Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA 13 NİSAN 2009 PAZARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 17
Edirne Y 19
Kocaeli B 24
Çanakkale Y 20
İzmir PB 24
Manisa PB 25
Aydın PB 24
Denizli PB 25
Zonguldak PB 16
Sinop PB 13
Samsun B 16
Trabzon PB 13
Giresun PB 14
Ankara B 20
Eskişehir B 22
Konya B 21
Sıvas B 16
Antalya B 23
Adana B 27
Mersin B 24
Diyarbakır PB 21
Şanlıurfa PB 25
Mardin PB 19
Siirt PB 20
Hakkâri Y 11
Van Y 10
Kars Y 9
Oslo Y 10
Helsinki Y 9
Stockholm Y 14
Londra Y 17
Amsterdam Y 17
Brüksel Y 18
Paris Y 18
Bonn B 10
Münih B 19
Berlin B 21
Budapeşte Y 22
Madrid PB 21
Viyana Y 20
Belgrad Y 14
Sofya Y 15
Roma Y 18
Atina Y 20
Zürih Y 22
Moskova B 12
Aşkabat Y 10
Astana B 9
Taşkent Y 23
Bakû Y 10
Bişkek Y 18
Tiflis Y 8
Kahire A 34
Şam A 28
Ülkemizin doğusu ile öğ-
le saatlerinden itibaren
kuzeybatı kesimleri par-
çalı çok bulutlu, Doğu
Anadolu’nun doğusu
yağmur ve sağanak ya-
ğışlı, diğer yerler az bulutlu
ve açık geçecek. Doğu
Anadolu ile Doğu Kara-
deniz’in iç kesimleri kar
erimeleri ve çığ tehlikesi-
ne karşı dikkatli olunma-
sı gerekmektedir.
AÇI
MÜMTAZ SOYSAL
‘Hayır’da Hayır
OBAMA’nın istediklerine “hayır” diyebilmek
çok mu zordur?
Sıkıyönetimli dönemlerde yapılmış anayasalar
halkoylamasına sunulurken aleyhte propaganda
yasaklanınca, “hayır” denmesini isteyenler “Ha-
yırda hayır vardır” deyip çıkarlardı işin içinden. Şim-
di Obama’nın istekleri konusunda öyle bir zo-
runluluk olmadığına göre, “hayır” deme gereğinin
nedenlerini açıkça yazmak iki taraf için mutlaka
hayırlı ve yararlı olacaktır.
Afganistan’a “muharip” asker istenmesine
“hayır” demek Türkiye’nin en doğal hakkıdır.
Hiçbir devlet tarihsel ve duygusal dostluk ilişki-
leri kurduğu bir ülkenin insanlarına karşı, hangi ne-
denle olursa olsun silah kullanması istenince
“evet” diyemez. Afgan halkı, Milli Mücadele’den
beri bizden yana tutumunu içtenlikle korumuş, Ke-
malist rejim de o halkın çağdaşlaşması uğruna
elinden geleni esirgememiştir.
Bu durumda, ABD’nin Sovyet işgaline karşı si-
lahlandırdığı dinci direniş şimdi Amerika’ya kafa
tutuyor diye, NATO da istese, Türk kanı akıtılamaz.
NATO’ya girebilmek uğruna dünyanın öbür ucun-
da Çinlilerle savaşıp yüzlerce şehit veren bir Tür-
kiye’nin Rasmussen itirazını NATO dinledi mi?
Dağlık Karabağ’daki Ermeni işgali kaldırılma-
dan, Obama istedi diye sınır kapısı açılır mı?
“Kardeş millet” bildiğimiz, dilini anlayıp müziğini
sevdiğimiz ve dış ilişkilerinde hep bizden yana say-
dığımız Azerbaycan’a bu yapılır mı?
ABD Kongresi’nden hukuken beş para etmez
bir “soykırım” kararı çıkar korkusuyla böyle bir ve-
fasızlık göstermek Türkiye’ye yakışmaz. Kurulması
hayal edilen bilim komitesi bu sayede lehte so-
nuca mı varacak? Ermenistan Doğu Anado-
lu’dan vazgeçip Ağrı Dağı’nı ulusal armasından mı
çıkaracak?
Heybeliada’da Patrikhane’ye bağlı papaz oku-
lunu yeniden açmakla kendi anayasasına bi-
le ters düşecek bir Türkiye, hangi uluslararası hu-
kuk metnine dayanıp Batı Trakya Türklerinin in-
san hakları için mücadele verebilir? Etnik farkı ye-
terli sayıp Güneydoğulu vatandaşlar için Mec-
lis’teki bütün gözlere baka baka “azınlık” sözünü
kullanan Obama’nın Yunanistan’daki “resmî”
Türk azınlığı ile Irak’taki Türkmenler için kılını kı-
pırdatacağından emin miyiz?
Ne var ki, pusulası şaşmış ve bu konuların hep-
sinde devlet başkanı ile hükümet başkanının
farklı tellerden çaldığı bir Türkiye inanılır olmak-
tan çıktığı için, bu soruların hiçbirine kesin yanıt
vermek artık son derece zorlaşmıştır.
mumtazsoysal@gmail.com
14 NİSAN’da ANKARA’da
GÜRLEDİK;
29 NİSAN’da İSTANBUL’da
ÇAĞLADIK.
BU YIL, 23 NİSAN 2009’da
CUMHURİYETİN ATAN KALBİNİN
SÖKÜLMEK İSTENDİĞİ
SİLİVRİ’deyiz!
HUKUKU SAVUNMAK İSTEYEN
YURTTAŞLAR;
LÜTFEN BİZİ ARAYINIZ!
Ulaşım-İletişim-Bilgi:
0536 739 02 29 - 0505 815 10 17
0544 384 45 52 - 0532 371 08 76 -
0532 281 54 54
CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI
www.cumokistanbul.org
Yerel seçimlerde çalışarak,
yenilebileceklerini kanıtladık!
BUGÜN 13 NİSAN 2009...
EN GEÇ 28 AY SONRA
İKTİDARI DEĞİŞTİRECEK
OLAN GENEL SEÇİM VAR!
CUMHURİYET GÖNÜLLÜLERİ;
SEÇİMLERE HAZIRLIK
ÇALIŞMALARINA BAŞLIYORUZ!
BİZE KATILMAKTA
GECİKMEYİNİZ!
İletişim:
0536 739 02 29 - 0505 815 10 17
0544 384 45 52 - 0532 281 54 54
CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI
www.cumokistanbul.org
Alternatifsizlik
Tehlikesi...
C
devlet düzenini değiş-
tirmek sevdasından vaz-
geçtiği anlamına gelir.
Ne var ki Amerika,
öteki Avrupalı devletler
gibi, ne ekonomik siste-
minden, ne Ortado-
ğu’ya dönük çıkarla-
rından, ne de Türkiye
Cumhuriyeti üstüne gö-
reneksel bakış açısın-
dan vazgeçmiştir.
Olayın bundan son-
raki safhaları, artık
Türkiye’nin kendi iç
dünyasında bulacağı ve
yaratacağı alternatif si-
yasal güçlerle ilgilidir.
Bir ülkede en büyük
tehlikelerden birini de iç
düzeninde alternatifsiz-
lik oluşturur.
- Amerika’nın müda-
halesi ve abanmasıyla
ülkemizde yok edilen
merkez sağın alternatif
güç haline gelmesi kolay
görünmüyor; merkez
solun kendisini toparla-
yıp bütünleşerek ikti-
dar alternatifine dö-
nüşmesi zor bir sorun
olarak gündemdedir;
Türk-İslam milliyetçi-
liğine bağlı görünen si-
yasal parti de şimdilik
iktidar alternatifi sayı-
lamaz.
Sorun demek ki artık
iktidarda değil, muha-
lefette odaklanıyor.
Halk yerel seçimde
iktidarın oylarını dü-
şürmüştür.
Toplumda yükselen
bilinçli muhalefeti siya-
sal parti örgütlenmesine
dönüştürmek, bu du-
rumda, aklı başında po-
litikacıların çağdaş ve
kaçınılmaz görevidir.
Baştarafı 1. Sayfada
‘AKP’ye kazandırdınız’İstanbul Haber Servisi - DSP
İstanbul Milletvekili Ahmet Tan,
29 Mart yerel seçimlerinde “İs-
tanbul’da CHP adayı Kemal
Kılıçdaroğlu’nun desteklen-
mesi gerektiği” ifadeleri nede-
niyle partisinden kesin ihraç ka-
rarõna karşõ DSP Disiplin Kuru-
lu Başkanlõğõ’na verdiği savun-
mada, DSP’nin böldüğü oylarla
birçok belediyenin AKP’ye ka-
zandõrõldõğõ yorumunu yaptõ.
Savunmasõnda, parti yöneti-
minin Ankara’da CHP adayõ
Murat Karayalçın’õn destek-
lenmesi kararõ aldõğõnõ anõmsatan
Ahmet Tan, şöyle devam etti:
“Genel merkez, hangi duygu ve
düşüncelerle Murat Karayal-
çın’ın desteklenmesine karar
vermişse, ben de aynı düşüncelerle ve
İstanbul milletvekili sıfatımla da Kemal
Kılıçdaroğlu’nun desteklenmesi öne-
risinde bulundum. Zira her iki adayın
da stratejik konumları aynıdır. ”
Kõlõçdaroğlu’nu destekleme tutumunun
haklõlõğõnõn partisinin seçimlerdeki he-
zimeti ve Genel Başkan Zeki Sezer’in is-
tifasõ ile kanõtlandõğõnõ anlatan Tan, dü-
şüncelerini şöyle aktardõ: “Haklılığı ka-
nıtlanan bu tutumumuz nedeniyle biz-
zat rahmetli Bülent Ecevit tarafından
genel sekreterliğe önerilen ve üç dö-
nemdir partinin milletvekilliğini, ba-
kanlığını ve iki ayrı komisyonun baş-
kanlığını yapmış kırk yıllık Ecevitçileri
partiden ihraç etmeye yönelmek, par-
tinin bugünkü kadrosunun hem ken-
dilerini hem de DSP’yi ağlanacak du-
ruma düşürdüklerinin kanıtıdır.”
‘Muhalefete muhalefet yapmak’
Ecevit’in itibarõnõ ve “en önemli ese-
rim” dediği DSP’yi bu hale düşürenle-
rin elde edilen “yarım buçuklu” bir oy
artõşõnõn böldüğü oylar sayesinde Genel
Başkan Sezer’in 5 yõl boyunca sabah-
akşam “Önü karanlık, arkası karan-
lık” diye nitelediği AKP’ye birçok be-
lediyenin kazandõrõldõğõnõ vurgulayan
Tan, savunmasõnõ, “Partinin siyasal
rüştünü kanıtlamanın yolu, üçüncü sı-
nıf partizan söylemlerle iktidar yeri-
ne, muhalefete muhalefet yapmak
değildir” dedi. Ahmet Tan, vurularak öl-
dürülen ABD Başkanlarõndan J. F.
Kennedy’nin “Parti çıkarı bahis ko-
nusu olunca, bunu kişisel çıkarımın üs-
tünde tutarım; ülkemin ve insanlığın
çıkarı ortaya çıkınca da onu parti çı-
karının üstünde görürüm” sözlerine
gönderme yaparak “Kaldı ki, sizin An-
kara’da CHP adayını desteklemeniz-
den aldığım ilhamla, benim de İstan-
bul’da Kılıçdaroğlu’nun yanında yer
alma önerim ile DSP’nin de itibarını
koruduğuma inanıyorum” dedi.
‘Asıl onlar hesap vermeli’
Parti tüzüğünün 75. maddesindeki
“Parti programının, politikalarının ve
kararlarının devlet ve toplum
yaşamına yansıtılıp uygulanışı
ile ilgili hazırlıklar, başkanlık
kurulunca, araştırma ve da-
nışma kurul ve gruplarının
yardımı ile tüm üyelerin katkısı
ile ilgili toplum kesimlerinin ve
genel olarak halkın görüşleri de
alınarak yapılır” ifadelerini
anõmsatan Ahmet Tan, “Tara-
fımdan ilk temasları başlatıla-
rak gerçekleşen seçim işbirliği
sonucu, CHP desteğiyle mil-
letvekili sıfatı kazanmış olanlar
ise CHP’li Kılıçdaroğlu’na
destek çağrısını ‘hainlik’ olarak
nitelemişlerdir. Asıl bu zevatın
İstanbul halkına, akla ve ahla-
ka ihanetten hesap vermeleri
gerekmektedir” dedi.
Kõlõçdaroğlu’nu destekleme tavrõnda-
ki yanlõşlõğõn, Karayalçõn’a destek kadar
parti tüzüğüne aykõrõ olduğunu belirten
Tan, “Bu aykırılığı da Sayın Sezer ile
birlikte paylaşıyorum. ‘Suç’ diye ni-
telediğiniz hareketim, demokratik ku-
rallar içinde, partiye ve ülkeye daha ya-
rarlı olduğu inancıyla farklı düşünmek
ya da davranmaktan ibarettir. Bu
davranışımla, partimin magazin aday-
lar eliyle uğrayacağı zararı ne ölçüde
önlemeye çalıştığıma ve DSP’nin iti-
barımı koruduğuma ve milletvekili
olarak TBMM’de ettiğim milletvekili
yemininin gereğini yaptığıma inanı-
yorum” diyerek yerel seçimlerdeki tu-
tumunun doğruluğunu savundu.
İstanbul Haber Servisi - Şõr-
nak’ta terör örgütü PKK’ye yö-
nelik düzenlenen operasyonda
şehit düşen piyade erler Tuncay
Türken ve Emre Anşin dün İs-
tanbul’da törenle toprağa veril-
di. Şehit Türken’in cenazesine
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül
ve Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan da katõldõ. Cenaze tö-
renine katõlan yurttaşlar, terörü
sloganlarla protesto etti.
Şehit er Türken (21) için
dün Ataköy 5. Kõsõm Cami-
si’nde düzenlenen törende, şe-
hit erin babasõ Cemal Türken
ve annesi Şaziye Türken tazi-
yeleri kabul etti. Türken’in naaşõ, cenaze
namazõnõn ardõndan top arabasõna konuldu.
Cumhurbaşkanõ Gül ve Başbakan Erdoğan’õn
da katõlõmõyla oluşturulan kortej eşliğinde bir
süre top arabasõnda taşõnan Türken’in cena-
zesi Edirnekapõ Şehitliği’nde toprağa verildi.
Askerliğinin bitmesine 37 gün kalan oğlunu
şehit veren baba Cemal Türken, “Vatan sağ
olsun” dedi.
Şõrnak’ta şehit düşen Piyade Er Anşin’in (21)
için de ilk tören Ümraniye Yeni Çamlõca ma-
hallesindeki evinin önünde düzenlendi. Bura-
da düzenlenen törenin ardõndan An-
şin’in cenazesi Üsküdar Selimiye Ca-
mii’ne getirildi. Törene Anşin’in
yakõnlarõnõn yanõsõra Devlet Bakanõ
ve Başbakan Yardõmcõsõ Hayati
Yazıcı, Bayõndõrlõk ve İskan Baka-
nõ Faruk Özak, 1. Ordu Komutanõ
Orgeneral Ergin Saygun, İstanbul
Valisi Muammer Güler, İstanbul
Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah
ve çok sayõda yurttaş katõldõ.
Anşin’in cenazesi, burada ikindi
vakti kõlõnan cenaze namazõnõn ar-
dõndan askerler tarafõndan omuzla-
ra alõnarak top arabasõna dek taşõn-
dõ. Bu sõrada şehitin yakõnlarõ terö-
re tepki gösterirken, anne Remziye
Anşin “Bana ‘Anne, ben şehit olmaya gidi-
yorum. Arkamdan ağlamayõn’ dedi. Oğluma
söz verdim, ağlamayacağım. Onları sevin-
dirmeyeceğim. Vatan sağolsun” diye ağõt
yaktõ. Anşin’in cenazesi, daha sonra Edirne-
kapõ Şehitliği’nde toprağa verildi.
PartisindenihraçedilmekistenenDSPmilletvekiliAhmetTan’danzehirzembereksavunma
‘YARGILANMAYI ÇOKTAN HAK ETTİLER’
DSP’nin gösterdiği adaylarõn bir
kõsmõnõn hayatlarõnda partinin kapõ-
sõndan girmemiş, bir kõsmõnõn ise aday
olduklarõ gün partiye kayõtlarõ ger-
çekleştirilen ve demokratik sol dü-
şünceyle alakasõ olmayan şahõslar ol-
duklarõnõ ifade eden Tan, şu suçlama-
larda bulundu: “Bunlardan bazıları
ise seçim süresince çarşıda pazarda
birbirlerine sarılarak ‘Koş vatan-
daş koş! Ecevit’in mallarõ bunlar!’
diyerek ‘Batan geminin mallarõ’ ima-
sıyla sözde seçim çalışması yapmış-
lardır ki, bu hem merhum Ecevit ve-
ya DSP’nin de ötesinde siyaset adı-
na da yüz kızartıcı bir olaydır. As-
lında bu adayların asıl alay ettikle-
ri onları aday yapan DSP’nin üst yö-
netimidir.” DSP yöneticilerine ilişkin
olarak “Bu yöneticiler, partinin say-
gınlığını ayaklar altına almak, mer-
hum liderimiz Ecevit’in adını istis-
kal etmek suçlarından asliye ceza
mahkemesinde yargılanmayı çoktan
hak etmişlerdir” diyen Tan savun-
masõnda, “Hal böyle iken, bu yöne-
ticiler ellerinde kalan tek silah olan
partisel yetkiye dayanarak İstan-
bul’un rant yağmalanmasına karşı
halkın birleştiği bir adayı destekle-
me önerisini ‘suç’ saymaktadır-
lar” şeklinde ifadelere yer verdi.
Cemil Çiçek
Muğla’yı da
‘gücendirdi’
OKTAY EKİNCİ
Güneydoğu’daki DTP için “Ermenis-
tan’a dayandılar” diyerek tepki çeken
Devlet Bakanõ Cemil Çiçek’e Muğlalõlar
da “kırgın”lar...
Tarihi dokusuyla övünen kent için
“Üniversiteyi kaldırın, geriye şehir diye
bir şey kalmıyor” diyen Çiçek’e içerle-
yen Muğlalõlar “Sayın Bakan, en azın-
dan seçim sonuçlarıyla geriye büyük ve
aydın bir kent kaldığını herhalde
görmüştür...” diyorlar.
Yaklaşõk 40 yõldõr sadece “halkçı”larõ
seçen Muğlalõlar, 29 Mart’ta da CHP’li
Dr. Osman Gürün’e 3. kez “devam” de-
diler.
MHP’nin, aslõnda sosyal demokratlõğõy-
la tanõnan eski Ticaret Odasõ Başkanõ Sa-
im Gürsoy’u, AKP’nin eski milletvekil-
leri Seyfi Terzibaşoğlu’nu, DSP’nin de
kentin tarihine duyarlõ mimar Ertuğrul
Aladağ’õ aday göstermesine rağmen
CHP’nin “tümünün toplamından fazla”
oy almasõ, köklü Muğlalõlara göre kentin
tarihinden gelen “görmüş geçirmiş halk-
çı”lõğõnõn ürünü...
Muğla’da CHP’nin dõşõndaki partilerin,
adaylarõ kim olursa olsun şanlarõ bulun-
madõğõnõ belirten eski bakan ve eski Bele-
diye Başkanõ Erman Şahin diyor ki;
“Bütün adayların sit’i yaşatma sözü
vermeleri; imarla oy avcılığı yapılma-
ması; tarihi dokunun tüm parti broşür-
lerinde savunulması başka nerede var?
Seçim sonucu da onurlu Muğlalıların
medeniyet düzeyini gösteriyor...”
Devlet Bakanõ Cemil Çiçek kente 16
Mart’ta gelmiş ve konuşmasõna “Muğla
Türkiye’nin misafir odası gibidir” diye-
rek başlamõştõ. Ne var ki geleneksel evle-
riyle birlikte tarihi “baş oda”larõnõ da ya-
şatan Muğlalõlar, Bakanõn “Şimdi misafir
odamızı AKP’yle düzeltmemiz lazım”
sözüne ise içerlemişlerdi.
Çünkü sit alanlarõnõ yõllardõr “muhafa-
zakâr” siyasetçilerin “apartman” dayat-
malarõna karşõ başarõyla koruyan Muğlalõ-
lar, Çiçek’in “düzeltmek”ten kastõnõ tah-
min etseler bile asõl şu sözlerini yadõrga-
mõşlardõ: “...Nüfusun yüzde 40’ı öğren-
ci; üniversiteyi çıkarın, Muğla diye bir
şehir kalmayacak....” (DEVRİM-17
Mart 2009)
Muğla için böylesi bir “gaf”õn bile ya-
põlamayacağõnõ söyleyen akademisyenler
de Muğla Üniversitesi’ndeki gelişmenin
bile kentin kültür düzeyinden kaynaklan-
dõğõnõ belirtiyorlar.
YÖK’ten çekindiği için adõnõ anmadõğõ-
mõz bir profesör diyor ki: “Muğla’nın
aydınlık kimliği olmasaydı, üniversite-
miz de böyle olmazdı. Bir bakan bu
gerçeği nasıl bilmez?”
Evet... Seçimler bitti ama kimi bakanla-
rõn seçim konuşmalarõndaki “düzey” tar-
tõşmasõ bir süre daha devam edecek görü-
nüyor...
Muğla Üniversitesi’ne tarihsel birikim-
leriyle ve betonlaşmaya karşõ koruduğu
eski dokusuyla ev sahipliği yapan kent...
18 el
bombası
bulundu
MALATYA / TRABZON (Cumhuri-
yet) - Malatya-Sõvas karayolu Tepeköy
mevkisinde DSİ’ye ait sulama kanalõnda
bir kutuda 14, Trabzon’da ise bir çantanõn
içinde 4 adet el bombasõ bulundu.
Tepeköy’de yaşayan Sabri Kızılca
(35), yaklaşõk 10 gün önce su kanalõnõn
temizlenmesi sõrasõnda çõkan balçõğõn ka-
nalõn kenarõna bõrakõldõğõnõ, işe giderken
de balçõğõn içinde bir kutu gördüğünü
söyledi. Kutuyu açtõğõnda içinden 1997-
1999 tarihli gazetelere sarõlõ el bombalarõ
çõktõğõnõ anlatan Kõzõlca, köy muhtarõna
ve jandarmaya haber verdiğini söyledi.
Kõzõlca’nõn ihbarõ üzerine jandarma ekip-
leri, çevre güvenliği alarak kanalõn etra-
fõnda kazõ yaptõ. Olayla ilgili soruşturma
devam ederken bombalarõn 10 gün önce
DSİ işçilerinin kanalõ temizlemesinin ar-
dõndan bõrakõldõğõ öne sürüldü.
Trabzon’da Boztepe Mahallesi’nde
Kaptan Sokak’ta yol kenarõna bõrakõlan
ve çocuklarõn bulduğu “bond” tipi çan-
tanõn içinde 4 el bombasõ çõktõ. İçinde
bombalarõn yanõ sõra mermi, gazete, ka-
lem ve not defteri bulunan çanta incelen-
mek üzere emniyet müdürlüğüne götü-
rüldü. Trabzon Valisi Nuri Okutan,
“Bombaların menşei ve nereden gel-
diklerini belirlenecek” dedi.
Şehit askerler törenle uğurlandõ
Şõrnak’taki çatõşmada şehit düşen Tuncay Türken ve Emre Anşin İstanbul’da toprağa verildi
Malatya ve Trabzon
Cenaze törenlerinde duygusal anlar yaşandı. (SERKAN YILDIZ / AA)