24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada 30 bin kişinin katlinden sorumlu Öcalan’la ilgili so- ruşturma ve iddianame 105 günde tamamlandı. 31 Mayıs 1999’da başlayan yargılama ise 25 Kasım 1999’da Yargıtay kararıyla 239 günde sonuçlandı. Ümraniye’de ele geçen el bombaları ile 12 Hazi- ran 2007’de başlayan Ergenekon soruşturması ise... 684 gündür devam ediyor. Bir o kadar daha süreceğe benziyor. Bugünkü durumdan çıkarak geleceği özetleyelim: Ergenekon soruşturmasını tutabilirsen tut! Ucu açık. Almış başını gidiyor. 12., 13., 14. dalgaları, 3., 4. iddianameler izleyecek. 1 ve 2. iddianamede adı geçenler ya gözaltına alındı ya da tutuklandı. 3. ve 4. iddianamelerde olası isimler: Aman dikkat! Ya göz- altı ya da tutuklama kapınızın önünde! Atatürk Cumhuriyeti’ni, devrimlerini savunanlara, AKP iktidarının gitmesini isteyenlere; Türkiye açık ha- pishane! Son dalga Çağdaş Yaşam’ı, türban karşıtı, Ata- türk Cumhuriyeti ve laikliğin savunucusu eski rek- törleri, kimi profesörleri, görev başındaki kimi rek- törleri vurdu. Kurumların tepe noktalarındaki önderler, sorum- lular gözaltında. Savcılar, Türkan Saylan’ın önderliğinde kurulan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden aldıkla- rı burslarla eğitimlerini sürdüren 29 bin üniversite öğ- rencisiyle 36 bin kız çocuğun bu ay yardımdan yok- sun kalacağını hiç düşündünüz mü? Önce insan diyen devletlûlar, neredesiniz? Mehmet Haberal, bir cerrah. Organ nakillerini ba- şarıyla uygulayan ilk doktor. Şayet derdest edilip gö- türülmeseydi dün bir çocuğun karaciğer nakli ame- liyatına girecekti. Eğer gözaltına alınmasaydı daha sonraki gün bir böbrek nakli ameliyatı yapacaktı. Gözaltında Başkent Hastanesi’ne gidebilseydi, ameliyat ettiği hastalarının sağlık durumlarını de- netleyecekti. Bu nasıl bir sosyal devlet ise kendi alanlarında ulus- lararası üne sahip bu iki insandan birini kanser ol- duğu için gözaltına almadı. Makam aracına kadar evini, bürosunu didik didik aradıkları diğerini alıp gö- türdü. Karaciğer veya böbrek nakli bekleyen insanların yaşam umutlarını bağladıkları insan; bir doktor, şim- di gözaltında! Değerli bu iki insanın suçu nedir: Atatürkçü olmak, AKP iktidarının gitmesini istemek! Sonuç bir soruyla karşımızda: Türkiye acaba anayasasında yazıldığı gibi sosyal hukuk devleti, insana ve insan haklarına saygılı de- mokratik bir devlet mi? Şairin dediği gibi; “Kanun diye diye kanun tepe- lendi”. Ya da devlet diye diye devlet! Trajikomik bir olay devlet mekanizmasının ne ha- le geldiğine, işlediğine örnek olabilir. Kamuoyu 12. dalgayla sarsıldı (13 Nisan 2009) ön- ceki gün: Mustafa Balbay’ın eşi Gülşah Balbay, posta ku- tusunu açtı. Bir zarf, içinden Ankara Valiliği’nin resmi yazısı çık- tı. Yazının tarihi 16 Mart 2009. Zarfın üzerindeki pu- la vurulan damgadan yazının postaya 8 Nisan 2009 günü verildiği anlaşılıyor. Yazı özetle “Mustafa Balbay koruma istiyor mu” diye soruyor. Gülşah önce şaşırdı. Şaşırdı zira sevgili eşi Mus- tafa Balbay, 5 Mart’ta gözaltına alınmış, 6 Mart 2009’da tutuklanarak cezaevine konulmuştu. Siliv- ri Cezaevi’nde yatıyordu. Tutuklanmasının üzerinden 1 ay 2 gün geçti. Dev- let Mustafa Balbay’a koruma öneriyor! Sonra… Gülşah kara mizah örneği yazıyı bir kez daha okudu ve… acı acı gülmeye başladı. İçeride yatan eşine koruma öneren yetkililere, dev- lete, devletin yasalarını uygulayanlara… Bu devlet, bugünkü yöneticilerle işte böyle bir dev- let oldu: BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve be- raberindekileri taşıyan helikopter dağa çarptı. Günlerce süren aramalara Genelkurmay Baş- kanlığı’na ait 3 adet Sikorsky, toplam 12 helikopter, 1 uçak ile 2 bin civarında asker, sivil ve sağlık per- soneli katıldı. Yazıcıoğlu ile beraberindekileri, bu kalabalık, tek- nik her türlü araç ve gereçle donanmış devlet gö- revlileri bulamadı. Araçsız gereçsiz bir avuç köylü bul- du. 6 yılda devlete bir devlet daha katarak büyüttük- lerini durmadan yineleyerek övünen AKP hüküme- ti, devleti aciz durumda gösteren bu tablo karşısında susmak zorunda kaldı. Yaşanan olaylara baktıktan sonra, devletin bugün bu durumlara nasıl geldiğini veya getirildiğini sor- guluyor musunuz hâlâ? SAYFA15 NİSAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET 19HABERLERİN DEVAMI İstanbul Y 14 Edirne B 17 Kocaeli Y 14 Çanakkale Y 15 İzmir Y 18 Manisa Y 17 Aydın Y 19 Denizli Y 18 Zonguldak Y 14 Sinop Y 14 Samsun Y 14 Trabzon Y 13 Giresun Y 14 Ankara Y 16 Eskişehir Y 15 Konya Y 14 Sıvas Y 13 Antalya Y 22 Adana Y 24 Mersin Y 22 Diyarbakır Y 16 Şanlıurfa Y 18 Mardin Y 16 Siirt Y 17 Hakkâri Y 8 Van Y 9 Kars Y 9 Oslo PB 11 Helsinki PB 6 Stockholm PB 12 Londra Y 20 Amsterdam B 21 Brüksel B 21 Paris Y 19 Bonn B 23 Münih B 17 Berlin B 22 Budapeşte PB 26 Madrid Y 16 Viyana PB 21 Belgrad B 19 Sofya Y 17 Roma B 18 Atina Y 18 Zürih PB 23 Moskova B 15 Aşkabat PB 12 Astana PB 9 Taşkent Y 13 Bakû B 13 Bişkek Y 17 Tiflis Y 12 Kahire PB 26 Şam Y 21 Ülke geneli parçalı çok bulutlu, Trakya dışında tüm ülke aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağa- nak yağışlı geçecek. Ya- ğışların Batı Karadeniz’in iç kesimleri Doğu Ana- dolu’nun güneyi ile Gü- neydoğu Anadolu böl- gesinde kuvvetli olması bekleniyor. Hava sıcak- lığı yağışla birlikte ülke genelinde 3-5 derece azalacak. Yerel seçimler öncesi Kocatepe Mahallesi’nde bazı yurttaşların kaçak katlar çıktığı, bazıla- rının da kaçak bina inşa ettiği bilgisi üzerine yıkım kararı çıkartıldı. Bölgeye giden Ümra- niye Belediyesi yıkım ekiplerine, İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi zabıta ekipleri ile çok sa- yıda polis de eşlik etti. Makinelerin yıkıma baş- lamasını engellemek isteyen mahalleliler ise so- kak girişlerini araçlarla kapatmak istedi. Ma- hallelilerin, yıkım ekiplerine taşlı ve sopalı sal- dırıda bulunması üzerine polis de panzerler eş- liğinde olaylara müdahalede bulundu. (AA) Emniyet’e usul uyarõsõ İstanbul Haber Servisi - İstanbul Cum- huriyet Başsavcõlõğõ, İstanbul Emniyet Mü- dürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne gön- derdiği yazõda, son Ergenekon operasyonla- rõna ilişkin “arama ve gözaltılarda uyulması gereken kurallar”a dikkat çekti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, 12. ope- rasyona ilişkin İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah- kemesi’nin 12 Nisan 2009 tarihli “arama, el koyma, inceleme” kararõnõ, bir önyazõ ile İs- tanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücade- le Şubesi’ne gönderdi. Cumhuriyet savcõlarõ Ercan Şafak, Fikret Seçen, M. Murat Yön- der ve Zekeriya Öz imzalõ yazõda, aramala- rõn eşzamanlõ yapõlmasõ istenirken “Arama- ların CMK’ye uygun olarak makul zaman dilimi içerisinde, zorunluluk bulunmadık- ça gündüz vakti sayılan zamanlarda icra- sı...” ifadesi yer aldõ. Aramalarõn cumhuriyet savcõsõ denetiminde ve baro temsilcisinin katõlõmõyla gerçekleştirilmesi istenen savcõlõk yazõsõnda, “Yapılacak arama işlemlerinin ve el konulan malzemelerin mutlak surette tek- nik cihazlarla, fotoğraf makinesi, kamera vs. kayda alınması ve alınan kayıtların İs- tanbul’a getirilmesi” talimatõ verildi. Dijital deliller Bilgisayarlarõn şifrelerinin çözülememesi du- rumunda el konulabileceği kaydedilen savcõ- lõk yazõsõnda, şifresi çözülen bilgisayarlarõn ge- rekli kopyalama alõndõktan sonra gecikmeden iadesi istendi. El koyma işlemi sõrasõnda sis- temdeki bütün verilerin yedeklemesinin ya- põlmasõ kuralõ anõmsatõlan yazõda, bir kopya- sõ alõnan verilere ilişkin tutanak tutulacağõ be- lirtildi. Yazõda, “El konulması gerektiği tak- dirde CD, disket veya taşınabilir hard disk numaralarının mutlaka tutanağa ya- zılması, arama yapılan kişi ve varsa veki- linin de imzalarının mutlaka alınması ve usulüne uygun olarak mühürlenmesi” isteni. Savcõlõk yazõsõnda son olarak, “aksine dav- ranışların sorumluluk gerektireceği husu- su” anõmsatõlarak uyulmasõ istendi. Ergenekon davasõnda bugüne kadar bilgi- sayarlara ilişkin veriler sanõk ve avukatlarõn en çok itiraz ettikleri konu oldu. Sanõklar bil- gisayarlarõnõn imaj kopyalarõnõn kendilerine verilmediğine dikkat çekerek birçok delile iti- raz ettiler. Aralarõnda İşçi Partisi Genel Baş- kanõ Doğu Perinçek’in de bulunduğu birçok sanõk, delil olarak sunulan CD’lerin “emni- yette üretildiğini” savundu. Savcılık, Ergenekon soruşturmasındaki arama ve gözaltılarda kurallara uyulmasını istedi Dış Haberler Servisi - ABD Başkanõ Barack Obama’nõn Av- rupa turunu değerlendiren New York Times yazarõ John Vino- cur, Türkiye’nin “dinin ağırlık kazandığı, laikliğe onayın za- yıfladığı” bir ülke haline geldiği tespitine dikkat çekti. Paris’te yaşayan kõdemli gaze- teci Vinocur, yeni ABD Başka- nõ’nõn Avrupa turunun son durağõ olan Türkiye’yi “güçlü ve laik bir demokrasi” olarak tanõmla- dõğõnõ hatõrlatarak şöyle dedi: “Durun bir dakika. Fransız Dışişleri Bakanı Bernard Ko- uchner, AB’nin ilk Müslüman üyesi olabilecek Türkiye’de, as- lında dinin ağırlık kazandığın- dan ve laikliğe onayın zayıfla- dığından söz ederken gerçeğe daha yakın olabilir.” Obama’nõn, stratejik müttefiği Türkiye’nin AB üyeliğine deste- ğini belirten gazeteci, NATO’nun yeni genel sekreteri olarak, Hz. Muhammed karikatürlerinin ga- zetelerde yer almasõnõ ifade öz- gürlüğü çerçevesinde değerlendi- ren Danimarka eski Başbakanõ Anders Fogh Rasmussen’in se- çilmesine Ankara’nõn itirazlarõ- nõn, NATO’da bazõ koltuklar önerilerek aşõldõğõnõ yazdõ. Vin- cour, “Bunun, üye olması halin- de AB’yi Suriye, Irak ve İran ile komşu yapacak olan Türki- ye için iyi bir reklam kampan- yası olmadığını, haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamento- su seçimleri öncesinde Türkiye karşıtları için ise bulunmaz ni- met olduğunu” ifade etti. İsmail Türüt’ün klibi incelenecek İstanbul Haber Servisi - Kamuoyunda Ozan Arif olarak tanõnan Arif Şirin ile türkücü İs- mail Türüt’ün de aralarõnda bulunduğu 4 ki- şinin “Plan Yapmayın Plan” adlõ şarkõya ha- zõrlanan ve bazõ internet sitelerinde yayõmla- nan klipte “Hrant Dink cinayeti sanıkları- nın övüldüğü, halkın kin ve düşmanlığa tahrik edildiği” iddiasõyla yargõlandõğõ dava- da mahkeme, dava dosyanõn iletişim fakülte- sine gönderilerek klibin uzman 3 kişi tarafõn- dan incelenmesine karar verdi. İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanõklar Arif Şirin ile İsmail Türüt, avukatlarõ Ömer Yeşilyurt ile sanõk Zeynel Abidin Mutlu’nun avukatõ Yusuf Sur katõl- dõ. Diğer sanõklar ise duruşmaya gelmedi. BBP’de sabotaj çelişkisi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - BBP Genel Başkanõ Yal- çın Topçu, Muhsin Yazıcıoğ- lu’nun yaşamõnõ yitirdiği heli- kopter kazasõyla ilgili olarak Al- man uzmanlarõn hazõrladõğõ ka- za kõrõm ön raporunun fazla bir şey ortaya koymadõğõnõ belirte- rek “Helikoptere sabotaj ol- madığını görmemiz mümkün. Sabotaj ihtimali yok gibi bir şey” dedi. Parti genel merkezinde basõn toplantõsõ düzenleyen Topçu, ke- sin raporun birkaç hafta içinde çõ- kacağõnõ söyledi. Topçu daha sonra akşam saatlerinde yaptõğõ yazõlõ açõklamada, “sabotaj ih- timali yoktur” ifadesini kullan- madõğõnõ söyledi. Alman ekibin raporuna göre, yeterli delil bu- lunmadõğõnõ ifade eden Topçu, kesin bir hükme varmak için laboratuvar sonuçlarõnõn bek- lenmesi gerektiğine işaret etti. Ulaştõrma Bakanõ Binali Yıl- dırım da Hollanda Ulaştõrma Bayõndõrlõk ve Su Bakanõ Ca- miel Eurlings’in ziyareti sõra- sõnda gazetecilerin kazaya iliş- kin sorusu üzerine de helikop- terdeki ELT cihazõnõn “cospas- sarsat uydularından gönderi- len sinyallerin daha sağlıklı değerlendirilmesi amacıyla geçen yıl frekansının değişti- rildiğini” söyledi. Yabancõ uz- manlarõn tespitleriyle kendi tes- pitlerinin örtüştüğünü söyleyen Yõldõrõm, “Ancak kazanın ta- mamen aydınlatılması zaman alacaktır” diye konuştu. Bilimsel referanslı bir konuşma İlker Başbuğ’un açıklamaları Üzmez’e bir suçlama daha ‘Hürriyeti tahdit’ iddiası ORHAN BURSALI İlker Başbuğ’u Birinci Ordu Komutanõ iken, Harbiye’de yeni kültür salonunun açõlõş davetinde tanõmõştõm. Harp okullarõnda, üç yõl kadar önce gerçekleştirilen, bir uluslararasõ askeri stratejik toplantõda konuşmasõnda bu- lunmuştum. Dün de “yıllık değerlendirme” toplantõsõnõ dinlerken, her zamanki gibi sakin, acelesi olmayan, olaylarõn hemen arkasõndan koşmayõp durup izleyen, ancak kararlõ kişiliği ile kürsüdeydi. İleri sürdüğü görüşlerine bi- limsel dayanaklar, referanslar gösteren bir ko- mutan. Asker, uzun bir süredir, kendi sanatõnõ, bilim ve düşünce dünyasõyla birleştiriyor. Başbuğ, pek çok konuya değindi. Ama ön- celikle, ordunun ulus-üniter devlet ve anaya- sanõn savunulmasõnda kesin taraf olduğunu vurguladõ. Anayasanõn sõk sõk 24. maddesi ge- reğince, kimse, “devletin sosyal ekonomik, siyasal ve hukuk temel düzeninin kısmen de olsa din kurallarına” dayandõramayaca- ğõnõ anõmsattõ. Bazõ cemaatler derken, Fetocu- larõn ekonomik güçlerine dayanarak artõk “güçlü bir konuma geldiklerine” inandõkla- rõnõ “ancak bu güç imajı ve algısı yanıltıcı”dõr dedi, cemaatlerin politik role so- yunmasõ ile anayasanõn 24. maddesinin çiğ- nendiğini belirtti: “Cemaatleşme, toplumu inanan-inanmayan biçiminde bölücü politi- kalar aslında modern devleti aşındırıyor” derken, sosyolojik gerçeklere gönderme yaptõ. Başbuğ’un, ülkemizin önemli “güncel poli- tik” durum anõmsatmalarõndan biri de demok- rasi konusuydu. Demokrasinin olmazsa olmaz koşullarõ olarak “kuvvetler ayrılığı, yargının bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlüklerin çoğunluğa karşı gü- venceye alındığı çoğulculuk, kurallar ve ku- rumlar rejimi, fırsat eşitliği, haklar kadar sorumluluklar rejimi” niteliklerini saymasõ anlamlõydõ. Çünkü bu iktidar altõnda demokra- sinin bütün bu özellikleri saldõrõ altõndadõr. Şüphesiz laikliğin demokrasiyi güçlendirece- ğine dikkat çekti, ülkemizin bu coğrafyada öz- gün ve ileri ülke özelliği kazanmasõnda de- mokrasi ve laikliğin büyük rolünü vurguladõ. Başbuğ, üst kimlik konusuna önem verdi ve Atatürk’ün “Türkiye halkı” kavramõnõ anõmsattõ. Üst kimlik altõnda, herkesin kendi kültürel ve etnik kimliğini geliştirebileceğini belirtmesinin, konuşmasõnda ayrõ önemi var- dõ. Bu kimlikleri barõndõrarak, ama Türki- ye’nin ulus bütünlüğü, hedefleri ve idealleri altõnda birleştirici olmaktõ. Bu bağlamda, te- rör silahõyla bir yere varõlamayacağõnõn anla- şõlmasõ gerektiğini, bu konuda siyasete önem- li görevler düştüğünü; etnik kimliğin siyasal- laşmasõ ve üst kimliğin tartõşõlõr olmasõyla, Türkiye’nin Lübnan, Irak, Balkan ülkelerine dönüşme tehlikesini gündeme getirdi. Özetle, Askeri Lider, ülkenin içinde bulun- duğu bugünkü siyasal ve toplumsal konumu- nu, bilimsel literatür çerçevesinde, ulus ve üniter devlet bütünlüğü perspektifinde tartõştõ. Bakalõm haftaya ne var? BURSA (Cumhuriyet) - Yalova Ağõr Ceza Mahkemesi, Vakit yazarõ Hüseyin Üzmez’in, “küçük yaştaki çocuğa cinsel istismar” su- çunun yanõ sõra “hürriyeti tahdit” suçundan da yargõlanmasõna karar verdi. Üzmez’in cinsel istismarõna uğrayan 14 ya- şõndaki B.Ç’nin avukatõ Nevin Canbaz, Bur- sa 4. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde görülen da- vanõn 16 Aralõk’taki duruşmasõnda, Üzmez hakkõnda “hürriyeti tahdit” suçundan ek id- dianame hazõrlanmasõnõ talep ettiklerini belirt- ti. Mahkemenin, ek iddianame düzenlenip dü- zenlenmeyeceği konusunda dosyanõn cumhu- riyet savcõsõna bõrakõlmasõna karar verdiğini anlatan Canbaz, “Savcı ek kovuşturmaya yer olmadığını kararlaştırdı. Biz de bunun üzerine CMK gereği Bursa’ya en yakın il olması nedeniyle Yalova’daki ağır ceza mahkemesine ek iddianame düzenlenmesi talebiyle başvurduk. Yalova Ağır Ceza Mahkemesi de Üzmez’le ilgili olarak ‘hürri- yeti tahdit’ suçundan ek iddianame hazır- lanması yönünde karar verdi” dedi. Böyle- likle “cinsel istismar” suçundan hakkõnda 15 yõla kadar hapis istenen Üzmez, küçük yaştaki çocuğun hürriyetini tahdit suçundan da 15 yõ- la kadar hapis istemiyle yargõlanabilecek. Irak’taki askerlerini Türkiye üzerinden çekmeye hazırlanan ayrıca Afganistan’a asker isteyen Washington yönetimi, Ankara’yı diplomatik kavşak haline getirdi BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Barack Oba- ma’nõn görevi devralmasõndan sonra Washington yönetiminin Ankara’yõ yakõn markaja almasõ- nõn arkasõnda, Irak’taki askerlerin Türkiye üzerinden çekilmesi ve Türkiye’nin Afganistan’a asker göndermesi konularõnda olasõ bir “tezkere kazasının önüne geç- me” çabasõnõn yattõğõ öğrenildi. ABD Savunma Bakanõ Robert Gates’in ardõndan, Dõşişleri Ba- kanõ Hillary Clinton da Anka- ra’ya son üç aydaki ikinci ziya- retini yapacak. ABD, son üç ayda Türkiye’yi adeta diplomatik bir kavşak du- rumuna getirirdi. Yeni yöneti- min Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchell ile başlayan, sonrasõnda ABD’nin en üst düzey istihbarat kuruluşu Ulusal Gü- venlik Konseyi’nin Başkanõ Ke- ith Alexander ve Dõşişleri Bakanõ Clinton ile devam eden diploma- si trafiği içinde Ankara, Oba- ma’yõ da ağõrladõ. Obama’õn ar- dõndan Gates ve Clinton’õn da An- kara’ya gelmesi planlandõ. An- kara’ya ilk ziyaretini 7 Mart’ta ya- pan Clinton’õn mayõs ayõnda Tür- kiye’ye gelmesi bekleniyor. İkinci sürpriz istenmiyor Türkiye’nin Afganistan’a asker göndermesi ve Irak’taki ABD askerlerinin Türkiye üzerinden çekilmesi konularõnda Meclis tezkeresine gereksinim olduğunu bilen Washington yönetimi, An- kara’yõ yakõn markaj altõnda tu- tarak 1 Mart 2003’te olduğu gibi bir son dakika sürprizi ile karşõ- laşmak istemiyor. 1 Mart tezkeresinin reddedilmiş olmasõnda Bush yönetiminin o dönemde Türkiye’ye yakõn ilgi göstermemiş olduğu eleştirilerini dikkate alan Obama’nõn, yakõn dönemde Ankara’ya yönelik dip- lomasi trafiğinin yoğunluğunu korumasõnõ istediği belirtiliyor. Gates’in Ankara ziyaretinde, ABD askerlerinin Türkiye üze- rinden çekilmesine yönelik ay- rõntõlarõn masaya yatõrõlmasõ bek- leniyor. ABD’nin sadece asker çekmesi ve asker transferini sa- dece İncirlik üzerinden yapmasõ durumunda tezkereye gerek du- yulmayacağõ, ancak ağõr silah ve teçhizatlarõn Türkiye üzerinden geçirilmesi durumunda Meclis’in onayõnõn zorunlu olduğu belirti- liyor. Bu konuda Ankara’da ön görüşmeler de sürüyor. Gates’in, Ankara’da yine Af- ganistan konusunu açmasõ ve Türkiye’den Afganistan’daki var- lõğõnõ arttõrmasõnõ istemesi bek- leniyor. Clinton’õn da gerek Af- ganistan gerekse Irak konularõn- da, Türkiye’nin desteği için dip- lomatik zemin oluşturmaya çalõ- şacağõ dile getirilirken özellikle Ermeni sorunu ve Kõbrõs konu- sunu gündeme taşõyõp Ankara’yõ baskõ altõna almaya çalõşacağõ belirtiliyor. Türk-Amerikan Konseyi toplanıyor Öte yandan Ankara’dan Was- hington’a ilk üst düzey ziyaret de mayõs ayõ sonunda gerçekleştiri- lecek. 31 Mayõs-3 Haziran tarih- leri arasõnda Türk-Amerikan Kon- seyi yõllõk toplantõsõ yapõlacak. Bu toplantõya başta Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gönül olmak üze- re, çok sayõda bakanõn katõlmasõ planlanõyor. Toplantõya, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn da ka- tõlabileceği belirtiliyor. ABD’de tezkere kaygõsõ New York Times ‘Türkiye’de din ağırlık kazandı’ ÜMRANİYE’DE OLAYLI YIKIM BAŞKANTOPÇU’DANHELİKOPTERKAZASIYLAİLGİLİİKİFARKLIAÇIKLAMA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear