24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 15 NİSAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Başbuğ’u Dinlerken... Bir gün önce “Ergenekon”un “12. dalgası” gel- mişti... Dün sabah uyandığımda Güneydoğu’da 12 kentte “DTP-PKK operasyonu” başlamıştı. Ve dün sabah saat 10.30’da Genelkurmay Baş- kanı Orgeneral İlker Başbuğ’un Harp Akademileri Komutanlığı’nda “yıllık değerlendirme konuşma- sı” vardı. İstanbul trafiğinin yoğunluğu içinde Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Yıldız’la yola çıktık... Benim kafamdaki soru şuydu: “Orgeneral Başbuğ acaba hangi konulara deği- necekti?” Toplantıya salt gazeteciler, televizyoncular çağ- rılı değildi... Kimi bilim insanları, emekli komutanlar, akademi öğrencileri oradaydı... Bizim “liboş tayfa” da gelmişti. Orgeneral Başbuğ salona girdi, ön sırada kendi- sine ayrılan koltuğa oturdu. Sağında eski Genelkurmay başkanlarından İsmail Hakkı Karadayı Paşa, solunda ise Hüseyin Kıvrı- koğlu Paşa oturuyordu. Gözlerim emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök Paşa’yı aradı, göremedim! Aynı sırada Vali Muammer Güler ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş vardı. Orgeneral Başbuğ 1.5 saati aşan konuşmasın- da özellikle “demokrasi, özgürlük, laiklik, cum- huriyet” kavramları üzerinde durdu. Türk Silahlı Kuvvetleri’ni “din düşmanı” olarak eleştiren çev- relerin, “dini siyasette araç olarak kullandıklarının” altını çizdi. Bir başka önemli nokta ise “milli ordu” kavramıydı. Başbuğ, bu konuya değinirken askeri liselere ve harp okullarına alınan öğrenciler arasında ayrım- cılık yapılmadığına değinip şöyle dedi: “Askeri liselere, harp okullarına öğrenci alırken Edir- neli Hakkârili diye ayrım yapmıyoruz. Eğer yapılsay- dı, TSK ‘milli ordu’ olamazdı.” Başbuğ, “ulus devlet” ve “üniter yapı” kavram- larına da açıklık getirirken etnik kimliğin Türkiye’de siyasallaştırıldığına vurgu yaptı. Ayrıca temel hak ve özgürlüklerden, yargının bağımsızlığından, hu- kukun üstünlüğünden söz etti. Dediği şuydu: “Türk Silahlı Kuvvetleri demokrasinin, özgürlükle- rin, laikliğin ve Atatürk Cumhuriyeti’nin en büyük gü- vencesidir.” Başbuğ’a göre “bireysel kimlik” doğaldı... Ulus devleti ayakta tutan üst kimlikti. Üst kimlik bir ülkenin bağımsızlığının, özgürlüğünün, demok- rasinin, laik üniter yapının simgesiydi. Etnik kimlik si- yasallaşınca ülke bölünür ve parçalanırdı. Atatürk ne diyordu. “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ‘Türkiye halkına’ Türk milleti denir.” Ulus devletin ortak değerleri anayasamızın beşinci maddesinde çok açık biçimde belirtilmesine kar- şın demokrasi ve özgürlük şaklabanlığı yapan, Er- genekon savcılığına soyunan “liboş tayfa”, “tari- katçılar” ve “din bezirgânları” bu gerçeği tersten okuyorlardı. Demokrasi ve özgürlükler bir yaşam biçimidir... Bağımsızlık ve ülke tümlüğü olmadan demokra- si ve laiklik olur muydu? Orgeneral Başbuğ, bu değerleri çok açık bir bi- çimde dile getirdi. Bu arada tarikatlar da Başbuğ Paşa’dan gereken yanıtı aldılar. Orgeneral Başbuğ’un şu sözleri kimi anımsatıyor: “Bugün bazı cemaatler öncelikle bir ekonomik güç olmaya ve daha sonra da sosyo-politik yaşa- mı biçimlendirmeye, dine bağlı tek tip yaşam tar- zı olarak sosyal kimliklerini ortaya koymaya ça- lışmaktadırlar.” Orgeneral Başbuğ doğrudan Fethullahçıların mas- kesini indiriyordu. Nedir burada soru? Çıkar çevresinde kümeleşen tarikatçı yapılan- manın dinsel duyguları öne çıkarıp siyasallaşma- sıdır. Medyasıyla, okullarıyla... Yurtlarıyla, hastanele- riyle... Holdingleriyle... Devletin duyarlı birimlerinde “F Tipi” örgütlenmesiyle... Bunlar benim görüşüm yıllardır. Bir yandan siyasal ve kişisel çıkar sağlamak, öte yandan kadrolarıyla devleti ele geçirmek. Tarikatlar bir dönem içe kapalıydı... Şimdi dışa açıl- dı... Hedeflerinde ulus devlet ve üniter yapı var... Şöyle gözlerinizi çevirip çevrenize bir bakın is- terseniz... Haydi size bir soru: “ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan’ın evi sa- atlerce neden arandı? ÇYDD şubelerinden toplanan CD’lerde, dosyalarda neler vardı?” Yanıtını ben vereyim: “ÇYDD’ye parasal yardım yapanların, Güneydo- ğu’da yaşayan ve burs alan binlenlerce kız çocuğu- nun adları, adresleri.” hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Gözaltõna alõnanlarõn emniyetteki işlemleri sürüyor. İlk olarak Tijen Mergen ifadeye alõndõ Burs alan öğrenciye gözaltõİstanbul Haber Servisi - Erge- nekon operasyonunun 12. dalgasõn- da gözaltõna alõnan rektörler, öğretim üyeleri ile Çağdaş Yaşamõ Destek- leme Derneği (ÇYDD), Çağdaş Eğitim Vakfõ (ÇEV) ve Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) üyelerinin Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemle- ri sürüyor. Gazetemiz yazarõ Prof. Dr. Erol Manisalı, Giresun Üniversitesi Rek- törü Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, Başkent Üniversitesi Rektörü, Kanal B’nin sahibi Prof. Dr. Mehmet Ha- beral, eski Uludağ Üniversitesi Rek- törü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, eski Ondokuz Mayõs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay, es- ki İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, “Baba beni okula gönder” kampanyasõnõn ba- şõndaki isim Doğan Holding İcra Kurulu Üyesi Tijen Mergen, ÇYDD 2. Başkanõ Prof. Dr. Filiz Meriçli, 68’liler Vakfõ Genel Sekreteri Namık Kemal Boya’nõn da aralarõnda bu- lunduğu 39 kişi, Ergenekon operas- yonu kapsamõnda önceki gün gözal- tõna alõndõ. Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn tali- matõyla 18 ilde eşzamanlõ yapõlan operasyonlarda evine baskõn düzen- lenen ÇYDD Genel Başkanõ Prof. Dr. Türkan Saylan, sağlõk durumu ve yaşõ nedeniyle gözaltõna alõnmadõ. Evinde arama yapõlan ÇEV Başka- nõ Gülseven Yaşer’in ise sağlõk so- runlarõ nedeniyle birkaç ay önce yurtdõşõna çõktõğõ belirtildi. Soruş- turma nedeniyle ÇEV’den burs alan İstanbul Üniversitesi’nden Ayşe Ezgi Dilek, Sibel Kanneci, Ceren Ertürk ile Marmara Üniversite- si’nden Vahide Melis Yalçın ön- ceki gün gözaltõna alõndõ. İfade işlemi başladı... Gözaltõna alõnan 34 kişinin Orga- nize Suçlar Şube Müdürlüğü’nde, Haberal ile Manisalõ’nõn da aralarõn- da bulunduğu 5 kişinin ise Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde tu- tulduklarõ öğrenildi. Emniyette ilk olarak Tijen Mergen’in ifadesine baş- landõ. Prof. Dr. Erol Manisalõ’nõn avu- katõ Bülent Utku, Manisalõ’nõn tan- siyon hastasõ olduğunu belirterek, “Sorguya başlanmadan önce görüş- tük. Genel sağlık durumu iyi, mo- rali yerinde, tansiyon hastası oldu- ğu için birtakım ilaç isimleri verdi. Onları kendisine teslim edeceğiz” dedi. Türkan Saylan, Ayşe Yüksel ve Perran Yorgancıgil’in avukatõ Hüseyin Karataş, müvekkillerinin evlerinde yapõlan aramalarda AKP’nin kapatõlmasõna ilişkin dosyalarõn alõn- dõğõnõ söyledi. 68’liler Vakfõ Genel Sekreteri Na- mõk Kemal Boya’nõn avukatõ Osman Aydın Şahin de dün müvekkiliyle görüşmek üzere emniyete geldi. Bo- ya’nõn “Silahlı terör örgütü içeri- sinde faaliyet yürütmek”, “üye ol- mak” ve “örgüte yardım etmek” iddialarõ ile gözaltõna alõndõğõnõ kay- deden Şahin, Boya’nõn aramalarda el konulan bilgisayarlarõnõn incelen- mesi için teknik çalõşmalarõn yapõl- dõğõnõ söyledi. Boya’nõn Selimiye’de bulunan ve eşi Semiha Boya tara- fõndan kullanõlan bürosunda da in- celeme yapõldõ. Büro, 29 Mart Yerel Seçimleri’nde “Kılıçdaroğlu Gö- nüllüleri” adõyla seçim çalõşmalarõ- na tahsis edilmişti. Burada yapõlan aramada, seçim sandõklarõnda gö- revlilerin isimlerinin yer aldõğõ lis- teyle seçim broşürlerine el konuldu. Ergenekon operasyonunun 12. dalgasõnda gözaltõna alõnan 34 kişinin Organize Suçlar Şube Müdürlüğü’nde, Prof. Mehmet Haberal ile Prof. Erol Manisalõ’nõn da aralarõnda bulunduğu 5 kişinin ise Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde tutulduklarõ öğrenildi. Ergenekon şüphelisiy- ken sağlõğõ bozulan ve tahliye edildikten kõsa bir süre sonra yaşamõnõ yitiren Kuddusi Ok- kır’õn eşi Sabriye Ok- kır, emniyet müdürlüğü önüne gelerek basõn açõk- lamasõ yaptõ. Okkõr, “Bu- rada gözaltına alınan- larla hiçbir yakınlığım yok ama onlara destek olmaya geldim” dedi. Saylan: Tarikatları rahatsız ettik Ergenekon soruşturma- sõ kapsamõnda önceki gün evi saatlerce aranan ve bazõ makaleleri ile bilgi- sayarõna el konulan ÇYDD Başkanõ Prof. Dr. Türkan Saylan, kemote- rapi tedavisi için dün has- taneye yattõ. Saylan, “Gözaltına alınan üye- lerimizle ilgili avukat- lardan sürekli bilgi alı- yorum. Bu işin peşini bırakmayacağız, Avru- pa İnsan Hakları Mah- kemesi’ne kadar gide- ceğiz. Doğu ve Güney- doğu’da yaptığımız ça- lışmalar bazı cemaat ve tarikatları rahatsız edi- yor” dedi. Aydõn Doğan Vakfõ’nõn yõlõn sanatçõsõ seçtiği sanatçõ Genco Er- kal da Saylan’õ ziyaret ederek kendisine verilen 50 bin dolarlõk ödülü ÇYDD’ye bağõşladõ. Dün- ya Yazarlar Birliği PEN Türkiye Merkezi, Say- lan’a onur üyeliği sundu. ÖĞRENCİLERE GÖZALTITEPKİ ÇEKTİ ‘Sindirmek istiyorlar’ İstanbul Haber Ser- visi - Ergenekon soruş- turmasõ kapsamõnda üni- versiteleri hedef alan 12. dalgada burs alan öğ- rencilerin listesinin alõn- masõ sert tepkilere neden oldu. ÇEV’den burs alan 4 üniversite öğrencisi- nin gözaltõna alõnmasõ, öğrencilerin listelerinin bulunduğu CD’lerin kopyalarõnõn alõnmadan emniyet müdürlüğüne götürülmesinin öğrenci- lerin mağduriyetine yol açacağõ belirtildi. Çağdaş Eğitim Vak- fõ’ndan (ÇEV) burs alan, İstanbul Üniversite- si’nden Ayşe Ezgi Di- lek, Sibel Kanneci, Ce- ren Ertürk ile Marma- ra Üniversitesi’nden Va- hide Melis Yalçın, Er- genekon soruşturmasõ kapsamõnda önceki gün gözaltõna alõndõ. Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Genel Başkan Yardõm- cõsõ Mehmet Bozkurt, gözaltõna alõnan arka- daşlarõna kendilerinin ve ailelerinin destek verdi- ğini belirterek “Arka- daşlarımız şunu bilsin- ler, Deniz Feneri gibi bir davadan haram pa- ra yemediler, öğrenim görmek için burs aldı- lar, başarılı bir şekilde öğrenim görüyorlar, gurur duysunlar. On- lar Atatürkçü gençler, yaptıkları işlerden emin olsunlar” dedi. Bozkurt, Ergenekon ope- rasyonunda son dalganõn öğrencileri sindirmeye yönelik olduğunu ifade etti. Eğitim-Sen Genel Se- kreteri Mehmet Bozge- yik de operasyonlarõ AKP’nin karşõtlarõna yö- nelik demokratik olma- yan girişimler olarak ni- teleyerek, öğrencilerin gözaltõna alõnmasõnõn Türkiye’de kamplaşma- lara yol açacağõnõ ve Tür- kiye’yi farklõ bir ortama sürükleyeceğini söyledi. Tutuklanma gerekçe- lerinin, varsa delillerin açõklanmasõ gerektiğini vurgulayan Bozgeyik, “İddianamede adı ge- çenleri gözaltına alıp tutukluyorlar, kafa ka- rışıklığı yaratıyorlar. Tutuklananlar 10 gün sonra bırakılıyor. Delil yoksa, somut bir şey yoksa bir an önce bı- rakılmalılar. Bunların mağduriyetlerinin na- sıl giderileceği hiç dü- şünülmüyor. Burs alan öğrencilerin listeleri- nin bulunduğu CD’le- rin Ergenekon soruş- turması ile ne ilgisi var” diye konuştu. ‘Ben de Ergenekoncuyum’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ergenekon’da son dalgaya siyasetçi- lerden tepki yağarken CHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz, “Cumhu- riyetçi insanlar Ergenekoncu iseler ben de Ergenekoncuyum. Yargılan- mak istiyorum” dedi. CHP İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu da “Prof. Dr. Türkan Saylan’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermek ye- rine, kendisine uygulanan baskıyı” kõnadõ. CHP’li Ağyüz, “AKP iktidarınca yerel seçim hesaplaşması gizliliği al- tında terör estirilmektedir. Terörü ve teröristi dağda aramaya gerek yok; her ikisi de Ankara’da yerleşmiş, İstanbul adliyesini emir ve kumanda ile idare etmektedir. Cumhuriyetten, aydınlıktan yana, Atatürkçü insanla- rı bu vesile ile duyarlı olmaya çağırı- yorum. Aydınlık ve çağdaşlıktan ya- na, cumhuriyetçi bu insanlar ucuz suç- lamalarla Ergenekoncu iseler ben de Ergenekoncuyum. Dokunulmazlığım kaldırılarak bu insanlarla beraber yargılanmak istiyorum” açõklamasõnõ yaptõ. CHP İstanbul Milletvekili Algan Ha- caloğlu, “Ülkemizin aydınlanma ha- reketinin sevgi, özveri, kararlılık ve vizyon simgesi olan Prof. Dr. Türkan Saylan’ı dünya Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermek yerine, kendisine uy- gulanan baskıyı, şahsına ve temsil et- tiği yüce değerlere gösterilen saygı- sızlığı şiddetle kınıyorum” dedi. CHP Zonguldak Milletvekili Ali İh- san Köktürk, “Yasamanın tüm faali- yetlerine egemen olan yürütmenin, yargıya da hâkim olduğu kaygısının somutlaştığı bu süreçten laik, demokratik, çağdaş cumhuriyetimiz ve hukuk devleti adına büyük üzüntü, kaygı duyuyoruz” açõklamasõnõ yaptõ. Tunceli Bağõmsõz Milletvekili Ka- mer Genç de Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan tarafõndan yanõtlanmasõ istemiyle verdiği soru önergesinde, Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derne- ği’nde yapõlan aramalarõ TBMM gün- demine taşõdõ. Genç, “Derneğin öğrencilere ver- diği bursların kayıtları neden alın- mıştır? Büyük çoğunluğunu ilköğ- retimde okuyan kız çocuklarının oluşturduğu ve diğerlerini de üni- versitedeki gençlerin aldığı bu burs- ların kesilmesi sonucunu doğuran bu el koymalar nasıl telafi edilecektir?” sorularõna yanõt istedi. TBMM Başkanõ Köksal Toptan, Top- tan dün gazetecilerin sorularõnõ yanõtla- dõ. “Dünkü (önceki gün) operasyonlar kapsamında Prof. Dr. Türkan Say- lan’ın evinde yapılan aramanın tepki doğurduğu ve bu konudaki görüşünün sorulması” üzerine Toptan, gelişmele- ri izlemek gerektiğini söyledi. Toptan, “Elbette toplumun çok yakından ta- nıdığı bildiği isimler olunca ilgi de hak- lı olarak çoğalıyor. Ama olay bir yar- gı süreci içerdiği için, şu aşamada ya- pılabilecek fazla bir yorum olduğu ka- naatinde değilim” dedi. Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõm- cõsõ Hayati Yazıcı da son gözaltõlarla il- gili “değerlendirme konusu olabilecek bir durum yok” diyerek, Türkiye’nin iyiye gittiğini söyledi. Milletvekilleri son dalga operasyonlarõna tepki gösterdi. CHP’li Algan Hacaloğlu, Türkan Saylan’õn Nobel Barõş Ödülü’ne aday gösterilmesi gerektiğini söyledi ÇYDD, ÇEV VE BBOG çağdaş ve eğitimli bir nesil için savaşıyor 100 bin gencin kaderi değişti İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturmasõnõn 12. dalgasõnda, Çağ- daş Yaşamõ Destekleme Derneği (ÇYDD), Çağdaş Eğitim Vakfõ (ÇEV) ve Baba Beni Okula Gönder (BBOG) kampanyasõ hedef alõndõ. 3 sivil top- lum kuruluşu faaliyetleriyle 100 bin- den fazla çocuk ve gencin “kaderini değiştirdi.” ÇYDD, ÇEV ve BBOG’nõn yürüt- tüğü projeler özetle şöyle: ÇYDD Dernek, yaklaşõk 40 bin öğrenciye burs desteği sağlõyor. Aralarõnda; “Kar- delenler / Bilgi Toplumu Kızları / Her Kızımız Bir Yıldız / Geleceği Taşıyan Kızlar / Geleceğin Sigortası Kızları- mız / Geleceğin Aydınlık Kızları” pro- jelerinin bulunduğu çalõşmalar ile 39 bin kõz öğrenciye burs verdi, 2009 hedefi 100 bindi. Ayrõca çeşitli projelerle 22 bin üniversiteliye maddi destek sundu. ÇEV Kurulduğu 1994’ten bu yana 15 bi- ni aşkõn öğrenciye burs sağladõ. Halen bini aşkõn öğrenci ÇEV burslarõndan ve projelerinden yararlanõyor. Biri Muş, di- ğeri Erzincan’da 2 okul yaptõran vakõf, önemli projeler de yürüttü. BBOG Milliyet gazetesi ve ÇYDD’nin ön- cülüğünde başlatõlan, yürütücülüğünü Tijen Mergen’in yaptõğõ proje ile 7 bin 256 kõz öğrenci burs sahibi oldu. Yur- dun dört bir yanõnda 10 ilköğretim okulu, 27 yurt yaptõrõldõ; bir yurdun in- şasõ sürüyor, 10 yurdun inşasõ için de destek bekleniyor. Geçen yõl burs alan kõzlardan 6 bin 239’u sõnõfõnõ geçti. Bahreyn’e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Ergenekon” soruşturması kapsamındaki gözaltılarla ilgili daha önce usule dikkat edilmesi yönünde bazı mesajlar verdiğini anımsattı. Gül, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde yapılan aramaları nasıl yorumladığının sorulması üzerine, “Bu konuyla ilgili daha önce sorduğunuz sorulara verdiğim cevaplara bakarsanız, görüşümün ne olduğunu göreceksiniz” dedi. (Fotoğraf: AA) Gül geçiştirdi Eğitim-Sen Genel Sekreteri Bozgeyik öğrencilerin gözaltõna alõnmasõnõn Türkiye’de kamplaşmalara yol açacağõnõ ve Türkiye’yi farklõ bir ortama sürükleyeceğini söyledi. Öz, Birgün’ün bilgisine başvuracak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ergene- kon savcõsõ Zekeriya Öz’ün eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in koruma müdürlüğünü yapan DSP Milletvekili Recai Birgün’ü telefonla araya- rak bilgisine başvurmak isteğini ilettiği öğrenildi. Birgün, bugün Öz’e bilgi verecek. Bülent Ecevit’in, hastalõğõ nedeniyle Başkent Üniversite- si Hastanesi’nde tedavi görürken buradan eşi Rahşan Ecevit’in õsrarõ üzerine çõkarõlmasõ çeşitli söylentilere yol açmõştõ. Rektör Mehmet Habe- ral’õn gözaltõna alõnmasõnõn ardõndan Birgün’ün de bilgisine başvurulmak istenmesi bu savlarõn üzerine gidileceği yorumlarõna yol açtõ. Deniz Feneri’nde çeviri bitiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Alman- ya’dan gönderilen Deniz Feneri dosyasõnõn çeviri işlemi tamamlanmak üzere olduğu bildirildi. De- niz Feneri dosyasõ, ekleri ile birlikte toplam 3 bin sayfadan oluşuyor. Dosyada iddianame, Alman- ya’daki sanõk ve tanõk ifadeleri, çok sayõda tek- nik hukuki belge ve Alman resmi makamlarõna ait belgeler bulunuyor. Başsavcõlõk kaynaklarõ, maddi hataya yol açmamak için çevirinin büyük bir titizlikle yürütüldüğünü açõkladõ.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear