Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA 9 MART 2009 PAZARTESİCUMHURİYET
6 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 11
Edirne B 13
Kocaeli Y 14
Çanakkale B 13
İzmir B 16
Manisa B 15
Aydın B 16
Denizli Y 14
Zonguldak Y 12
Sinop Y 11
Samsun Y 14
Trabzon Y 17
Giresun Y 16
Ankara Y 12
Eskişehir Y 11
Konya B 11
Sıvas Y 9
Antalya Y 17
Adana Y 17
Mersin B 18
Diyarbakır Y 15
Şanlıurfa Y 16
Mardin Y 15
Siirt Y 14
Hakkâri Y 7
Van Y 10
Kars Y 2
Oslo K 3
Helsinki K 0
Stockholm K 5
Londra Y 11
Amsterdam Y 8
Brüksel K 8
Paris Y 10
Bonn Y 5
Münih Y 5
Berlin K 8
Budapeşte Y 15
Madrid B 19
Viyana Y 8
Belgrad Y 15
Sofya Y 14
Roma Y 14
Atina B 18
Zürih Y 7
Moskova K 4
Aşkabat Y 21
Astana B - 1
Taşkent B 15
Bakû Y 12
Bişkek B 0
Tiflis Y 13
Kahire B 20
Şam Y 17
Ülke geneli çok bulutlu,
Karadeniz, İç Ege, Batı
ve Doğu Akdeniz, Doğu
ve Güneydoğu Anadolu
yağışlı geçecek. Hava sı-
caklığı iç ve doğu böl-
gelerde 3 ila 5 derece
azalacak diğer yerlerde
önemli bir değişiklik ol-
mayacak. Rüzgâr gü-
ney ve güneybatıdan
hafif zaman zaman orta
kuvvette esecek.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Gerilim
Ve İstikrar...
İddianame yok...
Tutuklama var...
Kampanya var...
Bu olayın zamanla-
ması da 29 Mart seçim-
lerinin arifesine rastla-
tılıyor.
Rastlantı yalnız bu bo-
yutuyla kalmıyor.
ABD Dışişleri Bakanı
Clinton’ın Türkiye’ye
gelişiyle Ankara Tem-
silcimiz Balbay’ın tu-
tuklanması tuhaf bir te-
sadüfle aynı tarihe rast-
lıyor.
Bugün Türkiye’de
sendikacı, gazeteci, ya-
zar, profesör, siyasi par-
ti genel başkanı, televiz-
yon patronu nice kişi,
içeriği açık seçik bilin-
meyen nedenlerle, ya-
saklı bir kışlaya döndü-
rülmüş Silivri hapisha-
nesinde yatmaktadırlar.
“Ergenekon projesi” de
Bush yönetiminin Tür-
kiye’ye armağan ettiği
“Ilõmlõ İslam Devleti” ta-
sarımının bir uzantısıdır.
Bush yönetiminin
Türkiye’ye “Ilõmlõ İslam
Devleti” öngörüsüyle
yaklaşımı ülkemizi bü-
yük bir hesaplaşmaya
doğru sürüklemiş, Müs-
lüman coğrafyasında tek
olan laik Atatürk Cum-
huriyeti için tehlike çan-
ları çalmaya başlamıştır.
Bu sonuç ne ABD, ne
AB, ne de Ortadoğu için
olumlu sayılabilir; dün-
ya ve insanlık için 1923
Atatürk Cumhuriye-
ti’nin korunması bir te-
mel barış ve istikrar so-
runudur.
Amerikan Dışişleri
Bakanı’nın, zorunlu ol-
madığı ve programda
bulunmadığı halde,
Anıtkabir’i ziyareti bu
gerçeğin bir ölçüde algı-
landığını yansıtıyorsa
memnuniyet vericidir.
Bush yönetiminin
Türkiye’de yarattığı is-
tikrarsızlık ve gerilim
politikasından vazgeç-
mesi, Obama yönetimi
için bir kazanç olacaktır.
C
Baştarafı 1. Sayfada
GAMZE AKDEMİR
Gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa
Balbay’õn tutuklanmasõnõ değerlendiren Yar-
gõtay Onursal Başsavcõsõ Sabih Kanadoğlu,
“hukuka bağlılık” çağrõsõnõ yineledi. Ka-
nadoğlu, saatlerce sorgulandõktan sonra tu-
tuklanan Balbay ve yazar Neriman Ay-
dın’a yapõlan muamelenin usulsüzlüğüne
vurgu yaptõ.
Kanadoğlu, “Hakkında CMK’nin 145 ve
146. maddeleri uyarınca tutuklama kara-
rı verilmesi veya yakalama emri düzen-
lenmesi için yeterli nedenler bulunmayan
şüpheli zorla getirilemez, davetiye ile çağ-
rılması gerekir. Var ise, bu zorla getirilme
nedenlerinin de zorla getirme kararında
açıkça yer alması zorunludur” dedi.
CMK’nin 251’inci maddesinin 3’üncü fõk-
rasõna göre, suçun ağõr ceza mahkemesinin
yetki alanõ dõşõnda işlenmesi halinde, cum-
huriyet savcõsõnõn, o yerin ağõr ceza mahke-
mesi nezdindeki cumhuriyet savcõsõndan so-
ruşturma yapõlmasõnõ isteyebileceğini belir-
ten Kanadoğlu, “Yasa, yetkisi bulunduğu
yerle sınırlı görev yapan cumhuriyet sav-
cısına, Türkiye’nin her yerinde soruştur-
ma ile ilgili yetki ve görev vermemiştir”
anõmsatmasõnda bulundu. Kanadoğlu şunla-
rõ söyledi: “Ayrıca yasanın 148. maddesinde
‘İfade ve sorguda yasak yöntemler’ başlığı al-
tında, şüphelinin beyanının özgür iradesine
dayanması koşul sayılmış ve ‘yorma’ gibi
bedensel ve ruhsal müdahalelerin yapıl-
ması yasaklanmıştır. Aynı maddeye göre
yasak yöntemlerle elde edilen ifadeleri
rıza ile verilmiş olsa bile, delil olarak de-
ğerlendirilemez. Bir şüphelinin 23 saat sü-
re ile uyutulmadan ifade vermeye zorlan-
ması, kuşkusuz ifade almada yasak yön-
temlerdendir. Usule uyulmaması halinde
maddi gerçeğin bulunması olanaksızdır.”
Bağımsızlığın önemi...
Kanadoğlu, daha önce yaptõğõ “Dışarıdan
müdahale edilmezse, yargı kendine yardım
edecek” açõklamasõna istinaden, “Dışarı-
dan müdahale dinecek gibi görünmüyor,
böyle giderse bu süreçte sizce daha neler
beklenebilir” sorumuzu ise şöyle yanõtladõ:
“Yargı bağımsızlığının önemi, her geçen
gün ve olayda daha açık ve kesin olarak or-
taya çıkmaktadır. Müdahale, etkileme ve
yönlendirme çabaları artarak süregel-
mektedir. Yasadışı yolla elde edilen bilgi-
lerin, belirli amaçlarla bilinen medya or-
ganlarına ulaştırılmasının ve yayımlan-
masının mutlaka önüne geçilmelidir.”
BAYAN Clinton “Bizim başkan size ge-
lecek” dedi ya, herkesin etekleri zil çalıyor.
Kimileri için, korkulan olmamıştır: “İsrail
Cumhurbaşkanı’yla kavga ettik diye Ame-
rika küser sanmıştık; küsmemiş, bizi hâlâ se-
viyor”un işaretidir bu. Kimileri için de,
“Obama ABD’nin solcusu sayılır; insan
hakları, laiklik falan gibi konuları daha iyi an-
lar”ın sevinci.
Oysa, çoğumuz henüz anlamamışız ga-
liba: Ciddi toplumlarda “devlet politikası” de-
nen ve ulusal çıkarlara göre zamanla oluş-
turulan birtakım dış politika ilkeleri vardır ki,
bunlar değişen iktidarlara göre bazı ayar-
lamalardan geçer ama, özleri aynı kalır.
Obama’nın neler istemek üzere gelece-
ğini tahmin etmek pek zor değildir.
Irak’tan kısmen kuvvet çekilirken, asker
ve malzeme geçişine kolaylık.
Afganistan batağındaki nafile debeleni-
şine şimdiye kadarkinden daha fazla katı-
lım. Yani, başkent Kâbil’de devriye gez-
mekten öteye, iki halk arasındaki tarihsel sı-
caklığı riske atarak Taliban terörüne karşı
bozkırlara ve Hindikuş Dağları’na asker yol-
lamak. Başka bir deyişle, bu konuda yan
çizmeye başlayan İngilizlerin ve özellikle de
Almanların yerini doldurmak.
Filistinlileri İsrail’le uzlaştırmak için Ha-
mas’la ve Tahran’la kurulmuş iyi ilişkiler-
den yararlanarak hem ABD’nin Ortado-
ğu’daki çıkarlarına yardımcı olmak, hem de
Washington’daki Musevi lobisinin gönlünü
almak.
Yunan ve Rum lobilerinin hatırı için de
Heybeliada Ruhban Okulu’nu açmak ve
Kıbrıs’ta ödün vermek.
Bunlar güncel ve yakın geleceğe ilişkin
istekler. Ama bir başka konu var ki, o
açılınca bizdeki etek zillerinin daha da
çıngırtılı çalacağından emin olabilirsiniz: Tür-
kiye’nin az çok çağdaş bir İslam ülkesi olu-
şunu fırsat bilip ABD’nin baş edemediği bir
sorunun çözümünde yardımcı olmak.
Bu sütunda daha önce de yazıldı; o so-
run, “İslamcı terör” dedikleri olguyla ve da-
ha da somutlaştırmak gerekirse, özellikle
Sünni toplumların içinden çıkan “canlı
bombalar”la baş edebilme sorunudur.
Amerikalı, beline bombalar sarıp patlatan
ve kızdığı düşmanlarla birlikte kendini de ha-
vaya uçurarak şehitliğe kavuşup cennete
gideceğine inananların varlığına ve zihni-
yetine akıl erdiremiyor. İstiyor ki, İslam dün-
yasında nüfuzlu birileri çıksın da yine aynı
dinin inançlarını ve değerlerini kullanarak bu
insanları yola getirsin.
Kim bilir, Sünniler için, yönetiminde Tür-
kiye’nin ağırlığını hissettireceği belki Ulus-
lararası Diyanet İşleri Örgütü gibi bir şey,
belki bir yeni halife,
Amerikalı bu ya, hayali geniştir, ister mi
ister.
İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yü-
zü.
AÇI
MÜMTAZ SOYSAL
Obama Zilleri
mumtazsoysal@gmail.com
MAHMUT LICALI
ANKARA - İletişim ve hukuk fakülte-
lerinin öğretim üyeleri, gazetecilerin gö-
revinin sözlü ya da yazõlõ belge ve bilgi-
leri kamuoyunun bilgisine sunmak oldu-
ğunu belirterek gazetemiz Ankara Tem-
silcisi Mustafa Balbay’õn bilgi ve belge-
leri bulundurduğu gerekçesiyle tutuklan-
masõna tepki gösterdi.
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Korkmaz
Alemdar, gazetecilerin çağdaş toplum-
larda yurttaşlarõn gözü kulağõ olduğunu
kaydetti. Alemdar, “Olan biteni izledi
ve anlaşılır hale getirebilmek için bilgi
ve belge topladı diye bir gazeteci sor-
gulanmaz, suçlanmaz, tutuklanmaz.
Balbay gibi araştırdıklarını, öğrendik-
lerini her gün gazetede, yılda birkaç
kez kitaplarıyla anlatan bir insanın ilgi
alanları ve bilgisi, yazdıklarından çı-
karılabilir. Ona başka niyet atfedilme-
sine gerek yoktur, çünkü her şeyi her-
kesten daha çok ortadadır. ‘Şu ya da
bu bilgiyi nereden buldun, sana ne lazõm-
dõ?’ denmeye başlandığında, soru ga-
zeteciye sorulmuş olsa bile, aslında
yurttaşa yöneltilmiştir. Bunu sormaya
kimsenin hakkı yoktur. Çünkü yurtta-
şın her şeyi bilme hakkı vardır” dedi.
‘Kamuoyuna açıklanmış’
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi
Öğretim Üyesi Abdülrezak Altun, gaze-
tecinin kamuoyunun ilgilendiğini düşün-
düğü her konuyla ilgili haber yapma öz-
gürlüğünün bulunduğunu kaydetti. Gaze-
tecinin bu süreçte haber kaynaklarõndan
yararlandõğõnõ belirten Altun, bütün etik
kodlarõn gazetecinin kaynağõnõ gizleme
hakkõna sahip olduğunu kabul ettiğini
kaydetti. Gazetecilerin kaynağõnõ açõkla-
maya zorlanamayacağõnõ vurgulayan Al-
tun, “Herhangi bir bilginin ya da bel-
genin elinde olmasını gerekçe göstere-
rek bir gazetecinin suçlanmasının zor-
lama bir şey olduğu açık” dedi. Bal-
bay’õn tutuklanmasõna gerekçe gösterilen
belgeleri kitaplaştõrdõğõnõ ifade eden Al-
tun, “Gazetecilik uygulamalarını bilen
herkesin tutuklama gerekçesini tatmin
edici bulmadığını düşünüyorum” dedi.
‘Ortak noktaları
işlerini yapmaları’
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi
Öğretim Üyesi Prof. Nazife Güngör işle-
yen demokrasilerde basõnõn görevinin
bilgi toplayõp bu bilgiyi halka aktarmak
olduğunu kaydetti. Türkiye’de basõn tari-
hine bakõldõğõ zaman öldürülen ya da tu-
tuklanan gazetecilerin ortak noktasõnõn
gazeteci olarak mesleklerinin gerektirdi-
ği şekilde işini yapmak olduğunu kayde-
den Prof. Güngör, “Burada da benzer
bir şey yaşanıyor. Bilgi belge bulun-
durmak gazetecilik mesleğinin gereği-
dir” diye konuştu. Maltepe Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.
Ülkü Azrak, Balbay’õn bilgi ve belge
bulundurduğu gerekçesiyle tutuklanma-
sõnõ eleştirerek “Suç başka türlü işlenir.
Suç gizli muhaberatla işlenir. Bir ga-
zetecinin bilgisayarında bilgileri depo-
laması suç değildir” dedi.
‘Yasayla korunuyor’
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanõ
Orhan Erinç ise gazetecileri güvence altõ-
na alan yasalara dikkati çekerek şunlarõ
söyledi: “Pek çok Avrupa Birliği ül-
kesinde olmayan bir güvence, ülke-
mizdeki süreli yayın gazetecileri için
yer alıyor: Yürürlükteki Basın Yasa-
sı’nın 12’nci maddesi. Madde, Tür-
kiye Gazeteciler Cemiyeti’nin çaba-
ları ile önceki Basın Yasası’na ko-
nulmuş, yürürlükteki yasaya da ora-
dan aynen aktarılmıştı. Maddenin
kâğıt üzerindeki içeriği şöyle: ‘Süreli
yayõn sahibi, sorumlu müdür ve eser
sahibi bilgi ve belge dahil her türlü ha-
ber kaynaklarõnõ açõklamaya ve bu ko-
nuda tanõklõk yapmaya zorlanamaz.’
Yine aynı yasada, ‘Dava süreleri’
başlıklı 26’ncı madde de şöyle başlı-
yor: ‘Basõlmõş eserler yoluyla işlenen
veya bu kanunda öngörülen diğer suç-
larla ilgili ceza davalarõnõn günlük sü-
reli yayõnlar yönünden iki ay, diğer ba-
sõlmõş eserler yönünden dört ay içinde
açõlmasõ zorunludur.’ Hukuk mevzua-
tımız, Bakanlar Kurulu’nun, hü-
kümlerini yürüttüğü bilinen Basın
Yasası’nın yürürlükte olduğunu gös-
teriyor ama bir yandan hukukçular
bir yandan da gazeteciler konuyu
tartışmak gereğini duyuyorlar.”
Gazetecilik
mesleğinin
gereğini yaptı
Mustafa Balbay yalnız değil
yönetim kurulu üyeleri Güzin
Arıcı, Müge Kutsal, Songül
Çoker, Metin Narmanlı, Halil
Dalak, Banu Bıçakçı ve Mu-
zaffer Çakır gazetemiz Ankara
bürosunu ziyaret ederek geçmiş
olsun dileklerini ilettiler. Bilgiç,
“Demokrasinin korunması ve
geliştirilmesi bağımsız yargı,
bağımsız medya, sendikalar,
siyasal partiler, sivil toplum ku-
ruluşları gibi demokrasinin ol-
mazsa olmaz kurumlarını tah-
rip ederek demokratları ve
yurtseverleri tutuklayarak ol-
maz” dedi.
Dil Derneği Genel Yazmanõ
Hülya Küçükaras, CHP’nin es-
ki Sõvas Milletvekili Mahmut
Işık ve eşi de gazetemizi ziyaret
ederek geçmiş olsun dileğini ilet-
ti. Bombalõ saldõrõ sonucu yitirdi-
ğimiz gazetemiz yazarõ Ahmet
Taner Kışlalı’nõn eşi Nilüfer
Kışlalı telefon ederek geçmiş ol-
sun dileğinde bulundu.
Gazetemize sivil toplum örgüt-
lerinden destek mesajlarõ gelme-
ye de devam etti. Köy Enstitüle-
ri ve Çağdaş Eğitim Vakfõ Genel
Başkanõ Erdal Atıcı gönderdiği
mesajda “Düşüncelerini açıkla-
yan insanların gözaltına alın-
masını, tutuklanmasını ve ay-
larca suçu bile söylenmeden ce-
zaevlerinde kalmak zorunda
bırakılmasını anlamakta güçlük
çekiyoruz” dedi. Hacõbektaş Eği-
tim ve Kültür Derneği Başkanõ
Prof. Dr. Naki Selmanpakoğlu da
aydõnlanmanõn ödünsüz ve yo-
rulmaz savunucusu Balbay’õn tu-
tuklanmasõnõn Türkiye’nin gele-
ceği açõsõndan kaygõ verici oldu-
ğunu belirtti.
Köy Enstitülerini Araştõrma
Ve Eğitimi Geliştirme Derneği
Başkanõ Prof. Dr. Güler Yalçın,
Balbay’õn tutuklanmasõnõ ülke-
miz ve Cumhuriyet adõna çok
tehlikeli bir tutum olarak değer-
lendirerek kõnadõ.
Nöbet tutulacak
Kadõn Araştõrmalarõ Derneği
üyesi ve gazetemiz yazarlarõn-
dan Meriç Velidedeoğlu, yaptõğõ
açõklamada, “Sivil toplum ör-
gütleri ve Balbay’ı sevenler Ata-
türkçü doğrultuda olağanüstü
bir savaşım veren ve bu yüzden
susturulmak istenen Mustafa
Balbay’ı desteklemek için bugün
saat 11.00’de Cumhuriyet ga-
zetesinin bahçesinde buluşa-
caklar” dedi. Velidedeoğlu, bu-
günden itibaren her gün 11.00-
17.00 arasõ Cumhuriyet gazete-
sinde nöbet tutulacağõnõ duyurdu.
Gazetemize faks gönderen
emekli cumhuriyet savcõsõ Gün-
düz Akgül, mesajõnda, “Laik
Türkiye Cumhuriyeti’nin ve
demokratik anayasal düzenin
ödünsüz savunucusu namuslu
kalem Mustafa Balbay’ın ‘ana-
yasal düzeni cebir ve şiddet kul-
lanarak ortadan kaldõrmaya kal-
kõşma’ gibi akılları durdura-
cak bir gerekçe ile gözaltına
alınıp tutuklanmasını kabul
edemiyorum” görüşlerine yer
verdi. CHP Beylikdüzü belediye
başkan adayõ Vecdet Öz de yap-
tõğõ açõklamada, “Balbay’ın tu-
tuklanması bizleri üzse de Cum-
huriyet’e olan inancımız ve ka-
rarlılığımız sürecektir” dedi.
Gazetemize telefon ederek dü-
şüncelerini ileten okurlarõmõzdan
bazõlarõ şunlarõ söyledi:
Emekli Öğretmen Ali Sey-
rek: Balbay’õn tutuklanmasõna
çok üzüldük, sütunu boş görünce
içimiz yandõ. Balbay ve Cumhu-
riyet gazetesinin arkasõndayõz.
Leyla Alagöz: Yandaş medya-
nõn söyledikleri doğruysa bizi de
tutuklasõnlar. Balbay tertemizdir.
Özlem İşli: Tepkimizi kelime-
lerle ifade edemiyoruz. Yalnõzca
utanõyoruz.
Baştarafı 1. Sayfada
İstanbul Haber Servisi - Cumhuriyet
Okurlarõ (CUMOK) İstanbul Temsilciliği,
gazetemizin Ankara Temsilcisi Mustafa
Balbay’õn tutuklanmasõnõ Metris Cezaevi
önünde protesto etti ve Şişli’deki merkez
binamõza destek ziyaretinde bulundu.
Metris Cezaevi önünde bir araya gelen
CUMOK üyeleri “Hepimiz Balbay’ız”,
“Balbay çıkacak, Recep girecek”, “Bal-
bay çıkacak, yine yazacak” sloganlarõnõ
atõp, “Biz susarsak kim konuşacak”, “Bir
Balbay’ı içeri alabilirsiniz, yüz binler-
ce Balbay’ı da içeri alabilir misiniz?” dö-
vizlerini taşõdõlar. Protesto gösterisinde
Cumhuriyet gazetelerini de yanlarõnda
taşõyan üyeler adõna basõn açõklamasõ ya-
pan CUMOK İstanbul ve Türkiye Tem-
silcisi Namık Kemal Boya, Balbay’õn ye-
niden gözaltõna alõnmasõnõ ve tutuklan-
masõnõ kabul etmediklerini söyledi.
Boya, Balbay’õn şahsõnda Kuvayõ Mil-
liye’yi kuranlarõn, ulusal bağõmsõzlõktan,
gerçek demokrasiden, halktan ve emek-
ten yana olan yurtseverlerin yõldõrõlmak is-
tendiğini vurguladõ. Boya, Türkiye’nin
çağdaş, hukuk devleti seviyesine ulaştõğõ
zaman operasyonlarõn ve tutuklamalarõn
diktatörlük özlemcilerinin davranõş ör-
nekleri olarak nitelendirileceğini de dile
getirerek “Hiç kimse, Türkiye’yi kuru-
cu yüce Atatürk’ün açtığı yoldan çevi-
remeyecektir. AKP gibi örgütlenmeler
ve Recep Tayyip Erdoğan’ınki gibi yapay
önderlikler, Türkiye’nin gerçek önde-
rinin, ulusun kalbinde aldığı yeri ört-
meyi başaramayacaktır. Fethullah ve
benzeri gerici odaklar Türkiye’yi tes-
lim alamayacaktır” dedi. Boya, bu ey-
lemin siyasal iktidarõn sürekli kullandõğõ
propaganda malzemesi olan sözde “Er-
genekon” özde “sivil darbe operasyo-
nu”nun bir parçasõ olduğunu da vurguladõ.
CUMOK üyeleri daha sonra gazetemize
destek ziyaretinde bulundular. Gazetemiz
binasõ önünde basõn açõklamalarõnõ yine-
leyen CMOK’lulara çevredeki çok sayõda
yurttaş alkõşlarla, yoldan geçen araçlar ise
korna çalarak destek verdi. Grup daha
sonra gazetemiz Sorumlu Yazõişleri Müdürü
Güray Öz ile bir araya geldi. Öz, Cum-
huriyet gazetesi okurlarõnõn gazetenin asõl
sahipleri olduğunu belirterek “Balbay ce-
zaevinden çıkıp, yeniden yazılarına baş-
layacaktır. Okurlarımızla dayanışmamız
arttıkça, bizleri içerde tutmaları da zor-
laşacaktır” diye konuştu.
‘Türkiye’yi teslim alamayacaklar’
UZMANLARIN YORUMU
KANADOĞLU, BALBAY’IN TUTUKLANMASINI DEĞERLENDİRDİ
‘Savcõ yetkisini aştõ’
Gazetemize gelen Cumhuriyet
okurları tepkilerini dile getirdi.
(Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)
CUMOK üyeleri, Balbay’ın tutuklu bulunduğu Metris Cezaevi önünde protesto eylemi yaptı
İran askeri
çocuklara
ateş açtı
VAN (Cumhuriyet) -
Van’õn Saray ilçesinde
sõnõrõ kaçak yolla geçen
iki kardeş İran askerleri
tarafõndan vuruldu. Kar-
deşlerden biri öldü, di-
ğeri yaralandõ. Saray il-
çesine bağlõ Bakõşõk kö-
yünde oturan 13 yaşõn-
daki Doğan Durdu ile
kardeşi 12 yaşõndaki
Serkan Durdu önceki
gün kaçak olarak İran’a
geçmek istedi. İran sõnõ-
rõnõn Kerkuş bölgesinde
İran askerlerinin ‘Dur’
ihtarõna uymayan Doğan
ve Serkan Durdu kar-
deşlere ateş açõldõ. Açõ-
lan ateş sonucu Doğan
Durdu öldü, Serkan
Durdu yaralandõ. Köylü-
ler tarafõndan İran sõnõ-
rõndan alõnan yaralõ Ser-
kan Durdu, Özalp Dev-
let Hastanesi’nde yapõ-
lan ilk müdahale ardõn-
dan Van’daki Yüzüncü
Yõl Tõp Fakültesi Araş-
tõrma Hastanesi’ne sevk
edildi. Ölen Doğan Dur-
du’nun cenazesi ise ya-
põlan otopisinin ardõn-
dan toprağa verildi.
1 ÇOCUK ÖLDÜ