24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada TV’lerde sürekli boy gösteren içlerinden biri, “Türkan Saylan’ın hastalığına sığınarak, Erge- nekon’u yok saymak isteyen çabaların arttığını” yazdı. İki ismiyle kıvanç duyan bir başka yazar; “Son operasyonda kapısına dayanılan birkaç ismi san- ki bütün operasyonu gözden düşürmek isteyen bi- rileri kısa devre yaptırarak listeye eklemişe benziyor” diyor. Atatürk’ün özel yaşamına girerek olayları sap- tırmaya çalışan bir diğeri ise “kimler tarafından kış- kırtıldığı, hangi çomakların ne yolla sokulduğu kuş- kulu bu talihsiz adımdan” söz ediyor. Askere yıkıcı bir tutumla taraf olan küçüğü da- ha ileride koşuyor; “Ergenekon soruşturmasını dur- durmak, geriletmek, bir darbenin yolunu yeniden açmak için çabalayanların sayısının sanıldığından daha fazla” olduğunun altını çiziyor. Telaş içindeler. Tabii Ergenekon’u savunurken insanlığa aykırı davranışlara karşı çıkar görünmeyi, örneğin kanser hastası Türkan Saylan’a reva gö- rülen muameleye karşı durmayı ihmal etmiyorlar. Soldan sağa ustaca dönerek Kültür Bakanlığı koltuğunda oturmakta olan Ertuğrul Günay -bi- le- 12. dalganın yarattığı tepkilere katılan bir de- meç verdi diye medyanın ilk sayfalarında man- şetlere geçti. İlk bakışta nihayet gerçeği gören bir bakan çık- tığını sananlar oldu. Oysa Kültür Bakanı’nın derdi başka: Ergene- kon’un AKP aleyhine işlemesinden korkuyor. Aman “Ergenekon hedefinden sapmasın” telaşı içinde. 12. dalganın tutukevine sürüklediği rektörlerden, insanlığa aykırı onca olaydan söz etmiyor. İlim ala- nında yeri olan, ne yazık ki kanserli Saylan’dan saygıyla söz edeceği yerde, “velev ki ‘bu kadın- cağız’ işin içinde olsun… görmezden gelin ey sav- cılar, Ergenekon’a gölge düşürmekten sakının” de- meye gelen, hukuk garabeti bir demeç veriyor. Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz; Meh- met Haberal’ı hastanede ziyaret ettikten sonra basına; “Türkiye’de yaşananlara akıl sır erdirmek giderek zorlaşıyor. Bir hukuk devleti için yargının siyasallaştırılmasından daha tehlikeli bir durum dü- şünemiyorum” diyor. Gözaltından çıktıktan hemen sonra İlhan Sel- çuk ve Cumhuriyet gazetesi; Ergenekon’un hu- kuksal değil, AKP güdümünde siyasal bir dava ol- duğunu saptamasına karşın kimi efendiler aylar sonra bu yargıya bir zahmet ortak oldular. Hey gidi dünya. TÜSİAD bile kendi alanından yola çıkarak “son zamanlarda vergi denetiminin de siyasallaştığını” ilan ediverdi. Ergenekon hayhuyu arasında tek çarpıcı gelişme dikkat çekiyor. KKTC’deki seçimler dünyaya at gözlükleriyle bakmayan bir toplumun bir iktidarı devirebilece- ğine son ve yeni bir örnek oldu. KKTC halkı; MA Talat himayesinde ve deste- ğindeki Ankara dümeninden ayrılmayarak iktidarını muhafaza edeceğini sanan Cumhuriyetçi Türk Par- tisi’ni (genel başkanı Başbakan Ferdi Sabit So- yer’i) alaşağı etti. Kuzey Kıbrıs halkı: Ne AB vaadini ne de mu- halefetin hızını kesmek için Ankara’dan gönderi- len, Rauf Denktaş’ı ve tek başına iktidara getir- diği Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Derviş Eroğlu ile bağlantılı Ergenekon suçlamalarını içeren AKP damgalı yardım paketini dikkate aldı. Üstelik Annan Planı’nı barış görüşmelerinde esas alan, Ankara’ya ve Batı’ya uydu iktidar partisini indirdi. Yerine Annan Planı’na karşı olan Ulusal Bir- lik Partisi’ni iktidara getirdi. KKTC halkı; ekonomik sıkıntıları gözden uzak tutmaya çalışırken -RTE gibi- ekonomik rahatlıktan söz eden, aksine söylenenleri abartılı bulan Baş- bakan Soyer’in iktidarına son verdi. Sıra yavaş yavaş Türkiye’yi anavatan saymayan, bağımsız bir devlet olmayı bir türlü içine sindire- meyen, Kıbrıs’taki Türk askerini işgalci sayan, An- kara ve AB desteğiyle Denktaş yerine cumhur- başkanlığı koltuğuna oturan MA Talat’a geliyor. Türk seçmenin 29 Mart’ta yapamadığını dün bir avuç Kıbrıslı Türk başardı. KKTC halkı sonuçtan ne kadar övünse yeridir! C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayõn Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ ?Yazõişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Miyase İlknur (Ek Yayõnlar) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara Yayõn Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Em- re Kongar (Başkan Yardımcısı), Or- han Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. İstihbarat: Cengiz Yıldırım Eko- nomi: Hasan Eriş Dõş Haberler: Öz- gür Ulusoy Kültür: Egemen Ber- köz Spor: Arif Kızılyalın Dü- zeltme: Abdullah Yazıcı Bilgi- Belge: Edibe Buğra Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: 0312 442 30 50 Faks: 0312 442 30 10 İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 Adana Tem- silcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 3631211, Faks: 3631215 İdare Müdürü: Hüseyin Gürer Mali İşler: Bü- lent Yener Satõş: Fazilet Kuza Cumhuriyet Rek- lam: Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardõmcõsõ: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 -75 /251 98 81 -82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansõ Basõn ve Yayõncõlõk A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 Yaygõn süreli yayõn Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 21 NİSAN 2009 İmsak: 4.33 Güneş: 6.09 Öğle: 13.10 İkindi: 16.54 Akşam: 19.58 Yatsõ: 21.26 / IŞIL ÖZGENTÜRK Korku Başlarken Baştarafı Arka Sayfada Sonra bir adam görmüştüm, herkese tu- haf hikâyeler anlatan, belli ki aklõ yitip git- mişti. Birileri anlattõ adamõn hikâyesini. Daha doğrusu atölyede çalõşma sõrasõnda çõktõ hikâye. Bir gün bir at arabasõnõn ar- kasõna atõlmõş bir kadõn bir erkek cesedi Hakkâri sokaklarõnda dolaştõrõlmõş. Önde bir davul ve halka seslenen bir tellal. “Kim bunların sahibiyse, ana-babasıysa ge- lip alsın.” O gün, o tuhaf hikâyeler anla- tan adam, kõzõnõn cesedine sahip çõka- mamõş. Van’da bir halõcõda, orta yaşlõ kavruk bir adamla tanõşmõştõm. Getir götür işleri yapõyordu. Başõ hep eğikti. Tenha bir za- manda, neredeyse ağlayarak, nasõl bu hallere düştüğünü anlatmõştõ. Hayvancõ- lõk onun has işiymiş. Hangi hayvan ne za- man tava gelir, hangisinin sütü çabuk ke- silir, bilirmiş. Koyunlarõnõ, büyükbaş hayvanlarõnõ bir kilometre öteden tanõrmõş. Tam dokuz çocuğu varmõş, çünkü hay- vancõlõk yaparken dokuzuna da ihtiyaç du- yarmõş. Çocuklardan her biri bir başka işe koşarmõş. Gün gelmiş, köyleri boşaltõlmõş, hayvanlar yok pahasõna satõlmõş ve aile Van’a göçmüş. Eldeki avuçtaki para ça- buk bitmiş, adam halõcõ dükkânõnõn ha- yõrsever sahibi tarafõndan boğaz tokluğuna işe alõnmõş, dokuz çocuk da kalenin ora- da mendil satõp, Japon turistlere ezberle- dikleri kale tarihini anlatõp, günlük nafa- ka peşinde koşmaya başlamõş. Adamõn sesinde, gözlerinde öylesine bir umutsuzluk vardõ ki, ne zaman aklõma gel- se canõm sõkõlõr. Yõllarca süren terörün asõl tahribatõnõn, bu umutsuzluk olduğunu düşünürüm. Çünkü insan onuru, en zor ta- mir edilen bir şeydir ve terör sadece can almamõş, binlerce insanõn onurunun kõ- rõlmasõna neden olmuştur. Onlarõ bir hiç haline getirmiştir. Hiç konuşmayan, daha doğrusu hep bir noktaya bakõp öylece susan bir kõz çocu- ğu tanõmõştõm. Babasõ bir sabah vakti gö- zünün önünde öldürülmüştü. İşte yine başlõyor, mayõnlar patlõyor, as- kerler, PKK militanlarõ ölüyor. Yine bü- yük ve kimin ne kazandõğõnõn belli ol- madõğõ bir kargaşanõn ilk rüzgârlarõ es- meye başladõ. Bütün bu rüzgâr kimin işine yarõyor? Halõcõda çalõşan adamõn hangi düşü ger- çekleşiyor, gökyüzünden korkan çocuk, yi- ne korkmaya devam ediyor. Bu ülkenin is- ter Kürt, ister Türk olsun farklõ söylem- leri olan politikacõlara, ilkeli yandaşlara ihtiyacõ var. Ve hepimizin şu soruyu sor- maya: “Doğuda terör en çok kimin işine ya- rıyor?” Yöre halkõnõn işine yaramadõğõ kesin. Basit gibi görünse de bu sorunun ya- nõtõ dürüstçe verildiğinde, yeni bir baş- langõç için ilk adõm atõlmõş olacak. Çün- kü başlangõçlar, hep basit bir soruyla başlar. isilozgenturk gmail.com ENGİN ESEN Ermenistan’õn önde gelen liberal gazetecilerinden Boris Nava- sardyan, İstanbul’da katõldõğõ top- lantõda, Ermenistan’da başlõca gün- dem maddesinin 31 Mayõs’ta baş- kentte yapõlacak seçimler olduğu- nu vurguladõ. Erivan Basõn Kulübü Başkanõ Navasardyan, Kültür Üniversitesi Küresel Siyasi Eğilimler Merkezi tarafõndan düzenlenen “Türkiye- Ermenistan Diyaloğu: Yeni Bek- lentiler” başlõklõ toplantõda bir grup akademisyen ve gazetecinin sorularõnõ yanõtladõ. Ermenistan Cumhurbaşkanõ Serj Sarkisyan’õn geçen yõl yapõlan seçimleri ka- zanmasõnõn ardõndan Ankara ile Erivan arasõndaki ilişkilerde yu- muşama gözlendiğini hatõrlatan Navasardyan, Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül’ün 6 Eylül 2008 günü iki ülke ulusal futbol takõmlarõnõn karşõlaşmasõnõ izlemek üzere Sar- kisyan tarafõndan yapõlan daveti ka- bul etmesinin önemli bir döne- meç olduğunu söyledi. Sarkisyan karşõsõnda seçimi kay- beden ve Gül’ün ziyaretine karşõ çõ- kan Levon Ter Petrosyan’õn mu- halefetteki Ermenistan Milli Kon- gresi tarafõndan Erivan Belediye Başkanlõğõ seçiminde aday göste- rilmesine gönderme yapan Erme- ni gazeteci, “Erivan Ermenis- tan’ın yarısı demektir. Erivan’ı kazanan, siyasi gücü de eline alır” dedi. Navasardyan, sorunla- ra açõlõm getirmek isteyenlerin ke- nara itilmesinin Ermenistan’õn si- yasi geleneğinde bulunduğuna ve ülke ekonomisinin diyasporaya bağõmlõ olduğuna dikkat çekti. Petrosyan’õn, iktidardaki Cum- huriyetçi Parti’nin adayõ olan Be- lediye Başkanõ Gagig Beglaryan karşõsõnda şansõnõn bulunduğu be- lirtiliyor. Muhalefet, seçimi ka- zanmasõ halinde Sarkisyan’õn isti- fasõnõ isteyeceğini ilan etmiş du- rumda. Cumhuriyetçilerin Erivan’õ kaybetmesi halinde Sarkisyan’õn ekim ayõndaki maçõ izlemek üze- re Türkiye’ye gelme olasõlõğõnõn azalacağõ yorumlarõ yapõlõyor. Dõşişleri Bakanõ Ali Babacan’õn 16 Nisan’da Erivan’a gittiğinde an- laşma imzalanacağõ haberlerinin gerçeği yansõtmadõğõnõ hatõrlatan Navasardyan, Yukarõ Karabağ so- rununun çözümü ve Azeri mülte- cilerin işgal altõndaki topraklarõna dönmesi için çeşitli senaryolarõn masada olduğunu ifade etti. Erivan’la kritik dönemeç GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada içeride yalnız kalıp kalmamam değil, dışarıda yalnız kalıp kalmamam. Gazetem Cumhuriyet’ten görü- yorum ki, yalnız değiliz. Bu anlamda teşekkür et- mem, selamlamam gereken o kadar çok kişi ve ku- rum var ki... Gazetemden başlamak istiyorum. Başta yazıiş- leri ve tüm çalışanlar olmak üzere herkesin çabası- na değinmem gerekiyor. Yazarlarımızsa bir başka duyarlılıkla kucakladılar. Aslında tümünün adını tek tek saymak isterdim. Başta Ankara Büromuz olmak üzere Anado- lu’dan gelen haberler de ayrıca sevindirdi beni. Gazetemizin içinden bir adım dışarı çıktığımızda kiminle karşılaşırız? Cumhuriyet okurlarıyla, yani o güzelim CU- MOK’larla... Onlara ne desem bir eksik kalır. Cumhuriyet oku- ru sıradan bir okur olmadığını, gazetesine, gazete- sinin yazarlarına yürekten bağlı olduğunu bir kez daha gösterdi. Hani diyorlar ya “Balbay’ın yanı başındayız”... Hani diyorlar ya “Balbay çıkacak, yine yazacak”... Bunları okuyunca içim nasıl doluyor anlata- mam... Bu buluşmanın içinde yer alan tüm kuru- luşların temsilcileriyle, CUMOK’larla yeniden yüz yüze olacağım günleri dört gözle bekliyorum. Şu anda odamdan gökyüzünü görüyorum. Tüm CUMOK’lara yerden gökyüzüne kadar selam ol- sun... Burada aile bağlarımın hemen sonrasında bana en büyük gücü gazetem Cumhuriyet ve onun okur- ları veriyor... 29. yılına geldiğim meslek yaşamımda 3 şeyi iyi yapmaya çalıştım: 1. Gazetemin Ankara Temsilciliğini.. 2. Köşe yazarlığı ve haberciliği... 3. Kitap üretimini... Zaten bu üçü dışında benim başka bir yaşamım ve hedefim yok. Geçen temmuz ayında ben de soruşturma kap- samına alınınca kendi kendime şu muhasebeyi yaptım: “Arkadaşım Balbay, sen hep ne diyordun; ‘Önce Türkiye’nin birliği, sonra Avrupa Birliği ve öteki bir- likler’. Sen ne diyordun; ‘Atatürk, yaptıklarıyla ve ürettikleriyle 21. yüzyılda, en az 20. yüzyıl kadar güncel’. İşte bu temel ilkelerin doğrultusunda ga- zeteciliğine, çizgini bozmadan devam et.” Bana yakışan da bu olurdu. Mesleğimizi anlatan en iyi sözlerden biri şudur: Gazeteci, yaşadığı çağın tanığıdır. Ben de bunu en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Gel gör ki; benim tanıklığım, sanıklığa dönüşüyor. İddianamedeki benimle ilgili bölümler bunun başlıca kanıtı. Bana atfedilen notlara kısaca değin- mek istiyorum. Bir söz vardır: Durmuş bir saat bile günde iki kez doğruyu gös- terir. Gerçekten de öyledir. Ya bozuk saat? O hiç doğruyu göstermez. Gösterse de ne za- man göstereceği belli olmaz. İşte benim çok değişik zamanlarda yaptığım kimi görüşmelere ilişkin notlar, kimi haber kaynakların- dan hızla telefonla aldığım bilgi parçaları bir araya getirilmiş ve bir anlam yüklenmeye çalışılmış. Üste- lik bu notların önemli ölçüde güncelliğini yitirdiğini, gerekli olanların zaten gazetede haber ya da yorum olarak yayımlandığını düşünüp en az iki yıl önce ip- tal etmiş, silmiştim. Bu notlara, yürütülen soruştur- mayla hiç ilgisi olmayan gazete içi bilgiler de eklen- miş. Ben bunu saat örneğiyle anlatmak gerekirse bozuk bir toparlama olarak görüyorum. Üstelik öy- le bölümler var ki; tanıyamadım desem yeridir. İlk aşamada bana omuz veren kimi meslektaşla- rım bu notlardan sonra ya fikirlerini değiştirdiler ya da susmayı yeğlediler. Kimileri, “Bu, haber kay- naklarıyla gereğinden fazla yakınlıktır... Meslek sını- rı aşılmıştır” dediler. Benim gazetecilik üslubuma ilişkin eleştirileri an- layışla karşılıyorum. Bütün eleştirilere açığım, za- ten öyle olmam gerekir. Ancak beni yakından tanı- yanlar bilirler, benim genel davranış biçimim bu. Görüşlerine çok karşı olduğum kişiyle bile eğer or- tam uygunsa belli bir samimiyet içinde olurum. Bu yapımı eleştiren dostlarım da olmuştur. Devletin en tepesinden bürokrasinin en uç nok- talarına kadar geniş bir yelpaze ile diyalog kurabil- memde şunlar etken oldu: 1. Bana çok güvendiler. Yazmamak üzere söy- lüyoruz dediklerinde bu sözü tuttum. Bu, dışarıdan normal bir durum gibi gelebilir ama, bir gazeteci manşetlik haber aldığında yazamazsa içi içini yer. Ama ben bu sözüme hep sadık kaldım. 2. Bir bilgi aldığımda bunun haber değeri taşıyıp taşımadığını, muhatabımın yüzüne çok açık söyle- dim. Haber değeri taşıyan konuyu da çarpıtmadan, eğip bükmeden aynen verdim. Yarın: ‘Darbesever değil Yurtseverim’ ankcum@cumhuriyet.com.tr ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP’nin yerel seçim kampanyasõ döneminde, An- talya’da düzenlediği mitingde Abdullah Öcalan posteriyle, te- rör örgütü flamasõ açtõklarõ ve mitingden sonra izinsiz gösteri yaptõklarõ iddiasõyla 4’ü çocuk 14 kişi gözaltõna alõndõ. PKK’nin şehir yapõlanmasõna yönelik olduğu gerekçesiyle 15 kentte düzenlenen operasyo- nun Antalya ayağõnda DTP’nin yerel seçimler öncesinde An- talya’da düzenlediği mitingde, çekilen görüntü ve fotoğraflar Terörle Mücadele Şube Mü- dürlüğü’nde incelendi. İnceleme sonucunda 22 Mart’taki mi- tingde Öcalan posterleri açtõk- larõ ve PKK lehine sloganlar at- tõklarõ belirlenen 14 kişi gözal- tõna alõndõ. Zanlõlardan 10’u Terörle Mücadele Şube Mü- dürlüğü’nde 4’ü ise Çocuk Şu- besi’nde sorguya alõndõ. Sor- gularõ tamamlanan S.Ç, A.A, V.K, S.Ç, L.B, E.E, M.P, A.A, R.A, İ.A, H.Ç, DK, M.A. ve B.D. adliyeye sevk edildi. Çocuklar kültür, sanat ve bilimle buluşacak 23 NİSAN ETKİNLİĞİ Haber Merkezi - Doğuş Eğitim Kurumlarõ, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramõ’nda çocuklarõ kültür-sanat ve bilimle buluşturuyor. Ti- yatrodan müziğe, sinemaya, bilim stantlarõna de- ğin çok sayõda etkinliğin yer aldõğõ programdan tüm çocuklar ücretsiz olarak yararlanacak. Bayram dolayõsõyla hazõrlanan programda Enis Fosforoğlu Tiyatrosu, Klez-Mez Müzik Grubu konseri, Doğuş Eğitim Kurumlarõ öğrencilerinin ödüllü kõsa filmleri gösterimi yer alõyor. Program kapsamõnda ayrõca uzman eğitimciler eşliğinde, “Geri dönüşüm malzemeleri ile kendi oyunca- ğını yap” etkinliği gerçekleştirilecek. Çocuklar, güzel sanatlar standõnda el becerilerini ortaya ko- yabilecekleri bir alan bulacaklar. “Küçük bilim insanları köşesi”nde ise merak ve öğrenmenin keyfini, ilerici ve açõk fikirli bir bakõş açõsõyla araştõrmanõn önemini keşfedecekler. Doğuş Eği- tim Kurumlarõ ve Doğuş Üniversitesi işbirliği ile tüm çocuklara açõk olarak gerçekleştirilecek et- kinlik, 23 Nisan günü 12:00-16:00 saatleri ara- sõnda Acõbadem Yerleşkesi’nde yapõlacak. BRÜKSEL(ANKA) - Avrupa Parlamentosu’nun Danimarkalõ üyesi Mogens Camre, AB Ko- misyonu’na Türkiye’deki 29 Mart seçimlerinde hile yapõldõğõ iddialarõ üzerine verdiği soru önergesinde, “Komisyon, ikti- darda kalmak için seçim hile- sine başvuran hükümeti bulu- nan bir ülkeyle katılım müza- kerelerini hâlâ yönetmenin AB ilkelerine uygun olup olmadı- ğını açıklayabilir mi?” dedi. Avrupa Birliği Komisyo- nu’nun yanõtlamasõ istemiyle Avrupa Parlementosu Başkan- lõğõ’na “Türkiye’deki seçim hileleri” başlõklõ yazõlõ soru önergesi veren Sosyal Demokrat eğilimli Mogens Camre, “Da- nimarkalı gözlemcilere göre, 29 Mart’ta yapılan seçimler birden fazla yapılan seçim hi- leleriyle sakatlanmıştır” diye başladõ. Önergede seçimi izle- yen gözlemciler Kopenhag Kent Meclisi üyeleri Lars A.Ras- mussen ve Türk asõllõ Serdar Benli’nin izlenimlerine yer ve- ren Camre, “Bilgi verenlere göre AKP, seçmenleri, kamu çalışanlarına katılmaları ko- nusunda baskı yapılan parti mitinglerine taşımak için, ka- mu toplu taşım araçlarından yararlandı” dedi. Seçim günü 5 kişinin öldüğü- ne yer veren Camre, “Gözlem- ciler, AKP’nin var olmayan 18 bin seçmeni seçim kütüklerine kaydetmeyi denediğini bildir- miştir. 180 kişi ise daha sonra bir ahır olduğu anlaşılan tek bir adreste kaydedildi” yoru- muna yer verdi. Camre, birçok kuralsõzlõk yapõlan seçimlerle ilgili herhangi bir araştõrma ya- põlõp, yapõlmayacağõnõ sordu. ‘Seçimlerde hile’ AP’de AKP’nin kamu araçlarõnõ kullanmasõ ve sahte seçmen yazõmlarõna dikkat çekilen önergede AB Komisyonu’na ‘Hükümeti hile yapan ülkeyle müzakereler yürütülebir mi?’ diye soruldu 4’ü çocuk 14 kişi gözaltına alındı İzinsiz gösteri AZERBAYCAN İZLENİMİ ‘AKP arkamızdan hançerledi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ermenistan sõnõr kapõsõnõn açõlmasõ giri- şimi nedeniyle yaşanan gerginlik sonrasõ geçen hafta Azerbaycan’a giden MHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Atilla Kaya, Azeri yetkililerde “Ermenistan’la Tür- kiye arasında sınır açılması yönünde anlaşma olduğu, ancak açıklanması için uygun zamanın beklendiği görüşü olduğunu” bildirdi. Sõnõr kapõsõnõn açõl- masõ konusunda Azerbaycan’da büyük kaygõ oluştuğunu belirten Kaya, “Yetki- liler bunu arkadan hançerlenmek ola- rak algılıyorlar” diye konuştu. Azerbaycan’õn davetiyle “Türkiye Azerbaycan İlişkileri: Ortak Çıkarlar ve Problemler” konulu foruma katõlmak üzere Azerbaycan’a giden Türk parla- mento heyetinde yer alan MHP milletve- tili ve yöneticileri, basõn toplantõsõ dü- zenleyerek izlenimlerini anlattõlar. MHP’li Kaya, CHP’den 3 milletvekilinin de katõldõğõ foruma, AKP’lilerin, davetli olmasõna rağmen, son anda mazeret bil- dirmeden katõlmadõğõna dikkat çekti. ‘Önce ara adımlar atılacak’ Azerbaycan Milli Meclisi’ndeki 9 par- tiden temsilciler ve Azerbaycan Meclis Başkanõ ile görüştüklerini belirten Kaya, temaslarõ sõrasõnda Ermenistan sõnõr kapõ- sõnõn açõlmasõ durumunda Türkiye-Azer- baycan ilişkilerinin “onarılması zor bir darbe alacağının” görüldüğünü söyledi. Azerbaycan’daki Türk öğrenciler ve işa- damlarõ ile de görüştüklerini kaydeden Kaya, Azerilerin işadamlarõ ve öğrencile- re yönelik rahatsõz edici bir yaklaşõmõ ol- madõğõna dikkat çekti. Kaya, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn “Karabağ sorunu çözülmeden sınırı açmayız” sözlerinin inandõrõcõ bulunmadõğõnõ belirterek “Ni- hai anlaşmadan önce ara merhaleler- de adımların atılacağı görülüyor. Aze- ri yetkililer daha önce gelişmelerle il- gili sürekli bilgilendirildiklerini ancak 20-25 gündür kendilerine hiçbir bilgi- nin ulaştırılmadığını söylediler.” 31 Mayõs’taki seçimlerde Cumhuriyetçilerin kaybetmesi halinde Türkiye ile ilişkilerin yeniden olumsuz bir sürece gireceği yorumlarõ yapõlõyor Erivan Basõn Kulübü Başkanõ Navasardyan, Türkiye-Ermenistan ilişkilerindeki yakõnlaşmanõn sebeplerini şöyle sõraladõ: ? ABD, AB ve Rusya sõnõrõn açõlmasõnõ destekliyor. Ancak Rusya, Azerbaycan ile yakõnlaşmak için bu tavrõnõ değiştirebilir. ? Geçen ağustos ayõndaki Rus-Gürcü savaşõ sõrasõnda Ermenis- tan’õn dünyayla ulaşõm bağlantõsõ tamamen kesildi. Bu ise Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesine karşõ olan Ermenistan kamuoyunda fikir değişimine yol açtõ. Radikal milliyetçi Taşnaksutyun partisi bile Türkiye ile ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik plan hazõr- ladõ. Diyasporada da benzer eğilimler uç vermeye başladõ. ? ABD Başkanõ Barack Obama’nõn seçim sürecinde Ermenile- rin 1915 olaylarõyla ilgili soykõrõm iddialarõnõ tanõyacağõnõ açõkla- masõ Ankara üzerinde baskõ oluşturdu. Obama Ankara’da “Bu so- runu kendi aranızda çözün” diye üstü kapalõ mesaj verdi. TÜRKİYE-ERMENİSTAN YAKINLAŞMASININ NEDENLERİ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Büro- su) - PKK’nin şehir yapõlanmasõna yönelik gerçekleştirildiği belirtilen operasyonda, aralarõnda 3 DTP genel başkan yardõm- cõsõnõn da bulunduğu 51 kişinin tutuk- lanmasõnõn ardõndan terör örgütünün açõk- lamalarõ nedeniyle Diyarbakõr’da güven- lik önlemleri arttõrõldõ. Özellikle AKP ör- gütleri ve Fethullah Gülen cemaatine ya- kõnlõğõyla bilinen kuruluşlar etrafõnda po- lis güvenlik önlemlerini sõklaştõrdõ. PKK’nin, “AKP’li yöneticiler ve Fet- hullah Gülen cemaatine bağlı kuru- luşlar açık hedefimizdir” ve terör ör- gütünün üst düzey yöneticilerinden Mu- rat Karayılan’õn operasyonun “savaş ila- nı” anlamõna geldiği yönündeki açõkla- malarõyla birlikte kentte önlemler üst se- viyeye çõkarõldõ. AKP il ve ilçe binalarõ ile Gülen cemaatine yakõnlõğõyla bilinen okul ve dernekler çevresinde devriye ge- zen polis ekiplerinin yoğunluğu dikkat çekti. Çok sayõda polis ekibinin de sivil araçlarla devriye gezdiği belirtildi. Gü- venlik önlemleri gazetecilerin çalõşmasõ- nõ da etkiledi. AKP Diyarbakõr İl Baş- kanlõğõ önünde binanõn fotoğrafõnõ çekmek isteyen gazetemizin Diyarbakõr muhabi- ri Mehmet Pişkin, güvenlik elemanlarõ ta- rafõndan engellendi. Pişkin, emniyet mü- dürlüğü yetkililerinin izin vermesi üzeri- ne çalõşmasõnõ sürdürebildi. Diyarbakõr’da önlemler arttõ Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla İstanbul’da DTP il yöneti- cilerine yönlik operasyonda gözaltına alınan 10 kişi Adliyeye sevk edildi. (AA)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear