24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 23 MART 2009 PAZARTESİ 10 DIŞ BASIN dishab@cumhuriyet.com.tr DEĞİŞEN DÜNYADAN HÜSEYİN BAŞ Dünya Su Forumu ya da ‘Havanda Su Dövmek’ İstanbul’da bir haftadan bu yana süren 5. Dünya Su Forumu tıpkı önceki forumlar gibi, son derecede iyi hazırlanmış olmasına karşın ya- şamsal önemdeki su sorununa acil olduğu kadar somut çözümler getirmeyi başaramamış; çözü- mü, deyim yerindeyse, bir kez daha üç yıl sonra yapılacak su forumuna havale etmiştir. Aslında ge- zegende yaşayan canlıların tümünü ilgilendiren çevre kirlenmesi, küresel ısınma, açlık, susuzluk gibi alarm çanları çalan sorunların kaderleri de bir- birinden farklı olamamakta, çözümleri sürekli bir biçimde geleceğe ertelenmektedir. 5. Dünya Su Forumu; yoğun katılımı, çok sayı- da bilimsel rapor ve tartışmalarıyla su sorununun günümüzdeki durumunu en çarpıcı biçimiyle or- taya koymuştur. Gerçek o ki insanlığın yüzde 40’ı bugün yeterli, temiz ve sağlıklı sudan yoksundur. Tartışmasız bir insan hakkı olarak suya olan ge- reksinim nüfus artışına ve gelişmeye koşut ola- rak artmakta, sınırlı olan su kaynakları ise küre- sel ısınma, israf ve bilinçsiz kullanım savurganlı- ğı, yerüstü ve yeraltı sularının geri dönüşü ola- naksız bir biçimde hoyratça kirletilmesiyle gide- rek azalmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde has- talıkların yüzde 80’inin temiz su yoksunluğundan kaynaklandığı, temiz ve sağlıklı suyun milyarı aş- kın yoksula ulaşamadığı, hakça dağıtılmadığı kimse için sır değildir. Bu yaşamsal soruna çare üretilememesinin nedenleri çok yönlü ve son de- recede karmaşık. Küresel ölçekte çözüm ise öncelikle siyasal erkin yoksunluğunun yanı sıra çö- zümünün kamudan kaçırılarak sadece kârlarını gö- zeten piyasacılara havale edilmesidir. Daha düne kadar evimizdeki musluklardan iç- tiğimiz su, bugün az bulunan ve fahiş fiyata ve de- netimsiz satılan bir metaya dönüşerek son dere- cede cazip bir para kazanma alanı haline gelmiştir. Piyasacıların bu yeni ve kolay para kazanma ala- nına üşüşmelerinin yolunu ilk açan ise Uluslararası Para Fonu’nun eski başkanı Camdessus ol- muştur. (Le Monde Diplomatique, Ocak 2005) Camdessus, IMF’den ayrılıp BM’nin resmi ve ya- rı resmi danışmanı olunca yaptığı ilk iş, küresel öl- çekte yüzde 95 oranında kamunun elinde olan su ve dağıtımına özel girişimcileri de katmayı akıl et- mesidir. Böylece özel sektöre ilk ağızda yüzde 10 ila yüzde 15 pay verilmesi sağlanmıştır. Bu pay o sıralarda 600 milyon tüketici anlamına geliyor- du. Bu ise yine o dönemde üçü Fransız olan (Veo- lia-environnement-eski Vivendi, Suez ve Saur ve Bouygues olmak üzere beş dünya su devinin ‘el- lerini ovuşturmasına’ yol açmıştı. Ne var ki bu alan için büyük yatırımlar gerekiyordu. Bay Camdes- sus buna da çare bulmakta gecikmeyecek, bü- yük yatırım handikapını kamu-özel sektör ortak- lığı gibi ne at ne deve olan bir icatla piyasacıla- rın yatırım yükünü kamuya yükleyecekti. Formül ilginçti. Ne ki, bu ortaklığın gerçekleştiği her yerde, ne hikmetse kârlı çıkan, kamunun zarar et- mesine karşın, sürekli özel sektör oluyordu. Üstelik özel sektör, suyu tüketiciye eskiye oranla yüzde 30 ila yüzde 40 daha pahalıya sa- tıyordu. Günümüzde sudan para kazanan dev ser- maye gruplarına kamunun bu alanda giderek ge- rilemesine karşın Nestle, Coca-Cola, Danone vb. gibi dev şirketler de katılmışlardır. Daha ilginci, tıp- kı havanın, suyun, doğanın kirletilmesinin önde ge- len sorumluları büyük sermaye gruplarının aynı za- manda temiz, ucuz, sağlıklı havanın ve suyun sağ- lanmasına yönelik çabalara yüzleri kızarmadan ka- tılmaları ve bu konularda yüzakı savaş veren si- vil toplum kuruluşlarını devre dışı bırakmaya ça- lışmalarıdır. Suyun hakça dağıtılmasının, ucuz, sağlıklı ve te- miz suyun milyarı aşkın yoksula ulaştırılmasının önündeki engeller arasında su kaynaklarına el ko- nulması, dağıtım alanında büyük gruplardan ve ye- rel yönetimlerden kaynaklanan yolsuzlukların da büyük payı bulunmaktadır. Çözüm, su kaynak- larının ve dağıtımının piyasacı yırtıcıların tasallu- tundan kurtarılarak vazgeçilmez bir insan hakkı olarak, bütünüyle kamuya verilmesinden geç- mektedir. Para nereden bulunacak denirse yanıt hazır: Silahsızlanmaya ayrılan 1100 milyar dola- rın sadece yüzde 10’u aç, susuz ve sağlık hiz- metlerinden yoksun ve yoksul milyarı aşan insa- nın insan gibi yaşamasının çaresi olabilir! Ama ki- min umurunda... rak’õngeleceğibelirsiz NANCY A. YUSUF / LAİTH HAMMUDİ ABD’nin Irak’õ işgalinden 6 yõl sonra, Amerikalõlar ve Iraklõlar ilk defa ülkenin geleceği konusunda kesinlikle farklõ görüşlere sahip. Amerikalõlar savaş defterini kapatmaya hazõrlanõrken Iraklõlar için hikâye bitmekten çok uzak. Savaş bu hafta 7. yõlõna girerken Amerikalõlar Irak’taki askeri varlõğõnõ azaltõyor. Şiddet, bitmemiş olmakla beraber, savaşõn başladõğõ dönemden beri en düşük düzeye geriledi ve ABD’li yetkililere göre Irak güçleri ülkede güvenliği sağlama konusunda hiç olmadõklarõ kadar iyi durumda. ABD ve Irak, ABD askerlerinin büyük bölümünün 2011 sonuna kadar çekilmesi gerektiği konusunda hemfikir. Iraklõlar ise, kendi savaşlarõnõn yeni başlayacağõ olasõlõğõndan endişeli. Ocaktaki yerel seçimler, Kuzey Irak’ta Sünni Araplarla Kürtler arasõnda gerilimi arttõrdõ ve bu gerilim Irak’õn merkezine de yayõlabilir. ABD çekilince ne olacak... Irak güçlerinin ABD’li meslektaşlarõ savaş alanõnõ terk ettikten sonra kendi başlarõnõn çaresine nasõl bakacağõ bilinmiyor. Hikâyenin hangi versiyonunun gelecek yõl hayata geçeceği, ABD askerlerinin geri çekiliş hõzõnõ ve geride nasõl bir Irak bõrakacaklarõnõ belirleyecek. ABD’nin bakõş açõsõndan Irak; ABD’deki ekonomik kriz, Afganistan savaşõ ve Pakistan’daki istikrarsõzlõkla beraber ülke üzerinde baskõ yaratan konulardan sadece biri. Bu başlõklarõn hepsi birbirleriyle de bağlantõlõ. ABD ordusu Irak’tan asker çekmeden Afganistan’daki varlõğõnõ güçlendiremez, Pakistan’daki karmaşa sürerken Afganistan’da gelişme elde edemez. Özellikle de yüz milyarlarca dolara mal olan bir savaşõ mevcut ekonomi kaldõramaz durumdayken. Başkan Obama, geçen ay Güney Carolina’daki Camp Lejeune’de askerlere yaptõğõ konuşmada “Ordumuzun geri çekilişi Irak’ın geleceğinin artık kendi sorumluluğu olduğu konusunda açık bir mesaj olarak görülmeli” dedi. ABD bu yõl Irak’taki varlõğõnõ 14’ten 12 birliğe, yani 130 bin askerden 120 bin askere indirmeyi planlõyor. Donanma Komutanõ General James Conway, donanma askerlerini Irak’õn Anbar bölgesinden Afganistan’a kaydõrma çağrõsõ yaptõ. Pentagon’daki uzmanlar, askerlerin Irak’tan ayrõlmaya başlamasõnõn ardõndan ABD ordusunun yapõsõyla ilgili planlar yapõyorlar. Ordu ne kadar hõzlõ bir şekilde yeni yerlerinde konuşlandõrõlacak, kent savaşlarõ dõşõndaki savaşlar için eğitimler ne zaman başlayacak, ABD güçleri eğitim ve mühimmatlarõnõ Afganistan’a uygun hale nasõl getirecek? Irak’ta ise çoğu insan, birçok kişinin kötülüğün kaynağõ olarak gördüğü ABD ordusunun çekilmesiyle şiddetin yeniden yükselişe geçeceğinden endişeli. Irak ordusu ve polisinin ABD’nin desteklediği acemi güçler olmasõ ve çatõşma halindeki etnik gruplarla rakip İslami örgütlerden oluşan siyasi partiler arasõndaki iktidar yarõşõ, komşu ülkelerin Irak’a müdahalesinin önünü açõyor. Iraklõlar ile ABD’li bazõ askeri yetkililer, istihbaratçõlar ve diplomatlar, çeşitli örgütlerin Amerikalõlarõn ülkeden ayrõlmasõ için gün saydõğõnõ ve Irak güçlerinin büyük çaptaki şiddeti önleyecek güçte olmadõğõnõ bildiklerini düşünüyor. Hava gücünden ve yeterli lojistik destekten yoksun durumdaki Irak ordusu, kendi içinde çelişki yaşayan hükümetin şemsiyesi altõnda birleşme çabasõ içinde ve büyük çaptaki çatõşmalarda ABD’li müttefiklerden yardõm istiyor. 31 yaşõndaki Abbas el Duleymi, “Irak’taki durum ancak Amerikalılar ve Iraklı siyasetçiler ülkeden ayrılırsa iyileşebilir. Durum kısa sürede kötüye gidecek, çünkü siyasetçiler tıpkı Irak’ı bölmek isteyenler gibi sadece kendi çıkarlarını düşünüyor” diye konuşuyor.Irak ve ABD yönetimleri arasõnda geçen yõl sonunda imzalanan anlaşma asker sayõsõnõ ve ABD’nin Irak’la ilgili konular üzerindeki etkisini azaltacak. İlk büyük sõnav, ABD askerlerinin Irak kentlerinden çekilmeye başlayacağõ haziran ayõ olacak. Amerikalõlar, askerler Irak’tan ayrõldõğõnda ABD ordusunun Irak’taki gelişmelerden artõk sorumlu olmayacağõnõ sanõyor olabilir. Birçok Iraklõ ise, ABD’nin ülkeyi kendi güvenliğini sağlamaya hazõrlamadõğõnõ düşünüyor. Laik Irak Ulusal Listesi grubundan Sünni milletvekili Usame el Necefi, güvenlik güçleri içindeki yolsuzluğa, etnik ve siyasi ayrõlõklara dikkat çekerek “Amerikalılar ülkedeki durumu düzeltmeden çekilirse, Irak ordusu ve polisi ülkede istikrarı sağlayamaz” diyor. ‘En büyük sorun siyasi sistem’ ABD askerleri Iraklõlarõn ülkede sorumluluğu üstlenmesini izlerken ülkenin siyasi sistemine karar verme sorunu en büyük sorun olarak varlõğõnõ sürdürüyor. Irak federal ya da ademi merkeziyetçi, laik ya da İslamcõ, yoksa otokratik ya da demokratik bir devlet mi olacak? Güvenlik alanõnda artan istikrar, bu sorulara yanõt bulma konusunda henüz fazla etkili olmadõ. Son ABD askeri de Irak’tan ayrõldõğõnda neler olacak? Bunu kimse bilmiyor. ABD’nin Irak’taki eski temsilcisi Ryan Crocker, Irak’ta savaşõn sona ermediğini en açõk dille söyleyenlerden biri. Crocker, Saddam sonrasõnda Irak’taki en önemli tarihi olaylarõn henüz yaşanmadõğõnõ düşündüğünü söylüyor. Ancak ABD askerlerinin o olaylarõ görmek için ülkede olacağõndan bahsetmiyor. İngilizceden çeviren: Merve Arkan (The Seattle Times, 19 Mart 2009) ABD askerleri Irak işgalinin 7. yõlõnda ülkeden çekilmeye ha- zõrlanõrken Iraklõ etnik ve siyasi gruplar arasõndaki anlaşmazlõk- lar, Irak polisi ve askerlerinin yeterli güce sahip olmamasõ ve devam eden şiddet ülkenin geleceği konusunda umut vermiyor. ABD Irak defterini kapatma planları yaparken ülkede savaş devam ediyor I Rusya’dan şahin çıkış LUKE HARDING Rusya Devlet Başkanõ Dimitriy Medvedev, Moskova ile Batõ arasõndaki askeri çekişmeyi hortlatacak bir biçimde, Rusya’nõn NATO’nun artan tehdidine karşõ koymak için “hem konvansiyel silah kapasitesini, hem de nükleer gücünü” arttõrmayõ planladõğõnõ söyledi. Rusya’nõn üst düzeydeki generallerine yaptõğõ “şahin” tonlu konuşmasõnda Medvedev, “Rusya’nın 2011’den itibaren kara ve deniz ordusunu güçlendireceğini” belirtti. Ülkenin güvenliğini garanti altõna almak çabasõ içinde stratejik, nükleer güçler de gözden geçirilecek. Modernleşme transatlantik askeri birliğin ortaya koyduğu tehlike yüzünden gerekiyor. Medvedev, “NATO’nun askeri altyapısını ülkemizin sınırlarına kadar genişletme girişimleri sürmektedir. Birinci görev silahlı kuvvetlerimizin savaşa hazırlıklı olma kapasitelerini arttırmak olacaktır. Rusya’nın güvenliğini sağlamak için gerekli olan her şeyi yapabilecek hale gelmeleri gerekiyor” dedi. Rusya’nõn ajandasõnda yer alan bir diğer hamle ise bütün savaş birimlerini daimi olarak “teyakkuz” halinde tutabilecek duruma getirmek. Medvedev bu görüşlerini 2 Nisan’da Londra’daki G20 zirvesinde Barack Obama ile gerçekleşecek ilk buluşmasõndan hemen önce açõkladõ. Obama yönetimi ABD ile Moskova arasõndaki sorunlu ilişkiyi sõfõrdan başlatmak istediğini, ama Kremlin’den karõşõk sinyaller aldõğõnõ ifade etmişti. Rusya, ABD’ye, askeri olmayan ihtiyaçlarõn Afganistan’a nakledilmesinde yardõmcõ olmayõ teklif etti. Aynõ zamanda geçen ay Moskova, Kõrgõzistan’la perde arkasõnda, ABD’nin Orta Asya’daki en önemli askeri üssünün kapanmasõna yol açacağõ tahmin edilen bir anlaşma yaptõ. Mesele Moskova’nõn niye Rusya’nõn arka bahçesini Batõ’nõn yavaş yavaş gasp ediyor olarak algõladõğõ. Rusya, Gürcistan ve Ukrayna’nõn NATO üyeliğine ve ABD’nin halen görüşülmekte olan Orta Avrupa’ya füze savunma kalkanõ yerleştirme planlarõna şiddetle karşõ çõkmakta. ‘ABD, enerji kaynaklarının peşinde’ Rusya Savunma Bakanõ Anatoli Serdyukov dünyanõn bugünkü gidişatõnõn “silahlı çarpışmaların ve Rusya için potansiyel tehlikelerin arttığı” anlamõna gelebileceğini belirtti. Serdyukov, “Askeri- siyasi durum ABD liderliğinin arzularına göre şekillenmektedir. ABD kendi ve müttefiklerinin askeri varlığını Rusya’nın sınırındaki bölgelere kadar genişletmek istemektedir” dedi. ABD’nin, Orta Asya’daki ve Rusya ile sõnõrlarõ olan diğer eski Sovyet ülkelerindeki enerji ve maden kaynaklarõnõ ele geçirmeye çalõştõğõnõ kaydeden Serdyukov, Washington’õn, Rusya’nõn geleneksel çõkarlarõnõn olduğu bölgeden kovulmasõnõ hedefleyen bir süreci aktif bir şekilde desteklediğini de sözlerine ekledi. Daha sonra askeri yetkililer, 1 Aralõk’ta Stratejik Silahsõzlanma Antlaşmasõ’nõn (START-1) süresi dolar dolmaz Rusya’nõn çok başlõklõ kõtalararasõ füzeler konuşlandõrmayõ planladõğõnõ açõkladõlar. ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton, Rusya ile yeni bir stratejik silah antlaşmasõ yapõlmasõnõn öncelik taşõdõğõnõ söyledi. Rusya da nükleer silahlarla ilgili bir antlaşma için görüşmelere başlanmasõna sõcak bakõyordu. Moskova savunma analisti Yevgeni Myasnikov, Obama-Medvedev buluşmasõndan önce Rusya’nõn istekler listesinde neler olduğunun gayet iyi bilindiğini belirtti. “Rusya’nın istediği, ABD’nin Avrupa’ya füze yerleştirmeye son vermesi, NATO’nun genişlemesinin askıya alınması ve Start için bir anlaşmaya varılması” dedi. Ayrõca Myasnikov, Rusya’nõn 2011’den sonra zayõf düşen Sovyet sonrasõ kara ve deniz gücünün modernleşmesi için gereken paraya sahip olduğu konusunda kuşkular olduğunu da ekledi. İngilizceden çeviren: Çimen Turunç Baturalp (Guardian, İngiltere, 18 Mart 2009) Moskova,NATOileeşitlenmekiçinordusunugüçlendirecek Batõ’nõn arka bahçesini yavaş yavaş gasp ettiğini düşünen ve güvenlik kaygõsõyla hareket eden Rusya, Gürcistan ve Ukrayna’nõn NATO üyeliğine ve ABD’nin Orta Avrupa’ya füze savunma sistemi yerleştirme planlarõna şiddetle karşõ çõkmakta. BASKI VE İŞKENCELER ATATÜRKÇÜLERİ YILDIRAMAZ AYDINLIK GÜNLER YAKIN “BALBAY ÇIKACAK YİNE YAZACAK” İSTANBUL CUMOK HAYKIRIYOR www.istanbulcumok.org Dünyanın birçok yerinde savaş karşıtları, geçen hafta Irak işgaline karşı yürüdü VEFAT ve TEŞEKKÜR Artvin İli, Şavşat İlçesi, Savaş köyünden merhum Halil ve merhume Gülefer Yõldõrõm’õn oğlu, merhumeler Mahinur, Gülhanõm ve Sevil’in kardeşleri, Selver ve Şahinur’un kardeşi, Nuriye’nin ağabeyi, Özdem, Tamer ve Filiz’in babalarõ, Bendihan’õn eşi ALİNAZ YILDIRIM’õn vefatõ nedeniyle, cenaze törenine katõlan, çiçek, çelenk gönderen ve taziyelerini bildiren, evimize gelerek acõmõzõ paylaşan tüm dostlarõmõza, yakõnlarõmõza ve akrabalarõmõza sonsuz teşekkürlerimizi sunarõz. Yıldırım Ailesi adına BENDİHAN YILDIRIM
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear