24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Birbirinden çok farklı ortamlarda ama aynı günde sayfalara taşınan bu iki haber, bir süredir ısıtılmakta olan “yeni Osmanlı-cılık” kavramını sü- tuna taşımamıza neden oldu. Hangi Osmanlı? Fatih Sultan Mehmet’in Osmanlısı mı, Deli İb- rahim’inki mi? Kanuni Sultan Süleyman’ın Osmanlısı mı, Vahdettin’inki mi? Şüphesiz Osmanlı İmparatorluğu bizim tarihimiz. En genel bölümlemeyle üç ana devresi var: Genişleme, duraklama, çökme... Acaba Erdoğan’a son Osmanlı padişahı derken, Osmanlı’nın son padişahından esinlenerek mi hi- tap ediyorlar? Türkiye’nin Osmanlı topraklarında etkinliği ar- tacak sözünü neden sadece Ortadoğu gündeme gelince söylüyorlar? Yeni Osmanlıcılık kavramını ortaya atıp bir yandan şişiren kesimler bunun çok güzel bir şey olduğunu ballandıra ballandıra anlatırken neyi he- defliyorlar? Soruları keselim... Ayrıntılara geçelim... Anlaşılan o ki; ABD Türkiye’ye Ortadoğu’da en üst sınırı taşeronluk olan bir rol vermek istiyor. Bu- nu Erdoğan’a kabul ettirmenin en güzel yolu da Türkiye’nin rolünün çok artacağını, Osmanlı dö- neminden farksız olacağını söylemek olsa gerek! Erdoğan, Suriye ile İsrail arasındaki arabuluculuk rolünü çok ama çok sevmişti. Bunun devamında Hamas’ı da dünya sahnesine sunacaktı. Arka- sından Mısır ve Suudi Arabistan’ın ikincil duruma düşmesi ve gelsin Ortadoğu’nun ve Arap dün- yasının lideri Erdoğan! Olabilir mi? Hayır... Neden? Her şey bir yana Arap dünyası içinden olmayan, yani Arap olmayan bir kişinin liderliğini kabul etmez. Kaldı ki uluslararası alanda son yapılan tartış- malar şu yönde: Ortadoğu’da Mısır’ın ağırlığını gölgede bıraka- cak bir başka ülke yok! Osmanlıcılık neden ısıtılıyor sorusunun Ortadoğu dışındaki yanıtlarından biri şu olabilir: Türkiye’nin iç düzenini değiştirmek için... Bir başka anlatımla, Atatürk devrimleriyle bi- çimlenen yapıyı, moda deyimle ılımlı İslam pro- jesine dönüştürmek için... Osmanlı’da millet kavramı değil, ümmet kavramı hâkimdi. AKP’li kardeşlerimizin de sempatiyle bak- tığı bu yaklaşımın devamında ulusal devlet diye bir şey kalır mı? Kalmaz... Bu gidiş Türkiye’yi, sütunlara dökmeye elimizin varmadığı bir sona doğru götürür. Friedman, medeniyetler çatışması kavramının tersine Türkiye’nin içindeki çatışmaların bir dönem yükselse de devamında uzlaşmanın ortaya çıka- cağını söylüyor. Bunu görmek için Friedman ol- maya gerek yok ki! Geçmişte Türkiye ideolojik, etnik, mezhepsel ça- tışmaların içinde sokulmak istenmedi mi? İstendi. Başarılabildi mi? Sonuç olarak hayır. Bugün de laik-antilaik çatışmasının içine so- kulmak isteniyor. Bu konuda da dalgalanmalar ya- şayacağız ama sonuçta yine başaramayacaklar. Dalgalanmaların daha kısa sürmesi için her şey- den önce Atatürk’ün temellendirdiği yapıya inan- mak gerekiyor. Son Osmanlı padişahı tarihteki yerini çoktan aldı! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada rine getirdiğini öne süren gerekçeyi açıklamasından önce vali beyefendi öncelik alıyor, seçim rüşvetini sa- vunuyor. YSK kararından sonra devletin savcıları da hare- kete geçmiyor. Tunceli’deki beyaz eşya marifeti yetmezmiş gibi, İl Özel İdare binasının bodrumunda savcı nezaretin- de yapılan aramada AKP afişleri bulunuyor. Miting meydanlarında muhalefet; halka, hukuk dev- letinde devlet valisinin parti adamı gibi çalışamaya- cağını söylüyor... Boşuna gayret. Söyleyenin nefesine, yazanların ka- lemine zahmet! Muteber vali tipi, Tunceli Valisi! Böyle valiyi, valileri RTE bağrına basmayacak, ko- rumayacak, savunmayacak da ne yapacak? Günümüzdeki sapkın gerçeklerine bakarak tek par- ti dönemi valilerini karalamamak gerek. Zira tek parti dönemine özgü koşullarda valiler -ki- mi zaman aşırıya kaçmalarına karşın- bir bakıma ulu- sal bir görevi yerine getirdiler. Genç Cumhuriyeti Os- manlı alışkanlığından kurtarmak amacıyla devleti ku- ran partinin il başkanı gibi hareket ettiler. Bugün kimi valilerse demokratik rejimin, devletin valisi olduğunu unutuyor. AKP hizmetinde RTE’ye bağlı bir militan gibi hareket etmeyi yeğliyor. Yerel seçimler öyle bir ivme kazandı ki; yolsuz- lukların, devlet olanaklarını parti emrinde kullananların, partizanlığın, yasaya uydurulmuş büyük vurgunlar- la zengin olanların ve AKP iktidarının gerçek yüzünün belgelenmesine olanak sağladı. RTE’nin gerçek kimliği miting alanlarında yapılan konuşmalarla kitlelere ulaşıyor. CHP lideri Deniz Baykal’ın “maganda” sözcüğü RTE’nin kimliğine damga vuran sözcük olarak tari- he geçiyor. RTE’nin bu sözcükten neden alındığını anlamak ola- naksız. Zira maganda sözcüğü bir hakaretten çok, bir kimliği özetliyor. Anlamını yazdık, yineleyelim: “Giyim kuşamı yerinde; ama kaba, görgüsüz erkek!” Bu tanım RTE’nin CHP’ye yönelttiği hakaret içe- rikli saldırılar yanında solda sıfır! Baykal grupta anımsattı. AKP Genel Başkanı, üs- telik başbakan sıfatı taşıyan RTE’nin, örneğin “CHP’nin cibilliyeti yok”... “Bunlar mezhepsizdir” gibi veya buna benzer pek çok hakaret içeren söz- lerle CHP’ye saldırdığını, sık sık sağa sola, “alçak ve şerefsiz” diye hakaret ettiğini unutuyor. Gerçek kimliğini kendi anlatımıyla kanıtladığının far- kında da değil. Aldığı terbiyenin Baykal’ın maganda deyişine ya- nıt vermeye elverişli olmadığını söylüyor ve hemen sonra... “Sana gereken yanıtı veririm ama siyaseti bı- raktıktan sonra” diyor. Böylece asıl karakterini, siyaset engel olmasa Baykal’a terbiye dışı yanıt verebileceğini açıklıyor. Türkiye nereye gidiyormuş? Türkiye ne İran, ne Ce- zayir olur diyor. “Model alacağı bir ülke yok”, diyor. Doğru; model almaya gerek yok. Kendisi bizzat bir model yaratıyor: İslami demokrasi! Kafasına koşut bir demokrasi. RTE yasalarına uyulmasını emreden, karşı çıkan, muhalefet edenlere ceza kesen; dikensiz gül bahçesi özlemi çeken Recebistan demokrasisi! ankcum@cumhuriyet.com.tr 5 MART 2009 PERŞEMBESAYFA CUMHURİYET 18 HABERLERİN DEVAMI Basına yeni katılan Habertürk’ü kutluyorum. Öbür gazetelere göre daha kü- çük boyutlu gazeteyi son derece sempatik buldum. Her yeni gazete, medya men- suplarına yeni iş kapısı, medyanın ve medya çalışanlarının özgürlü- ğü için yeni bir güvencedir. Dilerim çok başarılı olur. Şimdi internet tartışmasına de- vam ediyorum. Özgür Gülcat: “Ben hem bası- lı gazeteleri hem de internet ga- zetelerini takip edenlerdenim… Özellikle kitaplar ve makaleleri ço- ğu arkadaşım çıktı alarak kâğıttan okuyor. Ayrıca bilgisayardan say- fayı açana kadar el altındaki kita- bı-makaleyi okumak daha pratik; hem de üzerine notlar almak da ayrı bir kolaylık ve keyif…” Ceyhun Yurtbay: “Yazınızı Cumhuriyet gazetesinin internet abonesi olduğum için, internette okudum. Kesinlikle gerçek gaze- teyi okumak daha zevkli, ama in- ternet gazeteciliği daha ekonomik. İnternet gazeteciliğinde beğen- diğim bir yazıyı kopyalayıp elek- tronik posta yoluyla paylaşabilme imkânı var. İşyerine kolunuzun al- tında gazete ile gitmek pek iyi kar- şılanmaz. İnternet gazeteciliğinde arşivlere ulaşmak çok daha kolay. İnternet gazeteciliğinde yazı bo- yutlarını değiştirebiliyorsunuz. Özellikle görme sıkıntınız varsa! …Gazetemizin internet abonesi ol- mam ve evimde de internet im- kânım olmasına rağmen hafta sonları bir Cumhuriyet gazetesi alıp çevire çevire okumanın tadına va- rıyorum.” Ergun Zanapalıoğlu: “Ben köy- de ikamet ediyorum. Gazete ba- yisi yok, ama internet aboneliği ile gazeteme ulaşabiliyorum.” Ümit Otan: “…Cumhuriyet ay- da yaklaşık 30 liraya maloluyor. Oy- sa kablointernet 512 hızı aylık yal- nızca 10 lira. Bu fiyat giderek de düşüyor. Üstelik internette tüm ga- zeteler de var…” Halil Kutlu: “…Bilindiği gibi klasik gazete bir önceki günün ha- berlerini verir yani dünün. İnternet gazetesi ise yeni olan haberleri biz okurlarına sunarlar. Ama sabah kahvaltıdan sonra gazeteyi elime alıp okumak ise ayrı bir zevk.” M. Agah Cura: “İnternette öy- le çok gazete makalesi var ki, uzun geliyor. Hepsini okumak ola- naksız. Zaman yetmiyor.. B.Coş- kun, Yılmaz Özdil, İlhan Selçuk. Kı- sa öz çabuk.” Melis Ergenekan: “…Evimize her gün Cumhuriyet alınıyor, ben de diğer gazeteleri internetten ta- kip ediyorum. Özellikle masa ba- şında çalışan insanlar için, 5 dakika da olsa müsait bir zamanda inter- nete girip en azından gazete baş- lıklarına göz atabilmek büyük ko- laylık… Çok meraklı olduğum bir konuda da klasik gazetenin yeri doldurulmaz, o da gazeteden ya- zı kesmek. Beğendiğim makaleleri, haberleri bazen de çok şey anla- tabilen resimleri gazeteden kesip saklamak, zaman zaman onlardan alıntılar yapabilmek, ya da sadece yıllar sonra dönüp onları tekrar okuyabilmek bir nevi kendime öz- gü bir arşiv oluşturduğum hissini uyandırıyor bende… Online ga- zetelere göz atmak hayat koştur- ması içinde bir kolaylıksa, klasik ga- zeteleri okumak da o koşturma içinde kendinize ayırabildiğiniz özel bir zamandır.” Bu tartışmayı sürdüreceğim. ekongar@cumhuriyet.com.tr www.kongar.org MEDYA NOTU EMRE KONGAR İnternet Gazeteciliği- Klasik Gazetecilik-III ‘Son Osmanlı Padişahı’ pankartına suç duyurusu İstanbul Haber Servisi - Türkiye Komünist Partisi (TKP) önceki gün İstanbul’da metrobüs hattõ açõlõşõna katõlan Başbakan Tayyip Erdoğan’õn konuşmasõ sõrasõnda açõlan, “Son Osmanlı Padişahı 1. Recep Tayyip Erdoğan” pankartõ ile ilgili dün Kadõköy Adliyesi’ne pan- kartõ açanlar, açõlmasõna izin veren ve göz yu- manlar hakkõnda hukuki sürecin başlatõlmasõ için suç duyurusunda bulundular. TKP Genel Başkanõ Erkan Baş, kamu görevli- lerinin kendi görevlerini yapmadõklarõnõ ifade ederek “İnsanların verdiği vergi ile yapılan metrobüsün açılışı resmen AKP propagandası- na döndü” dedi. Baş, “15 Mart’ta Kadıköy Meydanı’nda ‘Ya Osmanlõ’ya dönüş ya sosyalist cumhuriyet’ mitingine Cumhuriyet’e sahip çı- kacak herkesi bekliyoruz” diye konuştu. İstanbul S 17 Edirne Y 16 Kocaeli S 20 Çanakkale Y 18 İzmir Y 21 Manisa Y 20 Aydın Y 20 Denizli Y 20 Zonguldak B 18 Sinop B 14 Samsun PB 19 Trabzon PB 13 Giresun PB 14 Ankara Y 15 Eskişehir Y 14 Konya B 14 Sıvas B 11 Antalya PB 18 Adana PB 19 Mersin PB 18 Diyarbakır S 13 Şanlıurfa PB 15 Mardin PB 12 Siirt S 11 Hakkâri B 1 Van S 5 Kars S -3 Oslo PB 2 Helsinki PB 0 Stockholm PB 4 Londra PB 8 Amsterdam Y 8 Brüksel Y 7 Paris PB 8 Bonn Y 7 Münih Y 7 Berlin Y 13 Budapeşte Y 13 Madrid Y 14 Viyana Y 7 Belgrad Y 17 Sofya Y 14 Roma Y 14 Atina Y 20 Zürih Y 4 Moskova PB 2 Aşkabat Y 8 Astana PB -2 Taşkent Y 13 Bakû PB 4 Bişkek B 11 Tiflis PB 12 Kahire B 26 Şam B 20 Ülkemizin batı bölgele- ri ile zamanla iç bölgeleri parçalı çok bulutlu, Mar- mara’nın batısı kıyı Ege ile öğleden sonra İç Ege İç Anadolu’nun kuzey- batısı, Batı Karadeniz’in iç kesimleri ile Göller yöresi yağışlı geçecek. Yağışlar iç kesimlerde yağmur ve sağanak yağmurlu geçecek. Haber Merkezi - CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’õn yargõlanmak için dokunulmaz- lõğõnõn kaldõrõlmasõ istemiyle yaptõğõ başvuru- yu haklõ bulan Avrupa İnsan Haklarõ Mahke- mesi’nde (AİHM) temyiz duruşmasõ yapõldõ. Kart mahkemede yaptõğõ savunmada, iktidarõn bazõ bürokratlarõ milletvekili yaparak kendile- rine dokunulmazlõk kazandõrdõğõnõ ve “TBMM’nin kanun kaçaklarının sığındığı bir mercii haline getirildiğini” söyledi. Hükümetin, TBMM’nin 22 ve 23. yasama dönemlerinde hiçbir milletvekili hakkõndaki dokunulmazlõğõn kaldõrõlmasõna izin vermedi- ğine dikkat çeken Kart, “milletvekilleri doku- nulmazlık zırhıyla başkalarının işlediği suç- ları dahi üstelenebiliyorlar” dedi. Aralarõnda Cumhurbaşkanõ ve Başbakan’õn da bulunduğu birçok AKP üst düzey yöneticisi hakkõnda “yüz kızartıcı dosyalar” bulunduğunu belirten Kart, AKP yöneticilerini korumak amacõyla hakkõndaki dokunulmazlõğõn kaldõrõlmadõğõnõ savundu. Kayõp trilyon davasõnõ örnek gösteren Kart, “Bu davada 70 sanığın mahkûmiyeti infaz edildi. 5 milletvekilinin dosyası bekli- yor. Ancak TCK’de yapılan düzenlemeyle o cezaların ertelenmesi sağlandı” dedi. Türk hükümeti ise milletvekili dokunulmazlõ- ğõnõn “parlamenter dokunulmazlık kurumu ve parlamenter düzeni korumak amacıyla” kaldõrõlmadõğõnõ savundu. Hükümet avukatõ, AİHM’nin Kart davasõnda aldõğõ ilk kararõ “ha- talı” olarak niteledi ve dava tüm Avrupa hukuku açõsõndan bir ilk teşkil ettiğinden mahkeme he- yetinden konuya “özel dikkat ayırmasını” iste- di. Atilla Kart’õn dokunulmazlõğõ kaldõrõlmadõ- ğõndan ötürü mağdur olmadõğõnõ kaydeden hü- kümet avukatõ, “Türk parlamenterleri hukuk davalarına karşı dokunulmazlık zırhı içinde değiller” ifadesini kullandõ. Mahkeme heyeti, TBMM’deki güncelleşti- rilmiş dokunulmazlõk dosyalarõ listesinin 15 gün içinde mahkemeye gönderilmesini isteye- rek duruşmayõ erteledi. Dış Haberler Servisi - Hol- landalõ yetkililer, Amsterdam’da düşen THY uçağõnõn yükseklik göstergesinin arõzalõ olduğunu açõkladõ. Uçağõn kara kutusunda yapõlan incelemeye ilişkin ilk raporu açõklayan Güvenlik Araş- tõrma Konseyi Başkanõ Pieter van Vollenhoven, mürettebatõn yükseklik göstergesindeki arõ- zayõ önemsemediğini ve pilotla- rõn 1400 feet’te olduklarõnõ sa- narken aslõnda 700 feette olduk- larõnõ belirtti. Ses kaydõ ve kara kutuda yapõ- lan incelemeye göre, uçuş sõra- sõnda her şeyin normal olduğunu ancak iniş sõrasõnda 1950 feette tu- haflõk ortaya çõktõğõnõ kaydeden Vollenhoven, o yükseklikte gös- tergenin eksi 8 feet’i gösterdiğini ancak sorunu son anda fark eden pilotlarõn bunu görmezden geldi- ğini bildirdi. Yükseklikteki deği- şimden dolayõ otomatik sistemin uyarõ verdiği, pilotlarõn otomatik gaz kesilmiş gibi davranmasõyla uçağõn hõz kaybettiği belirtilen açõklamada, uçağõn asgari uçuş hõ- zõna ulaştõğõ, kara kutudan gaz ve- rilmeye başlanmasõna rağmen uçağõ kurtarmak için geç kalõndõ- ğõ ve uçağõn piste 1 kilometre ka- la düşmeye başladõğõ bildirildi. Açõklamalarõn ardõndan Bo- eing şirketi, 737 tipi Boeing uçağõ operatörlerine, uçuşun kri- tik aşamalarõnda kilit uçuş ci- hazlarõnõn dikkatle izlenmesi gerektiği uyarõsõnda bulundu. İstanbul Haber Servisi - Türkiye Havayollarõ Pilotla- rõ Derneği (TALPA) Başka- nõ Ali Ziya Yılmaz, THY uçağõnõn Hollanda’daki ka- zasõna ilişkin ilk sonuçlarõn açõklandõğõnõ ayrõntõlõ kaza sonuç raporunun yayõmlana- cağõnõ ve pilotlarõn kazayõ fark ettiğini savunarak, “Bu bir sonuç raporu değil, ön- bilgileri yapılmış bir ön araştırma ve incelemelerin devamı var. Sonuç raporu da açıklanacak” dedi. Schipol Havaalanõ’na ini- şi sõrasõnda kaza yapan uça- ğõn kara kutusuyla ilgili ilk verilerin açõklanmasõnõn ar- dõndan TALPA yetkilileri dün İstanbul’da bir basõn toplantõsõ düzenledi. Top- lantõda konuşan Yõlmaz, uça- ğõn inişi sõrasõnda havanõn bu- lutlu olmasõnõn pistin görül- mesini engellemiş olabile- ceğini belirterek, “Hollan- da’da ön araştırma raporu açıklandı. Bu bir sonuç ra- poru değil, ön bilgileri ya- pılmış bir ön araştırma ve incelemelerin devamı var. Sonuç raporu da açıkla- nacak” dedi. Yõlmaz, de- ğerlendirmenin devam ede- ceğini ve farklõ bulgular bu- lunulmaz ve yapõlacak ay- rõntõlõ açõklamalardan sonra kazanõn asõl sonuç raporunun yayõmlanacağõnõ açõkladõ. İstanbul Haber Servisi - Metris Ceza- evi’nde “işkence ve kötü muamele” sonucu yaşamõnõ yitiren Engin Çeber davasõna bakan Bakõrköy 14. Ağõr Ceza Mahkemesi heyeti da- vadan çekildi. Çeber’in babasõ Ali Tekin, oğ- lunun cezaevine sağlam girdiğini, ancak ölü çõktõğõnõ söyledi. İfadeleri alõnan 7 polis, savcõnõn bilgisi dahilinde kademeli ve oran- tõlõ güç kullandõklarõnõ öne sürdü. Çeber’in öldürülmesiyle ilgili 60 kamu görevlisinin yargõlandõğõ davanõn 2. duruşmasõ yapõldõ. İfade veren polisler Çeber ve arka- daşlarõna zor kullandõklarõnõ ‘Kademeli ve orantılı güç kullanarak onları arabaya bindirdik’ diyerek itiraf etti. Bakõrköy 14. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu yargõlanan sanõklardan, olay tarihinde Metris Cezaevi İkinci Müdürü olan Fuat Karaos- manoğlu ve infaz koruma memurlarõ Seba- hattin Apaydın, Murat Çise, Sami Ergazi, Nihat Kızılkaya, Yavuz Uzun, tutuksuz sa- nõklar ve daha önceki celselere katõlmayan tu- tuksuz 13 sanõk polis katõldõ. Sarõyer İlçe Em- niyet Müdürlüğü’nde görevli olduğunu belirten polis Tuncay Ayan, zor kullanma talimatõnõ nöbetçi savcõdan aldõklarõnõ söylerken polis Mesut Yavuz da “Sanıklar direndiği için zor kullanarak ekip aracına bindirdik. Kademeli ve orantılı güç kullandık” dedi. SAĞLIK EMEKÇİLERİNDEN EYLEM Sağ- lık emekçileri yurt genelinde maskeli eylem yaparak karşı kar- şıya oldukları meslek hastalığı ve şiddet gibi risklere karşı ön- lem alınmasını istedi. Sağlıkçılar hastalıklara yakalanma risk- lerinin diğer meslek gruplarına oranla 10 kat daha fazla ol- duğuna dikkat çekti. ANKARA’da Etlik İhtisas Hastanesi bah- çesinde toplanan sağlıkçılar adına açıklama yapan Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Aytuğ Balcıoğlu, “işyeri sağ- lık birimleri” kurulması taleplerini dile getirdi. İstanbul, İz- mir, Eskişehir ve Adana’da da sağlık emekçileri maske ta- karak isteklerini dile getirdi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) TKP: AÇILIŞ MİTİNGE DÖNÜŞTÜ Babat karanfillerle anıldı İstanbul Haber Servisi - Beyoğlu’nda 2004 yõlõnda kimliği henüz belirsiz kişiler tarafõndan susturucu takõlmõş bir silahla başõndan tek kur- şunla vurularak öldürülen İstanbul Üniversitesi (İÜ) Hukuk Fakültesi 4. sõnõf öğrencisi Önder Babat önceki gün akşam yoldaşlarõ tarafõndan katledildiği İmam Adnan Sokak’ta karanfillerle anõldõ. Gruptakiler ellerinde meşaleler ve Ba- bat’õn fotoğraflarõnõ taşõdõ. Konuşmalarõn ardõn- dan sanatçõ İlkay Akkaya ve göstericiler hep bir ağõzdan “Çav bella” marşõnõ söylediler. Çeber davasõnda ifadesi alõnan 7 polis, ‘Savcõnõn bilgisiyle hareket ettik’ dedi Müdahil avukatı Taylan Tanay, duruş- mada taleplerini sıralarken, mahkeme he- yetinin hukuk etiğine aykırı davrandığı- nı, görevini tam olarak yerine getirme- diğini ve sanık polislerin avukatlara ha- karet etmelerine karşın heyet başkanının müdahale etmediğini öne sürerek, bu şe- kilde yargının tarafsızlığını yitirdiğini öne sürdü. Verilen aranın ardından karar- larını açıklayan mahkeme heyeti başka- nı, müdahil avukatı Tanay’ın beyanlarını dikkate alarak, mahkeme heyeti olarak, davadan çekilmeye karar verdiklerini bildirdi. Kararı üst mahkeme verecek. M A H K E M E H E Y E T İ D A V A D A N Ç E K İ L D İ HOLLANDALI YETKİLİLERE GÖRE KAZANIN NEDENİ ARIZA Gözler sonuç raporunda KART, AİHM’DE AKP’Yİ SUÇLADI ‘TBMM kaçakların sığındığı mercii oldu’ ÖLÜMÜNÜN 5. YILDÖNÜMÜ ‘Orantõlõ güç’le öldürülmüş
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear