Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
TV’lerde sürekli boy gösteren içlerinden biri,
“Türkan Saylan’ın hastalığına sığınarak, Erge-
nekon’u yok saymak isteyen çabaların arttığını”
yazdı.
İki ismiyle kıvanç duyan bir başka yazar; “Son
operasyonda kapısına dayanılan birkaç ismi san-
ki bütün operasyonu gözden düşürmek isteyen bi-
rileri kısa devre yaptırarak listeye eklemişe benziyor”
diyor.
Atatürk’ün özel yaşamına girerek olayları sap-
tırmaya çalışan bir diğeri ise “kimler tarafından kış-
kırtıldığı, hangi çomakların ne yolla sokulduğu kuş-
kulu bu talihsiz adımdan” söz ediyor.
Askere yıkıcı bir tutumla taraf olan küçüğü da-
ha ileride koşuyor; “Ergenekon soruşturmasını dur-
durmak, geriletmek, bir darbenin yolunu yeniden
açmak için çabalayanların sayısının sanıldığından
daha fazla” olduğunun altını çiziyor.
Telaş içindeler. Tabii Ergenekon’u savunurken
insanlığa aykırı davranışlara karşı çıkar görünmeyi,
örneğin kanser hastası Türkan Saylan’a reva gö-
rülen muameleye karşı durmayı ihmal etmiyorlar.
Soldan sağa ustaca dönerek Kültür Bakanlığı
koltuğunda oturmakta olan Ertuğrul Günay -bi-
le- 12. dalganın yarattığı tepkilere katılan bir de-
meç verdi diye medyanın ilk sayfalarında man-
şetlere geçti.
İlk bakışta nihayet gerçeği gören bir bakan çık-
tığını sananlar oldu.
Oysa Kültür Bakanı’nın derdi başka: Ergene-
kon’un AKP aleyhine işlemesinden korkuyor.
Aman “Ergenekon hedefinden sapmasın” telaşı
içinde.
12. dalganın tutukevine sürüklediği rektörlerden,
insanlığa aykırı onca olaydan söz etmiyor. İlim ala-
nında yeri olan, ne yazık ki kanserli Saylan’dan
saygıyla söz edeceği yerde, “velev ki ‘bu kadın-
cağız’ işin içinde olsun… görmezden gelin ey sav-
cılar, Ergenekon’a gölge düşürmekten sakının” de-
meye gelen, hukuk garabeti bir demeç veriyor.
Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz; Meh-
met Haberal’ı hastanede ziyaret ettikten sonra
basına; “Türkiye’de yaşananlara akıl sır erdirmek
giderek zorlaşıyor. Bir hukuk devleti için yargının
siyasallaştırılmasından daha tehlikeli bir durum dü-
şünemiyorum” diyor.
Gözaltından çıktıktan hemen sonra İlhan Sel-
çuk ve Cumhuriyet gazetesi; Ergenekon’un hu-
kuksal değil, AKP güdümünde siyasal bir dava ol-
duğunu saptamasına karşın kimi efendiler aylar
sonra bu yargıya bir zahmet ortak oldular.
Hey gidi dünya. TÜSİAD bile kendi alanından
yola çıkarak “son zamanlarda vergi denetiminin
de siyasallaştığını” ilan ediverdi.
Ergenekon hayhuyu arasında tek çarpıcı gelişme
dikkat çekiyor.
KKTC’deki seçimler dünyaya at gözlükleriyle
bakmayan bir toplumun bir iktidarı devirebilece-
ğine son ve yeni bir örnek oldu.
KKTC halkı; MA Talat himayesinde ve deste-
ğindeki Ankara dümeninden ayrılmayarak iktidarını
muhafaza edeceğini sanan Cumhuriyetçi Türk Par-
tisi’ni (genel başkanı Başbakan Ferdi Sabit So-
yer’i) alaşağı etti.
Kuzey Kıbrıs halkı: Ne AB vaadini ne de mu-
halefetin hızını kesmek için Ankara’dan gönderi-
len, Rauf Denktaş’ı ve tek başına iktidara getir-
diği Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Derviş
Eroğlu ile bağlantılı Ergenekon suçlamalarını
içeren AKP damgalı yardım paketini dikkate aldı.
Üstelik Annan Planı’nı barış görüşmelerinde esas
alan, Ankara’ya ve Batı’ya uydu iktidar partisini
indirdi. Yerine Annan Planı’na karşı olan Ulusal Bir-
lik Partisi’ni iktidara getirdi.
KKTC halkı; ekonomik sıkıntıları gözden uzak
tutmaya çalışırken -RTE gibi- ekonomik rahatlıktan
söz eden, aksine söylenenleri abartılı bulan Baş-
bakan Soyer’in iktidarına son verdi.
Sıra yavaş yavaş Türkiye’yi anavatan saymayan,
bağımsız bir devlet olmayı bir türlü içine sindire-
meyen, Kıbrıs’taki Türk askerini işgalci sayan, An-
kara ve AB desteğiyle Denktaş yerine cumhur-
başkanlığı koltuğuna oturan MA Talat’a geliyor.
Türk seçmenin 29 Mart’ta yapamadığını dün bir
avuç Kıbrıslı Türk başardı.
KKTC halkı sonuçtan ne kadar övünse yeridir!
C
İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI
adına İLHAN SELÇUK
Genel Yayõn Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ
?Yazõişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray
Öz (Sorumlu) ? Miyase İlknur (Ek Yayõnlar)
? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara
Yayõn Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Em-
re Kongar (Başkan Yardımcısı), Or-
han Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran
Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı,
Mustafa Balbay, Hakan Kara.
İstihbarat: Cengiz Yıldırım Eko-
nomi: Hasan Eriş Dõş Haberler: Öz-
gür Ulusoy Kültür: Egemen Ber-
köz Spor: Arif Kızılyalın Dü-
zeltme: Abdullah Yazıcı Bilgi-
Belge: Edibe Buğra
Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Ahmet Rasim Sok. No:
14 Çankaya 06550 Ankara Tel: 0312 442 30 50 Faks: 0312
442 30 10 İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv.
1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 Adana Tem-
silcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat
1 Tel: 3631211, Faks: 3631215
İdare Müdürü: Hüseyin Gürer Mali İşler: Bü-
lent Yener Satõş: Fazilet Kuza Cumhuriyet Rek-
lam: Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür
Yardõmcõsõ: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 -75
/251 98 81 -82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon:
(0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53
Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansõ Basõn ve Yayõncõlõk A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212)
343 72 64 Yaygõn süreli yayõn Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 21 NİSAN 2009 İmsak: 4.33
Güneş: 6.09
Öğle: 13.10
İkindi: 16.54
Akşam: 19.58
Yatsõ: 21.26
/ IŞIL ÖZGENTÜRK
Korku Başlarken
Baştarafı Arka Sayfada
Sonra bir adam görmüştüm, herkese tu-
haf hikâyeler anlatan, belli ki aklõ yitip git-
mişti. Birileri anlattõ adamõn hikâyesini.
Daha doğrusu atölyede çalõşma sõrasõnda
çõktõ hikâye. Bir gün bir at arabasõnõn ar-
kasõna atõlmõş bir kadõn bir erkek cesedi
Hakkâri sokaklarõnda dolaştõrõlmõş. Önde
bir davul ve halka seslenen bir tellal. “Kim
bunların sahibiyse, ana-babasıysa ge-
lip alsın.” O gün, o tuhaf hikâyeler anla-
tan adam, kõzõnõn cesedine sahip çõka-
mamõş.
Van’da bir halõcõda, orta yaşlõ kavruk bir
adamla tanõşmõştõm. Getir götür işleri
yapõyordu. Başõ hep eğikti. Tenha bir za-
manda, neredeyse ağlayarak, nasõl bu
hallere düştüğünü anlatmõştõ. Hayvancõ-
lõk onun has işiymiş. Hangi hayvan ne za-
man tava gelir, hangisinin sütü çabuk ke-
silir, bilirmiş. Koyunlarõnõ, büyükbaş
hayvanlarõnõ bir kilometre öteden tanõrmõş.
Tam dokuz çocuğu varmõş, çünkü hay-
vancõlõk yaparken dokuzuna da ihtiyaç du-
yarmõş. Çocuklardan her biri bir başka işe
koşarmõş. Gün gelmiş, köyleri boşaltõlmõş,
hayvanlar yok pahasõna satõlmõş ve aile
Van’a göçmüş. Eldeki avuçtaki para ça-
buk bitmiş, adam halõcõ dükkânõnõn ha-
yõrsever sahibi tarafõndan boğaz tokluğuna
işe alõnmõş, dokuz çocuk da kalenin ora-
da mendil satõp, Japon turistlere ezberle-
dikleri kale tarihini anlatõp, günlük nafa-
ka peşinde koşmaya başlamõş.
Adamõn sesinde, gözlerinde öylesine bir
umutsuzluk vardõ ki, ne zaman aklõma gel-
se canõm sõkõlõr. Yõllarca süren terörün asõl
tahribatõnõn, bu umutsuzluk olduğunu
düşünürüm. Çünkü insan onuru, en zor ta-
mir edilen bir şeydir ve terör sadece can
almamõş, binlerce insanõn onurunun kõ-
rõlmasõna neden olmuştur. Onlarõ bir hiç
haline getirmiştir.
Hiç konuşmayan, daha doğrusu hep bir
noktaya bakõp öylece susan bir kõz çocu-
ğu tanõmõştõm. Babasõ bir sabah vakti gö-
zünün önünde öldürülmüştü.
İşte yine başlõyor, mayõnlar patlõyor, as-
kerler, PKK militanlarõ ölüyor. Yine bü-
yük ve kimin ne kazandõğõnõn belli ol-
madõğõ bir kargaşanõn ilk rüzgârlarõ es-
meye başladõ.
Bütün bu rüzgâr kimin işine yarõyor?
Halõcõda çalõşan adamõn hangi düşü ger-
çekleşiyor, gökyüzünden korkan çocuk, yi-
ne korkmaya devam ediyor. Bu ülkenin is-
ter Kürt, ister Türk olsun farklõ söylem-
leri olan politikacõlara, ilkeli yandaşlara
ihtiyacõ var. Ve hepimizin şu soruyu sor-
maya:
“Doğuda terör en çok kimin işine ya-
rıyor?” Yöre halkõnõn işine yaramadõğõ
kesin. Basit gibi görünse de bu sorunun ya-
nõtõ dürüstçe verildiğinde, yeni bir baş-
langõç için ilk adõm atõlmõş olacak. Çün-
kü başlangõçlar, hep basit bir soruyla
başlar.
isilozgenturk gmail.com
ENGİN ESEN
Ermenistan’õn önde gelen liberal
gazetecilerinden Boris Nava-
sardyan, İstanbul’da katõldõğõ top-
lantõda, Ermenistan’da başlõca gün-
dem maddesinin 31 Mayõs’ta baş-
kentte yapõlacak seçimler olduğu-
nu vurguladõ.
Erivan Basõn Kulübü Başkanõ
Navasardyan, Kültür Üniversitesi
Küresel Siyasi Eğilimler Merkezi
tarafõndan düzenlenen “Türkiye-
Ermenistan Diyaloğu: Yeni Bek-
lentiler” başlõklõ toplantõda bir
grup akademisyen ve gazetecinin
sorularõnõ yanõtladõ. Ermenistan
Cumhurbaşkanõ Serj Sarkisyan’õn
geçen yõl yapõlan seçimleri ka-
zanmasõnõn ardõndan Ankara ile
Erivan arasõndaki ilişkilerde yu-
muşama gözlendiğini hatõrlatan
Navasardyan, Cumhurbaşkanõ Ab-
dullah Gül’ün 6 Eylül 2008 günü
iki ülke ulusal futbol takõmlarõnõn
karşõlaşmasõnõ izlemek üzere Sar-
kisyan tarafõndan yapõlan daveti ka-
bul etmesinin önemli bir döne-
meç olduğunu söyledi.
Sarkisyan karşõsõnda seçimi kay-
beden ve Gül’ün ziyaretine karşõ çõ-
kan Levon Ter Petrosyan’õn mu-
halefetteki Ermenistan Milli Kon-
gresi tarafõndan Erivan Belediye
Başkanlõğõ seçiminde aday göste-
rilmesine gönderme yapan Erme-
ni gazeteci, “Erivan Ermenis-
tan’ın yarısı demektir. Erivan’ı
kazanan, siyasi gücü de eline
alır” dedi. Navasardyan, sorunla-
ra açõlõm getirmek isteyenlerin ke-
nara itilmesinin Ermenistan’õn si-
yasi geleneğinde bulunduğuna ve
ülke ekonomisinin diyasporaya
bağõmlõ olduğuna dikkat çekti.
Petrosyan’õn, iktidardaki Cum-
huriyetçi Parti’nin adayõ olan Be-
lediye Başkanõ Gagig Beglaryan
karşõsõnda şansõnõn bulunduğu be-
lirtiliyor. Muhalefet, seçimi ka-
zanmasõ halinde Sarkisyan’õn isti-
fasõnõ isteyeceğini ilan etmiş du-
rumda. Cumhuriyetçilerin Erivan’õ
kaybetmesi halinde Sarkisyan’õn
ekim ayõndaki maçõ izlemek üze-
re Türkiye’ye gelme olasõlõğõnõn
azalacağõ yorumlarõ yapõlõyor.
Dõşişleri Bakanõ Ali Babacan’õn
16 Nisan’da Erivan’a gittiğinde an-
laşma imzalanacağõ haberlerinin
gerçeği yansõtmadõğõnõ hatõrlatan
Navasardyan, Yukarõ Karabağ so-
rununun çözümü ve Azeri mülte-
cilerin işgal altõndaki topraklarõna
dönmesi için çeşitli senaryolarõn
masada olduğunu ifade etti.
Erivan’la kritik dönemeç
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
içeride yalnız kalıp kalmamam değil, dışarıda yalnız
kalıp kalmamam. Gazetem Cumhuriyet’ten görü-
yorum ki, yalnız değiliz. Bu anlamda teşekkür et-
mem, selamlamam gereken o kadar çok kişi ve ku-
rum var ki...
Gazetemden başlamak istiyorum. Başta yazıiş-
leri ve tüm çalışanlar olmak üzere herkesin çabası-
na değinmem gerekiyor. Yazarlarımızsa bir başka
duyarlılıkla kucakladılar. Aslında tümünün adını tek
tek saymak isterdim.
Başta Ankara Büromuz olmak üzere Anado-
lu’dan gelen haberler de ayrıca sevindirdi beni.
Gazetemizin içinden bir adım dışarı çıktığımızda
kiminle karşılaşırız?
Cumhuriyet okurlarıyla, yani o güzelim CU-
MOK’larla...
Onlara ne desem bir eksik kalır. Cumhuriyet oku-
ru sıradan bir okur olmadığını, gazetesine, gazete-
sinin yazarlarına yürekten bağlı olduğunu bir kez
daha gösterdi.
Hani diyorlar ya “Balbay’ın yanı başındayız”...
Hani diyorlar ya “Balbay çıkacak, yine yazacak”...
Bunları okuyunca içim nasıl doluyor anlata-
mam... Bu buluşmanın içinde yer alan tüm kuru-
luşların temsilcileriyle, CUMOK’larla yeniden yüz
yüze olacağım günleri dört gözle bekliyorum.
Şu anda odamdan gökyüzünü görüyorum. Tüm
CUMOK’lara yerden gökyüzüne kadar selam ol-
sun...
Burada aile bağlarımın hemen sonrasında bana
en büyük gücü gazetem Cumhuriyet ve onun okur-
ları veriyor...
29. yılına geldiğim meslek yaşamımda 3 şeyi iyi
yapmaya çalıştım:
1. Gazetemin Ankara Temsilciliğini..
2. Köşe yazarlığı ve haberciliği...
3. Kitap üretimini...
Zaten bu üçü dışında benim başka bir yaşamım
ve hedefim yok.
Geçen temmuz ayında ben de soruşturma kap-
samına alınınca kendi kendime şu muhasebeyi
yaptım:
“Arkadaşım Balbay, sen hep ne diyordun; ‘Önce
Türkiye’nin birliği, sonra Avrupa Birliği ve öteki bir-
likler’. Sen ne diyordun; ‘Atatürk, yaptıklarıyla ve
ürettikleriyle 21. yüzyılda, en az 20. yüzyıl kadar
güncel’. İşte bu temel ilkelerin doğrultusunda ga-
zeteciliğine, çizgini bozmadan devam et.”
Bana yakışan da bu olurdu.
Mesleğimizi anlatan en iyi sözlerden biri şudur:
Gazeteci, yaşadığı çağın tanığıdır.
Ben de bunu en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum.
Gel gör ki; benim tanıklığım, sanıklığa dönüşüyor.
İddianamedeki benimle ilgili bölümler bunun
başlıca kanıtı. Bana atfedilen notlara kısaca değin-
mek istiyorum. Bir söz vardır:
Durmuş bir saat bile günde iki kez doğruyu gös-
terir.
Gerçekten de öyledir. Ya bozuk saat?
O hiç doğruyu göstermez. Gösterse de ne za-
man göstereceği belli olmaz.
İşte benim çok değişik zamanlarda yaptığım kimi
görüşmelere ilişkin notlar, kimi haber kaynakların-
dan hızla telefonla aldığım bilgi parçaları bir araya
getirilmiş ve bir anlam yüklenmeye çalışılmış. Üste-
lik bu notların önemli ölçüde güncelliğini yitirdiğini,
gerekli olanların zaten gazetede haber ya da yorum
olarak yayımlandığını düşünüp en az iki yıl önce ip-
tal etmiş, silmiştim. Bu notlara, yürütülen soruştur-
mayla hiç ilgisi olmayan gazete içi bilgiler de eklen-
miş. Ben bunu saat örneğiyle anlatmak gerekirse
bozuk bir toparlama olarak görüyorum. Üstelik öy-
le bölümler var ki; tanıyamadım desem yeridir.
İlk aşamada bana omuz veren kimi meslektaşla-
rım bu notlardan sonra ya fikirlerini değiştirdiler ya
da susmayı yeğlediler. Kimileri, “Bu, haber kay-
naklarıyla gereğinden fazla yakınlıktır... Meslek sını-
rı aşılmıştır” dediler.
Benim gazetecilik üslubuma ilişkin eleştirileri an-
layışla karşılıyorum. Bütün eleştirilere açığım, za-
ten öyle olmam gerekir. Ancak beni yakından tanı-
yanlar bilirler, benim genel davranış biçimim bu.
Görüşlerine çok karşı olduğum kişiyle bile eğer or-
tam uygunsa belli bir samimiyet içinde olurum. Bu
yapımı eleştiren dostlarım da olmuştur.
Devletin en tepesinden bürokrasinin en uç nok-
talarına kadar geniş bir yelpaze ile diyalog kurabil-
memde şunlar etken oldu:
1. Bana çok güvendiler. Yazmamak üzere söy-
lüyoruz dediklerinde bu sözü tuttum. Bu, dışarıdan
normal bir durum gibi gelebilir ama, bir gazeteci
manşetlik haber aldığında yazamazsa içi içini yer.
Ama ben bu sözüme hep sadık kaldım.
2. Bir bilgi aldığımda bunun haber değeri taşıyıp
taşımadığını, muhatabımın yüzüne çok açık söyle-
dim. Haber değeri taşıyan konuyu da çarpıtmadan,
eğip bükmeden aynen verdim.
Yarın: ‘Darbesever değil Yurtseverim’
ankcum@cumhuriyet.com.tr
ANTALYA (Cumhuriyet
Bürosu) - DTP’nin yerel seçim
kampanyasõ döneminde, An-
talya’da düzenlediği mitingde
Abdullah Öcalan posteriyle, te-
rör örgütü flamasõ açtõklarõ ve
mitingden sonra izinsiz gösteri
yaptõklarõ iddiasõyla 4’ü çocuk
14 kişi gözaltõna alõndõ.
PKK’nin şehir yapõlanmasõna
yönelik olduğu gerekçesiyle 15
kentte düzenlenen operasyo-
nun Antalya ayağõnda DTP’nin
yerel seçimler öncesinde An-
talya’da düzenlediği mitingde,
çekilen görüntü ve fotoğraflar
Terörle Mücadele Şube Mü-
dürlüğü’nde incelendi. İnceleme
sonucunda 22 Mart’taki mi-
tingde Öcalan posterleri açtõk-
larõ ve PKK lehine sloganlar at-
tõklarõ belirlenen 14 kişi gözal-
tõna alõndõ. Zanlõlardan 10’u
Terörle Mücadele Şube Mü-
dürlüğü’nde 4’ü ise Çocuk Şu-
besi’nde sorguya alõndõ. Sor-
gularõ tamamlanan S.Ç, A.A,
V.K, S.Ç, L.B, E.E, M.P, A.A,
R.A, İ.A, H.Ç, DK, M.A. ve
B.D. adliyeye sevk edildi.
Çocuklar kültür, sanat
ve bilimle buluşacak
23 NİSAN ETKİNLİĞİ
Haber Merkezi - Doğuş Eğitim Kurumlarõ, 23
Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramõ’nda
çocuklarõ kültür-sanat ve bilimle buluşturuyor. Ti-
yatrodan müziğe, sinemaya, bilim stantlarõna de-
ğin çok sayõda etkinliğin yer aldõğõ programdan
tüm çocuklar ücretsiz olarak yararlanacak.
Bayram dolayõsõyla hazõrlanan programda Enis
Fosforoğlu Tiyatrosu, Klez-Mez Müzik Grubu
konseri, Doğuş Eğitim Kurumlarõ öğrencilerinin
ödüllü kõsa filmleri gösterimi yer alõyor. Program
kapsamõnda ayrõca uzman eğitimciler eşliğinde,
“Geri dönüşüm malzemeleri ile kendi oyunca-
ğını yap” etkinliği gerçekleştirilecek. Çocuklar,
güzel sanatlar standõnda el becerilerini ortaya ko-
yabilecekleri bir alan bulacaklar. “Küçük bilim
insanları köşesi”nde ise merak ve öğrenmenin
keyfini, ilerici ve açõk fikirli bir bakõş açõsõyla
araştõrmanõn önemini keşfedecekler. Doğuş Eği-
tim Kurumlarõ ve Doğuş Üniversitesi işbirliği ile
tüm çocuklara açõk olarak gerçekleştirilecek et-
kinlik, 23 Nisan günü 12:00-16:00 saatleri ara-
sõnda Acõbadem Yerleşkesi’nde yapõlacak.
BRÜKSEL(ANKA) - Avrupa
Parlamentosu’nun Danimarkalõ
üyesi Mogens Camre, AB Ko-
misyonu’na Türkiye’deki 29
Mart seçimlerinde hile yapõldõğõ
iddialarõ üzerine verdiği soru
önergesinde, “Komisyon, ikti-
darda kalmak için seçim hile-
sine başvuran hükümeti bulu-
nan bir ülkeyle katılım müza-
kerelerini hâlâ yönetmenin AB
ilkelerine uygun olup olmadı-
ğını açıklayabilir mi?” dedi.
Avrupa Birliği Komisyo-
nu’nun yanõtlamasõ istemiyle
Avrupa Parlementosu Başkan-
lõğõ’na “Türkiye’deki seçim
hileleri” başlõklõ yazõlõ soru
önergesi veren Sosyal Demokrat
eğilimli Mogens Camre, “Da-
nimarkalı gözlemcilere göre,
29 Mart’ta yapılan seçimler
birden fazla yapılan seçim hi-
leleriyle sakatlanmıştır” diye
başladõ. Önergede seçimi izle-
yen gözlemciler Kopenhag Kent
Meclisi üyeleri Lars A.Ras-
mussen ve Türk asõllõ Serdar
Benli’nin izlenimlerine yer ve-
ren Camre, “Bilgi verenlere
göre AKP, seçmenleri, kamu
çalışanlarına katılmaları ko-
nusunda baskı yapılan parti
mitinglerine taşımak için, ka-
mu toplu taşım araçlarından
yararlandı” dedi.
Seçim günü 5 kişinin öldüğü-
ne yer veren Camre, “Gözlem-
ciler, AKP’nin var olmayan 18
bin seçmeni seçim kütüklerine
kaydetmeyi denediğini bildir-
miştir. 180 kişi ise daha sonra
bir ahır olduğu anlaşılan tek
bir adreste kaydedildi” yoru-
muna yer verdi. Camre, birçok
kuralsõzlõk yapõlan seçimlerle
ilgili herhangi bir araştõrma ya-
põlõp, yapõlmayacağõnõ sordu.
‘Seçimlerde hile’ AP’de
AKP’nin kamu araçlarõnõ kullanmasõ ve sahte seçmen yazõmlarõna dikkat çekilen önergede
AB Komisyonu’na ‘Hükümeti hile yapan ülkeyle müzakereler yürütülebir mi?’ diye soruldu
4’ü
çocuk
14 kişi
gözaltına
alındı
İzinsiz gösteri
AZERBAYCAN İZLENİMİ
‘AKP
arkamızdan
hançerledi’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ermenistan sõnõr kapõsõnõn açõlmasõ giri-
şimi nedeniyle yaşanan gerginlik sonrasõ
geçen hafta Azerbaycan’a giden MHP
Genel Başkan Yardõmcõsõ Atilla Kaya,
Azeri yetkililerde “Ermenistan’la Tür-
kiye arasında sınır açılması yönünde
anlaşma olduğu, ancak açıklanması
için uygun zamanın beklendiği görüşü
olduğunu” bildirdi. Sõnõr kapõsõnõn açõl-
masõ konusunda Azerbaycan’da büyük
kaygõ oluştuğunu belirten Kaya, “Yetki-
liler bunu arkadan hançerlenmek ola-
rak algılıyorlar” diye konuştu.
Azerbaycan’õn davetiyle “Türkiye
Azerbaycan İlişkileri: Ortak Çıkarlar
ve Problemler” konulu foruma katõlmak
üzere Azerbaycan’a giden Türk parla-
mento heyetinde yer alan MHP milletve-
tili ve yöneticileri, basõn toplantõsõ dü-
zenleyerek izlenimlerini anlattõlar.
MHP’li Kaya, CHP’den 3 milletvekilinin
de katõldõğõ foruma, AKP’lilerin, davetli
olmasõna rağmen, son anda mazeret bil-
dirmeden katõlmadõğõna dikkat çekti.
‘Önce ara adımlar atılacak’
Azerbaycan Milli Meclisi’ndeki 9 par-
tiden temsilciler ve Azerbaycan Meclis
Başkanõ ile görüştüklerini belirten Kaya,
temaslarõ sõrasõnda Ermenistan sõnõr kapõ-
sõnõn açõlmasõ durumunda Türkiye-Azer-
baycan ilişkilerinin “onarılması zor bir
darbe alacağının” görüldüğünü söyledi.
Azerbaycan’daki Türk öğrenciler ve işa-
damlarõ ile de görüştüklerini kaydeden
Kaya, Azerilerin işadamlarõ ve öğrencile-
re yönelik rahatsõz edici bir yaklaşõmõ ol-
madõğõna dikkat çekti. Kaya, Başbakan
Tayyip Erdoğan’õn “Karabağ sorunu
çözülmeden sınırı açmayız” sözlerinin
inandõrõcõ bulunmadõğõnõ belirterek “Ni-
hai anlaşmadan önce ara merhaleler-
de adımların atılacağı görülüyor. Aze-
ri yetkililer daha önce gelişmelerle il-
gili sürekli bilgilendirildiklerini ancak
20-25 gündür kendilerine hiçbir bilgi-
nin ulaştırılmadığını söylediler.”
31 Mayõs’taki seçimlerde Cumhuriyetçilerin kaybetmesi halinde Türkiye
ile ilişkilerin yeniden olumsuz bir sürece gireceği yorumlarõ yapõlõyor
Erivan Basõn Kulübü Başkanõ Navasardyan, Türkiye-Ermenistan
ilişkilerindeki yakõnlaşmanõn sebeplerini şöyle sõraladõ:
? ABD, AB ve Rusya sõnõrõn açõlmasõnõ destekliyor. Ancak
Rusya, Azerbaycan ile yakõnlaşmak için bu tavrõnõ değiştirebilir.
? Geçen ağustos ayõndaki Rus-Gürcü savaşõ sõrasõnda Ermenis-
tan’õn dünyayla ulaşõm bağlantõsõ tamamen kesildi. Bu ise Türkiye
ile ilişkilerin normalleşmesine karşõ olan Ermenistan kamuoyunda
fikir değişimine yol açtõ. Radikal milliyetçi Taşnaksutyun partisi
bile Türkiye ile ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik plan hazõr-
ladõ. Diyasporada da benzer eğilimler uç vermeye başladõ.
? ABD Başkanõ Barack Obama’nõn seçim sürecinde Ermenile-
rin 1915 olaylarõyla ilgili soykõrõm iddialarõnõ tanõyacağõnõ açõkla-
masõ Ankara üzerinde baskõ oluşturdu. Obama Ankara’da “Bu so-
runu kendi aranızda çözün” diye üstü kapalõ mesaj verdi.
TÜRKİYE-ERMENİSTAN YAKINLAŞMASININ NEDENLERİ
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Büro-
su) - PKK’nin şehir yapõlanmasõna yönelik
gerçekleştirildiği belirtilen operasyonda,
aralarõnda 3 DTP genel başkan yardõm-
cõsõnõn da bulunduğu 51 kişinin tutuk-
lanmasõnõn ardõndan terör örgütünün açõk-
lamalarõ nedeniyle Diyarbakõr’da güven-
lik önlemleri arttõrõldõ. Özellikle AKP ör-
gütleri ve Fethullah Gülen cemaatine ya-
kõnlõğõyla bilinen kuruluşlar etrafõnda po-
lis güvenlik önlemlerini sõklaştõrdõ.
PKK’nin, “AKP’li yöneticiler ve Fet-
hullah Gülen cemaatine bağlı kuru-
luşlar açık hedefimizdir” ve terör ör-
gütünün üst düzey yöneticilerinden Mu-
rat Karayılan’õn operasyonun “savaş ila-
nı” anlamõna geldiği yönündeki açõkla-
malarõyla birlikte kentte önlemler üst se-
viyeye çõkarõldõ. AKP il ve ilçe binalarõ ile
Gülen cemaatine yakõnlõğõyla bilinen
okul ve dernekler çevresinde devriye ge-
zen polis ekiplerinin yoğunluğu dikkat
çekti. Çok sayõda polis ekibinin de sivil
araçlarla devriye gezdiği belirtildi. Gü-
venlik önlemleri gazetecilerin çalõşmasõ-
nõ da etkiledi. AKP Diyarbakõr İl Baş-
kanlõğõ önünde binanõn fotoğrafõnõ çekmek
isteyen gazetemizin Diyarbakõr muhabi-
ri Mehmet Pişkin, güvenlik elemanlarõ ta-
rafõndan engellendi. Pişkin, emniyet mü-
dürlüğü yetkililerinin izin vermesi üzeri-
ne çalõşmasõnõ sürdürebildi.
Diyarbakõr’da önlemler arttõ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla İstanbul’da DTP il yöneti-
cilerine yönlik operasyonda gözaltına alınan 10 kişi Adliyeye sevk edildi. (AA)