Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
2 NİSAN 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Yeni Dengeler
soner@cumhuriyet.com.tr
TOBB Başkanõ: Kamu bütçesine yönelik orta vadeli mali programa ihtiyaç var. Aksi halde 90’lõ yõllara döneriz
İstanbul Sanayi Odası Başkanõ Tanõl Küçük, İstanbul Üni-
versitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi ve gazetemiz yaza-
rõ Prof. Dr. Türkel Minibaş anõsõna gerçekleştirilen “Krizin
Sektörel Yansõmalarõ” oturumundaki konuşmasõnda Türki-
ye’nin artõk ekonomiye odaklanmasõ gerektiğini belirtti. “Kri-
ze karşõ önlem paketlerinin kesintisiz olarak devam etmesi ge-
rekmektedir. Beklentimiz, talebi canlandõrmaya eşzamanlõ ola-
rak işletmelerde üretimi canlandõrmaya yönelik önlemlerin de sü-
ratle devreye girmesidir” diyen Küçük, büyümede 2009’un ilk çeyreği ile
muhtemelen daha olumsuz bir tablo yaşanacağõnõ kaydetti.
Ekonomi Servisi - Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kuru-
lu Başkanõ Rifat Hisarcıklıoğlu, 2008’in
son çeyreği için küçülme rakamlarõnõn
sürpriz olmadõğõnõ, 2009’un ilk
çeyreğinde de benzer boyutta kü-
çülme yaşanacağõnõ kaydetti. Hi-
sarcõklõoğlu geçen 5 ayõn iyi de-
ğerlendirilemediğini ifade etti.
Hisarcõklõoğlu, İstanbul Üni-
versitesi İktisat Fakültesi Mezunla-
rõ Cemiyeti (İFMC) tarafõndan bu yõl
33.’üncüsü düzenlenen İktisatçõlar
Haftasõ’nõn açõlõşõnda, geçen 5
ayõn iyi değerlendiri-
lemediğini ifade
etti ve şöyle
devam etti:
“ S a n a y i
ü r e t i m
hacmimizin dörtte birini kaybetmiş
durumdayız. Bu işsizliği arttırıyor...
İç talebe destek olmak kaçınılmazdır.
Ama tedbir mekanizması kurulma-
mışken, kamu bütçesindeki açılma
şimdiden gevşetmenin de çok ötesin-
de.” Hisarcõklõoğlu, gelinen noktada 3
temel amaç için çalõşõlmasõ gerektiğine
işaret etti:
Mevcut istihdamõ koruyacak tedbir-
lerin yanõ sõra işsiz kalanlara, toplumun
en alt gelir düzeyine destekler plan-
lanmasõ gerekir.
Şirketler kesiminin finansma-
na erişimi, nakit dengesinin yeniden
tesisi için mekanizmalar kurulmalõ.
Kamu bütçesine yönelik orta
vadeli plan hazõrlanmalõ. 2009’a yöne-
lik harcama arttõrõcõ tedbirler kaçõnõlmaz
olurken, 2010 ve sonrasõ için mali di-
siplinin yeniden tesis edileceği garanti
altõna alõnmalõ.
Bunlar olursa Türkiye kontrollü bir kü-
çülme yaşar ve sonrasõnda küresel yarõşa
en az üretim ve istihdam kaybõyla devam
eder. Olmaz ise unutmak istediğimiz 90’lõ
yõllarõ yeniden yaşarõz.
Devlet Bakanõ Ekren: Hazine Kredi Garanti
Fonu’na 1 milyar TL katkõda bulunacak
Ekonomi Servisi - Bursa Ticaret ve Sanayi
Odasõ (BTSO) 2009-2013 çalõşma döneminin
ilk meclis toplantõsõna katõlan Ekren, 6. paketin ya-
kõnda açõklanacağõ mesajõnõ verdi.
Nazõm Ekren, GSYİH açõsõndan birinci kritik
eşiğin 500 milyar dolar, ikinci kritik eşiğin 1 tril-
yon dolar olduğunu kaydederek, “2013 ve 2023 he-
deflerine yönelik orta vadeli programı,
önümüzdeki günlerde açıklayacağız.
Açıkladığımızda 1 trilyon dolarlık eko-
nomiye de kısa bir süre içinde ulaş-
ma şansımız olacak” dedi. Ba-
kan Ekren, daha önce açõkla-
dõklarõ krize önlem pa-
ketlerini anõm-
sattõk-
tan sonra 6. paketin ayrõntõlarõna ilişkin şunlarõ söyledi:
“Türkiye, küresel sistemle son yıllarda hızla enteg-
re olduğu için dış talep ve dış fon sorunuyla karşılaşan
bir ülkedir. Kredi Garanti Fonu’nun etkinleştirilmesi
de bu bağlamda düşünülmeli. 6. paket diyebileceği-
miz ya da yeni paket diyeceğimiz en önemli husus,
Kredi Garanti Fonu’na, yeni işlev ve daha doğru, da-
ha etkili rol ve fonksiyon vermektir. Hazinemiz, 1 mil-
yar lirayla fona katkıda bulunacak. Katkının ban-
kacılık sektöründe oluşturacağı etki, ortalama 10 ka-
tına kadar çıkabilecek. Meslek kuruluşlarımızı da bu
fona katkıda bulunmaya davet ediyor, talep ediyor
ve istiyoruz. Fona sağlanacak Hazine desteğine iliş-
kin usül ve esaslar, fon kaynaklarının kullanım
şekli, fonun işleyiş mekanizması, bu çerçevede Ba-
kanlar Kurulu kararıyla belirlenmiş olacak.”
PELİN ÜNKER
İZMİR - İzmir seferlerini ger-
çekleştiren Pegasus’un İzair ha-
vayolu şirketi filosuna dördüncü
uçağõ kattõ. İzair’in beşinci uça-
ğõ da 25 Mayõs’ta seferlere baş-
layacak.
Pegasus’un İzmir seferlerini
yapan İzair, kurulduğu Nisan
2005’ten bu yana büyümesini
sürdürüyor. İlk seferini gerçek-
leştiren Çeşme adlõ uçağõ İz-
mir’de karşõlayan Ali Sabancı, 25
Mayõs’ta filoya beşinci uçağõ da
ekleyecekleri bilgisini verdi. İza-
ir’in bu yõl 1 milyon yolcu taşõma
ve hafta 86 tarifeli uçuş gerçek-
leştirme hedeflerinin olduğunu di-
le getiren Sabancõ, bu uçuşlarõn
20’sinin dõş uçuşlar olacağõnõ
söyledi. Sabancõ, “Aynı uçağı Ni-
san 2008’de alsaydık, yüzde 30
daha pahalı alacaktık. Şu anda
1.2 milyon dolar kâr ediyo-
ruz” dedi.
Birkaç gün önce hisselerinin
yüzde 15.3’ünü satõn aldõğõ Air
Berlin hakkõnda da konuşan Sa-
bancõ, 2008’de yüzde 200 büyü-
yen Air Berlin’in Almanya’nõn
ikinci büyük havayolu şirketi ol-
duğunu, bunun yatõrõm kararla-
rõnda etkili olduğunu ifade etti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
IMF anapara geri ödemelerinde süre-
ci uzattõ. Türkiye’nin 2009’da borç ge-
ri ödemesi 2.1 milyar dolar düşük ola-
cak. Hazine’den yapõlan açõklamada,
IMF Genel Kaynaklar Hesabõ’ndan fi-
nanse edilen stand-by düzenlemeleri
dahil IMF kredilerinin anapara geri öde-
melerine ilişkin uygulamada değişik-
lik yapõldõğõ anõmsatõldõ. Açõklamaya
göre “erken ödeme” esasõna göre (2
yõl 3 ayõ geri ödemesiz, üçer aylõk 8 eşit
taksitle toplam 4 yõlda) gerçekleştiril-
mesi uygulamasõ yürürlükten kaldõrõl-
dõ. Bu çerçevede, IMF anapara geri
ödemeleri “normal ödeme” esasõna
göre (3 yõl 3 ayõ geri ödemesiz, 8 eşit
taksitle 5 yõlda) yapõlacak.
İstanbul’da
perakende fiyatlar
yüzde 1.2 arttõ
Ekonomi Servisi - İstanbul’da,
mart ayõnda perakende fiyatlarda yüz-
de 1.24, toptan fiyatlarda yüzde 0.65
artõş oldu.
İstanbul Ticaret Odasõ (İTO) tara-
fõndan İstanbul için hazõrlanan 1995
bazlõ Ücretliler Geçinme Endeksi’ne
göre mart ayõnda, perakende fiyat-
larda yüzde 1.24, 1963 bazlõ Toptan
Eşya Fiyatlarõ Endeksi’ne göre top-
tan fiyatlarda yüzde 0.65 artõş yaşandõ.
Bir önceki yõl sonuna göre 3 aylõk de-
ğişim, perakende fiyatlarda yüzde
1.96, toptan fiyatlarda ise yüzde 0.15
olarak gerçekleşti. 1995 bazlõ Ücret-
liler Geçinme Endeksi yõllõk ortala-
ma yüzde 12.60, Toptan Eşya Fiyat-
larõ Endeksi ise ortalama yüzde 10.34
oranõnda artõş gösterdi.
G20 zirvesi öncesi sert bir
duruş sergileyen Sarkozy, şu
andaki haliyle G20
ajandasõndaki önerilerin
Fransa ve Almanya’ya uygun
olmadõğõna işaret etti.
Ekonomi Servisi - Fransa Cum-
hurbaşkanõ Nicolas Sarkozy, Fransa
ve Almanya’nõn, bugün düzenlenecek
G20 zirvesinin önerilerinden “tatmin
olmadığına” dikkat çekti. Fransa ve
Almanya’nõn G20 zirvesine getirilecek
önlemlerden memnun olmadõğõnõ be-
lirten Sarkozy, sahte uzlaşmalara ka-
tõlmayacağõ uyarõsõnda bulundu.
Dünyayõ kasõp kavuran krizin, fi-
nansal krizle başladõğõna vurgu yapan
Sarkozy, asõl yapõlmasõ gerekenin fi-
nans piyasalarõndaki denetimsizliğin
kontrol altõna alõnmasõ olduğunu sa-
vunuyor. Dün France 1 radyosundaki
söyleşisinde Sarkozy, “Bugün itiba-
rıyla ortada sağlam bir uzlaşma
yoktur. Masada bazı projeler var,
ancak şu andaki haliyle bu pro-
jeler Fransa ve Almanya’ya uygun
değil” dedi. Sarkozy ve Almanya
Başbakanõ Angela Merkel, hedge
fonlarõnõn ve kredi derecelendirme
kuruluşlarõnõn daha sõkõ izlenmesi ve
banka hesaplarõndaki gizliliği boz-
mamakta direnen vergi cennetlerinin
ve faaliyetlerinin açõk edilmesi gibi
somut düzenleme ve denetleme ön-
lemlerinin alõnmasõnõ istiyor.
Görüş ayrılıkları
korkutuyor
Zirvenin başarõsõ için çaba gösteren
ev sahibi İngiltere Başbakanõ Gordon
Brown ise, küresel ticaretin ve finan-
sal denetimlerin güçlendirilmesi, eko-
nomik büyümenin teşviki ve istih-
dam yaratõlmasõ gibi konularda görüş
birliği için önemli ilerlemeler sağlan-
dõğõnõ söyledi. Ancak Sarkozy’nin çõ-
kõşõ dünya ekonomisini resesyondan çõ-
karmak için bir uzlaşma arayacak
olan toplantõnõn karşõlaşacağõ zorluk-
lara işaret ediyor ve Brown’un tüm ça-
basõna karşõn, zirve öncesinde görüş ay-
rõlõklarõ yaşandõğõ gizlenemiyor.
Londra’da en ilginç konuk Etiyopya
Ekonomi Servisi - G-20
zirvesi bugün İngiltere’nin
başkenti Londra’da “istik-
rar, büyüme ve istihdam”
sloganõyla başlõyor. 22 ülke,
Birleşmiş Milletler, IMF
ve Dünya Bankasõ’nõn ka-
tõlõmõyla gerçekleşecek zir-
veden somut olarak finansal
sistemin revize edilmesi,
eşgüdümlü faiz indirimi ve
teşvik paketleriyle dünya
tüketiminin ateşlenmesi ve
korumacõlõğõn kaldõrõlma-
sõna yönelik ciddi bir işbir-
liği sağlanmasõ bekleniyor.
Küresel gelirin yüzde 90’õna
ve dünya ticaretinin yüzde
80’ine sahip dünyanõn en
gelişmiş 20 ülkesinin ön-
cülüğündeki zirvenin en il-
ginç katõlõmcõsõ Etiyopya
oldu. Yoksul ülkeler için de
bir destek paketinin çõkma-
sõnõn umulduğu zirveye Etiyopya, Afrika ülkele-
rini temsilen katõlõyor.
G20, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin,
Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Ja-
ponya, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Af-
rika, Güney Kore, Türkiye, İngiltere, ABD ve
AB’den oluşuyor. Zirveye üye 19 ülkenin yanõ sõra
AB dönem başkanlõğõnõ yürüten Çek Cumhuriyeti ile
Tayland ve Etiyopya da katõlõyor. Zirvede ayrõca Av-
rupa Komisyonu’nu temsilen Jose Manuel Barro-
so da yer alõyor. Başbakan Tayyip Erdoğan ile eşi
Emine Erdoğan, Devlet Bakanõ ve Başbakan Yar-
dõmcõsõ Nazım Ekren ve Devlet Bakanõ Mehmet
Şimşek de dün zirve için İngiltere’ye gitti.
G20’de Sarkozy çatlağı
Finans piyasalarõnda denetim sağlanmazsa, Fransa ve Almanya bildiriyi imzalamayacak
Sanayinin dörtte biri eridiKÜÇÜK: İLK ÇEYREKTE DAHA ÇOK KÜÇÜLÜRÜZ
ÇAĞLAR: KRİZ TECRÜBEMİZ İŞE YARAR
IMF’nin yeni
ödeme planõnda
vade uzadõ
Pegasus İzair’e
dördüncü uçağõnõ kattõ
Magazin kültürü siyaset, ekonomi gibi yaşamsal
alanlardaki gazeteciliğe de egemen olunca, giderek da-
ha vahim boyutlarda, yaşamımızda belirleyici olan,
olacak gelişmeleri zamanında görüp algılamaktan uzak-
laşıyoruz.
Örneğin dün Cumhurbaşkanı Gül’ün ev sahipliğinde
gerçekleştirilen, diğer iki ülkenin de liderleri ile temsil edil-
dikleri Türkiye-Afganistan-Pakistan üçlü güvenlik zirvesi;
AKP iktidarında sıkça örnekleri görülen, sıradan, anlamlı
sonuçları olmayacak dışişleri ataklarımızdan biri mi? Yok-
sa ABD’nin Obama liderliğinde yeni dünya düzeni, den-
geleri arayışlarında öngörülmüş yeni bir projenin, ön ha-
zırlıkları kotarılmış yeni bir ayağı mı? Geleceği masaya
yatırılmış NATO’nun yanında, geçmişte bizi fazlası ile bağ-
lamış, yine ABD dünya dengeleri ayaklı bir örgütlenme,
CENTO vardı ya.. onun yeni bir biçimlenmesi mi?
Gençler bilmez ama, bizim kuşak, sivil-askeri darbeler
siyasi erkinin, her yeri geldiğinde “NATO’ya, CENTO’ya
bağlıyız” vurgulaması ile başlayan, ABD’ye bağlılık an-
lamına gelen bir tür antlarını çok iyi anımsayacaklardır...
Obama yönetiminin Türkiye’ye biçtiği roller, beklen-
tilerin başında, Afganistan’da aktif güvenlik çatışmala-
rının içinde rol alacak TSK gücü, haberleri ortalığa sa-
çılmışken.. üç lider medyanın karşısına çıktıklarında, Af-
ganistan-Pakistan arasında olmayan sınır, güvenlik
sorunlarından, radikal İslami terör örgütlerinin dünyadaki
en anlamlı güç merkezinin oluşumundan, buna karşı alı-
nacak güç, işbirliği önlemlerinden sözü açtılar. Bir
başka anlamda ABD’nin 11 Eylül travması, baş düş-
manları, Afganistan, Irak işgallerinin gerekçeleri olan ra-
dikal İslami teröre karşı işbirliği, güçbirliği, savaş ve ön-
lemlerin masaya yatırıldığını söylediler.
ABD’nin bu savaşta başaktör olmaktan vazgeçtiği, em-
peryal askeri işgallerle tırmandırdığı kanlı sıcak savaş-
ta sorumluluğu bölge ülkelerine devretmeye çalıştığı or-
tada mı? Türkiye ne İslami terör örgütlerinin yaratılma-
sı, ne de emperyal işgalle devasa boyutlara vardırılma-
sında uzaktan yakından sorumlu değilken, bu işin so-
rumluluk odağına neden oturtulmaya, bataklığa çekil-
meye çalışılıyor ki?..
CENTO’nun kurulduğu, askeri-siyasal-ekonomik itti-
fak olarak var edilmeye çalışıldığı yıllarda hiç değilse Af-
ganistan ve Pakistan, Atatürk devrimlerinin belirleyici ol-
duğu laik Türkiye Cumhuriyeti’ne özenen, devrimlerin-
den yararlanmaya çalışan yapılanmalar içindeydiler. Em-
peryal çıkarlar adına her iki ülke halkları hızla yoksulla-
şıp yoksunlaşarak, demokratikleşmeden uzaklaştırıla-
rak, siyasi yolsuzlukların, vurgunların kirli çıkar ağında,
en fanatik şeriat yorumları, tarikat örgütlenmeleri, radi-
kal İslami terör örgütlerinin yatağı konumuna geldiler.
ABD’nin işgali altındaki Afganistan ile stratejik ortağı Pa-
kistan arasında bu anlamda en küçük bir fark yok. CEN-
TO’nun ne hayrını gördük ki, beterin beteri bir bataklı-
ğın içine saplanacağız?
Obama’nın Türkiye’den önce gittiği İngiltere, Londra’da
dün sokaklar eylemcilerindi. Dünya ekonomisi büyük-
lerinin G20 olarak bilinen zirvesi öncesi, krizin vurduğu
milyarlar adına küreselleşme karşıtlarının ittifak halinde
gerçekleştirdikleri protesto eylemleri güçlüydü. Emperyal
çıkarlar adına, milyarlarca dünyalının çıkarları aleyhine
yapılmak istenen güç ittifakında dengeleri insanlıktan ya-
na değiştirmek üzere baskı gücü oluşturmaya çalıştılar.
Ne ilginç değil mi? İnsanlık adına bilinen en büyük ör-
gütlenme BM’nin yeni büyük ekonomik kriz karşısında
aciz kalması, Irak, Afganistan işgallerinde işlenen ağır
savaş suçlarına ses çıkaramamasına tuz biber ekti. Ar-
tık ekonomik büyüklerin örgütü G20’nin BM’den çok da-
ha güçlü ve etkin bir uluslararası örgütlenme olduğu res-
men ilan edilmiş bulunuyor.
Öyle olunca da milyarlarca dünyalıyı sarsan büyük eko-
nomik krize karşı, aslında G20’leri kurtarma öncelikli top-
lantının, yarayı iyileştiremese de acıyı hafifletecek mer-
hem olması umuluyor. Toplantıya sunulan raporlar, ev
sahibi İngiltere başta, lider ülkelerin sunum raporların-
dan sızan bilgi ve söylemler, anlamlı oldukları kadar dü-
şündürücüler. Raporların kimi paragraflarını cımbızla çı-
karıp okumaya kalkışırsanız, kapitalizme yönelik Marx’ın
eleştirileri ile yüz yüze olduğunuz izlenimi veren metin-
ler görebilirsiniz. Şimdiden çıkacak sonuç kararların mer-
kez ülkeler, büyük ekonomileri kurtarma içeriklerinde, bi-
zim gibi ülkelere dayatılmış reçetelerin tam tersi temel
öneriler var. En azından krizin almış olduğu dev boyut-
lar, sorunlar karşısında gelişmiş ülkeler siyasi iktidarla-
rının, Dünya Bankası, IMF gibi kurumların müdahalele-
rine kulak asacak konumda olmadıklarının altı çiziliyor...
Dünyayı baştan sona yeniden düzenlemeyi öngören
yeni dengeler, rüzgârlar, dalgalar karşısında AKP iktidarı,
Erdoğan Hükümeti’nin duruşu ne olabilir? Oylar üze-
rinde magazin dedikoduları ölçeğinde ahkâm kesmek-
ten çok daha yaşamsal bir tartışma gündemi değil mi?
Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akõn Çağlar, krizle ilgili geniş de-
ğerlendirmesinde bankacõlõktaki durumu şöyle aktardõ: “Bu krize gerçek
anlamda sağlõklõ bir şekilde girdik. Bu şekilde girişimiz belki başlangõç-
ta krizi çok üzerimize kondurmamamõza da neden oldu. Ama o zamanlarda
da ifade edilen bir gerçek vardõ ki; kriz Türkiye’de ekonomiyi re-
el sektör ayağõndan vuracaktõ. Şu anda kriz reel sektördeki so-
runlar çerçevesinde finans sektörünü de vurma noktasõnda-
dõr. Ama 2000’li yõllarõn başõndan beri Türk bankacõlõk sek-
törü gerçekten kriz tecrübeleri yaşadõ. Kriz yönetme tecrü-
besine sahibiz. Öte yandan BDDK ve Merkez Bankasõ’nõn
proaktif düzenlemeleri bu krizi bankacõlõk olarak çok daha
rahat geçirmemize neden oldu.”
Hisarcõklõoğlu, “2009 için harcama arttõrõcõ tedbirler
kaçõnõlmaz olurken, sonrasõ için mali disiplinin yeniden tesis
edileceği garanti altõna alõnmalõ. Böylece Türkiye kontrollü
küçülme yaşar ve en az üretim ve istihdam kaybõyla devam eder.
Yoksa 90’lõ yõllarõ yeniden yaşarõz” dedi.
Kraliçe Elizabeth’in G20 Zirvesi nedeniyle liderler için verdiği resepsiyonda aile fotoğrafı çektirildi. (AP)
G20 zirvesi öncesinde bir araya
gelen ABD Başkanı ve İngiltere
Başbakanı, ekonomik krizle na-
sıl başa çıkılması gerektiği ko-
nusunda geniş bir fikir birliği
oluşacağından emin. Ancak her
iki lider de zirvede müzakerele-
rin sert geçeceğini kabul etti.
ABD Başkanı Obama, güçlükle-
re karşın, ekonomik krizle mü-
cadele konusunda G20 ülkeleri
arasında uzlaşmanın sağlanaca-
ğını söyledi. Bu arada ABD Baş-
kanı ve İngiltere Başbakanı eş-
leriyle birlikte, “10 numara”
olarak bilinen Brown’un Dow-
ning Street’teki Başbakanlık
konutundan halkı selamladı.
Obama:Zirvesertgeçecek