Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
9 MART 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
‘Herkes
borçlandırıldı’
ANTAKYA
(Cumhuriyet) - Saadet
Partisi Genel Başkanõ
Numan Kurtulmuş,
partisinin Antakya
mitinginde Başbakan
Recep Tayyip
Erdoğan’a yüklendi.
Kurtulmuş, “AKP
iktidarõ döneminde
kamu, özel sektör,
belediyeler ve her
doğan çocuk
borçlandõrõldõ. Herkesin
tezgâhõ bozuldu. Her 3
kişiden birisi işsiz.
Köylü, memur, işçi ve
emekli artõk bu
hükümetten kurtulmak
istiyor” dedi. Erdoğan
ve CHP Genel Başkanõ
Deniz Baykal’õn
kavgasõnõ horoz
dövüşüne benzeten
Kurtulmuş, “8 yõldõr
Erdoğan ile Baykal
birbirlerine üstünlük
sağlamak için her yolu
deniyorlar. Horoz
dövüşü, kayõkçõ
kavgasõ gibi oldu.
Halkõn tahammülü
kalmadõ. Proje
üretmeyen, vatandaşõn
sorununu çözmeyenlere
en iyi dersi 29 Mart
Pazar günü halk
sandõkta gösterecek”
diye konuştu.
Atasagun
açıklaması
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
- MİT Müsteşarlõğõ,
eski MİT Müsteşarõ
Şenkal Atasagun’un
İstanbul’daki köşkte
ikametinin
yönetmeliklere uygun
olduğunu, 2001 yõlõnda
Atasagun’a tahsis
edildiğini, ikametin ise
Atasagun’un emekli
olmasõndan sonra 2005
yõlõnda başladõğõnõ
bildirdi. MİT
Müsteşarlõğõ, dün
Sabah gazetesinde
“Şenkal Bey’in Boğaz
keyfi” başlõklõ haberi
üzerine bir açõklama
yaptõ. Haberde,
Atasagun’un emekli
olduktan sonra MİT’e
ait İstanbul’daki köşkte
ikamet etmeye devam
ettiği, MİT’in
Atasagun’a köşkten
çõkmasõ yönünde bir
uyarõda bulunmadõğõ,
ancak teamüllere aykõrõ
bu durumun istihbarat
çevrelerince
yadõrgandõğõ
belirtilmişti.
Zorla ‘Kadın’ Olan Tüm
Çocuklara...
CHP İzmir Milletvekili Canan
Arıtman, çocuk ve kadın istismarı
konusunda Meclis’teki en duyarlı
vekillerden. Bu konuda kurulan
Meclis komisyonlarında görev aldığı
gibi, kadın ve çocuklara yönelik
istismarı Meclis İçtüzüğü’nün
verdiği tüm olanakları kullanarak
Meclis gündemine taşıyor. Ancak,
“AKP egemen” Meclis’te verdiği
soru önergelerine AKP
hükümetinden yanıt
alamayan, verdiği yasa
önerileri AKP engeline
takılan, kürsüde
yeterince söz alamayan
Arıtman, “Sonunda ben
de başka yol
bulamadım, duygularımı
şiire döktüm” diyor.
Arıtman’ın, 8 Mart
Dünya Kadınlar Günü
nedeniyle, ülkemizdeki
“erken yaşta zorla
evlendirilen kız
çocuklarına ithaf ettiği”
“Çocuk Kadınlara Dair” adlı şiirini
okurlarımızla paylaşmak istedik:
“Küçücük yüzünde kocaman kara
gözlerin / Ürkek bir ceylan gibi
bakar / Küçücük kalbinde minik
umutlar / Senin olmayacak bir
yaşama dair
Kafesteki kuş misali / Satıverdiler
seni bir koca adama / Doyamadan
sen ana kucağına / Ana ettiler seni..
Çocuk kollarınla sararken bebeni /
Oynayamadığın oyunları /
Gidemediğin sinemaları /
Okuyamadığın okulları / Onun için
diledin..
Tarlada çalıştın / Ekmeği
yoğurdun / Bebelere baktın / Sen
titrerken / Koca adamın yatağını
ısıttın /
Döverdi seni / Morarırdı gözün /
Çürürdü etin /
Adamımdır döver de
sever de derdin /
Sevilmeyi bile bilmeden..
.....
Çocuklarınla büyüdün
/ Erken çöktü belin /
Boynun hep büküktü
zaten..
Bir gün / Kara gözlü
kızını / Aynen senin gibi /
Veriverdiler bir koca
adama /
Hepsi hepsi iki öküz
parasıydı / Sana da
sormadılar zaten..
Kara gözlü kızın ağlar / Sen
ağlarsın / Yazgımızdır dersin / Öyle
olmadığını bile bilmeden..
İsyanını söyleyemezsin /
Çığlıkların sessiz / Kayıp gidiverir
hayatın / Erken o da erken
Çocuk kadınların açık gider
gözleri / Göçüverirler bu dünyadan
Hiç yaşamamış gibi / Nüfus
kâğıtları da yoktu zaten...”
Hrant Dink’in ailesinden
TRT’ye yalanlama
Geçen haftaki köşemizde; Maraş
katliamı sanığı Ökkeş Şendiller’in
“Alevi-Sünni çatışması yoktu. İşin
içinde Hrant Dink ve arkadaşlarının
kurduğu sol örgütler vardı. Hrant Dink
ve arkadaşlarının örgütleri bu işleri
yaptı” sözlerinin yer aldığı “Şahların
Labirenti” programını iki kez
yayımlayan TRT’nin tepkiler üzerine
“arşiv”de düzeltme yaptığını,
program arşive kaldırılırken
Şendiller’in bu sözlerinin çıkarıldığını
aktarmıştık.
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin,
ÖDP İstanbul Milletvekili Ufuk
Uras’ın soru önergesine verdiği
yanıtta, “Ailenin düzeltme ve cevap
başvurusu üzerine yapımcı firma ile
temasa geçilmiş; firma, aileyle
görüştüğünü, yanlış anlamalara
meydan verdiklerine ilişkin
üzüntülerini aileye bildirdiklerini,
kendi internet sitelerinde konuyla ilgili
bir özür metni yayımladıklarını, ailenin
bu düzeltmeyi yeterli bulduğunu
bildirmiştir” demişti. Ancak Hrant
Dink’in kardeşi Orhan Dink’in
açıklamaları, TRT Genel Müdürü
İbrahim Şahin’i yalanlıyor. Orhan
Dink, programın TRT 1’de
yayımlanmasından sonra kendilerinin
TRT’ye düzeltme açıklaması
gönderdiklerini, ancak bunun
yayımlanmadığını söyledi.
Tartışmalar üzerine söz konusu
bölümün programdan çıkarıldığının
söylendiğini, ancak TRT INT’te de o
bölümler çıkarılmadan programın
yayımlandığını gördüklerini bildirdi.
Programı yapan firmanın kendileriyle
ne görüştüğünü, ne de üzüntülerini
ilettiğini kaydeden Dink, “Aksine
programın yapımcısının bir başka
kanalda röportajını izledim, üstüne
basa basa yaptığı şeyi savunuyordu.
Çeşitli tarafların görüşlerini alarak
tarafsız bir program yaptıklarını
söylüyordu” dedi.
TRT’ye açtıkları davanın
sürdüğünü belirten Dink, sözlerini
şöyle sürdürdü:
“Hayretler içerisindeyiz. Yapımcı
firma ile böyle bir görüşme olmadı.
Böyle bir görüşme yok, böyle bir
gönül alma yok. Bir de böyle şeyler
gönül almayla falan olacak şeyler
değil. Sonuçta Türkiye’de siyaset
yapıyorlar, program yapıyorlar,
programı yayımlıyorlar, milyonlarca
insan izliyor, yani kişiyi
öldürüyorsunuz, sonra özür
diliyorsunuz.”
Erdoğan’ın ‘13 +’ üslubu!
Başbakan Tayyip Erdoğan,
“İktidar olmuşsun ama adam
olamamışsın. Bu üslup külhanbeyi,
maganda üslubu” sözleriyle
kendisini hedef alan CHP lideri
Deniz Baykal’ı mahkemeye verdi.
Baykal’ın üslubunu eleştiren
Erdoğan, CHP’ye “Ahlaktan, etikten
uzak. Bu cibilliyet meselesi aynı
zamanda”, “CHP zihniyetinin
olduğu yerde bereket yoktur”,
“Bunlar alçaktır, şerefsizdir”, “Kırk
fırın ekmek ye, öğren de gel”
benzeri suçlamalar
yöneltmekten
kaçınmamıştı.
Erdoğan’ın üslubu
Davos’ta tüm dünyanın
dikkatini çekerken,
SHP bir süre önce
RTÜK’e yaptığı
başvuruda “çocuklar
için sakıncalı” bu
üsluptan örnekler verdi:
“Türkiye Cumhuriyeti
Başbakanı Sayın
Recep Tayyip
Erdoğan’ın, radyo ve televizyon
yayınlarından kamuoyuna yansıyan
kimi konuşmalarında yurttaşlarımıza
hakaret ettiği, ‘şehitlerimize kelle’;
çiftçimize, köylümüze ‘Ananı da al
git’ dediği; memurumuzu, işçimizi,
büyükelçimizi azarladığı
bilinmektedir. Başbakan Yunanlı
parlamentere ‘Ne kadar sallarsan
salla’; Nevşehir’de yaptığı miting
konuşmasında seçim yardımlarını
yasaklayan YSK kararına karşı ‘Bizi
ırgalamaz, yolumuza devam
edeceğiz’ demiştir. Yine Sinop-
Boyabat Tünelli geçit yolunun
hizmete açılması töreninde
mikrofondan, ‘Şimdi beni
küfrettireceksiniz’ ifadesini
kullanmıştır. Kırıkkale’de
düzenlenen mitingde ise, ‘alçak,
namert, çirkeflik, maskaralık’
kelimelerini kullanmıştır. Bu durum,
3984 sayılı Radyo ve Televizyonların
Kuruluş ve Yayınları Hakkında
Kanun’un 4. maddesinde yer alan
‘eğitimin genel amaçlarını, temel
ilkelerini, milli kültürün
geliştirilmesini ve gençlerin ve
çocukların gelişimini’ olumsuz
etkilemektedir. İnsanlarımızın kişilik
haklarının ve onurunun korunması,
çocuklarımızın ve gençlerimizin
eğitim ve kültürel gelişiminin
sağlanması
konusundaki olumsuz
etkilerin ortadan
kaldırılması için Sayın
Başbakan’ın yayın
ilkelerine aykırı
konuşmalarına engel
olunması
gerekmektedir. Eğer
yasaklanması mümkün
değilse, çocukların
ekran başından
çekilecekleri saat:
24.00’ten sonra
verilmesine veya haberin
yayımlanmasından önce 13+
denilerek çocuklarımız bu
konuşmaların terbiyelerini bozucu
etkisinden korunmalıdır.”
Birkaç ekleme de biz yapalım:
Başbakan Erdoğan Mersin’de
“Çiftçinin hali ne olacak? Hangi
yüzle geliyor buraya” diyen yurttaşa
“Lan terbiyesizlik yapma” diye
bağırdı. “Satılık böbrek” pankartı ile
iş isteyen bir yurttaşı, “Burası
sakatatçı değil” diye azarladı. Bütçe
görüşmeleri sırasında “Sadece
duyumlarla hareket ediyorsunuz.
Müşteki (şikâyetçi) iddiasını
ispatlamaya mecburdur.
İspatlamayan... oraya üç nokta
koyuyorum” demekte sakınca
görmedi...
Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan
parlamentokulisi@gmail.com
Türkiye’nindiplomatikpozisyonu,Ankara-Erivanilişkilerininnormalleştirilmesibağlamõndadeğiştirildi
Clinton’a ‘Ermeni’ sözüANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye, ABD Dõş-
işleri Bakanõ Hillary Clin-
ton’õn Ankara ziyareti ile Er-
meni politikasõna “ince ayar”
yaptõ. Hillary Clinton, Erme-
ni tasarõsõnõn Kongre’de en-
gellenmesi ve Barack Oba-
ma’nõn 24 Nisan’da “soykı-
rım” ifadesini kullanmayaca-
ğõ güvencesine karşõlõk Tür-
kiye’den, “Ermenistan ile
ilişkilerin normalleştirilme-
si” sözünü aldõ. ABD yöneti-
minin, bu konuda Türkiye’nin
başlattõğõ sürece destek olma-
sõ kararlaştõrõldõ.
Clinton’õn ziyareti öncesinde
görüşmelere ilişkin kritik konu
başlõklarõnõn stratejik olarak
değerlendirilmesi karara bağ-
lanmõştõ. Görüşmede Afganis-
tan, Irak, PKK, Ermeni iddia-
larõ, Kõbrõs gibi konu başlõkla-
rõ karşõlõklõ stratejik çõkarlar
çerçevesinde gündeme geldi.
Türkiye’nin başta Afganistan
olmak üzere Irak ve uluslararasõ
terorizmle mücadele gibi ko-
nularda ABD’ye destek olma-
sõ karşõlõğõnda, Washington yö-
netimi PKK ve Ermeni soykõ-
rõmõ iddialarõna ilişkin Türki-
ye’ye yardõm sözü verdi. Ancak
Washington yönetiminin talebi
üzerine Ermeni sorununa iliş-
kin, Türkiye’nin diplomatik
pozisyonu, “Ankara-Erivan
ilişkilerinin normalleştiril-
mesi” bağlamõnda değiştirildi.
Bu yaklaşõm ortak bildiriye,
“Türkiye ve Ermenistan’ın
ilişkilerin normalizasyonu
çabalarına ABD’nin de des-
tek olması ve Yukarı Kara-
bağ sorununun çözümü için
Minsk Grubu’nun çabaları-
na ortak destek verilmesi su-
retiyle Güney Kafkasya’da
barış, istikrar ve refahın ya-
yılmasının teşvik edilmesi...”
cümleleri ile yansõtõldõ.
Buna göre Türkiye’nin Er-
menistan ile diplomatik ilişki
kurmasõ ve sõnõrlarõnõ açmasõ
söz konusu olacak. Türkiye da-
ha önce, Erivan yönetiminin
soykõrõm iddialarõ başta olmak
üzere Türkiye’nin toprak bü-
tünlüğünü hedef alan yakla-
şõmlarõndan vazgeçmediği sü-
rece, ilişkilerin normalleştiril-
mesine karşõ çõkõyordu. Ancak
bu yaklaşõm Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül’ün Erivan ziya-
reti sonrasõnda, ortak tarih ko-
misyonunun çalõşmasõ koşulu-
na bağlanmõştõ. Clinton’õn zi-
yareti ile bütün bu koşullar or-
tadan kalktõ. Konuya ilişkin
bilgi veren kaynaklar, “Süreç,
ABD’nin doğrudan içinde
olacağı bir çerçevede yürü-
yeceği için, bizim hassasiyet-
lerimiz de dikkate alınacak-
tır” değerlendirmesini yaptõlar.
Türkiye’ye ayrı ziyaret
Obama’nõn 6-7 Nisan’da
Türkiye’yi ziyaret etmesi bek-
leniyor. İlk yurtdõşõ ziyaretleri
arasõna Türkiye’yi alan Obama,
İngiltere’yi G-20 zirvesi, Fran-
sa, Almanya NATO zirvesi do-
layõsõyla ziyaret ederken An-
kara’yõ bir toplantõ nedeni ile
değil “müstakil olarak” ziya-
ret etmek istedi.
ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton, Ermeni tasarõsõnõn
Kongre’de engellenmesi ve Obama’nõn 24 Nisan’da “soykõrõm” ifadesini
kullanmayacağõ güvencesine karşõlõk Türkiye’den söz aldõ.
Babacan, Türkiye-ABD ilişkilerinin Obama ile yeni döneme girdiğini söyledi
‘Obama ikili ziyaret için geliyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Dõşişleri Bakanõ Ali
Babacan, ABD Başkanõ Ba-
rack Obama’nõn Türkiye’ye
Medeniyetler İttifakõ toplantõsõ
odaklõ değil, ikili ziyaret için ge-
leceğini söyledi.
Babacan, NTV’ye yaptõğõ
açõklamada, yeni dönemdeki
ilişkilerde bütün vurgunun iş-
birliğine yapõlacağõnõ belirte-
rek “İstişare-işbirliği odaklı
bir döneme giriyoruz” dedi.
Obama’nõn Türkiye’ye Mede-
niyetler İttifakõ toplantõsõ odak-
lõ değil, ikili ziyaret için gele-
ceğini ifade eden Babacan, zi-
yaretle ilgili hâlâ üzerinde çalõ-
şõlmasõ gereken konular oldu-
ğunu söyledi. ABD Dõşişleri
Bakanõ Hillary Clinton’õn Tür-
kiye ile ilgili “ılımlı İslam”
ifadesini kullanmamasõnõn
anõmsatõlmasõ ve ABD’nin Tür-
kiye’ye yönelik bakõş açõsõnda
bir değişim olup olmadõğõnõn so-
rulmasõ üzerine Babacan, İsla-
mõn tek olduğunu ifade ederek
Türkiye’de demokrasi, laiklik ve
İslamiyetin bir arada bulunma-
sõ ve işliyor olmasõnõn bölge için
önemli örnek teşkil ettiğini be-
lirtti. ABD’nin bunu önemse-
diğini söyleyen Dõşişleri Ba-
kanõ Babacan, Obama’nõn da
ABD dõşõ ilk ziyaretlerinden
birini Türkiye’ye yapacak ol-
masõnõn, dünyaya önemli bir
sinyal verdiğini kaydetti.
Obama’nõn 24 Nisan’da “soy-
kırım” ifadesini kullanma ris-
ki olup olmadõğõnõn sorulmasõ
üzerine Babacan, Obama’nõn
seçim kampanyasõ boyunca yap-
tõğõ taahhütleri anõmsatarak
“Bunu zaman gösterecek. Ben
o noktada hâlâ bir risk görü-
yorum ama burada önemli
olan, ABD’nin yeni yöneti-
minin Türkiye ile ilgili hassa-
siyetleri” diye konuştu.
Türkiye ile Ermenistan ikili
planda konuşurken, başka ül-
kelerin araya girmesini yapõcõ
bulmadõğõnõ söyleyen Babacan,
“Bu süreç daha olumluya gi-
diyor” dedi. Babacan, “İlişki-
lerin tamamen normalleşme-
si doğrultusunda işler gayet iyi
gidiyor” derken, bir mesafe
alõndõğõnõ ancak sürecin dik-
katle yürütülmesi gerektiğini
ifade etti. ABD insan haklarõ ra-
porunun, Başbakan Tayyip Er-
doğan’õn Clinton ile görüşme-
sinde gündeme geldiğini kay-
deden Babacan, raporun med-
yada bu kadar geniş şekilde yer
almasõnõn nedeni olarak, “Tür-
kiye’nin önemli medya grup-
larından biriyle ilgili oluşunu”
gösterdi. Bu raporlarõn mümkün
olduğunca tarafsõz ve dengeli ol-
masõnõn beklendiğini kaydeden
Babacan, “Biz de bir insan
hakları raporu yazacak ol-
sak, herhalde her ülkenin si-
cilinde bir şeyler vardır” diye
konuştu.
‘Irak ön planda olacak’
Terörle mücadele konusunu
da değerlendiren Babacan, so-
rumluluklarõn Irak tarafõna geç-
meye başlamasõyla birlikte,
Irak’õn bu konuda önümüzdeki
dönemde daha ön planda olma-
ya başlayacağõnõ kaydetti. ABD
askerinin Irak’tan çekilme sü-
recinde Türkiye’den olasõ geçi-
şine ilişkin bir soru üzerine Ba-
bacan, çekilme konusunun he-
nüz detaylandõrõlmõş çalõşma ol-
madõğõnõ söyledi. ABD’nin bu
konuda “Genel anlamda sizden
böyle bir şeyler talep edebili-
riz” dediğini ifade eden Baba-
can, malzemelerin cinsi, mikta-
rõ, zamanlamasõ, rotasõ, nihai
hedefi gibi konularõn konuşul-
masõ gerektiğini, Türkiye’nin
bu konularda mutlaka söyleye-
ceklerinin olacağõnõ kaydetti.
Reform süreci konuşuldu
Babacan, Clinton ile Türki-
ye’deki reform sürecini konuş-
tuklarõnõ, ABD Dõşişleri Baka-
nõ’nõn sorular sorduğunu, ken-
disinin “Türkiye’nin neler
yaptığını, mortgage ile ilgili,
2003-2005 yılları arasında
bankacılık sistemiyle ilgili ne-
ler yaptığını uzun uzun an-
lattığını” söyledi. Babacan,
Clinton’õn da kendisine, “Siz za-
manınızın çok ilerisindesiniz,
keşke biz de zamanında bun-
ları yapsaydık” dediğini ileri
sürdü. Babacan, Türkiye ile
ABD’nin savunduğu ilkeler ve
yaymaya çalõştõğõ değerlerin
örtüştüğünü kaydetti.
Serim,YÖK’ündeğişenüyeyapõsõylaiktidarayakõnrektörlervedekanlaratandõğõnõbelirtti
‘Türbanõserbestbõrakacaklar’
MAHMUT LICALI
ANKARA - YÖK üyesi Bü-
lent Serim, YÖK’ün 1 yõldõr de-
ğişen üye yapõsõyla siyasal ikti-
dara yakõn rektörler ve dekanlar
atandõğõnõ belirterek “Türbanı
hoşgörü yoluyla serbest bı-
rakmaya çalışacaklar” dedi.
YÖK’ün muhalif üyelerinden
Bülent Serim, kurulun Prof. Dr.
Yusuf Ziya Özcan başkanlõ-
ğõnda “türbanın serbest bıra-
kılması” ve “katsayı uygula-
masının kaldırılması”na yö-
nelik dolaylõ yoldan çalõşmalar
yürüttüğüne işaret etti. YÖK’ün
elden çõktõğõnõ ifade eden Serim,
“Şu anda 5 kişi muhalefet edi-
yoruz. YÖK’ün 5 kişi dışında
15 üyesi daha bulunuyor. Bu
üyelerle her şeyi yapıyorlar
zaten” dedi.
YÖK’ün 2010’da uygulana-
cak üniversiteye giriş sistemini
yeni baştan belirlemesiyle bir-
likte imam hatip mezunlarõnõn
katsayõ engeline takõlmadan üni-
versitelere girebileceklerini be-
lirten Serim, “Üniversiteye gi-
riş sınav sisteminin değişti-
rilmesinin altında yatan ger-
çek neden bu. Sistemle oyna-
manın hiçbir gereği yokken
sistem değişikliğini gündeme
getirdiler” diye konuştu.
YÖK’ün katsayõyõ, dolaylõ yol-
dan halletmeye çalõştõğõnõ vur-
gulayan Serim, şunlarõ söyledi:
“Önümüze gelen metne ba-
kıyoruz: İki aşamalı sınav sis-
temi getiriliyor. Birinci aşa-
maya herkes giriyor hiçbir li-
se ayrımı yapılmaksınız. Ge-
nel, teknik, imam hatip ayrı-
mı yok. İlk aşamayı kazanan-
ların hepsi ikinci aşamada
tercih edecekleri branşların
sınavlarına giriyorlar. Orayı
da kazanırlarsa istedikleri
üniversiteye girme hakkı elde
ediyorlar, böylece imam ha-
tiplerin yolu bir şekilde açılmış
oluyor”
YÖK’ün siyasi iktidar yanlõ-
sõ üye yapõsõna bağlõ olarak rek-
tör seçimlerinde blok oy kulla-
nõldõğõnõ kaydeden Serim, blok
oylarda bilimsel yeterlilik, de-
neyim ve üniversitenin tercihi
yerine, AKP yandaşõ ve destek-
leyicisi olma ile türbana ser-
bestlik bildirisine imza atanlarõn
rektör seçildiğini kaydetti. Se-
rim, “Bu tür insanlardan rek-
törler ve dekanlar yaratmak
suretiyle türbanı hoşgörü yo-
luyla bütün yargı kararlarına
rağmen serbest bırakmaya
çalışacaklar” dedi.
Bülent Serim, YÖK’ün Prof. Dr. Özcan
başkanlõğõnda “türbanõn serbest bõrakõlmasõ” ve
“katsayõ uygulamasõnõn kaldõrõlmasõ”na yönelik
dolaylõ yoldan çalõşmalar yürüttüğüne işaret etti.
Mustazaf-Der’in düzenlediği miting irtica gösterisine dönüştü
MevlitKandilimitingi
D İ Y A R B A K I R
(Cumhuriyet Bürosu)
- Diyarbakõr’da Hiz-
bullah’a yakõnlõğõyla
bilinen Mustazaf-Der’in
de aralarõnda bulundu-
ğu dinci dernekler ve si-
vil toplum kuruluşlarõ-
nõn Mevlit Kandili ne-
deniyle düzenlediği mi-
tinge binlerce kişi ka-
tõldõ. Sõk sõk tekbir ge-
tirilen mitingde kadõn-
lar ve erkekler harem-
selamlõk olarak ayrõldõ.
Türbanlõ çocuklar ko-
rosu ilahi okudu.
Diyarbakõr’da, Hiz-
bullah’a yakõnlõğõyla
bilinen Mustazaflarla
Dayanõşma Derneği
(Mustazaf-Der) öncü-
lüğünde Cami-Der,
Hizmet-Der, Şûra-Der,
Sahabe-Der ve Yeni İh-
ya-Der’in katõlõmõyla
oluşturulan Peygamber
Sevdalõlarõ Platformu,
Mevlit Kandili nede-
niyle miting düzenledi.
İstasyon Meyda-
nõ’nda düzenlenen mi-
tingde katõlõmcõlar ha-
rem-selamlõk olarak
ayrõldõ.
Kara çarşaflõlarõn
ağõrlõkta olduğu mi-
tingde sõk sõk tekbir ge-
tirildi, Filistin bayraklarõ
taşõndõ. Miting alanõ-
na, üzerinde Kürtçe
“Hoş geldin gözümü-
zün nuru” yazõlõ pan-
kart asõldõ.
Dõşişleri Bakanõ
Babacan, “İstişare-
işbirliği odaklõ bir
döneme giriyoruz” dedi.
Dışişleri Bakanı Babacan, önceki gün Hillary Clinnton ile yap-
tığı görüşmeyi ve gelişmeleri NTV’ye değerlendirdi. (AA)
Kara çarşaflıların ağırlıkta olduğu Diyarba-
kır’daki mitingde sık sık tekbir getirildi.
Canan Arıtman
Başbakan Erdoğan