Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 2 NİSAN 2009 PERŞEMBE
10 DIŞ HABERLER
CMYB
C M Y B
dishab@cumhuriyet.com.tr
2 NİSAN 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr
Obama
muhalefetle
ayrı ayrı
görüşecek
ABD
Taliban
karargâhına
saldırdı
Irak’ta
‘uyuyan’
hücreler
uyanıyor
Kremlin
muhalifinin
kuşkulu
ölümü
‘Laik düzen erozyona uğruyor’ diyen Gaffney’a göre, Obama bu gidişata destek verir gibi görünmemeli:
TürkiyegözgöregöreyokoluyorELÇİN POYRAZLAR
WASHINGTON - Frank Gaffney Was-
hington’da AKP’ye muhalif bir tutum sergile-
yen sayõlõ uzmandan biri. Gaffney bundan bir sü-
re önce Washington Times gazetesindeki köşe
yazõsõnda ABD Başkanõ Barack Obama’nõn
Türkiye’ye giderek İslamcõ bir hükümete hürmet
edeceği görüşünü öne sürmüştü. Türkiye’de
laik düzenin erozyona uğradõğõnõ söyleyen
Gaffney, Obama’nõn bu gidişata destek ve-
rir görünmemesi gerektiği kanõsõnda. Gaff-
ney’e göre Ergenekon davasõ “Klasik to-
taliter bir oyun.”
- Washington Times gazetesinde çıkan
makalenizde Obama’yı Türkiye’ye gi-
deceği için eleştirdiniz. Bunun neden kö-
tü bir fikir olduğunu düşünüyorsunuz?
GAFFNEY - Obama’yõ Türkiye’ye gi-
deceği için değil orada yapacaklarõ için eleş-
tiriyorum. Medeniyetler İttifakõ Obama’nõn
katõlmamasõ gereken bir toplantõ. Oba-
ma’nõn bu toplantõya katõlmasõ ABD’nin
Türkiye’nin İslamlaşmasõna ilgisiz kaldõ-
ğõ görüşünün yanõ sõra İslam Konferansõ Ör-
gütü üye ülkelerin saldõrgan politikalarõna
ve Batõ toplumlarõnda giderek artan bir şe-
kilde şeriatõ dayatma gündemlerine destek
verdiği görüşünü güçlendirecek.
- Medeniyetler İttifakı’na neden kar-
şı çıkıyorsunuz?
- Bugünkü uluslararasõ örgütlerin çoğu
gibi Medeniyetler İttifakõ da zengin bir
azõnlõğõn gündemini yansõtõr oldu. Şeriata
hakaret edilmesine karşõ cephenin loko-
motifi haline gelen İslami Konferans Ör-
gütü gibi. Ve bu örgütün çok kültürlülük, çe-
şitlilik, Müslümanlara hassasiyet adõ altõnda Ba-
tõ toplumlarõna kurnazca yakõnlaşmak için bir di-
zi adõmlarõ var. Bu gündem Batõ dünyasõnda öz-
gür insanlarõn yaşamõna kattõğõ ve önemsediği
değerler ve özgürlüklere aykõrõ.
- Sizce Obama neden Türkiye’ye gidiyor?
- Obama Müslüman bir başkente giderek bü-
yük bir konuşma yapacağõnõ açõkça söylemişti.
Bu konuşmayõ Türkiye’den yapacağõ belli değil
ama bu gezi bunun için bir fõrsat. Obama’nõn ay-
rõca Müslüman dünyasõna “saygıyla yaklaşmak”
gibi de bir gündemi var. Benim endişem bunun
sunulma tarzõnõn Müslüman dünyasõnda ço-
ğunluk tarafõndan saygõ değil bir boyun eğme
olarak algõlanacak olmasõ. Bu düşmanlarõmõz ara-
sõnda en kötü dürtüleri güçlendirecektir.
- Obama’nın Türkiye’ye giderek siyasi İs-
lama destek verdiğini mi düşünüyorsunuz?
- Ben büyük bir Türkiye hayranõyõm. 20 yõl-
dõr Türkiye’nin İslamlaşmanõn yayõlmasõna
karşõ önemli siper olduğunu savunuyorum.
Türkiye Batõ için dünyanõn çok önemli bir böl-
gesinde bir çapa. Ancak Türkiye gözlerimizin
önünde yok oluyor. Obama dikkatli olmazsa İs-
lamlaşma olgusunun giderek daha fazla parça-
sõ olan, kurumlarõna sõzõlmõş, Atatürk tarafõndan
öngörülmüş politikalarõn ve anayasadaki ilke-
lerin bir tarafa atõldõğõ bir Türkiye’yi destekle-
miş olacak. Ondan önceki başkan Bush da
yeterince dikkatli değildi. Laik ve İslam-
laşmamõş bir Türkiye’yi takdir etme konusun-
da her iki yönetim altõndaki dõşişleri bakanlõğõ
da dikkatli değil. Pek çok Avrupa ülkesi de bu
konuda dikkatli değil. Türkiye’de laik düzen İs-
lamlaşan bir ülkenin önünü açacak şekilde
erozyona uğruyor.Obama dikkatli olmazsa ora-
dayken bu sürece destek vermiş görünecek.
- Bush yönetimi AKP’yi açık bir biçim-
de destekledi, Türkiye’yi ‘õlõmlõ İslam ülkesi’
olarak tanımladı. Yeni yönetimin tutumu
ne olacak?
- Eğer ben yönetimde olsaydõm Türkiye’de-
ki geleneksel uygulamalara, anayasal ilkelere ve
yerleşik laik kurumlara vurgu yapardõm. Bu Müs-
lüman Kardeşler yaklaşõmõndan çok daha iyidir.
Bu ilkeleri terk eden bir ülkenin kesinlikle
AB’nin parçasõ olma şansõna sahip olmadõğõnõ
açõkça söylerdim. Ülkede baskõcõ bir ortama ne-
den olan bu erozyonun sürmesi hem Türkiye için
hem de Batõ ile olan ilişkileri açõsõndan zararlõ.
- Obama bu konuda sizce Bush’tan farklı
bir tutum belirleyebilecek mi?
- Obama’nõn Bush’un çizgisini takip etmesi
hatta daha da az dikkatli olmasõ yüksek ola-
sõlõk. Clinton ve Bush yönetimi altõnda-
ki dõşişleri bakanlõğõ İslamcõlar seçimle gel-
diği sürece bunun kabul edilebilir olduğunu
savundular. İslamcõlarõn ülkeyi nereye
götüreceğine, demokrasinin kurumlarõna
neler yaptõklarõna bakmadan bunun iyi bir
şey olduğunu düşündüler. Ben kişisel
olarak bunun iyi bir şey olduğunu düşün-
müyorum. ABD’den gelecek bu yöndeki
bir mesaj Türkiye’yi ve Avrupa’yõ gerçek
tehdide karşõ aşõlayacaktõr.
Erdoğan AB’yi kullanıyor
- Obama’nın İslam dünyasına yöne-
lik politikası nasıl olmalı?
- Benim görüşlerim Obama’nõnkinden
çok farklõ. Eğer başkan olsaydõm kapsamlõ,
dini, siyasi, yasal bir program olan ve acõ-
masõz bir biçimde baskõcõ küresel bir te-
okrasi yaratma hedefine odaklõ şeriat ile
dindar Müslümanlarõ birbirinden ayõrõrdõm.
Ki bu Müslümanlarõn çoğu böyle bir rejim
altõnda yaşamak istemediği gibi kimseye
de bunun dayatõlmasõndan yana değil.
- Türkiye’nin AKP yönetiminde Ba-
tı’dan uzaklaştığı görüşüne katılıyor mu-
sunuz?
- Bence Başbakan Tayyip Erdoğan bundan
çok daha karmaşõk bir oyun oynuyor. AB süre-
cini, zaman kazanmak, orduyu baskõ altõnda ve
yargõyõ emrinde tutmak, devletin kurumlarõnda
gücünü pekiştirmek için kullanõyor. Bağõmsõz
medyayõ ortadan kaldõrarak, eğitimdede ege-
menlik kurmayõ ve iş dünyasõndaki kontrolünü
arttõrmayõ hedefliyor. Ve Avrupa’nõn parçasõ ol-
ma projesi bunun gibi hedefleri gerçekleştirmeye
yardõmcõ oluyor. Erdoğan’õn aynõ zamanda Ba-
tõ’nõn düşmanlarõna da ulaşmaya çalõşmasõ NA-
TO’dan uzaklaşma ve Batõ yanlõsõ bir ülke ge-
leneğinden kopma olarak yorumlanõyor.
AKP’nin bahanesi yoğun gündem
ÇİMEN TURUNÇ BATURALP
BRÜKSEL - AB Türkiye Karma Parlamento
Komisyonu toplantõsõ için Brüksel’de bulunan
Devlet Bakanõ ve Başmüzakereci Egemen Bağış,
AB-Türkiye müzakere sürecinde yeni başlõklarõn
açõlabilmesi için gereken hazõrlõklarõn kõsa bir süre
içinde yerine getirilmesinin yoğun gündem
yüzünden güç olacağõnõ söyledi. Avrupa
Komisyonu açõlabilecek iki başlõk için hükümetin
hazõrlõklarõnõn tamamlamasõnõ bekliyor.
Vergilendirme başlõğõnõn açõlabilmesi için
Bakanlar Kurulu’nun rakõya uygulanan verginin
arttõrõlmasõ veya ithal içkilere uygulanan vergilerin
azaltõlmasõ yönünde bir kararõ imzalamasõ gerek.
Hükümeti zor durumda bõrakacak bu karar için
görüşmeler sürerken, Bağõş, iki başlõğõn açõlmasõ
için gerekli hazõrlõklarõn zamanõnda yapõlamamasõ
olasõlõğõnõ G20 zirvesi, NATO zirvesi ve ABD
Başkanõ Barack Obama’nõn Türkiye ziyareti,
küresel kriz ve dönem başkanlõğõnõ üstlenmiş olan
Çek hükümetinin güvenoyu alamamasõna bağladõ.
Sosyal adalet ve istihdam başlõğõnõn açõlmasõ için
de Türkiye’yi ILO standartlarõna yükseltecek yasal
düzenlemelerin yapõlmasõ gerekiyor.
Şu zamanda açılacak diye bir şey yok
Her iki konuda da bu ay içinde gerekli adõmlar
atõlmadõğõ takdirde başlõklarõn açõlmasõ ihtimali
zayõflõyor. Bağõş, konuyla ilgili olarak “Şu kadar
faslı bu dönem, bu kadar faslı şu dönem
açacağız diye bir şey yok” dedi. Bağõş, yapõlmasõ
gereken reformlarla ilgili olarak “Top
muhalefette” derken Cumhuriyet’e konuşan CHP
Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öymen, “Reform
yapılması gereken 11 konu var, bu konuların
hiçbirisi henüz Meclis’e sunulmadı. Top
muhalefette demek tamamen gerçekdışıdır”
diye konuştu. Öymen, KPK’de Egemen Bağış’a
“Türkiye İspanya ile Medeniyetler İttifakı
müzakereleri yürütüyor. İspanya Batı
medeniyetini temsil ettiğine göre, Türkiye hangi
medeniyeti temsil ediyor? Türkiye Cumhuriyeti
kuruluşundan beri ilan ettiği gibi Batı
medeniyetinin bir parçası mıdır, değil midir?”
sorusunu yöneltti. Bağõş’õn yanõtõ ise “Türkiye
Doğu’nun en batısında, batının en
doğusundadır. Hem Avrupa hem Asya hem
Kafkas ülkesidir” diye oldu.
Dış Haberler Servisi -
İsrail’de oluşturduğu koa-
lisyon hükümeti parla-
mentodan güvenoyu alan
Binyamin Netanyahu,
başbakanlõk görevini
Ehud Olmert’ten devral-
dõ. Likud, İsrail Evimiz, İş-
çi Partisi, Şas ve Yahudi
Evi partilerinin katõldõğõ
sağ ağõrlõklõ koalisyon hü-
kümeti, 120 üyeli parla-
mentoda 45’e karşõ 69 oy-
la güvenoyu alõrken 5 mil-
letvekili çekimser kaldõ.
Hükümetin görevi devral-
masõndan sonra aşõrõ dinci
partilerden Birleşik Tevrat
Yahudiliği ile de koalisyon
protokolü imzalandõ. Böy-
lece hükümete katõlan par-
ti sayõsõ 6’ya yükseldi.
Cumhurbaşkanõ Şimon
Peres’in huzurunda yapõ-
lan devir teslim töreninin
ardõndan konuşan eski baş-
bakan Olmert, Filistin ve
Suriye ile barõşõn gerçek-
leştirilememesinden dola-
yõ üzgün olduğunu, bazõ
hatalar yaptõğõnõ ancak bu
hatalarõ dile getirmekten
utanmadõğõnõ söyledi. Ne-
tanyahu ise “Kollarımızı
sıvayıp hemen işe koyul-
malıyız” demekle yetindi.
Cumhurbaşkanõ Peres ise
barõş için iki devletli çö-
zümün önemini vurgula-
yan bir konuşma yaptõ.
Netanyahu hükümetinin
güvenoyu almasõndan son-
ra ilk tepki Filistin Yöne-
timi Devlet Başkanõ Mah-
mud Abbas’tan geldi. Ab-
bas, Netanyahu’nun barõ-
şa inanmadõğõnõ söyleye-
rek, uluslararasõ toplumu,
Filistin devletini tanõmasõ
için Netanyahu liderliğin-
deki sağ hükümete baskõ
yapmaya çağõrdõ.
Halk memnun değil
Haaretz gazetesinin,
hükümetin güvenoyu al-
masõnõn hemen ardõndan
yaptõğõ bir kamuoyu yok-
lamasõ, İsraillilerin yüz-
de 54’ünün yeni hükü-
metten memnun olma-
dõğõnõ ve hükümete faz-
la süre tanõmadõğõnõ or-
taya koydu. Aşõrõ milli-
yetçi İsrail Evimiz parti-
sinin lideri, dõşişleri ba-
kanlõğõna atanan Avig-
dor Lieberman, katõ-
lõmcõlarõn ancak üçte bi-
rinden destek alõrken,
büyük çoğunluk, Lieber-
man’õn ülke dõşõnda İs-
rail’i temsil etmemesi ge-
rektiğini bildirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Başkanõ Köksal Toptan, ABD
Başkanõ Barack Obama’nõn muhalefet
partisi liderleriyle kendi makam odasõnda
ayrõ ayrõ görüşmesinin planlandõğõnõ
açõkladõ. Toptan, Obama’nõn muhalefet
liderleriyle görüşme isteğini kendilerine
ilettiğini ve kendisinin de çok olumlu
karşõladõğõnõ söyledi.
Toptan, “Büyük bir aksilik olmadığı
takdirde kısa süreli de olsa Sayın
Obama muhalefet liderleriyle
muhtemelen benim odamda özel birer
görüşme yapacaktır” dedi. Bu
görüşmenin Obama’nõn kendisiyle 15
dakika baş başa görüşmesinden sonra
olacağõnõ belirten Toptan, daha sonra ABD
Başkanõ’nõn genel kurula hitap edeceğini
belirtti. Obama’nõn Devlet Bahçeli ile
görüşmesi konusunda, TBMM
Başkanlõğõ’yla temaslarõn olduğu
yönündeki bir soru üzerine
Toptan, “Ortada bir kriz yok, daha
kesinleşmiş bir şey de yok. Muhtemelen
dediğim gibi, kısa süreli de olsa
liderlerle Sayın Obama birer görüşme
yapacak” diye konuştu. Toptan,
Obama’nõn ziyaretinin sadece Türkiye
açõsõndan değil, dünya açõsõndan da büyük
önem taşõdõğõna dikkat çekti.
Dış Haberler Servisi -
Pakistan’da bir ABD
insansõz uçağõnõn Taliban’a
ait olduğu belirtilen bir tesise
düzenlediği füze saldõrõsõnda
12 kişi öldü, 13 kişi
yaralandõ.
Yetkililer ve görgü tanõklarõ,
Peştun aşiret bölgesindeki
Orakzai’nin Hadizai
köyünde Taliban
karargâhõnõn ABD’ye ait
olduğu sanõlan insansõz bir
uçaktan atõlan füzeyle
vurulduğunu bildirdi.
Taliban, ABD’nin ülkedeki
saldõrõlarõna yanõt olarak
önceki gün Lahor kentindeki
bir polis eğitim merkezine
düzenlediği saldõrõda 8 polis
akademisi öğrencisini
öldürmüştü.
Şiddet olaylarõnõn fazla
yaşanmadõğõ Orakzai’nin,
Taliban’la çatõşmalarõn
giderek arttõğõ ülkedeki en
sakin bölgelerden biri
olmasõna karşõn Taliban’õn
son dönemde burada da
güçlendiği belirtiliyor.
Dış Haberler Servisi - Rusya’da
Kremlin karşõtõ görüşleriyle
tanõnan bir gazetecinin uğradõğõ
saldõrõ sonucu öldüğü iddia edildi.
Başkent Moskova’nõn Himki
semtindeki Grajdonskoy Soglasiye
isimli yerel gazetede çalõşan
Sergey Protazanov’un geçen
cumartesi günü kimliği belirsiz
kişilerçe feci şekilde dövüldüğü ve
hastaneden taburcu edildikten
sonra önceki gün yaşamõnõ
yitirdiği belirtildi. Olayõ duyuran
gazetenin editörü Anatoliy
Yurov, Protazanov’un Himki’deki
belediye başkanlõğõ seçiminde
meydana gelen usulsüzlüklere
ilişkin bir haber yaptõğõnõ kaydetti.
Polis ise bu iddialarõ reddederek
gazetecinin evinin
merdivenlerinde yanõnda ağrõ
kesici maddelerle birlikte
kendinden geçmiş halde
bulunduğu ve zehirlenerek öldüğü
yönünde açõklama yaptõ.
Himki’de son aylarda gazetecileri
hedef alan saldõrõlar yaşandõğõ
belirtiliyor. Bölgede özellikle
ormanõn içinden geçecek yol
yapõmõna karşõ yürütülen
kampanyalara ve yetkililere
yönelik tepkilere dikkat çekiliyor.
Dış Haberler Servisi - Irak’ta dinci ve Baasçõ
militanlarõn, ülkenin büyük ölçüde sakin
bölgelerinde yeniden bir araya gelerek, direnişi
canlandõrmaya çalõştõklarõ bildiriliyor. New York
Times gazetesine göre, son günlerde meydana
gelen bir dizi saldõrõ ve Amerikan birliklerinin
Irak’tan çekilme hazõrlõğõ içinde olmasõ
potansiyel tehlikeye işaret ediyor. Bağdat’ta
güvenli olduğuna inanõldõğõ için yeniden trafiğe
açõlan bir caddede meydana gelen ve 123 kişinin
ölümüne yol açan saldõrõ ve El Kaide izleri
taşõyan üç intihar saldõrõsõ bunlarõn arasõnda.
Amerikan ve Irak istihbaratõna göre, eskiden
direnişçi olan ancak daha sonra ABD ile işbirliği
yaparak El Kaide karşõtõ olan Uyanõş Konseyleri
üyelerine suikast girişimleri şüphe uyandõrõyor.
Amerikalõ yetkililer, Uyanõş Konseyleri
üyelerinin yeniden dincilere ve diğer direnişçi
gruplara yöneldiğinden endişe ediliyor.
Amerikalõ yetkililer, Irak savaşõnõn başladõğõ
2003’ten beri ülkede şiddet olaylarõ en düşük
seviyesindeyken direnişçi gruplarõn “uyuyan
hücreler”i harekete geçirmeye başladõklarõnõ,
son saldõrõlarõ bu hücrelerin gerçekleştirdiğini
belirtiyorlar. Amerikan ve Irak askeri
istihbaratõna göre, Saddam Hüseyin’in
yardõmcõsõ İzzet İbrahim el Duri ile ilişkisi
olduğuna inanõlan bir örgüt de dinci Sünnilerle
işbirliğine gitti. El Duri, ABD işgalinden sonra
yakalanamayan liderler arasõnda.
Türkiye,
arabuluculuk
faaliyetleri
çerçevesinde Pakistan
ve Afganisan
liderlerini ağõrladõ.
Zerdari ile Karzai’ye
ev sahipliği yapan
Cumhurbaşkanõ Gül ve
Başbakan Erdoğan
liderlerle önce baş
başa görüştü, ardõndan
dörtlü görüşmeye
geçildi. (Fotoğraf: AP)
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye, Afganistan ve Pakistan arasõndaki
üçlü toplantõ süreci, askeri ve istihbarat uz-
manlarõnõn katõlõmõyla kurumsallaştõrõla-
cak. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, dün
yapõlan zirvede bölgesel güvenlik konu-
larõnda işbirliğine verilen önemin altõnõ çiz-
diklerini söyledi.
Üçlü zirvenin ardõndan Cumhurbaşka-
nõ Gül, Afganistan Cumhurbaşkanõ Hamid
Karzai ve Pakistan Cumhurbaşkanõ Asıf
Ali Zerdari basõn toplantõsõ düzenledi. Üç-
lü zirve sürecinin başlamasõnõn ardõndan
asker ve polis yetkililerinin katõlõmõyla Te-
rörle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi ile
Uyuşturucu ve Organize Suçlarla Müca-
dele Akademisi’nde toplantõlar yapõldõğõ-
nõ dile getiren Gül, zirvenin en önemli ya-
nõnõn, askeri işbirliği konularõnõn ele alõn-
masõ olduğunu kaydetti. 3-4 Nisan’da
NATO zirvesi yapõlacağõnõ ve ABD Baş-
kanõ Barack Obama’nõn Türkiye’ye ge-
leceğini belirten Gül, Karzai ve Zerdari’nin
fikirlerini Obama’ya aktaracağõnõ bildirdi.
Üç lider daha sonra gazetecilerin soru-
larõnõ yanõtladõ. Karzai, “Karikatür kri-
zi ile İslam dünyasının tepkisine neden
olan Danimarka Başbakanı Rasmus-
sen’in NATO Genel Sekreteri adayı
olması, ülkenizdeki NATO operasyo-
nunu nasıl etkiler?” sorusuna “Afga-
nistan NATO üyesi değil. Bu NATO’ya
üye ülkelerin vereceği bir karar. Türkiye
de bu kararın içinde olacak. Alınacak
her kararı memnuniyetle karşılarız” ya-
nõtõnõ verdi. Üçlü zirvenin ardõndan ortak
yazõlõ açõklama yapõldõ. Üç ülkenin siya-
si, askeri ve istihbarat kurumlarõ arasõnda
bölgesel güvenlik alanõndaki eşgüdüm
ve işbirliğine yönelik üçlü temaslarõ devam
ettirme kararõnõn alõndõğõ bildirilen açõk-
lamada, “Afganistan ve Pakistan cum-
hurbaşkanları, Türkiye Cumhurbaş-
kanı’ndan bölgesel meselelerde daha
fazla işbirliği yapılması yönündeki siyasi
iradelerini ortaya koyacak bir bölgesel
zirve toplantısının Türkiye’de düzen-
lemesini talep etmişlerdir” denildi.
Uzlaşma arayõşõnda 3. tur
PORTRE / FRANK GAFFNEY
Başmüzakereci Bağõş, yeni başlõklarõn açõlabilmesi için hükümetten beklenen hazõrlõklarõn
kõsa bir süre içinde yerine getirilmesinin yoğun gündem yüzünden güç olacağõnõ söyledi
Sağhükümet
işbaşında
Netanyahu,
Peres’in
rezidansında,
Knesset
Başkanı’nın da
katıldığı
törenle
birlikte,
İsrail’in
direksiyonuna
geçti.
(Fotoğraf: AP)
-Ergenekon davasıyla ilgili bilginiz var mı?
GAFFNEY -Basõndan okuduğum kadarõy-
la... Bu da karmaşõk bir iktidar oyunu gibi
görünüyor. Orduyu etkisizleştirme hedefinin
yanõ sõra, kendine düşman gördüklerini sa-
vunma pozisyonuna koyma, 4 yõl önce ger-
çekleşmeyen bir darbe olasõlõğõnõ güncel bir
tehdit olarak kullanarak daha baskõcõ yön-
temler haklõ gösterilmeye çalõşõlõyor. Bu
klasik totaliter bir oyun.
- ABD Dışişleri Bakanlığı’nın son insan
hakları raporunda AKP’ye basın
özgürlüğü konusunda ağır eleştiriler
getirildi.
- Genelleme yapmak çok zor. ABD hükümeti
içinde belli kompartõmanlar var. Bu raporu
yazanlar örneğin Türkiye’ye ya da Avrupa’ya
yönelik politika üreten bölümlerden ayrõ
tutuluyor. Basõn özgürlüğü ABD hükümeti
içindeki bazõ çevreler için elverişli olmayan
bir sorun. Özellikle yönetim içinde Müslüman
Kardeşler modeline destek veren çizginin
belirlenmesinden sonra. Bu mide bulandõran
bir durum. Bizim İslam dünyasõnda taklit
edilmesini isteyeceğimiz model Atatürk’ün
modeli olmalõ, İslamcõlarõn değil. İslamcõlarõn
yolundan giderseniz artõk bunun sonu yoktur.
İslamlaşmış devlete doğru gidiş
- ABD yönetimi içinde Müslüman
Kardeşler modelini destekleyenler bunun
kendilerine de faydalı olmadığını
göremiyor mu?
- Yönetim içinde bu modele destek verenler
bunun faydalõ olduğu yanõlsamasõ içindeler.
ABD çõkarlarõ için bunun bir tarafta baskõcõ
laik rejimler diğer tarafta teokratik totaliter
rejimler arasõnda tutarlõ ve tercih edilen bir
alternatif olduğunu düşünüyorlar. Bunu
yaparken ise bu modelin totaliter teokratik
bir rejimin meydana gelme süreci olduğunu
anlamõyorlar. Çünkü bunun erken aşamalarõ
Batõ için sorun yaratmõyor.
- AKP’nin asıl hedefi sizce ne?
- Benim dõşardan gördüğüm kadarõyla
kaçõnõlmaz bir biçimde AKP’nin iktidarõ tek
başõna kontrol edeceği, kurumsal rakipleri
veya denetimi olmayan ve şeriatõn farklõ
biçimlerinin Türk halkõna dayatõlacağõ
İslamlaşmõş bir devlete doğru gidiliyor.
Umarõm yanõlõyorumdur çünkü bu Türk
halkõnõn hak etmediği bir Türkiye olacak.
Washington’daki muhafazakâr
düşünce kuruluşu Güvenlik
Politikalarõ Merkezi’nin kurucusu ve
başkanõ. Başkan Reagan döneminde
savunma bakan yardõmcõlõğõ görevine
getirildi. Bu görevde yedi ay kaldõ.
1983-1987 yõllarõ arasõnda Savunma
Bakanõ Richard Perle’in altõnda
müsteşar yardõmcõsõ olarak çalõştõ.
Washington Times, National Review ve
Jewish World Review gibi basõn
kuruluşlarõnda yazõlar yazõyor. Daha
önce Erdoğan için ‘İslamofaşist’
ifadesini kullanan Gaffney, neocon
olduğu yönündeki savlarõ reddederek
kendisini ‘realist’ olarak tanõmlõyor.
20 yõldõr Türkiye’nin İslamlaşmanõn yayõlmasõna karşõ önemli siper olduğunu
savunuyorum. Ancak Türkiye gözlerimizin önünde yok oluyor. Eğer Obama
dikkatli olmazsa İslamlaşma olgusunun giderek daha fazla parçasõ olan,
kurumlarõna sõzõlmõş, Atatürk tarafõndan öngörülmüş politikalarõn bir tarafa atõldõğõ
bir Türkiye’yi desteklemiş olacak. Bush da yeterince dikkatli değildi. Laik ve
İslamlaşmamõş bir Türkiye’yi takdir etme konusunda her iki yönetim altõndaki
dõşişleri bakanlõğõ da, pek çok Avrupa ülkesi de bu konuda dikkatli değil.
ABD’DE MÜSLÜMAN
KARDEŞLER
MODELİNE DESTEK
“
”