Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
11 MAYIS 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
Hükümet-Öz ve Biçim
Miheil Saakaşvili (Misha), 2003 yı-
lında “Gül devrimiyle” iktidara geldi. Mis-
ha Gürcistan’ı, eski başkan Bush’un de-
yimiyle “bölgenin demokrasi ışığı” ha-
line getirdi. Sonra işleri ters gitmeye
başladı. İkinci kez seçimleri kazandı
ama muhalefetin sesi kesilmedi. Geçen
yıl Rusya ile kapıştı, kötü bir dayak ye-
di, ülkesinin iki eyaletini kaybetti. “Val-
la Rusya başlattı, benim suçum yok” de-
di ama en yakın müttefikleri dışında pek
kimseyi ikna edemedi. Geçen hafta, tam
NATO-Gürcistan ortak savaş oyunları
başlarken, “Rusya darbe yapıyor” diye
bir şamata kopardı, bu kez hiç kimseyi
ikna edemedi. Bu gelişmeler, Türkiye’de
pek ilgi görmüyor. Halbuki Gürcis-
tan’ın son birkaç yıllık öyküsü çok ilginç,
öğretici ayrıntılarla dolu.
Bir ilginç denklem
Misha’nın sıkıntıları 2007 yılında, ül-
kede kitlesel protesto gösterileri patlak
verdiğinde başladı. Batı’ya, özellikle
ABD’ye göre Misha bir demokrasi sa-
vaşçısıydı ama ülkesinde birileri, keyfi
yönetimden, baskı, terör ve yolsuzluk-
lardan yakınıyor, istifasını istiyorlardı.
Muhalefet güçleniyor, sertleşiyor, gü-
venlik güçleriyle göstericiler arasında
sokak çatışmaları çıkıyordu. Misha bu
koşullarda gidilen erken seçimleri ka-
zandı, ama muhalefet yatışmadı.
Gürcistan’ın eski ulusal güvenlik da-
nışmanı, Dışişleri Bakanı Tedo Japa-
ridze ABD’nin saygın dış politika der-
gilerinden The National Interest’teki
yazısında gelişmeleri şöyle özetliyordu:
Misha devrimden sonra Başkan
Bush’un övgüsünü kazanacak reform-
lar yaptı. Ama aynı zamanda ülkenin
anayasasını da, yasamayı zayıflatarak
bir süper başkanlık sistemi geliştirecek,
yüksek hâkimler kurulunun bağımsız-
lığını azaltacak yönde değiştirdi. Bu ye-
ni rejim medya özgürlüğünü, sivil top-
lum örgütlerinin çalışmalarını kısıtladı.
Böylece siyasi haklar ve özgürlükler,
hatta mülkiyet hakları aşınmaya başladı.
Dahası, artık muhalefeti hedef alan
faili meçhul siyasi cinayetler ve saldı-
rılar yaşanmaya başladı. Kasım 2007’de
polis muhalefetin bir kitle gösterisini aşı-
rı güç kullanarak bastırdı, 2008’de er-
ken seçimlerde Misha yeniden başkan
seçildi; ama bu, yürütmenin daha da za-
yıflaması, onun kişisel gücünün artması
anlamına gelecekti. (06/05/09)
Der Spiegel’in bir yorumu-
na göre, Misha’nın “darbe
halüsinasyonları”, “muhalefe-
te yönelik düzmece davalar”,
yargılamalar gelişigüzel verilen
7-8 yıllık hapis cezaları, işte bu
dönemde başladı (06/05/09).
Misha, geçen yıl ağustos ayın-
da Rusya’ya karşı bir kumar
oynayıp da fena halde kay-
bedince, hem ülke içinde en
önemli müttefiklerini kaybet-
meye hem de dünyada, den-
gesiz bir adam izlenimi yarat-
maya başladı: Misha Rus-
ya’ya karşı AB ve ABD’den
destek alacağını varsaymış,
kendi iktidarı için bölgeyi ateşe atma-
ya kalkmıştı. Bu tutum Rusya ile eko-
nomi, enerji güvenliği alanlarında istik-
rarlı bir işbirliği kurmaya çalışan Alman,
Fransız ve İtalyan yönetimlerini çok kız-
dırdı.
Ülke içinde, başından beri Misha’nın
yanında yer alan, ilk hükümetinde mec-
lis sözcülüğü görevini üstlenen, 2008
seçimlerinde Misha’yı destekleyen Ni-
no Burcanadze, Misha’yı seçimlere hi-
le karıştırmakla, demokrasi projesine
ihanet etmekle, medyayı ele geçir-
mekle, muhalefeti susturmaya çalış-
makla suçladı. Bir Thatcher hayranı ol-
maktan gurur duyan Burcanadze, Rus-
ya savaşı fiyaskosundan sonra da, kı-
sa sürede muhalefetin en büyük grubu
haline gelecek olan Birleşik Gürcistan
Partisi’ni kurdu (Associated Press,
08/05/09).
Savaştan sonra, ihracatı yüzde 70,
yabancı sermaye girişi yüzde 75 geri-
leyen Gürcistan ekonomisi derin bir kri-
ze girerken, Misha’nın da, “beni des-
tekleyen demokrattır, bana karşı çı-
kan ise darbeci” denklemine giderek
daha fazla sarılmaya başladığı görülü-
yordu. Hem de, Gürcistan ordusunun
tüm lojistik desteği ABD ve müttefikleri
tarafından karşılanıyor, personeli 150
ABD askeri uzmanı tarafından “eğitili-
yor” olmasına karşın…
Kimse inanmadı ama…
Bu zeminde, geçen hafta Misha
Rusya destekli darbe senaryosuyla
ortaya çıkınca doğal olarak dünyada
kendisine inanacak kimse bulamadı.
Washington Times, iddiaları şüpheli
buluyor, Christian Science Monitor,
Foreign Policy, “karanlık olaylar” olarak
niteliyor, BBC, Rusya bağlantısına iliş-
kin bir kanıt bulamıyordu. The Econo-
mist’e göre “gerçekte ne olduğu belli
değildi”, Der Spiegel, “ortada ciddi bir
darbe girişimine benzer bir şey yok” di-
yor, “darbe halüsinasyonlarından” söz
ediyordu. National Interest’deki yoru-
ma göre, “Gürcistan Devlet Başka-
nı’nın, Batılı danışmanlarının ve lobi
gruplarının, Batı’nın dikkatini,
hükümet karşıtı gösterilerden
uzaklaştırmak amacıyla tez-
gâhladıkları bir olaydı”.
Dahası, Time Magazine,
Londra The Times, Los An-
geles Times da dahil, hemen
tüm Batılı yorumcular, yazıla-
rında muhalefetin eleştirileri-
ne, iddialarına, Rusya’nın tep-
kilerine geniş yer veriyorlar,
Misha’nın orduyu manipüle
etme girişimlerinin, ordu için-
de çatlak yaratmanın riskleri-
ne dikkat çekiyor, Gürcis-
tan’ın geleceğine ilişkin kay-
gılarını dile getiriyorlardı. Ne
de olsa Gürcistan, Rusya’nın AB kar-
şısında enerji tekeli oluşturmasını en-
gelleyebilecek iki boru hattının geçiş hin-
terlandını oluşturuyordu.
Bağımsızlığa izin yok…
Zaten isteyen de yok!
Bir aydır sokaklarda olan muhalefe-
tin, 20.000 kişilik bir protesto gösteri-
si, cumartesi günü, meclisin bulundu-
ğu meydanı “Misha istifa” sloganlarıy-
la inletiyordu.
Bu ikiye bölünmüşlük, giderek şid-
detlenen siyasi istikrarsızlık, salt Gür-
cistan’a ait bir durum değil. Bu, 2000’li
yıllarda karşımıza, “renkli devrimler”,
demokratikleştirme gibi söylemlere
birlikte çok sıkça gelen bir durum. Gür-
cistan tipi (liderlikleri büyük güçlerin ina-
yeti için yarışan) siyasi bölünmüşlüklere,
Balkanlar’dan Burma’ya kadar giderek
daha sık rastlıyoruz. Tüm demokratik-
leşme söylemlerine karşın, bu ülkeler-
de yönetimlerin ve muhalefetlerin eko-
nomik ve siyasi programları, talepleri
giderek ülke dışındaki güçlerin (eskiden
emperyalizmin denirdi, şimdi küre-
selleşme deniyor) seçeneklerine göre
şekilleniyor, yerel halkların gereksi-
nimlerine göre değil.
Örneğin, perşembe günü Prag’da ya-
pılan 33 ülkeli (27+6) AB zirvesinin gün-
demini oluşturan Doğu Ortaklığı planı,
Gürcistan, Moldova, Ukrayna, Belarus,
Ermenistan ve Azerbeycan’ı “AB mo-
deli siyasi, ekonomik toplumsal re-
formları benimseye ikna etmeyi, gide-
rek serbest ticaret ve vizesiz giriş çıkış
ilişkileri oluşturmayı amaçlıyor”. German
Coincil on Foreign Relations’ta Avru-
pa Çalışmaları direktörü Jan Tec-
hau’nun saptamaları şöyle: “Burası
AB’ye yakınlığı açısından en önemli kriz
bölgesidir. AB enerji ve güvenlik ko-
nularında bu ülkelerin Batı’ya yakın-
laşmasını sağlamalıdır. Neticede bu ül-
keler bir tercih yapmalıdırlar, Rusya böl-
gesine mi ait olacaklar AB bölgesine
mi?” (Christian Science Monitor,
07/05/09) Diğer bir değişle, kimseye iki
emperyalist nüfuz alanları dışında ya-
şama izni yok…
Bu altı ülkeden dört tanesi, çoktan,
birbiriyle sokaklarda kapışmaya baş-
layan iki siyasi kampa bölünmüş du-
rumda. Bence şimdi gözler, Azerbay-
can üzerinde olmalı. Bakalım orası na-
sıl demokratikleştirilecek?..
DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU / LONDRA erginy@tr.net http://erginyildizoglu.blogspot.com
Gürcistan’ın “Garip” Halleri
yakupkepenek06@hotmail.com
Dövizdeki dalgalanmalar ve kriz
karşõsõnda hükümetlerin finans sektörünü
desteklemek için açtõğõ para musluklarõ,
merkez bankalarõnõn varlõklarõnõ yüzde 50
artõşla 12 trilyon dolara çõkardõ.
NECDET ÇALIŞKAN
Dünya borsalarõnda iş-
lem gören 46 bin şirketin
toplam değerini 61 trilyon
dolardan 32 trilyon dola-
ra gerileten kriz, merkez
bankalarõnõ finansal sis-
temin yeni devleri haline
getirdi. 18 merkez ban-
kasõnõn 2007 sonunda 8
trilyon dolar olan aktif
büyüklükleri 2008’de 12
trilyon dolarõ aştõ.
Finans kriziyle baş et-
mek için açõklanan dev ra-
kamlar, merkez bankala-
rõnõn bilançolarõna da yan-
sõdõ. Çin Merkez Banka-
sõ 3 trilyon dolarõ aşan ak-
tif büyüklüğüyle dünyanõn
en varlõklõ merkez banka-
sõ oldu. Bankanõn aktif
büyüklüğü Çin’in 4.5 tril-
yon dolara ulaşan milli ge-
lirinin de yüzde 69’una
erişti. Çin’i 2.9 trilyon
dolarlõk aktifle Avrupa
Merkez Bankasõ (ECB)
izledi. Toplam varlõklarõ
yüzde 36 artan ECB’nin
kârõ, 1.3 milyar Avro’ya
çõktõ.
Finans şirketlerini if-
lastan kurtarmak için ardõ
ardõna dev bütçeler ayõran
Amerika’da ise ABD
Merkez Bankasõ’nõn (Fed)
aktifleri yüzde 145’lik ar-
tõşla 2.2 trilyon dolarõ geç-
ti. Bu rakamla Fed,
ABD’nin milli gelirinin
yüzde 16’sõna denk gelen
bir büyüklüğe erişti.
Avrupa ekonomisinin
belkemiğini oluşturan Al-
manya’nõn merkez ban-
kasõ Deutsche Bundes-
bank, geçen yõl net kârõnõ
yüzde 46 arttõrarak 6.3
milyar Avro’ya çõkardõ.
Aktif büyüklüğünü 130
milyar Avro arttõran ban-
kanõn altõn rezervleriyse 4
ton azalarak 3 bin 413
tona geriledi.
Altõnõn ons fiyatõnõn 1000 dolar gibi rekor seviyeleri gördüğü ge-
çen yõl İsviçre Merkez Bankasõ’nõn altõn rezervleri 915 tondan 889
tona geriledi. 26 tonluk altõn satõşõna karşõn banka, 2008 yõl sonu
için 4.7 milyar İsviçre Frangõ zarar açõkladõ. Yerel para birimleri
cinsinden bakõldõğõnda aktif büyüklüğünü en fazla arttõran Fed’den
sonra İngiltere oldu. İngiltere Merkez Bankasõ’nõn toplam varlõğõ
yüzde 133 artõşla 238 milyar sterlini buldu. Aktifleri azalan tek mer-
kez bankasõ ise Birleşik Arap Emirlikleri Merkez Bankasõ oldu.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasõ’nõn (TCMB) 2007’de 91.8
milyar dolar olan toplam varlõklarõ, 2008 sonunda 96.8 milyar do-
lara çõktõ. 729 milyar dolarlõk milli gelir rakamõ dikkate alõndõğõnda,
Merkez Bankasõ, Türkiye milli gelirinin yüzde 13’üne ulaşan bir
büyüklüğü yakaladõ. Bankanõn kasasõndaki altõnlar ise 116.1 ton-
dan, 119.3 tona çõktõ. Döviz kurlarõndaki artõşõn da etkisiyle ban-
kanõn kârõ yaklayõk yedi kat arttõ. 2007’deki 261 milyon liralõk net
kâr, 2008 sonunda 1 milyar 990 milyon TL’ye ulaştõ.
Başbakan’ın yaptığı hükümet değişikliği üze-
rindeki değerlendirmelerin iki alanda, ekonomi ve
politika alanındaki olası gelişmelere göre yapılması
gerekir. Bu yapılmazsa, biçim özün yerini almış
olur.
Hükümet, çok ağır bir ekonomik bunalımdan
sonra uygulamaya konulan hazır bir programla
2002 sonlarında işe başladı ve o programı, IMF
ile birlikte tümüyle uyguladı. Ancak, bu uygulama,
ekonominin yeniden çok ağır bir bunalımla kar-
şılaşmasını engellemeye yetmedi. Gerçekte, hü-
kümetin değişik bir ekonomi politikası uygulamak
gibi bir görüşü ve özelliği de bulunmuyordu.
Veriler, üretimin göstergesi sayılan “ekonomik
büyümenin” 2007 yılının ikinci çeyreğinden baş-
layarak, hızla azalma eğilimine girdiğini kanıtlıyor.
Ülke ekonomisi son iki yıl boyunca küçülüyor. Bu-
nun sonuçları, dayanılmaz boyutlara çıkan işsiz-
lik başta olmak üzere, ekonomik değişkenlerde gö-
rülüyor.
Ekonomik bunalımın “piyasanın başarısızlığı” ol-
duğunu, en aşırı piyasa yanlıları, piyasa sistemi-
nin en baş oyuncuları da biliyor; bu anlayışla bu-
nalıma çözüm arıyor.
Bunalımdan çıkış için, hemen tüm ülkelerin hü-
kümetleri, ekonomiyi piyasa koşullarına bırakmı-
yor. Piyasa bir tarafa bırakılarak, kamu mülkiye-
tine; devlet girişimine ya da kamunun doğrudan
yönlendirmesine uzanan önlemler alınıyor.
Bizde ise hükümet, “eskisiyle ve yenisiyle” pi-
yasa başarısızlığını görmüyor; bir saplantı sayılacak
kadar, piyasa yandaşlığı yapıyor; neredeyse pi-
yasaya tapıyor.
Ekonominin hem iyi gününde hem de kötü gü-
nünde değiştirilmeden izlenen bu aşırı piyasacı-
lığın olumlu sonuç vermesi beklenmemelidir. Ye-
ni hükümet, ekonomide, eskisinden farksızdır; pi-
yasayı “izlemeye”, “edilgen” kalmaya, piyasanın
“iyileşmesi” için beklemeye ve dua etmeye devam
edecektir.
Siyasette işleyecek süreç iki yönlüdür; iç ve dış.
İç siyasette, hükümetin, demokratikleşme, hak
ve özgürlüklerin genişletilmesi; hukuk devletinin
güçlendirilmesi, güvenlik güçlerinin güven verici
kılınması; kurumların ve kuruluşların, örneğin si-
yasal partilerin ve sendikaların iç işleyişlerinin de-
mokratikleşmesi için bir şeyler yapması olasılığı
çok ama çok zayıftır. Aslında bunları zorlayacak
bir toplumsal istekten de söz edilemez. Eski hü-
kümet, reform yapmadan “yapar gibi” görünerek,
reform yorgunu düşmüştü; yeni hükümet bir iki kı-
mıldamanın dışında bu alanda da çok “yavaş” ka-
lacaktır.
Ancak, eskisinde var olan ve yenisinde de gi-
derek artacak olan önemli bir olgu var: Kamu yö-
netiminde kadrolaşma. Önceki ve şimdiki hükü-
metlerin, ekonomide piyasaya bağlılığın dışında
en önemli ortak noktası kadrolaşmadır. Yeni hü-
kümetin, kendi kadrolaşmasını çok daha sağ-
lamlaştıracağını, kimi bakanların görevlerini dev-
rederken, bu işin “otomatiğe bağlandığını” açık-
lamalarıyla kanıtlıyor. Bakanların değiştirilmesi,
kadrolaşma bakımından, yarışmalarda koşucuların
bayrak değiştirmesini andırıyor.
Geriye dış siyaset kalıyor. Yeni hükümetin bu
alanda yeni açılımlar yapacağı umudu var. Bu
umudun, dış dünyanın kaskatı kayalıklarına çar-
parak parçalanması olasılığı, gerçeğe, umudun
kendisinden çok daha yakın duruyor.
Yeni hükümetin eskisine göre siyaset yelpaze-
sinin merkezine doğru evrildiği geçerli değildir; tam
tersine, dinci sağcılığını “daha da” yerleştirici ola-
cağı söylenebilir.
Hükümetin, ekonomi-siyaset politikaları bileş-
kesinden de, kamuda kadrolaşmanın artmasının
dışında “yeni” bir şey çıkmaz. Bu durumda, eko-
nomide de siyasette de eski “edilgenlik” sürdü-
rülecek demektir.
Var olan koşullarda “edilgenlik”, yalnız AKP’nin
değil, ülkenin de gerilemesi anlamına gelir.
Bu nedenle, hem ekonomide hem de siyaset-
te etkin olacak bir iktidar “seçeneği oluşturulma-
sı”, gerçekten, yaşamsal bir önem taşıyor.
YENİDEN TANDOĞAN’DAYIZ
HUKUK DEVLETİNİ,
DEMOKRATİK-LAİK CUMHURİYETİMİZİ,
ÜNİTER YAPIMIZI
ve
TAM BAĞIMSIZLIĞIMIZI
KORUYACAĞIMIZI
DAHA GÜÇLÜ DUYURMAK İÇİN
17 MAYIS 2009 PAZAR günü
Saat 12.00’de
ANKARA TANDOĞAN MEYDANI’NDA
“CUMHURİYET MİTİNGİ”NDEYİZ
MEMLEKET SEVDALILARI DERNEĞİ
KADIKÖY ŞUBESİ
HAREKET YERİ: Kadıköy Evlendirme Dairesi
Otoparkı
HAREKET SAATİ: 24.00, 16 Mayıs 2009 Cumartesi
İRTİBAT TEL: 0216 449 50 64
YİNE TANDOĞAN’DAYIZ
Hukuk devletini, demokratik - laik cumhuriyetimizi,
üniter yapımızı ve tam bağımsızlığımızı
koruyacağımızı daha da güçlü duyurmak için 17
Mayıs 2009, Pazar günü tüm örgütlerimizle birlikte,
Ankara Tandoğan Meydanı’nda,
“Cumhuriyet Mitingi”ndeyiz.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ
İSTANBUL ve KOCAELİ ŞUBELERİ
İrtibat: 0212 570 29 22 (Bakırköy ADD) -
0216 418 36 46 (Kadıköy ADD)
0212 231 66 79 (Şişli ADD)
YENİDEN TANDOĞANDAYIZ
HUKUK DEVLETİNİ, DEMOKRATİK-LAİK CUMHURİYETİMİZİ, ÜNİTER YAPIMIZI ve TAM
BAĞIMSIZLIĞIMIZI KORUYACAĞIMIZI DAHA GÜÇLÜ DUYURMAK İÇİN
17 MAYIS 2009 PAZAR günü saat 12:00’de
ANKARA TANDOĞAN MEYDANI’NDA “CUMHURİYET MİTİNGİ“NDEYİZ
MEMLEKET SEVDALILARI DERNEĞİ GENEL MERKEZİ
İSTANBUL İÇİN HAREKET NOKTALARIMIZ:
KADIKÖY
Hareket yeri: Kadıköy
Evlendirme Dairesi önü.
Hareket saati: 24.00
İrtibat: 0216 449 50 64 -
0 533 511 89 90 - 0 532 267 76 63 - 0
532 480 81 16
ÜSKÜDAR
Hareket yeri: Halk Cad. No:52 Üsküdar
(Dernek binası önü)
Hareket saati: 24.00
İrtibat: 0216 495 30 60 -
0 532 559 81 01 -
0 533 506 23 15 -
0216 495 30 60
ÜMRANİYE
Hareket yeri: Ümraniye
Belediyesi önü
Hareket saati: 24.00
İrtibat: 0 534 663 83 30
MALTEPE
Hareket yeri: Maltepe
Belediyesi karşısı
Hareket saati: 24.00
İrtibat: 0216 370 14 41 -
05327682118-05323573533
KARTAL
Hareket yeri: Ahmet Şimşek Koleji yanı
Hareket saati: 24.00
İrtibat: 0216 389 52 33 -
0 542 567 33 64 - 0 533 351 76 39 - 0
542 413 63 78 -
0 535 924 08 06 -
0532 717 39 81
BEŞİKTAŞ
Hareket yeri: Barbaros
Bulvarı Aktaş İşhanı No: 85 (Dernek bi-
nası önü)
Hareket saati: 24.00
İrtibat: 0 212 258 58 08 -
05326274220-05424265443
ŞİŞLİ
Hareket yeri: Şişli Cevahir alış-veriş mer-
kezi önü
Hareket saati: 24.00
İrtibat: 0 212 274 08 27 -
0 531 620 33 07
BEYKOZ
Hareket yeri: Kavacık Hasanyavuz Camii
önü - Paşabahçe merkez durak.
Hareket saati: 24.00
İrtibat: 0 542 790 74 68 -
05353541239-05357247112
GAZİOSMANPAŞA
Hareket yeri: MERKEZ
MAHALLESİ ÇIKURÇEŞME CADDESİ
ÇAYIR GÜCÜ İŞ MERKEZİ ÖNÜ (KİLER
MARKET YANI) G.O.PAŞA
Hareket saati: 24.00
İrtibat: 0 536 719 99 49 - 05432508380
-05325451808
BÜYÜKÇEKMECE
Hareket yeri: B.çekmece
Belediye önü
Hareket saati: 23.30
İrtibat: 0212 881 69 95 - 0554 341 51 93
- 0532 791 22 43 - 0535 514 19 13
KÜÇÜKÇEKMECE
Hareket yeri: Halkalı Meydanı
Hareket saati: 23.30
İrtibat: 0 535 289 53 48 -
0 543 334 09 27
BAKIRKÖY
Hareket yeri: Ataköy Atrium Alış-veriş
Merkezi
Hareket saati: 23.30
İrtibat: 0 532 303 33 00
EYÜP
Hareket yeri: Öğretmenler
Lokali önü
Hareket saati: 23.30
İrtibat: 0 555 747 88 44
PENDİK
Hareket yeri: Pendik sahil
yolu Atatürk heykeli karşısı
Hareket saati: 24.00
İrtibat: 0 532 235 53 37
SAHİBİNDEN
Yakacık’ta 3 + 1 satılık daire
Tel: 0212 222 51 27 – 0532 234 32 25
SAHİBİNDEN SATILIK
DİDİM merkezde denize 100 metre
uzaklõkta 800 metrekare arsa.
Cep: 0 532 582 31 34
ACİL
Güzeltepe Barbaros caddesi Alibeykö’de
140m2 arsa sahibinden satılıktır.
Tel. 0212 607 08 76- 0535 270 35 09
YENİDEN TANDOĞAN’DASYIZ
HUKUK DEVLETİNİ,
DEMOKRATİK - LAİK
CUMHURİYETİMİZİ,
ÜNİTER YAPIMIZI ve
TAM BAĞIMSIZLIĞIMIZI
KORUYACAĞIMIZI;
DAHA GÜÇLÜ DUYURMAK İÇİN
17 MAYIS 2009 PAZAR günü saat 12.00’de
ANKARA TANDOĞAN MEYDANI’NDA
‘CUMHURİYET MİTİNGİ’NDEYİZ
MEMLEKET SEVDALILARI DERNEĞİ
MALTEPE ve KARTAL ŞUBELERİ
İRTİBAT
MALTEPE ŞUBESİ KARTAL ŞUBESİ
0216 370 14 41 0216 389 52 33
0532 768 21 18 0533 351 76 39
0532 357 35 33
Para otoriteleri, finans devlerini yutan krizle dünya ekonomik sisteminin en varlõklõ kurumlarõ oldular
Güç artõk ‘Merkez’ bankalarõnda
İSVİÇRE’YE ALTIN YARAMADI TCMB’NİN KÂRI 7 KAT ARTTI