ‘sõfõr olduğunu ifade etti GOP NİTELİK DEĞİŞTİRİYOR Obama gelmeden evvel de uyarõmõzõ yapmõştõk. Bakõn dedik ye- ni yönetim belli ki “Genişletilmiş Ortadoğu Projesi”ni bir tür- lü tasfiye etmiyor ama şekil değiştiriyor, nitelik değiştiriyor. Merkez üssünü de Irak’tan alarak Afganistan’a, Pakistan’a kaydõrõyor. Zaten Obama’nõn verdiği seçim sözlerinden bi- risi budur. Başbakan, “Evet Amerikan askerleri Türkiye top- raklarõnõ kullanarak çõkõş yapabilirler, hatta ne olduğunu ni- teliğini de bize söylemek şartõyla silahlarõnõ da Türkiye top- raklarõndan çõkarabilirler” dedi. Şimdi şunu sormak lazõm: Amerikan askerleri Irak’a turistik seyahat için gitmediler. Bu 6 yõllõk işgal sõrasõnda 1.5 milyon Iraklõ masum insan öldü ve varsayalõm ki bu 140 bin Amerikan askeri bu topraklar- dan geçecekse her Amerikan askeri geride 10 tane masum in- sanõ öldürmüş olarak buraya gelecektir. Hükümetin bunu yap- mamasõ gerekir. İkinci alan, bu kadar çok Amerika’nõn “Ge- nişletilmiş Ortadoğu Projesi”nin gölgesinde kalmõş olmala- rõdõr. Üçüncüsü de Avrupa Birliği ile ilişkileridir. Yangına karşı eylem planı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Çevre ve Orman Bakanõ Veysel Eroğlu, Orman Yangõnlarõyla Mücadelede 2009 Eylem Planõ’nõ, Kemalpaşa’daki Sütçüler köyünde açõkladõ. Karaorman Deposu’nda gerçekleştirilen törende, Yenmiş köylüleri, yerleşim alanlarõnõn yakõnõna taşocağõ açõlmak istenmesini protesto etti. Yangõn tatbikatõ sõrasõnda ise bir işçi ağõr yaralandõ. Eroğlu, yanan alanlarõn peşkeş çekildiği yönündeki iddialarõn gerçeği yansõtmadõğõnõ savunarak “Yanan alanõn bir santimetre karesini dahi kimseye vermiyoruz. Tüm alanlar 1 yõl içinde tekrar ormana kazandõrõlõyor. Asla tecavüz, ihlal, peşkeş çekme olamaz. Bu konuda çok hassasõz” dedi. Yerel yönetimle kalkınma İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- İzmir’de yerel kalkõnma, yerel yönetimle birlikte gerçekleşiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bayõndõr’daki çiçek üreticilerinin ardõndan Kiraz’daki süt üreticileriyle de sözleşmeli üretim modeline geçti. Sistem, üreticiye nefes aldõrõyor. Kiraz’daki İğdeli Tarõmsal Kalkõnma Kooperatifi’yle yapõlan anlaşmaya göre, İzmir Büyükşehir Belediyesi Aşevi Müdürlüğü, kooperatiften peynir ve süt ürünleri alõmõna başladõ. Yõl sonuna dek belediye 900 kilogram lor, 2.2. ton kaşar peyniri satõn alacak. Belediye, Karaburun’daki üreticilerden nergis soğanõ, Bayõndõr’dan çiçek, Ödemiş’ten fidan satõn alõyor. ÇÜ’de 5. Bahar ve Spor Şenliği ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) geleneksel 5. Bahar ve Spor Şenliği bugün saat 10.00’da üniversite kampusunda başlayacak. ‘Şenlik Yürüyüşü’nün ardõndan futbol maçõ oynanacak. Söyleşiler, dinletiler, sergi ve konferanslar, spor tesislerinde çeşitli etkinlikler gerçekleştirilecek. Ayrõca, bazõ eğlenceli yarõşmalarõn yanõ sõra ünlü sanatçõlar Emre Aydõn (bugün), Kenan Doğulu (yarõn), Sõla (13 Mayõs), Feridun Düzağaç (14 Mayõs), Manga (15 Mayõs) ve Yavuz Bingöl (16 Mayõs) barkovizyon ve havai fişekler eşliğinde konserler verecek. ‘Engelli Vagonu’ Adana’da ADANA (AA) - Devlet Demiryollarõ Genel Müdürlüğü’nün (TCDD), tatile gönderdiği 100 engelli çalõşanõnõ taşõyan ve Ankara Garõ’ndan yola çõkan “Engelli Vagonu” Adana’ya ulaştõ. Kamuda Çalõşan Engelliler Derneği Genel Başkanõ Yõldõray Çõnar, “Bu vagonun tüm engelleri ortadan kaldõracak şekilde bir ulaşõm aracõ olduğunu herkese göstermeye geldik. Aynõ zamanda 100 engelli bir hafta boyunca TCDD’nin İskenderun-Arsuz tesislerinde kamp yapacak” dedi. Trafik kazası: 3 ölü, 3 yaralı BURDUR (AA) - Burdur’un Çavdõr ilçesindeki trafik kazasõnda 3 kişi öldü, 3 kişi ağõr yaralandõ. Ferdi Turgut’un kullandõğõ otomobil, Yamadõ Köprüsü’nde Osman Karadere’nin kullandõğõ otomobille çarpõştõ. Kazada ağõr yaralanan Şerife Karadere ve Faden Özyurt, Burdur Devlet Hastanesi’ne sevk edilirken yolda hayatõnõ kaybetti. Osman Karadere ise kaldõrõldõğõ Gölhisar Devlet Hastanesi’nde öldü. Yaralõ Ferdi Turgut, Mustafa Turgut ve Özcan Özgül de Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldõrõldõ. Yaralõlarõn durumunun ağõr olduğu bildirildi. İstanbul B 22 Edirne B 26 Kocaeli B 23 Çanakkale B 23 İzmir B 27 Manisa B 27 Aydın B 29 Denizli B 25 Zonguldak PB 19 Sinop Y 17 Samsun Y 18 Trabzon Y 16 Giresun Y 15 Ankara B 20 Eskişehir B 20 Konya Y 17 Sıvas Y 16 Antalya B 25 Adana PB 26 Mersin PB 24 Diyarbakır PB 22 Şanlıurfa PB 25 Mardin PB 21 Siirt PB 19 Hakkâri Y 13 Van Y 14 Kars Y 13 Oslo PB 14 Helsinki PB 10 Stockholm Y 15 Londra Y 16 Amsterdam PB 17 Brüksel Y 17 Paris Y 22 Bonn Y 21 Münih PB 19 Berlin Y 19 Budapeşte PB 28 Madrid PB 26 Viyana PB 24 Belgrad PB 26 Sofya Y 25 Roma PB 21 Atina PB 24 Zürih PB 25 Moskova Y 23 Aşkabat PB 28 Astana PB 23 Taşkent PB 27 Bakû PB 17 Bişkek PB 24 Tiflis PB 20 Kahire PB 26 Şam B 25 Ülkemizin kuzey ve doğusu parçalı ve çok bulutlu, Batı Karade- niz’in iç kesimleri, Or- ta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun doğusu ile Tunceli ve Erzincan çevreleri sa- ğanak vek gök gürül- tülü sağanak yağışlı diğer yerler az bulut- lu geçecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear