28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Erivan’a göre Ankara Karabağ’ı ön koşul ol- maktan çıkardı. Yakında Ağrı, Kars, Ardahan gibi doğu illerini de aman dostluk zedelenmesin diye Ermenistan’a bu- yur al diyebileceğimizi öne sürerlerse şaşırmamak lazım. Zira AB ve ABD’nin desteğiyle her isteklerini ger- çekleştireceklerine inanıyor Ermeniler. Bu duruma nasıl geldik? Süreç, Çankaya’dakinin Batı dayatmalarına yatkın dış politika anlayışına uygun davranışlarıyla başladı. Hükümet de ABD’den yansıyan baskıları gö- ğüsleyemedi. Erivan’la müzakerelere başlarken ilişkilerin nor- mal düzeye gelebilmesi için Ankara’nın masaya koyduğu koşulları bugün Ermenistan anımsamı- yor. Başta Karabağ sorununun çözümü, soykırım so- rununun tarihçiler tarafından araştırılması, Erme- nistan anayasasının Türkiye aleyhindeki kimi maddelerden arındırılması gibi koşullar bir yana bırakıldı. İlişkiler tek bir maddeye, Ermeniler için yaşamsal değerde olan sınır kapılarının açılmasına indirgendi. Sorumluluk; ABD’ye, AB’ye hoş görünmek ve gerçekleri Erivan’a anlatmadan ikili müzakerele- ri başlatan başta Çankaya’daki ile RTE hükü- metindedir. Ermenistan politikasında yeni açılım başlattık. Kıbrıs’ta olduğu gibi Ermenistan sorununda çö- zümsüzlük çözüm değildir diye diye bugünlere ulaştık. Başbakan ayaküstü demeçler vererek, Karabağ sorunu çözümlenmedikçe ikili ilişkilerde olumlu adımlar atılmayacağını söyleyedursun. Sınır kapılarına giden yolların asfaltlandığından, sınır kapılarının açılacağından söz eden Eri- van’dakiler kös dinliyor. Ve hükümet Ermenistan’ın yaydığı bu havayı ya- lanlayacak yazılı ve resmi bir açıklama yapmıyor. Böyle başa böyle tıraş sözünde ufak bir deği- şiklik yaparak, böyle Başbakan’la böyle dış po- litika demek herhalde yanlış bir yaklaşım olma- yacak. Ayrımcı bir kafanın egemen olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Kıyı kentlerinde seçimleri yitiren, her za- man bayram seyran demeyip Antalya’yı yeğleyen, ne ki bu kez AKP’nin seçim kazandığı Hatay’a (kı- yı kent Antakya’ya) tatile giden bir başbakanı var bu ülkenin. Bu Başbakan, Başkan Obama’nın neler getirip neler götürdüğünü kamuoyu ile paylaşmaktan da kaçınıyor. ABD Başkanı TV’lerden yayımlanan konuşma- larında, K. Irak’ta bir Kürt devletine dönük bir açık- lama yapmıyor ama: “…Türkiye’deki (lütfen dikkat) ‘Kürt azınlığının’ bu toplumda ilerlemesinin özgür bırakılmasını…” istiyor. Devlet politikamızın temelini sarsan bir dayat- madır bu. Federatif bir devlete yol açacağı biline biline öne sürülen bir dayatmadır bu. Görünen o ki, Kürtlere azınlık statüsünün ta- nınmasını istiyor ABD. Üstelik Barack Obama bu söylemi Çankaya ve hükümet katında da dile getirdiğini, “Cumhur- başkanı ile Başbakan’ın bu konuya bağlı oldukla- rını” söylüyor. Hükümetten bugüne değin Kürtlere azınlık sta- tüsü tanınmasındaki olanaksızlığa değinecek ne sözlü ne de yazılı bir açıklama yok! Ulusal konularda kamuoyunu tatmin edecek açıklamalar yapacakları yerde; iç siyasette (Kıb- rıs’a kadar uzanan uygulamalarla) muhalifleri susturmaya yarayacak her olanağı kullanıyorlar. Ankara’nın sözünden çıkmayan KKTC Başba- kanı F.S. Soyer, yetkililerden aldığını iddia ettiği bir belgeye dayanarak Kuzey Kıbrıs’ta Ergenekon rüzgârı estiriyor. Oysa Rauf Denktaş’ı ve Ulusal Birlik Partisi Başkanı Derviş Eroğlu’nu suçlayan bu belgeyi AKP’nin Bay Soyer’e gönderdiği söy- leniyor. Söylenti akla yakın. Zira AKP hükümeti AKP’nin Kıbrıs politikasına aykırı düşen anamuhalefet Ulusal Birlik Partisi’nin seçimi kazanmasını önle- mek istiyor. Şimdi Rauf Denktaş’tan özür dileni- yor. Ama sonra temel amaç ortaya çıkıyor: Kıbrıs anamuhalefetini seçmen indinde bitirmek! Siyasal amaçlar uğruna içeride kişileri ve ku- rumları karalamak yetmiyormuş gibi, aynı yönte- mi KKTC’de uygulamaya başladılar. Devletin belgelerini kullanarak... Dur durak demeden. Hoş; dur durak diyecek de yok ya! SAYFA 11 NİSAN 2009 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul PB 19 Edirne PB 20 Kocaeli PB 20 Çanakkale PB 19 İzmir Y 22 Manisa B 20 Aydın Y 22 Denizli Y 21 Zonguldak PB 14 Sinop PB 12 Samsun PB 12 Trabzon PB 10 Giresun PB 12 Ankara PB 19 Eskişehir B 17 Konya B 14 Sıvas PB 12 Antalya Y 23 Adana PB 24 Mersin PB 21 Diyarbakır B 19 Şanlıurfa B 23 Mardin B 18 Siirt PB 19 Hakkâri Y 9 Van Y 10 Kars PB 9 Oslo B 11 Helsinki B 5 Stockholm B 17 Londra Y 10 Amsterdam PB 20 Brüksel PB 20 Paris Y 18 Bonn B 20 Münih Y 16 Berlin B 21 Budapeşte PB 24 Madrid Y 13 Viyana B 23 Belgrad Y 22 Sofya PB 19 Roma B 17 Atina Y 18 Zürih PB 22 Moskova B 17 Aşkabat Y 14 Astana PB 16 Taşkent Y 22 Bakû B 10 Bişkek PB 18 Tiflis Y 16 Kahire PB 26 Şam PB 24 Ülkemizin güneydoğu kesimleri ile öğleden sonra batı kesimleri parçalı ve çok bulut- lu, Van, Hakkâri ve Şırnak çevreleri yağ- murlu, öğleden son- ra Güney Ege, Göller Yöresi ile Antalya’nın batı ilçeleri sağanak ve gök gürültülü ya- ğışlı geçecek. Baştarafı 2. Sayfada Kanadoğlu’nun saydõğõ değerleri, insana bilimsel eğitim verir. Bilimsel eğitim alan düşünür, sonra adõ- mõnõ atar. Kül yutmaz, kandõrõlmaz. Ya dinsel eği- timli? Onun gözü bağlõdõr, yönü öteki dünyadõr. Cumhuriyetin değerlerini unutanlarõn aldõklarõ eği- time bakmalõyõz önce. Unutma nedeni o an ortaya çõkar. Ankara’nõn göbeğinde geçen olayõ bir öğret- men anlatõyordu: “Altıncı sınıfta bir öğrencime yıl boyunca Atatürk adını söyletemedim, Atatürk adı- nı yazdıramadım. Velisiyle görüşmek istedim, gel- medi. Kara çarşaflı annesini uzaktan görünce du- rum anlaşıldı.” Unutmak bir sonuçtur. Cumhuriyetin, bilimin, çağ- daşlõğõn yüz akõ ilkeleri insan eğitimi alan, insan olan unutmaz... Nazan Moroğlu, 29 sivil toplum örgütü ve 5 siyasi partinin kadõn kollarõ adõna ortak açõklama yaptõ ‘Laiklik her zamankinden fazla korunmalı’ İstanbul Haber Servisi - İs- tanbul Kadõn Kuruluşlarõ Birli- ği Koordinatörü Nazan Mo- roğlu, laikliğin bugün her za- mankinden fazla korunmaya ihtiyacõ olduğunu belirterek “Laiklik, yalnızca din ve dev- let işlerinin birbirinden ay- rılmasını öngören bir ilke de- ğil, aynı zamanda dünya so- runlarına akılcı ve bilimsel bakış açısı getiren bir yaşam biçimidir” dedi. Nazan Moroğlu, anayasadaki “Türkiye Devleti’nin dini İs- lamdır, resmi dili Türkçedir, makarrı Ankara şehridir” maddesinden, 10 Nisan 1928’de “dini İslamdır” ibaresinin çõ- karõlmasõnõn 81. yõldönümü do- layõsõyla, dün yazõlõ bir açõkla- ma yaptõ. Laikliğin anayasaya girişinin ilk adõmõ kabul edilen söz ko- nusu değişiklikle ilgili 29 sivil toplum kuruluşu ile DP, İP, BCP, DSP ve CHP’nin kadõn kollarõ adõna yaptõğõ ortak açõk- lamada Moroğlu, din ve devle- tin birbirinden ayrõlmasõnõn ta- rihsel ve güncel önemine vurgu yaptõ. Moroğlu, laikliğin; demokra- si, çağdaşlõk, insan ve özellikle kadõn haklarõnõn güvencesi ol- duğunu ifade ederek “Ata- türkçü düşünce sisteminde la- iklik, yalnızca din ve devlet iş- lerinin birbirinden ayrılması- nı öngören bir ilke değil, aynı zamanda dünya sorunlarına akılcı ve bilimsel bakış açısı ge- tiren bir yaşam biçimidir” de- di. Moroğlu, şunlarõ kaydetti: Adli Tõp Kurumu Başkanlõğõ’na Doç. Dr. Cengiz Haluk İnce atandõ Adli Tıp’a akademisyen başkan İstanbul Haber Servisi - Tartõşmalõ karar- lara imza atan ve kamuoyunun tepkilerine ne- den olan Adli Tõp Kurumu (ATK) Başkanõ Dr. Keramettin Kurt’un yerine İstanbul Üni- versitesi Adli Tõp öğretim üyesi Doç. Dr. Cen- giz Haluk İnce atandõ. Yeni başkanõn akade- misyen kimliğinin olmasõnõ olumlu karşõlayan adli tõp uzmanlarõ, “Başkan değişikliği ATK üzerindeki kamuoyu tepkisini azaltmak için yapılmıştır. Atanan arkadaşımız bi- limsel katkıları olan birisi ancak bu ATK’nin yapısının tamamen değiştiğini göstermez” değerlendirmesi yaptõlar. Geçen aylarda ATK Başkanõ Kurt’un Ada- let Bakanlõğõ’na başvurarak görev değişikliği istediği gündeme gelmiş, yerine atamasõ ya- põlacak kişinin İnce olacağõ belirtilmişti. İn- ce’nin atamasõ dün Resmi Gazete’de yayõm- landõ. Kamuoyunda özellikle dinci Anadolu’da Vakit gazetesi yazarõ Hüseyin Üzmez’in tah- liyesine neden olan rapora imza atan ATK tar- tõşmalara neden olmuş, kurumun ihtisas ku- rullarõnõn bilimselliğini, tarafsõzlõğõnõ ve gü- venilirliğini tamamen kaybettiğini vurgulan- mõştõ. Kocaeli Üniversitesi Adli Bilimler Anabi- lim Dalõ Başkanõ Prof. Dr. Ümit Biçer, “ATK başkanlığına bir akademisyenin ge- tirilmesi sevindirici. İlk bakıldığında üni- versiteler ile kurum arasında sıcaklık ola- cağı hissi veriyor. Kurumun kapalı yapısı ile her türlü gelişmelerden uzaklaşan ya- pısının devam etmeyeceğinin göstergesi olabilir. İnce’nin kurumun yapısına katkı sağlayacak bir arkadaşımız olduğunu dü- şünüyorum” dedi. Başkan değişikliğinin ATK’nin yapõsõnõ değiştirip değiştirmemede ne derece etkili olabileceğinin bilinmediğini vurgulayan Biçer, kurumun bilimsel ve tarafsõz yapõya kavuş- masõnõn gerekli olduğunu söyledi. Dr. Osman Öztürk de, ATK’de kadrolaşmanõn özellikle son yõllarda yoğun olarak görüldüğünü, ku- rumun ihtisas kurullarõnõn ve şaibeli üyelerin halen görevlerinde olduğunu anõmsatarak, “ATK tamamen yenilenmelidir. Değişiklik kamuoyu tepkisini nötürleştirmek için ya- pılmıştır” diye konuştu. 2008 Yerel Gazetecilik Ödülleri verildi İstanbul Haber Servisi - Tür- kiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ile Konrad Adenauer Stiftung iş- birliğiyle düzenlenen “2008 Ye- rel Gazetecilik Ödülleri” tören- le sahiplerini buldu. Törende, helikopter kazasõnda hayatõnõ kaybeden İHA muhabiri İsmail Güneş için verilen plaketi ailesi- ne verilmek üzere İHA Genel Müdürü Fevzi Kahraman aldõ. Crowne Plaza Old City Otel’de önceki gün gerçekleştirilen ödül töreninde konuşan Konrad Ade- nauer Stiftung Türkiye Temsilci- si Jan Senkyr, yerel gazeteciliğin geliştirilmesinin öncelikli amaç- larõndan biri olduğunu söyledi. Yerel gazetecilerin çok zor şartlar altõnda çalõştõklarõnõ dile getiren Senkyr, helikopter kazasõnda ha- yatõnõ kaybeden İHA muhabiri Güneş’i saygõyla andõğõnõ ifade et- ti. TGC Başkanõ Orhan Erinç de yarõşmanõn “Yerel Medya Eğitim Projesi” kapsamõnda gerçekleş- tirildiğini belirtti. Türkiye’de medyanõn önünde çeşitli engeller olduğunu ifade eden Erinç, özellikle yerel med- ya mensuplarõnõn büyük şehir- lerdeki meslektaşlarõna oranla daha zor şartlar altõnda çalõştõk- larõnõ vurguladõ. Erinç, yerel med- yaya gereken önemin verilmedi- ğini dile getirerek, yerel medya mensuplarõnõn çalõşma koşullarõ- nõn düzeltilmesi konusunda iler- leme sağlanamadõğõnõ söyledi. Erinç: Gurur duyuyorum Görevleri sõrasõnda ölen veya öldürülen basõn şehitleri oldu- ğunu anõmsatan Erinç, “İsmail Güneş de bunlardan birisiydi. Bu nedenle bu tören buruk ge- çiyor. İsmail Güneş’le bir mes- lektaşım olması nedeniyle gurur duyuyorum. Çünkü Güneş, en zor koşullarda bile gazetecilik anlayışından vazgeçmedi, say- gılı yaklaşımını bozmadı ve ha- ber ulaştırmak için çaba har- cadı. Bu nedenle Güneş, unu- tulmaz gazeteciler arasına gir- di” dedi. İHA Genel Müdürü Kahraman ise Güneş’in 9 yõldõr kurumda ça- lõştõğõnõ ve sarõ basõn kartõ sahibi olduğunu belirterek şöyle davam etti: “Güneş’i şehit verdik. Son nefesinde bile haberciliğini sür- dürdü. En ağır tabiat şartla- rında bir taraftan da can mü- cadelesi verdi. Bizi teselli eden, güzel ahlakı, mesleğe olan bağ- lılığı, sadakati ve son anlarda bile efendiliğini hiç bırakmadan mesleğimizin yüz akı olmasıdır. Konuşacak durumda değilim. Çilenin en ağırını yaşıyoruz, 25 Mart’tan bu yana. Bugün de helikoptere binerken çektiği görüntüleri gördük ve servise verdik. Her gün o görüntüler- le acımız tazeleniyor.” Konuşmanõn ardõndan TGC Başkanõ Erinç, İHA Genel Mü- dürü Kahraman’a, Güneş’in ai- lesine verilmek üzere plaket sun- du. Törende, “Jüri Özel Ödülü” Zonguldak’tan Pusula dergisi temsilcisi Bayram Tomakin’e, “Fotoğraf” dalõnda birincilik ödülü Zonguldak Ereğli Önder gazetesinden Derya Cebesoy’a verildi. “Sayfa Düzeni” ödülüne Adana Refleks gazetesinden Şa- hin Çoban, “Haber” kategori- sinde birincilik ödülüne ise İs- kenderun Ses gazetesinden Akın Bodur layõk görüldü. SERTAÇ EŞ KIRIKKALE - Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin (TSK) 2007 yõlõn- da faaliyete başlayan Mühimmat Ayõklama ve Ayõrma Tesisleri’nde bugüne kadar depolanmõş kara mayõnlarõnõn yaklaşõk yarõsõ imha edildi. Kõrõkkale’deki tesiste tank, top ve füze mühimmatlarõnõn ayõk- lanmasõnõ “robot sürveyanlar” gerçekleştiriyor. TSK’de “sürveyanların” (bom- ba imha uzmanõ) yerini “robot sürveyanlar” aldõ. Daha önce sürveyanlarca imha edilen kulla- nõm dõşõ mühimmat, 2007’de faa- liyete geçen ve bilgisayarlõ sis- temlerle çalõşan robotlarla ekono- miye kazandõrõlõyor. Milli Savun- ma Bakanlõğõ’na bağlõ Kõrõkkale Yahşihan’da faaliyet gösteren TSK Mühimmat Ayõklama ve Ayõrma Tesisi dün basõna tanõtõldõ. Tesis- te 10’u subay toplam 177 personel çalõşõyor. Kullanõm ömrü biten kovanlõ, kovansõz mühimmatlarla kara ma- yõnlarõ geri dönüşüm işlemleriyle yeniden ekonomiye kazandõrõlõyor. Tesis TSK’den gelen mühimmat- larõ hurda metal ve hurda patlayõ- cõ olarak ayrõştõrõyor. Ayrõştõrõlan metal ve patlayõcõlar MKE tara- fõndan yeniden değerlendiriliyor. Yahşihan’daki tesiste üst düzey gü- venlik önlemleri uygulanõyor. Robot sürveyanlarõn çalõştõğõ ve metal gövdelerden patlayõcõla- rõn çõkarõldõğõ atölyelerde hiçbir elektronik cihazõn çalõştõrõlmasõna izin verilmiyor. Atölyelerde ro- botlarõ kontrol eden işçiler ise yanmaz elbise ve statik elektriği toprağa aktaran botlar giyiyorlar. Tesislerde askeri işçi statüsün- de çalõşan sivil personel işe baş- lamadan önce ciddi bir güvenlik eğitimine tabi tutuluyor. Aynõ zamanda olasõ yõldõrõm düşmelerine korunaklõ halde inşa edilen tesis, hem içeriden hem de dõşarõdan korunuyor. İşçilerin ko- mutasõndaki robotlar tank, top mermileri ve füzelerin bütün par- çalarõnõ titizlikle söküyor. Sökme ve ayõklama işlemleri özel inşa edilmiş çelik duvarlarõn içinde yi- ne robotlarla nakledilerek gerçek- leştiriliyor. Tesis hakkõnda bilgi veren yet- kililer, yõllõk kapasitenin 6 bin ton olduğunu dile getirdi. Robot ‘sürveyanlar’ işbaşında Robot ‘sürveyanlar’ işbaşında Robot ‘sürveyanlar’ işbaşında Robot ‘sürveyanlar’ işbaşında Neden Balbay hücreye konuldu? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tunceli Bağõmsõz Milletvekili Kamer Genç, gazetemiz Ankara temsilcisi Mus- tafa Balbay’õn tek kişilik hücrede tutul- masõnõ bir soru önergesiyle TBMM günde- mine taşõdõ. Kamer Genç, Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin’in yanõtlamasõ iste- miyle verdiği soru öngergesinde şu sorula- ra yanõt istedi: “Cumhuriyet gazetesi An- kara Temsilcisi Mustafa Balbay, 36 gündür tutukludur. Bize intikal eden bilgide tutuklandığı günden bugüne ka- dar tek kişilik hücrede kalmaktadır. Bu olay doğru mudur? Hangi nedenler ve mevzuat gereği Mustafa Balbay bu ka- dar uzun süre tek kişilik hücreye konul- maktadır? Bu hücrede bekletilme süresi ne zamana kadar devam edecektir?” ‘Sakıp Ağa’ unutulmadı Ekonomi Servisi - İşadamõ Sakıp Saban- cı, ölümünün 5. yõlõnda Zincirlikuyu Mezar- lõğõ’ndaki kabri başõnda ailesi ve dostlarõnõn katõldõğõ bir törenle anõldõ. Aile mezarlõğõn- daki törende katõlõmcõlar dua ettikten sonra ellerindeki beyaz karanfilleri mezarõn üzeri- ne bõraktõ. Törende konuşan Sabancõ Holding Üst Yöneticisi (CEO) Ahmet Dördüncü, geçen 5 yõlda Sakõp Sabancõ’nõn bõraktõğõ değerlere sahip çõkarak ona layõk olmak için çalõştõkla- rõnõ söyledi. Anma töreni Sakõp Sabancõ için Kuranõ- kerim okunmasõnõn ardõn- dan sona erdi. Törene Sakõp Sabancõ’nõn eşi Türkan Sabancı, kõzõ Sevil Saban- cı, kardeşi Erol Sabancı ve diğer aile yakõnlarõ ile Sa- bancõ Topluluğu’nun üst düzey yöneticileri ve iş dünyasõndan dostlarõ katõldõ. Bu arada Sa- bancõ, Dünya Türk Girişimciler Kurulta- yõ’nda da anõldõ. Sakõp Sabancõ için plaket töreni düzenlendi. Plaket Sabancõ Holding Yönetim Kurulu Başkanõ Güler Sabancı’ya verildi. Plaketi aldõktan sonra duygularõnõ di- le getiren Güler Sabancõ, “Sakıp Bey’in ölüm yıldönümü olan 10 Nisan’da bu he- diyeyi almaktan onur duyuyorum. Sakıp Bey için kurultay çok önemliydi. Dünya- nın her yerinde işi var olan Türk girişim- cilerinden büyük onur duyardı.” dedi. Neden Unutuyoruz? Nusret ERTÜRK “Atatürk’ün önderli- ğinde, ulus egemenliği- ni üstün kılarak kurulan Türkiye Cumhuriye- ti’nin hedefi, çağdaş uy- garlık düzeyine ulaş- mak olmuştur. Bu amaçla, kuruluşundan başlayarak çok kısa sü- re içinde gerçekleştirilen Cumhuriyet devrimle- riyle, başta Medeni Ya- sa’nın kabulü olmak üzere, laik hukuk siste- mi benimsenmiştir. Bu çağdaş atılımlar, Tür- kiye Cumhuriyeti’nin eğitim, hukuk, kültür, ekonomi, siyaset ve di- ğer alanlarda yeniden yapılanmasını sağla- mıştır. 10 Nisan 1928’de, 1924 Anaya- sası’nda yapılan deği- şiklikle ilk adımı atılan laiklik ilkesi, 1961 ve 1982 anayasalarında da devletin değiştirilemez temel nitelikleri arasın- da yer almıştır. De- mokrasinin olmazsa ol- maz koşulu olan laiklik ilkesi kadının insan hak- larının da güvencesidir. Laikliği zedeleyecek her türlü girişimin ülkemi- zi çağdaş uygarlık yo- lundan geriye götüre- ceğini görüyor ve özen- le korumaya her za- mandan fazla ihtiyaç ol- duğunu kamuoyuyla paylaşıyoruz.” KAMER GENÇ SORDU Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Robot ‘sürveyanlar’ işbaşında Helikopter kazasõnda hayatõnõ kaybeden Güneş’in plaketini İHA Genel Müdürü aldõ CHP’Lİ AHMET ERSİN ‘Emniyet’te F tipi suç üretiyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, “Emniyet teşkilatında cemaat kadrolaş- ması var. F tipi kadrolaşmanın en yo- ğun olduğu kurumlardan biri. Kendile- rini AKP’nin arka bahçesi ve silahlı is- tihbarat gücü olarak gören bu cemaat kadroları zaman zaman TSK ile Emni- yet’in arasını bile açmaya çalışmakta- dırlar” dedi. Ersin, Polis Teşkilatõ’nõn 164. kuruluş yõldönümü nedeniyle bir basõn toplantõsõ düzenledi. Emniyet’teki “F tipi kadrolaş- ma”nõn altõnõ çizen Ersin, şu görüşleri dile getirdi: “Kamuoyuna yansıdığı gibi Er- genekon soruşturmasında gözaltına alı- nan şüpheliler ve tanıklığına başvuru- lanlara, gerek Emniyet’te ve gerekse savcılıkta bazı eski komutanlar aleyhine ifade vermeleri için baskı yapılmakta- dır. TSK içinden suç ve suçlu üretilmeye çalışılmaktadır. Yine Emniyet içindeki bu cemaatçi kadroların katkılarıyla top- lumun saygın kişilerinin yasadışı telefon ve ortam dinlemeleriyle tespit edilen ses kayıtları çoğu zaman montajlanarak in- ternet aracılığıyla kamuoyuna yansıtıl- makta ve bu yolla tedirginlik, endişe ve korku yaratılmak istenmektedir.” ÖLÜMÜNÜN 5. YILDÖNÜMÜ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear